DEPOLAMA VE ENVANTER YÖNETİMİ - Ünite 8: Envanter Karar Modelleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 8: Envanter Karar Modelleri
Giriş
Envanter kontrol problemlerinde amaç; toplam maliyeti en aza indirecek şekilde, her bir üründen ne kadar sipariş edileceğine ve bu siparişlerin ne zaman verileceğine karar verilmesidir. Envanter kontrolünde, stoklarla ilgili alınacak kararların sezgilere dayandırılması işletme açısından olumsuz durumların yaşanması olasılığını artıran bir yaklaşımdır. Envanter kontrolünde stoklarla ilgili alınacak kararlarda matematiksel envanter modellerinin kullanılması ise alınan kararların daha güvenilir ve daha rasyonel olmasını sağlar. Dolayısıyla envanter sistemlerinin uygulanmasında, stoklarla ilgili değişkenler arasındaki fonksiyonel ilişkiler tanımlanırken geniş ölçüde matematiksel modellerden yararlanılır. Envanter karar modelleri sayesinde, işletme için en az maliyete neden olacak şekilde en uygun stok seviyesi belirlenebilmektedir. Başka bir deyişle, envanterde bulunan stok kalemlerinden sipariş verilecek en uygun miktarın ne olacağı sorusunun cevabı verilmektedir.
Envanter Maliyetleri
İşletmelerin en önemli hedeflerinden biri, sahip olunan envanterlere ilişkin riskleri ve maliyetleri minimize ederken değerlerini mümkün olduğunca artırmaktır. Bu konu işletmeler açısından oldukça önemlidir. Çünkü birçok işletmede en büyük harcama kalemlerini hammadde, yarı mamul, tamamlanmış mamul gibi envanterlere dair harcamalar oluşturmaktadır.
Uzun yıllar boyunca işletmeler üretim veya satış süreçlerini daha dengeli yürütebilmek adına yüksek düzeylerde envanter bulundurma yoluna gitmişlerdir. Fakat günümüzde işletmelerin çoğu, elde aşırı envanter bulundurmanın yaratacağı tehlikelerin farkındadır. İşletme yöneticileri, yüksek envanter düzeylerinin işletmeye ilişkin olası diğer sorunları (düşük kalite, özensiz tedarik zinciri yönetimi, uygun olmayan fiyatlandırma, yetersiz pazarlama, düşük verimlilik vb.) maskeleyebileceğinin bilincindedir. Envanter miktarının azaltılması, saklı kalmış sorunların ortaya çıkmasını ve böylece söz konusu sorunların çözümü için gereken adımların atılabilmesini sağlayacaktır.
Satın Alma Maliyetleri
Hammadde ve her türlü malzemenin alınması sırasında katlanılan maliyettir. Malın kendi maliyeti olarak da ifade edilir. Tüm satın alma fiyatları, ithalat vergileri ve diğer vergiler (işletme tarafından vergi makamlarından geri alınabilir olanlar hariç), nakliye, işleme ve direkt olarak malın elde edilmesine atfedilebilecek olan diğer maliyetler satın alma maliyetlerini oluşturur. Ticari iskontolar, indirimler ve diğer benzeri unsurlar satın alma maliyeti belirlenirken düşülürler.
Sipariş Verme Maliyetleri
İşletme ihtiyaç duyduğu maddeleri üretmek suretiyle kendi içinden veya satın almak suretiyle diğer işletmelerden temin edebilir. Eğer işletme ihtiyaç duyduğu maddeleri üretmek suretiyle kendi bünyesinden temin ediyor ise, bu durumda makinelerin ayarlanması, teçhizatların hazırlanması gibi maliyetlere katlanır. Bu maliyetler, hazırlık maliyetleri olarak adlandırılır. İşletme ihtiyaç duyduğu maddeleri satın almak suretiyle diğer işletmelerden temin ediyor ise bu durumda her satın alma işlemi ile ilgili olarak katlandığı masraflar sipariş verme maliyetleri olarak adlandırılır.
Envanter Bulundurma (Taşıma) Maliyetleri
Bir birim maddenin belirli bir zaman aralığında, stokta tutulmasının maliyetidir. “Elde Bulundurma Maliyeti” veya “Stok Tutma Maliyeti” olarak da adlandırılmaktadır. Envanter bulundurma maliyetini oluşturan en önemli unsur, stok kaleminin alınması için harcanan paranın alternatif (fırsat) maliyetidir.
Envanter bulundurma maliyetlerini oluşturan diğer maliyet unsurlarını şöyle sıralayabiliriz;
- Envanteri korumak ve saklamak için kullanılan depoların satın alınma veya kira bedelleri,
- Depo alanlarının ısıtma, soğutma ve aydınlatma giderleri,
- Envanter güvenliğinin sağlanması için yapılan harcamalar (sigorta primleri, güvenlik görevlisi ücretleri, alarm cihazı-kamera sistemi kurulumu ve bakımı için yapılan harcamalar vb.),
- Envanterdeki stok kalemlerine ilişkin vergi giderleri,
- Eskimeden ve bozulmadan dolayı ortaya çıkan değer düşüklükleri,
- Envanter kalemlerinin çalınması,
- Envanterin kaydı, gözden geçirilmesi ve sayımı ile ilgili harcamalar,
- Stok kalemlerinin depoya nakli ve depodan çıkarılması ilgili masraflar vb.
Stoksuzluk Maliyetleri
“Stok Dışı Kalma Maliyetleri” veya “Elde Bulundurmama Maliyetleri” olarak da adlandırılır. Stoksuzluk maliyetleri, mevcut bir talebin stoklardan karşılanamaması durumunda ortaya çıkan ve işletmenin stoklardan karşılanamayan talep miktarına ulaşıncaya kadar geçirdiği zaman dilimiyle oluşan maliyetlerdir. Stoksuzluk, ya siparişlerin zamanında karşılanamaması ve müşterilerin bekletilmesi ya da satış kaybı ile sonuçlanır.
Temel Ekonomik Sipariş Miktarı (EOQ) Modeli
Envanter karar modelleri içinde en eski ve en yaygın kullanılan model, Ekonomik Sipariş Miktarı (Economic Order Quantity-EOQ) modelidir. Ekonomik sipariş miktarı modeli, ilk defa 1915 yılında Ford W. Harris tarafından tasarlanıp uygulanmıştır. Ekonomik sipariş miktarı, yıllık satın alma, sipariş verme ve envanter bulundurma maliyetleri toplamını en küçükleyen sipariş miktarıdır. Yedinci ünitede, işletmelerde uygulanan envanter kontrol sistemlerinin sürekli envanter sistemi ve dönemsel envanter sistemi olarak temel bir ayrım gösterdiği belirtilmişti.
Ekonomik sipariş miktarı denir. Ekonomik sipariş miktarı modelinde amaç, stokların tüm değişken maliyetlerini en küçük düzeye indirecek sipariş miktarını belirlemektir. Bu miktar, envanter bulundurma maliyetinin sipariş verme maliyetine eşit olduğu noktadır.
Ekonomik sipariş miktarı modeli, oldukça idealleştirilmiş çok sayıda varsayıma dayanır. Model, ancak bu varsayımların kabulü altında işlerlik kazanır. Ekonomik sipariş miktarı modelinin varsayımlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Tek bir ürün için geçerlidir.
- Planlama dönemine ilişkin talep bilinmektedir.
- Tüketim hızı sabittir.
- Sipariş miktarı sabittir.
- Tedarik süresi sabittir ve kesin olarak bilinmektedir.
- Sipariş edilen miktarda mal, tek seferde ve eksiksiz olarak teslim alınır.
- Envanter bulundurma ve sipariş verme maliyetleri bilinmektedir ve dönem boyunca sabittir.
- Envanter bulundurma maliyetiyle stok düzeyi doğrusal bir ilişki içindedir.
- Fiyat tüm planlama dönemi için sabittir.
- Miktara bağlı fiyat indirimleri (miktar iskontosu) söz konusu değildir.
- Stok dışı kalma (stoksuzluk maliyeti) söz konusu değildir. Başka bir deyişle, mala olan talebin tamamı zamanında karşılanmaktadır.
Ekonomik Sipariş Miktarının Deneme Yanılma (Çizelgeleme) Yöntemiyle Belirlenmesi
Deneme yanılma yöntemi; satınalınması muhtemel bir dizi sipariş büyüklüğünün seçilerek, her bir sipariş büyüklüğü için toplam maliyetin hesaplanması ve maliyeti en küçükleyen sipariş miktarının belirlenmesi temeline dayanır. Buna göre, söz konusu yöntem aşağıdaki adımları içerir:
- Satın alınması muhtemel sipariş büyüklüklerinin belirlenmesi,
- Seçilen sipariş büyüklüklerinin her biri için ortalama envanter bulundurma maliyetinin hesaplanması,
- Seçilmiş her bir sipariş büyüklüğüne ait toplam sipariş verme maliyetinin hesaplanması,
- Seçilmiş sipariş büyüklüklerinin her biri için toplam envanter maliyetinin (envanter bulundurma ve sipariş verme maliyetlerinin toplamının) belirlenmesi,
- Toplam envanter maliyetini en küçükleyen sipariş miktarının seçilmesi.
Ekonomik Üretim Miktarı (EPQ) Modeli
Ekonomik üretim miktarı modelinde, ekonomik sipariş miktarı modelinden farklı olarak, sipariş verme maliyeti yerine üretime hazırlık maliyeti söz konusu olmaktadır. Bu modelde de, envanter bulundurma maliyetleri dikkate alınmaktadır. Ekonomik üretim miktarı modeli, bazı varsayımlara dayanır. Söz konusu varsayımları aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz:
- Model sadece bir ürün için geçerlidir.
- Yıllık talep bilinmektedir.
- Tüketim (talep) sabittir ve sürekli biçimde devam etmektedir.
- Üretim hızı sabittir ve talep hızından yüksektir.
- Tedarik süresi değişken değildir.
- Miktara bağlı indirim yoktur.
Ekonomik üretim miktarı modelinde, üretim yapılırken bir yandan da talep karşılanmaktadır. Üretim hızının tüketim hızından fazla olması nedeniyle, envanter belirli bir hızda birikerek önceden belirlenmiş olan en yüksek stok seviyesine ulaşır. Üretim partiler halinde yapıldığından her bir parti üretimi bittikten sonra üretime hazırlık işlemleri yeniden yapılır.
Miktara Bağlı İndirim Modeli
Temel ekonomik sipariş miktarı modellerinde satın alma maliyetinin sipariş miktarından etkilenmediği ve sabit olduğu varsayılmaktadır. Ancak, tedarikçilerin (satıcıların), yüksek miktarlarda satın almayı teşvik etmek amacıyla büyük miktarlardaki siparişlerde fiyat indirimi yapması sık karşılaşılan bir durumdur. Temel ekonomik sipariş miktarı modelindeki sabit fiyat varsayımının kaldırılmasıyla, miktar bağlı indirim modeline geçilmektedir.
Fiyat indirimi veya başka bir deyişle miktar indiriminden yararlanmak amacıyla büyük miktarlarda sipariş verildiğinde, düşük fiyattan satın alma nedeniyle satın alma maliyetleri ve daha az sayıda sipariş verme nedeniyle sipariş verme maliyetleri azalacaktır. Ancak, diğer taraftan büyük miktarlar alımlar nedeniyle envanter bulundurma maliyetleri artacaktır. Dolayısıyla alıcının, toplam maliyeti en küçükleyecek satın alma miktarını belirlemesi gerekir.
Yeniden Sipariş Verme Noktası (ROP) Modeli
İşletmelerin müşteri taleplerini gerektiği gibi karşılayabilmek için cevap bulmaları gereken karar problemlerinden biri de siparişlerin hangi zamanlarda verileceğidir. Bu soruya verilecek cevap, işletmenin uyguladığı envanter sistemine göre farklılık göstermektedir. Dönemsel envanter sistemini uygulayan işletmelerde, siparişler belirli aralıklarla verilmekte ve envanter bir sonraki gözden geçirme zamanına kadar kontrol edilememektedir. Dönemsel envanter sisteminde sipariş dönemleri arasındaki süre sabit iken, sürekli envanter sistemini uygulayan işletmelerde ise envanterdeki bir stok kalemi belirli bir düzeye düştüğü anda ve maliyeti en küçükleyecek miktarda yeniden sipariş verilir. Sürekli envanter sistemin tasarımı, sipariş miktarının ne olacağının ve ne zaman sipariş verileceğinin (yeniden sipariş verme noktasının) belirlenmesini gerektirir. Karar değişkenleri olarak da adlandırılan bu unsurların değerlerinin toplam envanter maliyetlerini en aza indirecek şekilde olması amaçlanmalıdır.