DEVLET BORÇLARI - Ünite 3: İç Borçlanma Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: İç Borçlanma

Giriş

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda iç borçlanmanın önemine karşın iç borçlanma olanaklarının kısıtlı olduğunun da altının çizilmesi gerekmektedir. Çünkü pek çok gelişmekte olan ülkede yurt içi tasarruflar ve sermaye birikimi düşük oranda gerçekleşmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde düşük tasarruf düzeyine rağmen var olan gelirin önemli bir bölümü de tüketime ayrılmaktadır. Bu ülkelerde düşük düzeyde olan yurt içi tasarruflar genellikle üretken alanlar yerine gayrimenkul, altın ve döviz gibi alanlarda değerlendirilmektedir. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde kredi piyasalarının sığ ve kurumsal kredi değerliliğinin zayıf olması, iç borçlanma olanaklarını daha da sınırlandırmaktadır.

Günümüzde iç borçlanma, yalnızca gelişmekte olan ülkelerin değil; gelişmiş ülkelerin de yaygın olarak başvurduğu temel bir kamu finansman kaynağıdır. Ancak gelişmekte olan ülkelerin iç borçlanmaya başvurma gerekçeleri ile gelişmiş ülkelerin iç borçlanmaya başvurma gerekçeleri birbirinden oldukça farklı olmaktadır.

İç Borçlanma Kaynakları

Devlet iç borçlanmasının kaynaklarını özel kişi ve kuruluşlar, bankalar, Merkez Bankası, sosyal güvenlik kuruluşları ve sigorta şirketleri oluşturmaktadır. Her borçlanma kaynağının ekonomide meydana getireceği etki farklı olacaktır.

Özel Kişi ve Kuruluşlardan Borçlanma

Bireyler gelirlerinin bir kısmını tüketirken bir kısmını ise çeşitli nedenlerle tasarrufa ayırmaktadırlar. Bu tasarruflara gönüllü tasarruflar denilmektedir. Özel kişi ya da kuruluşlardan sağlanan borçlanma ile gönüllü tasarruflar kamu kesimine aktarılmaktadır. Bireylerin kaynaklarının belirli bir bölümünü kamuya borç vermelerinin anlamı, borç verilen miktar kadar özel tüketimin ertelenmesidir. Bu tüketim ertelemesinin gerçekleşmesi için, devlete verilen borcun getirisinin, tüketimin ertelenmesiyle oluşan kayıpları karşılayacak düzeyde olması gerekmektedir.

Bankalardan Borçlanma

Devlet iç borçlanmasında borcun sağlandığı en önemli kaynak bankalardır. Bankalar genel olarak ellerinde bulunan fazla rezervleri devlet borçlanma kâğıtlarına yatırmaktadır. Özellikle ekonominin durgun olduğu ve bankalarda kredi işlemlerinin az olduğu zamanlarda kamu borçlanması bankalar tarafından tercih edilmektedir. Bankaların devlet iç borçlanma senetlerine yoğun olarak ilgi göstermesinin nedenleri şu şekilde özetlenebilir:

  • kamu iç borçlanma senetlerinin yüksek likiditeye sahip olması,
  • vergiden muaf tutulması ya da düşük vergi oranına sahip olması,
  • sıfır risk taşıması,
  • ihale ve sözleşmelerde teminat olarak kullanılabilmesi,
  • kamu borçlanma senetlerine karşılık ayrılmamasının bankaların kârlılığına olumlu yansıması ve sermaye yeterliliği standart oranının hesaplanmasında kamu borçlanma senetlerinin risk ağırlığı sıfır olan varlıklar içinde yer alması

Merkez Bankasından Borçlanma

Hazinenin merkez bankasından borçlanması iki şekilde olmaktadır. Bunlar doğrudan ve dolaylı borçlanmadır. Hazineler kamu gelirleri ve kamu harcamaları arasında oluşan kısa süreli ödeme dengesizliklerini ortadan kaldırmak için gerekli finansman ihtiyacını merkez bankasından kısa vadeli avans kullanarak karşılayabilmektedir. Bu tür borçlanma doğrudan borçlanma olarak adlandırılmaktadır. Hazinenin borçlanmak amacıyla çıkardığı borçlanma senetlerinin Merkez Bankası tarafından açık piyasa işlemleriyle satın alınması sonucu gerçekleşen borçlanma ise hazinenin Merkez Bankasından dolaylı borçlanmasıdır. Merkez Bankasının dolaylı borçlanmaya aracılık etmesi ya da açık piyasa işlemleri sonucu hazine kâğıtları alabilmesi ile ilgili düzenlemeler ülkeden ülkeye değişmektedir.

Sosyal Güvenlik Kuruluşları ve Sigorta Şirketlerinden Borçlanma

Devletin ve özel kesimin sosyal güvenlik kurumları, özel sigorta şirketleri, birtakım özel veya kamu kesimi yardımlaşma ve dayanışma sandık ve vakıflar bu tür mali kurumlardır. Hazine ve Maliye Bakanlığının ihraç ettiği devlet iç borçlanma senetleri, devletin kendi borcu olduğundan hiçbir garantiye gerek kalmaksızın güvenilir bir yatırım seçeneğidir. Hazine ve Maliye Bakanlığı aldığı borcu, anapara ve faizi ile beraber zamanında öder. Aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığının ihraç etmiş olduğu devlet iç borçlanma senetlerinin bazıları dönemler itibariyle bazıları da vade sonunda faiz getirisi sağlar, birçoğu likit enstrümanlar olup istenildiği zaman nakde çevrilebilir.

İç Borçların Sınıflandırılması

Ülkemizde ihraç edilen iç borçlanma senetleri çok çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır. Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) hazine tarafından yurt içi piyasalarda ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonolarının ortak adıdır. DİBS’ler vadelerine, ihraç edildikleri para birimi cinsine, üzerlerinde kupon taşıyıp taşımamalarına, faiz ödeme türlerine, ihraç yöntemlerine, ihraç amaçlarına göre farklı açılardan sınıflandırılabilir.

Vadeye Göre Yapılan Sınıflandırma

İç borçlanma senetleriyle ilgili en çok kullanılan sınıflandırma vadeye göre yapılan sınıflandırmadır. Buna göre; vadesi 1 yıl ve daha uzun olan senetlere devlet tahvili, vadesi 1 yıldan kısa olan senetlere ise hazine bonosu adı verilmektedir. İç borçlanmada vadelerin kısa oluşmasının nedenleri olarak;

  • ekonomideki güven bunalımları,
  • uzun vadeli fon arz eden kurumların var olmaması ya da yetersiz oluşu,
  • gelir seviyesinin düşüklüğü,
  • etkin ikincil piyasaların olmayışı,
  • enflasyon sayılabilir.

Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) hazine tarafından yurt içi piyasalarda ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonolarının ortak adıdır.

Para Birimi Cinsinden Yapılan Sınıflandırma

Para birimi cinsinden yapılan sınıflandırmaya göre DİBS’ler TL ve döviz cinsinden ihraç edilebilmektedir. Döviz cinsinden ihracı gerçekleştirilen iç borçlanma senetleri ise döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak ikiye ayrılmaktadır.

Kupon Durumuna Göre Yapılan Sınıflandırma

DİBS’ler kupon durumuna göre kuponsuz (iskontolu) ve kuponlu senetler olarak ikiye ayrılmaktadır. Kuponlu olarak ihraç edilen DİBS’lerin belli dönemlerde kupon (faiz) ödemeleri mevcuttur. Kuponsuz senetlerde ise yatırımcı, senedin net değerini (iskontolu değeri) ödemektedir. Yatırımcının kazandığı faiz, senedin nominal değeri ile iskontolu değeri arasındaki fark olup anapara ve faiz ödemesi tek seferde vade tarihinde yapılmaktadır. İkincil piyasa işlem hacimleri senet bazında incelendiğinde, sabit faizli senetlerin (sabit kuponlu ve kuponsuz DİBS’ler) işlem hacimlerinin diğer senet türlerine göre daha yüksek olduğu görülmektedir.

Faiz Ödeme Türlerine Göre Yapılan Sınıflandırma

İskontolu senetler sabit getirili senetlerdir. Belirli dönemlerde yatırımcıya kupon ödemesi (faiz ödemesi) yapan kuponlu senetler sabit ya da değişken faizli olarak ihraç edilebilmektedir. Sabit faizli senetlerin vade sonuna kadar elde tutulmaları hâlinde belirli bir getiri garanti edilmekte, yatırımcının vade sonunda elde edeceği getiri vade başlangıcında bilinmektedir. Değişken faizli senetlerin ihraç edilme nedenlerinin başında yatırımcıya özellikle enflasyon ve ekonomideki diğer belirsizlikler durumunda faiz garantisi sağlanması gelmektedir. Hazine açısından enflasyona endeksli senet ihraç edilmesinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Hükümetlerin, enflasyon beklentilerinin hedefin üzerinde olduğu kötümser piyasalarda maliyet fırsatını kullanmaları,
  • Enflasyonun düşürülmesine ilişkin hükümetlerin verdiği taahhütlerin güçlendirilerek kredibilitenin artırılması,
  • Borçlanma maliyetinin enflasyon risk primi ölçüsünde azaltılması,
  • Piyasa oyuncularının enflasyon beklentilerini gerçekçi olarak yansıtması bakımından enflasyon belirsizliğinin azaltılması,
  • Enflasyona endeksli yapıdaki gelirlere karşılık benzer yükümlülük yaratılarak bilanço riskinin azaltılması,
  • Daha dengeli -farklılaştırılmış yapıdayükümlülük portföy dağılımı sağlanması,
  • Farklı yatırımcı kitlelerine ulaşılması

İtfa tarihi DİBS’in vadesinin dolması nedeniyle ödemenin yapıldığı günü ifade etmektedir.

İhraç Amaçlarına Göre Yapılan Sınıflandırma

Hazine genel olarak bütçe açığını finanse etmek amacıyla DİBS ihraç etmekle beraber, zaman zaman belli bir amaca hizmet eden Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senedi de ihraç etmektedir. Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetleri ilgili yıl bütçe kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde ihraç edilmiş olan ve karşılığında herhangi bir nakit girişi sağlamayan devlet iç borçlanma senetleridir.

Devlet İç Borçlanma Senetlerinin İhraç Yöntemleri

İhraç yöntemleri açısından devlet iç borçlanma senetleri dört farklı şekilde sınıflandırılmaktadır. Bunlar; ihale yöntemi, TAP yöntemi, doğrudan satış yöntemi, halka arz yöntemidir.

İhale Yöntemiyle İhraç

Ülkemizde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından farklı yöntemlerle iç borçlanma senetleri ihraç edilebilmekte olup, bu yöntemler içerisinde ağırlıklı olarak ihale yöntemi kullanılmaktadır.

  • İhale sonrası teklif DİBS ihaleleri sonrasında, ihale sistemine göre ihalede oluşan veya ortalama fiyattan alım teklifini ifade eder.
  • İhale katılımcısı ihalelere katılan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir.
  • Ortalama fiyat ihaleyi kazanan teklifler esas alınarak ihale tarihinde hesaplanan ve açıklanan ağırlıklı ortalama fiyatı ifade etmektedir.
  • Rekabetçi olmayan teklif DİBS ihalelerinde, ihale sistemine göre ihalede oluşan veya ortalama fiyattan teklifi ifade etmektedir.

İhale sonuçlandıktan sonra banka ve aracı kurumlar üzerinden alım satım yapılırsa ikincil piyasa koşulları geçerlidir. Senetler bu noktada çok sayıda alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen işlemlere konu olmaktadır. Hazine ise birincil piyasada alıcılara doğrudan ihraçta bulunmaktadır.

TAP Yöntemiyle İhraç

TAP yöntemiyle ihraçta hazinece, yatırımcıların istedikleri zaman satın alabilecekleri borçlanma senetleri Merkez Bankasında depolanmaktadır. Yatırımcılar, Merkez Bankasından alana kadar bu tahvillerin mülkiyeti hazineye aittir. Merkez Bankası TAP satışları süresince sadece aracı ve depolayıcı görevini görmektedir.

Doğrudan Satış Yöntemiyle İhraç

DİBS’lerin başlangıçta kime ve ne kadar satılacağı bellidir. Hazine; kamu kurumları, bankalar ile diğer finansal kuruluşlara doğrudan ihraç yöntemi ile DİBS ihraç edebilmektedir. Kamu kurumları, bankalar ya da diğer finansal kuruluşlar senet taleplerini hazineye iletmektedir. Söz konusu talep hazine tarafından değerlendirilmekte ve piyasa koşulları çerçevesinde senedin faizi belirlenerek karşı tarafla da mutabakat sağlanarak senet ihracı gerçekleştirilmektedir.

Halka Arz Yöntemiyle İhraç

Halka arz yöntemiyle ihraçta ise ihraç edilecek senedin türü, vade ve faiz şartları hazinece belirlenerek ve satışa aracılık etmek isteyen banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla satışa sunulmaktadır.

İç Borçlanmada Yatırımcıya Sağlanan Çıkarlar

Devlet iç borçlanma senetlerinin satışında borç verenlere sağlanan çeşitli çıkarlar söz konusu olmaktadır. Bu çıkarların başında faiz geliri sağlanması gelmektedir. Ancak bunun yanında yatırımcıya faiz oranının dolaylı yoldan yükseltilmesiyle ilgili bazı çıkarlar da sağlanabilmektedir. Tahvillerin süresi dolmadan likit hâle getirilebilmesi ve tahvillerin devletçe teminat olarak kabul edilmesi gibi çıkarlar ise tahvil alıcısına sağlanan yan çıkarlar olarak sıralanabilmektedir.