DİN EĞİTİMİ VE DİN HİZMETLERİNDE REHBERLİK - Ünite 9: Rehberlik Kavramı ve İlkeleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 9: Rehberlik Kavramı ve İlkeleri

Giriş

İnsanoğlu, fıtratı itibariyle rehberliğe muhtaç bir yapıda yaratılmıştır. Bu özelliği sebebiyledir ki, ilk insan olarak yaratılan Hz. Adem, Allah Teâlâ’nın kendisine tüm isimleri öğretmesi, bilgiyle donatması, kısacası rehberliği ve yönlendirmesiyle meleklere karşı üstünlük sağlamıştır. İşlediği ilk hatadan sonra, yine Allah Teâlâ’nın, kendisine devam ettirdiği ilgisi, yol göstermesi ve rehberliği sayesinde hatasının farkına varmayı başarmıştır. Bizzat Allah’ın kendisine öğrettiği kelimelerle af dileyerek O’nun hoşnutluğunu tekrar kazanmaya muvaffak olması da dikkat çekicidir. Bu nedenle, rehberlik faaliyetini ilk defa icra eden bizzat Allah Teâlâ’dır denilebilir.

Zaman içinde Allah Teâlâ peygamberler göndermek suretiyle insanlara doğru yolu, güzel ve iyi olan davranışları öğretmiştir. Her peygamberin, bir eğitimci olduğu kadar aynı zamanda mükemmel bir rehber olduğu da görülmektedir. Buradan hareketle, eğitimciliğin ve rehberliğin, ilk olarak Allah Teâlâ, sonra da peygamberleri tarafından icra edilen kutsal görevler olduğunu söyleyebiliriz.

Rehberlik

Herhangi bir konuda uzman ya da bilgili birinin, bilmeyen birisine yardımcı olması, ona bilgi verip yol göstermesi, birlikte yaşamamızın bir gereğidir. Herkes ihtiyacı olan bir konuda diğerinin yardımına başvurmakta, çözümleyemediği ve sıkıntı çektiği konularda yardım alma ihtiyacı duymakta ve yardım alabileceğine inandığı ve güvendiği kimselere derdini açmaktadır. Rehberlik kavramı, farsça “yol gösteren, kılavuz” anlamındaki “rehber” kelimesinden türetilmiştir. Buna göre rehberlik, “yol göstermek ve kılavuzluk etmek” demektir.

Rehberlik, bir insana ya da insan grubuna, kendini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir biçimde uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce belli bir süreç içinde yapılan yardımlardır.

Rehberlik kavramına ait farklı tanımlarda dört ortak unsur göze çarpmaktadır. Bunlar, insan, yardım, süreç ve uzman rehberdir.

Rehberlik faaliyetlerinde nihai amaç, ferdin kendini gerçekleştirmesidir. Kendini gerçekleştirme, ilk olarak hümanist psikoloji ekolünün ortaya koyduğu bir kavramdır. Bu kavramla, kişide var olan tüm kabiliyetlerin, yeteneklerin, kapasitelerin ortaya konulması, uygulama alanına sokulması, kullanılması ve geliştirilmesi kast edilmektedir. Kişilerin karar verirken daha çok bilinçli ve daha az gelişi güzel davranmasına, dış baskılardan uzak kalmasına yardımcı olmak, rehberliğin en önemli amacıdır.

Rehberlik çeşitleri üç ana başlık altında toplanmaktadır:

Fert sayısına göre rehberlik: Rehberlik bir kişiye yapıldığı gibi, birden fazla kişiye, yani gruba da yapılabilir. Rehberlik, Danışman Rehber ile danışan arasında olursa buna “Ferdî Rehberlik” adı verilir. Danışman, birden fazla ferde, yani bir gruba aynı anda rehberlik etmekte ise bu çeşit rehberliğe de “Grup Rehberliği” adı verilmektedir.

Fonksiyonlarına göre rehberlik: Rehberliğin çok çeşitli fonksiyonları vardır:

  • Kendisine danışan kişilerin yeni ortama uyum sağlayabilmesi için bazı tedbirler almasını ve bazı teknikler kullanmasını içeren uyum sağlayıcı fonksiyon;
  • Her öğrencinin kabiliyet, ilgi, ihtiyaç, imkân ve arzularının tanınmaya çalışılmasını ve kendisine en uygun ve tatmin edici bir alana yönelmesinin sağlanmasını içeren yöneltici fonksiyon;
  • Danışmanın ilgili makamlara ve kişilere yardımcı olacak bilgiler sunarak verilen eğitimde başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamasını içeren ayarlayıcı fonksiyon;
  • Genel ruh sağlığı şartlarını sağlama yoluyla öğrencilerin uyumsuzluk ve davranış bozukluğu geliştirmelerini önleme çabalarını içeren önleyici fonksiyon;
  • Gerek psikoterapi, gerekse diğer ihtisas servislerini devreye sokarak insanların sağlıklı bir ruhsal hayata sahip olmasını içeren düzelticiiyileştirici fonksiyon;
  • Ferdin kişiliğinin gelişme yollarını ve imkânlarını görmek için onu etraflıca tanımayı içeren ferdi anlama (teşhis) fonksiyonu;
  • Ferdin azamî derecede gelişebilmesini sağlayacak düşünce ve hareket tarzlarının daha okuldayken yerleştirilmesi ve bu gelişmeyi engelleyecek faktörlerden sakınmasını içeren ferdi geliştirici fonksiyon;
  • İnsanların okul, çevre ve değişik hayat durumlarına intibak için çeşitli mesleklere ve okullara ait bilgilerin sağlanmasını içeren bilgi toplama fonksiyonu.

Yapıldığı alana göre rehberlik: Eğitimle ilgili rehberlik, kişisel problemlerle ilgili rehberlik ve psikolojik problemlerle ilgili rehberlik olmak üzere, rehberlik farklı alanlarda yapılabilmektedir:

  • Eğitimle ilgili rehberlik: Ferdin kendi kabiliyet, ilgi, ihtiyaç ve imkânlarına uygun bir öğretim dalını seçip bu yolda başarıyla ilerlemesini sağlamak için yapılan yardımlar olarak ifade edilebilir.
  • Kişisel problemlerle ilgili rehberlik: Doğrudan ferdin kişisel problemlerine yönelik rehberliğe denilmektedir. Kişisel problemlerle ilgili rehberliğin temel amacı, kişinin kendini psikososyal bir realite olarak anlaması ve kabul etmesine, fizikî ve sosyal çevresini gerçek boyutlarıyla idrak ederek, kendi kabiliyet ve imkânlarını bu realite içinde en iyi şekilde kullanabilmesine yardım etmektir.

Psikolojik Danışma

Son yıllarda rehberlik ile birlikte anılmaya başlanan, hatta bazı araştırmacılar tarafından adı rehberliğin önüne alınarak daha fazla önem atfedilen “Psikolojik Danışma”, rehberlik kapsamında bulunan önemli bir kavramdır. Hatta bazı araştırıcılar, psikolojik danışmayı “rehberliğin özü” saymaktadırlar.

“Psikolojik Danışma” batı menşeli bir kavram olup “Pyschological Counseling” teriminin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Psikolojik danışma farklı tanımlara sahiptir.

Nelson, psikolojik danışmayı, “kişide değişme olmaksızın onun hayatla baş etmede, kaynaklarını daha iyi kullanmasını sağlayan yardım süreci” olarak görmektedir. Gibson ve Mitchel ise, psikolojik danışmayı, bireyin karar verme ve problem çözme ihtiyaçlarını karşılayarak gelişim ve uyumunu sürdürmesine yardımcı olmak amacıyla bireyle yüz yüze kurulan ilişki olarak tanımlamaktadırlar.

Psikolojik Danışma, rehberlik hizmetleri içinde yer alan, fakat rehberlik hizmetlerinin daha ziyade bireysel ve duygusal boyutlarına ağırlık verilen profesyonel bir hizmettir.

Psikolojik danışma için şu amaçlardan söz etmek mümkündür: Semptomlardan kurtulmak; kendine, çevresine ve kültürüne iyi bir uyum sağlamak; iyi bir ruh sağlığı geliştirmek; belli kaygı, korku ve fobilerden kurtulmak; kişiliğini yeniden organize etmek; kendini anlamak ve kabul etmek; büyüyüp gelişmek, olgunlaşmak, sosyal ve biyolojik bir varlık olarak etkin bir fonksiyon kazanmak; iyi seçme ve karar verme yeteneği geliştirmek, varlığının bilincinde olmak.

Weiner ise, şu dört amaçtan söz eder:

  • Olumlu davranım değişikliği
  • Gittikçe artan kendini anlama
  • Gittikçe artan kendini kontrol
  • Danışmandaki anlayış, saygı ve yardım arzusunun danışana iletimi

Rehberlik teriminin sözlükteki bir anlamı da “yol göstericilik”tir. Oysa günümüzde kişiye “dıştan” yardım etmek, ona yol göstermek yerine, kişinin “içsel” güçlerini kullanmak suretiyle kendi başına yürümesine imkân sağlayarak, kendi yolunu kendisinin bulması ve tercihlerini de yine kendisinin yapması gerektiğine inanılmaktadır.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetlerini yürütürken göz önünde tutulması gereken birtakım genel ilkeler vardır. Bu ilkeleri sıralayacak olursak:

  • İnsan saygıya değer bir varlıktır: İnsanlar dil, din, cinsiyet, yetenek, ilgi, değer, tutum, gelişim özellikleri, fizyolojik, psikolojik, kültürel, sosyal ve ekonomik yönleri bakımından birbirinden farklılık gösterirler. Ancak her insan sahip olduğu özellikler bakımından biriciktir. Dolayısıyla düşünceleri, tercihleri ve kararları bakımından saygıya değer bir varlıktır.
  • Her insan seçme ve karar verme özgürlüğüne sahiptir: Rehberlik, ancak kişiye seçme özgürlüğü tanıyan çevrelerde var olabilir ve rehberliğin bir görevi de kişinin bu özgürlüğünü kullanabilmesi için seçenekleri algılayabilmesine ve doğru tercihler yapmasına yardımcı olmaya çalışmaktır.
  • Her insan yardıma ihtiyaç duyar ve yardım almalıdır: İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak gelişimini sağlayabilmesi için başkalarının yardımına ihtiyaç duyar. Rehberliğin amacı da kişinin kendisini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır.
  • Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde gizlilik esastır: Rehberlik ilişkisi, taraflar arasında özel ve mahrem konuların konuşulmasını ve paylaşılmasını gerektiren, karşılıklı güvene dayalı özel bir ilişki olduğundan herkes kendisini diğerinin sırdaşı kabul edip bilgilerini titizlikle saklamalıdır.
  • Rehberliğin kendine has kuralları vardır: İnsanlar arasında ve tamamen insani yönden olumlu gelişmeler sağlama amacı güden rehberlik hizmeti belli bir sistem ve düzen içinde yürütülmelidir. İşin bilimsel ve teknik yönü uzmanlık ve yeterlik gerektiren bir husustur. Ancak bir de rehberliğin sanat yönü vardır.
  • Rehberlik hizmetleri profesyonel bir yardım sürecidir: Rehberlik hizmeti, karmaşık bir ruhsal ve duygusal yapıya sahip bulunan insana yönelik bir görev olduğu için onu yürütenlerin bilgi ve beceri bakımından belli yeterlik ve yetkinliklere sahip olmaları gerekir.
  • Rehberlikte gönüllülük ve içtenlik esastır: Rehberlik hizmetleri zorlamayla değil, katılım ve işbirliği içerisinde yürütülür. Bununla beraber rehberlikte içtenlik de vazgeçilemez bir özelliktir. Çünkü rehberlik ilişkileri, ancak karşılıklı konuşma, etkin iletişim kurma ve etkileşimi gerçekleştirme suretiyle yürütülebilir.
  • Rehberlik yaşam boyu süren bir yardım sürecidir: Bireyin yaşamı boyunca atacağı adımlarda sağlıklı kararlar alabilmesi için bu hizmetlerden her zaman yararlanmaya ihtiyacı vardır; ve insan hayatı devam ettiği sürece rehberliğe muhtaçtır.
  • Rehberlik sürecinde değer yargıları açısından rahat olmak esastır: Herkesin düşünceleri, kanaatleri, değer yargıları kendisi için önemli olduğu için rehberlik ilişkisinde bu konuya özen gösterilmeli, danışan kişi bu konuda kendisini rahat hissetmelidir.
  • Rehberlik hizmetleri insana ve topluma karşı sorumludur: Rehberliğin amacı, ferdin topluma dinamik ve sağlıklı bir uyum gösterebilmesi için gerekli duyarlılığı ve beceriyi kazanmasına yardım etmektir.

Dini Danışma ve Rehberlik

İnsanın kendini gerçekleştirme ve varlığını geliştirme yolculuğunda maneviyatı bir enerji kaynağı olarak kullanması her zaman kendi başına gerçekleştirebileceği bir hedef değildir. Bu sebeple, tarihin çok eski devirlerinden beri insanlar hem manevi sıkıntılarından kurtulmak hem de mükemmele ulaşma yolculuğunda manevi enerji sağlamak için hep bir yardım ve destek arama peşinde olmuştur. Özellikle ruhsal bunalımlarda tabiplerden önce kendisinde manevi güç bulunduğuna inanılan “din adamları” akla gelmiş ve onların yardımına müracaat edilmiştir.

Abraham Maslow’un “kendini gerçekleştiren kişiler” hakkındaki araştırmasına kadar ilgiye layık bir konu olarak kabul görmeyen maneviyat, bu araştırma sonucunda, karşılanması gereken nihai bir ihtiyaç ve önemli bir motivasyon alanı olarak fark edildi. Maslow, “Toward a Psychology of Being” adlı eserinde maneviyatın, bedensel ve ruhsal sağlığımızın devamı için gereken çok temel bir unsur olduğu kanaatine ulaşarak “aşkınlık ve benötesi olmazsa hepimiz hasta, saldırgan, nihilist ve ümitsiz oluruz” değerlendirmesinde bulundu.

Dinî danışma ve rehberlik kavramı bize batı dünyasından geçmiştir. Bu kavram, Pastoral Care denilen ve genellikle rahiplerin ve papazların özellikle kilise dışında yürüttükleri dinî danışmanlık ve rehberlik hizmetlerini ifade etmektedir.

Dinî danışma ve rehberlik, insanın problemlerine, inandığı dinin değerleriyle ilişki kurarak çözüm getirmektir.

Clebsch-Jaeckle dinî danışma ve rehberliğin çıkış noktası olarak dinî bir özellik taşısa da esas itibariyle insanî amaçları hedeflediğine dikkat çekerek bu hizmetin üç ayrı fonksiyon icra ettiğini ifade ederler:

  • İyileştirme fonksiyonu: Kendi içinde ve kişisel ilişkilerinde yoğun sorun yaşayan insanlar üzerinde teskin etme, rahatlatma ve rehabilite etme şeklinde uzun süreli bir manevî ilgi ve yardım işlemi olarak kendini gösterir.
  • Destekleme fonksiyonu: Bireyin sosyal yaşantısında, iş ve meslek hayatında karşılaştığı uyum ve intibak güçlüklerini aşma konusunda ona yardım etme şeklinde bir danışmanlık desteği olarak ortaya çıkar.
  • Yönlendirme fonksiyonu: Hayatta gidilecek bir yön arama, eş ve meslek seçme, kariyer değiştirme durumlarında danışma hizmetinin etkili olmasıdır.

Görüldüğü üzere, genel rehberlik hizmetleri çerçevesinde yer alan bu fonksiyonlar dinî danışma ve rehberlik alanına taşınmıştır.

İslâm dini yardımlaşmayı ve dayanışmayı ibadet sayan, muhtaçların, çaresizlerin, düşkünlerin ve sıkıntı içinde olanların yardımına koşmayı Müslümanlara görev olarak yükleyen bir dindir. Konuyla ilgili ayetler, Müslümanların danışma ve dayanışma ruhuna sahip olması gerektiğini ortaya koymaktadır. İslâm dininin sosyal yaşamı bu denli önemsemesine rağmen dinî danışma ve rehberlik alanındaki bilimsel çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Bu çalışmalara yaklaşık bir asır önce başlayan Batı dünyası ise epeyce mesafe kat etmiştir. Benzer çalışmaların İslâm toplumlarında da hızla geliştirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu gösteren çok sayıda ve ciddi sebepler vardır. İslâm toplumlarında gözle görülür bir şekilde yaygınlaşan din konulu sorunlar ve sıkıntılar, dinî danışma ve rehberlik konusunda bilimsel ve metodik çalışmalar yapılmasını zorunlu kılmaktadır.