DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ VE BELGELERİ - Ünite 7: Uluslararası Yatırımlar ve Serbest Bölgeler Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Uluslararası Yatırımlar ve Serbest Bölgeler
Giriş
Küresel rekabet ortamında insan ihtiyaçlarının karşılanması için serbest piyasa ekonomilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Serbest piyasa ekonomilerinde yasal dayanaklara sahip uygulama süreçleri, dış ticaret işlemlerinin daha kurumsal bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır.
Uluslararası Yatırımlar
Ülkelerin sahip olduğu kaynaklar ve bu kaynakların bileşimini içeren mal ve hizmetlerin yoğun bir şekilde arzı, dış ticaret ürünlerinin farklılaşmasına, dolayısı ile belirli bir bölgeden diğer bölgelere mal ve hizmet arzını gerekli kılmıştır. Son yüzyıl içerisinde üretim ve dağıtım stratejilerinde yaşanan dönüşüm, farklı menşeili ürünlerin çok farklı coğrafyalarda üretim ve talebini mümkün kılarak, uluslararası ticarete hız kazandırmaktadır. Dolayısı ile girişimciler değişen ve farklılaşan insan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mal ve hizmet ticaretinde daha işlevsel dış ticaret araçlarını kullanmaktadırlar. Bu araçlar; karşılaştırma, satın alma, lojistik imkânlarının simülasyonlarından oluşan internet tabanlı teknolojiler ile eşyanın transferinde hangi süreçlerin işletileceğine yönelik ulusal ve uluslararası yasal bir temele dayalı dış ticaret uygulamaları olabilmektedir.
Günümüzde dış ticaret işlemleri sadece ithalat ve ihracat bakış açısıyla ele alınmamaktadır. Ürünün tasarımından, üretimine, dağıtımından satışına kadar hammadde ve pazar arasındaki tüm süreç ve kanallar dış ticaret kavramlarıyla yakından ilişkilidir. Uluslararası ticaretin ulaştığı boyut, uluslararası yatırım faaliyetlerinin uzmanlık ve ekonomik altyapı temelinde farklılaşmasına yol açmıştır. Firmalar temel yetenek ve uzmanlaşma konularını göz önünde bulundurarak maliyet ve kalite odaklı yaklaşımlarını ülke sınırlarını aşan bir örgütsel yapıda konumlandırmışlardır.
Uluslararası yatırım yapan küresel şirketler, ortalamanın üzerinde kâr marjı elde ederken, yatırım yaptıkları ülkeye döviz girdisi sağlamakta, istihdam politikasına katkıda bulunmakta, yatırım yapılan sektörle ilgili rekabet ortamının oluşmasına yardımcı olmakta ve teknolojik gelişim açısından katkı sağlamaktadırlar. Uluslararası yatırımların fonksiyonel açıdan farklı türleri bulunmaktadır. Temel olarak bu yatırımları portföy yatırımları (dolaylı yatırımlar) ve doğrudan yatırımlar (reel yatırımlar) olmak üzere iki guruba ayırabiliriz.
Portföy yatırımları ; faiz ve kâr payı elde etmek amacıyla, özel veya kamu kurumlarına ait hisse senedi ve tahvil gibi finansal araçların, alınıp satılması olarak ifade edilmektedir. İstikrar bozucu etkileri ve spekülasyonlara açık yapıları nedeniyle ekonomi yöneticileri açısından ihtiyatla bakılan yatırım türüdür.
Doğrudan yatırımlar: genel olarak; uluslararası girişimcinin ülke sınırları içerisinde mal ve hizmet üretmek amacıyla; arazi, üretim tesisi, bina, makine, teçhizat vb. satın alması veya kiralaması olarak ifade edilmektedir. Doğrudan yatırımlar ülke ekonomilerine negatif etkileri en az olan yatırım türüdür. Dolayısıyla ülke yönetimleri doğrudan yatırımları ülkeye çekmek amacıyla oldukça isteklidir. Bu kapsamda teşvik politikaları yürüterek yabancı yatırımcıların ülke içerisinde yatırım yapmaları desteklenir.
Serbest Bölgeler
Serbest Bölgeler Kanunu’nda belirtildiği üzere “Serbest bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesi’nin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.”
Serbest Bölgelerin kuruluş amacı şunlardır:
- İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek,
- Doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girdisini hızlandırmak,
- İşletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek.
Serbest bölgelerin kuruluş temeli, bölgesel ve kırsal kalkınmanın daha hızlı gerçekleştirilerek, bölge ihracat potansiyellerinin genişletilerek artırılmasıdır.
Ülkemizde serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Ülkemizde Serbest Bölgeler ile ilgili ilk yasal düzenleme 15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile yapılmıştır.
Ülkemizdeki Serbest Bölgeler şunlardır:
- Mersin Serbest Bölgesi
- Antalya Serbest Bölgesi
- Ege Serbest Bölgesi
- İstanbul-Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi
- Trabzon Serbest Bölgesi
- İstanbul-İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesi
- İzmir Serbest Bölgesi
- Rize Serbest Bölgesi
- Samsun Serbest Bölgesi
- İstanbul Trakya Serbest Bölgesi
- Kayseri Serbest Bölgesi
- Avrupa Serbest Bölgesi
- Gaziantep Serbest Bölgesi
- Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi
- Bursa Serbest Bölgesi
- Denizli Serbest Bölgesi
- Kocaeli Serbest Bölgesi
- TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi
Serbest bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir. Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.
Serbest bölge ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaret, dış ticaret rejimine tabidir. Serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz. Serbest bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili her türlü ödemeler dövizle yapılır. Cumhurbaşkanı ödemelerin Türk Lirası olarak yapılmasına da karar verebilir.
Serbest bölgelerde, faaliyet gösterecek işyerlerinde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı personel çalıştırılabilir. Buna ait esaslar yönetmelikte belirlenir. Serbest bölgelerde Türkiye Cumhuriyeti sosyal güvenlik mevzuatı hükümleri uygulanır.
Gümrük Rejimleri
Gümrük rejimi, dış ticaret işlemine tabi malların gümrük uygulamalarına yönelik kurumsal düzenlemelerini ifade etmektedir. Kurumsal düzenlemeler, belirli bir malın hangi kapsamda değerlendirilerek hangi süreçleri takip etmesi ve işlemin nasıl sonlandırılacağına yönelik sistematik bir rehber özelliği taşımaktadır.
Gümrük rejimi türleri şunlardır:
- Dâhilde İşleme Rejimi
- Hariçte İşleme Rejimi
- İhracat Rejimi
- Gümrük Antrepo Rejimi
- Gümrük Kontrolü Altında İşleme
- Geçici İthalat Rejimi
- Transit Rejimi
- Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi
Dahilde İşleme Rejimi
Dahilde işleme rejimi ihracatı destekleme adına açılım sağlayan bir gümrük rejimidir. Dahilde işleme rejiminde, ihracat konusu ürünlerin üretim sürecinde hammadde olarak kullanılacak ithal malların, ithalat vergilerinden muaf tutulması esası kabul edilmektedir. Bu yöntemle ihraç ürünlerine yönelik hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile ambalaj ve işletme malzemeleri temininde ithalat vergisi alınmamaktadır. Firmalar açısından hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile ambalaj ve işletme malzemeleri maliyetleri düşürülerek rekabet avantajı sağlanmaktadır.
Hariçte İşleme Rejimi
Türkiye’de Hariçte İşleme Rejimi uygulaması görev alanları açısından Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Gümrük Müsteşarlığı tarafından birlikte yürütülmektedir.
Hariçte İşleme Faaliyeti “Serbest dolaşımda bulunan eşyanın daha ileri safhada işlenmek, tamir edilmek veya yenilenmek üzere geçici olarak Türkiye Gümrük Bölgesi dışına veya Serbest Bölgelere ihraç edilmesi ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin, gümrük vergilerinden tam veya kısmi muafiyet uygulanmak suretiyle ve ikili veya çok taraflı ticaret anlaşmaları çerçevesinde bazı işlem görmüş ürünler için konulmuş veya konulacak olan gümrük vergisi muafiyeti içeren hükümler saklı kalmak kaydıyla, yeniden Serbest Dolaşıma girmesi ve standart değişim sistemi kapsamında ithali ile ilgili faaliyetleri kapsar.’’ şeklinde tanımlanmıştır.
İhracat Rejimi Kararı
Serbest dolaşımda bulunan bir eşyanın ihraç amacıyla Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkışına ilişkin hükümlerin uygulandığı rejime, İhracat Rejimi uygulaması adı verilmektedir. Yurt dışına kesin satışı yapılan eşyaların tabi olduğu gümrük rejimi uygulamasıdır. İhraç edilecek eşyanın gümrük idarelerine Gümrük Beyannamesi ile beyan edilmesi zorunludur. İhraç eşyası, ilgili gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük denetiminden çıktığı sırada aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesi’ni terk etmesi koşuluyla ihraç edilmiş sayılır. Böylece eşya üzerindeki gümrük denetimi sona erer. Fiili ihracat iki koşula bağlanmıştır; birincisi eşya araca yüklenip beyanname tescil edilmeli, ikincisi ise eşya Türkiye Gümrük Bölgesini terk ettiğinde aynı durumu muhafaza etmesidir.
Gümrük Antrepo Rejimi
İhraç edilen veya gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulabildiği genel veya özel depolara gümrük antreposu adı verilmektedir. Gümrük gözetimi altında serbest dolaşıma sokulması beklenen eşyanın gümrük sınırlarının dışında kabul edilen genel veya özel antrepolara alınarak gümrük ve benzeri vergilerin ödenmemesi imkânını sağlayan rejimdir.
A Tipi Antrepo; işleticisinin, stok kayıtlarını tuttuğu ve antrepoya konulan eşyada her hangi bir noksanlık olması halinde gümrük vergilerini ödemekten sorumlu olduğu genel antrepo tipidir.
B Tipi Antrepo; antrepoya konulan eşyadan, kullanıcının sorumlu olduğu, antrepo beyannamesini kullanıcının verdiği genel antrepo tipidir. Antrepo işleticisinin sorumluluğu sınırlıdır. Antrepo işletici sadece antrepoyu kiralar. Antrepo stok kayıtları tutulmadığından, beyanname ve belgeler gümrük kontrolüne esas teşkil eder.
C Tipi Antrepo; işleticisi ve kullanıcısı aynı kişi olan ve antrepoya alınan eşyadan bu kişinin sorumlu olduğu özel antrepo tipidir.
D Tipi Antrepo; işleticisi ve kullanıcının aynı kişi olduğu özel antrepo tipidir.
E Tipi Antrepo; işleticisi ve kullanıcısının aynı kişi olduğu, izin hak sahibinin depolama yerinin antrepo addedildiği veya depolama yeri olmazsa dahi eşyaya antrepo rejimi hükümlerinin uygulandığı özel antrepo tipidir.
F Tipi Antrepo; gümrük idarelerince işletilen genel antrepo tipidir. Serbest dolaşımda olmayan eşyanın sergilendiği fuar ve sergiler de özel antrepo sayılır.
İşleme Rejimi
İşleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi olarak da ifade edilmektedir. Gümrük bölgesi içerisinde, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ticaret politikası önlemlerine ve ithalat vergilerine tabi tutulmadan, yapı ve işlev değişikliği gerçekleştirilmesi ve bu işlemlerden elde edilen ürünlerin tabi oldukları gümrük vergileri üzerinden serbest dolaşıma girmeleri, işleme rejimi hükümlerine göre yapılır.
Geçici İthalat Rejimi
Geçici İthalat Rejimi serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.
Transit Rejimi
Yabancı menşeli eşya ile ihraç edilmek amacıyla gümrük işlemleri tamamlanmak üzere gümrüğe sunulan eşyadan gümrük işlemleri tamamlanmış olanlarının, Gümrük idaresinin gözetimi altında, Gümrük Kanunu ve Yönetmeliğindeki Transit Rejimi hükümlerine göre Türkiye Gümrük Bölgesi’nde bir yerden diğer bir yere taşınmasına transit rejimi adı verilir.
Transit edilen eşyanın taşıttan taşıta veya geçici depolama yeri ve antrepodan taşıta nakli ile bu eşyanın taşıttan eşya boşaltılması Gümrüğün iznine tabidir. Transit edilen eşya, şüphe veya ihbar durumları hariç olmak üzere varış veya çıkış gümrük idaresine kadar muayene edilmeksizin ve gerektiğinde mühür altına alınarak veya memur eşliğinde sevk edilir.
Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi
Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişi; ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkündür.
Kambiyo Kavramı ve Kambiyo Mevzuatı
Bir ulusal paranın yabancı bir paraya dönüştürülmesi ile ilgili bütün işlemler kambiyo işlemi olarak ifade edilmektedir. Kambiyo kavramı Latince değiştirmek (cambiare) kavramından türetilmiştir. Yabancı para cinsinden nakit ve kaydi para, altın veya menkul değerler üzerinden yapılan bütün işlemler kambiyo işlemi kapsamına değerlendirilmektedir.
Dışa açık ekonomilerin; ithalat, ihracat ve ödeme şekillerinin parasal etkilerine karşı yapısal istikrarı sağlamak amacıyla geliştirdikleri önlemler manzumesine Kambiyo Mevzuatı adı verilmektedir.
Kambiyo mevzuatı incelendiğinde uyulması gereken kuralları dış mevzuat ve iç mevzuat kuralları sınıflandırmasına tabi tutabiliriz. Dış mevzuatın kapsamını Uluslararası Ticaret Odasının (ICCInternational Chamber of Commerce) belirlediği kurallar ve terimler oluşturmaktadır. İç mevzuat ise, Dış ticaret mevzuatı ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Mevzuatı olmak üzere iki ana grupta toplanmaktadır.
Uluslararası Ticaret Odası; birinci dünya savaşında bozulan dengelerin yeniden kurulması ve uluslararası ticaretin geliştirilmesi amacıyla 1919 yılında ABD’nin Atlanta şehrinde kurulmuştur. Dünya genelinde hükümetlerle doğrudan ilişki içinde bulunan Uluslararası Ticaret Odası öncelikli olarak ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Belçika gibi ülkeleri temsil ederken günümüzde dünya genelinde binlerce üyesi ve temsilciliği bulunan bir örgüt niteliği kazanmıştır.
Uluslararası Ticaret Odasının temel çalışma alanları şunlardır:
- Uluslararası ticaretin desteklenmesi ve teşvik edilmesine yönelik faaliyetler
- Piyasa ekonomisinde çıkan sorunlara çözüm önerileri geliştirmek
- İş dünyasının uluslararası ticarete yönelik düzenlemeler ortaya koymasını sağlamak
- Uluslararası ticaret içerisindeki yolsuzlukları önlemek ve ticari suçlarla mücadele etmek
Uluslararası Ticaret Odası’nın en önemli işlevlerinden biri de uluslararası ticarette kurumsallaşma ve uyumlaştırma çabalarına öncü olmasıdır. UTO’nun geliştirdiği kurallar vasıtasıyla uluslararası ticarete yönelik bankacılık işlemleri geliştirilmiş, bütün dünyadaki bankaların kredi ve tahsilata yönelik standart birtakım uygulamalar icra etmesi sağlanmıştır.
Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nun amacı; Türk Parasının değerinin diğer yabancı paralar karşısında korunması, kontrol altında tutularak spekülasyonların önlenmesidir.
Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu Hakkındaki 32 Sayılı Karar ile kambiyo rejiminin liberalleşmesi yönünde çok önemli bir karar alınmıştır. 32 sayılı kararın getirdiği yenilikleri ise şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Ülke içindeki yerleşik kişilerin döviz bulundurmaları, banka ve diğer kuruluşlardan döviz satın almaları, döviz hesabı sahibi olmaları ve bu imkânlar üzerinde diledikleri gibi tasarrufta bulunabilmeleri serbest hale getirilmiştir.
- Yurt dışından ülkemize döviz ithali serbest bırakılmıştır.
- Yurt dışına önceden belirlenen miktarlarda efektif çıkarabilme imkânı tanınmaktadır.
- Yurt dışı piyasalardan menkul kıymet alımına, yurt dışındaki yatırımcıların ülkemiz piyasalarından menkul kıymet almasına, elde edilen gelirin yurt dışına çıkışına izin verilmektedir.
Konvertibilite
Bir ülke parasının başka ülkelerin paralarına serbestçe çevrilebilme yeterliliğine konvertibilite denir. Bu paranın diğer paralara çevrilebilme yeterliliği, o ülkenin ekonomik etkinliğine bağlıdır. Diğer bir ifade ile konvertibilite bir ülke parasının diğer bir ülkede kabul görme, işlem yeteneği ve gücüne sahip olma potansiyelidir. Konvertibilitenin temel koşulu yasal bir temele dayalı serbest piyasa ekonomisidir. Böyle bir yapıda bireyler serbestçe döviz alım satım yapma hakkına sahip olmalıdır.
Konvertibilite ile döviz kurlarının sabit yada değişken olması arasında bir bağlantı yoktur. Bir ülkede konvertibilite ödemeler dengesinin cari işlemler kısmı için geçerli ise “kısmi konvertibilite”, hem cari işlemler hem de sermaye hareketleri için geçerliyse “tam konvertibilite” mevcuttur.
Kambiyo Mevzuatına İlişkin Kavramlar
Türkiye’de Yerleşik Kişiler: Yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişilerdir.
Dışarıda Yerleşik Kişiler: Türkiye’de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişilerdir.
Yolcu: Geçerli pasaport veya pasaport yerini tutan belgeler taşıyan ve Türkiye’ye girmek veya Türkiye’den çıkmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tespit edilen giriş ve çıkış kapılarına gelen kişilerdir.
Türk Parası: Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye’de tedavülde bulunan veya tedavülden kaldırılmış olsa bile değiştirme süresi dolmamış olan paralardır.
Türk Parası ile Ödemeyi Sağlayan Belgeler: Türk parası ile ödemede bulunmayı sağlayan ticari ve adi senetler, kredi mektubu, kredi kartı, seyahat çekleri, havale, mektup gibi her türlü belge ve vasıtalardır.
Efektif: Banknot şeklindeki bütün yabancı ülkeler paralarıdır.
Döviz (kambiyo): Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtalarıdır.
Menkul Kıymetler: Sermaye ve para piyasalarında işlem gören her türlü Türk ve yabancı menkul kıymetleridir,
Kıymetli Madenler: Her tür ve şekilde altın, gümüş ve platin,
Banka: Türkiye’de faaliyette bulunan mevduat bankaları ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarıdır.
Aracı Kurum: Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde aracılık faaliyetinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış kurumlardır.
Konvertibl Döviz: Uluslararası para piyasalarında bütün ülkelerce kabul gören ve bu sebeple bir diğer ülke parasına serbestçe çevrilebilme imkânına sahip dövizlerdir.
Döviz Alım Belgesi: Yabancı bir para cinsinden ifade edilen bir alacağın bir banka veya özel finans kurumuna devredildiği (temlik edildiğini) veya yabancı bir ülke banknotunun (efektifin) zilyetliği ile birlikte mülkiyetinin bir banka veya özel finans kurumuna devredildiğini gösteren (tevsik edilen) bir belgedir.
Görünmeyen İşlemler: Türk vatandaşlarının ülke içinde yabancılar için yaptığı hizmet bedelleri ile ticari ithalat ve Sigorta hizmetleri dışında her ne isim altında olursa olsun yurt dışına para transferi görünmeyen işlemlerdir. % 20 G.V. tevkifatına tabi tutulur. Görünmeyen İşlemler, Tamir Montaj Bedelleri, Fason İşler, Telif Hakları, Maaş Ücretleri, Katılma Payları, Komisyonculuk Giderleri, Transit İşlemleri, Dokümantasyon Giderleri, Kara, Deniz, Hava Taşımacılık Bedelleri, Sosyal Sigorta Ödemeleri, Mal Sigorta Bedelleri, Sermaye Gelirleri, Kiralar, Nafaka Ödemeleri, Para Cezaları olarak sayılabilir.