DIŞ TİCARETE GİRİŞ - Ünite 2: Dış Ticaretin Tarihsel Gelişimi ve Temel Dış Ticaret Kavramları Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 2: Dış Ticaretin Tarihsel Gelişimi ve Temel Dış Ticaret Kavramları
Dış Ticaretin Tarihsel Gelişimi
Kronolojik olarak öncelikle eski uygarlıklar dönemi, yeni ticari yol ve yerlerin keşfedilmesi, sömürgecilik dönemleri, yoğun korumacılık uygulamaları gibi ekonomik ve siyasi yapı değişikliğine yol açan gelişmeler ele alınmaktadır. Daha sonra ise küreselleşme ve bilgi ekonomisine geçiş, tüketici tercihlerinde ve talep yapısında değişme ve uluslararası e-Ticaretin ortaya çıkması ve gelişmesi ile ilgili konulara yer verilmektedir.
Eski Uygarlıklar Dönemi
Tarihsel kayıtlar, dar anlamıyla ilk dış ticaret faaliyetlerinin MÖ 2000’li yılların başlarında Mezopotamya’da başladığını göstermektedir. Sümerlerin ve Asurluların Mezopotamya’da deniz ve kara yoluyla yaptıkları tekstil ve metale dayalı, Antik Yunanistan’ın zeytinyağına, Mısır, Hindistan ve Çin’in baharat, değerli taş, kumaş, deri vb. gibi mallara dayalı dış ticaretleri büyük refah artışlarına yol açmıştır.
Deniz taşımacılığının gelişmesinde Fenikelilerin ve Antik Yunanlıların deniz ticaret yolları üzerinde kurdukları ticaret kolonileri etkili olmuştur.
Ticaret Kolonisi, bir ulus devletin tüccarlarının kendi ülkelerinin dışındaki bir ülkenin belirli bir yerinde/tamamında yerleşerek ya da yeni bir şehir kurarak belli bir organizasyon çerçevesinde ticaret yaptıkları şehirler/merkezlerdir. Dış ticaretin gelişimine en büyük katkıyı sağlayan uygarlıklardan biri Fenikelilerdir. MÖ 1000’li yıllarda Fenikeliler deniz ticareti, limanlar ve gemicilikte çok ileri gitmişler ve çoğu Akdeniz ve Afrika sahillerinde ticaret kolonileri (merkezleri) kurmuşlardır. En önemli kolonileri Kartaca’dır.
Antik Yunanistan ve Kartaca’nın yıkılmasından sonra Roma İmparatorluğu güçlenmiş ve önemli ticaret (ipek, baharat vb. gibi) yollarını kullanarak Uzak Doğu özellikle Çin’lilerle ticareti geliştirmişlerdir. Ancak uzaklık, baskın ve kaçakçılık gibi güvenlik sorunları nedeniyle dış ticarette önemli risklerle karşılaşılmış ve Uzak Doğu ile ticaret azalmıştır. Roma Dönemi’ne kadar süren Orta Doğu egemenliği yerini artık Batılılara bırakmaya başlamıştır. Fetihler sonrasında Romalılar yeni bir ekonomik düzen kurup yerleşik hâle geçmişler ve başlangıçta liberal bir sistem benimsemişlerdir. Ancak yaşanan ekonomik krizler sonrasında korumacı politikalar uygulamışlardır. Bu durum prensliklerin ayaklanıp derebeylik sisteminin temellerini atmalarına neden olmuştur. Roma İmparatorluğu’nun dağılması sonrasında ise ekonomik yapıya dine dayalı papalık sistemi hakim olmuştur.
Coğrafi Keşifler ve Sömürgecilik
1453’te İstanbul’un fethedilmesi ve sonrasında Ümit Burnu’nun ve Amerika’nın keşfi, Ümit Burnu üzerinden Hindistan’a ulaşılması gibi coğrafi keşifler, İpek Yolu gibi ticari yolların önemini azaltmış ve Hindistan’da Batılı ülkelere ait şirketlerin kurulmasıyla birlikte ekonomik/ticari sistem ve güç dengeleri tamamen
değişmiştir. Deniz yollarıyla gelişen ticari yapıda şeker, tütün, kürkler ve kahve gibi mallar yoğun bir şekilde alım satıma konu olmuştur. Güçlü donanmalara ve ticari filolara sahip Avrupalı ülkeler, koloniliciğin iç ekonomik yapıya ilişkin bir oluşum olduğunu ileri sürmüşler ve dış piyasalara açılmaya (sömürgeciliğe) önem vermişlerdir.
Merkantalizm: Sömürgecilik yapan Avrupa ülkelerine özgü ekonomik ve siyasi bir düşünce biçimidir. 1450’lilerde ortaya çıkan bu sistemdeki temel iktisadi faaliyet türü dış ticarettir. Dış ticaret ile ulaşılmaya çalışılan ana amaç, hazinenin altın ve gümüş gibi değerli maden stokunu artırmaktır (Ödemeler bilançosunun fazla vermesidir). Bunu gerçekleştirmek için güçlü ordular ve donanmalarla zengin doğal kaynaklara sahip ülkeleri sömürge hâline getirmek gerekmektedir.
Klasik Liberalizmin Doğuşu
1700’lü yılların ortalarında buhar gücü ile çalışan makinelerin üretilmeye başlamasıyla gelişen Sanayi Devrimi, İngiltere’de ortaya çıkmış daha sonrada Kuzey Avrupa ve Amerika’ya yayılmıştır. Üretimde kas gücü yerine buhar/makine gücünün kullanılmaya başlamasıyla birlikte, ekonomik yapıda ve üretim süreçlerinde önemli değişiklikler olmuştur. Şehirlerde açılan fabrikalarda çalışmak isteyen köylüler kırsal bölgelerden kentlere doğru göç etmeye başlamışlardır. Bu durum hem mevcut malların üretim miktarını artırmış hem de yeni malların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Üretimde meydana gelen artışlar, firmaların malları satacak yeni pazarlar aramalarına yol açmıştır. Kara, deniz ve demiryolu taşımacılığında ortaya çıkan gelişmeler yeni pazarlara ulaşma imkânı sağlamıştır. Böylece ülkeler arası ticaret hacmi artmaya başlamış ve ekonomik, politik ve sosyal ilişkiler de gelişmiştir.
Klasik Liberalizm’e göre serbest dış ticaret, dünyadaki üretim faktörlerinin dünya ülkeleri arasında toplam üretime ve dolayısıyla refaha en yüksek katkıyı sağlayacak şekilde tahsis edilmesine olanak sağlamaktadır.
Savaşlar ve Ekonomik Sorunlar
I. Dünya Savaşı ile birlikte ticari ilişkiler askıya alınmış, ulusal sınırlar yeniden çizilmiş ve yeni ülkeler ortaya çıkmıştır. Avrupa’da ve diğer ülkelerde uygulanan kamu müdahalesi ve dış ticareti kısıtlayıcı önlemler dış ticareti durma noktasına getirmiştir. ABD’nin tarım ve sanayi malı ithalatına yönelik yüksek tarife uygulamaları misilleme etkisi yaratmış ve İngiltere ile birlikte birçok ülke dış ticarete müdahalede bulunmaya başlamıştır. Savaş sonrasında ülkelerin kendi kendilerine yeterli olmaya çalışmalarının ekonomik zorluklarını gidermek için tarifeler indirilmeye başlanmıştır. Fakat ortaya çıkan talep yetersizlikleri 1929 yılında Büyük Buhran olarak isimlendirilen ve tüm dünya ülkelerini etkileyen bir ekonomik kriz ortamı oluşturmuştur.
Dış ticarete yönelik korumacı önlemlerin olumsuz etkileri atlatılamadan II. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Savaş döneminde çoğu ülkede savaş ekonomisi (toplumun her alanında kamu denetimi) oluşturulmuştur. Bu yapıda üretimde istihdam edilmiş erkek işgücünün büyük bir kısmı silah altına alınmış ve üretim azalmıştır. Ortaya çıkan arz kıtlığı nedeniyle mevcut malların dağıtımı, fiyatların belirlenmesi, stokların denetimi, ithalat, ihracat ve kambiyo denetimi, işgücü piyasalarını düzenleme vb. gibi çoğu ekonomik faaliyet kamu denetimi altına geçmiş ve mevcut malların satışında karne uygulaması başlatılmıştır. Arz kıtlığına rağmen artan savunma harcamalarını karşılamak için yüksek vergiler uygulanmıştır.
Liberal Ekonomik Sistemin Hakimiyeti
II. Dünya Savaşı’ndan mağlup olarak ayrılan Avrupa, dünyanın merkezi olma niteliğini kaybederken ABD ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ön plana çıkmıştır. Savaş sonrası dönem ABD merkezli liberal sistem ile SSCB merkezli sosyalist sistemin hâkimiyet kazanma amaçlarına yönelik çalışmalarının ortaya çıkardığı iki kutuplu bir dünya düzeninin (soğuk savaş dönemi) kurulmasına neden olmuştur.
II. Dünya Savaşı sonrasında geçmişteki ekonomik sorunların yaşanmaması amacıyla dış ticareti serbestleşmeye yönelik faaliyetler iki yönde gerçekleştirilmiştir. Bunlardan birincisi evrensel yaklaşım, diğeri bölgesel yaklaşımdır.
Evrensel yaklaşım/küreselleşme, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)ne üye olan ülkeler arasında dış ticarete yönelik engellerin azaltılması ve kaldırılması esasına dayalıdır.
Yeni dünya düzeni çerçevesinde 1950-1973 yılları liberal ülkeler arasında dünya ticaret hacmi oldukça büyük boyutlara ulaşmış ve buna dayalı yüksek ekonomik büyüme oranlarına ulaşılmıştır.
Krizlerin ortaya çıkardığı ekonomik sorunların giderilmesi için dış ticarette ve ülkeler arasındaki sermaye hareketlerinde serbestleşmeye gidilmesinin gerekli olduğu fikri dünya ülkeleri arasında yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu durum 1980’li ve 1990’lı yıllarda ülkelerin ticari ve finansal serbestleşme-küreselleşme sürecine girmelerini sağlamıştır.
Küreselleşme ve Bilgi Ekonomisine Geçiş: II. Dünya Savaşı sonrası dönemde ortaya çıkan kötü ekonomik koşullar ve başarısız olan ekonomi politikaları liberal sistemin yeniden güçlenmesini ve yenilenmesini sağlamıştır. Küreselleşmeyi ekonomik açıdan, mal, hizmet ve üretim faktörlerinin ülkeler arasındaki serbest dolaşımını kısıtlayan tüm engellerin kaldırılması şeklinde ifade etmek mümkündür.
Küresel ticaretin gelişmesinde iletişim ve haberleşme başta olmak üzere teknolojik gelişmelerin önemli etkileri olmuştur. Bilgi iletişim teknolojileri sayesinde ortaya çıkan bilimsel ve teknolojik ilerlemeler; mal ve hizmetlerin üretim aşamasından dağıtımınapazarlanmasına, üretim yeri ve süreçlerinden stoklanmasına, mali işlemlerden patent ve lisanslara kadar bir çok alanda dönüşüm yaşanmasına neden olmuştur. Bilgi iletişim teknolojileri; bilimsel ekonomik, ticari, mali vb. verilerin toplanmasını, işlemesini, depolanmasını ve gerekli olan yerlere ağlar aracılığı aktarılmasını sağlayan bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin tümüdür.
Küreselleşme ve bilgi iletişim teknolojilerinin yoğun kullanımı ile ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik değişimler bilgi ekonomisi kavramını ön plana çıkarmıştır. Sanayi ekonomisi yerine geçen bilgi ekonomisi, üretim, tüketim, depolama, dağıtım-taşıma vb. gibi ekonomik faaliyetlerin bilgi temelli hâle gelmesini sağlayan ekonomik yapı olarak tanımlanabilmektedir.
Tüketici Tercihlerinde ve Talep Yapısında Değişme: Gelir düzeyindeki artış tüketici talebinin nicel yapısını etkilemiş, ihtiyaçlar çeşitlenmiştir. Talebi karşılamaya yönelik mal-hizmet üreten firmalar tüketici tercih ve taleplerine göre fiyat ve kalite açısından farklılaştırılmış mal ve hizmetlerle piyasaya giriş yapmışlar ve her biri yeni bir malmış gibi talep toplamaya başlamışlardır.
Birbiri yerine ikame edilebilir mal ve hizmet üreten firmalar arasında ortaya çıkan rekabet, yatırım ve reklamlar aracılığıyla dış ticaret ve tüketici kitlesi üzerinde denetim sağlama yarışına dönüşmüştür.
Uluslararası e-Ticaretin Ortaya Çıkması ve Gelişmesi : Değişen talep koşulları ve farklı tüketicilerin farklı tercihlerine uygun üretim yapabilecek kapasite ve teknolojiye sahip firmalar, yeni kitlelere ulaşmak, daha ucuz ve hızlı ticaret yapmak ve maliyetlerini azaltmak için internet ortamında ticaret yapmaya yönelik girişimlerde bulunmuşlardır. Sanal ortamdaki girişimcilik faaliyetleri kapsamında internet üzerinden dış ticaret yapmak hem girişimciler hem de tüketiciler açısından cazip bir yöntem olmuştur.
Dış Ticaret İşlemlerine İlişkin Kavramlar
İhracat ve İthalatla İlgili Kavramlar
İhracat Rejimi: İhracı serbest olan bir malın ülke sınırlarına/gümrüğe getirilmesine ve yurtdışına satılmasına/gönderilmesine ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir.
İhracatçı: İhracata konu mal ile ilgili ihracatçı birliğine üye kaydını yaptırdıktan sonra mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde mal ihracatını gerçekleştiren (yurtdışına gönderilecek malın üreticisi ve/veya tedarikçisi konumundaki) gerçek ve tüzel kişiliğe haiz firmalardır.
Ön İzne Bağlı İhracat: Harp araç gereçleri ve silah, gübreler, tohumlar vb. gibi bazı malların yurtdışına satışının yapılabilmesi için uluslararası anlaşmalar çerçevesinde oluşan mevzuata göre belirlenen mercilerden ön izin alınması gerekmektedir.
Konsinye İhracat: Kesin satışı daha sonra (fiilî ihraç tarihinden itibaren yaklaşık bir yıl içinde) yapılmak üzere yurtdışına mal gönderilmesi şeklindeki ihracat biçimidir.
e-İhracat: İnternet üzerinden yapılan işlemlerle (dış ticaret ve gümrük mevzuatı hükümlerine tabi olarak) yurt dışına e-Ticaret kapsamındaki mal ve hizmetlerden satış yapılmasıdır.
Bedelsiz İhracat: Yurda tekrar getirilmesi gerekli olmadan yurt dışına (hediyeler, reklam ve tanıtım ürünleri gibi) mal çıkarılması şeklindeki ihracattır.
Kayda Bağlı İhracat: İhracatı kayda bağlı mallar listesinde yer alan bir mala ilişkin gümrük beyannamesinin, gümrük mevzuatına uygun bir şekilde doldurularak ilgili ihracatçı birliğine onaylatılması gerekmektedir. Onaylı belge gümrük idaresine teslim edildikten/kayıt altına alındıktan sonra ilgili malın yurtdışına satılması kayda bağlı ihracatı ifade etmektedir.
Özellik Arz Etmeyen İhracat: İhracı yasak, kayda ya da bir kurumun iznine bağlı mallar listesinde yer almayan malların yurtdışına satılmadır.
İthal Edilmiş Malların İhracatı: İthalat rejimi çerçevesinde malların geçici olarak ithal edilip belli bir süre içerisinde işlenmesi ve bu faaliyetlerden elde edilen malların yurtdışındaki ülkelere ihraç edilmesidir.
Takas Yoluyla veya Bağlı Muameleyle İhracat: Bir ülkeden yurtdışına gönderilen mal ve hizmetlerin bedellerinin kısmen veya tamamen mal, hizmet veya teknoloji transferiyle/ithali ile sağlanmasıdır.
Bavul Ticareti: Yurtdışındaki ülkelerde yerleşik olan gerçek ve tüzel kişilerin ya da turistlerin yurt içine giriş yaparken yanlarında getirdikleri malları (belirli koşullar yerine getirilerek) yurtiçinde satmalarıdır.
İthalat Rejimi: İthali serbest olan bir malın ülke sınırlarına/gümrüğe getirilmesine ve satın alınmasına ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir. Yani ithalat işlemleri öncesinde/sırasında/sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili standart kanuni hükümlerin yer aldığı sistemdir.
İthalatçı: Yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde mal ithalini gerçekleştiren (yurtiçine getirilecek malın alıcısı ve/veya dağıtıcısı konumundaki) gerçek ve tüzel kişiliğe haiz firmalardır.
İhraç Edilmiş Malın İthali: İhraç rejimi çerçevesinde malların yurtdışına geçici olarak ihraç edilip belli bir süre içerisinde işlenmesi ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen malların ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet suretiyle yeniden ülkeye ithal edilmesidir.
Bedelli İthalat: Yurtdışından ithal edilen malların bedellerinin ithalattaki ödeme şekillerinden biriyle yurt dışına döviz transferi yapılarak ödenmesiyle yapılan ithalattır.
Bedelsiz İthalat: Yurtdışında kazanılmış gelirlerle satın alınan bir malın (varsa gümrük vergileri ödendikten sonra) yurtiçine giriş yapması, ancak mal bedeli olarak yurtdışına döviz transferi yapılmamasıdır.
e-İthalat: İnternet üzerinden yapılan işlemlerle (dış ticaret ve gümrük mevzuatı hükümlerine tabi olarak) yurt dışından e-Ticaret kapsamındaki mal ve hizmetlerden satın alınmasıdır.
Akreditifli İthalat: İhracatçı firma malını sevk etmeden önce, ithalatçı firmanın (ihracatçının bulunduğu ülkedeki) anlaşmalı olduğu banka nezdinde kendi adına kredi açtırması ve malın sevk edildiğini gösteren belgenin teslim edilmesi durumunda mal bedelinin banka tarafından ödenmesi şeklindeki ithalattır.
Mal Karşılığı İthalat: Yurtdışından satın alınan malın ithalatçı tarafından teslim alınması ve sonrasında ihraç bedelinin transfer edilmesini ifade eden ithalattır.
Belge (Vesaik) Karşılığı İthalat: İthalatçının (malı teslim almış olma şartı olmadan) malın ihracatçı ülkeden sevk edildiğini gösteren belge karşılığında mal bedelini bankaya ödemesi ve sonrasında malın teslim alınmasını sağlayan ithalattır.
Kredili İthalat: İthal edilen malın teslim alınmasını ve sonrasında mal bedelinin anlaşmaya varılan ileri bir tarihte (bir anlamda taksitle) ödenmesini ifade eden ithalat türüdür.
Ankonsinasyon (Komisyoncu) İthalat: İhracatçının malını satması için ithalatçının ülkesindeki ticari memur veya komisyoncuya belirli bir bedel karşılığında teslim etmesi ve sonrasında söz konusu malın komisyoncu tarafından satılarak mal bedelinin ihracatçıya transfer edilmesi durumudur.
Dış Ticaret ve Gümrük Rejimleri
Gümrük rejimi ise bir ülkenin gümrük bölgesi içinde gerçekleştirilen ithalat ve ihracat işlemleri ile ilgili olarak kamu kuruluşları tarafından (gümrük mevzuatına göre) alınan tüm önlemlerin eksiksiz bir şekilde uygulamasını amaçlayan denetim sistemidir.
Ekonomik Etkili Olmayan Gümrük Rejimleri: Bir ülkenin gümrük bölgesi içinde yapılan dış ticaret işlemlerinin normal gümrük/ithalat vergilerine tabi olduğu ve bununla ilgili kuralların uygulandığı sistemlerdir.
Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi: İthalat rejimi olarak da bilinen bu rejimde, yurtiçine ithal edilen mallar, kanunen gerekli vergiler alındıktan, ticaret politikası önlemleri uygulandıktan ve diğer mali yükümlülükler yerine getirildikten sonra, serbest dolaşıma çıkması için alıcısına teslim edilmektedir.
Transit Geçiş Rejimi: Bir ülkeden başka bir ülkeye tır, uçak, tren, gemi gibi araçlarla gönderilen malların üçüncü bir ülkenin gümrük bölgesinden geçmesi/beklemesi sırasında uygulanan kurallar bütünüdür. Transit geçiş belgesinin ibraz edilmesi durumunda kural olarak transit olarak geçen araçlardan ve serbest dolaşıma girmemiş mallardan gümrük vergisi alınmamaktadır.
İhracat Rejimi: Serbest dolaşımda olan bir malın ihraç amacıyla ülke sınırları dışına çıkışına ilişkin resmî kuralların uygulandığı rejim türüdür.
Ekonomik Etkili Gümrük Rejimleri: Bazı dış ticaret işlemleri, ekonomik etkileri dikkate alınarak ilgili ülkenin normal ithalat vergilerinden muaf tutulmaktadırlar.
Dahilde İşleme Rejimi: Bir malın yurtiçinde değerlendirici bir işlem görmek üzere geçici olarak ithal edilmesi ve belli bir süre sonra elde edilen işlenmiş malların ihraç edilmesi esasına dayalı olarak, ithalat sırasında alınan teminat ve/veya vergilerin geri iade edilmesine ilişkin hükümlerin uygulandığı bir rejim türüdür.
Hariçte İşleme Rejimi: Bir malın yurtdışında değerlendirici bir işlem görmek üzere geçici olarak ihraç edilmesi ve belli bir süre sonra işlenmiş malların ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet esasına dayalı olarak yeniden ithal edilmesine ilişkin kuralların uygulandığı rejim türüdür.
Gümrük Antrepo Rejimi: İthal ve ihraç edilecek mallar ile gümrük gözetimi altındaki malların, ülkenin gümrük sınırları içerisinde yer alan antrepolara vergisiz olarak konulmasına ilişkin kuralların uygulandığı ve denetlendiği rejim türüdür.
Gümrük Kontrolü Altında İşleme Rejimi: Yurtiçinde değerlendirici bir işlem görmek üzere ithalat vergilerinden muaf olarak ithal edilen girdi niteliğindeki malların, gümrük gözetimi altında değerlendirici işleme tabi tutulması ve elde edilen nihai malların normal gümrük vergileri üzerinden ithal edilmeleri ile ilgili işlemlerin tümünü kapsayan bir rejim türüdür.
Dış Ticaretin Türleri
Dış ticarete konu olan mallar, kural olarak ilgili ülkelerin dış ticaret, gümrük ve kambiyo rejimlerine tabidirler. Dış ticaret ve kambiyo rejimleri çerçevesinde ihracat/ithalatın yapıldığı, mal giriş/çıkış bedellerinin serbest döviz ile alındığı/ödendiği ve mevzuat ile özel bir ayrıcalık tanınmayan dış ticarete normal dış ticaret denilmektedir. Dış ticaretin büyük bir bölümü normal dış ticaret olarak yapılmaktadır. Günümüzde normal dış ticaret kapsamında endüstriler arası ve endüstri içi ticaretin ön plana çıktığını söylemek mümkündür.
Endüstriler-Arası ve Endüstri-İçi Ticaret: Endüstri: Aynı üretim tekniklerini kullanarak birbiriyle uyumlu üretim yapan ve aynı ya da benzer mallar üreten firmaların belirli bir alanda toplanarak oluşturdukları büyük ekonomik gruplardır. Örneğin, bilgisayar üreten firmaların belirli bir bölgede faaliyet göstermeleri gibi.
Farklı endüstriler kapsamında üretilmiş olan farklı mal ve mal grupları karşılıklı olarak dış ticaret konu olmaktadırlar. Genellikle farklı faktör donatımına sahip gelişmiş ülkelerde az gelişmiş ve/ veya gelişmekte olan ülkeler arasında farklı endüstrilere ait malların (otomobil ihraç edip, kumaş ithal etmek gibi) ticaretinin yapılmasına endüstriler-arası ticaret denilmektedir.
Özellikle sermaye ve teknoloji gibi faktörler açısından birbirlerine benzeyen gelişmiş ülkeler arasında otomobil gibi malların eşanlı olarak hem ihraç hem de ithal edilmesine endüstri-içi ticaret denilmektedir.
Antrepo Ticareti: Yapılan ithalat işlemlerinde ithalat vergisi (gümrük vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi vb. gibi) ve dış ticaret politikası uygulamalarına tabi tutulmamış ve serbest dolaşıma girmemiş malların süresiz olarak bir gümrük antreposuna (açık/kapalı alanlara) konulması olarak tanımlanmaktadır. Bu ticaret türünde ihracatçı (malının satılıncaya kadar beklemesi için) ithalatçının ülkesindeki bir antrepoya belirli bir bedel karşılığında malını teslim etmekte ve mal yurtiçine girerken ithalat vergilerinden muaf olmaktadır.
Sınır/Kıyı Ticareti: Ortak kara ve deniz sınırı olan ülkelerin kendi aralarında yaptıkları özel anlaşmalar gereğince, ticarete taraf ülkelerin sınır ve kıyı bölgelerine yakın yerleşim yerleri arasında yapılan dış ticarettir.
Transit Ticaret: Bir ülkedeki ithalatçı firmanın ülkenin döviz kaynaklarını kullanarak satın aldığı malları, kendi ülkesi ya da başka bir ülke üzerinden üçüncü bir ülkeye satması/ihraç etmesi şeklindeki ticaret türüdür.
Serbest Bölge Ticareti: Bir ülkenin siyasi sınırları içerisinde olmakla birlikte, ülkenin gümrük bölgesi dışında kabul edilen ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılmış olan yerlere serbest bölge denilmektedir. Bir ülkede geçerli olan ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı serbest bölgeler, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı yerler arasındadır. İlgili ülke ile serbest bölge arasında yapılan ticaret, dış ticaret rejimi hükümlerine tabidir ve iki ayrı ülkenin yaptığı ticaret gibi işlem görür.
Dış Ticaret İşlem Sürecine İlişkin Kavramlar
Uluslararası Taşımacılık Faaliyetleri
Taşıyıcı moduna göre uluslararası taşımacılık yöntemleri; hava, deniz, kara ve demir yolu taşımacılığı, boru hattı ve iç su-nehir yolu taşımacılığı şeklindedir.
Sigorta İşlemleri
Sigorta, bir kişinin belirli bir bedel karşılığında, başka bir kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi hâlinde ona tazminat/para vermesidir. Dış ticarette kullanılan temel sigortalar, ihracat kredi sigortası ve nakliyat sigortaları şeklindedir.
Kambiyo Mevzuatı
Dış ticaret ile ilgili işlemlerin fiziki boyutu dış ticaret ve gümrük mevzuatları ile parasal boyutu kambiyo mevzuatı ile düzenlenmektedir. Nakit para ve menkul kıymetler (bono, tahvil, hisse senedi vb.) gibi para yerine geçen varlıkların ülkeler arası kambiyosuna/değiş tokuşuna, dış ticaret işlemlerinden doğan yabancı para alacak/ borçlarının ülkeler arası transferine ilişkin usul ve esasları düzenleyen hukuki kuralların tümüne kambiyo mevzuatı denilmektedir.