DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK - Ünite 1: Dış Ticaret ve Genel Anlamda Risklerin Kavramsal Çerçevesi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 1: Dış Ticaret ve Genel Anlamda Risklerin Kavramsal Çerçevesi
Dış Ticaretin Tanımı
Ülkelerin söz sahibi olmaları ve güçlü ülke olmaları ekonomilerinin güçlü olmasına bağlıdır. Ekonominin güçlü olması için ise üretmek ve üretileni satmak gerekmektedir.
Ticaret, üretilen tüm malların ve hizmetlerin belirli bir bedel karşılığında kullanıcılara ulaştırılması sürecini ve bu süreçteki tüm alım satım faaliyetlerini tanımlamaktadır. Ticaret, ülke içerisinde yapıldığında iç ticaret, ülke sınırları dışında yapıldığında dış ticaret olmak üzere iki türde ele alınabilir.
Hiçbir ülke ihtiyaç duyduğu bütün kaynaklara sahip değildir. Bu yüzden sahip olduğu fazla mal ve hizmetleri satıp, kıt olan mal ve hizmetleri alması gerekmektedir. Bu da ülkelerin birbiri ile ticaret yapmasını zorunlu kılmaktadır. En dar kapsamı ile dış ticaret faaliyetlerini, bir ülkenin diğer bir ülke ile mal ve hizmet alışverişi yapması şeklinde tanımlamak mümkündür.
Dış Ticareti Ortaya Çıkaran Nedenler
Ülkelerin dış ticaret yapma sebepleri arasında dört temel faktör yer almaktadır:
- Yerli üretimdeki yetersizlikler ve fazlalıklar
- Ülkeler arasındaki fitay farklılıkları
- Mal farklılaştırması
- Siyasi ve kültürel sebepler
Yerli üretimde ihtiyaca cevap verememe veya ihtiyaç fazlasını üretme dış ticarete sebep olan temel etkendir. Talep yasası, bir piyasada bulunan satın alıcıların davranışlarını, yani taleplerini, açıklama hedefli bir teoriye dayanır. Arz yasası, malın fiyatı ile o malın arzı arasındaki pozitif ilişkidir.
Bu dört faktör haricinde, sermaye birikiminin sağlanması, yatırım mallarının temininde kolaylık, yeni iş sahalarının açılması, teşvikler ve yardımlar gibi faktörler de dış ticareti ortaya çıkaran diğer faktörler arasında sayılabilirler.
Dış Ticaretin Amaçları
Liberalleşme; Serbest bir duruma gelmek, ekonomik anlamda ise finans piyasalarında, sermaye piyasalarında ve ticaret engellerinde devlet müdahalesinin ortadan kaldırılmasıdır. Hükümetlerin ve ülkelerin doğrudan dış ticaret akımlarını sınırlandırmak, özendirmek veya düzenlemek için uyguladıkları sistematik politikalara dış ticaret politikaları denir. Dış ticareterin 11 önemli amacı bulunmaktadır. Bunlar;
- Ekonomik kalkınma
- Ekonominin liberalleşmesi
- Piyasadaki aksaklıkların giderilmesi
- Dış ödeme dengesizliklerinin giderilmesi
- Dış rekabetten korunma
- İç ekonomik istikrarın sağlanması
- Hazineye gelir sağlamak
- Otarşi (kendi kendine yeterli olma)
- Dış piyasalarda monopol gücünden faydalanma
- Sosyal ve siyasi etkenler
- Uluslararası ilişkilerin iyileştirilmesi
gibi amaçlardır.
Dış Ticaret Türleri
Dış ticaret bağımsız ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretinin tümünü kapsamaktadır. Dış ticaretin dört çeşidi vardır.
Normal ticaret, bir ülkenin dış ticaretinde, özel ayrıcalık tanınmayan ve serbest döviz ile kambiyo rejimleri çerçevesinde yapılan ticaret şeklidir.
Bağlı ticaret, genellikle finansman zorluklarının yaşandığı ülkeler arasındaki ticarete konu olan ve satılan mal karşılığında satıcının da alıcıdan kısmen döviz kullanarak ya da hiç döviz kullanmadan aynı miktar ya da satışın belli bir oranında dışalım yaptığı, genel anlamda bir takas işlemi olan uluslararası ticaret biçimidir.
Sınır ticareti, komşu ülkeler arasında özel anlaşmalara dayanılarak yürütülen ve her iki ülkenin sınır ve kıyı bölgelerine yakın yerleşim yerlerini kapsamına alan ticarettir.
Serbest bölge ticareti, serbest bölgelerde yapılan ticarettlerdir.
Dış Ticaret ile İç Ticaret Arası Farklılıklar
Ticari olarak düşünüldüğünde dış ticaret ve iç ticaret temelde aynıdır, ancak ülkeler arası dil, kültür, döviz, lojistik altyapısı, kanunlar farklı olabilmektedir. Dış tiracetteki başlıca farklılıklar;
- Bankacılık sistemi zorunludur,
- Bürokrasi yoğundur,
- Çok çeşitli taşıma sistemleri kullanılır,
- Genellikle yabancı para birimleri kullanılır,
- Yapılan hataların maliyeti daha yüksektir,
- Ödeme sistemleri farklıdır,
- Sosyal ve kültürel faktörler, iş yapma biçimleri ve iş ahlakı farklıdır,
- Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde faaliyette bulunulur,
- Risk daha yüksektir.
Dış ticaretin avantajları;
- Ülkelerin ve işletmelerin pazar paylarını genişletme imkanı sağlar,
- Eğer iç pazarda kapasite tam kullanılmıyor ise, kapasite kullanımını arttırmaya imkan verir. İç pazardaki dezavantajlı durumu yurtdışı satış ile avantaja çevirebilir,
- Dış ticaret, iç pazardaki rekabeti yayma imkânı verir. Ekonomik nedenler, kriz ya da diğer etmenler sebebi ile oluşabilecek daralmaları engeller,
- Teknolojik know-how düzeyinde gelişme sağlar,
- Sektörlerin büyümesine imkan verir,
- İstihdamı artırır,
- Daha çok sayıda müşteriye ulaşma imkânı doğar,
- Uluslararası ekonomik sisteme entegre olmayı sağlar,
- Satışlardaki mevsimsel dalgalanmaları dengeler,
- Birim maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olur,
- Pazar çeşitlendirmesi ile riskin azaltılmasına yardımcı olur.
Dış Ticarette Taraflar
Dış ticarette yardımcı olan ithalatçı, ihracatçı, ithalatçının bankası, ihracatçının bankası ve gümrük idaresi gibi bir çok kurum ve kuruluş vardır. İhracat, bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut Müsteşarlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemleridir. İhracatçı (satıcı), İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıklardır. İthalat işlemlerine ihracat işlemlerinin tersi gözüyle bakılabilir, bir diğer adı da dış alımdır. İthalatçı (alıcı) ise ithalat işlemlerini gerçekleştirmek üzere gümrük idaresine kayıtlı, kimlik numarasına sahip gerçek kişiler veya Türkiye’de mukim ve vergi numarasına sahip tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte, yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıkları ifade eder. İhracatçının bankası, ihracatçı adına döviz hareketlerini takip eden, yurtdışından mal bedeli geldiğinde karşılığı olan dövizi Kambiyo Mevzuatı hükümlerince Türk Lirasına çeviren ve ihracatın kapatılabilmesi için gerekli belgeleri düzenleyen ve ihracatçı adına işlemi sonlandıran banka veya finans kurumlarıdır. İthalatçının bankası (Amir Bankası), ithalatçı adına döviz hareketlerini takip eden, ithalat anlaşması şartlarında belirlenen şartlarda yurtdışına döviz transferi yapan ve gerekli belgeleri hazırlayıp ithalatı kapatan banka veya finans kuruluşlarıdır. Gümrük idaresi, eşya ve kişilerin ülke sınırlarından giriş ve çıkışlarında denetimlerinin yapıldığı ve vergilerin tahakkuk ettirildiği kamu kuruluşudur.
Dış Ticaret Teorileri
Dış ticareti açıklamaya çalışan pek çok teori bulunmaktadır. Bunlar geleneksel dış ticaret teorileri ve yeni dış ticaret teorileri olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir. Geleneksel dış ticaret teorileri;
-
Klasik dış ticaret teorisi
- Mutlak üstünlükler teorisi
- Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi
-
Neo-klasik dış ticaret teorisi
- Fırsat maliyeti teorisi
- Faktör donatımı teorisi
olarak sınıflandırılırken, yeni dış ticaret teorileri;
- Nitelikli işgücü teorisi
- Teknoloji açığı teorisi
- Tercihlerde benzerlik teorisi
- Ölçek ekonomileri teorisi
- Monopolcü rekabet teorisi
- Ürün dönemleri teorisi
olarak sınıflandırılır.
Risk ile İlgili Kavramlar
Ülkelerin ticarette amaçlarına ulaşmak için uygulamaları gereken plan ve programlar vardır. Ancak planlama sürecinde elde edilen sonuçlar her zaman istenilen amaca ulaşamayabilir. Elde edilmek istenilen sonuçların gerçekleştirilememesinde belirsizlik ve risk kavramları sonuçları ve dolayısı ile başarıyı direkt olarak etkileyebilecek unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Risk (riziko), bir olayın gerçekleşme ihtimali ve olaydan etkilenme imkanı olarak tanımlanabilir. Genellikle risk olumsuz bir durum, işletmeler açısından tehlike ve riskli ortamlar da tehlikeli ortamlar olarak değerlendirilmektedir. Belirsizlik durumunda süreçte ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara ilişkin bir tahmin ortaya konulamamakta ve bu durum ise zararların ölçülemez olmasına yol açmaktadır.
Risk türleri iki grupta incelenebilir. Bunlar; sistematik ve sistematik olmayan reiklerdir. Sistematik risk kontrol edilemeyen olayları tanımlamaktadır. Sistematik Olmayan Risk ise, süreçte taraflarca kontrol edilebilecek riskleri ifade etmektedir.