DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK - Ünite 4: Sigorta Sözleşmesinin Tarafları, Unsurları ve Nitelikleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Sigorta Sözleşmesinin Tarafları, Unsurları ve Nitelikleri

Ünite 4: Sigorta Sözleşmesinin Tarafları, Unsurları ve Nitelikleri

Giriş

Sigorta sözleşmesi sigortacının sigorta korumasını ve sigorta ettirenin de prim ödeme borcunu üzerine aldığı karşılıklı taahhütleri içeren, iltizami bir sözleşmedir. Sigorta sözleşmesi icap ve ardından kabul ile kurulur. Sigorta ilişkisi bir sözleşme ile kurulduğundan bu ilişkide biri Sigorta Ettiren/Sigortalı öteki de Sigortacı olmak üzere en az iki taraf bulunmalıdır. Sigorta ettiren, prim ödemek suretiyle tehlikeyi, rizikoyu sigorta şirketine devreden ve bunun karşılığında bu sözleşmeden doğan yükümlülükleri üstlenen kişidir.

Bir sigorta sözleşmesinin nitelikleri;

  • Sigorta sözleşmesi iki taraflı bir sözleşmedir.

  • Sigorta sözleşmesi ivazlı akitlerden olup, tarafların iradesinde bağışlama yoktur.

  • Süreli bir sözleşmedir.

  • Sigorta sözleşmesi dayanışma ve tedbir sözleşmesidir.

  • Sigorta sözleşmesi iltihakı bir akittir.

Sigorta Sözleşmesi, sözleşmenin taraflarından sigorta ettireni/sigortalıyı riskin, tehlikenin gerçekleşmesinden önceki finansal seviyesine getirmek için düzenlenir. Sigortalanan malın günün piyasa koşullarına göre uygun rayiç değerine sigorta değeri denir. Sigorta bedelinin sigorta değerinden küçük olmasına eksik sigorta denir. Sigortacı, Tam Hasar halinde, maksimum poliçede yazılı tutara kadar sorumludur. Kısmi Hasar anında ise, sigorta ettirenin/sigortalı eksik yaptırdığı kısım kadar kendi kendinin sigortacısıdır. Sigorta Bedeli < Sigorta Değeri olması halinde; tam hasarda, poliçede yazılı tutar ödenirken kısmi hasarda, Sigorta Bedelinin Sigorta Değeri oranına göre tazminat ödenir.

Sigorta bedelinin sigorta değerinden büyük olmasına ise aşkın sigorta denir. Çifte sigorta, gerçek değer ile sigorta olunan bir menfaat, aynı süreler ve aynı rizikolar, tehlikeler için aynı veya farklı kişiler tarafından sigorta ettirilemez denilerek Türk Ticaret Kanunu’nda kabul edilmemiştir. Sigorta ettirilmişse, a. Sonraki ve önceki sigortacılar onay verirlerse; bu takdirde, sigorta sözleşmeleri aynı zamanda yapılmış sayılarak riziko gerçekleştiğinde sigorta bedeli, 1466’ncı maddede gösterilen oranda sigortacılar tarafından ödenir; b. Sigorta ettiren, önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir veya o haklardan feragat etmişse; bu takdirde, devir veya feragatin ikinci sigorta poliçesine yazılması şarttır; yazılmazsa ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır; c. Sonraki sigortacının, ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan sorumluluğu şart kılınmış ise; bu hâlde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması gerekir; yazılmazsa, ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır. Ancak Kanunda yer alan bu hallerin uygulamada pek rastlanmadığını belirtmek gerekir.

Çünkü ülkemizde sigorta ihtiyacı henüz tam anlamıyla hissedilmemiştir.

Sigorta Sözleşmesinin Tarafları

Sigortada Sigorta Şirketi (Sigortacı), Sigorta Ettiren/Sigortalı ve Lehdar bulunmaktadır. Ancak, sigorta ilişkisi bir sözleşme ile kurulduğundan bu ilişkide en az iki taraf bulunur. Sigorta sözleşmesinde, bir tarafta sigorta güvencesi vermek üzere ilgili kanun ve mevzuata göre sigortacılık faaliyetinde bulunmaya yasal olarak yetkili bulunan sigortacı yer alırken; diğer tarafta da riziko, tehlike ile karşı karşıya olan sigortalı/sigorta ettiren bulunmaktadır.

Sigortacılar, sigorta sözleşmesi gereğince belli bir sigorta primi karşılığında rizikoyu, tehlikeyi üstlenip güvenceyi veren ve olayın gerçekleşmesi halinde tazminat ve kapital ödemeyi taahhüt eden kurumlardır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun Sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin kuruluşu başlığını taşıyan 3/1’inci Maddesine göre, Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır.

Sigorta Ettiren, sigortacı ile sözleşme yapan, sigorta şirketine prim ödeyerek sözleşmeye taraf olan kimsedir. Sigorta sözleşmesine taraf olan ve prim borçlusu olmaksızın bu sözleşmeden doğan hakları elde eden kimseye sigortalı denir. Sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat eğer sigorta ettirene ait ise, kendi hesabına sigorta, sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat sigorta ettirene ait değil ise başkası hesabına sigorta söz konusu olmaktadır. Hayat sigorta sözleşmesi başkası lehine yapılabilir, lehine sigorta yapılan şahsa Lehdar denir.

Sigortalı, zarar sigortalarında menfaati teminat altına alınan, can sigortalarında ise üzerinde riziko gerçekleşme olasılığı bulunan kişiyi ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda hayat sigortalarında hayatı sigorta edilen şahsın belirli bir tarihte hayatta olması ya da ölümü rizikoyu oluşturduğundan sigortalıya riziko şahsı da denilir.

Zarar sigortalarında ise sigortalı, zarar oluşması durumunda sigortadan tazminat almaya hak kazanan şahıstır. Sigorta ettiren tarafından akdedilen sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir.

Lehdar, çoğunlukla Can Sigortalarında, sigorta sözleşmesine taraf olmamakla birlikte, lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi hâlinde kural olarak, sigorta tazminatını sigortacıdan talep ve tahsil etme hakkına sahip olan kişiyi ifade eder.

Sigorta Sözleşmesinin Unsurları

Sigorta sözleşmesinin unsurları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Sigorta ettirilebilir menfaat

  • Risk (riziko), tehlike

  • Sigorta bedeli

  • Sigorta olunan menfaatin birden çok sigortacı tarafından temin olunması hali

  • Prim (sigorta ücreti)

  • Sigorta süresi

Sigortalanabilir menfaat; poliçe sahibi ile sigorta konusu arasındaki yasal bir finansal ilişkiden doğan sigorta ettirme hakkıdır. Sigortayı ancak bir konuda sigortalanabilir menfaati olan kimse yaptırabilir. Böyle bir menfaati olmayan kişi sigortalı/sigorta ettiren olamaz. Ancak, sigortalanan şey ile sigortalı/sigorta ettiren arasında maddi, para ile ölçülebilir ve yasal bir menfaat ilişkisi olmalıdır. Yasal olarak, her insanın kendi yaşamı üzerinde sigortalanabilir meşru, finansal bir menfaati vardır ve bu menfaat sınırsızdır. Bu nedenle bir kimse hayatını istediği meblağa sigorta ettirebilir.

Risk (riziko), tehlike; Soyut anlamda riziko, tehlike sigorta sözleşmesinin taraflarının iradeleri dışında kalan genel olarak henüz gerçekleşmemiş, ne zaman gerçekleşeceği veya gerçekleşme tarihi belirsiz, zarar veya başkaca uygun olmayan bir hâl doğuran ileride meydana gelecek olan geleceğe yönelik bir olaydır. Tehlikenin sigortalanabilmesi için; sözleşme kurulurken gerçekleşmemiş olması, muhtemel olması, belirsiz olması, tarafların iradesi dışında olması gerekmektedir. Gerçekleşmiş bir risk, tehlike için normal olarak sigorta yapılamaz.

Sigorta Bedeli; Poliçede gösterilen sigorta bedeli yani para ile ölçülebilir menfaat, sözleşmenin taraflarınca kararlaştırılan ve riskin, tehlikenin gerçekleşmesi durumunda sigortacının ödemesi gerekli azami tazminat miktarıdır. Sigorta değeri, sigorta olunan menfaatin tam yani gerçek değeridir. Sigorta bedeli: sigorta ettirenin/sigortalının beyan ettiği ve poliçede yazılı olan meblağa sigorta bedeli denir. Sigorta tazminatı: tehlikenin gerçekleşmesi sonucunda sigortalının uğradığı zararı gidermek amacıyla ödenecek meblağa ise sigorta tazminatı denir. Tazminatın ödenmesinde ortaya çıkabilecek iki önemli sorun vardır ki, bunlar; eksik sigorta ve aşkın sigortadır.

Sözleşme yapılırken sigorta bedelinin, sigorta değerinden küçük olmasına eksik sigorta denir. Bu duruma uygulamada sık olmasa da rastlanmaktadır. Sigorta bedeli, sigorta değerinden az olduğu takdirde, sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının zarara uğraması halinde sigortacı, aksine sözleşme yoksa sigorta bedelinin sigorta değerine oranına göre tazminat öder.

Aşkın sigorta, poliçede yer alan sigorta bedelinin, sigorta konusunun gerçek ve makul değerinin üzerinde olması halidir. Tazminat prensibiyle amaçlanan sigorta bedelinin sigorta değerine eşitliği olmakla birlikte, uygulamada sıkça görülen, bu eşitliğin her zaman sağlanamadığıdır. Çeşitli nedenlerle sigorta bedeli sigortalı malın gerçek yani makul değerin üzerinde olabilmektedir. Aşkın sigorta durumunda sigorta bedelinin sigorta olunan menfaatin değerinin üstünde olan kısmı geçersizdir.

Mutabakatlı kıymet sigortası ise; sigorta ettiren/sigortalı ile sigortacının sigorta konusu malın değerini birlikte tespit etmeleridir. Bu sigortanın amacı, hasar anında eksik sigorta anlaşmazlıklarının önüne geçmektir.

Sigorta Olunan Menfaatin Birden Çok Sigortacı Tarafından Temin Olunması Hali; Mal sigortalarında bazen aynı menfaat aynı rizikolara karşı yine aynı süre için birden çok sigortacıya aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilmektedir. Aynı menfaatin, aynı rizikolara karşı, aynı süre için, birden çok sigortacıya, aynı veya farklı tarihlerde sigorta ettirilmesi hâlinde sigorta ettirene sigorta bedelinden daha fazlası ödenmez.

Müşterek sigortada, çeşitli sigorta sözleşmeleri bir bütün olarak kabul edilmektedir. Bu durumda sigortacılardan her biri üzerlerine aldıkları rizikonun yani sigorta bedelinin toplamına nazaran, sigorta ettikleri bedel oranında sorumlu olurlar. Şayet, müşterek sigorta bedelleri toplamı, sigorta değerini aşıyorsa, aşan kısım için aşkın sigorta hükmü uygulanır.

Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat, aynı kişiler tarafından aynı süreler ve aynı rizikolara, tehlikelere karşı sigorta ettirilemez, yani çifte sigorta TTK’da yasal değildir. Değerin tamamı sigorta edilmemişse kalan kısım sigortalanabilir. Buna kısmi sigorta denir. Bir menfaatin bir sigorta şirketine sigorta ettirildikten bir süre sonra, ikinci hatta üçüncü bir şirkete de sigorta ettirilebilmesi söz konusudur. Sigorta ettiren poliçe bedelini yetersiz görerek sonradan bu şekilde diğer sigortacılara başvurarak teminat satın alabilir. Burada müşterek sigortada olduğu gibi sigortacıların, sözleşmelerinde sigortanın müşterek sigorta şeklinde yapıldığına ilişkin bir kayıt mevcut değildir.

Prim, sigortacının sigorta himayesini sağlama borcunun karşılığıdır. Yani sigortanın ücreti veya riskin, rizikonun bedelidir. Brüt Prim ise net Prime ek olarak sigortacının yapacağı Üretim Masrafları, Genel Giderler, Emniyet Payı, Kar Payı ve sair giderlerin eklenmesiyle bulunan primdir.

Sigorta süresi ise, sigortacının teminat kapsamındaki riskler, tehlikeler nedeniyle meydana gelmesi olası hasarlara ilişkin sorumlulukların devam ettiği süredir. Sigorta süresi sözleşmenin kuruluş anından itibaren başlar.

Sigorta Sözleşmesinin Nitelikleri

Sigorta olgusu hukuki bir dayanağa sahip olduğu oranda var olabilir. Bu da sigorta sözleşmesiyle (poliçe) meydana gelir. Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur. Bir sigorta sözleşmesinin nitelikleri aşağıda sıralanmıştır;

  • Her iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleri yani icap (öneri) ve kabul ile vücut bulan iki taraflı bir sözleşmedir.

  • Sigorta sözleşmesi ivazlı akitlerden olup, tarafların iradesinde bağışlama yoktur.

  • Süreli bir sözleşmedir.

  • Sigorta sözleşmesi dayanışma ve tedbir sözleşmesidir.

  • Sigorta sözleşmesi iltihakı bir akittir.

  • Sigorta sözleşmesinin en belirgin niteliği iyi niyete dayanmasıdır.

İyi niyet sözleşmelerde esas olmakla birlikte Sigorta Sözleşmesinin Temel İlkesi Azami İyi Niyettir. Mevzuatımızda bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için bir şekle uygun olarak yapılmaları öngörülmüştür. Bu sözleşmelerin geçerlilik şartıdır. Sözleşmeler bu şekle uyularak yapılmamışlarsa geçerli olmayacaklar ve tarafların arzu ettikleri sonuçları doğurmayacaklardır. Sigorta sözleşmeleri ise şekle tabi olmayan sözleşmelerden olup, Kanunlarımıza göre geçerlilikleri herhangi bir şekle tabi kılınmamıştır. Tarafların karşılıklı iradelerinin, karşılanmak istenilen Tehlike, Sigortalanacak Konu, Sigorta Bedeli, Prim ve Sigorta Süresi ve Şartları üzerinde birleşmesiyle sigorta sözleşmesi meydana gelmiş olmaktadır.

Sigorta Sözleşmesinin Tabi Olduğu Hükümler

Sigorta sözleşmesi borç doğuran bir akit olduğundan her şeyden önce Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Genel şartların poliçe ekinde poliçe ile birlikte sigorta ettirene/sigortalıya verilmesi ve bu genel şartlarda yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Bu genel şartlar haricindeki şartlar sigortacı ile sigorta ettiren/sigortalı arasındaki özel anlaşma ile değiştirilebilir.