DOĞUM BİLGİSİ VE SUNİ TOHUMLAMA - Ünite 5: Gebelik ve Doğum Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Gebelik ve Doğum

Evcil Hayvanlarda Gebelik

Üreme canlıların haytalarında ekstra bir işlevdir. Ancak neslin sürdürülmesi ve işletmenin karlı duruma gelmesi için yılda bir canlı yavru elde etmek oldukça önemlidir.

Evcil memelilerde gebelik embriyonal ve fetal gelişim uterusta tamamlanması ve intrauterin gelişme dönemine verilen addır. Gebelik, fertilizasyon (fekondasyon) ile doğum arasında geçen süredir. Bu süre içinde yavru anne karnında, dış ortamda yaşayabilecek gelişme dönemini tamamlar.

Çiftleşme veya suni tohumlama ile dişi genital organa bırakılan spermatozoonlar hızla uterus ve ovidukta doğru ilerler ve çok kısa bir süre sonra fimbriya ovarikaya ulaşırlar. Spermatozoonların dişi genital kanaldaki yaşam süreleri, hayvan türlerine göre değişmektedir. Spermatozoonlar son olgunlaşma dönemini (kapasitasyon) dişi genital organlarında tamamlanması nedeniyle, tohumlamanın ovulasyondan bir kaç saat önce yapılmış olması, gebelik şansını artırmaktadır. Dişi genital kanalda 6 saat kadar kalmış spermatozoonların dölleme yeteneği daha fazladır. Ovumun yaşam süresi spermatozoonlarınkinden çok daha kısadır.

Ovumun döllenme yeteneği de tavşan ve inekte 6 saat, kısrakta bir kaç saat ve köpekte 3-4 gün kadar olduğundan, ovulasyon çiftleşme veya suni tohumlamadan 24-48 saat sonra oluşursa, fekandasyon daha kolay olur. Ovulasyonla birlikte ovaryumdan ayrılan ovum, fimbriya ovarika tarafından yakalanır. Haploid sayıda kromozom taşıyan ovum ile yine haploid sayıda kromozom taşıyan motil spermatozoitler, oviduktun yukarı üçte birinde fimbriya ovarika kıvrımları arasında veya ovulasyon yerinde karşılaşıp döllenme (fekondasyon) olayını gerçekleştirirler.

Tavşan ile bazı fare ve ratlarda birden fazla sperma zona pellusidayı delip vitellin membranla karşılaşırsa da, diğer hayvan türlerinde sadece bir sperma zona pellusidayı delebilir. Kadın, kobay ve ratlarda spermatozoonlar kuyrukları ile; inek, koyun, kedi ve köpekte kuyrukları kopup sadece başları ile ovuma girerler. Bundan sonra sperma ve ovumun nukleusları birleşip diploid sayıda kromozomlu tek bir hücre; zigot oluşur (Şekil 5.1). Bu hücreye spermaovium adı da verilir. Zigot hemen bölünmeye başlar ve oviduktun peristaltik devinimleri ve silyumları yardımı ile uterusa doğru yol almaya başlar (Şekil 5,2).

Embriyonal dönem gebeliğin ilk üçte birlik dönemini kapsar. Zigot uterusa ininceye kadar morula, blastula ve gastrula devrelerini tamamlamış olur. Embriyo taslağının uterusa ulaşma süreleri kısrak ve köpekte 8-10 gün, inekte 96 saat, domuzda ise 2-4 gündür.

Uterusa ulaşan embriyo taslağı ektoderm, endoderm ve gastrosel ile embriyosisti içermektedir. Bu dönemde embriyo taslağının beslenmesi ektoderm aracılığı ile olur. Bu tip beslenmeye hücresel (histiotrop) beslenme denir.

Plasenta oluştuktan sonraki beslenme ise kanla (hemotrop) beslenme adını alır.

Plasenta oluşuncaya kadar embriyo taslağı uterusta serbest olarak dolaşır. Bu süre insan, kobay ve tavşanda bir haa, kedide 2 hafta, kısrakta 8-15 hafta, inekte 40 gün, koyunda ise 18 gündür. Zona pellusidanın ortadan kalkması ile blastosistin uterus sıvısı içinde serbestçe devinimi durur ve embriyonun trofoblastı annenin endometriyumuna gevşek olarak tutunmaya başlar. Embriyonal dönem süresince yavruya ait belli başlı dokular, organlar ve sistemler şekillenmeye başlar. Embriyonik dönem, inekte gebeliğin 15. gününden 45. gününe, koyunda 12-17. gününden 3234. gününe ve kısrakta 12. gününden 60. gününe kadar sürer. Bu dönemin sonunda embriyo, kendi türünün küçük bir modeli olarak şekillenir; dış etkenlere ve hastalıklara karşı çok duyarlıdır. Evcil hayvanlarda embriyonal dönemde önemli oranda embriyo ölümleri görülmektedir. Bu kayıplar kedi köpek ve kısraklarda %15, inek, koyun, keçi ve domuzlarda % 30’a kadar ulaşabilmektedir. Embriyonik ölümlerin çoğu, beslenme bozuklukları, aşırı çevre ısısı, stres ve enfeksiyonlara özellikle trichominiasis, vibriosis ve viral enfeksiyonlara bağlı olarak oluşmaktadır. Ayrıca embriyonal dönem teratojenik etkenlerin embriyoyu en fazla etkilediği dönemdir. Plasentanın oluşumu ile uterusa daha sıkı tutunan embriyo, hızla gelişmeye başlar.

Gebeliğin ikinci üçte birlik döneminden doğuma kadar olan bölümüdür. Fetal dönem koyunlarda gebeliğin 32-34. gününden, ineklerde 45. gününden ve atlarda 60. Gününden doğuma kadar geçen süreyi kapsar. Embriyonal dönemde uterus bezlerinin salgıları ile sağlanan histiotrop beslenmenin yerini plasentanın oluşumu ile hemotropik beslenme alır. Bu dönem doku ve organların oluştuğu dönemdir. Fetal dönemde, özellikle gebeliğin ikinci yarısında, yavrunun büyüme ve gelişmesinin belirgin olarak hızlandığı göze çarpar. Bu dönemde yavru zarları ve plasenta oluşumunu tamamlar. Yavruyu uterus içinde saran üç zar vardır. Bunlar dıştan içe doğru koriyon, allantois ve amniondur. Bu zarlar, aynı zamanda, göbek kordonu ve plasentayı da oluştururlar. Bu dönemin sonunda yavru intrauterin yaşamdaki maksimum büyüklüğüne ulaşır ve dış ortamda yaşayabilecek gelişimini tamamlar.

Gebelik süresince yavruyu saran koriyon ile uterus mukozasının yüz yüze gelerek oluşturdukları doku kompleksine plasenta denilir. Plasenta, anne ve yavruya ait iki ayrı dokudan oluşmuştur. Koriyonun dış yüzeyinde bulunan villi koriyalisler uterus mukozasının içine girerler. Ancak plasentada anne ve yavru damarları arasında bir anastomoz yoktur. Anne ile yavru arasındaki madde alış verişleri ozmoz ve difüzyonla olmaktadır. Plasentanın gebelik ayına ve hayvan türüne göre değişen bir geçirgenliği olduğu gibi, aktif olarak sentez de yapabilmektedir. Solunum, beslenme, boşaltım, süzme organı olarak görev yapmasının yanında, hormon salgılama görevlerini de üstlenmiştir.

Solunum; yavrunun akciğerleri olarak çalışır. Anne kanından oksijeni alır, yavru kanındaki karbon dioksiti anne kanına verir.

Beslenme; anne kanındaki protein molekülleri amino asitler şeklinde, yağların bir kısmı lipoitlerde eriyerek, karbonhidratlar ise değişime uğramadan plasentayı geçerek yavrunun gereksinimi olan besin maddelerini karşılarlar.

Boşaltım; yavrunun metabolizma artıkları da plasenta aracılığı ile anneye verilir.

Süzme; bakteriler sağlam plasentayı geçemezler, ancak plasentada bir hasar oluşturduktan sonra yavruya geçebilirler. Virüsler ise plasentayı geçebilirler. Antikorlar için ise plasentanın geçirgenliği sınırlıdır.

Hormon salgılama; kadınlarda insan koriyonik gonadotropini (human chorionic gonadotropin; hCG), kısraklarda gebe kısrak serum gonadotropini (pregnant mare serum gonadotropin; PMSG), progesteron, östrojen ve relaksin hormonu salgılamaktadır.

Çiftleşme veya suni tohumlama ile normal doğum arasında geçen süre gebelik süresi olarak kabul edilir. Gebelik süresi bakımından, türler arasında değişmektedir. En uzun gebelik süresi devede, 345-395 gün iken sonrasında eşek,348-377 gün ile takip etmektedir. En kısa gebelik süresi farede 22-24 gün olmakla birlikte sonrasında 28-33 gün ile tavşan izlemektedir.

Evcil hayvanlarda, tohumlanan veya çiftleştirilen hayvanların gebe kalıp kalmadıkları en çok merak edilen konudur. Verimi için beslenen hayvanlarda gebeliğin, daha doğrusu gebe olmayanların, olabildiğince en kısa zamanda saptanması ekonomik yönden de önem taşımaktadır. Gebe kalmanın geciktiği her siklus, hayvanın veriminden %10 kayba neden olmaktadır. Bu nedenle, gebe olmayanların en kısa zamanda saptanması ve yeniden gebe kalmalarının sağlanması gerekir.

Gözlemlemeyle belirlenebilen gebelik belirtileri sırasıyla;

  • Kızgınlığın yinelenecek zamanda görülmemesi
  • Huyun yumuşaması; gebe hayvanlar daha yavaş sakin bir durum almaları
  • Yavruya zarar verecek davranışlardan sakınırlar.
  • Kilo almaya eğilim; gebelikte hormonların da etkisi ile kilo almaya eğilim artışı
  • Karnın büyümesi
  • Memelerin büyümesi
  • Yavrunun hareketleri; gebeliğin ilerlemiş dönemlerinde, özellikle soğuk su içtikten sonra, dikkatle bakılırsa yavrunun hareket etmesi şeklindedir.

Tüm bu belirtilerin yanı sıra gebeliğin kesin anlaşılmasında elle muayene, rektal muayene, ultrason, röntgen ve laboratuar teknikleri ve hormon testleri (progesteron, östrojen, PMSG, relaksin) yapılmalıdır.

Evcil hayvanlarda gebelik çeşitleri de farklılaşmaktadır. Bunlar;

  1. Hakiki gebelik
    Hayvan türlerine göre uterusta tek veya çok sayıda yavrunun bulunmasıdır.
  2. Yalancı gebelik
    Piyometra (uterusta irin toplanması) veya tümörün oluşması ile karın büyümesine neden olan patolojik bir durumdur.
  3. Hayali gebelik
    Gebelikle senoçlanmayan bir çiftleşme sonucu hayvanın kendisini gebeliğe hazırlaması sonucunda tüm belirtileri göstermesi durumudur.
  4. Uterus dışı gebelik
    Döllenmiş ovumun ovaryum üzerinde kalması veya herhangi bir sebeple (örn; oviduktun yırtılmasıyla) karın boşluğuna düşmesi ve gebeliğin burada sürmesi olayıdır.
  5. İkiz gebelik
    Tek yavru yapan türlerde iki veya daha fazla yavrunun uterusta gelişmesidir. İki şekilde oluşabilir. Monozigot ikizlikte döllenen zigotun bilinmeyen bir nedenle ikiye ayrılması söz konusudur ve yavru ikizler birbirinin tıpa tıp aynısıdır. Dizizigot (iki zigot) ikizlik ise aynı kızgınlık döneminde birden fazla yumurtanın döllenmesi ile oluşan ikizlik şeklidir. Kardeş ikizlik de denilmektedir.

Evcil Hayvanlarda Doğum

Hayvan türlerine göre farklı gebelik süreleri sonunda, dış ortamda yaşayabilecek duruma gelen yavrunun, zarları ile birlikte uterustan dış ortama çıkmasına doğum denir. Doğum, fizyolojik bir olay olmasına karşın, hiçbir fizyolojik olay doğum kadar anne ve yavrunun yaşamını tehlikeye sokmaz.

Doğum hiçbir müdahale gerektirmeden kendiliğinden gerçekleşirse normal doğum, doğumun gerçekleşmesi için müdahale gerekiyorsa güç doğum, yavru dış ortamda yaşayabilecek kadar gelişmiş ancak doğum beklenenden önce olmuşsa erken doğum, ortalama gebelik süresini aşarsa geç doğum ismini alır. Başarılı doğum, anne ve yavrunun sağlıklı olduğu doğumdur.

Doğumun ilk belirtilerinin ortaya çıkmasının ardından, serviks uteri (rahim ağzı) açılır ve yavru kanalis pelvisten (doğum kanalından) ilerleyerek dışarı çıkar. Yavru zarlarının atılması ile doğum tamamlanır. Gebeliğin sonunda doğumun yaklaştığını belli eden anatomik, fizyolojik ve psikolojik bazı değişiklikler ortaya çıkar.

Anatomik olarak gebeliği koruyan serviks uteri, vajina ve vulvada hormonların, özellikle plasentadan salgılanan östrojen ve relaksin hormonlarının etkisi ile gevşeme ve açılma başlar. Doğumdan 1,5-2 ay önce kuruya alınan (sağımı durdurulan) ineklerde, memeler doğumdan sonra yeniden süt verimi için hazırlanırlar.

Doğumdan birkaç gün önce karın daha fazla sarkar. Açlık çukurluğu ve sağrı çöker.

Fizyolojik olarak gebe hayvanlarda beden ısısı 39,5-40 dereceye kadar artar. Doğumdan iki gün önce aniden 1.5-2 derece düşer. Kısraklarda omuz ve açlık çukurluğu terlemeye başlar. Bu terleme doğuma 3-4 saat kala başlar ve doğum sonuna kadar sürer. Kısraklarda bir haa önce meme başlarında inci tanesi gibi süt damlaları gözlenir.

Psikolojik olarak doğumu yaklaşan hayvanın huyu yumuşar ve hareketleri ağırlaşır. Kedi ve köpekler sakin ve karanlık yerlerde kendilerine yuva yaparlar. Tavşanlar kendi göğüs tüylerini yolarak yavruları için yumuşak ve sıcak yatak yaparlar. Doğum zamanı yaklaştıkça sancılar artar.

Gebeliğin sonunda hormonların etkisi ile gevşeyen serviks uteri, sancıların başlaması ile açılmaya başlar. Bu sancıları başlatan oksitosin hormonudur. Bu ağrılara bağlı olarak dişi acı çeker, huzursuzlaşır, yatar, kalkar, ahırda dolaşır. Yem yerken birden yemi bırakır, açlık çukurluğuna bakar, ayakları ile yere vurur. Bu sancılar birkaç saniyeden 2-3 dakikaya kadar sürer. Doğum yaklaştıkça sancılar 15-10-5 dakika aralıklarla yinelenir ve şiddetlenir. Bu sancıların etkisi ile serviks uteri açılır ve zarları ile birlikte yavru doğum kanalına itilir. Kasılmalar sırasında gerilen koriyon yırtılır ve allantois sıvısı (birinci su kesesi) genital kanala akar. Bu sırada yavru çıkış pozisyonunu alır. Kasılmaların şiddetlenmesi ve sıklaşması ile amnion kesesi içinde bulunan yavru vulvaya doğru itilir. Yavrunun ön bacakları ve burun ucunun uyarımları ile serviksin açılması tamamlanır. Amnion kesesi vulvadan görülür. Bu kısraklarda ilk ve tek, ineklerde ikinci su kesesidir. Kasılmaların etkisi ile büyüyen amnion kesesi kimi zaman hemen, kimi zaman da gecikme ile yırtılır ve yavru dışarı çıkar. Amnion zarının yırtılması gecikirse yavru boğulabilir. Yavrunun soluk almasını sağlamak için keseyi elle yırtmak gerekir. Tam olarak bilinmese de, serviks uterinin açılmasının ineklerde 4-8 saat, kısraklarda 2 saat, köpeklerde ise 4 saat kadar sürdüğü kabul edilmektedir.

Serviks uterinin açılma dönemi sonunda bir kanal halini alan genital organlardan kasılmaların etkisi ile yavru ilerler. Çıkış anında karın kaslarının kasılmaları da doğuma yardım eder. Köpek, kedi ve domuzlar yatarak, ruminantlar (geviş getiren hayvanlar) ve kısrak hem ayakta hem de yatarken yavrulayabilirler. Doğumun ne kadar süreceği konusunda kesin bir şey söylenemez. Doğum belirtileri açıkça ortaya çıktıktan sonra kısraklarda 15-30 dakika, ineklerde 1-6 saat, koyun keçide 1-2 saat, köpeklerde 1 saat ve kedilerde 3-6 saat içinde doğum olabilir. Yavru çıktıktan sonra anne kısa bir süre dinlenir ve sonra yavru zarlarını atmak için kasılmalar yine başlar.

Gebeliğin sonunda, östrojen etkisinde, villi koriyalislerin nekrozlaşması ile plasenta uterustan ayrılmaya başlar. Yavrunun genital kanalda ilerlemesi sırasında yırtılan yavru zarlarından boşalan yavru suları ve göbek kordonunun kopması ile villi koriyalisleri besleyen kan akımının kesilmesi ve iç basıncın ortadan kalkması, villi koriyalislerin pörsümesine neden olur. Doğumdan sonra da süren uterus kasılmaları, uterusla olan bağlantıları gevşemiş ve pörsümüş villi koriyalislerin uterus mukozasından ayrılmasını sağlar. Normal olarak yavru çıktıktan sonra 15-30 dakika içinde yavru zarları atılır. Bu olay, ineklerde 6-8 saate kadar uzayabilir. Çok yavru doğuran hayvanlarda her yavrudan sonra ona ait zarlar da çıkar. Doğumdan 12 saat sonrasına kadar yavru zarlarının çıkmaması retentio secundinarum (retensio sekundinarum) olarak adlandırılır ve müdahale gerektirir.