DOĞUM BİLGİSİ VE SUNİ TOHUMLAMA - Ünite 8: Meme Sağlığı ve Sağım Teknikleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Meme Sağlığı ve Sağım Teknikleri

Meme Sağlığı

Hayvanlarda memeler karın duvarının alt kısmında yerleşmişlerdir. Sayıları, şekilleri ve hacimleri hayvan türüne göre değişiklik gösterir. Dişilerin çoğunda yaşamlarının büyük bir bölümünde işlevsel olmayıp küçü k ve ancak görülebilecek durumdadırlar. Gebeliğin son zamanlarında gelişmelerini tamamlayarak süt verecek duruma gelirler. Doğumdan sonra emzirme veya sağım yapıldığı sürece işlevlerini sürdürürler. Hayvanların sağılmadıkları bir dönem de bulunmaktadır. Bu döneme “kuruya ayırma” denir. Hayvanlar sağılm adıkları; yani kuruya ayrıldıkları dönemlerde memeler küçülürler.

Meme bezleri salgı yapma özelliğinde olan bezlerdir. Memenin salgısı olan süt, alveol adı verilen ve çevresi hücrelerle çevrili, küçük boşluklarda üretilir. Bu boşluklar, küçük süt kanalcıkları (duktus laktiferus) ile daha büyük kanallara açılırlar. Bu kanallar da meme başının üst kısmında yer alan daha büyük boşluğa (sinüs laktiferus) açılırlar. Kısrak ve domuzlarda meme başında 2 veya 3, inek, koyun ve keçide bir meme başı kanalı bulunur. Meme başı kanalının çevresinde, sütün kendiliğinden akmasını önleyen kaslar (sfinkter) bulunur. Meme başı kanalının iç deliğinin çevresinde Fürstenberg Rozeti denilen mukoza dürümleri vardır. Bu oluşumlar, sinüs laktiferusta biriken sütün meme başı kanalını zorlamasını engeller. Böylece meme başı kanalında yer alan sfinkterin yükü de azaltılmış olur.

Doğumdan sonra plasentanın atılması ile östrojenin prolaktin üzerindeki baskılayıcı etkisi ortadan kalkar ve sütün salgılanması; yani laktasyon başlar. Sütün indirilmesi oksitosin hormonu ile sağlanır. Oksitosin hormonunun yapımı, yavrunun meme başlarını emmesi veya sağma ile meme başlarına yapılan sinirsel uyarımla uyarılır. Oksitosin, alveollerde yapılan sütün sinüs laktiferusa iletilmesini sağlar ve buradaki süt sağımla dışarı alınır. Oksitosinin etki süresi 15-20 dakika arasındadır. Bu nedenle, bu süre içinde sağımın tamamlanması gerekir. Adrenalin ise oksitosin hormonunun etkisini ortadan kaldırıcı özelliktedir. Bu nedenle, sağım sırasında hayvanların ürkütülüp korkutulması, adrenalin salgılanmasına neden olacağından, sütün indirilmesini engeller.

Memede çeşitli savunma sistemleri mevcuttur. Bunlar;

  1. Mekanik savunma sistemi: Hastalık oluşturan mikroorganizmaların, meme başı kanalından memeye girişini engelleyen duktus papillaris sfinkteri, Fürstenberg Rozeti ve laktosebum gibi anatomik yapılar bulunur.
  2. Kimyasal savunma sistemi: Süt kanallarında veya hücre duvarında oluşabilecek mikroorganizmalara karşı Laktoferrin, Transferrin, Lizozim, Laktoperoksidaztiyosiyonat-H2O2 Sistem (LPS), İmmünolojik Savunma Sistemi gibi birçok madde bulunmaktadır.

Sağım Teknikleri

Sağım, kısaca açıklanacak olursa, süt veren hayvanların memelerindeki sütün belli aralıklarla meme dışına alınmasıdır.

Memelerdeki süt, iki sağım arası sürede ve sağım sırasında oluşarak memenin boşluklu dokularında, sinüs laktiferusta ve süt kanallarında birikir. Meme başı sfinkteri, biriken sütün dışarı akmasını engeller. Sağım sırasında meme başına uygulanan basınçla sfinkter açılır ve süt dışarı alınır. Süt inekleri, genellikle 12 saat ara ile günde iki kez sağılır. Fazla süt veren hayvanlar veya meme başı sfinkteri gevşek olup süt sızdıran inekler ise, günde üç kez sağılırlar. Sağım, sütçü işletmelerde en fazla işgücü gerektiren işlemdir. İnek sayısı 10’dan fazla olan işletmelerde, makine ile sağım zorunludur. Sağım sistemi ile meme sağlığı ve süt kalitesi arasında sıkı bir ilişki vardır.

Elle Sağım: Hayvan sayısı az olan işletmelerde uygulanır. Ayrıca makine ile sağım yapılan işletmelerde de memenin muayenesi, mastitis denetimi, ilk ve son sütün alınması gerektiğinde ve meme yapısı bozuk olan ineklerde elle sağım yapılmaktadır.

Elle sağım 3 farklı yöntem ile yapılabilir.

1. İki Parmak Arasında Sağım

Baş ve işaret parmağı arasında tutulan meme başı, yukarıdan aşağıya doğru sıvazlanır; bu hareket, memeden süt gelmeyene kadar sürdürülür (Resim 8.1). İki parmak arası sağım yorucudur. Aynı zamanda, meme iki parmak arasında fazla sıkıştırıldığından, meme dokusuna zarar verilebilir. Bu nedenle, iki parmak arası sağım önerilmez.

2. Başparmağı Bükerek Sağım

Başparmak bükülerek meme başının meme ile birleştiği yere yerleştirilir ve işaret parmağından başlamak üzere, diğer parmaklar kapatılarak meme avuç içine alınır. Başparmağın sıkıştırması ile geri kaçamayan süt, meme başı deliğinden dışarı alınır. Ancak, bükülen başparmak meme başı dokusunu sıkıştırır, bu nedenle doğru bir uygulama değildir.

3. Avuç İçinde Sağım

Elle sağım teknikleri içinde en uygun tekniktir. Meme başı avuç içine alınır. İşaret parmaktan başlayarak parmaklar yukarıdan aşağıya doğru sırayla kapatılır. Böylece meme başında biriken süt meme başı deliğinden dışarı alınır (Resim 8.2). Avuç içi açılıp kapanarak memede süt bitinceye kadar sağım sürdürülür.

Makine ile Sağım: Hangi sistemde olursa olsun, tüm sağım makinelerinin temel ilkesi, meme başına basınç (vakum) uygulayarak meme başında biriken sütü dışarı almaktır. Sağım makineleri, buzağının emme davranışları taklit edilerek yapılmıştır. Meme başına uygulanan basınç, meme başı kanalının açılmasını ve sütün dışarı alınmasını sağlar. Meme başına basınç ritmik olarak (pulzasyon) uygulanır. Bu şekilde uygulama, memenin dinlenmesini, meme başının yine sütle dolmasını ve meme başının kan dolaşımını sağlar.

Sağım Sistemleri

Günümüzün ekonomik koşulları, süt sığırcılığının şekil değiştirmesine neden olmuştur. Çok az sayıda, örneğin 3-5 ineklik aile işletmeciliği yapılırken, artık 100, 200, 300 hatta 500 başlık modern işletmelerde profesyonelce üretim yapılmaya yönelim olmuştur. Böylece yem ve işçilik giderleri azaltılmış ve daha kaliteli ürün elde edilmeye başlanmıştır. Sağım sistemleri de bu gelişmeye ayak uydurmuşlar ve elle sağım, yerini daha büyük sürüler için geliştirilmiş, ahırdan uzak, temiz bir ortamda, iş yükü ve işçiliği en aza indirgenmiş merkezi sistemlere bırakmıştır.

Sağım sistemlerini Seyyar Sistemler ve Sabit Sistemler ana başlıkları altında toplayabiliriz.

Seyyar Sistemler

Seyyar sağım makineleri 8-10 hayvanı olan küçük işletmelerde kullanılan sistemlerdir (Resim 8.3). Hayvan sayısı arttıkça daha büyük kapasiteli sabit sistemlerin kullanılması zorunlu duruma gelir.

Sabit Sistemler

  • Vakum Hatlı Sağım Makineleri: Bu sistemde vakum pompası ahır dışındadır, ancak vakum hattı ahır içine döşenmiştir (Resim 8.4). Süt toplama güğümü ve sağım başlıkları ise hareketli bir kasaya yerleştirilmiştir. Orta büyüklükteki işletmeler için önerilecek bir sistemdir.

Boru Hatlı Sağım Sistemi: Burada süt, ahır içine vakum hattı gibi döşenmiş süt toplama hattı aracılığıyla alınır. Borulu sağım sistemleri, sütün doğrudan tanka akması ve ahır içindeki çevre şartları ile karşı karşıya gelmemesi nedeniyle, süt kalitesini de artırır. Genellikle orta ve büyük işletmelerce kullanılır (Resim 8.5).

  • Sağımhane Sağım Sistemleri: Daha çok büyük işletmelerde kullanılan bu sistem, işletme içerisinde sağımhane olarak adlandırılan ayrı bir yere kurulur. Sağım zamanı inekler bu alana getirilir ve sağılır. Sağım sırasında ineklere yem verme olanağı da sağlayan bu sistemde, aynı anda çok sayıda (8-12-16 gibi) inek sağılabilir ve elde edilen süt, süt toplama hattı aracılığı ile süt tankına alınır. Sağımhane sağım sistemleri, sağımhanede hayvanların yerleşim yerlerine göre, Balık kılçığı, Paralel, Tandem (Ardışık) ve Rotari sistemleri olarak ayrılırlar.

Balık kılçığı: Bu sistemde hayvanlar birbirleri ile 30 veya 50 derecelik açı oluşturacak şekilde sıralanırlar (Resim 8,6).

Paralel: Sağılacak inekler sağımcı çukuruna 90 derece açı oluşturacak şekilde sıralanırlar. Sağım, ineklerin arka bacakları arasından, memeye güvenli ve kolay ulaşım sağlamak için, arkadan yapılır (Resim 8,7).

Tandem (Ardışık): Bu tür sağımhaneler yandan sağım için düzenlenmişlerdir. İnekler, onları tamamen görebileceğiniz şekilde, çukur kenarı boyunca arka arkaya sıralanmış ayrı duraklarda dururlar (Resim 8,8).

Rotari: Sağımcı ortada durur ve inekler onun etrafında daire şeklinde dönen bir platform üstünde sıralanmışlardır. Bu sistemle 200-300 ineği bir sağımcı sağabilir (Resim 8,9).

Sağım nasıl yapılırsa yapılsın, sağımla meme sağlığı arasında yakın bir ilişki vardır. Sağım sırasında meme başının açılması nedeniyle, çevrede bulunan mikroorganizmalar, meme başı kanalı yolu ile memeye girerek mastitise neden olabilirler. Çevresel ve bulaşıcı mastitis etkenlerinden korunma, sağım hijyenine gerekli özenin gösterilmesi ile olasıdır.

Sağıma başlamadan önce, olası meme hastalığının sürüye yayılmasını önlemek için, sağılacak inekler hasta olma olasılığı en azdan en çok olana göre sıralanmalı ve bu sıra ile sağıma alınmalıdırlar. Sıralama aşağıdaki gibidir.

  1. Sırada, ilk doğumunu yapmış inekler,
  2. Sırada, yeni doğum yapmış sağlıklı inekler,
  3. Sırada, sağlıklı inekler,
  4. Sırada, mastitis geçirip iyileşen inekler,
  5. Sırada, mastitis sağaltımı gören inekler.

Eğer olanak var ise, sağaltımları süren ineklerin iyileşene kadar farklı bir sağım makinesiyle sağılmaları iyi olur.

Makineli sağımda süt, meme başından, memelik lastiği içinde oluşturulan basınç yardımı ile emilir. Sağım sırasında makinenin basınç tulumbası tarafından meme başlarına uygulanan emme değerine “vakum değeri” denir ve mm Hg veya cm Hg olarak değerlendirilir. Genel olarak makineli sağımda 380 mm Hg (= 38 cm Hg) basınç (vakum) değeri uygulaması önerilir.

Sağıma başlamadan önce meme başındaki süt siyah zeminli bir kap üzerine sağılır. Sağılan sütte renk değişimi veya pıhtılaşma olup olmadığı denetlenir. Sütü bozuk hayvanlar zaman geçirilmeden ayrılır. Sağım öncesi uygulanan daldırma ilaçlar, meme başındaki kirleri yumuşatır ve mikropları durdurur (Resim 8.10). Daldırma sıvılarındaki ilaçların etkimesi için, meme başları belli bir süre sıvı içerisinde bekletilir ve daha sonra temiz bir kâğıt havluyla kurulanır.

Meme başlıkları, çevreye ve zemine değdirilmeden dikkatlice takılmalıdır. Başlıklar takıldıktan sonra, vakum kaçağı olup olmadığı yönünden dikkatlice denetlenmeleri gerekir. Sağım başlığı pozisyonunun önden arkaya doğru olmasına ve hortumların kıvrılmamalarına özen gösterilir (Resim 8.11).

Sağım Sonrası Yapılması Gerekenler

Sağım sonrası meme başı deliği yaklaşık bir saat kadar açık kalır. Meme başı deliği kapanana kadar alınacak önlemlerle mikropların meme dokusuna girmesi engellenir.

  • Son sütün boşaltılması

Sağım sonrası memede kalan sütler, mastitis oluşumuna neden olmaktadır. Sağım işlemi bittikten sonra memedeki son sütün boşaltılması için hafif masaj uygulanması gerekir.

  • Sağım başlıklarının uzaklaştırılması Memedeki sütün tamamen boşaldığından emin olduktan sonra, sağım başlıklarının basıncı kapatılıp meme başlarından uzaklaştırılır.
  • Sağım sonrası daldırma sıvısının uygulanması Sağım işlemi bittikten sonra, meme başlarına hem dezenfektan etkisi hem de mekanik koruma etkisi olan daldırma sıvıları uygulanır (Resim 8.12). Sağım sonrası uygulanan daldırma sıvısı kısa sürede donarak meme başı kanalını tıkar. Böylece mikropların meme başı kanalından memeye girişini önler.
  • Sağım sonrası ayakta tutma

Sağımhaneden çıktıktan sonra ineklerin yaklaşık bir saat kadar ayakta kalmaları gerekir. Bunu sağlamak için en sık uygulanan yöntem, sağım sonrası ineklerin yemlenmesidir. Bu süre içinde meme başındaki daldırma sıvısı kurur. Böylece meme başı deliği kapanır ve mikropların memeye girişi engellenir.

  • Sütü soğutma

Sütteki mikroorganizmaların çoğalmasını önlemek için, ineği sağdıktan sonra en geç 30 dakika içinde, sağılan sütün soğutma tankına dökülmesi gerekir.

Sağım Odası ve Makinelerin Temizliği

Sağım makinelerinin ve sağımhanenin temizlik ve hijyeni, mastitis ve süt kalitesi açısından büyük önem taşır. Süt, mikropların üremesi için çok uygun bir besin maddesidir. Sağım sonrası iyi temizlenip dezenfekte edilmeyen sağım makineleri, ciddi bir mastitis kaynağı oluştururlar. Ayrıca sütün toplam bakteri sayısı yükselir ve dolayısıyla sütün kalitesi de düşer.

Sağımcıların da sağımdan önce ellerini kesinlikle dezenfekte etmeleri, tek kullanımlık eldiven kullanmaları ve su geçirmez, kolay temizlenebilen önlükler giymeleri gerekir (Resim 8.13).