DÖNEMSONU İŞLEMLERİ - Ünite 7: Gelir ve Giderlere İlişkin Dönemsonu İşlemleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Gelir ve Giderlere İlişkin Dönemsonu İşlemleri

Ünite 7: Gelir ve Giderlere İlişkin Dönemsonu İşlemleri

Giriş

Dönemsonunda maliyet hesaplarında izlenen giderlerin gelir tablosun hesaplarına aktarılması, döneme ait gelir ve giderler kontrol edildikten sonra bütün gelir ve gider hesaplarının Dönem Karı veya Zararı hesabına aktarılarak dönem muhasebe karı veya zararının bulunması gerekir.

Maliyet ve Gider Hesapları

İşletme faaliyetleri dönemsellik kavramı gereği belirli dönemlere ayrılarak değerlendirilmektedir. Dönem içinde oluşan maliyetler 7/A veya 7/B seçeneklerine göre takip edilebilmektedir. 7/A seçeneğinde dönem içinde oluşan maliyetler üretim, araştırma, geliştirme, pazarlama, yönetim ve finansman fonksiyonlarına göre ayrı ayrı takip edilebilmektedir. 7/B seçeneğinde ise maliyetler dönem içi gider çeşitlerine göre takip edilebilmekte, istendiği taktirdeyse gelir tablosu ve 7/A seçeneğinde olduğu gibi işletmenin fonksiyonlarına çevrilerek gelir tablosu ve bilanço hesaplarına yansıtılabilir.

Üretim, araştırma, geliştirme, pazarlama, yönetim ve finansman giderleri meydana geldiklerinde önce 7. Gruptaki maliyet hesaplarına kaydedilir ve dönem sonunda ilgili gelir tablosuna yansıtılır.

7/A seçeneğinde maliyetler oluştuklarında işletmenin fonksiyonlarına göre ayrılarak gider hesaplarına kaydedilirler. 7/A seçeneğinde mamul ve hizmet üretimine ek olarak ticaret işletmeleri için kullanılacak hesaplar da yer alır. 7/A seçeneğinde maliyet hesapları, bu hesapların gelir tablosu ve bilançoya aktarılması için kullanılan yansıtma hesapları ve fark hesapları yer alır. 7/A seçeneğinde yer alan alt gruplar şunlardır:

- Direkt ilk madde ve malzeme giderleri

- Direkt işçilik giderleri

- Genel üretim giderleri

- Hizmet üretim maliyeti

- Araştırma ve geliştirme giderleri

- Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri

- Genel yönetim giderleri

- Finansman giderleri

7/A seçeneğinde maliyetler fonksiyon esasına göre izlenir.

7/A seçeneğinde giderler ay sonu, üç ay sonu veya dönemsonunda, yansıtma hesapları aracılığı ile gelir tablosu hesaplarına aktarılırlar. Dönemsonunda ise yansıtma hesabı ile maliyet hesapları karşılıklı olarak kapatılırlar.

7/B seçeneğinde dönem içinde oluşan maliyetler çeşit esasına göre gider hesaplarına kaydedilirler ve dönem sonlarında işletmenin fonksiyonlarına göre ayrıldıktan sonra yönetim, pazarlama, finansman giderleri olarak gelir tablosuna aktarılırlar. 7/B Maliyet Hesapları aşağıda yer almaktadır:

- 790. İlk madde ve malzeme giderleri

- 791. İşçi ücret ve giderleri

- 792. Memur ücret ve giderleri

- 793. Dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler

- 794. Çeşitli giderler

- 795. Vergi, resim ve harçlar

- 796. Amortismanlar ve tükenme payları

- 797. Finansman giderleri

- 798. Gider çeşitleri yansıtma hesabı (-)

- 799. Üretim maliyet hesabı

7/B seçeneğinde maliyetler çeşit esasına göre izlenmektedir.

Gelir Hesapları

Gelir, hesap dönemi boyunca, sermayedarların katkılarıyla ilgili olanlar dışındaki nakit girişleri veya varlıklardaki artışlar veya borçlardaki azalışlar ile öz kaynaklarda artışa neden olan ekonomik faydalardaki artışlardır. Ortakların sermayeye katkıları dışında, öz kaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik faydaya ise hasılat denmektedir. İşletme tarafından elde edilmemiş ve öz kaynaklarda artışa neden olmayan girdiler hasılat olarak kabul edilmez. Hasılatın (gelirin) ne zaman gerçekleştiğinin belirlenmesi aşağıdaki kapsamda açıklanmaktadır:

- Mal satışları,

- Hizmet sunumları,

- İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler.

Hasılat alınan veya alınacak olan bedelin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür. Mal satışına ilişkin hasılat, aşağıdaki tüm koşullar yerine geldiğinde finansal tablolara yansıtılır.

- İşletmenin malların sahipliği ile ilgili önemli risk ve getirileri alıcıya devretmiş olması;

- İşletmenin satılan mallar üzerinde etkin bir kontrolü veya sahipliğin genel olarak gerektirdiği şekilde bir yönetim etkinliğini sürdürmemesi;

- Hasılat tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi;

- İşleme ilişkin ekonomik yararların işletmece elde edilmesinin muhtemel olması;

- İşleme ilişkin yüklenilen veya yüklenilecek olan maliyetlerin güvenilir biçimde ölçülebilmesi.

Bir hizmetin satışına (sunumuna) ilişkin bir hasılat işleminin finansal tablolara yansıtılabilmesi için, dönem sonu itibariyle tamamlanma düzeyi tahmin edilebilmeli ve o işleme ilişkin güvenilir bir ölçümle yapılabilmesi gerekmektedir.

İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakları ve temettü getirileri, işlemle ilgili ekonomik yararların sağlanacağı muhtemelse ve hasılat tutarı güvenilir bir biçimde ölçülebiliyorsa muhasebeleştirilir.

Gelir ve Gidelerin Dönem Bakımından Kontrolü

İşletme ömrünün belli dönemlere ayrılarak ve her dönemi diğerlerinden bağımsız bir biçimde ele alınarak değerlendirilmesi dönemsellik kavramı şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kavram ayrıca gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi ve hasılat gelir ve kârların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması esaslarına dayanmaktadır.

Dönemsellik kavramı, işletmelerin sınırsız sayılan yaşam sürelerinin sınırlı uzunlukta belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden ayrı olarak saptanmasını ifade eder.

Gelir hesapları ait oldukları dönemin 690 Dönem Kârı veya Zararı hesabına devredilerek kapatılırlar. Bu nedenle kaydedilmiş tüm gelirlerin o döneme ait olduğu doğru saptanmalıdır. Bu döneme ait olmadığı saptanan gelirler dönem gelir tablosu hesaplarından çıkarılmalıdır. Gelecek döneme ait olduğu tespit edilen hesaplar pasif karakterli bir bilanço hesabının alacağına kaydedilir. Bu hesaba kaydedilen tutarlar dönemsonunda kontrol edilir ve içinde bulunulan dönemde gelir olarak kaydedilenler tespit edilir. Tespit edilen bu tutar ilgili gelir hesabına borç yazılarak ait olduğu dönemin sonuçlarına devri sağlanır

Dönemsellik kavramı gereğince içinde bulunulan döneme ait ancak henüz tahsil edilmemiş gelirler, içinde bulunulan dönemin gelir tablosuna kaydedilir. Tahsil edilmemiş ancak hak edilmiş gelirlerin kaydedilmemiş olması gelirlerin dolayısıyla karın da az görünmesine neden olacaktır.

Gelirlerde olduğu gibi giderlerde de gelecek döneme ait olan giderler tespit edilmeli ve dönem hesaplarından çıkartılarak bilanço hesaplarına aktarılmalıdırlar. Bazı durumlarda henüz gidere dönüşmemiş undurlar önce bu hesaba kaydedilir. Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı’na kaydedilen unsurlar dönemsonunda kontrol edilerek içinde bulunulan dönemde tüketilmiş tutarı tespit edilir. Tespit edilen bu tutar; ilgili gider hesabına borç, Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı’na alacak yazılarak ait olduğu dönemin sonuçlarına devri sağlanır.

Dönemsonunda dönem kârı veya zararını bulmak için gelir tablosunda yer alan bütün hesaplar 690 Dönem Kârı veya Zararı hesabına devredilerek kapatılır. Dönemin geliri ile gideri karşılaştırılır. Eğer gelirler giderleri aşıyorsa kâr; giderler gelirleri aşıyorsa zarar vardır.

Vergiye Tabi Karın Bulunması ve Muhasabeleştirilmesi

İşletmeler Gelir Vergisine veya Kurumlar Vergisi’ne tabi olarak dönem kârı üzerinden vergi öderler. Vergiye tabi kâr (mali zarar); vergi yasaları tarafından konulan kurallara göre bir hesap dönemi için tespit edilen ve üzerinden vergi ödenen (vergi geri kazanımı sağlayan) kârı (zararı) ifade eder.

Muhasebe karı; vergi gideri öncesi dönem karını (zararını) ifade eder.

Bazı istisnai durumlarda kanunen vergilendirilmesi gereken durumlar vergi dışı tutulmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. Maddesinde muhasebe kârından düşülecek istisnalar aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

- Şirketlerin, tam mu¨kellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar.

- Kurumların rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar.

- Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibarî değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

- Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançlar.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde ise kurum kazancının tespitinde, işletmelerin aşağıdaki giderleri hasılattan indirebilecekleri açıklamıştır :

- Hisse ve tahvil senetlerinin ihraç giderleri.

- İlk kuruluş ve örgütlenme giderleri.

- Genel heyet toplantıları için yapılan giderlerle birleşme, fesih ve tasfiye giderleri.

- Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait karşılıklar.

- Genel bütçeye dâhil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatlerine yararlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı.

- 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50’si.

- Kurumlar vergisi beyannamelerinde her yılın zararı ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla geçmiş yılların mali bilançolarına göre meydana gelen zararlar.

- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.

Kurum kazancının tespitinde aşağıda yazılı indirimlerin yapılması kabul edilmez. (KVK 15. md.) Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre kabul edilmeyen giderler aşağıda sıralanmıştır:

- Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler.

- Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler.

- Sermaye şirketlerince dağıtılan örtülü kazançlar.

- Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan ihtiyat akçeleri.

- Dar mükellefiyete tabi kurumlardan ayrıca:

- Bu kurumlar hesabına yaptıkları alım satımlar için ana merkeze veya Türkiye dışındaki şubelere verilen faizler, komisyonlar ve benzerleri.

- Ana merkezin veya Türkiye dışındaki şubeleri giderlerine veya zararlarına iştirak etmek üzere ayrılan hisseler.

- Kurumlar Vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler.

- Kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak tespit edilen hadler saklı kalmak üzere, menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında satışından doğan zararlar ile ödenen komisyonlar ve benzeri her türlü giderler.

- Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizleri.

- Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin % 50’si.

- Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları.

- Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesine göre aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz;

- İşletme sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler.

- İşletme sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar.

- İşletme sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler.

- İşletme sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler.

- İşletme sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması hâlinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile işletme sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar. işletmeden çekilmiş sayılır. Bu uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hâl ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

- Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile işletme sahibinin suçlarından doğan tazminatlar.

- Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin % 50’si.

- Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları.

- Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

Kurumlar vergisi oranı şirketler için % 20’dir. Gelir vergisine tabi işletmeler ise gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife her yıl yenilenmektedir.

Dönemsonunda bütün gelir ve gider hesapları 690 Dönem Kârı Veya Zararı hesabına devredilir. Bu hesabın alacak kalanı dönem muhasebe kârıdır. Bu kâr vergi öncesi kârdır. Bu kâr üzerinden Kurumlar (Gelir) Vergisi hesaplanır. Dönem kârından hesaplanan Kurumlar (Gelir) vergisi indirildikten sonra dönem net kârına ulaşılır. Hesaplanan kurumlar vergisi 691 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler Karşılığı hesabının borcuna ve karşı hesap olarak da bir bilanço hesabı olan 370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler Karşılığı hesabının alacağına yazılır. Önceki dönemde 590 Dönem Net Kâr hesabında yer alan kâr, izleyen yılda 570- Geçmiş Yıllar Kârları Hesabına devredilir.

Şirketlerin muhasebe kârı ile vergiye tabi kârı farklı olmak zorunda da değildir. Eşit olduğu durumlar da olabilir. Ya da muhasebe kârı vergiye tabi kârdan yüksek olabilir.