DÖNEMSONU İŞLEMLERİ - Ünite 6: Yabancı Kaynaklar ve Öz Kaynaklara İlişkin Dönem Sonu İşlemleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Yabancı Kaynaklar ve Öz Kaynaklara İlişkin Dönem Sonu İşlemleri
Ticari Borçlar
Genel Muhasebe II dersinde de gördüğünüz gibi ticari borçlar, işletmenin ticari faaliyetini sürdürebilmek için yapmış olduğu mal ya da hizmet alımından kaynaklanan borçlarıdır. Senetsiz ya da senetli olabilir. Senetsiz (açık hesap, cari hesap) borçlar, Satıcılar hesabında; senetli borçlar ise Borç Senetleri hesabında izlenir.
Satıcılar hesabı yardımcı hesap kullanılmasını gerektiren bir ana hesap niteliğinde olduğu için envanter günü itibariyle Satıcılar ana hesabı ile tüm yardımcı hesapların toplamının birbirine eşit olup olmadığı kontrol edilir. Eşitlik yoksa bunun nedeni aranarak gerekli düzeltme kaydı yapılır.
Satıcıların yani senetsiz borçların envanter işlemleri, hesap karşılaştırması yoluyla yapılır. Dönemsonunda satıcılarla karşılıklı olarak hesap özetleri gönderilerek, işletmenin kayıtlarında görülen senetsiz borç tutarının doğru olup olmadığı araştırılır. Yapılan hesap karşılaştırması sonucunda farklılık çıkabilir. Farkın nedeni işletmeden kaynaklanıyorsa gerekli düzeltme kaydı yapılır. Ayrıca alıcı ve satıcı arasında yıl sonundaki ciroya bağlı olarak veya erken ödemelerle ilgili iskonto anlaşmaları yapılmışsa, hesap karşılaştırması sırsında dikkate alınması gerekir.
Satıcılar hesabı, VUK’nun 281. maddesi gereği mukayyet değerle değerlenir. Buna göre Satıcılar hesabının doğruluğu sağlandıktan sonra, satıcılara olan borçlar hesap kalanının tutarı üzerinden bilançoda gösterilir.
Türkiye Muhasebe Standartlarına göre borçların gerçeğe uygun değerle ölçülmesi ve muhasebeleştirilmesinde iskonto edilmiş tutarın kaydedilmesi esası söz konusudur. Yani Genel Muhasebe II dersinden de hatırlayacağınız gibi vadeli mal alımlarında vade farkı satın alınmış olan mal veya hizmetin maliyetine kaydedilmemekte ayrı bir hesap olan Ertelenmiş Ticari Borçlar Vade Farkı hesabında izlenmektedir. Dönemsonunda ise bu vade farkından döneme isabet eden tutarın döneme ait Finansman Giderleri hesabına aktarılması gerekmektedir.
Borç senetleri, işletmenin yetkililerince imzalanmış bonolar ve kabul edilmiş poliçelerdir. Pasif karakterli bir hesap olan Borç Senetleri hesabının alacağına senetli borçlar nominal değerleriyle kaydedilir. Bu hesap, bir önceki dönemden devreden borç senetleri, kredili alışlar veya alınan hizmetler karşılığı verilen bonolar, satıcılara olan senetsiz borçlar için verilen bonolar veya poliçe kabul edilmesi gibi nedenlerle alacaklandırılırken senet bedelleri ödendikçe borçlandırılır. Dönemsonunda hesabın alacak kalanı işletmenin senetli borçlarının toplamını gösterir.
VUK’un 281. maddesine göre bankalar, bankerler ve sigorta şirketleri dışında kalan işletmeler borç senetlerini değerlemede mukayyet (kayıtlı) ya da tasarruf (peşin) değeri ölçüsünden birini esas alabilirler. Banka, banker ve sigorta şirketlerinin dışında kalan şirketler borç senetlerini mukayyet değerle ya da tasarruf değeri ile değerleyebilirler.
Mukayyet değerle değerlemede Türk lirası cinsinden düzenlenmiş borç senetleri için dönemsonunda tutarlarının doğrulanması dışında herhangi bir işlem yapmasına gerek yoktur. Buna karşılık, yabancı para cinsinden düzenlenmiş olan borç senetlerinin yılsonunda Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen döviz kurları ile değerlenmesi gerekir
Mali Borçlar
Ekonomik yaşamdaki gelişmeler karşısında işletmeler sadece öz kaynakları ile yetinmemekte sıklıkla yabancı kaynaklara başvurmaktadırlar. Bu kaynaklar içinde işletmelerin banka ve diğer kredi kurumlarından sağladıkları kaynaklar ile borçlanma amacıyla menkul kıymet ihracı ile sağladığı kaynaklar mali borçları oluşturmaktadır.
Tek Düzen Muhasebe Sistemi’ne göre Banka Kredileri hesabı, işletmelerin bankalardan aldığı her türlü kredilerin (borçlu cari hesap, avans, teminat mektubu şeklinde kredi, Türk Lirası veya yabancı para cinsinden) izlendiği hesaptır. Bankalardan sağlanan krediler türlerine göre uzun vadeli veya kısa vadeli olabilirler. Vadesi bir yıldan kısa olan banka kredileri 300 kodlu Banka Kredileri hesabında vadesi bir yıldan uzun olanlar ise 400 kodlu Banka Kredileri hesabında izlenir.
Banka kredileri ile ilgili dönemsonu işlemleri bankaların dönemsonu işlemlerine çok benzer. Öncelikle yardımcı hesaplar ile Banka kredileri ana hesabının toplamlarının uygunluğu araştırılır. Daha sonra bankalardan gelen hesap özetleri ile işletmenin tutmuş olduğu kayıtlar karşılaştırılarak bankalarla mutabakat sağlanır. Bu mutabakatta işletmenin kayıtlarından kaynaklanan bir farklılık varsa Bankalar hesabında olduğu gibi düzeltilir. Bunların dışında Banka Kredileri ile ilgili olarak dönemsonunda yapılacak işlemleri şunlardır:
- Yılsonu itibariyle kısa vadeli hâle gelen kredilerinin ilgili hesaplara aktarılması
- Döneme ilişkin faizlerin hesaplanarak kaydedilmesi
- Yılsonu itibariyle kısa vadeli hâle gelen kredilerinin ilgili hesaplara aktarılması
İşletmenin sağladığı uzun vadeli kredilerin vadeleri zaman ilerledikçe kısalır ve bir yılın altına düşer. Bu durumda söz konusu kredinin bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklar arasında gösterilmesi gerekir. Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde bu tür kredilerin, kısa vadeli olarak sağlanmış olan diğer banka kredileri ile karıştırılmaması için 303 kodlu Uzun Vadeli Kredilerin Anapara Taksitleri ve Faizleri hesabı hesabına aktarılmaları öngörülmektedir. Söz konusu hesaba uzun vadeli kredilerin, bilanço tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenecek anapara taksitleri ile vadesi bir yılın altına düşenleri ve bunların tahakkuk ettiği hâlde henüz ödenmeyen faizleri kaydedilir.Tahvil, uzun vadeli borçlanma aracıdır. Ülkemizde yalnızca anonim şirketler ve kamu iktisadi teşebbüsleri tahvil ihraç edebilirler. Tahvil ihraç eden işletme, vade bitiminde üzerinde yazılı olan nominal değer ve faizi öder. Bilindiği gibi Tekdüzen Muhasebe Sistemi’ne göre ihraç edilen tahviller, Çıkarılmış Tahviller hesabında izlenmektedir.
İşletmeler nominal değerle veya günlük piyasa faizine bağlı olarak nominal değerin altında veya üstünde bir değerle tahvil ihraç edebilir. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi piyasa faiz oranı tahvilin üzerinde yazılı faiz oranından küçükse primli, büyükse iskontolu olarak ihraç edilir.
Piyasa faiz oranı % 9 iken işletmenin % 8 faiz oranı ile ihraç ettiği tahvile alıcı bulabilmesi için iskontolu olarak yani nominal değerinin altında satması gerekir. Tek Düzen Muhasebe Sistemi’nde iskonto tutarı, pasif düzenleyici olan 408 kodlu Menkul Kıymet ihraç Farkları hesabına kaydedilir.
Menkul Kıymet ihraç Farkları hesabında gösterilen iskonto tutarının, borcun vadesine uygun olarak yıllara pay edilmesi gerekir. Bu amaçla aşağıdaki yöntemlerden biri kullanılabilir:
- Eşit paylı yöntem
- Etkin faiz yöntemi
Öz Kaynaklar
Öz kaynaklar veya öz sermeye, işletme sahiplerinin işletemeye sermaye olarak verdikleri değerler ile işletme faaliyetleri sonucu yaratılan ve henüz işletmeden çekilmemiş dönem kârı (eksi zarar), önceki dönem kârları (eksi önceki dönem zararları) ve yedeklerden oluşur. Öz kaynak tutarı işletmenin net varlık toplamından yabancı kaynakların düşülmesi ile elde edilir. Öz kaynaklara ilişkin olarak dönemsonunda yapılan işlemler dönem net kârının ve yedeklerin hesaplanmasına ilişkin işlemleri kapsar.
590 Dönem Net Kârı Hesabı, işletmenin faaliyet dönemine ilişkin vergi sonrası net kâr tutarının izlendiği hesaptır. Takip eden yıl 580 Geçmiş Yıl Kârları hesabına devredilir.
Şirketlerin ilgili kurullarında vergi düşüldükten sonra kalan kârın dağıtılmasına karar verilirse kâr dağıtımının Türk Ticaret Kanunu ve şirket ana sözleşmesinde yazılı hükümler doğrultusunda yapılması gerekir. Kâr dağıtımı yapılırken ayrılması gereken yedekler (ihtiyatlar) ayrıldıktan sonra dağıtılacak kâr payı (temettü) tutarı belirlenir.
Yedekler, işletme kârlarının gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı sermayenin korunması veya oto finansman amacıyla dağıtılmayarak işletmede tutulan kısımlarıdır. Tek şahıs işletmelerinde yedek ayrılması zorunluluğu yoktur, buna karşılık sermaye şirketlerinde yedek ayrılması zorunlu olup üçüncü kişilerin haklarının korunması açısından önemlidir.
Yedekler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilmektedir. Bir sınıflama yedek ayırma amacına göre yapılır ve yedekler, genel yedekler ve özel yedekler olarak sınıflandırılır. Diğer bir sınıflama yasal zorunluluk bakımından yapılmaktadır ve yedekler, yasal yedekler ve ihtiyari yedekler olarak ayrılmaktadır. Tekdüzen Muhasebe Sisteminde yedekler kâr yedekleri ve sermaye yedekleri olarak iki gruba ayrılmaktadır.
Kâr yedekleri kâr üzerinden ayrılan yedeklerdir. Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde kârdan ayrılacak yedekler;
- Yasal yedekler
- Statü yedekleri
- Olağanüstü yedekler
şeklinde sınıflandırılmıştır.
Yasal yedekler, Türk Ticaret Kanunu’na göre ayrılması zorunlu olan yedeklerdir. I. Tertip ve II Tertip olarak hesaplanır.
Şirketler her yıl safi kârın yüzde beşi kadar I. Tertip yedek ayırırlar. Ancak her yıl ayrılmış olan I. Tertip yedek akçelerin toplam tutarı ödenmiş sermayenin yüzde yirmisini geçemez.
Sermaye yedekleri ise sermaye hareketleri nedeni ile ortaya çıkan ve işletmede bırakılan tutarlardır. Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde sermaye yedekleri;
- Hisse senedi ihraç primleri
- Hisse senedi iptal kârları şeklinde sınıflandırılmıştır.