E-PERAKENDECİLİK - Ünite 2: e-Perakendecilik Gelişim ve Modelleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: e-Perakendecilik Gelişim ve Modelleri

Giriş

Elektronik perakendecilik bir önceki bölümde de belirtildiği gibi, özellikle üreticiler açısından; alıcı ve satıcıları, aracıları ortadan kaldırarak kolaylıkla bir araya getirip doğrudan pazarlama ve satış imkânları sunmuştur. Elektronik perakendecilik sektörünün gelişmesi ile birlikte, işletmeler küresel pazarlara kolaylıkla girebilmekte ve bu pazarlarda yeni fırsatlara ve yeni tüketicilere ulaşabilmektedirler. Tüketiciler artık; çok fazla çeşide en hızlı yoldan ulaşıp, aradıklarını anında bulmak, fiyatlar ve urun özelliklerini karşılaştırabilmek istemektedirler. Üstelik bunlara çok fazla kafa yormadan, vaktini harcamadan ulaşmak istemektedirler. Bu konforu, işletmeler müşterilere teknolojiyi ve bilişim sistemlerini bir arada kullanabildikleri e-Ticaret ve e-Perakende iş modelleriyle sunabilmektedirler.

e-Perakendeciliğin Dünyada ve Türkiye’de Gelişim Süreci

Günümüzde internetin tartışılmaz gücü, kapsamı ve etkileşimi, perakendecilere, alışverişi deneyime dönüştürme ve rekabetçi konumları güçlendirme potansiyeli sağlamaktadır. 1990’lı yılların başlarından milyonlarca kullanıcı için en etkili iletişim aracı olarak nitelendirilebilecek olan internet, özellikle 1990’lı yılların sonlarına doğru ticari faaliyetlerde daha yoğun kullanılmaya başlamıştır. İnternetin bilgi sağlama, müşterilerle interaktif iki yönlü iletişimi kolaylaştırma, hedef pazarla ilgili verilerini toplama, mal ve hizmetleri tanıtma ve nihayetinde çevrimiçi mal siparişini destekleme kapasitesi, perakendecilere son derece zengin ve esnek bir kanal önerisi sunabilmektedir. 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren web sitelerinin ticari amaçlı kullanımı yaygınlaşmaya başladı. 2000 yılından önce, e-Ticaretin ilk evresinde, kurulan start-up firmaları hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq borsasında hisseler aşırı değer kazanması bu ticaretin geleneksel ticaretten farkını ortaya koymaya başlatmıştır. Cağımızda günlük yaşamımızın bir rutini olan internetle özellikle günümüz tüketicisi her turlu tüketimini bu kanal aracılığıyla yapmaya başlamıştır. Bu rutinin içerisinde alışveriş artık, internet yoluyla bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlarla her yerde, her zaman yapılabilir hale gelmiştir. Perakendeciler de bu değişimlere ayak uydurabilmek için teknolojik yenilikler aramaya, keşfetmeye ve arz etmeye başlamışlardır. Tüketiciler daha az zaman harcayarak alışveriş yapabilme, dünyanın herhangi bir yerinde gördüğü bir ürüne kolaylıkla ulaşma isteği geleneksel ticaret işleyiş modellerini de değiştirmiştir. Deloitte Digital ve TUSİAD tarafından hazırlanan “e-Ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar 2019” raporuna göre e-Ticaret ve buna bağlı olarak e-Perakendeciliğin gelişmesinde etkili olan çeşitli faktörler vardır: Bunlardan ilki yeni nesildeki farklılıklar dır. İkinci faktör ise internet kullanımı nın artmasıdır. Mobil cihaz kullanımındaki artış, e-Perakendeciliğin gelişimi etkileyen diğer bir faktördür. Sosyal medya kullanımı nın yaygınlaşması da gelişime etki eden diğer bir faktördür. Finansal ürün kullanım yaygınlığı, diğer bir faktördür. Lojistik altyapının gelişmesi, eTicaret ve e-Perakendeciliğin gelişimini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Lojistik hizmetleri konusunda şirketler, müşteri beklentilerini karşılamak için aşağıdaki çözüm yaklaşımlarını uygulamaktadır:

Şirketler tüketicinin teslimat konusunda artan beklentileri sonucunda oluşan operasyonel maliyetler ile başa çıkabilmek için ek ücretler ya da alışveriş tutar limitleri tanımlanmaya başlamışlardır. Özellikle artan şehir içi lojistik ihtiyaçları, şirketleri son kilometre (last-mile) dağıtım konusunda farklı stratejiler uygulamaya yöneltmektedir. Müşterilerin teslimat beklentilerini karşılayabilmek için Amazon gibi firmalar, metropollerin yakınına kurdukları geniş dağıtım ağları ile müşterilerine aynı gün teslimat olanağı sunmaktadır.

Son Kilometre Dağıtım Nedir? Bir urunun depo rafından müşteri kapısına kadar olan yolculuğunda, teslimatın “Son Kilometresi” ve surecin son adımıdır. Bu aşamada paket sonunda alıcı kapısına varmış olur.

Dünyada e-Perakendeciliğin Gelişim Süreci

İnternetin ticari hayatta kullanılmaya başladığı ilk dönemlerde, urun ve hizmetlerin satışı için yeni bir kanal olarak düşünülmüş, daha sonraki süreçlerde ise tedarikten müşteri hizmetlerine kadar gecen süreçlerde elektronik ortam yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. ePerakendecilik kavram olarak ilk olarak 1980’li yılların başlarında e-Ticarete paralel kullanılmaya başlasa da internet üzerinde e-Perakende uygulamaları yoğun olarak 1994 yılından itibaren kullanılmaya başlamıştır. Elektronik alışveriş yapan tüketicilerin sayısı, 1994’lu yıllarda e-Ticaretin yoğun olarak kullanılmaya başlamasıyla her yıl belirli bir düzeyde artış göstermiştir. Elektronik perakendecilik günümüzde çok popüler bir alışveriş trendi haline gelmiştir. Ayrıca, eskiden görülerek ve dokunularak satın alınan birçok urun çeşidi de elektronik ortamda satın alınmaya başlanmıştır. Elektronik alışveriş yapan tüketicilerin sayısı, 1994 yılından itibaren her yıl belirli bir düzeyde artış göstermiştir.

Türkiye’de e-Perakendeciliğin Gelişim Süreci

Türkiye’de e-Ticaretin gelişme trendi 2000 yılından başlamak üzere hızlı bir artış göstermiştir. Türkiye perakende pazarı yaklaşık %67’sini geleneksel perakendecilerden, %33’unu ise organize perakendeden oluşmaktadır. Organize perakende pazarı özellikle son 20 yılda büyük bir sıçrama göstermiş olmasına rağmen, esnaflık geleneği binlerce yıla dayanan Türkiye’de geleneksel perakende hala önemini korumaktadır. Türkiye’de ilk elektronik perakendecilik uygulaması Remzi Kitabevine ait olan ve 1997 yılında hizmete giren e-dükkândır. 1997 yılından beri dünyayla eş zamanlı olarak e-Perakendecilik sektörü gelişmektedir. Türk perakende sektörünün son 10 yıla bakıldığında e-Ticaret kanalını, ilk başlarda mevcut geleneksel kanallardan ayrı ve ek bir kanal olarak kurgulanmıştır. Türkiye’de şu anda birçok perakende şirketi geleneksel ve dijital kanallar arasındaki duvarları yıkarak, çoklu kanal perakendecilik uygulamalarını hayata geçirmektedir.

e-Perakendecilik İş Modelleri

Bir iş modeli, işletmenin hedef pazarından kar elde etmek için tasarladığı bir dizi planlı faaliyet ya da süreç olarak tanımlanabilir. İş modeli, iş planının merkezindedir. İş planı, bir firmanın iş modelini tanımlar. Bir iş planı, her zaman rekabet ortamını dikkate alarak hazırlanmalıdır. Bir iş modelinin hazırlanmasının iki temel amacı vardır: İşletmeye gelir sağlamak ve değer yaratmak. e-Ticaretin en önemli özelliklerinden biri, yeni iş modelleri yaratılmasını kolaylaştırması ve diğer sektörlere entegrasyonun kolay olmasıdır. Ödeme sistemlerinde kredi kartlarından sonra yüksek ekonomik değere sahip, bilgi temelli urun ve hizmetler öne çıkmıştır. Bir örgütün yarattığı değer ya da değerlerin, bu değerlerin sunuşunun ve mevcut bir değeri nasıl ortaya çıkaracağını ortaya koyan iş modelini belirleyecek unsurlar arasında; hedef kitle, satış kanalları, müşteri ilişkileri anlayışı, gelir akışı (gelir modeli), temel kaynaklar, faaliyetler, ortaklıklar ve maliyet yapısı sayılabilir. Perakendecilikte iş modelleri, perakende işletmenin pazardaki hedef müşterilerine hangi yöntem ve faaliyetlerle değer oluşturmak istediği, değer paylaşımının kendisi ve paydaşları için nasıl yapılacağının ifadesi olarak açıklanabilir. e-Perakendecilik modelleri, alışverişin tarafları, işletmelerin gelir kaynakları ya da tüketicilerin ürüne nasıl ve nerede ulaşacakları gibi pek çok unsura göre uç şekilde sınıflandırılmaktadır:

  1. İşlemleri yürüten taraflara göre e-Perakendecilik modelleri
  2. Gelir modeline göre e-Perakendecilik modelleri
  3. Kullanılan dağıtım kanalına göre e-Perakendecilik modelleri

Bir iş modeli, işletmenin hedef pazarından kar elde etmek için tasarladığı bir dizi planlı faaliyet ya da süreç olarak tanımlanabilir.

İşlemleri Yürüten Taraflara Göre e-Perakendecilik Modelleri

İşletmeden-Tüketiciye İş Modeli (B2C)

İşletmeden-Tüketiciye (B2C) iş modeli, ürünlerini doğrudan son tüketicilere hiç ara vermeden sunan herhangi bir işlem veya şirket olarak tanımlanmaktadır. B2C, ürünlerini veya hizmetlerini tüketicilere internet ortamından satmayı düşünen herhangi bir şirket için uygun olmaktadır. B2C modeli, bir veri tabanı kapsamında saklanan ve internette bir katalog içerisinde temsil edilen ürünler ve hizmetler hakkında bilgi içermektedir. B2C iş modelinde işlemler doğrudan ve dolaylı olarak iki şekilde gerçekleştirilir: B2C sitelerinde doğrudan satış; müzik albümleri, yazılım programları, veri tabanları gibi maddi olmayan urun ya da hizmetlerin elektronik olarak sipariş, teslim ve ödeme işlemlerinin yapılması faaliyetleri olarak ifade edilmektedir. Maddi olan ürünlerin ticari işlemleriyse dolaylı olarak geleneksel yöntemlerle gerçekleştirir. Dolaylı e-Ticaret yöntemiyle gerçekleştirilen satışlarda siparişler ve ödemeler internet üzerinden gerçekleştirilir. Urun teslimatları kargo şirketleri aracılığıyla fiziksel şekilde gerçekleştirilir. B2C iş modeli diğer e-Ticaret modelleri arasında uzun vadede daha başarılı olacağı düşünülmektedir. B2C elektronik ticaret modelinin en büyük avantajı, müşterilerin artan bilgiye erişim ihtiyaçlarını oldukça düşük işlem maliyetleri ile karşılamasıdır. Hızla genişleyen bir elektronik ticaret kanalı olan B2C, geleneksel ticaret alanında ve pazarda önemli bir yere sahip olan markalar ve işletmeler tarafından da sıklıkla kullanılmakta, bu sayede ürünlerin satışının dünya genelinde yapılması sağlanmaktadır.

Tüketiciden Tüketiciye (C2C) Modeli

C2C modelinde müşteriler çevrimiçi ortamlarda mal veya hizmetlerini kendilerinin belirlemiş oldukları fiyatlar ile satışa çıkarır, satın alma faaliyeti ise yine aynı şekilde çevrimiçi olarak alıcılar tarafından sağlanır. Bu modelde tüketiciler birbirleri ile iletişim kurmakta ve ekonomik faaliyetlerde bulunmaktadır. Alıcılar, satıcılar ve aracılar bu modelin taraflarıdırlar. Aracı işletme veya birey platformunu oluşturarak ortamı yaratır. Bu ortam sanal bir işletme gibi çalışmakta ve bu nedenle “Sanal İşletmeler” olarak adlandırılmaktadır. Bu model, kullanılmış eşya alım-satımından, yazılım pazarlamasına kadar pek çok şekilde kullanılmaktadır. Hizmet ya da ürünlerin bilgisi, tanıtımı tüketicilerin kendileri tarafından gerçekleşmektedir.

Elektronik Perakendeciler İçin Gelir Modelleri

Gelir modeli bir şirketin gelir kaynaklarını belirleyen ve yatırımları veya sermayesinin karşılığında elde edeceği kâr oranının oluşum yöntemidir. Şirketler ve yatırımcılar, müşterileri tanımlamak, hedef pazarlarında faaliyetlerini sürdürmek, müşterilerine satış yapmak için iş süreçlerinin uygun olan bir gelir modeli kullanırlar. e-Perakendeciler gelirlerini nereden ya da hangi hizmetten elde ettiklerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilirler:

  1. Elektronik katalog gelir modeli
  2. Reklama dayalı gelir modelleri
  3. Dijital içerik gelir modelleri
  4. İşlem başına gelir sağlama modeli
  5. Hizmet değerine dayalı gelir modelleri
  6. Abonelik sistemi gelir modeli

Elektronik Katalog Gelir Modeli

Geleneksel katalog bazlı perakende gelir modelinde, şirket bir marka imajı yaratır ve daha sonra posta veya telefonla sipariş verebilecek olası alıcılara mal ve hizmetlerle ilgili bilgilerin ve resimlerin yer aldığı bir katalog gönderilir. Bu iş modelinde şirketler görselliğin gücünü kullanırlar. Posta siparişi veya katalogla satış olarak adlandırılan bu gelir modeli, giyim, bilgisayar, elektronik, ev eşyaları ve hediyelik eşya gibi pek çok urun kategorisinde başarılı olmuştur. Elektronik ticaretin ilk yıllarında pek çok tüketici şirketlerin web siteleri üzerinde yer alan katalogları ürünler hakkında bilgi edinmek ve fiyatları ve özellikleri karşılaştırmak için kullanmışlardır. Kataloglardan istedikleri ürünleri telefonla sipariş vermişlerdir. Geleneksel perakende ortamında katalogla urun satmayan şirketler de fiziksel mağazalarında sattıkları ürünlerin internet üzerinden satılabileceğini fark ettikten sonra bunu gelir modelini sıklıkla kullanmaya başlamışlardır. Bu şirketler herhangi bir yatırım yapmadan oluşturdukları web sitelerine kataloglarını ekleyerek daha fazla sayıda müşteriye ulaşmışlardır. Sadece tüketici ürünleri pazarlarında değil endüstriyel pazarlarda da bu gelir modelini kullanan B2B satıcıların sayısı da oldukça fazladır.

Reklama Dayalı Gelir Modelleri

Perakendeciler kendi internet sitesinde reklam verilecek alanları satışa çıkararak gelir elde edebilirler. İnternet ile birlikte gelişen gelir modellerinden biri olan reklama dayalı gelir modelinde, kullanıcıların tıklaması ya da izlenme başına ödeme gerçekleştireceği şekilde reklam verenlerin hizmetine sunulur. Web sitesinin ziyaretçi sayısı, ziyaretçiyi sayfada tutma suresi gibi zorluklar kısacası ziyaretçinin web sayfasına olan dikkatini verme suresi web sitesinin gelirlerini arttırıcı ya da azaltıcı olabilmektedir. İkinci sorun, çok az sayıda şirketin web sitesi radyo veya televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla rekabet edebilecek kadar çok sayıda ziyaretçiye sahip olmasıdır. Bu gelir modelinin uygulamasında üç farklı strateji kullanılabilir: Genel İlgi Stratejisi: Bu stratejide reklam verenler, farklılaşmamış genel düzeyde ziyaretçiye ulaşmak için düşük ücretler öderler. Bazı şirketler web portalı kullanarak bu stratejide başarılı olmuşlardır. Bir portalda her zaman bir Web dizini veya arama motoru vardır. Portal pek çok içeriği bir arada bulunduran internet sitelerine denmektedir. Genel olarak portallar içerik ya da bilgi sağlamaya yönelik oluşturulmaktadır.

Özel İlgi Stratejisi: Reklam verenlerin web sitesinin içeriğine uygun ve içerikli ilgili daha az sayıda ziyaretçiye ulaşmak için yüksek ücret ödediği reklama dayalı gelir modeli stratejisidir. Bazı portallar, ziyaretçilerin belirli bir ilgi alanı içinde bilgi bulmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

Özel İlgi Toplama Stratejisi: Reklam verenler, web sitesinin içinde yer alan ya da bu sayfalarla veya sitenin bölümleriyle ilgili özel ilgi alanlarına sahip ziyaretçileri çeken belirli sayfalardaki reklamlar için çok daha yüksek ücret ödedikleri stratejidir.

Dijital İçerik Gelir Modelleri

Şirketler kitap, müzik, video, film, dizi, makale gibi kelime ve sayılardan oluşan yazılı ve görsel içerikleri telif yasalarına uygun olarak dağıtmak için elektronik ortam kullanılmaya başlamışlardır. Kullanılan bu gelir modeli, dijital içerik gelir modeli olarak adlandırılmaktadır. Dijital içerik gelir modelinde şirketler müşterilere ya bilgilerin tümüne veya bir kısmına erişme hakkı veren aboneliklerle ya da tek tek bu bilgilere erişim hakkını satarlar. Bazı şirketlerde hem abonelik hem de bireysel erişim haklarına erişimi sağlayan karma bir model kullanırlar. Pek çok şirket bu iki yaklaşımı birleştirmektedir.

Akademik, Ticari ve Teknik İçerik: Akademik araştırmalar ve yayınlar, ticari veya teknik materyal konusunda dijital bilgi sağlayan şirketler sahip oldukları içerikleri internet üzerinden kullanıma açabilmektedirler.

Elektronik Kitaplar: Elektronik kitapların satışı, geleneksel kitaplara göre hızla artmıştır.

Elektronik Müzik: 2006 yılından başlayarak, büyük kayıt şirketleri, ses dosyalarını dijital olarak satarak bu sektöre girmişlerdir. Ses satın alındıktan sonra kolayca çoğaltıp dağıtabilme özelliğinden dolayı dijital gelir modelinin uygulanması oldukça zaman almıştır.

Çevrimiçi Video: Dijital video, dosya indirme veya akışlı video olarak dijital satılabilir veya kiralanabilir.

İşlem Başına Gelir Sağlama Modeli

İşlem başına gelir sağlama modelinde, işletmeler işlem yaptıkları işlemlerin sayısına veya boyutuna göre belli bir ücret karşılığında hizmetleri sunarlar. Verilen hizmet karşılığında işlemlerden veya aracılık yaptığı taraflardan sabit bir ücret veya işlemin türüne ve hacmine göre değişken bir komisyon ücreti alırlar.

Borsa Şirketleri: Şirketler müşterilerinden, gerçekleştirilen her işlem için bir komisyon alırlar.

Sigorta Brokerleri: Diğer acenteler ve aracı kurumlar gibi sigorta brokerları da işlemlerinin önemli bir bolumunum internet üzerinden her işlem için bir komisyon alarak yürütürler.

Etkinlik Biletleri: Daha önceki dönemlerde özellikle önemli etkinlikler için bulunması zor biletler, elektronik ortamda satışa sunularak herkesin ulaşabilmesine olanak vermiştir.

Çevrimiçi Bankacılık ve Finansal Hizmetler: Finansal hizmetler fiziksel bir urun içermediğinden, elektronik ortamlarda sunulmaları oldukça kolaydır.

Seyahat: günümüzde tüm seyahat çantaları elektronik ortamlarda aracılık hizmetleri vermeye başlamışlardır. Sadece aracılar değil pek çok seyahat ve ulaşım şirketi de kendi sitelerinde doğrudan müşterilerine ulaşmaktadır.

Hizmet Değerine Dayalı Gelir Modelleri

Şirketler, elektronik ticaret ortamında ücret karşılığında sundukları çeşitli hizmetler vardır. Burada verilen hizmetin ücreti hizmet değer esasına göre belirlenir.

Online Oyunlar: Hemen hemen tüm oyun siteleri, reklama dayalı gelir modellerinden hizmet değerine dayalı gelir modellerine doğru geçiş yapmaktadırlar.

Profesyonel Hizmetler: Pek çok tıbbi, hukuksal veya diğer profesyonel hizmetlerde müşterilerin online olarak randevu almasına, ödeme yapmasına izin verir.

Abonelik Sistemi Gelir Modeli

Doğrudan pazarlamanın bir uygulaması olarak, abonelik gelir modeli, tüketicilerin işletmelerin internet sitelerine ulaşım ve hizmet almak için üye olması ve perakendeciye üyelik için bir bedel ödemesine dayanır. Müşteriler bir tur hizmet almak için genellikle aylık olarak sabit bir miktar ödemeleri gerekir. Son zamanlarda, bazı şirketler abonelik gelir modelini freemium stratejisiyle birleştirmektedir. Freemium Stratejisi (Ücretsiz/Kısmi Primli); bir şirket bir urun veya hizmeti herhangi bir ücret almaksızın müşteriye sunar ancak urunun ya da hizmetin bazı gelişmiş özelliklerini, ek fonksiyonları, eklentileri, ücret karşılığı sağlamasıdır.

Dağıtım Kanallarına Göre e-Perakendecilik İş Modelleri

Elektronik ortamda dağıtım, elektronik ve doğrudan perakendeciler aracılığıyla yapılmaktadır. Elektronik ortamda faaliyet gösteren perakendeciler dağıtım kanallarına göre aşağıdaki iş modelleri kullanmaktadırlar:

  1. Geleneksel perakendeciler/Tuğla ve tıkla perakendecileri (Bricks and cliks retailers)
  2. Sadece e-Perakendecilik (Pureplay e-Retailer)
  3. Drop-Shipping/Stoksuz satış
  4. Yapay zeka
  5. Artırılmış gerçeklik
  6. Sanal gerçeklik

Geleneksel Perakendeciler/Tuğla ve Tıkla Perakendecileri (Bricks and Cliks Retailers)

Elektronik perakendecilik uygulamalarının ortaya çıkması ile mevcut var olan perakendeciler yeniden adlandırılmışlardır. Bu perakendeciler, düzenle ticari faaliyetlerini tamamlamak için web sitelerini açan perakendecilerdir. Son zamanlarda bu durum tersine dönme eğilimi göstermektedir: Sadece elektronik ortamda faaliyette bulunmak için kurulan işletmeler artık geleneksel mağazalar açmaktadırlar.

Sadece e-Perakendecilik (Pureplay e-Retailer)

Bu kavram, sadece internet üzerinden sanal mağazası ile hizmet veren perakendecileri kapsamaktadır.

Sanal Mağaza Modeli: Sanal mağaza modelinin beş temel unsuru vardır. Bunlar sırasıyla sanal mağaza, tedarikçi, müşterinin bankası, kredi kartı çıkaran şirket ve lojistik şirketleridir.

Sanal Alışveriş Merkezi Modeli: Uygulamada sanal plazalar, sanal çarşılar, sanal marketler gibi isimlerle rastladığımız bu modelde urun çeşidi ve marka bakımından müşteriye çok daha fazla seçenek sunulmaktadır.

Alışveriş Portalı Modeli: Alışveriş portalları web sitesi sayısının artmasıyla birlikte siteler arasında kaybolan ve aradığını bulamayan kullanıcılara kolaylık olması ve alışverişe ek olarak çeşitli destek hizmetlerin verilebilmesi amacıyla geliştirilmiştir.

Sanal Komisyoncu Modeli: Sanal komisyoncu olarak adlandırılan site, ikinci el ürünlerini satmak isteyen kullanıcıları bir araya getirerek daha çok acık arttırma yöntemiyle alışverişlerin gerçekleştirilmesini sağlar.

Ters Açık Artırma Modeli: e-Tüketici siteye girerek hangi fiyatlardan hangi urunu talep ettiğini çeşitli forma yazarak bildirir. Site bu talepleri toplar ve tedarikçilerden bu ürünleri belirtilen fiyattan sağlamaya çalışır.

Drop-Shipping/Stoksuz Satış

Drop-shipping kavramının kelime olarak Türkçe karşılığı tam olmamakla birlikte işlevinden dolayı “stoksuz satış” olarak ifade edilebilmektedir. Stoksuz satış, stok bulundurmayan bir e-Perakendeci (dropshipper) vasıtasıyla siparişlerin işleme koyularak ürünlerin üreticiden tüketiciye sevk edilmesini sağlayan bir iş modelidir. Bu modelde e-Perakendeci (drop-shipper) kendine ait fiziksel bir stok bulundurmamakta ancak aldığı siparişleri yerine getirirken fiziksel bir tedarikçiye dönüşmektedir.

Yapay Zekâ

Amazon Echo, Echo Dot ve Google Home gibi yapay zeka teknolojisi ile güçlendirilmiş ses kontrollü elektronik cihazlar, tüketicilerin alışveriş yapma şekillerini değiştirdiği söylenebilir.

Artırılmış Gerçeklik

Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality-AR) deneyiminin özü, kullanıcının fiziksel dünyada yapabildiği eylemlerin benzerini yapabilmesi ve dijital bilgi katarak etkileşime girebilmeyi sağlar. Artırılmış gerçeklik, showroom ve urun tanıtım konseptini yeniden tanımlayacak ve müşteri deneyimini dönüştürmesi beklenmektedir.

Sanal Gerçeklik

İdeal bir sanal gerçeklik sistemi, kullanıcıların fiziksel olarak nesnelerin etrafında dolaşmalarını ve bu nesnelere sanki gerçekmiş gibi dokunmalarını sağlar. Sanal alışveriş yöntemiyle mağaza içerisinde hızla dolaşılabilir, hatta rafların ve duvarların arasından geçilebilir. Alışveriş sepetine atılan ürünler sanal ödeme noktasında istenirse tekrar görüntülenebilir.