EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ - Ünite 11: Öğretmen Eğitimi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 11: Öğretmen Eğitimi
Eğitim Sisteminde Öğretmenin Rolü
Eğitim sisteminin temel örgütlü kurumları olan okulların, toplumu oluşturan bireylere kazandırılması gereken ve toplumsal yaşamın ve düzenin öngördüğü davranış özelliklerini tanımlayan amaçlarını gerçekleştirme görev ve sorumluluğu, öğretmen olarak adlandırılan uzman kişilere verilmiştir. Bu nedenle, eğitim sisteminin bir alt sistemi olarak okulların, üstlendikleri işlevler doğrultusunda gerekli niteliklere sahip çıktılar üretebilmeleri, başka bir deyişle, bireysel ve toplumsal gereksinimlerini karşılayabilecek bilgi, beceri, tutum ve değerleri kazanmış bireyler yetiştirebilmeleri, nicel ve nitel yönden sahip oldukları öğretmen gücüne bağlıdır. Bu nedenle tüm ülkelerde öğretmenlerin, görev alacakları okul türü ve düzeyinde, eğitim-öğretim süreçlerini etkili biçimde planlamak, uygulamak ve değerlendirmek için gerekli bilgi, beceri ve yeterliklere sahip olabilecek biçimde eğitilmeleri, toplumsal bir hizmet olarak devletin görevidir.
Öğretmenliğin Meslek olarak Gelişimi
Tarihsel gelişim süreci içinde öğretmenlik sırasıyla bilge kişilerin, bilgili kişilerin ve öğrenimli kişilerin işi olmuştur. Aydınlanma felsefesi, eğitimde özgür, kendi yeteneklerine ve gücüne inanan bireyler yetiştirmeyi temel almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk Erkek Öğretmen Okulu (Darülmuallimin) 16 Mart 1848 tarihinde, ilk Kız Öğretmen Okulu ise 1870 yılında açılmıştır.
Öğretmenlik, resmî ve özel öğretim kurumlarında eğitimöğretim hizmeti verme görevinin üstlenildiği, özel uzmanlık gerektiren bir toplumsal hizmet mesleğidir. Toplumsal düzen içinde, yapılan bir işin meslek olarak tanımlanabilmesi için, hemen tüm meslekler için geçerli olan meslekleşme koşullarını yerine getirmesi gereklidir. Bu koşulların en önemlileri şöyle sıralanabilir:
- Yapılan iş ya da mesleğin toplumsal yaşamı düzenleyen güç (devlet) tarafından bir meslek olarak tanımlanması,
- Mesleğin toplum tarafından benimsenmesi,
- Mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve yeterliklerin kazandırıldığı özel bir eğitimden geçilmesi ve bunun belgelenmesi,
- Diğer mesleğe giriş koşullarının yerine getirilmesi,
- Mesleğin etik kurallarının ve ilkelerinin olması.
Milli Eğitim Temel Yasası gereğince sınıf öğretmenlerinin eğitimi 1974-1975 öğretim yılından itibaren yükseköğretim düzeyine alınmıştır. Türkiye’de, öğretmenlik mesleğine zaman zaman meslekleşme koşullarını taşımayan kişiler de atanmıştır.
Öğretmen Eğitimi Programlarının Özellikleri
Günümüzde pek çok ülkede öğretmen eğitimi programlarının yükseköğretim düzeyindeki öğretmen eğitimi veren kurumlarda uygulanması ve öğretmenlik mesleğinin toplumsal yaşamda özel ve önemli bir yerinin olması, öğretmen eğitimi programlarının da kendine özgü kimi özelliklerinin olmasını gerektirmektedir.
İçerik Yapısı : Özel uzmanlık gerektiren tüm meslekler için zorunlu olan alan bilgisi ve genel kültür bilgisini kapsayan iki boyutlu içerik yapısı, öğretmenlik mesleği için de geçerlidir. Ancak diğer mesleklerden farklı olarak öğretmenlik mesleğinde üçüncü bir içerik boyutu daha vardır. O da, işi öğretmek olan öğretmene neyi, kime, niçin, nerede, nasıl öğreteceği bilgi ve becerisini kazandıran öğretmenlik meslek bilgisi boyutudur. Buna göre, öğretmen eğitimi programlarının içeriğini genel kültür, alan bilgisi ve öğretmenlik meslek bilgisi dersleri oluşturur.
Program Modelleri : Öğretmen eğitimi programlarının içeriğini oluşturan genel kültür, özel alan bilgisi ve öğretmenlik meslek bilgisi alanlarında yer alan derslerin öğretmen adaylarına verilme biçimine ya da zamanına göre, öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimlerinde yaygın olarak uygulanan iki program modeli bulunmaktadır. Bunlar, “Eşzamanlı” ve “Ardışık” program modelidir. Eşzamanlı model, “kaynaşık” ya da “paralel” model olarak da adlandırılır.
Eşzamanlı model: Genel kültür, özel alan ve öğretmenlik meslek bilgisi dersleri aynı zaman dilimi içinde verilir.
Ardışık model: Önce genel kültür ve özel alan bilgisi dersleri, daha sonra öğretmenlik meslek bilgisi dersleri verilir.
Süre ve Düzey: 20. yüzyılın ikinci yarısında hızı, kapsamı ve etki alanı giderek artan bilişim ve iletişim teknolojileri alanındaki gelişmeler, eğitim alanında yeni bireysel ve toplumsal beklentiler ortaya çıkarmıştır. Bu beklentilerin etkili biçimde karşılanabilmesi, bir yandan eğitim programlarının geliştirilmesini diğer yandan da öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerinin iyileştirilmesini gerekli kılmıştır. 1970’li ve 1980’li yıllarda pek çok ülkede öğretmen eğitimi yükseköğretim düzeyine ve akademik alan (üniversite) içine alınmış ve süresi uzatılmıştır.
Giriş Koşulları: Öğretmen eğitiminde istenilen niteliğe ulaşabilmede eğitim programlarının ve öğretim elemanlarının nitelikleri kadar, bu programlara giren öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal nitelikleri de son derece önemlidir. Bu nedenle, hemen tüm ülkelerde öğretmenlik eğitimi programlarına girecek öğrenciler için kimi seçme yaklaşımları uygulanmaktadır. Pek çok ülkede öğretmen eğitimi yükseköğretim kapsamında olduğundan, öğretmen eğitimi programlarına öğrenci seçiminde, yükseköğretime girişteki genel seçim sistemi uygulanmakta, kimi ülkelerde ise ayrıca, özel bir seçme/eleme sisteminin de uygulanmasına gerek duyulmaktadır.
Standart Geliştirme ve Yeterlik Belirleme: Öğretmen eğitiminde nitelik geliştirme yönünden yapılan önemli düzenlemelerden biri de öğretmen eğitiminde program standartlarının geliştirilmesi ve öğretmen yeterliklerinin belirlenmesidir. Bu tür çalışmalar Avrupa Birliği ülkelerinde giderek yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de de Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu öğretmen yeterliklerini belirlemek üzere oldukça kapsamlı çalışmalar başlatmış ve bu çalışmaların sonucunda öğretmen yeterlikleri ve bunların göstergeleri belirlenmiştir.
Türkiye’de Öğretmen Eğitimi Alanındaki Uygulamalar ve Gelişmeler
Okulöncesi Öğretmenlerinin Eğitilmesi: Türkiye Cumhuriyeti’nde 1923-1981 yılları arasında okulöncesi eğitim alanına öğretmen yetiştiren en önemli kurumlar Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu ile Kız Meslek Liseleridir. Okulöncesi eğitim öğretmenlerinin eğitimi 1982-1992 yılları arasında eğitim yüksekokullarında, 1993 yılından günümüze kadar da eğitim fakültelerine bağlı bölümlerde sürdürülmüştür.
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitilmesi: Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar sınıf öğretmenlerinin eğitilmesinde farklı öğretmen eğitimi modelleri uygulanmıştır. Bu modellerden biri, 1923-1954 yılları arasında uygulanan şehir ve kasaba ilkokulları için öğretmen eğitimi veren İlk öğretmen Okullarının yanı sıra köy ilkokulları için ayrı öğretmen eğitimi veren “Köy İlk öğretmen Okulları”, “Eğitmen Kursları” ve “Köy Enstitüleri’dir. 1954 yılında bu uygulamaya son verildikten sonra, 1974 yılına kadar sınıf öğretmenleri ilk öğretmen okullarında, 1974 yılından itibaren iki yıllık eğitim enstitülerinde, 1982 yılından itibaren üniversitelere bağlı eğitim yüksekokullarında eğitilmişlerdir. 1992 yılından bu yana sınıf öğretmenliği eğitimi eğitim fakültelerinde verilmektedir.
Eğitmenler, nüfusu 400’den az köylere atanmışlar ve atandıkların köyün tüm eğitim işlerini ve sosyal etkinliklerini üstlenmişler, yönetiminde görev almışlardır. Köy Enstitülerinden yaklaşık 15 bin öğretmen, 2 bin sağlık memuru yetiştirilmiştir.
Alan Öğretmenlerinin Eğitilmesi: Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte yeniden yapılandırılan eğitim sistemi içinde ilköğretim basamağında 1.-5. sınıflardaki dersler sınıf öğretmenleri, 6, 7. ve 8. sınıflar ile ortaöğretim basamağında 9, 10. ve 11/12. sınıflardaki dersler ise alan öğretmenleri tarafından yürütülmektedir. Alan öğretmenlerinin eğitimi görevini 1923-1982 yılları arasında Eğitim Enstitüleri ile Yüksek Öğretmen Okulları, 1982 yılından sonra da Eğitim Fakülteleri üstlenmiştir. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu 1923-1963 yılları arasında toplam 630 mezun vermiştir.
Ankara Yüksek Öğretmen Okulu, ilk öğretmen okulu öğrencilerine akademik yükseköğretim olanağının sağlandığı ilk yükseköğretim kurumudur. Bu okulun mezunlarının pek çoğu üniversitelerde öğretim üyesi olmuşlardır. Mesleki ve teknik yüksek öğretmen okullarında eşzamanlı öğretmen eğitimi modeli uygulanmıştır.
Öğretmen Eğitimindeki Gelişmelerin Genel Değerlendirilmesi
20. yüzyılın ikinci yarısında öğretmen eğitiminde oldukça kapsamlı yeni düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu düzenlemelerin genel bir değerlendirmesi yapılacak olursa özet olarak şunlar söylenebilir:
- Pek çok ülkede öğretmen eğitimi yükseköğretim düzeyine alınmış ve süresi uzatılmıştır. Öğretmen eğitimi, eğitim-öğretim ve araştırma özerkliği olan üniversitelere verilerek öğretmen eğitiminde de bilimsel araştırmalar ve araştırmacı eğilim ön plana çıkarılmıştır.
- Genel olarak okulöncesi ve ilköğretim öğretmenlerinin eğitiminde eşzamanlı model, ortaöğretim alan öğretmenliğinde de ardışık model uygulanmaktadır. Ancak, her iki modelde de öğretmenlik meslek bilgisi derslerinin ağırlığı artırılmıştır.
- Alan öğretmenliğinde eğitim düzeyinin lisans düzeyinden lisansüstü düzeye yükseltilmesi çabaları yoğunluk kazanmaktadır.
- Öğretmenlik mesleğine girişte seçme yapılması uygulaması giderek yaygınlaşmaktadır.
- Öğretmen eğitiminde istenilen niteliğin sağlanması için standart geliştirme ve akreditasyon uygulamasına dönük çalışmalara giderek daha fazla önem verilmektedir.