EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ - Ünite 6: Eğitimin Ekonomik Temelleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Eğitimin Ekonomik Temelleri

Ekonomiyle İlgili Temel Kavramlar

Ekonomi biliminin daha iyi anlaşılabilmesi için alana özgü temel kavramların tanımlanması gerekmektedir.

Tatmin edildiğinde bireylere haz, tatmin edilmediğinde üzüntü ve acı veren duygu olarak tanımlanan gereksinim , ekonomi biliminin önemle üzerinde durduğu konulardan biridir. Ekonomi bilimi, insanların sonsuz olan gereksinimlerini, sınırlı kabul edilen mal ve hizmetleri kullanarak olabilecek en iyi düzeyde karşılamayı hedefler.

Sınırlı kabul edilen mal ve hizmetlerin arasından en iyi tercihin yapılması ve gereksinimleri karşılayan diğer alternatif mal ve hizmetlerin terk edilmesi ekonomi biliminde alternatif maliyet (fırsat maliyeti) kavramıyla açıklanır. Yapılan tercih sonucunda vazgeçilen alternatiflerin değeri ya da bunun sonucu uğranılan kayıplara alternatif maliyet (fırsat maliyeti) adı verilir.

21. yüzyılda bilgiyi ve bilgiye ulaşma yollarını kullanarak bunu içselleştiren bireyler en önemli sermaye olarak kabul edilmektedir. Beşeri sermaye , bireylerin iş yapabilme ve zihinsel yeteneklerinin geliştirilmesi, verimliliğin artırılması ve gelecekte ekonomik güç elde etme potansiyellerinin geliştirilmesi amacıyla eğitim, yetiştirme gibi etkinliklerle kazandırılan alışkanlıklar, bilgi kazanma ve gelecekte daha iyi iş olanakları için yer değiştirebilme etmenlerinin oluşturduğu sermaye olarak tanımlanabilir.

İnsan gereksinimlerinin karşılanması amacıyla mal ve hizmetlerin oluşturulması çabalarının tümü üretim dir. Üretimin iki boyutu vardır. Biri daha önce bulunmayan mal ve hizmetleri ortaya koymak, diğeri ise mevcut mal ve hizmetlerin çeşitli özelliklerini değiştirmektir. Temel üretim etmenleri toprak, emek, sermaye ve girişimdir. İnsan etmeninin verimliliği üretimde önemli bir rol oynar ve diğer etmenleri yönlendirme potansiyeline sahiptir.

Mal ve hizmetlerin insan gereksinimlerini gidermesi amacıyla kullanımı tüketim kavramıyla açıklanmaktadır. İnsanların ekonomik çabalarının tümü, gereksinimlerini daha iyi karşılayacak tüketim düzeyine ulaşabilme amacı taşımaktadır.

Belirli bir zaman dilimi içerisinde ekonomide yer alan üretim araçlarının birikimi amacıyla yapılan harcamalar, yatırım kapsamında incelenmektedir. Harcama sürecinin yatırım olarak tanımlanabilmesi için daha önce var olmayan bir üretim kapasitesinin mutlaka yaratılması gerekmektedir.

Ekonomik büyüme , bir ülkenin toplam olarak reel milli gelirinde meydana gelen yıllık artış oranını ifade etmektedir. Ekonomik kalkınma, bir ülkedeki ekonomik dönüşüm süreciyle birlikte sosyal dönüşümün de gerçekleşmesini kapsayan bir kavramdır. Büyüme daha çok nicel, kalkınma ise nicelikle birlikte nitelik boyutunu da içeren bir kavramdır.

Eğitim ve Ekonomi İlişkisi

Bir bilim dalı ve aynı zamanda toplumsal bir kurum olarak ekonomi, bireylerin her türlü ekonomik gereksinimlerinin karşılanmasını açıklar. Ekonomi, toplum genelindeki tüm üretim ve dağıtım etkinliğini gerçekleştirmek amacıyla yapılandırılan kurumları ve bu kurumların örgütlenmesi ve işleyişiyle ilgilenir.

Eğitim kurumlarının en temel amacı, iletişim ve bilgi teknolojilerinde meydana gelen değişmeleri içselleştirebilen ve değişim sürecinin gerektirdiği bilgi, beceri ve yeterliklere sahip bireyleri yetiştirerek toplumsal ve ekonomik kalkınma sürecini gerçekleştirmektir. Bir toplumdaki bireylerin eğitim düzeyleriyle toplumun kalkınmışlık düzeyi arasındaki ilişki, eğitimin toplumsal ve ekonomik kalkınma üzerindeki etkisine de işaret eder.

Eğitim ve ekonomi arasında iki yönlü bir ilişki vardır. Bir taraftan, eğitim kurumları, toplumsal kalkınma için gerekli teknoloji gibi kaynakların üretimine katkıda bulunur, ekonominin gereksinim duyduğu işgücünü yetiştirir ve bireylere kendi yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandırır. Diğer taraftan, ekonominin ilkeleri ve işleyişi eğitimin işleyişini belirler. Zamanla ekonominin işleyişi ve beklentilerinde yaşanan değişimler, eğitim süreçlerini doğrudan etkiler.

Eğitimin Maliyeti

Eğitim politikalarının belirlenmesinde eğitim hizmetlerinin maliyeti önemli bir rol oynar. Eğitimin maliyeti konusunda öne çıkan noktalar şunlardır:

  • Belirlenen eğitim amaçlarına ulaşabilmek için eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde ortaya çıkan maliyet ögelerinin çok iyi analiz edilmesi gereklidir.
  • Eğitime yapılan yatırım özellikle gelişmekte olan toplumlarda önemlidir.
  • Eğitim hizmetlerinin maliyeti yüksektir.
  • Eğitim yatırımının geri dönüşü uzun dönemde maliyeti karşılar.

Eğitim kurumları açısından maliyet, eğitim hizmetlerinin bir biriminin üretilmesi sürecinde kullanılan tüm girdilerin değerini ifade etmektedir. Eğitim hizmetlerinin üretilmesinde başlıca girdiler;

  • okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler, okulun yardımcı personeli
  • okul binası ve
  • eğitim araçları ve eğitim materyalleridir.

Eğitim harcamalarının özellikleri, eğitimin maliyetinin daha iyi analiz edilmesine yardımcı olur. Bu özellikler şunlardır:

  • Eğitim bir gereksinimdir. Eğitim gereksiniminin karşılanması amacıyla yapılan harcamaların tümü tüketim özelliği taşır.
  • Eğitim kurumları tarafından sunulan eğitim hizmeti uzun ömürlü bir hizmet özelliği gösterir. Yaşam boyu devam etme özelliği nedeniyle uzun dönemde eğitime yapılan harcamalar yatırım özelliği taşır.
  • Devletler ve insanlar, gelecekte daha fazla bireysel ve toplumsal yarar sağlamak amacıyla eğitim hizmetleri için harcama yaparlar. Yapılan bu harcamalar, eğitimin yatırım özelliğini ön plana çıkarır.

Kamu yönetimi, eğitim kurumları, özel öğretim kurumları, öğretmenler ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitim hizmetlerinin üreticisi, aileler ve öğrenciler de eğitim hizmetinden yararlanan tüketicilerdir. Kişisel harcamalar ve kamu harcamaları kapsamında eğitimde yapılan harcamalar, eğitim maliyetinin toplamını oluşturur.

Eğitimin Finansmanı

Eğitim hizmetlerinin toplum geneline sunulabilmesi için bu hizmetlerin finansmanının da etkin bir biçimde sağlanması gerekmektedir. Türk Eğitim Sisteminin de sayısal büyüklüğü, eğitim finansmanını etkileyen en temel etmenlerden biridir. Sayısal büyüklükler incelendiğinde Türk Eğitim Sisteminin nüfusunun birçok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusundan fazla olduğu ön plana çıkar. Bu durum, Türk Eğitim Sistemi için eğitim maliyetlerinin ve eğitim finansmanının ne kadar önemli bir konu olduğunu gösterir.

Ülkeler, fırsat eşitliğini dikkate alarak, mevcut bütçeleri dahilinde eğitim hizmetleri için büyük harcamalar yaparlar. Ülkelerin eğitim harcamalarını etkileyen etmenler şunlardır:

  • İletişim ve bilgi teknolojilerinde meydana gelen değişmeler
  • Ülkelerin var olan hükümetlerinin belirlediği politikalar
  • Toplum tarafından eğitime verilen önem
  • Toplam eğitim maliyetlerinin artış hızı
  • Ülkelerin ortalama ekonomik yaşam düzeyleri
  • Yetişmiş insan gücüne duyulan gereksinim
  • Eğitim kurumlarının coğrafi dağılımları

Türkiye’de eğitim hizmetlerinde maliyetlerin karşılanabilmesi için gereksinim duyulan finansman kaynakları şunlardır:

  • İl özel idarelerinin bütçelerinden ayrılan finansal kaynaklar
  • Merkezi yönetim bütçesinden ayrılan finansal paylar
  • Bütçeleştirilen gelirler kapsamında eğitime katkı payı gelirleri
  • Yurtdışındaki ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan burslar, krediler ve bağışlar
  • Eğitim hizmetlerinin yürütülmesi için kişilerin ve kuruluşların bağışları
  • Okul-aile birliklerinin gelirleri

Ülkelerin Gayri Safi Milli Hâsılalarından (GSMH) eğitime ayırdıkları payın oranı, ülkelerin ekonomik açıdan gelişmişlik düzeylerine göre farklılık gösterir. Türk Eğitim Sisteminde eğitime ayrılan bütçe ödeneklerinin büyük bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığına ayrılır. Bunun nedeni, Milli Eğitim Bakanlığının sahip olduğu çalışanlar ve sorumlu olduğu toplum kesimi açısından Türkiye’deki en büyük kamu örgütü olmasıdır.