EĞİTİM PSİKOLOJİSİ - Ünite 8: Sınıf Yönetimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Sınıf Yönetimi

Ünite 8: Sınıf Yönetimi

Giriş

Sınıflar eğitim sistemlerinin asıl üretim birimleri olmaları nedeniyle, üretilen eğitim politikalarının, yasal düzenlemelerin, yönetim ve eğitim bilimine dayalı kuramların anlam ve işlerlik kazanmaları açısından etkili yönetilmeleri gereken yapı taşları olarak görülmektedir. Genel olarak sınıf yönetimi öğretim öncesi başlayan ve sürekli değerlendirme ve iyileştirme süreçleriyle öne çıkan fiziksel çevre kadar, psikolojik süreçleri içeren ve insan ilişkilerini temel alan bir disiplin olarak ortaya çıkmaktadır. Öğretmenin sınıf yönetiminde başarılı olmasında öğrencilerini sevmesinin yanı sıra, insan ilişkilerinin karmaşık örüntüsü ve çok boyutlu niteliğinin farkında olması belirleyici olacaktır.

Sınıf Yönetimi

Sınıf, en yalın bir şekilde öğrenmenin gerçekleştiği ortamlar olarak tanımlanmaktadır. Yönetim amaçlara ulaşmak için insan ve madde kaynaklarının etkili ve verimli bir şekilde işe koşulmasına yönelik tüm etkinlikleri ifade etmektedir. Sınıf yönetimini ise sınıfın hem bir örgüt hem de eğitimsel bir yapı olarak ele alınması doğrultusunda, sahip olduğu amaçlara ulaşması için psikolojik süreçlerin, fiziksel ve insan kaynaklarının işe koşulması süreci olarak tanımlamak olanaklıdır.

Yönetim temelinde ele alınan bir başka tanıma göre sınıf yönetimi, sınıfın amaçlarının gerçekleştirilmesi için karar verme, planlama, örgütleme, eşgüdümleme ve değerlendirme işlevlerine ilişkin süreçsel bir özellik taşıyan bilimsel ve de sanatsal yönü bulunan bir disiplindir.

Sınıf yönetimini harekete geçiren ilk eylem karar verme etkinliğidir. Bu aşamada öğretmenin hangi amaçlara, hangi uygulamalar yoluyla, hangi yöntem ve teknikleri işe koşarak ulaşılacağına ilişkin bir seçim yapması ve harekete geçme süreci olarak nitelendirilir. Planlama, verilmiş olan kararın nasıl uygulanacağına, sınıfın amaçlarına nasıl ulaşacağına dair bir düzenlemeyi içerir. Sınıf yönetiminde örgütleme, amaçlara ulaştıracak öğretimsel etkinliklerin belirlenmesi, önem sırasına göre önceliklendirme, sınıfa görev ve sorumlulukların, kuralların, süreçlerin belirlenmesi ve olumlu bir öğrenme ortamının oluşturulmasını içermektedir. Eşgüdümleme boyutu, sınıfın amaçlarına ulaşmasında işe koşulan öğretim yöntem ve teknikler, öğrenme ortamı, öğrenci ve öğretmen arasında uyum ve de ahengin sağlanması ile ilişkilidir. Son olarak değerlendirme, sınıfta belirlenen amaçlara ve alınan kararlara ne ölçüde ulaşıldığına ilişkin hem süreç içinde hem de sonunda gerçekleştirilen döngüsel bir dönüt sağlayıcı araç olarak işlev görmektedir.

Öğretim süreciyle ilişkilendirilerek yapılan bir başka tanıma göre sınıf yönetimi sınıftaki fiziksel, davranışsal ve örgütsel öğrenme engellerinin ortadan kaldırılarak, öğretim zamanının etkili kullanılması, davranış düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi, demokratik ve öğrencinin etkin olduğu bir öğrenme düzeninin sağlanmasıdır.

Genel olarak sınıf yönetimi öğrencilerin sosyal ve psikolojik gereksinimlerinin belirlenmesi ve bu gereksinimlerin karşılanacağı öğrenci, öğretmen ve akranlar arasında ilişkilerin desteklendiği olumlu öğrenme ortamlarının oluşturulması, öğrencilerin akademik gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik öğretim strateji ve uygulamalarının işe koşulması, sınıfın bir sistem, örgüt ve grup olarak ele alınarak örgütlenmesi ve davranış yönetimine ilişkin yaklaşımları içermektedir.

Sınıfın Özellikleri ve Sınıf Yönetimi Boyutları

Sınıf, öğrenci ve öğretmenlerin bir araya geldiği, yaşamın kendisi olacak özel öğrenme düzenlerinin oluşturulduğu, sosyal ve psikolojik temelli etkileşimlerin ön planda olduğu bir öğrenme ortamıdır. Sınıf yönetimi yeterlikleri çerçevesinde öğretmenin bu sorumluluğu yerine getirmesinde dikkate alması gereken en önemli boyutlardan biri sınıfın yapısal özellikleridir. Sınıfın yapısal özellikleri çok boyutluluk, yakınlık-anındalık, öngörememe, açıklık ve ortak tarihtir. Sınıfın sahip olduğu bu yapısal özellikler çerçevesinde öğretmen sınıf yönetimini biçimlendirir.

Öğretmenin eğitim programının amaçlarına ulaşması için sınıfa dair her türlü unsuru harekete geçirme sürecinde gerçekleştirmesi gereken bir takım etkinlikler bulunmaktadır. Sınıf yönetimi kapsamında gerçekleştirilmesi gereken bu etkinlikler sınıfın fiziksel düzeni, plan-program çalışmaları, sınıf içi ilişkilerin düzenlenmesi, davranış düzenlenmesi ve sınıfta zamanın yönetilmesi olmak üzere beş boyutta toplanmaktadır.

Sınıf yönetimi etkinliklerinin birinci boyutu sınıfın fiziksel düzenine ilişkin etkinliklerdir. Sınıfın fiziksel düzenine ilişkin etkinlikler sınıfta bulunan öğrenci sayısı, sınıfın aydınlatılması, ses düzeni, ısınması, temizliği, öğrenme ve ilgi merkezlerinin düzenlenmesi, bireysel çalışma alanlarının oluşturulması, sınıftaki hareket alanlarının genişliği, sınıfta kullanılan renkler, panoların düzeni, öğretim araç gereçlerinin yerleşimi, sıra düzeni vb. değişkenlerin öğrenmeyi kolaylaştıracak ve öğrenciler üzerinde olumlu etki yaratacak biçimde düzenlenmesini içermektedir.

Sınıf yönetimi etkinliklerinin ikinci boyutunda plan-program çalışmaları yer almaktadır. Plan-program etkinlikleri kapsamında öğretmenin öğretim liderliği rolünü ön plana çıkarması gerekmektedir. Okulda uygulanmakta olan eğitim programı kapsamında yıllık ve günlük planların oluşturulması, öğretim süreçlerinin geliştirilmesi ve dersin kazanımları ile okulun amaçlarının bütünleştirilmesi bu kapsamda gerçekleştirilmesi gereken en önemli işlevlerdir.

Üçüncü boyut sınıf içi ilişkilerin düzenlenmesine ilişkin etkinliklerdir. Sınıf çok yönlü ilişkilerin yaşandığı sosyal bir yapıdır. Bu yapı içinde öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci ilişkileri ön plana çıkmaktadır.

Sınıf yönetimi boyutlarından dördüncüsü davranış düzenlenmesine ilişkin etkinliklerdir. Davranış düzenlenmesine ilişkin etkinlikler, sınıfta istenen davranışların gelişmesine olanak sağlayan ve bu davranışların pekiştirildiği bir ortamın oluşturulması, sorun davranışların ortaya çıkmadan öngörülerek önlemler alınması, sınıf kuralları ve standartlarının oluşturulması, davranış değiştirme süreçlerinin işe koşulmasını içermektedir.

Sınıf yönetiminin beşinci boyutu sınıfta zamanın yönetilmesine ilişkin etkinliklerdir. Zaman yönetimi, insanın zamana karşı denetim yeterliliğini kullanarak iş veya günlük yaşamını etkili ve verimli bir şekilde düzenleyebilmesi biçiminde tanımlanabilir. Sınıf yönetimi açısından zaman yönetimi eğitim programının öngördüğü biçimde eğitim-öğretim etkinliklerinin düzenlenmesi, sınıfta öğretime ayrılan zamanı etkili ve verimli bir şekilde değerlendirmek olarak açıklanabilir.

Sınıf Yönetimi Modelleri

Eğitim, yönetim ve psikoloji alanındaki gelişmeler insan davranışının yönetilmesine ilişkin bakış açılarını otokratik ve cezalandırma anlayışından, demokratik ve ödüllendirmeye; öğretmen merkezli öğretim süreçleri ve güç kullanımını öğrenci merkezli eğitim anlayışına; şekil yönelimliği amaç yönelimliğe doğru değiştirmiştir. Sınıf yönetimi modelleri, tepkisel, önlemsel, gelişimsel ve bütünsel olmak üzere dört başlık altında ele alınmaktadır. Öğretmen bu modellerden birini esas alabileceği gibi zaman ve duruma göre birçok yaklaşımdan da yararlanabilir. Öğretmenlerin bu anlamda seçimlerini etkileyecek öğeler arasında yönetim felsefesi, öğrenci özellikleri, eğitimsel amaçlar, içerik özellikleri, ortam özellikleri, mevcut kaynaklar ve gereksinimler sayılabilir.

Tepkisel Sınıf Yönetimi Modeli: Öğretmen merkezli eğitimi ve klasik yönetim felsefesini yansıtan sınıf yönetimi modelidir. Tepkisel modelde sınıftaki ilişki düzeninin öğretmen tarafından tam olarak kontrol edilmeye çalışılması, öğretmenin olayların nedenlerinden çok sonuçları üzerinde durması ve tepkilerini ağırlıklı olarak bireye yöneltmesi, istenmeyen davranışlara karşı daha çok cezalandırma yöntemine başvurması, kuralları amaç haline getirmesi ve tartışmasız uygulamaya çalışması söz konusudur.

Önlemsel Sınıf Yönetimi Modeli: Önlemsel model, planlama düşüncesine bağlı, geleceği kestirme, istenmeyen davranış ve sonucu olmadan önleme yönelimlidir. Amacı, sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına olanak vermeyen bir öğrenme ortamı oluşturmak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktır. Bu model sınıf etkinliklerini bir sosyalleşme süreci olarak ele alır, sınıfta yanlış davranışa olanak vermeyen bir sosyal sistem oluşturmaya çalışır.

Gelişimsel Sınıf Yönetimi Modeli: Gelişimsel model sınıf yönetimi uygulamalarını ve öğretim etkinliklerini öğrencilerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve duygusal gelişimlerini dikkate alarak gerçekleştirilmesini içermektedir. Gelişimsel model öğrenciyi merkeze alan, demokratik nitelikleri ön plana çıkan, sınıf yönetimi etkinliklerinde yoğunlukla işe koşulması gereken modellerden biri olarak görülmektedir.

Bütünsel Sınıf Yönetimi Modeli: Bütünsel model diğer üç modelin bir sentezi olarak görülmektedir. Gruba olduğu kadar bireye de yönelme, davranışların hem nedenleri hem sonuçları üzerinde durma, öğrenci özelliklerini dikkate alırken, kuralları sınıfta egemen kılma, kural ihlallerine karşı tepkisel uygulamalara yer verme ve önlemsel bakış açısını egemen kılma gibi uygulamalar yer almaktadır.

Sınıf Yönetiminde Öğretmenin Rolü ve Öğretimin Yönetimi

Eğitim sistemlerinin amaçlarına ulaşması, politikaların yaşama geçmesi ve doğrudan öğrenciye etki eden kişiler olarak öğretmenler eğitim sisteminin başat kişiliklerini oluşturmaktadır.

Sınıf Yönetiminde Öğretmenin Rolü: Öğretmenler eğitim etkinliklerinin başarısında anahtar role sahiptirler. Öğretmenlerin rolleri en fazla sınıf yönetimi uygulamalarında ortaya çıkmaktadır. Etkili öğrenme ve öğretimin, kötü bir şekilde yönetilen sınıflarda gerçekleşmesi neredeyse olanaksızdır.

Sınıf örgütünün amaçlarına ulaşmasından birincil dereceden sorumlu olan öğretmenin öğrenci başarısına etki eden üç rolü olduğu vurgulanmaktadır. Bu rollerden ilki en etkili öğretim stratejilerini seçip uygulamaya koymasıdır. İkincisi, öğrencilerin öğrenmesini kolaylaştıracak plan ve programları tasarımlamaktır. Son olarak ise sınıf yönetim tekniklerini etkili bir şekilde kullanmaktır.

Sınıf yöneticisi olarak öğretmen, belirli amaçlara ulaşmak için zaman ve madde kaynaklarını etkili kullanan ve öğrencileri amaca yönelik olarak harekete geçiren, bu doğrultuda motivasyon, ödüllendirme, iletişim gibi yönetsel süreçleri kullanan kişi olarak tanımlanabilir.

Sınıf yöneticisi olarak öğretmenin sergilemesi gereken bir başka rol liderliktir. Lider olarak öğretmen öğrencilerinin düşüncelerini, duygularını, değer yargılarını, inançlarını ve davranışlarını etkileyerek, sınıfın amaçlarına ulaşmasına öncülük yapan kişidir.

Öğretmenler genellikle belirli oranlarda üç yönetim anlayışına ilişkin tutumlara sahip olmakla birlikte, üç anlayıştan en çok baskın olana göre otokratik, demokratik veya ilgisiz yönetim anlayışına sahip öğretmenler olarak sınıflandırılmaktadır. Otokratik anlayışla yönetilen sınıflarda aşırı disiplin uygulamaları vardır. Demokratik yönetim anlayışında, sınıfta ilgili kararların verilmesinde öğrenci katılımını sağlama ve otoriteyi paylaşma en önemli unsurdur. İlgisiz sınıf yönetimi anlayışı ise sınıf içi etkinliklerde belirsizliği, güçsüzlüğü, düzensizliği, kuralsızlığı ve yönlendirme yetersizliğini ifade etmektedir.

Öğretmenin yöneticilik ve buna bağlı olarak liderlik rollerinin yanı sıra sınıf yönetiminde öne çıkan rolleri arasında arabuluculuk, bilgi kaynaklığı, hakemlik, yargıçlık, eğiticilik/disiplincilik, ana-babalık, rehberlik, danışmanlık ve öğrenen rollerini de sergilemeleri beklenmektedir.

Sınıfta Öğretimin Yönetimi: Bu kavram öğrenim yaşantılarının amaçlar doğrultusunda bütünleştirilmesini tanımlamaktadır. Bir başka tanıma göre ise öğretimin yönetimi, öğretim ortamında davranış sorunlarını önlemek için öğretimin iyi bir şekilde planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi sürecidir.

Öğretimin planlanmasında öğretmenin sahip olduğu eğitim felsefesi ve öğretim stratejisi hedeflerin belirlenmesi ve öğretim yaşantılarının planlanmasına öncülük edecektir. Planlar eğitim programında yer alan amaçlar, araçlar, yöntem ve teknikler, değerlendirme yöntem ve araçları gibi pek çok öğeyi içerirler. Öğrenme-öğretme sürecine yönelik yapılan planların başarısı genel öğretim ilkelerinin ve öğretmen-öğrenci etkileşimini kurma, öğrenciler arası işbirliği, öğrenme sürecine etkin katılım, ipucu ve dönüt verme, öğrenmeye yeterli zaman ayırma, üst düzey beklentileri karşılama, öğrencilerin öğrenme özelliklerini dikkate alma gibi özel ilkelerin dikkate alınmasına bağlıdır.

Sınıfta İstenmeyen Davranışların Yönetimi

Davranış yönetimi, sınıf yönetiminin en önemli boyutlarından birini oluşturmaktadır. Davranış yönetimi, kişilerin toplumun ya da okulun normları doğrultusunda davranmalarını sağlamak için yapılan düzenleme ve kişilerin davranışları üzerinde denetim sağlama süreçlerine yer verme olarak tanımlanmaktadır. Davranış yönetiminin amaçları şu şekilde sıralanabilir:

  • Bireyin iç denetimini kullanmasını sağlamak

  • Eğitim sürecinde bireylerin, diğer bireylerin yaratacağı olumsuzluklardan etkilenmesini önlemek,

  • Grup etkileşimini ve grup sürecini kolaylaştırmak

Davranış yönetmenin kestirim, yön değiştirme, yedekleme ve sınırlandırma olmak üzere dört yöntemi olduğu belirtilmektedir. Kestirim, dikkatli öğretmenlerin öğrencilerin ilgi ve gereksinimlerini önceden kestirerek, sorunlu davranışların ortaya çıkmasına engel olmasını içermektedir. Yön değiştirme, uygun olmayan davranıştan önce, öğrencinin dikkatini başka bir konuya yönlendirme sürecidir. Yedekleme, istenmeyen davranışı sergileyen öğrencinin dikkatini istendik davranışı sergilemesine yönlendirme etkinliğidir. Sınırlandırma ise, öğrencinin kendine veya çevresine yönelik olumsuz davranışlarına sınırlar yerleştirme süreci olarak tanımlanmaktadır.

Davranış yönetiminin en önemli çalışma konusu istenmeyen davranışların yönetilmesidir. Öğrencilerin davranışlarını, istenmeyen davranış olarak nitelendirebilmek için şu ölçütler kullanılabilir:

  • Davranışın, öğrenmeye engel olması,

  • Davranışın, öğrencinin kendisinin ve diğerlerinin güvenliğini tehlikeye atması,

  • Davranışın, okula ve kişisel eşyalara zarar vermesi,

  • Davranışın, öğrencilerin grup etkileşimlerini, grup dinamiğini ve diğer öğrencilerle sosyalleşmelerini olumsuz etkilemesi

Buna göre istenmeyen davranış, eğitim sürecinin işleyişini olumsuz yönde etkileyen, toplumsal ve eğitimsel normlarla çatışan davranışlar olarak tanımlanabilir. İstenmeyen davranışların en aza indirildiği sınıflarda, öğrenciler öğretim amaçlarına ulaşır, öğrenme etkinliği üst düzeyde gerçekleşir ve öğretmenin verimliliği en üst düzeye çıkar.

Sınıfta İstenmeyen Davranışların Nedenleri: Sınıfta karşılaşılan davranış sorunları büyük ölçüde belli amaçlar doğrultusunda gerçekleşmektedir. Öğrencilerin sergilediği olumsuz davranışların temelinde ilgi çekmek, güçlü olduğunu kanıtlamak, intikam almak, umutsuzluk, yetersizlik ve başarısızlık duygusu amaçları yer almaktadır. Sınıfta karşılaşılan davranış sorunları, öğretmenden, sınıftan, öğrenciden, okuldan, aileden ve çevreden kaynaklı sorunlar olarak sınıflanabilir.

Öğretmenden Kaynaklanan Nedenler: Öğretmenin sınıf amaçlarını gerçekleştirmede üstlendiği sorumluluk çerçevesinde öğrencilerle etkileşimi önem taşımaktadır. Öğrencilerin sınıfta istenen davranışı gerçekleştirmesi durumunda, öğretmenin bu davranışa uygun tepkiyi vermemesi, öğrencilere gereksinim duydukları pekiştireçleri kullanmaması, öğrencilere yönelik beklentilerinin bireysel farklılıkları ve gelişim özelliklerini dikkate almaması ve sınıf içinde ceza kültürünün hâkim olması sınıfta davranış problemlerinin artmasına neden olabilmektedir. Sınıf yönetimi anlayışı kapsamında öğretmenin öğrencilerle kuracağı iletişim biçimi de davranış sorunları açısından önem taşımaktadır. Ayrıca öğretmenin derse hazırlıksız gelmesi de davranış sorunlarının temel nedenleri arasında gösterilebilir.

Sınıftan Kaynaklanan Nedenler: Sınıfın fiziki yapısı, oturma biçimi, ısı-ışık düzeni, temizlik gibi unsurlar davranış problemlerine kaynaklık edebilmektedir. Ayrıca sınıfın sosyal ve psikolojik yapısı ile sınıf kültürü de davranış problemlerinin ortaya çıkmasında etkili olmaktadır.

Öğrenciden Kaynaklanan Nedenler: Öğrencinin kişilik yapısı, psikolojik özellikleri, çalışma alışkanlıkları, çevresindekilerle etkileşimi, başarı algısı, öz bakım becerilerini geliştirme düzeyi, okula, sınıfa, derse, öğretmene karşı tutumu sınıfta problem davranışların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Öğretmenlerin öğrencilerin özelliklerinin farkında olması ve istenmeyen davranışa ilişkin kendi kabul sınırlarının da geçerliliğini sürekli olarak sorgulamaları gereklidir.

Okuldan Kaynaklanan Nedenler: Okul kurallarının baskıcı olması, fiziksel alanların yetersizliği, oyun alanlarının olmayışı, okuldaki bireylerin öğrencilerle iletişim biçimi gibi unsurlar sorun davranışların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Çocukların gereksinimlerinin ve gelişimsel özelliklerinin tanınması, onlara rehberlik yapılması, öğretmenlerin ve okul yönetiminin tutumları öncelikle okul kaynaklı sorunların önlenmesi açısından önem taşımaktadır.

Aileden Kaynaklanan Nedenler: Ailenin öğrenciye yönelik ilgi ve sevgi eksikliği, ailedeki geçimsizlik, ekonomik ve sosyal sorunların olması, ailenin kalabalık olması, anne-babanın baskıcı tutuma sahip olması, anne-babanın boşanması, çocuğa yönelik beklentilerin niteliği gibi unsurlar, öğrencinin bu sorunları sınıfa taşımasına yol açabilmektedir.

Çevreden Kaynaklanan Nedenler: Çocuğun birlikte oynadığı akranlarının ve çevrede bulunan değer verdiği kişilerin davranışları, çevrenin sahip olduğu kültür ve bu kültürün ortaya çıkardığı davranış normları, televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarından edindiği bilgiler bu nedenler arasında sayılabilir.

Davranış Sorunlarına Yönelik Stratejiler ve Eylemler: Sınıfta istenmeyen davranışların yönetilmesinde en önemli noktalardan biri istenmeyen davranışın tanılanmasının doğru yapılması ve bu davranışa yönelik en uygun strateji ve eylemin işe koşulmasıdır. Yukarıda sıralanan davranış sorunlarının önlenmesine yönelik şu stratejiler uygulanabilir:

  • Öğrencilerin sıkılmalarına bağlı olarak ortaya çıkan davranış problemlerine yönelik olarak öğretim etkinliğinde değişiklik yapmak

  • Öğrencilerin yaptıkları çalışmalarda zorlanma düzeylerine bağlı olarak onlara yardım sağlamak

  • Sınıfın fiziksel düzenine bağlı davranış problemleri nedeniyle sınıfın düzenini değiştirmek

  • Öğrencilerin dikkatlerinin dağılmasıyla ortaya çıkan davranış problemlerine bağlı olarak dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırmak

Bunlar dışında davranış problemlerinin önlenmesinde sorunu anlamak, görmezden gelmek, uyarmak, derste değişiklik yapmak, sorumluluk vermek, öğrenciyle konuşmak, doğru davranışı göstermek, fiziksel müdahale, okul yönetimi ve aileyle iletişim kurmak ve yasal yollara başvurmak eylemleri bulunmaktadır.

Sınıfta Disiplin Modelleri

Disiplin, öğrenme ortamının düzenini bozan, öğretim yaşantılarını aksatan öğrenci davranışlarına öğretmenin gösterdiği tepkidir. Bir başka tanıma göre ise disiplin genel olarak eğitim öğretim ortamlarında öğrencilerin istendik davranışlarını kazanmalarına ilişkin olarak ortaya koyulan ilke, kural, yasa ve düzenlemelere uygun davranma olarak tanımlanabilir.

Sınıfta disiplin uygulamalarında her öğretmenin aynı davranışa verdiği tepki birbirinden farklıdır. Gerek öğretmenlerin disiplin anlayışındaki farklılıklar gerekse her sınıfın farklı nitelik ve yoğunlukta olması disiplin modellerinin uygulanmasında çeşitlilik oluşturmuştur.

Sınıfta disiplin modelleri genel olarak liderlik ve yönetim kuramlarına yönelik yapılan çalışmalar doğrultusunda şekillenmiştir. Wolfgang ve Glickman öğretmenlerin sınıflarında benimseyecekleri sınıf yönetimi modeline öncülük eden felsefi anlayışlarını müdahaleci, müdahaleci olmayan ve etkileşimci yaklaşım olarak üçe ayırmıştır. Müdahaleci öğretmen davranış biçiminde sınıfta gücün büyük bir kısmı öğretmen elinde bulunurken, müdahaleci olmayan davranış biçiminde ise sınıfta güç öğrenci eline geçmiştir. Etkileşimci yaklaşımda ise güç öğretmen ve öğrenci tarafından paylaşılmış, demokratik ilişkilere dayalı bir sınıf yönetimi egemen kılınmıştır.

Müdahaleci sınıf yönetimi yaklaşımı geleneksel ya da davranışçı yaklaşım olarak bilinen felsefi ve psikolojik temele dayanmaktadır. Müdahaleci yaklaşım kapsamına giren en tanınmış sınıf disiplin modelleri arasında Canter’ın Zorlayıcı Disiplin Modeli ve Skinner’in Davranış Değiştirme Modeli yer almaktadır.

Etkileşimci sınıf yönetimi yaklaşımı ise hem insancıl hem de davranışçı felsefenin ilkelerine dayanmaktadır. William Glasser Gerçeklik Terapisi Modeli, Kounin’in Grup Dinamiği Modeli ve Dreikurs’un Ussal Sonuçlar Modeli etkileşimci sınıf yönetimi yaklaşımı kapsamında yer alan en tanınmış modellerdir.

Müdahaleci olmayan sınıf yönetimi yaklaşımı insancıl (hümanist) ya da öğrenci merkezli olarak da bilinen felsefi ve psikolojik temele dayanmaktadır. Müdahaleci olmayan ya da insancıl modeller arasında Rogers’ın Öğrenci Merkezli Sınıf Yönetimi Modeli, Gordon’un Etkili Öğretmen Eğitimi Modeli ve Ginnot Uygun İletişim Modeli sayılabilir.