EĞİTİM SOSYOLOJİSİ - Ünite 3: Eğitim Toplumsal Kurumlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Eğitim Toplumsal Kurumlar

Ünite 3: Eğitim Toplumsal Kurumlar

Toplum ve Toplumsal Kurumlar

Toplum bir sistem olarak, toplumu oluşturan bireylerin tutum, davranış ve kararlarını düzenleyen bir kurallar ve değerler bütününden oluşmaktadır. Toplumların ve insanların yaşamlarını sürdürmeleri, birbirleriyle olan karşılıklı etkileşimlerine dayanmaktadır. Toplumu oluşturan bireyleri bir davranışı ortaya koymak için harekete geçiren temel etmen, bireylerin gereksinmeleridir. Bireyler bu gereksinmelerini karşılamak amacıyla toplumsal kurumlar içerisinde sosyal ilişkiler kurmaktadırlar. Sosyal ilişkiler, toplumu oluşturan bireylerin ortaklaşa gerçekleştirdikleri manevi ve maddi etkinlikler sonucunda kendi aralarında oluşturdukları etkileşimin bir yansımasıdır. Toplumsal sistem işlevlerini toplumsal kurumlar aracılığıyla gerçekleştirir. Toplumsal kurumlar toplumu oluşturan bireylerin ilişkilerini düzenler ve farklı konulardaki gereksinmelerini karşılar. Toplumsal kurumlar, kendi aralarında farklı özelliklere ve yapıya sahip olmasına karşın, sahip oldukları işlevler aracılığıyla bir bütünlük içinde varlıklarını sürdürürler. Toplumsal kurumların bazı temel özellikleri şu biçimde sıralanabilir

  • Toplumu bir bütün olarak ayakta tutar.

  • Temel bir gereksinmenin karşılanması amacıyla oluşturulmuştur

  • Önceden belirlenmiş ve organize edilmiş sosyal roller, kurallar, değerler ve statüler bütünüdür

  • Yaşam süreleri, toplumu oluşturan bireylerin yaşam sürelerinden daha uzundur.

  • Aralarında yoğun bir etkileşim, iş bölümü ve eşgüdüm vardır.

  • Bireylerin toplumsal kurallara uygun olarak davranmalarını sağlar.

  • Zaman içerisinde diğer kurumlara bağlı olarak değişebilir.

Aile, eğitim, politika, din ve ekonomi, toplumun sahip olduğu kültürel birikimin aktarılması sürecinde önemli rollere ve sorumluluklara sahip kurumların en önemlilerini oluşturmaktadır

Toplumsal Kurumların Eğitim Kurumlarıyla Etkileşimi

Toplumsal kurumlar aracılığıyla, toplumun yeni yetişen üyelerine, kültürel değerlerinin kazandırılması süreci gerçekleştirilmektedir. Baba ve anne, okul arkadaşları, oyun arkadaşları, iş arkadaşları, öğretmenler ve farklı toplumsal kurumlarda bu sürece katkı sağlamaktadır. Toplumsal sistem içerisinde yer alan ve etkileşim halinde bulunan toplumsal kurumlar, belirlenen toplumsal amaçlara ulaşma amacıyla bir bütün olarak hareket etmek zorundadır. Temel gereksinmelerin karşılanmasına dönük olarak yapılandırılan toplumsal kurumlar arasındaki etkileşimin azalması, belirlenen ortak amaçlara ulaşma hedefini zayıflatabilmektedir. Toplumsal bir kurum olan eğitim kurumuyla, diğer toplumsal kurumlar arasında iki yönlü bir etkileşim vardır. Eğitim kurumu, kazandırdığı yeterlikler ve davranışlarla yetiştirdiği bireyler aracılığıyla toplumsal kurumları ve toplumsal ilişkileri yönlendirirken, toplumun diğer kurumları da eğitim kurumunun programlarını, yapısını ve işleyişini etkilemektedir. Eğitim diğer toplumsal kurumları etkilediği oranda, bu kurumlardan da etkilenmektedirler.

Bir Toplumsal Kurum Olarak Eğitim

Toplumun sahip olduğu kültürel birikimi gelecek kuşaklara aktarma, toplumca istenen davranışları öğrencilere kendi yaşantıları yolu ile kazandırma, öğrencileri gelecekte toplum içerisinde üstlenecekleri rollere hazırlama, bireyleri geliştirerek gerçek yaşamlarında karşılaşabilecekleri sorunlara daha geniş bakış açısıyla çözüm getirebilme, eğitim kurumlarının gerçekleştirdikleri süreçler olarak ön plana çıkmaktadır. Eğitim kurumu, toplumsal değişim sürecinde bireylerin bu sürece uyum sağlama becerisini geliştirmenin yanında da çeşitli toplumsal görevler üstlenmiştir. Bu görevlerden bazıları şu biçimde sıralanabilir.

  • Yeni bilgilerin üretilmesi

  • Üretilen yeni bilgilerin topluma yayılması

  • Yeni değerlerin geliştirilmesi

  • Topluma yardımcı olmak

Eğitim kurumlarının toplumsal değişime yönelik üstlendiği görevlerin yanında, toplumun ve bireylerin gelişimi açısından da bazı işlevlere sahiptir. Eğitim kurumlarının sahip olduğu işlevler şu şekilde özetlenebilir: Bir toplumsal kurum olarak eğitimin en önemli işlevlerinden birisi de toplumsallaşma işlevidir. Sosyalleşme ya da kültürlenme olarak da adlandırılan toplumsallaşma sürecinde bireyler üyesi oldukları toplumun kurallarını, değerlerini ve inançlarını öğrenir, toplumsal süreçlere katılmaya ilişkin davranışlar geliştirirler. Toplumların kültürel değer, norm ve inançlarının yeni nesillere aktarılması süreci eğitimin en temel işlevleri arasında yer alır. Toplumu bir arada tutan ve toplumun varlığını sürdürmesini sağlayan en temel ögeler olan değer ve normlar, toplum içerisinde yaşayan insanların benzer davranışlar göstermesini sağlar. Eğitim kurumları yeni gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerine uyum sağlayabilecek bilgi ve becerilerle donatılmış bireyleri yetiştirmenin yanında ekonomik kalkınma sürecine katkı sağlayacak nicelik ve nitelikte bireyleri de yetiştirerek, toplumsal kalkınma işlevine katkıda bulunur. Eğitim kurumları, bireylerin eğitim gereksinmelerini karşılarken, bireylerin yaşadığı çevreyi ve toplumu tanımasını, çevresinde bulunan doğal kaynakları etkili bir biçimde kullanarak temel gereksinmelerini karşılamasını sağlamaktadır. Eğitim kurumlarının en temel işlevlerinden birisi de, toplumun gereksinme duyduğu yönetim ve siyaset alanında görev yapacak olan liderlerin yetiştirilmesidir. Eğitim kurumları, toplumun kabul ettiği siyasi rejim doğrultusunda eğitim öğretim süreçlerini yapılandırmaktadır. Eğitim; toplumsal sürekliliği sağlayan, toplumun kültürel mirasını aktaran, bilinçli üreticiler, tüketiciler, sorumlu vatandaşlar yetiştiren, toplumsal kurumlarla etkileşimde bulunarak toplumsal dinamizmi sağlayan dinamik bir kurumdur.

Eğitim ve Aile Kurumu

Aile kurumunun belirtilen önemi, toplumsallaşma sürecinde bireylere toplumsal yaşamda sahip olmaları gereken değerleri ve uygun davranış kalıplarını kazanmalarını sağlamasıyla ilişkilidir. Bireyler, yaşamları boyunca gereksinmelerini gidermek amacıyla ortaya konulması gereken ilk bilgilerini ve davranışlarını informel eğitim aracılığıyla, öncelikle aile kurumu içerisinde öğrenmeye başlar. Bireyler, aile içerisindeki davranışları, norm ve kuralları genellikle model alma, cezalandırma ya da ödüllendirme yoluyla kazanırlar. İstenilen davranışların birey tarafından gösterilmesi amacıyla aile kurumu genelde ödüllendirmeyi kullanırken, istenmeyen davranışların birey tarafından yapılmasının engellenmesi amacıyla da cezalandırma yöntemini kullanır. Çocuğun aile kurumunda öğrendikleri, eğitim kurumunda edindiği bilgi ve becerileri tamamlıyorsa, bu durum çocuğun akademik başarısına olumlu katkı sağlar. Aile ile eğitim kurumunda çocukların öğrendikleri birbiriyle çelişirse, bu durum çocuğun eğitim kurumlarındaki başarını etkilemektedir. Eğitimde belirlenen amaçların gerçekleştirilebilmesinde, aile kurumu ile eğitim kurumu arasındaki iletişim oldukça önemlidir.

Eğitim ve Ekonomi Kurumu

Tarihsel gelişim sürecinde insanoğlu, doğa ile olan mücadelesinde doğadaki kaynakları kullanarak gereksinmelerini karşılamaya çalışmıştır. Ekonomik etkinlik olarak toplayıcılık ve avcılığın ön plana çıktığı toplumlarda beden gücü, ekonomik kurumlarının temelini oluşturmuştur. Bu toplumlarda bireyin yetiştirilmesi, yaşamı için gerekli olan bilgi ve becerilerin kazandırılması aile kurumunda gerçekleşmiş ve formel eğitim kurumları oluşmamıştır. Ekonomik gelişmelerin tarım toplumunda ortaya çıkması, formel eğitim kurumlarının ilk ve orta düzeyde açılmasını bir gereksinme haline getirmiştir. Endüstri toplumunda iş gücünün niteliğinin artmasıyla birlikte, işçilerin sahip olması gereken yeterliklerde çeşitlenmiştir. Uzmanlaşma sürecinin ekonominin en temel ögesi haline gelmesiyle birlikte, formel eğitim kurumları içinde yer alan yüksek okulların gelişmesi ön plana çıkmıştır. Eğitim ve ekonomi kurumları arasında iki yönlü bir etkileşim bulunmaktadır. Ekonomi kurumunun gereksinme duyduğu yetişmiş insan gücünün programlı, planlı ve çağın gereklerine göre yetiştirilmesi, yetiştirilen bireylere toplumsal kalkınma sürecine katkıda bulunacak tutumluluk, üretkenlik gibi becerilerin kazandırılması sorumluluğu ve görevi eğitim kurumları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Eğitim ve Din Kurumu

Din kurumu, toplumdaki bireylerin kutsal olarak kabul ettikleri ve inandıklarına yönelik ilişkilerini düzenleyen kuralları kapsamaktadır. Din kurumunu oluşturan temel yapılar; değerler, davranışlar, ibadet etme biçimleri, inançlar ve çeşitli öğretilerdir. Tarihsel süreçte din ve eğitim kurumlarının etkileşimi incelendiğinde, tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, eğitim kurumları, din kurumlarının yanında yapılandırılmaya başlamıştır. Endüstri çağında, laik eğitim kurumları ortaya çıkmış ve din kurumlarından ayrılmıştır. Dinî eğitim kurumları bu dönemde değişen koşullar karşısında gereksinme duyulan insan gücünü yetiştirmede yetersiz kalmıştır. Laik eğitim kurumları bu süreçte devreye girerek eğitimin topluma yayılmasını sağlamıştır. Cumhuriyetin kurulmasından sonra ülkemizde 3 Mart 1924 tarihinde uygulamaya konulan “Öğretim Birliği Yasası” ile ülkemizde eğitim dinin etkisinden arındırılarak, laik temellere oturtulmuş, özgün kimliğine kavuşmuş ve din eğitimi örgün eğitim sistemi içerisinde, bireylere verilmeye başlamıştır. Toplumsal yaşamda insanlar din kurumlarına düzenli olarak gitmeseler bile, ailedeki ve toplumdaki bireylerin davranışlarından etkilenerek din kurallarına uygun davranmaya çalışırlar. Din kurumu, insanı öz denetime sevk etmektedir. Din kurumu toplumsal denetim mekanizmasını harekete geçirerek, toplumsal kurallara ve diğer toplumsal kurumların belirlediği normlara, bireylerin uyum sağlamasına katkıda bulunur

Eğitim ve Siyaset Kurumu

Siyaset kurumu, toplumsal yaşamda yönetim süreçleri ve ilişkileri için belirli kural ve normlar oluşturan toplumsal bir kurumdur. Her toplum, kendi yapısına uygun bir politika benimsemiştir. Devlet yönetimi sürecinde etkili olan siyasi kurumlar, eğitim yönetimini ve dolayısıyla eğitim kurumunu da etkilemektedir. Eğitim hizmetleri, devlet kurumunun sunması gereken hizmetler kapsamındadır. Eğitim kurumlarında, yürütülen dersler ve yapılan etkinliklerle öğrencilerin toplumun kabul ettiği millî sembolleri ve değerleri kazanmaları ve böylece kabul edilen ideolojinin benimsetilmesi sağlanır. Toplumda demokrasi bilincinin gelişerek bireyler arasında yayılmasında eğitim kurumu önemli bir role sahiptir. Eğitim kurumları, var olan politik yapıyı benimseyen bireyler yetiştirmekle birlikte toplumun politik yapısını değiştirecek bireylerde yetiştirmektedir. Siyaset kurumunda önemli görevler üstlenen milletvekilleri ve parti liderleri, eğitim kurumları tarafından yetiştirilmektedir.