ELEKTRİK BAKIM, ARIZA BULMA VE GÜVENLİK - Ünite 7: İş Sağlığı ve Güvenliği Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: İş Sağlığı ve Güvenliği

Giriş

İş kazaları ve meslek hastalıklarının bireye, örgüte ve topluma verdiği olumsuz etkilerden dolayı iş sağlığı ve güvenliği üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. İş kazalarının işgücünde önemli kayıplara neden olduğu göz önüne alındığında bu durumun ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilediği açıktır.

Elektrik enerjisi günlük hayatta ve üretimde yaygın olarak kullanılan bir enerji türüdür. Kişinin vücudundan elektrik enerjisi geçtiğinde ölümcül tehlikelere neden olabilmektedir. Elektrik tehlikeleri üç ana başlıkta incelenir. Bunlar;

  • Elektrik çarpması,
  • Elektrik arkı,
  • Elektrik ark patlamalarıdır.

Özellikle bir işyerinde çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından elektrik tehlikelerinden korunma prosedürlerin geliştirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması zorunludur.

Genel Bilgilendirme

Bu bölümde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili temel kavramlar içinde ele alınan sağlık, işçi sağlığı, meslek hastalığı, iş güvenliği, iş kazası, tehlike, risk, iş sağlığı ve güvenliği tanımları yapılmıştır. Ayrıca meslek hastalığı ve iş kazalarının sınıflandırılması yapılarak meslek hastalığı ve iş kazasına sebep olan faktörlere değinilmiştir.

Sağlık

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan tam bir iyilik durumunu yansıtmaktadır. Bu tanım uyarınca bireyin sağlıklı olması, sadece fiziksel açıdan değil, ruhsal ve sosyal yönlerden de tam bir iyilik durumunu ifade etmektedir.

İşletme açısından sağlık, artan kişisel ve örgütsel verimlilik ile kalite düzeyinin ve azalan maliyetlerin temelidir. Örgüt sağlığı anlamında sağlıklı örgüt işlevseldir, düzenli çalışır ve ürün ya da hizmetlerini etkin üretir. Dolayısıyla, çalışanların hastalık ya da sakatlık durumu örgütün sağlıksız olduğunu gösterir.

İşçi Sağlığı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) işçi sağlığını, çalışan tüm insanların fiziksel, ruhsal, moral ve sosyal yönden tam iyilik durumlarının sağlanmasını en yüksek düzeylerde sürdürülmesini, iş koşullarını ve kullanılan zararlı maddeler nedeniyle çalışanların sağlığına gelebilecek zararların önlemesini ve ayrıca işçinin fizyolojik özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesini, işin insana ve insanın işe uymasını amaçlar olarak ele alan tıp dalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) oluşturdukları ortak komisyonda işçi sağlığının esasları şöyle belirlenmiştir:

  1. Bütün iş koşullarında işçinin fiziksel, ruhsal ve sosyoekonomik bakımından sağlığını en üst düzeye çıkarmak ve bunun devamını sağlamak.
  2. Çalışma şartları ve kullanılan zararlı maddeler nedeni ile işçi sağlığının bozulmasını engellemek.
  3. Her işçiyi kendi fiziksel ve ruhsal yapısına uygun işte çalıştırmak.
  4. İşin işçiye ve işçinin işe uyumunu sağlamaktır.

Meslek Hastalığı

Mesleki bir faaliyetin yürütümü ya da bazı işlerde sürekli çalışma, bireyde bu faaliyetlerle doğrudan bağlantılı hastalıklara yol açabilmektedir. Meslek hastalığı, mesleki tesirlerin sonucu olarak meydana gelen ve bu tesirlerin devamı halinde gittikçe artan ve bu yüzden belirli mesleklerde ya da çalışma gruplarında görülen hastalıkları ifade eder.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 11. maddesinin B bendine göre meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliği- ne göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.

Sosyal Sigortalar Sağlık Kanununa göre meslek hastalıkları şu gruplarda toplanmıştır:

  1. Kimyasal maddelerden kaynaklanan meslek hastalıkları
  2. Mesleki deri hastalıkları
  3. Pnömokonyozlar ve diğer meslek solunum sistemi hastalıkları
  4. Mesleki bulaşıcı hastalıkları
  5. Fiziki etkenlerle olan meslek hastalıkları

Meslek hastalıkları, ortaya çıkardıkları sonuçlar itibariyle iş kazaları gibi bir mesleki risk grubu olarak sosyal güvenlik sistemlerinin kapsamına alınmıştır. İş kazaları ve meslek hastalıklarının çalışırken meydana gelmesi, çalışanı koruma ihtiyacı ve bu sigorta kolunun finansmanının tamamen ya da büyük ölçüde işveren tarafından karşılanması, sağlanan garantinin de diğer sigorta kollarına nazaran daha geniş kapsamlı olmasına yol açmaktadır.

İş Güvenliği

İş güvenliği, işyerlerini işin yürütümü nedeniyle oluşan tehlikelerden ve çalışanın sağlığına zarar verebilecek koşullardan arındırarak, daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli çalışmalar şeklinde tanımlanmaktadır.

İş Kazası

İş kazasının birçok tanımı bulunmaktadır. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) iş kazasını; önceden planlanmamış, çoğu zaman yaralanmalara, makine ve teçhizatın zarara uğramasına veya üretimin bir süre durmasına yol açan olay olarak tanımlamaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise iş kazasını belirli bir zarar veya yaralanmaya yol açan, önceden planlanmamış beklenmedik bir olay şeklinde tanımlamıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11. Maddesine göre bir olayın iş kazası olarak kabul edilmesi için şu koşullardan birinde gerçekleşmesi gerekir:

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla
c) Sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda
d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
e) Sigortalının, işverence sağlanan bir taşıtla, işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında

İş kazası sonucunda çalışan açısından ortaya çıkan zararlar, yaralanma veya ölüm şeklindedir. İş kazası sonucunda bireyler çalışma güçlerini tamamen ya da kısmen, sürekli ya da geçici olarak kaybedebilmekte ve gelir kayıplarıyla karşılaşabilmektedir. İş kazası ölümle sonuçlanmış ise, ölen bireyin bakıma muhtaç duruma gelen aile bireylerine gelir garantisi sağlanması gerekir.

İş Kazalarının Sınıflandırılması

İş kazaları; kazanın cinsine, yaralanmanın cinsine ve yaralanmanın ağırlığına bağlı olarak sınıflandırılmaktadır.

Kazanın cinsine göre iş kazaları:

  • Düşme, incinme
  • Parça, malzeme düşmesi
  • Göze yabancı cisim kaçması
  • Yanma
  • Makinalardan olan kazalar
  • El aletlerinden olan kazalar
  • Elektrik kazaları
  • Ezilme, sıkışma
  • Patlamalar
  • Zararlı ve tehlikeli maddelere değme sonucu oluşan kazalar

Yaralanmanın cinsine göre iş kazaları:

  • Kafa yaralanmaları (baş, göz, yüz vb.)
  • Boyun omurga yaralanmaları
  • Göğüs kafesi ve solunum organları yaralanmaları
  • Kalça, dizkapağı, uyluk kemiği yaralanmaları
  • Omuz, üst kol, dirsek yaralanmaları
  • Ön kol, el bileği, el içi, parmak yaralanmaları
  • Diz kapağı, baldır, ayak yaralanmaları
  • İç organ yaralanmaları
  • Ruhsal ve sinirsel tahribat yapan kazalar

Yaralanmanın ağırlığına göre iş kazaları:

  • Yaralanma ile sonuçlanan kazalar
  • Bir günden fazla işten uzaklaşmaya neden olacak tedavi gerektirmeyen kazalar
  • Bir günden fazla işten uzaklaşmayı gerektiren kazalar
  • Sürekli iş göremezliğe neden olan kazalar
  • Ölüm ile sonuçlanan kazalar

İş Kazası ve Meslek Hastalıklarına Sebep Olan Faktörler

İş kazası ve meslek hastalıklarının ortaya çıkmasına sebep olan faktörler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

  1. Çalışma ortamından kaynaklanan tehlikeler
  2. Kimyasal tehlikeler
  3. Elektrikle çalışma ile meydana gelen tehlikeler
  4. Mekanik tehlikeler
  5. Tehlikeli yöntem ve işlemler
  6. İşyeri ortamından kaynaklanan tehlikeler

Tehlike ve Risk

Tehlike; işçi sağlığını ve iş güvenliğini tehdit eden, zora sokan, büyük zarara yol açabilecek durumlardır. Tehlikeye yol açabilecek faktörler; insani, çevresel ve teknik faktörler olarak ayrılabilir.

Risk, bir tehlikenin ortaya çıkma ihtimali ve bu tehlikenin ortaya çıktığı anda sebep olacağı etkinin ciddiyeti arasındaki bağ olarak tanımlanabilir.

İş Sağlığı ve Güvenliği

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) İş Sağlığı ve Güvenliğini,

  • tüm mesleklerde işçilerin bedensel, ruhsal, sosyal iyilik durumlarını en üst düzeye ulaştırmak, bu düzeyde devamlılığını sağlamak,
  • işçilerin çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek,
  • işçileri çalışmaları sırasında tehlikelerden korumak,
  • işçileri fizyolojik ve psikolojik durumlarına uygun iş ortamına yerleştirmek ve bunun devamlılığını sağlamak,
  • özet olarak işin insana ve her insanın kendi işine uyumunu sağlamak olarak tanımlamıştır.

1475 Sayılı İş Kanunu’ndaki “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” kavramı yerine, 4857 sayılı yeni Kanunu’nda daha geniş kapsamlı ve evrensel bir kavram olan “İş Sağlığı ve Güvenliği” (Occupational Health and Safety) kavramı kullanılmıştır. Bunun nedeni yeni kavramın tehlikelerin önlenmesinin yanında risklerin öngörülmesi, değerlendirilmesi ve bu riskleri tamamen ortadan kaldırabilmek ya da zararlarını en aza indirebilmek için yapılacak çalışmaları da içermesidir.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İş kazası ve meslek hastalığı bireyi etkilediği gibi çalıştığı kurumu (örgütü) ve toplumu da doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Bu nedenle işletmelerin, ilgili kuruluşların ve bireylerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda titizlikle durarak gerekli önlemleri alması gerekir.

Bireysel Düzeyde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının işçi ve ailesi bakımından ortaya çıkardığı maliyet sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyo-psikolojik niteliktedir. Bu noktada işçiyi işini güvenli davranış temelinde yerine getirme ile iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine katılma sorumluluk ve görevi düşmektedir. İş sağlığı ve güvenliğinin bütün yönleri hakkında işçilere danışılmalı, işçiler bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir.

Örgütsel Düzeyde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İşletmeler açısından iş kazalarının ve meslek hastalıklarının ortaya çıkardığı maliyetler ya da kayıplar “dolaylı maliyetler” ve “dolaysız maliyetler” olarak iki grupta toplanmaktadır. Dolaysız maliyetler, kaza sonucu veya mesleki nedenlerden doğan zararların ödenmesinden kaynaklanmaktadır. Dolaylı maliyetler ise, işgücü kaybı, üretim kaybı, işletme siparişlerinin zamanında karşılanamaması ve denetim masrafları şeklindedir.

Toplumsal Düzeyde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının topluma getirdiği yükü hesaplamak güçtür. Bunun nedeni, kazaların sağlık sistemi ve sigorta sektörü gibi değişik alanları etkilemesidir. İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda yaşanan maddi ve manevi kayıplar ülke ekonomisi bakımından çok önemli boyutlara ulaştığı gibi, bir sosyal sorun niteliği de taşımaktadır.

Elektrik Tehlikeleri

Elektrikten kaynaklanan tehlikeler; elektrik çarpması, elektrik arkı oluşması ve elektrik ark patlaması olmak üzere 3 ayrı başlıkta incelenir.

Elektrik Çarpması (Elektrik Şok)

Tanımı

Elektrik akımının sebep olduğu enerji vücutta ısı enerjisi olarak ortaya çıkar. Isı enerjisinin şiddetine bağlı olarak dokularda hasar meydana gelir. Buna elektrik çarpması denir.

Belirtileri

Bazı elektrik çarpması belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • hafif karıncalanma hissi
  • şiddetli kas kasılması
  • kalp ritim bozukluğu
  • doku hasarı

Etki eden faktörler

Elektrik çarpmasının şiddetine elektrik enerjisi formülünde yer alan parametrelerin etki edeceği açıktır. Aşağıda elektrik enerjisi formülü verilmiştir.

W=I2 Rt                                                                                                                           (1)

W: Enerji (joule)
I: Akım şiddeti (amper)
R: Direnç (ohm)
t: Süre (saniye)

Elektrik çarpmasına etki eden faktörler aşağıda açıklanmıştır.

  1. Kişinin fiziksel durumu ve tepkileri
  2. Akım yolu
  3. Akımın süresi
  4. Akım şiddeti

İnsan vücudundan geçen akımın şiddeti Ohm Kanununa uyar.

I: Akım şiddeti (amper)
E: Uygulanan gerilim (volt)
R: Akım yolu üzerindeki direnç (ohm)

Kişiye etki eden akım aşağıdaki eşitlik ile belirlenir.

R1 : Çalışanın elektrik vücut direnci, deri direnci, iç direnci ve ayakkabısının direnci (W)

R2 : Yeryüzünün direnci olup bu tür analizlerde ihmal edilebilir (W)

  1. Akımın frekansı
  2. Gerilimin şiddeti

Elektrik Arkı

Tanımı

Elektrik arkı, aralarında hava benzeri yalıtkan bulunan iki elektrot arasında elektriksel boşalma olarak ifade edilir. Elektrik arkı oluştuğunda ısı ve ışık enerjisi ortaya çıkar. Bunun sonucunda kıvılcım atlaması oluşur, bu bir elektrik arkıdır. Elektrik arkı sonucunda oluşan yüksek ısı enerjisinden yararlanılarak endüstride kullanı lan “elektrik ark kaynağı” geliştirilmiştir.

Elektrik arkı aşağıdaki durumlarda meydana gelir:

  • İki nokta arasındaki gerilimin havanın dielektrik dayanımını aşması durumunda.
  • Bazı iletkenlerin yüksek akım nedeniyle aşırı ısınması durumunda.
  • Çok yüksek akım taşıyan iki parçanın temas etmesi durumunda.

Ark Enerjisinin Etkileri

Elektrik arkları son derece sıcaktır. Arkların uç noktalarındaki sıcaklıklar 50000 Kelvin’den daha yüksek olabilir. Bu yüksek sıcaklıklar temas eden kişide birinci, ikinci veya üçüncü derecede yanıklar oluşmasına ve ortamın alev almasına sebep olabilir.

Elektrik Ark Patlaması

Elektrik arkı meydana geldiğinde etraftaki hava birdenbire aşırı ısınır. Bu durum basıncın değişmesine ve dolayısıyla havanın çok hızlı genleşmesine sebep olur. Bu yüksek basınç dalgaları patlamaya yol açar. Bu patlama yüksek gürültüye ve hasarlara neden olur. Bu yüksek basınç dalgası anahtar mekanizmalarının bozulmasına, parçaların mermi etkisi yaratmasına, hatta bir beton duvarın yıkılmasına sebep olabilir.

Statik Elektrik Tehlikeleri

Statik elektriğin etkileri ve bu etkilerin yarattığı tehlikeler aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:

  1. Elektrik arkı
  2. Elektrostatik şok
  3. Elektrostatik itme/çekme
  4. Statik elektriğin cihazlara etkisi
  5. Statik elektriğin canlıya etkisi

Elektrik Tehlikelerinden Korunma

Elektriğin sebep olduğu tehlikelerden korunmak için belirli ekipmanlara sahip olmak ve bununla birlikte ilgili prosedürleri izlemek gerekir.

Elektrik Tehlikeleri için İzlenecek Prosedür

  • Çalışma alanındaki tüm devre ve iletkenlerden enerjiyi kesmek.
  • Kilitleme ve etiketleme işlemi yapmak.
  • Elektrik enerjisi uygulanmış tüm ekipman ve iletkenlerden güvenli çalışma mesafesinde çalışmak ve bu mesafeyi korumak.
  • İlgili emniyet ekipmanlarını kullanmak.
  • Tüm emniyet prosedürlerini ve gerekliliklerini yerine getirmek.
  • Ekipmanı kullanmadan önce dikkatlice kontrol etmek.
  • Elektrik enerjisi uygulanmamış ekipmanın uygun şekilde topraklandığından emin olmak.
  • Sistemleri kendinden emniyetli olacak şekilde tasarlamak.

Statik Elektrik Tehlikelerinden Korunma

Statik elektriğin sebep olacağı en önemli tehlike yangındır. Statik elektrikten kaynaklı olası bir yangını önlemek için ilk adım, statik elektrik boşalmasına mani olmak ve ortamda parlama ve patlamaya hazır konsantrasyonda buhar veya homojen olarak dağılmış organik veya inorganik toz bulunmasına müsaade etmemektir. Ortamdaki oksijeni uzaklaştırmak veya oksijen oranını azaltmak alınabilecek bir diğer tedbirdir. Ortamdaki oksijen oranı %8 ile %11 arasında olduğunda yanma olayı gerçekleşmez. Statik elektrik boşalmasına engel olmak için;

  • topraklama,
  • nemlendirme
  • iyonizasyon işlemleri uygulanır.

Topraklama, sadece iletken cisimler arasında statik elektrik boşalmasına engel olmak amacıyla yapılır. Bu yöntem ile aralarında elektrik yükünün farklı olması sebebiyle potansiyel farkı bulunabilecek bütün elektriksel kısımlar topraklanır. Özellikle parlayıcı sıvıların konulduğu bütün depolar, boru donanımları ve bağlantıları, oluşabilecek statik elektriğin boşaltılması için uygun şekilde topraklanmalıdır.

Nemli ve ıslak ortamda, yalıtkanların yalıtkanlık özelliği azalmaktadır. Ortamdaki nem miktarı arttırılırsa, nem cisimlerin yüzeylerine yapışır ve böylece ince iletken bir tabaka oluşur. Bu sayede yükün böyle bir tabakadan alınması kolay olur.

Statik elektrik boşalmasına engel olmak için alınacak tedbirlerden bir diğeri de iyonizasyondur. Bu metot, yüzeylerde biriken statik elektrik yükünü tehlikeli bir seviyeye gelmeden boşaltmak ve cisimler arasında meydana gelebilecek potansiyel farkını izole etmek maksadıyla uygulanır. Statik elektrik yükünün birikebileceği yüzey civarında hava iyonize edilir. Böylece ortamda, pozitif ve negatif iyonlar meydana getirilerek, yalıtkan özelliğinde olan bir ortamda, bu iyonlar vasıtasıyla geçici bir iletkenlik oluşturulmakta ve yüklerin serbestçe hareket ederek dengeyi sağlamaları ve cisimleri nötr hale getirmeleri gerçekleştirilmektedir. İyonların bu hareketi, kesinlikle bir elektrik akımı değildir. Fakat etkileri elektrik akımının etkilerinin aynıdır. Yani iki ayrı potansiyel düzeyindeki, iki cisim arasında bu farkı ortadan kaldırmak için meydana gelen enerji transferidir.