ENERJİ TASARRUFU - Ünite 5: Sanayide Enerji Tasarrufu ve Çevre Üzerine Etkisi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Sanayide Enerji Tasarrufu ve Çevre Üzerine Etkisi

Giriş

Enerji tasarrufuna, alternatif bir enerji kaynağı gözüyle bakıldığı günümüzde tasarruf edilen enerjiyle elde edilecek parasal kazancın yanı sıra çevreye yapılan salınımlarda da ciddi bir azalma ortaya çıkacaktır. Özellikle enerji yoğun sektörlerde yapılacak enerji tasarrufu çalışmaları, karbondioksit emisyonunu azaltacağından sonuçta enerji yoğunluğunu da düşürecektir.

Küresel ısınmanın olumsuz etkileri sel, kuraklık, sıcak hava dalgası, fırtına gibi doğal afetlerle artık daha sık görülmektedir. Karbon emisyonu azaltılmadığı sürece doğal afetler daha sık periyotlarla yaşanmaya devam edilecektir. Alternatif enerji kullanımının yanı sıra enerji tasarrufu çalışmalarının da büyük bir payı olacaktır. Kyoto Protokolü bu anlamda ülkelere, dolayısıyla da firmalara ciddi yükümlülükler getirmektedir. Bu yükümlülüklere göre firmalar ya salınım yaptıkları karbondioksit başına ceza ödeyecekler ya da bunu azaltıcı önlemleri almak üzere yatırım yapacaklardır. Bu anlamda yapılacak yatırım da filtreleme sistemlerinin yanı sıra enerjiyi daha az kullanmayı sağlayan enerji tasarruf yöntemleri üzerinde yoğunlaşacaktır.

Sanayide Enerji Yoğunluğu

Enerji verimliliğinin önemli göstergelerinden birisi enerji yoğunluğudur. Enerji yoğunluğu, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla başına tüketilen birincil enerji miktarını temsil eden ve tüm dünyada kullanılan bir göstergedir. Genellikle 1000 $’lık hasıla için tüketilen ton petrol eş değeri miktarı, uluslararası yayınlarda enerji yoğunluğu göstergesi olarak tercih edilmektedir. Bir ülkenin enerji yoğunluğu, o ülkenin enerjiyi verimli ya da verimsiz kullandığının da bir ölçüsüdür. Bir ülkenin enerji yoğunluğu ne kadar düşükse o ülkede birim hasıla başına harcanan enerji o kadar düşüktür. Bu da enerjinin doğru ve verimli kullanıldığı anlamına gelmektedir.

Sanayi sektörlerinde enerji yoğunluğunu düşürmek üzere çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu amaçla da sanayinin üretim yapısında değişiklikler ortaya çıkmıştır. Ülkemizde enerjiyle ilgili durum aşağıdaki gibidir:

  • Ülkemiz tüketilen enerji bakımından %73 dışa bağımlıdır.

  • Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2012 yılında ithal enerjiye 60,1 milyar dolar para ödenmiştir.

  • Enerji tüketimi açısından sanayinin yaklaşık %66’sı enerji yoğun sanayi sektörlerinden oluşmaktadır.

  • Enerji yoğun sektörlerdeki bu pay toplam giderler içerisinde %20-60’lık bir yer kaplamaktadır.

Ülkemizde sanayide kullanılan enerjinin yaklaşık olarak %60’ı demir-çelik, çimento, cam, seramik sanayinde kullanılmaktadır. Tüm sanayi sektörleri içerisinde en yüksek enerji yoğunluğuna sahip sanayi sektörü ise demir-çelik ve çimentodur.

Sanayide Enerji Verimliliğini Artırma Yöntemleri

Sanayide enerji tasarrufu sağlamak ve sanayinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmak için sanayide enerji verimliliğini artırmak gerekmektedir. Sanayide enerji verimliliğinin artırılması amacıyla çıkarılan yönetmelik sanayide enerjinin daha verimli kullanılması amacıyla önemli bir adım olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde enerji kullanımı sanayi, bina ve ulaşım olarak üç ana grupta ele alınabilir. Sanayi sektörü ülkemizde nihai enerji tüketimi içerisinde %36’lık paya sahiptir.

Sanayide enerji tüketiminde kullanılan karşılaştırma kriterlerinden birisi de ton üretim başına enerji tüketimi olarak tanımlanan özgül enerji tüketimidir. Alınan çeşitli önlemlerle özgül enerji tüketiminin sürekli olarak azaltılması hedeflenmektedir. Sanayide enerji tasarrufu sağlanmasına yönelik kullanılan yollardan birisi de bilgisayarlı süreç denetimidir. Elektroniğin sürekli olarak geliştirilmesiyle mikro işlemcili süreç elemanlarının bilgisayarlarla bütünleşmesi gerçekleştirilmiş, bu yolla da enerji yoğun sektörlerde enerji tasarrufu sağlanmıştır.

Enerji Tasarrufu Planlaması

Sanayide enerji tasarrufu planlanırken öncelikle enerji tasarrufu yapılacak tesisin enerji analizinin yapılması gerekmektedir. Bu amaçla giren enerjinin nerelerde, hangi miktarlarda ve hangi yüzdelerle dağıtıldığı hesaplanmalıdır. Yapılan bu hesaplama sonucunda enerji bilançosunu şematik olarak gösteren Sankey diyagramının çizilmesi gerekmektedir. Sankey diyagramı, bir sistemin enerji analizinde elde edilen sonuçların gösterildiği bir diyagramdır. Enerji tasarrufuna yönelik olarak yapılabilecek ana çalışma başlıkları olarak şunlar belirtilebilir:

  • Elektrik enerjisi,

  • Isı enerjisi,

  • Mekanik enerji,

  • Proses enerjisi,

  • Madde geri kazanımı.

Elektrik Enerjisi Tasarrufu Çalışmaları

Sanayide enerji tasarrufu için en önemli başlıklardan birisi elektrik enerjisidir. Sanayide kullanılan elektrik enerjisinin en büyük bölümü elektrik motorları tarafından tüketilir. Bu bakımdan elektrik motorlarının bakımlarının yapılması, elektrik motorlarının seçiminin optimum tasarım değerlerinde yapılması ve optimum şartlarda çalıştırılması gerekmektedir. Elektrik motorları düşük gerilimle çalıştırılırsa daha fazla akım geçirir ve ısınırlar. Bu durum ömürlerinin kısalmasına, motor kayıplarının artmasına neden olur. Yüksek gerilimde çalışan motorların verimleri de düşer. Özellikle elektrik motorlarının yüksek kapasiteli seçilmesinden kaynaklanan fazla enerji tüketimi dikkate alınabilecek noktalardan birisidir.

Tesisin aydınlatılması amacıyla yapılacak projelendirme ve aydınlatma için kullanılacak cihazların seçimi enerji tüketimi açısından çok önemlidir.

Isı Enerjisi Tasarrufu Çalışmaları

Isı enerjisinin yoğun kullanıldığı sanayi tesislerinde, ısıl enerji gereksinimi tüketim yerlerine göre farklılık göstermektedir. Prosesin durumuna göre kızgın buhar, doymuş buhar ya da sıcak su kullanılabilmektedir. Bu anlamda ısı enerjisinin üretiminden dağıtımına ve kullanımına kadar üç aşamada enerji tasarrufu çalışması yapmak mümkündür.

Mekanik Enerji Tasarrufu Çalışmaları

Sanayide mekanik enerji tasarrufunun yapılabileceği başlıca alanlar; pompalar, vantilatörler ve basınçlı hava devreleridir. Pompalar, sanayi tesislerinde çok sayıda kullanılan mekanik elemanlardan birisidir. Tesisatta kullanılan sirkülasyon pompaları düşük güçlü olsalar da sürekli olarak çalıştıklarından toplamda tükettikleri elektrik enerjisi yüksektir.

Endüstriyel tesislerde kullanımı yönünden çok değerli, olmazsa olmaz kaynaklardan biri olan “basınçlı hava” bu tesislerin en çok para ödedikleri işlemlerden bir tanesini oluşturmaktadır. Kompresörler birçok sanayi tesisinde en çok enerji harcayan ekipmanların başında gelmektedir. Yapılan enerji tasarrufu çalışmalarında, enerji tasarruf potansiyelinin en yüksek olduğu alanlardan birinin basınçlı hava sistemi olduğu görülmüştür. Hava kaçakları, basınçlı hava sisteminde meydana gelen enerji kayıplarının en önde gelen sebebidir. Bir kompresörün hava kaçaklarının oluşturduğu basınç düşümünü önlemesi için daha uzun zaman çalışması gerekmektedir.

Proses Enerjisi Tasarrufu Çalışmaları

Proses enerjisinden tasarrufta, proses sonunda atılan atık ısıdan yararlanma çalışmaları anlaşılmaktadır. Endüstriyel tesislerde birçok uygulama sonucunda atık ısı meydana gelir ve bu atık ısının atmosfere atılmadan önce işletmede farklı faydalı amaçlar için kullanılması ile önemli miktarlarda enerji ve para tasarrufu sağlanabilir. Atık ısıdan yararlanma çalışmalarında şu başlıklar ortaya çıkmaktadır:

  • Isı boruları,

  • Sıvı akışkanlı indirekt ısı değiştiricileri,

  • Gaz kullanan ısı değiştiricileri,

  • Döner tip rejeneratörler,

  • Levha tip ısı değiştiricileri,

  • Ekonomizörler,

  • Atık ısı kazanları,

  • Isı pompaları.

Madde Geri Kazanımı Tasarrufu Çalışmaları

Madde geri kazanımı kavramı ile sanayi tesislerindeki çeşitli atık ve proses sularının fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtmadan sonra tekrar kullanılması anlaşılmaktadır. Madde geri kazanımı, enerji tasarrufunun yanı sıra çevre kirliliği açısından da çok önemlidir. Çünkü prosesten atılan ve geri kazanılacak maddelerin çoğu aynı zamanda çevre kirleticidir.

Çeşitli Sanayi Sektörlerindeki Enerji Tasarrufuna Yönelik Örnek Çalışmalar

Çimento Sanayinde Enerji Tasarrufu Çalışmaları

Çimento üreticileri Türkiye’deki en büyük enerji tüketicileri arasındadır. 2007 yılında dünyadaki yedinci büyük çimento tüketicisi olmuştur. Çimento, demir-çelik sektöründen sonra yüzde 12 ile en fazla sınai enerji tüketimi olan ikinci sektördür. Çimento sanayinde Sankey diyagramı hazırlandığında hangi noktalarda enerji tasarrufu yapılabileceği daha açık okunabilmektedir. Döner fırın, ön ısıtıcı ve soğutucu ünite çıkışından atılan gazın enerjisinden yararlanmak için başlıca şu yollar önerilmektedir:

  • Elektrik enerjisi üretiminde kullanma,

  • Ham madde ve kömür kurutmada kullanma,

  • Filtre keki ve fırın cürufu kurutmada kullanma,

  • Petrol ya da suyun ön ısıtılmasında kullanma,

  • Bina ısıtmada, sıcak su ve buhar eldesinde kullanma.

Çimento endüstrisinde yakıt tüketimini ve buna ödenen bedeli azaltmak için alternatif yakıtlar üzerinde de çalışmalar yapılmaktadır. Düşük kalorili kömürler, araba lastikleri, tehlikeli madde atıkları, bitümli şist, hatta şehir çöpleri bile alternatif yakıt olarak kullanılabilmektedir. Çimento sektöründe elektrik enerjisi gideri toplam giderler içerisinde en yüksek payı oluşturmaktadır. Tek tek üniteler bazında elektrik enerjisi tasarrufuna yönelik yapılabilecek çalışmaların yanı sıra tüm fabrikayı içine alan kapsamlı bir enerji optimizasyonu programı ile kayda değer bir tasarruf sağlanabilmektedir.

Demir-Çelik Sanayinde Enerji Tasarrufu Çalışmaları

Demir-çelik endüstrisi hemen hemen her ülkenin temel endüstrisi olarak yoğun enerjiyi harcayan bir koldur. Genel ülke sanayisi içerisinde demir-çelik sanayi tek başına önemli bir miktarda enerjiyi kullanmaktadır. Buna göre tasarruf tedbirlerinin öncelikle bu gibi enerji yoğun sektörlerde başlatılmasının gereği açık olarak ortadadır. Enerji tasarrufu için demir-çelik üretimi sürecindeki her bir ekipmanın atık ısısının geri kazanılması, reaksiyon ve ısı transfer verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Tüm sektörlerde olduğu gibi iyi bir işletme ve bakım tekniği enerji tasarrufunu son derece etkilemektedir.

Dem_r-çel_k sanay_nde enerj_ tasarrufuna yönel_k yapılmıs bazı çalısma örnekler_ aşağıda sıralanmıstır:

• Kupol fırınlarından çıkan gaz yakılarak, kızgın su ile bölge ısıtması ve buhar üret_m_ gerçeklest_r_lm_st_r. Bu uygulamada 1000°C sıcaklıgındak_ kupol fırını gazından yararlanarak 140°C kızgın su-buhar elde edilmiş, 21 MW’lık bir kazanç elde ed_lm_st_r.

• Yapılan başka bir uygulamada, kupol fırınlarından çıkan gazdan yararlanılarak elektr_k üret_m_ ve seh_r ısıtması gerçeklest_r_lm_st_r.

• Tav fırınlarında, atılan 80°C sıcaklığında ve 4000 m3/h havanın ısısı ger_ kazanılarak 12°C sıcaklığındaki dış ortam havası 63°C’ye kadar ısıtılmıştır.

• 240°C sıcaklığında ve 218000 m3/h deb_s_ndek_ baca gazından yararlanılarak dökümhane_n yakma havasının ön ısıtılması gerçeklest_r_lm_st_r.

• Yüksek fırınlardaki spesifik kok tüketiminin azaltılmasıyla birlikte üretiminin artırılması _ç_n yüksek fırına ver_len hava sıcaklıgının yükselt_lmes_n_ de kapsayan yüksek fırınların ve sobaların modern_zasyonu _le _lg_l_ çalısmalar yapılmıstır.

Cam Sanayinde Enerji Tasarrufu Çalışmaları

Cam endüstrisi enerji yoğun sektörler grubundadır. Cam sanayinde enerji giderleri, toplam giderler içinde ilk sıradadır. Cam sanayisinde enerji ekonomisi amacıyla başlıca şu yollar önerilmektedir:

  • Fırın izolasyonu,

  • Bacadan atılan atık sıcak gazdan yararlanma;

  • Atık ısı kazanı kullanımı,

  • Bina ısıtılması ve sıcak su elde edilmesi,

  • Elektrik enerjisi üretilmesi,

  • Yakma havasının ön ısıtılması,

  • Oksijenle zenginleştirilmiş hava kullanımı.

Tekstil Sanayinde Enerji Tasarrufu Çalışmaları

Türkiye’de tekstil sanayi, son yıllarda büyük bir gelişme göstermiştir. Başlangıçta tekstil sektörünün temel amacı yalnızca üretim yapabilmekti. Değişen dünya koşullarıyla daha kaliteli ve daha fazla üretim yapmak önem kazandı. Aynı alanda üretim yapan şirketlerin artmasıyla maliyetleri düşürmenin önemi de ortaya çıktı. Maliyetlerin düşürülmesi için yapılacak çalışmaların başında da enerjinin yoğun kullanılması nedeniyle enerji giderlerinin azaltılması gelir. Bu amaçla bir kilogram kumaş için harcanan su, elektrik ve ısı miktarının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır.

Çeşitli Sanayi Sektörlerinde Enerji Tasarrufu Örnekleri

Bir kâğıt fabrikasında, atık sıcak gaz bir atık ısı kazanında kullanılmaktadır. Bunun sonucunda 57 bar basınçta 40 ton/h kapasiteli 475°C’de buhar elde edilmiştir. Bu yolla kazanılan enerji yaklaşık 1000000 kJ olup yakıt eş değeri 28 kg fuel-oil/h’tir.

Bir otomobil fabrikasında kurutucudan atılan havanın ısısını geri kazanabilmek üzere bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada atık ısı ile otomobil fabrikasında boya bandındaki bir otomobil parçasının kurutulması için gerekli buhar elde edilmiştir.

Enerji verimliliği yasasında sözü edilen fabrikalarda zorunlu olarak çalıştırılacak sertifikalı enerji mühendislerinin bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde büyük katkılarının ortaya çıkacağı görülmektedir. Bu çalışmaların sonucunda kıt olan enerji kaynaklarının korunmasının yanı sıra çevreye atılan salınımlarda da ciddi boyutta tasarruflar ortaya çıkabilecektir.

Sanayideki Enerji Tasarrufunun Çevre Üzerindeki Etkileri

Enerji kullanımı artışı çevreye olan salınımların da gittikçe artmasını beraberinde getirmektedir. Enerji tasarrufu çalışmalarının artması, enerjiye ödenen paranın azaltılmasının yanı sıra çevre üzerindeki etkilerde de olumlu katkı sağlayacaktır.

Doğal Ortamda Çevrimler ve Doğal Emisyonlar

Doğada genel olarak bilinen 5 doğal çevrim vardır. Bunlar;

  • Su çevrimi,

  • Karbon çevrimi,

  • Azot çevrimi,

  • Kükürt çevrimi ve

  • Oksijen çevrimidir.

Su çevrimibunların içinde en önemlisidir. Su çevrimi, suyun okyanus ve denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz ve okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turuna verilen isimdir.

Karbon çevrimi;Ekosistemdeki canlıların yapısını oluşturan en önemli elementlerden biri karbondur. Karbon, canlılardaki bütün organik bileşiklerin yapısında bulunur. Yeryüzündeki önemli depoları ise;

  • Atmosferde CO2

  • Sularda CO2 ve HCO3

  • Karada genellikle kömür, petrol ve kireçtaşının yapısındadır.

Havadaki CO2 bitkiler tarafından fotosentezde kullanılarak O2 ve organik bileşiklere dönüşür. Organik besinin yapısına katılan CO2 yapısındaki karbon bütün canlılar tarafından enerji ve yapı ham maddesi olarak kullanılır. Solunum olayında tekrar CO2 olarak atmosfere döner. Karbonun bir kısmı ise mineral olarak yer katmanında birikir ya da ölü bitki ve hayvanların organik atıkları hâlinde toprağa geçer. Burada saprofit canlılar tarafından ayrıştırılır veya kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımı ile tekrar atmosfere geçer.

Azot çevrimi;Yaşamın başlangıcından beri, atmosfer ve okyanuslar azot içerir. Azot canlılar için önemli bir maddedir. Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için oksijen ve karbondioksite ihtiyaç duydukları gibi, büyüyebilmek için de azota ihtiyaç duyarlar. Çünkü azot proteinlerin ve DNA’nın önemli bir bileşenidir. Gaz hâlindeki azot, atmosferin %78’ini oluşturur. Azot çevrimi, daha çok biyosferin ince bir tabakasında gerçekleşir. Azot bileşikleri bu ince kabuk içinde birbirine dönüşür. Bu döngüde azot bileşikleri sürekli olarak topraktan canlılara ve sonra tekrar toprağa geri döner. Ancak bir miktar azot atmosfere gider ve tekrar geri alınır.

Kükürt çevrimigenel olarak tortulu kayalarda bulunan bir stoku kapsamaktadır. Kükürt çevrimi üç akımla nitelendirilmektedir. Bunlar; bakteri emisyonları, deniz tuzlarının uçuşması ve yanardağların püskürtmesidir.

Oksijen çevrimi,oksijenin başlıca üç organik olmayan bileşimini içermektedir. Bunlar; su, oksijen ve karbondioksittir. Bu üç kimyasal madde de yeryüzünde bol miktarda bulunmaktadır. Oksijen, değişik biçimlere dönüşerek doğada sürekli bir döngü içerisindedir. Havada gaz, suda ise çözünmüş olarak bulunan oksijen, serbest hâlde azottan sonra en çok bulunan elementtir. Hayvanların ve basit yapılı bitkilerin, solunum yoluyla aldıkları oksijen hidrojenle birleşince su oluşur. Bu su, daha sonra dışarıya atılarak doğaya verilir. Ortamdaki karbondioksit, algler ve yeşil bitkiler tarafından fotosentez yoluyla karbonhidratlara dönüştürülür, yan ürün olarak da oksijen açığa çıkar. Atmosferdeki oksijen oranı sabittir. Çünkü solunum durmayan bir olaydır ve bütün canlılar tarafından gerçekleştirilmektedir.

Sanayide Karbondioksit Emisyonu

Dünyadaki çevre sorunlarının en önemli kaynağı enerji tüketimi ve enerji üretimi sistemlerinde kullanılan yakıt türüne de bağlı olarak ortaya çıkan sera gazı emisyonlarındaki artıştır.

Türkiye’de karbondioksit emisyonunun yaklaşık %77’lik kısmı ile en büyük payı enerji sektörü çekmektedir. Bu değeri sırasıyla %10 ve %9’luk paylarla atıkları yok etme ve sanayi sektörü izlemiştir. Enerji ve sanayi sektöründe yakıt kullanımındaki değişiklikler, otomasyon, filtreleme ve özellikle enerji tasarrufu çalışmalarıyla karbondioksit ve sera gazı salınımlarında önemli ölçüde azalmalar sağlanabilecektir.

Dünyada demir ve çelik üretimi sırasında kömür, doğal gaz, elektrik ve petrol kullanımı ile doğrudan enerji tüketimi yapıldığından, demir-çelik sanayi en fazla enerji tüketen sektörlerin başında gelmektedir. Demir ve çelik üretiminde kullanılan kömür, demir cevheri paletleri, parçacıklar ve kireç gibi ham maddelerin kazılarak çıkarılması ve taşınması için harcanan dolaylı enerji de dâhil olmak üzere demir ve çelik sanayisinden kaynaklanan karbondioksit emisyonları küresel karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %10’una karşılık gelen yüksek bir orana sahiptir.

Çevreyi Koruyan Çözümler

Enerjinin rasyonel kullanımı, diğer bir deyişle enerjinin daha iyi yönetimi ile enerji tüketiminin kontrol altına alınması anlaşılmaktadır. Rasyonel enerji kullanımı yoluyla tasarruf edilen her enerji miktarına, üretilmeyen ve dolayısıyla çevreyi bozan etkileri ile uğraşılması gerekmeyen bir enerji olarak da bakılabilir.

Temiz enerji tekniklerinden yararlanılması, enerji tasarrufu ve çevre açısından yeni olanaklar ortaya çıkarabilmektedir. Bu alanda, yakma sistemlerinin geliştirilmesi ile SO2 ve NOx emisyonlarının azaltılmasına olanak veren düşük ısıtma sistemlerinin geliştirilmesinden söz edilebilir.

Kirletici maddeleri ayıran veya zararlarını önleyen tekniklerin uygulanması,çevre açısından önemli katkılar verebilmektedir.

Fosil yakıtlardan daha az kirlilik yaratan yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek,bu alandaki en önemli hedeflerden birisidir. Özellikle emisyonların azaltılması ve sınırlı kaynağı olan fosil yakıtların kullanılmaması anlamında alternatif enerji kaynaklarının kullanımı gelecek açısından ümit bağlanan en önemli çıkış kapısı olarak ortaya çıkmaktadır.

Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesinde Dikkate Alınacak Bazı Noktalar

  • Yer seçiminin uygunluğu, çevre açısından önemli noktalardan birisidir.

  • Eski teknolojilerin terk edilmesi ve teknoloji kullanım hatalarının ortadan kaldırılması, enerji ekonomisi ve sonuçta da çevre kirliliği açısından oldukça önemlidir.

  • Hava kirliliğini kontrol eden cihazların kullanılması, çevreye verilecek zararlı etkiler açısından büyük önem taşımaktadır.

  • Kükürt oksit emisyonlarına karşı çeşitli yollarla önlem alınması, çevre açısından önemli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Kükürt oksit emisyonlarını azaltacak başlıca önlemler olarak şunlardan söz edilebilir:

  • Düşük kükürtlü yakıt kullanımı,

  • Ağır fueloilin desülfürizasyonu,

  • Baca gazı desülfürizasyonu.

  • Azot oksit emisyonlarının azaltılması için, özelikle yakma teknolojisinde yeni gelişmeler ortaya çıkarılmıştır. Azot oksit emisyonunu kontrol eden temel prensipler şunlardır:

  • Düşük azot içeren yakıt kullanımı,

  • Yanma sırasında oksijen yoğunluğunun düşürülmesi,

  • Yanma gazının yüksek sıcaklılarda kalma süresinin kısaltılması,

  • Yanma sıcaklığının düşürülerek ideal sıcaklıkla eş değer hâle getirilmesi.