ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI - Ünite 3: Enerji Yoğun Sanayi Sektörleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Enerji Yoğun Sanayi Sektörleri

Ünite 3: Enerji Yoğun Sanayi Sektörleri

Giriş

İçinde bulunduğumuz zaman diliminde, enerji ihtiyacımızın önemli bölu¨mu¨nu¨ karşılayan fosil yakıtlara olan talep tu¨m du¨nyada hızla artmaktadır.

Du¨nyanın enerjiye yo¨nelik talebinin artmadan sabit kaldıgˆını varsaysak bile, fosil yakıt rezervlerinin sınırlı olması nedeniyle, bunların 100-200 yıllık bir zaman diliminde tu¨kenecegˆi konusunda tahminler mevcuttur. Enerji ihtiyacının su¨rekli arttığı, ancak rezervlerin giderek azaldığı bir ortamda enerji kaynaklarının olabildiğince etkin bir şekilde kullanılması tu¨m du¨nyanın u¨zerinde durduğu çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Enerji İle İlgili Temel Kavramlar

Kaynağından çıktığı gibi tu¨ketilen kömu¨r, doğal gaz, petrol gibi kaynaklar birincil (primer) enerji kaynağı olarak tanımlanırlar. Birincil enerji kaynaklarının dönu¨şu¨mu¨nden elde edilen elektrik, kok, havagazı vb enerji kaynaklarına ise ikincil (sekonder) enerji kaynağı adı verilir.

Enerji ile ilgili bu u¨nitede kullanacağımız birimler ve bu¨yu¨klu¨kler aşağıda verilmiştir.

kW :kilowatt = 103 watt

MW :Megawatt = 106 watt

GW :Gigawatt = 109 watt

TW :Terawatt = 1012 watt

kWh :kilowatt-saat (103 waat-saat)

TEP :Ton Eşdeğer Petrol

MTEP :Milyon Ton Eşdeğer Petrol

Enerji verimliligˆi ile enerji yogˆunlugˆunun ters yo¨nlu¨ kavramlar oldugˆunu unutmayalım. Enerji verimliligˆini arttırırdıgˆımızda enerji yogˆunlugˆunun du¨s¸ecegˆini unutmayalım. Bizim hedefimiz enerji verimliligˆini arttırırken, enerji yogˆunlugˆumuzu du¨s¸u¨rmek olmalıdır.

Tu¨rkiye’nin enerji yogˆunlugˆu degˆeri 0.37, OECD u¨lkelerinde bu degˆer 0.2, Japonya da ise 0.1 dir.

Türkiye’nin Genel Enerji Durumu

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında u¨lkemizde birincil enerji tu¨ketiminin %86.3’u fosil kökenli yakıtlardan karşılanmıştır. Buna göre, birincil enerji tu¨ketiminde ki fosil kaynakların payı ise; % 26,2 petrol, % 32,5 doğal gaz, % 31,5 kömu¨r şeklinde gerçekleşmiştir. İthal bir enerji kaynağı olan doğal gazın konutsal kullanımdaki payı u¨lke genelinde hızla artmaktadır. Bu¨yu¨yen ekonomi ve artan nu¨fusa paralel ola- rak, u¨lkemizin enerji tu¨ketimi de gu¨n gec¸tikc¸e artmaktadır. Tu¨m du¨nya u¨lkeleri ile paralel olarak bizde de yas¸anan 2009 ekonomik krizi, u¨lkemizin enerji kullanımının daralmasına neden olmus¸tur. 2010 ve 2011 de toparlanma su¨recine giren u¨lke- mizde enerji tu¨ketimi yaklas¸ık %5 artıs¸ go¨stermis¸- tir.Petrol ve doğal gaz fiyatlarında dalgalanmaların olduğu son dönemde, u¨lkemizin enerji ithalatı yıllık 50 milyar doların u¨zerine çıkmıştır.

Ülkemizde sanayide tu¨ketilen elektriğin fiyatı ile Amerika Birleşik Devletlerinde sanayide kullanılan elektriğin fiyatını karşılaştıracak olursak, u¨lkemizde ABD’den 2 kat daha pahalı elektrik kullandığımız ortaya çıkar. Bu şartlar altında ise u¨lkemiz sanayiinin ku¨resel pazarlarda ki rekabet gu¨cu¨ azalmaktadır.

Sektörel Enerji Tüketimleri

Ülkemizde kullanılan enerjinin sektörel dağılımına bakarsak, sanayi sektöru¨nu¨n yaklaşık %40, konut sektöru¨nu¨n %30, ulaştırma sektöru¨nu¨n ise %21, tarım sektöru¨nu¨n ise %5 ’lik paya sahip olduğunu göru¨ru¨z.

Sanayi Sektörü

Ülkemizde sanayi sektöru¨, gelişmiş u¨lkeler ortalamasının u¨ç katı enerji tu¨keten bir yapıya sahiptir. Sanayide enerji yoğunluğunun du¨şu¨ru¨lmesi için, sektördeki enerji verimliliğinin artırılması zorunludur. Bir birim mamul u¨ru¨n u¨retimi için kullanılan enerji miktarı olarak da tanımlanabilen enerji yoğunluğu değeri; u¨lkemizde, OECD ortalamasının iki katı kadardır. Sanayide enerji yoğunluğu değerinin yu¨ksek olmasının anlamı, enerji yoğun olan demir-çelik, alu¨minyum, çimento, kâğıt gibi grupların u¨lkemiz sanayinde ağırlıkta olmasına bağlanabilir. Aslında Enerji verimliliğinden bahsederken enerji sözcu¨ğu¨nden başlayarak pek çok kavram kullanılır. Bunların en önemlisi ise enerji yönetimidir. Diğer yönetim sistemlerinde olduğu gibi enerji yönetimide insan odaklı bir su¨reçtir.

Enerji Verimliligˆi Kanunu ve Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliligˆin Artırılmasına Dair Yo¨netmelik hu¨ku¨mleri uyarınca, Yılda 1000 ton petrol es¸degˆeri (TEP) yakıt tu¨keten firmalar bir enerji yo¨neticisi atanmalıdır. lkemizde tekstil sanayi tu¨m sanayi dalları ara- sında hem u¨retim hem de ihracat bakımından en o¨n sıralarda yer almakta ve ekonomi ic¸inde agˆırlıklı bir paya sahip olmaktadır. ekstil boyama ve terbiye is¸lemlerinde enerji, yogˆun olarak kullanılmaktadır. I·plik, dokuma ve hazır giyim gibi su¨rec¸lerde de enerji kullanımı azımsanmayacak derecededir. Cam ve cam u¨ru¨nleri sanayinde ise enerji, u¨retim maliyetleri ic¸inde o¨nemli bir yer tutmaktadır. O¨rnegˆin cam sekto¨ru¨nde u¨retim maliyetleri ic¸inde, enerjinin payı %25-%30 olarak gerc¸ekles¸ir. Cam u¨ru¨nlerinin sınai^ maliyet yapısını olus¸tu- ran kalemler ic¸inde en fazla agˆırlık; hammadde ve yardımcı malzemelerdir. Hammadde ve yardımcı malzemeden sonra en bu¨yu¨k payı yakıt ve ener- ji almaktadır. Maalesef u¨lkemizde enerji fiyatları uluslararası o¨lc¸ekte rekabeti destekleyecek du¨zeyde degˆildir. Bu nedenle Cam sanayinde de sekto¨rde faaliyet go¨steren firmalar uluslararası o¨lc¸ekteki ra- kiplerine oranla enerjiyi, % 20-30 daha pahalı kullanmaktadır.

U¨lkemizde c¸imento u¨retimi yapan tesislerin % 76’sı yerli, % 24’i yabancı sermaye (Fransa, I·talya, Almanya, Brezilya, I·rlanda ve Yunanistan) ortak- lıdır. C¸imento u¨retiminde yaklas¸ık 15000 c¸alıs¸an istihdam edilmektedir. C¸imento u¨retiminde ortalama ciromuz 3,2 milyar ABD Doları olup ihracat gelirimiz ise 800 milyon ABD Doları civarındadır. Klinker u¨retim kapasitesi yıllık 1 milyon tonun u¨zerinde olan fabrikalar, bu¨yu¨k kapasiteli olarak tanımlanır. C¸imento u¨retiminde toplam u¨retim maliyetinin %50’sini, yakıt ve elektrik olus¸turmaktadır. Yakıt olarak ko¨mu¨r, petrokok, fuel-oil ve elektrik yogˆun olarak kullanılmaktadır. Demir-c¸elik sekto¨ru¨ u¨lke ekonomisi ve sanayiles¸mede lider sekto¨r o¨zelligˆine sahiptir.

Demir-c¸elik sekto¨ru¨nde; ark ocaklı tesislerde, enerji tu¨ketiminin % 65’i elektrik, % 30’u dogˆalgaz ve % 5’i mo- torin, bu¨tu¨nles¸mis¸ tesislerde ise, enerji tu¨ketimi- nin % 75’i ko¨mu¨r, % 5’i elektrik, % 5’i petrol ve % 15’i dogˆal gazdan olus¸maktadır. Enerjiyi yogˆun olan demir c¸elik sekto¨ru¨nde enerji tu¨ketiminin payı u¨lkemizin toplam tu¨ketiminin %6 sı olarak gerc¸ekles¸ir. Demir c¸elik sekto¨ru¨nu¨n u¨lkemiz sanayi ic¸indeki enerji tu¨ketim oranı ise % 15 civarındadır.

C¸eligˆin ergitilmesinde, do¨ku¨mu¨nde, haddelenmesinde, c¸elik ergitme ve tav ocaklarında, ocagˆı besleyen enerji sistemlerinde, toz tutma ve sogˆutma suyu sistemlerinde yapılabilecek tasarruflar hem tesis hem de Tu¨rkiye genelinde go¨z o¨nu¨ne alındıgˆında ku¨c¸u¨msenmeyecek boyutlardadır. Bu nedenle demir-c¸elik sekto¨ru¨nde enerji verimliligˆi c¸alıs¸maları bu¨yu¨k o¨nem arz etmektedir.

Konut Sektörü

U¨lkemizde tu¨ketilen enerjinin yaklas¸ık %30’lık kısmı konutlarda kullanılmaktadır. U¨lkemizin toplam enerji tu¨ketiminin o¨nemli bir bo¨lu¨mu¨nu¨n bina ısıtmasında tu¨ketildigˆi bilinmektedir. u¨lkemizde ılıman bir iklimin hu¨ku¨m su¨rdu¨gˆu¨ Egˆe Bo¨lgesinde yer alan I·zmir ilinde birim alan bas¸ına enerji tu¨ketimi 150 kWh/m2, I·stanbul’da ise bu degˆerin 290 kWh/ m2, Erzurum da birim alan bas¸ına enerji tu¨ketimi- nin ise 450 kWh/m2’ye c¸ıktıgˆını go¨rmekteyiz. Bu degˆerleri bazı Batı Avrupa u¨lkelerinde birim alan bas¸ına gerekli ısıtma enerji miktarıyla kıyaslaya- cak olursak, birim alan bas¸ına enerji tu¨ketiminin Almanya’da 75 kWh/m2, I·ngiltere’de 100 kWh/m2 ve I·svic¸re’de ise 50 kWh/m2 oldugˆunu go¨ru¨ru¨z.

Konutlarda mahal ısıtma ve sıcak su eldesi, nihai enerji kullanımında en yu¨ksek paya sahiptir. Ülkemizde ısı yalıtımı konusunda yeterli bilinc¸ henu¨z olus¸turulamamıs¸tır diyebiliriz. Bu nedenle yasama faaliyetleri hızla yu¨ru¨tu¨lerek 5627 sayılı “Enerji Ve- rimliligˆi Kanunu” (EVK) c¸ıkartılmıs¸tır. 5 Aralık 2008 tarihinde RG de yayınlanan “Binalarda Enerji Performansı Yo¨netmeligˆi” ile iklim s¸artlarını ic¸ meka^n gereksinimlerini ve maliyet etkinligˆi dikkate alınarak bir binanın bu¨tu¨n enerji kullanımını hesaplama kurallarının belirlenmesi ve Karbondioksit emisyonu ac¸ısından degˆerlendirilmesini ve enerji tu¨ketimi ac¸ısından etiketlenmesini getirmektedir. Ayrıca yasa koyucular tarafından 14 Haziran 1999 tarih ve 23725 sayılı Resmi Gazetede Binalarda Isı Yalıtım Kuralları (TS 825) yayımlanmıs¸tır.

U¨lkemizdeki konutların sadece %14 u¨ merkezi sistem ısıtmaya, % 10 u c¸atıda ısı yalıtımına ve %10 u ise c¸ift cam sistemine sahiptir. Konutlarda tu¨ketilen enerjinin %80 gibi bu¨yu¨k bir bo¨lu¨mu¨nu¨n ısıtma amacıyla kullanılıyor olmasına ragˆmen, ısıtma sistemlerindeki verimlilik standartların altında kalmaktadır. U¨lkemizde sanayiden sonra en fazla enerjinin tu¨ketildigˆi konut sekto¨ru¨nde enerji yo- gˆunlugˆu degˆerinin AB seviyesine c¸ekilmesi ic¸in 5 Aralık 2008 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yu¨ru¨rlu¨gˆe giren “Binalarda Enerji Performansı Yo¨netmeligˆi” ile yeni yapılan binalarda enerji kimlik belgesi zorunlu hale getirilmis¸tir. Eski binalarda ise enerji kimlik belgesi ile ilgili 2017 yılına kadar su¨re tanınmıs¸tır. Enerji bilanc¸omuz ic¸inde o¨nemli bir paya sahip olan binalar ic¸in harcanan enerjinin azaltılması, digˆer bir degˆis¸le yalıtım uygulamalarına gereken o¨nem verilerek, binalarda enerjinin etkin kullanılması ile yerel kaynakların korunması, ithal enerji talebinin du¨s¸u¨ru¨lmesi ve buna bagˆlı olarak daha az yakıt tu¨ketilmesi ile zararlı emis- yonların c¸evreye olumsuz etkilerinin azaltılması mu¨mku¨ndu¨r.

Enerji Verimliligˆi Kanununda Toplam ins¸aat alanı 20 000 m2 ve u¨zeri ya da yıllık enerji tu¨ketimleri 500 TEP ve u¨zeri olanlarda enerji yo¨neticisi bulundurulması, Enerji verimliligˆi etu¨tlerinin yapılması, Verimli ısıtma, havalandırma, sogˆutma ve aydınlatma sistemlerinin kullanılması, Enerji performans standartlarının hazırlanması ve bina enerji performanslarının belirlenmesi ve Enerji kimlik belgesinin hazırlanması zorunlu uygulamalar olarak belirtilmektedir.

Konutlarda konfor kos¸ullarını olus¸turan, ısıtma, sogˆutma, havalandırma ve aydınlatma gibi sistemler toplam enerji tu¨ketimi ic¸inde o¨nemli bir paya sahiptirler. Binaların ve bina enerji sistemlerinin enerji verimliligˆi ac¸ısından incelenmesi bina enerji etu¨tleri ile mu¨mku¨n olmaktadır. Enerji etu¨tleri sonucunda hic¸ maliyet gerektirmeyen enerji tasarruf o¨nlemleri alınabilirken, ilk yatırım maliyeti yu¨ksek enerji verimli teknolojilerin kullanılma ola- nakları da belirlenebilmektedir.

Ko¨mu¨r, petrol, dogˆal gaz gibi fosil yakıtların yanması sonucu ortaya c¸ıkan, karbondioksit (CO2) ve ku¨ku¨rt dioksit (SO2), azot oksitler (NOx) gibi bu¨yu¨k miktarlarda atık gaz hava kirliligˆine neden olmaktadır. Ülkemiz “iklim degˆis¸ikligˆi c¸erc¸eve so¨zles¸mesine” 24 Mayıs 2004 tarihinde, Kyoto protokoline ise 26 Agˆustos 2009 tarihinde taraf olmus¸tur. Bu anlas¸maların getirdigˆi yu¨ku¨mlu¨lu¨kler kapsamında u¨lkemizde de c¸alıs¸malar bas¸lamıs¸tır.

Ulaştırma Sektörü

Ulas¸tırma sekto¨ru¨nu¨n du¨nya petrol tu¨ketimindeki payı 1980 yılında %38 iken 2006 yılında %52’ye ulas¸mıs¸tır. 2030 yılında ise bu degˆerin %58’e ulas¸ması o¨ngo¨ru¨lmektedir. Ulas¸tırma sekto¨ru¨nde u¨lkemizdeki durum ise du¨nyadaki gelis¸im ile paralellik arz etmektedir. U¨lkemizde tu¨ketilen enerjinin yaklas¸ık %20 si ulas¸tırmada kullanılmaktadır. Ulas¸tırma sekto¨ru¨nde kullanılan enerjinin %99 luk kısmı ise petrol u¨ru¨nlerinden olus¸maktadır. Son yıllarda tu¨m du¨nyada ve dolayısıyla da u¨lkemizde de artan c¸evre bilincinin bir sonucu olarak, yanma sonrası ortaya c¸ıkan emisyonların azaltılması ve bunun ic¸inde motorlu arac¸larda alternatif yakıt kullanımına dogˆru bir yo¨nelis¸ olmuştur.

U¨lkemizde her gec¸en gu¨n artan motorlu tas¸ıtların yakıt tu¨ketimini arttırdıgˆı ve bu tu¨ketimin c¸evreyi tahrip ettigˆi bilinen bir gerc¸ektir. Ku¨reselles¸me (trendine) egˆilimine paralel olarak gelis¸me go¨steren ulas¸tırma sekto¨ru¨nu¨; karayolu tas¸ımacılıgˆı, demiryolu tas¸ımacılıgˆı, denizyolu tas¸ımacılıgˆı ve havayolu tas¸ımacılıgˆı alt sekto¨rlere ayırmak mu¨mku¨ndu¨r.

Sekto¨rdeki yas¸anan sorunları as¸abilmek ic¸in planlama, etkin talep yo¨netimi, yakıt verimliligˆi ve c¸evreci yakıtları ic¸ine alan yaklas¸ımlar uygulanmalıdır. Ulas¸tırma sekto¨ru¨nu¨n enerji tu¨ketimi ac¸ısından daha ekonomik ve c¸evre dostu bir yapıya kavus¸turulması ic¸in yeni bir ulas¸ım politikasının olus¸turulması gerekmektedir. Tu¨rkiye’deki ulas¸tırma sisteminin mevcut durumuna baktıgˆımızda karayolu agˆırlıklı bir tablo ile kars¸ılas¸ırız. Karayolu ile yolcu tas¸ımacılıgˆı ve yu¨k tas¸ımacılıgˆında tu¨ketilen enerji miktarlarına bakarsak; otobu¨s ile yolcu tas¸ımacılıgˆında 155 kCal/kis¸i-km enerji tu¨ketimi oldugˆunu, kamyonla yu¨k tas¸ımada ise 921 kCal/ton-km enerji harcandıgˆını go¨ru¨ru¨z. ABD de deniz yolu ile yolcu tas¸ımacılıgˆının payı %24, Almanya da %12, Tu¨rkiye’de ise %0,1 dır. Deniz- yolu ile tas¸ıma maliyeti, demiryoluna go¨re yaklas¸ık olarak 3, karayoluna go¨re 7 ve havayoluna go¨re 14 kat daha ucuzdur. Demiryolunun yu¨k tas¸ıma kapasitesi, kara yoluna go¨re yaklas¸ık 3,5 kat daha yu¨ksektir.

DWT; Geminin alabilecegˆi maksimum yu¨k tonajı (Dead Weight Ton)

TEU; 1 TEU 20 feet’lik (1feet 30,48 cm) konteyneri ifade etmektedir ve 34 metre- ku¨plu¨k bir hacme sahiptir. TEU terimi I·ngilizce “Twenty-foot Equivalent Unit” kelimelerinin kısaltması olup, konteynerlenmis¸ yu¨kler ic¸in bir endu¨stri standardı olarak kullanılmaktadır.

Gelis¸mis¸ u¨lkelerde tas¸ımacılıkta karar vericiler tercihlerini yaparken birim tas¸ıma maliyetini go¨z o¨nu¨ne alarak, denizyolu ve demiryolu tas¸ımacılıgˆını tercih etmektedirler. O¨rnegˆin Japonya’nın sanayideki bas¸arısı u¨retime ulas¸ım evresinde gerekli denetimin getirilmesine dayanmaktadır. U¨lkemizde ulas¸ımda karayolu tas¸ımacılık sistemi agˆırlıklı olarak kullanılmaktadır. Bu tercih gerc¸ekten ekonomiye bu¨yu¨k bir yu¨k getirmektedir.

Kentsel ulas¸ımda sera gazı emisyonunu arttıran bir digˆer gelis¸me egˆilimi, kentlerin mekansal ac¸ıdan bu¨yu¨mesi, kentsel kullanımların dagˆınık bic¸imde yersec¸mesi, kent c¸eperlerinde du¨s¸u¨k yogˆunluklu konut alanları gelis¸tirilmesi ve tu¨m bu egˆilimler sonucunda kis¸i bas¸ına yapılan yolculukların ortalama uzunlugˆunun artmasıdır. kentlerin yaygın bu¨yu¨mesi sonucunda kentleri c¸evreleyen dogˆal alanların yapılı c¸evreye do¨nu¨s¸mesi, dogˆal zeminin asfalta do¨nu¨s¸mesi, radyason oranını artırarak hem kentlerde yerel olarak hava kalitesini ve mikro-klimayı olumsuz etkilemekte, hem de ku¨resel ısınmayı arttırmaktadır.

Tarım Sekto¨ru¨

Endu¨stri, ulas¸tırma, ticaret, konut ve tarım sek- to¨rlerinde enerji kullanımını azaltmanın en etkin yo¨ntemlerinden biri, enerji yogˆunlugˆunu azalt- maktır. Artan nu¨fus ve kaynak paylas¸ımında c¸ıkan kaosla birlikte c¸evre kirliligˆi gibi etmenlerde tarımsal u¨retimi olumsuz etkilemektedir. U¨lkemizde tarım sekto¨ru¨nde hayvansal ve bit- kisel u¨retim su¨recinde belirli bir enerji gereksinimine ihtiyac¸ duyulmaktadır. Bu kullanılan enerji dogˆrudan ve dolaylı enerji kullanımı olmak u¨zere iki ana bas¸lık altında incelenebilir:

Dogˆrudan enerji kullanımı; bitkisel u¨retim, bu¨yu¨kbas¸ ve ku¨c¸u¨kbas¸ hayvan yetis¸tirme, tarım u¨ru¨nlerinin tas¸ınması, tarımsal u¨ru¨nlerin is¸lenmesi ve degˆerlendirilmesi su¨rec¸lerinde kullanılan elektrik, petrol u¨ru¨nleri, dogˆal gaz, ko¨mu¨r vb. enerji tu¨rlerini ic¸erir.

Dolaylı kullanım; tarımsal mekanizasyon arac¸ ve makineleri, kimyasal gu¨breler ile tarım ilac¸larının u¨retiminden tu¨keticiye arzına kadar olan su¨rec¸te har- canan enerjiyi ic¸erir.

Tarımsal u¨retimde dolaylı enerji kullanımında kullanılan alet/makinaların c¸alıs¸tırılması ic¸in kuvvet kaynaklarına ihtiyac¸ duyulmaktadır. Bu nedenle ilk olarak canlı kuvvet kaynaklarından yararlanılmıs¸tır. Canlı kuvvet kaynakları ic¸eri- sinde insan ve is¸ hayvanları yer almaktadır. Orta- lama olarak bir insanın ortalama gu¨cu¨ 0.07-0.08 kW, gu¨nde yapabildigˆi is¸ miktarı ise 1986-2251 kJ olarak kabuledilmektedir. Bu degˆerler insanın bedensel yapısına, c¸alıs¸ma kos¸ullarına, c¸alıs¸ılan su¨reye vb. fakto¨rlere go¨re degˆis¸im go¨stermektedir. Sekto¨rde kuvvet kaynagˆı olarak kullanılan bas¸lıca hayvan tu¨rleri: at, o¨ku¨z, manda, katır ve inek olarak sıralayabiliriz. Genel bir atın c¸eki kuvveti, canlı agˆırlıgˆının % 12- %14 du¨r. O¨ku¨zlerin ise c¸eki kuvveti canlı agˆırlıgˆının % 13-%15 dir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında milli ekonomide % 40 du¨zeyinde olan tarım sekto¨ru¨nu¨n Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ic¸indeki payı, sabit fiyatlarla 1970’li yıllarda %36, 1980 yılında %25, 1990 yılında %16 ve 2000 yılında ise %13.5 du¨zeyine kadar gerilemis¸tir.

Toplam nu¨fusun %35`i tarımla ugˆras¸an u¨lkemizde, sekto¨ru¨n desteklenmesi amacıyla 2003 yılına kadar elektrik kullanımında c¸iftc¸ilerimiz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıgˆı(ETKB)’nca destek verilmis¸tir. 2003 yılında bu destegˆin kaldırılması ile pek c¸ok c¸iftc¸i tarımsal u¨retimde kullandıgˆı elektrigˆin bedelini o¨deyemez hale gelmis¸tir. Tarımsal u¨retimde enerjinin yogˆun kullanıldıgˆı alanlardan biride sulamadır. Sulama is¸lemlerinde enerji tu¨ketimi, dogˆrudan ve dolaylı enerji tu¨ketimlerinden meydana gelir. Sulama is¸lemlerinde enerji tu¨ketimi, dogˆrudan ve dolaylı enerji tu¨ketimlerinden meydana gelir. Sulama motor ve pompalarının is¸letilmesinde kullanılan yakıt ve elektrik enerjisi, sulama is¸leminde dogˆrudan enerji tu¨ketimini olus¸tururken, sulamada dolaylı enerji girdisi ise sulama is¸leminde kullanılan motor ve pompaların u¨retiminde tu¨ketilen toplam enerji den olus¸ur. U¨lkemizde hayvancılıgˆı o¨zelliklede ku¨ltu¨r balıkc¸ılıgˆını, ku¨mes hayvancılıgˆını desteklemek amacıyla farklı elektrik tarifeleri uygulanmıs¸tır.