ENTOMOLOJİ - Ünite 8: Böceklerle Savaş-I: Temel İlkeler ve Entegre Zararlı Yönetimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Böceklerle Savaş-I: Temel İlkeler ve Entegre Zararlı Yönetimi

Böceklerle Savaşta Temel İlkeler

Böceklerle savaşta temel ilke, insan ve çevre sağlığı göz önünde tutularak, doğal dengeyi olabildiğince bozmadan zararlı böcek popülasyonlarını mümkün olduğunca uzun süre ekonomik zarar seviyesinin altında tutmaktır.

Tüm organizmalar varlıklarını sürdürebilmek için bir başka organizma veya ürünü ile beslenir. Bu ilişki doğadaki beslenme zincirinin birer halkası olup ekosistemde tüm canlıların bir denge içerisinde yaşamalarını sağlar. Agroekosistemlerde doğal ekosistemlere oranla tür çeşitliliği daha azdır. Doğadaki organizmaların zararlı veya yararlı sıfatını alışında onların insanlarla olan ilişkisi rol oynamaktadır. Buna göre doğada zararlı ve yararlı organizmalar bir arada ve belirli bir denge içinde bulunurlar ki doğadaki bu sisteme doğal denge adı verilir. Dışarıdan herhangi bir müdahale yapılmadığı sürece bu terazi sürekli dengededir. Dışarıdan bu sisteme yapılacak müdahaleler dengenin bozulmasına neden olur.

Doğal dengeyi bozan etkenleri; doğal afetler, kültür şeklinin değiştirilmesi, orman ve çayır-meraların azalması, zararlılarla bulaşık ithal üretim materyalinin kullanılması, uygun olmayan savaş yöntemlerinin seçilmesi, savaş yöntemlerinin uygun olmayan zamanda veya şekilde uygulanması gibi özetlemek mümkündür.

Ekonomik zarar:

Herhangi bir zararlının ekonomik zarara neden olan en düşük popülasyon yoğunluğuna ekonomik zarar seviyesi (EZS) adı verilir. Zararlı böcek popülasyonunun bu seviyeye ulaşmadan uygun bir savaş yöntemi ile popülasyon artışının engellenmesi gerekir. Ekonomik zarar eşiği (EZE) ise herhangi bir zararlının artan popülasyonu karşısında ekonomik zarar seviyesine ulaşmadan popülasyonunu düşürme girişimlerinin gerekli olduğu noktadır. Bir başka ifadeyle EZE, ekonomik açıdan zararlının kültür bitkisi üzerinde bulunmasına izin verilebilecek en yüksek popülasyon yoğunluğudur.

Maliyet/Potansiyel yarar oranı zararlılara karşı savaşın ekonomisi ile ilgili bir diğer kavramdır. Bu oranda pay, zararlıya karşı uygulanacak savaşın maliyetini, payda ise savaş sonunda üründe sağlanacak potansiyel yani beklenen yararın parasal değerini gösterir.

Ekonomik Zarar Eşiğini Etkileyen Faktörler:

Zararlı böceğin türü: Bir böcek türünün tek bireyi bile bir bitkinin önemli bir kısmına zarar verebilirken, başka bir böcek türünün aynı kültür bitkisine ancak onlarca bireyi önemli zarar verebilmektedir.

Ürünün ekonomik değeri: Ürünün ekonomik değeri yüksek ise zararlı böceklerin bu ürünlerdeki EZE değeri düşük olmalıdır. Kültür bitkilerinin genç dönemlerinde aynı zararlı için EZE değeri genellikle daha düşüktür. EZE değeri mevsim ve yıllara göre değişir. İnsanların ürüne verdiği değer de EZE değerini etkileyen faktörlerdendir.

Savaş yönteminin maliyeti: Savaş yönteminin maliyeti yükseldikçe EZE değeri de yüksek olmalıdır. Bir zararlı böcekle savaşta yeni ve daha ucuz yöntemlerin geliştirilmesiyle EZE değeri de düşecektir.

EZE Değerinin Hesaplanması: EZE değerinin ortaya konulmasında kullanılan iki yöntemden birisi ekonomik zarar seviyesi (EZS), diğeri ise maliyet/potansiyel yarar oranıdır (MPO). Zararlı ile mücadele masrafları, bu mücadele sonucunda elde edilen ek ürün değerleri yani maliyet/potansiyel yarar oranı dikkate alınarak EZE değerinin hesaplanması daha pratik olmaktadır. Farklı popülasyon yoğunlukları ile bu yoğunluklardaki ürün kayıpları esas alınarak regresyon analizi yapılır ve regresyon doğruları belirlenir. Böylece hesaplanan y = a + bx doğrusu formülünde savaş masrafları (y) yerine konarak (x) değeri olan EZE değeri hesaplanabilir.

EZE Değerinin Değişkenliği: Y urdumuzda önemli ürünlerde ve önemli zararlılar için belirlenmiş bazı EZE değerleri Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında verilmiştir. Bitki Koruma El Kitabı ve Zirai Mücadele Teknik Talimatlarında patlıcangillerde yaprakbiti, yaprakpiresi ve trips için EZE değeri 11-20 birey/yaprak olarak verilmiştir. Zararlının tarla, sera veya sanayi domatesi için net bir EZE değeri olmadığı gibi, bitkinin fide dönemi, çiçeklenme dönemi veya meyve dönemi gibi farklı fenolojik dönemleri için de net bir EZE değeri bulunmamaktadır. EZE değeri, zararlılarla tarımsal savaşta hem çok önemli bir kavramdır hem de dinamik bir değer olduğu için ihtiyatla kullanılmalıdır.

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı: Ö nceden tahmin ve uyarı; zararlı popülasyonunun değişmesinde etkili olan tüm faktörleri değerlendirerek zararlının ekonomik zarar eşiğine ulaşıp ulaşamayacağını, eğer ulaşacaksa bunun zamanını tahmin ederek üreticileri önceden uyarmaktır. Önceden tahmin kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Önceden tahmin ve erken uyarı çalışmalarında genelde üç ayrı yöntemden yararlanılır ve genel olarak bunlardan bir arada yararlanılarak doğru sonuçların alınmasına çalışılır.

Zararlının Biyolojisinin izlenmesi: Böceğin çıkış zamanı ve yoğunluğunun belirlenerek, bunun zarar başlangıcı veya ilaçlama zamanı ile olan ilişkisine ait bilgilerle birleştirilerek tahminde bulunulabilir. Zararlı biyolojisinin izlenmesinde kafeslerden de yararlanılır.

Bitki Fenolojisinin izlenmesi: Zararlılar bitkilerin belirli dönemlerinde yaşarlar. Zararlılar ile bitkinin fenolojisi arasındaki ilişkiden yararlanılarak, bitkilerin fenolojileri dikkate alınarak önceden tahmin ve uyarı gerçekleştirilebilir.

Zararlıların Sıcaklıkla Olan Bazı ilişkilerinden Yararlanma: Fizyolojik faaliyetlerin başladığı sıcaklık derecesine o zararlının gelişme eşiği adı verilir. Ortamın gelişme eşiği üzerindeki sıcaklıklar, söz konusu zararlının gelişmesine etkili olan sıcaklıklardır ve etkili sıcaklık adı verilir. Bir zararlının belirli gelişme dönemini veya bir dölünü tamamlayabilmesi için belirli miktarda etkili sıcaklık toplamını almış olması gerekir. Bu toplam etkili sıcaklık her tür için ayrı ve genelde sabit olup termal konstant adını alır. Termal konstant yine böceğin morfolojik, fizyolojik ve sağlık durumuna; beslendiği besine ve besinin kalitesine; düşük sıcaklık derecesine ve bunun süresine; yüksek sıcaklık derecesine ve bunun süresine; nem, yağış, rüzgar gibi iklim faktörleri ile bunlara benzer diğer etkenlere göre farklı değerler olarak karşımıza çıkar. Böcekler her ne kadar gelişme eşiği üzerinde fizyolojik faaliyetlerine başlarlarsa da bazı faaliyetleri için belirli sıcaklık koşullarının bulunması gerekir. İşte böceklere karşı savaşta önceden tahmin ve erken uyarı çalışmalarında bu ilişkilerden de yararlanılır.

Entegre Zararlı Yönetimi

İkinci Dünya Savaşından sonra, sentetik olarak üretilen pestisitlerin kullanımı, diğer mücadele metotlarına göre daha pratik, başarılı ve ekonomik olmuştur. Bu nedenle üretimleri ve kullanımları hızlı bir şekilde artmıştır. Ancak sentetik kimyasalların kullanımı yaygınlaştıkça neden olduğu sorunlar artmaya başlamıştır. Bunların başında doğal dengenin bozulması, ilaçlara karşı zararlıların direnç kazanması, dayanıklı ırkların meydana gelmesi, uygulandığı ürünlerde kalıntı problemlerinin görülmesi gelmektedir. Hatta ilaç uygulamalarından sonra zararlı popülasyonlarının kısa sürede eski seviyelerine ulaşması, ikinci derecedeki zararlıların ortaya çıkması da bunlara eklenebilir. Ayrıca pestisit kullanımının sonucu olarak, toprak, hava ve su kaynaklarının yani çevrenin kirlenmesi, doğal düşmanlar, balarısı, polinatörler gibi diğer böcekler, sıcakkanlı hayvanlar gibi hedef dışı diğer canlılara ve yaban hayatına istenmeyen yan etkileri gibi önemli sorunlar ortaya çıkmıştır. ‹şte bu nedenlerle Entegre Zararlı Yönetimi (EZY) fikri ortaya atılmıştır. EZY düşüncesi 19. yüzyılın sonlarında oluşmaya başlamış ve

20. yüzyılın başlarında bazı uygulamaları görülmüştür. Bitki koruma alanında geliştirilmiş en modern uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu uygulama ülkemizde önceki yıllarda, Tamamlayıcı mücadele, Tüm savaş, Tamamlayıcı zararlı savaşı, Entegre savaşım, Entegre mücadele gibi isimlerle tanımlanmış olup günümüzde Entegre Zararlı Yönetimi olarak bilinmektedir.

EZY’nin Amaç, Hedef ve ilkeleri: EZY’nin amacı, “sürdürülebilir ürün yetiştirilmesini garanti altına almak, zararlıların sebep olduğu kayıpları minimize etmek, zararlı popülasyonlarını en yüksek ekonomik kazanç sağlayacak seviyede tutmak, çiftçilerin diğer amaçlarını karşılamak, pestisitlerin insanlar, hayvanlar ve çevre üzerindeki risklerini en aza indirmek için çok yönlü taktiklerin iyi bir koordinasyon içinde kullanılması” şeklinde ifade edilmektedir.

EZY, belirli agroekosistemde bulunan zararlı, hastalık ve yabancıotlarla mücadelenin ayrı ayrı değil, gerekli olan hepsinin birlikte yapılmasını ve uygun mücadele metotları ve tekniklerinin birbirini tamamlayacak şekilde uygulanmasını esas almaktadır.

EZY anlayışı, programları ve uygulamalarında amaç; öncelikle çevre direncinin arttırılması ve buna rağmen zararlı popülasyonları ekonomik zarar eşiğinin üzerinde ise selektif (seçici) ilaçlar kullanılarak zararlı popülasyonunun düşürülmesidir.

EZY’de ilaç kullanımı en son ele alınacak bir yöntemdir ve bu da çevreye etkisi en düşük düzeyde olan ilaçların, yani spesifik ilaçların seçilmesi, uygun doz, uygun zaman ve uygun şekilde kullanılması ile en düşük düzeyde tutulur.

EZY Uygulamaları : EZY çalışmaları bir program içinde yürütülür. Bu programın doğru hazırlanması ve beklenen sonuçların alınması için bazı verilerin sağlanmış olması gerekir. EZY’de herhangi bir kültürdeki zararlılar bir bütün olarak ele alınıp bir kompleks olarak düşünülür. Çevre direncinin arttırılması çalışmaları içinde zararlılara dayanıklı bitki çeşitlerinin yetiştirilmesi ve özellikle doğal düşman popülasyonlarının ve etkinliklerinin arttırılması önemli yer tutar. Doğal düşman türlerinin ve bu türlerin zararlı popülasyonu üzerindeki etkililiklerinin saptanması bu konudaki başlangıç çalışmalarını teşkil eder. Bu arada doğal düşmanlar ile konukçuları olan zararlılar arasındaki ilişkiler incelenir. Doğal düşmanların popülasyonları zararlı popülasyonu ile birlikte yıl boyu izlenerek yıllık popülasyon yoğunluğu seyirleri belirlenir. Böylece doğal düşmanların çevre direnci içindeki yeri ve değerleri belirlenmiş olur. EZY program ve çalışmaları için zararlıların ekonomik zarar eşiklerinin de bilinmesi gerekir.

EZY çalışmalarında zararlıların biyolojisi ve davranışları ile ilgili net bilgiler gereklidir. Bunların önceden tahmin edilmesi ve böylece uyarının erken yapılabilmesi çalışmaların başarısını artırır. Böylece önceden tahmin ve erken uyarı çalışmalarının, EZY çalışmaları içinde önemli yeri vardır. Önceden tahmin ve erken uyarı çalışmaları sadece zararlı türler için değil yararlı türler, yani doğal düşmanlar için de yapılmalıdır.

EZY çalışmalarında çevre direnci yeterince sağlanamamışsa veya belirli zamanlarda çevre direncinde etkili unsurlar örneğin doğal düşmanlar yeterli olamıyorlarsa diğer savaş yöntemlerine başvurulur. EZY çalışmalarında buraya kadar açıklanan yöntemlerden yeterince sonuç alınamamışsa pestisitlerden yararlanılma yoluna gidilir. EZY uygulamalarında pestisit kullanımı gerektiğinde, ilaç seçimi kadar uygulama yönteminin de önemi vardır.

EZY’nde Örnekleme ve Sayım Yöntemleri: EZY’nde zararlıların ve doğal düşmanların düzenli gözlem ve sayımlarla takip edilmeleri gereklidir. Sebze yetiştiriciliğinde bütün zararlılar ile yararlıların sayımlarında yapılacak örneklemenin tarladaki mevcut popülasyonu temsil etmesi gerekir. Bu nedenle her zararlı için örnek alma şekli, örnek sayısı ve örnek alma zamanı önem taşımaktadır.

Gözle zorlukla görülebilen zararlılarda (beyazsinekler, yaprak galeri sinekleri, yaprakbitleri, tripsler, kırmızı örümcekler ile diğer akarlar) sayım, yardımcı araçlar (lup, steoroskobik mikroskop vs.) kullanılarak yapılmalıdır.