ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ: BİÇİM VE ÖLÇÜ - Ünite 3: Bendlerden Oluşan Nazım Biçimleri: Musammatlar Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Bendlerden Oluşan Nazım Biçimleri: Musammatlar
Bend kelimesinin “bağ, boğum, rabıta” gibi sözlük anlamları bulunur. Musammat sözcüğünün asıl anlamı “ipliğe dizilmiş inci”dir. Bend edebiyat terimi olarak en az üç mısradan oluşan bir nazım biriminin adıdır.
Divan şiirinde bendlerden oluşan nazım biçimleri I. grup musammatlar yani müselles, murabba’, terbî’, muhammes, tahmîs, müseddes, tesdîs, müsebba’, tesbî’, müsemmen, tesmîn, mütessa’, mu’aşşer, ta’şîr, II. grup musammatlar yani terkîb-i bend (=terkîb-bend) ve tercî’-i bend (=tercî’- bend)’dir.
Bu nazım biçimlerinin ortak özellikleri birden fazla bendden meydana gelmeleri ve bütün bendlerinin aynı vezinle yazılmış olmasıdır. I. grup musammatlarda genellikle ilk bend kendi içinde, diğer bendlerin son ya da son iki mısra dışında kalan mısraları yine kendi içinde, son ya da son iki mısra ise ilk bendle kafiyelidir. Ancak, az sayıda da olsa bu genellemeden farklı kafiye düzenleriyle yazılmış musammatlara da rastlanmaktadır. Bazı musammatlarda ilk bendin son ya da son iki mısraı her bendin sonunda aynen tekrarlanmıştır. Eğer bir musammatın ilk bendinin son ya da son iki mısraı her bendin sonunda aynen tekrarlanmışsa; bu musammat mütekerrir , tekrarlanmamışsa; müzdevic olarak nitelenir.
Terkîb-i bend ve tercî’-i bend ise, kafiye düzeninde ve bu düzene bağlı olarak bendleri oluşturan nazım biriminde gösterdikleri farklılık nedeniyle diğer musammatlardan ayrılırlar. Bu iki nazım biçiminde her bend son beyitler dışında diğer musammatlar gibi değil, kaside ya da gazel gibi kafiyelenmiştir . Dolayısıyla bu gruptaki musammatlarda bendler mısralardan değil, beyitlerden oluşur.
Ayrıca bu nazım biçimlerinin bir bendindeki beyit sayısı da terkîb-i bendden terkîb-i bende ya da tercî’-i benden tercî’-i bende farklılık gösterir. Terkîb-i bend ve tercî’-i bendlerde her bendin sonunda birbirinden farklı vâsıta ya da bendiyye denilen kendi içinde kafiyeli bir beyit bulunur. Bu beytin kafiyesinin genellikle ilk bend de dahil olmak üzere terkîb-i bendin ya da tercî’-i bendin kafiyesiyle bir ilgisi yoktur. Terkîb-i bend ve tercî’-i bend arasındaki en önemli fark ise vâsıta beytinin terkîb-i bendlerde her bendin sonunda değişmesi; tercî’-i bendlerde ise aynen tekrarlanmasıdır.
Musammatlar hemen her konudaki şiirlerin yazıldığı nazım biçimleridir. Ancak bu nazım biçimlerinde bendlerde anlam bütünlüğü, şiirin tamamında da konu birliği bulunmasına büyük özen gösterilmiştir. Şairler musammatlarda mahlaslarını genellikle son bendde kullanmışlardır.
Divan şiirinde 4 mefâ’îlün ya da 4 müstef’ilün gibi tef’ileleri aynen tekrarlanan vezinlerle yazılan ve genellikle birinci beyit dışındaki beyitlerin her mısraında bir iç kafiye bulunan gazel ve kasideler de musammat olarak nitelenmiştir.
I. Grup Musammatlar
Müselles , edebiyat terimi olarak her bendi üçer mısradan oluşan nazım biçimi nin adıdır. Edebiyatımızda az kullanılmış bir nazım biçimidir. Müzdevic ve mütekerrir müselleslerde kullanılmış olan kafiye düzenleri şunlardır:
- Mütekerrir: aaA, bbA, ccA, . . .
- Müzdevic: aaa, bba, cca, . . .
Murabba ’, edebiyat terimi olarak her bendi dört mısradan oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Murabba edebiyatımızda çok kullanılmış bir nazım biçimidir. Bunun nedeni halk edebiyatının yaygın ve sevilen nazım biçimlerinden biri olan koşmaya benzemesine bağlanmaktadır. Farklı kafiyelenmiş murabbalar da olmakla birlikte bu nazım şeklinde en çok kullanılmış olan kafiye düzenleri şunlardır:
- Müzdevic: aaaa, bbba, ccca, …
- Mütekerrir: aaaA, bbbA, cccA, …
Terbî ’, edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin üstüne aynı vezin ve kafiyede ikişer mısra eklenerek meydana getirilmiş dört mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Terbîlerde her bendin son iki mısraı beyitlerinin üzerine ikişer mısra eklenen gazele; ilk iki mısraı da terbîi yapan şaire aittir. Bendlerdeki ekleme mısralara zamîme denir. Kafiye düzeni şöyledir:
aa (aa), bb (ba), cc (ca), …
Terbî’in bir de terbî’ edilen gazelin her beytinin iki mısraı arasına aynı vezin ve kafiyede ikişer beyit eklenerek yapılan bir biçimi vardır. Bu yöntemle yapılan terbî’lerde ilk ve son mısra terbî’ edilen gazele, aradaki iki mısra da terbî’i yapan şaire aittir. Böyle terbî’lere terbî’-i mutarraf, yapılan işleme de taştîr (=teştîr) denir. Kafiye düzeni şöyledir:
(a)aa(a), (b)bb(a), (c)cc(a), …
Şarkı, bestelenmeye uygun olarak yazılmış murabbalardır. Şarkı olarak değerlendirilebilecek muhammes ve müseddesler de olmakla birlikte şarkılar genellikle murabba nazım biçimiyle yazılmışlardır. Murabba şarkılarda üçüncü mısraa miyân, her bendin sonunda tekrarlanan mısraa da nakarât denir. Şarkılarda dil sade, bend sayısı azdır. Şarkı yakın zamana kadar halk edebiyatındaki türkünün Divan Şiiri’ndeki karşılığı ve Türk edebiyatına özgü bir nazım biçimi olarak kabul edilmekteydi. Ancak belli bir formu olmadığı için şarkıyı ayrı bir nazım biçimi olarak değil, bestelenmek üzere yazılmış şiirlerin genel adı olarak kabul etmek daha doğru bir yol gibi görünmektedir. Kafiye düzeni şöyledir:
-
Müzdevic:
- aaaa, bbba, ccca,…
- abab, cccb, dddb,…
-
Mütekerrir:
- aAaA, bbbA, cccA,…
- aBaB, cccB, dddB,…
- aaaA, bbbA, cccA,…
Muhammes , edebiyat terimi olarak beş mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Bu nazım biçimiyle yazılmış şiirlerdeki kafiye düzenleri kullanım sıklıkları göz önünde bulundurularak aşağıda gösterilmiştir:
-
Müzdevic:
- aaaaa, bbbba, cccca, . . .
- bbbba, cccca, dddda, . . .
-
Mütekerrir:
- aaaaA, bbbbA, ccccA, …
- aaaAA, bbbAA, cccAA, . . .
Son sırada verilen kafiye düzeniyle yazılmış muhammeslere daha çok XVIII. ve XIX. yüzyıl şairlerinin divanlarında rastlanmaktadır. Bu muhammeslerin bend sonlarında tekrar edilen mısralar çoğunlukla başka şairlerin şiirlerinden tazmin edilmiş matlalardır.
Divan şiiri nazım biçimleri arasında muhammesin bir de tardiyye ya da tard u rekb adı verilen mef’ûlü mefâ’ilün fe’ûlün vezni ve “bbbba, cccca, dddda, . . .” kafiye düzeniyle yazılmış özel bir biçimi olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, “tardiyye” ya da “tard u rekb” bir edebî terim olarak “mesnevîlerde ara söz olarak kullanılmış kaside, gazel, musammat vb. şiirler” anlamındadır ve bir nazım biçimi değildir.
Yanlış olarak bu şekilde adlandırılmış olan muhammeslerin kafiye düzenlerinin ilk bend dışında “aaaaa, bbbba, cccca, dddda...” kafiye düzeniyle yazılmış bir müzdevic muhammesten hiçbir farkı yoktur. Dolayısıyla tard u rekb ya da tardiyye adı verilen muhammesleri farklı kafiye düzeniyle yazılmış müzdevic muhammesler, bu iki terimi de “mesnevîlerde ara söz olarak kullanılmış manzumeler” anlamında kullanmak gerekir.
Tahmîs , edebiyat terimi olarak bir gazelin ya da kasidenin her beytinin başına aynı vezin ve kafiyede üçer mısra eklenerek meydana getirilmiş bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Bir şair tarafından başka bir şairin, nadir olarak da kendi kasidesi ya da gazelinin her beytinin üzerine üçer beyit eklenerek yapılır. Kafiye düzeni şöyledir:
aaa(aa), bbb(ba), ccc(ca), . . .
Tahmîs-i mutarrafın kafiye düzeni şöyledir:
(a)aaa(a), (b)bbb(a), (c)ccc(a), . . .
Müseddes , edebiyat terimi olarak altı mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Divan şiirinde bendlerden oluşan nazım biçimleri içinde murabba ve muhammesten sonra en çok kullanılmış bir nazım biçimidir Müseddeslerde kullanılmış olan kafiye düzenleri şunlardır:
-
Mütekerrir:
- aaaaaA, bbbbbA, cccccA, . . .
- aaaaAA, bbbbAA, ccccAA, . . .
-
Müzdevic:
- aaaaaa, bbbbba, cccccca,…
- aaaatt, bbbbuu, ddddvv, ...
Tesdîs, edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin başına aynı vezin ve kafiyede dörder mısra eklenerek meydana getirilmiş bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Kafiye düzeni şöyledir:
aaaa(aa), bbbb(ba), cccc(ca), . . .
Müsebba’, edebiyat terimi olarak yedi mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Az kullanılmış nazım biçimlerindendir. Müsebba’, edebiyatımızda müsemmen ve mütessa’a göre daha fazla kullanılmış bir nazım biçimidir. Müsebbalarda kullanılmış olan kafiye düzenleri şunlardır:
-
Mütekerrir:
- aaaaaaA, bbbbbbA, ccccccA, ...
- aaaaaAA, bbbbbAA, cccccAA. . .
-
Müzdevic:
- aaaaaaa, bbbbbba, cccccca ...
Tesbî’, edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin üstüne aynı vezin ve kafiyede beşer mısra eklenerek elde edilen bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Edebiyatımızda çok az kullanılmış bir nazım biçimidir. Kafiye düzeni şöyledir:
aaaaa(aa), bbbb(ba), …
Müsemmen , edebiyat terimi olarak sekiz mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Az kullanılmış nazım biçimlerindendir Mütekerrir ve müzdevic müsemmenlerde kullanılmış olan kafiye düzenleri şunlardır:
-
Mütekerrir:
- aaaaaaaA, bbbbbbbA, cccccccA, …
- aaaaaaAA, bbbbbbAA, ccccccAA, …
-
Müzdevic:
- aaaaaaaa, bbbbbbba, ccccccca, …
- aaaaaaaa, bbbbbbaa, cccccccaa, …
- aaaaaa-ss, bbbbbb-şş, cccccc-tt, …
Tesmîn , edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin üzerine aynı vezin ve kafiyede altı mısra ilâvesiyle elde edilen bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Çok az kullanılmış bir nazım biçimidir. Kafiye düzeni şöyledir:
aaaaaa(aa), bbbbbb(ba), …
Mütessa ’, edebiyat terimi olarak her bendi dokuz mısradan oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Bilindiği kadarıyla bu nazım biçimini hiçbir ünlü Divan şairi kullanmamıştır. Kuramsal olarak mütekerrir ve müzdevic mütessaların kafiye düzeni şöyle olabilir:
-
Mütekerrir:
- aaaaaaaaA, bbbbbbbbA, ccccccccA, …
- aaaaaaaAA, bbbbbbbAA, cccccccAA, …
-
Müzdevic:
- aaaaaaaaa, bbbbbbbba, cccccccca, …
- aaaaaaaaa, bbbbbbbaa, ccccccccaa, …
- aaaaaaass, bbbbbbbşş, ccccccctt, …
Mu’aşşer, edebiyat terimi olarak on mısralı bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Elimizde sadece mütekerrir örnekleri bulunan muaşşerin henüz müzdevic şekline rastlanmamıştır. Mütekerrir mu’aşşerlerin kafiye düzeni iki şekildedir:
- aaaaaaaaaA, bbbbbbbbbA
- aaaaaaaaAA, bbbbbbbbAA
Kuramsal olarak müzdevic mu’aşşerin kafiyesi de “aaaaaaaaa, bbbbbbbba, cccccccca, . . .” düzeninde olmalıdır.
Ta’şîr edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin üzerine sekiz mısra eklenerek elde edilmiş bendlerden oluşan bir nazım biçiminin adıdır. Edebiyatımızda az kullanılmış nazım biçimlerindendir. Kafiye düzeni şöyledir:
aaaaaaaa(aa), bbbbbbbb(ba) . . .
II. Grup Musammatlar
Terkîb-i Bend , edebiyat terimi olarak her bendindeki beyit sayısı genellikle 6 ile 10 arasında olan ve en az üç bendden meydana gelen bir nazım biçiminin adıdır. Kafiye düzeni terkîb-i bendi diğer musammatlardan ayıran en önemli özelliktir:
- aa xa xa xa xa rr; bb xb xb xb xb ss, . . .
- aa xa xa xa xa aa; bb xb xb xb xb aa, . . .
Terkîb-i bendlerde bu iki kafiye düzeninden en çok kullanılmış olanı ilkidir. İkinci kafiye düzeni bu nazım biçiminde nadir olarak kullanılmıştır. Terkîb-i bendlerde en çok kullanılmış vezinler mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fe’ûlün ve mef’ûlü fâ’ilâtü mefâ’îlü fâ’ilün dür.
Mersiye türünün en güzel örnekleri de bu nazım biçimiyle yazılmıştır. Terkîb-i bend, edebiyatımızda çok kullanılmış nazım biçimlerindendir. Türk edebiyatında en ünlü terkîb-i bend, Ruhî-i Bağdadî (öl.1605)’nin her bendi 8 beyitten oluşan 17 bendlik manzumesidir. Ruhî’nin bu terkîb-i bendi çok beğenilmiş; birçok şair tarafından da tanzîr edilmiştir. Ancak bu nazîreler içinde en beğenileni Ziya Paşa (öl. 1880)’nın yazdığı nazîre olmuştur.
Tercî’-i bend, her bendindeki beyit sayısı genellikle 4 ile 10 arasında olan ve en az üç bendden meydana gelen bir nazım biçimidir. Vasıta beyti ise bendlerden bağımsız olarak kendi içinde kafiyelidir ve her bendin sonunda aynen tekrarlanır. Kafiye düzeni şöyledir:
aa, xa, xa, xa, xa ZZ ; bb, xb, xb, xb, xb ZZ, . . .
Tercî-i bend, Türk edebiyatında XIV. yüzyıldan itibaren görülen bir nazım biçimidir. Ziya Paşa’nın tercî’-i bendi bu nazım şeklinin edebiyatımızdaki en başarılı örneklerindendir.