ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ: BİÇİM VE ÖLÇÜ - Ünite 4: Eski Türk Edebiyatında Ölçü: Aruzla İlgili Temel Kurallar, Terimler ve Vezin Bulma Usulü Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Eski Türk Edebiyatında Ölçü: Aruzla İlgili Temel Kurallar, Terimler ve Vezin Bulma Usulü

Türk Şiirinde Aruz

Aruz şiirde açık (=kısa) ve kapalı (=uzun) olarak nitelenen hecelerin önceden belirlenmiş bir düzen içerisinde tekrarlanması olup, âhenk unsurlarından biridir. Türkler aruz veznini doğrudan Araplardan değil Farslardan almışlardır. Bununla birlikte İran edebiyatında kullanılan bazı vezinler Türk şiirinde hiç kullanılmamıştır. Başlangıçta hece veznine yakın aruz vezinlerini kullanan Türkler, Batı edebiyatının etkisine girdikten sonra dahi aruzla bağını koparmamıştır.

Aruzla İlgili Temel Kurallar ve Terimler

Aruza göre üç hece türü vardır: açık, kapalı ve medli hece.

Açık hece (=kısa hece): Sonu kısa ünlü ile biten hecelerdir. Te-pe, ka-ra, sı-ra, ku-ru gibi beyitlerde hece altında bir nokta ile gösterilir.

Kapalı hece (=uzun hece): Sonu ünsüz bir harfle veya uzun ünlü ile biten hecelerdir. Medli hece (=bir buçuk hece): Bu tür heceler bir kapalı bir açık değerindedir.

Medli heceler aruz işlemlerinde ( – . ) şeklinde gösterilir. Medli hece değişik yapıda görülebilir:

  • Bir uzun ünlü, bir ünsüzden oluşan heceler: âb - ., âl, âr gibi.
  • Bir ünsüz bir uzun ünlü bir ünsüzden oluşan heceler: yâr, mâr, dâr, kâr, sûr, sîr…. Şarâb . - .
  • Bir kısa ünlü ve iki ünsüzden oluşan heceler: eşk, emr, ömr, ecr, ekl ….
  • Bir ünsüz bir kısa ünlü iki ünsüzden oluşan heceler: çeşm, meşk, derd, zehr, zevk, şevk, zeyl….

Aruz İşlemleri

Aruz bulurken şu aruz işlemlerine dikkat etmek gerekir: vasl, imâle, medd, zihâf, tahfîf ve teşdîd.

  1. vasl (=ulama): Sonu ünsüzle biten bir heceyi, açık hâle getirmek veya medli bir heceyi sadece kapalı bir hece değerine düşürmek için hece sonundaki ünsüzün önündeki ünlüyle bağlanması işlemidir.
    Kâr etmedi - kâ ret me di ; sen ile se ni le ;
    Kitâb aldı ki tâ bal dı ; mey içti me yiç ti

    Vasl-ı ayn (=ayn ulaması): sonu ünsüzle biten bir hece aruz gereği aynla başlayan bir kelimeye bağlanması anlamındadır. Bu aslında aruzda bir kusurdur. gül-’izâr kelimesinin gü l’i zâr şeklinde hecelenmesi gibi. Âteşin ‘ayn â te şin ’ ayn şeklinde hecelenmesi gibi.
  2. İmâle (=imâle-i maksûre): Kısa ünlüyle biten veya tek kısa ünlüden oluşan heceyi vezin gereği biraz uzatarak okuyup kısa heceyi kapalı hece hâline getirmek işlemidir. Sadece Türkçe kelime kelime ve eklerde yapılır. Arapça ve Farsça kelimelerin kısa ünlülerinde uygulanmaz. İzafet i’lerinde ve atıf vavlarında ise imale yapmakta bir sakınca yoktur. Mâh-ı enver mey ü ney

    İmâle işlemi aruzda bir âhenk kusuru olarak sayılmış ve hoş görülmemiştir. İşidilir kelimesinin i şî dî lir şeklinde hecelenip Toprağını top râ ğı nî olduğu gibi. İmale yapılan hece kapalı hece durumuna geçer.
  3. medd (imâle-i memdûde): Aruzda birleşik hecelerin asıl değerinden biraz daha uzun okunmasına denilir. Meddli hecelerde yapılan işlemdir. Yâr mest dost …. Medde dikkat edilmesi gereken bir durum vardır. Medli heceden sonra ünlüyle başlayan bir kelime veya ek gelirse bu durumda medli hecenin son ünsüzü kendinden sonra gelen ünlüye ulanarak hecelenir. Bu durumda medd ortadan kalkar. Harâb kelimesinin değeri . - . Şeklindedir. Bu kelimenin sonunu “itti” gibi ünlüyle başlayan bir kelime gelirse her iki kelimenin ha râ bit ti (. - - .) şeklinde hecelenmesi gerekir. Bu heceleme de râb hecesindeki bir buçuk heceliği ortadan kaldırır.
  4. Zihâf: Ölçü gereği sonu uzun ünlü ile biten heceleri kısa ünlü şeklinde okumak, meddli heceyi bir heceye düşürmek işlemine denilir. Bâkî kelimesini vezin gereği Bâ ki, Leylî kelimesinin Ley li okunması gibi. Zihaf da bir kusur olarak kabul edilir.
  5. Tahfîf (=kasr): Vezin gereği şeddeli bir harfi şeddesiz okuma işlemidir. Hadd kelimesinin had, hakk kelimesinin hak, dürr kelimesinin dür okunması gibi.
  6. Teşdîd: Şeddesiz bir harfi vezin gereği şeddeli okumaktır. Per kelimesinin perr perî kelimesini perrî okumak gibi.

Aruzla İlgili Diğer Bazı Terimler

  1. Tef’ile: Aruz vezinlerini oluşturan sekiz ana söze verilen isimdir. Buna cüz’ adı da verilir. Bu sekiz ana cüz/tef’ile şunlardır:
    fe’ûlün . - -
    fâ’ilâtün - . - -
    fâ’ilün - . –
    müfâ’aletün . - . . –
    mefâ’îlün . - - -
    mütefâ’ilün . . - . –
    müstef’ilün - - . –
    mef’ûlâtü - - - .
  2. Taktî’: Aruzda mısraların aruz kurallarına göre tef’ilelerine ayırma işlemine verilen isimdir.
  3. sekt-i melîh (=güzel sekme) : mef’ûlü mefâ’ilün fe’ûlün veznin mef’ûlün fâ’ilün fe’ûlün şekline dönüşmesine denilir.

Vezin Bulma Usulü

Şimdiye dek anlatılan temel kural ve terimler kullanılarak beytin her iki mısraında da aruz vezni tespit edilir.

Türk Şiirinde Kullanılan Vezinler

Türk şiirinde kullanılmış aruz vezinlerinin alfabetik sıraya göre listesi aşağıdadır: