ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ - Ünite 3: Sanal İletişim Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Sanal İletişim

Sanal İletişim

Gelişen teknoloji ve bilgi toplumuna geçişle birlikte iletişim artık sanal iletişim olarak algılanmaktadır. Sanal iletişim; bireylerarası iletişim, küçük grup iletişimi, kültürlerarası iletişim ve kitle iletişimi gibi iletişim biçimlerini son hızla evinden ve hatta mobil araçlar vasıtası ile gerçekleştirilebilir konuma getirmiştir.

İletişim kavramı; bir ya da birden fazla bireyin katılımı ile gerçekleşen, bir bağlam içerisinde oluşan, bazı etkileri olan, çevredeki gürültüden az ya da çok etkilenen ve bunun sonucunda da bazı geribildirim olanakları sunan bir tür eylem olarak açıklanmaktadır.

İletişim bağlamının, zamansal, sosyo-psikolojik ve fiziksel olmak üzere 3 boyutu vardır. Bu boyutlar, birbiri ile etkileşim halindedir. İletişim kaynak ve alıcı arasında gerçekleşmektedir. İletişimde iletiyi üretme sürecine, iletiyi kodlama , iletinin kodlarını çözme işlemine de kod açma denir. İletişimde kaynak ve alıcılar aslında kodlayıcı ve kod çözücülerdir. İletiler sözel veya sözsüz kodlanabilmekle beraber bu kodların gönderimi ve alımı birden fazla duyu organımızın yardımıyla gerçekleştirilebilir. Kodlanan iletiler bizim iletişimimizi oluşturur.

İletişim kanallarındaki ileti ve bilgi oranı yaşadığımız zamana değin artan bir grafik izlemiştir. Endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecinde toplumsal değişimler yaşanmış, bilgi ve iletilerin iletimleri hızlanmış, kaynak ve alıcı birbirine yakınlaşmıştır.

Kaynağa geri gönderilen bilgi ya da iletiye yansıma denmektedir. Yansıma; olumlu ve olumsuz olarak ve anında ve gecikmeli yansıma şeklinde gerçekleşebilir.

Gürültü, iletişim sistemini etkileyen ve iletileri bozan bir durum olarak tanımlanmaktadır; fiziksel, psikolojik ve anlamsal (semantik) olmak üzere üç türde görülebilir. Her iletişim ortamında gürültünün herhangi bir çeşidi ya da tümü olabilir. İletinin açık, net ve anlaşılır bir biçimde alıcıya iletilmesi için gürültünün engellenmeye çalışılması gerekmektedir.

Bilgi Toplumu

Bilgi toplumu olma düşüncesi bilginin ve bilgi üretiminin nasıl zaman içinde oransal olarak değiştiğini ve anlamlı bir biçimde artma gösterdiğini açıklayan deneysel çalışmaların sonunda ortaya çıkmıştır.

Araştırmacılar 1960’lı ve 70’li sonlarında bilginin değişen rolü ve organizasyonundan söz etmektedirler. Bilgilendirmek ya da bilgilendirme süreci olarak dilimize tercüme edilebilecek “informatisation” terimi bilgi toplumu kuramcıları tarafından o yıllarda, sosyoekonomik yapıdaki değişimleri açıklamak için kullanılmıştır.

1970’li yılların sonu ve 1980’li yılların başları itibarı ile Bilgi Toplumu terimi Amerika Birleşik Devletleri’nde endüstri, araştırma ve politika üçgeninde konuşulan konular arasına girmiştir. Bu alanda öne çıkan yazar ve araştırmacılardan olan Daniel Bell, bilgi ve enformasyon miktarındaki hızlı değişimi ve bu değişikliklere bağlı olarak toplumun karşılaşacağı değişiklikleri önceden kestirme ve belgeleme alanında çalışmıştır.

Sosyolog Daniel Bell, 1973 senesinde yayımlanan çalışmasında endüstri ötesi toplum olarak tanımlanabilecek olan toplumsal gelecek yapılanmasını değerlendirerek bilgi toplumu kuramını doğrudan kullanmıştır.

Bell’e göre modern toplum üç parçaya bölünmüştür ve her bir parça farklı ilkelerle yönetilmektedir. Bu faktörler şu şekildedir;

Sosyal yapı: ekonomik, teknolojik ve mesleki ya da tabakasal sistemleri içermektedir. Batı toplumlarında görülen sosyal yapı, sahip olduğu kaynakları, düşük fiyat, optimizasyon (en uygun duruma getirme) ve maksimizasyon (azami ölçülere çıkarma, genelde üretimdeki kazancı) ilkeleriyle kullanma düşüncesindedir.

Yönetim biçimi: Yönetim biçimi, bireyin ya da grupların gereksinimlerine göre yönetimin dağılımını ayarlar. Bell’e göre, yönetim biçimi katılıma odaklıdır ve tabandan (geniş halk kitlelerinden) gelen isteklerle biçimlenir.

Kültür: Bell’e göre, kültürün amacı bireyin arzu ve isteklerini tamamlamak ya da artırarak genişletmektir.

Bell, modern toplumu oluşturan bu üç parça içerisinde, sosyal yapının, yönetim biçimi ve kültürden eleştirel olarak ayrı olduğu görüşünü de savunmaktadır.

Bilgi toplumu ya da endüstri ötesi toplumun, ileti ş im hizmet ve araçlarını en üst düzeyde kullanmayı amaçlayan bir yapıda olduğu ifade edilebilmektedir. Yeniliklerin ve yeni düş ü ncelerin hızla yayılması ve insan hayatını kolaylaştırması için ileti ş imin çok hızlı ve anlık olması gerekmektedir. Bu nedenlerle endüstri ötesi toplum ya da bilgi toplumu sanal ileti ş im ve sanal ileti ş im araçlarını en uygun düzeyde kullanmayı amaçlar.

Yeni Medya ve Sanal İletişim

Yeni medya iletilerin sayısallaşması ile ortaya çıkmıştır. Ancak yeni medya kavramı iletilerin bilgisayarla sayısallaştırılmasından çok daha ileride ve çok daha geniş bir kavramdır. Bilgi toplumu yeni medya araçlarını kullanmanın yanı sıra iletişimin büyük bir bölümünü de yeni medya araçları yardımıyla gerçekleştirmektedir.

McQuail (2005)’e göre yeni medya geleneksel, diğer bir deyişle var olan medyanın yerini almaktan çok ona yapılan bazı ilaveler olarak tanımlamaktadır. İlave edilenleri ise sayısal (dijital) ve kümelenme olarak açıklamaktadır. Burada sözü¨ edilen sayısallık bilgisayarın verileri “0” ve “1” lerden oluşan sayı formlarına çevirerek işlemesi durumudur. Kümelenme ise geleneksel medyada var olan metin, ses ve görüntü formlarının düzenleme ve yayınlanma süreçlerinde, genellikle bilgisayar desteği ile bir araya getirilmelerini ifade eder. Diğer bir deyişle bilgisayar yardımıyla oluşturulan sayısal formlar tüm ileti biçimlerini (metin, ses ve görüntü¨ ) bir araya getirip işleyebilmektedir. Bunun yanı sıra tüm formlardan yeni biçimler de oluşturabilmektedir. Örneğin metin, görüntü ve ses ’in yerlerinin değiştirilmesi bir nevi yeniden biçimlendirilmesi ya da kurgulanması durumudur.

Flew (2008), yeni medyanın, analog (sayısal olmayan) yayın yapan radyo-televizyon yayınları, basılı ortamlardan gazete ve dergi gibi geleneksel medyadan farklı olarak sayısal bilgisayar ve ağ tabanlı iletişim araçlarından oluştuğunu belirtmektedir. Bu durumda bilgi toplumunun özelliklerine değinmek gerekirse yine bilgisayarların yoğun kullanımı özelliği ön plana çıkmaktadır.

Yeni medya kitle iletişimine de yenilikler getirmiştir. Daha önce izleyici konumunun, istisnalar dışında, ötesine geçemeyen bireyler yeni medya uygulamaları ile birlikte içeriğe ve uygulamalara da erişebilir bir konuma gelmiştir. Geray (2002) farklı zaman dilimlerinde içeriğe ve uygulamalara etkileşimli bir biçimde ulaşabilen bireylerden söz etmektedir. Bu durumun anlamı, geleneksel medya uygulamalarında (radyo, televizyon, gazete vb.) bireyler kitleye gönderilen iletileri izleyebilmektedirler. Daha önceleri bu iletilere yanıt vermeleri, geribildirimde bulunmaları oldukça güç iken, sayısal iletişim ve yeni medya araçları bu imkânı yalnızca izleyici olan kesime sunmaya başlamıştır. Kitle iletişimi için bu durum çok önemli bir yeniliktir. Bu tanımlamalardan sonra yeni medyayı, iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği ortamlar olarak tanımlamak mümkündür. Yeni medya araçları ile yapılan iletişime ise sanal iletişim adını verilmektedir.

Yeni Medya Araçları

Yeni medya iletişim ortam ve araçlarını; akıllı taşınabilir ortamlar, internet, internet uygulamaları ve arayüzleri ile sayısal görsel oyunlar olarak sıralamak mümkündür.

Akıllı taşınabilir ortamlar iletişim uygulamalarında gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Alanyazında mobil iletişim (seyyar iletişim) olarak da adlandırılan yöntem akıllı taşınabilir araçlar yardımıyla gerçekleştirilmektedir. Mobil iletişimde iletiler PDA’ler, cep telefonları ya da tablet bilgisayarlar ile taşınabilir. Bu yöntemle bireyler her an ve her yerde iletişimi gerçekleştirme şansını yakalayabilirler. Bu yöntemle bireyler diledikleri zaman ve diledikleri yerden haberleşme ya da iletişimde bulunma şansına sahiplerdir. Cihazların, aynı zamanda, internete ve diğer sayısal ağlara bağlanabilme kapasiteleri sayesinde çok zengin bir iletişim içeriğine kavuşmak bireyleri motive etme açısından da önemlidir. Bu sistemlerin anında kayıt yapma, düzenleme ve farklı belleklerden çağırma özellikleri düşünüldüğünde, iletişimde çığır açabilecek yeniliklerden biri olma özelliği yadsınamaz.

Taşınılabilir yeni medya araçları, aynı zamanda, eş zamanlı ve eş zamansız çalışabilme özellikleri ile birlikte yeni bir iletişim modeli de oluşturmaktadır. Teknolojik araçları birbirine bağlamak ve aralarında iletişim kurmak için de çeşitli ağlar bize yardımcı olmaktadır.

Kısaca Web (ağ) adı verilen World Wide Web (www) dünya üzerindeki en önemli sayısal ağdır. Web teknolojisi kullanıcılarına bir adres üzerinde sisteme bağlanma olanağı sunar ve "www" ile başlayan adreslerdeki sayfaların görüntülenmesini sağlayan bir hizmeti ifade eder. Web üzerinde çeşitli adres uzantıları bulunmaktadır. Bu uzantılar sahip oldukları alana ve paylaştıkları bilgi türüne göre sınıflandırılmışlardır. Örneğin eğitim kurumlarına “edu” hükümet kuruluşlarına “gov”, ticari işletmelere “com”, kişisel sitelere “gen”, ağ anlamındaki network “net”, vakıf, dernek, oda ve sivil toplum örgütlerine “org”, askeri kurumlara “mil” ve uluslararası kuruluşlara “int” uzantısı verilir. Televizyon şirketlerine ise “tv” uzantısı verilmiştir.

Günümüzde yaygın bir biçimde ikinci kuşak web hizmetleri kullanılmaktadır. İkinci kuşak web hizmetleri kısaca şunlardır:

Blog: Türkçede internet günlüğü¨ olarak adlandırılan (Web Log) teriminin kısaltmasıdır. Bireyler ya da gruplar tarafından yapılan serbest yorumlar ardışık sıra ile listelenir. Web günlükleri iletişimde bağımsız bireyler tarafından belirlenen konuların tartışması ve yorumlaması biçiminde kullanılır. Web günlükleri ile artık bireyler, bireyden kitleye türünde sanal bir iletişimin de başlamasına neden olmuştur.

RSS: İngilizce Really Simple Syndication kelimelerinin kısaltmasıdır. Web kullanıcılarının içerikte yapılan değişikleri otomatik olarak almalarını sağlayan bir tür güncelleme sistemidir. Kitle iletişiminde alıcı konumunda olan bireyler içerikte yapılan değişiklikleri anında izleyebilirler.

Wiki: Wiki Türkçe “çabuk” kelimesinin Hawicesidir. Kullanıcıların web içeriği oluşturmalarına ve düzenlemelerine olanak veren bir tür yazılımdır. Birey ya da gruplar wikinin bu özelliğinden faydalanarak büyük çaplarda dokümanlar oluşturabilir. Wikipedia, wikiye verilebilecek en önemli örneklerden biridir.

Sosyal Ağlar: Bireyleri internet sistemi üzerinden birbiriyle buluşturan ve metin, ses, video paylaşarak eş zamanlı ve eş zamansız sosyalleşmelerini sağlayan bir tür yazılımdır. En çok kullanılan sosyal ağlar Facebook, Twitter, Linkedin, Myspace, Badoo, Xing vb. olarak sıralanabilir.

Sayısal Görsel Oyunlar: Yeni medya oyun kültürüne de çok değişik boyutlar getirmiştir. Yeni medya araçlarıyla oynanan oyunlar hem bireysel hem de bireylerarası olabilmektedir. Sayısal oyunlar bilgisayar ve mobil iletişim araçlarının desteğiyle dünya üzerinde eş zamanlı oynanabilir bir düzeye gelmiş tir. Sosyal ağlarda oyunlar artık bir tanışma ve sosyalleşme aracı olarak da kullanılabilmektedir.

Sanal iletişim bilgi toplumu ile önemli bir gelişme kazanmıştır. Bilgi toplumunda bireyler teknoloji yardımıyla kendilerine sağlanan iletişim olanaklarını son derece ucuza kullanmaya başlamışlardır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken nokta, sanal iletişim araçlarıyla yolladığımız ya da yollamayı düşündüğümüz iletilerin niteliklerinin arttırılmasıdır.