EV TEKNOLOJİSİ - Ünite 7: Ev Sinema Sistemleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Ev Sinema Sistemleri
Giriş
Hareketli görüntünün halka ilk olarak gösterildiği 1895 yılından günümüze kadar olan süreçte, sinema ses ve hareketli görüntünün zaman içerisinde bir araya gelmesi ile bilinen şeklini almış ve teknolojik ilerlemeler sayesinde 2000’li yılların başında ev sinema sistemleri olarak hayatımıza girmiştir. İlk görüntülü halka açık yapılan film Lumire kardeşler tarafında sinemotograf olarak izlenmiştir. Sinemanın ön önemli özelliği bir sinema salonuna ihtiyacın olmasıydı. Bu hareketli görüntüler daha sonra Televizyon olarak evlere girmeye başardı. Tele ve visyon kelimelerinde oluşan bu cihaz uzaktan görme anlamını taşır. Televizyonun ilk icadı da 1936 yılında İngiltere’de gerçekleşmiştir. Ses ise 1877 yılında gramofonun icadı ile başlamış ve evlere radyo olarak girmiştir. Gramafon’un bugünkü formu CD çalar ve MP3’ler dir. Televizyon radyonun ses özelliğini taşır. Bu şekilde insanlar Televizyonda hem görsel hem de işitsel olarak görüntüleri izleyebilme imkanına kavuşmuşlardır. 2000 li yıllardan itibaren de evlerde özel sinema sistemleri kurulmaya başlanmış ve insanlara evlerde yeni eğlence imkanları sunmuştur.
Ev Sinema Sisteminin Tanımı
Ev sinema sistemi sinema deneyimini evde yaşatmak için oluşturulmuş bir sistemdir. Bu teknoloji görüntü ve ses sistemlerini bir araya getirerek oluşturulmuş bir sistemdir. Öncelikle bu sistem büyük bir ekran ve hoparlörler den oluşmaktadır.
Ev sinema sistemlerinin üç temel bileşeni vardır. Bunlar;
- Ekran ve hoparlörler,
- Ses ve görüntü alıcısı (A/V recever) ile
- Bu bileşenleri birbirlerine bağlayan merkezi bağlantı ve dağıtım noktasıdır.
İsmindeki “sinema” kavramı, gerçek sinema deneyimi ile karıştırılmamalıdır.
Sinema ve ev sinema sistemi arasındaki farklılıklar hem kültürel olarak hem de sosyal yaşam alanında birbirlerinden farklılık gösterirler.
Örneğin sinema; toplu olarak izlenen, aynı duygu yoğunluğunun kitleler tarafından paylaşıldığı, planlı bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşen ve sonrasında kültürel olarak kişilerce gösterimin tartışıldığı bir sosyal etkinliktir.
Ancak ev sinema sistemi, kişilerin kendi tercihleri sonucunda evlerine kurdukları, tamamen isteğe bağlı olarak izlenilecek şeylere karar verebildikleri bir sistemdir.
Yine sinemadan farklı olarak, izlenilecek şey bir filmin yanı sıra, kişinin kendi kaydettiği bir video veya televizyon yayını olabilmektedir. Bunun gibi farklılıklardan dolayı, ev sinema sisteminin sinema ile rekabet halinde olduğu yanılgısına düşmemek gerekir.
Günlük hayatta zaman problemi yaşayan kişiler, sinemaya gitmeye zaman bulamazlarsa en iyi seçenekleri ev sinema sistemleridir. Bu açıdan bakıldığında ev sinema sistemleri her geçen gün yaygınlaşmaktadır.
Ev Sinema Sisteminin Bileşenleri
Birbirlerinden bağımsız olarak da çalışabilen teknolojilerin bir araya gelmesinden oluşan bir sistem olmasından dolayı, ev sinema sistemlerine bütünleşik sistemler olarak bakılması gerekir.
Birbirlerinden bağımsız olarak da çalışabilme durumuna örnek olarak, ev halkından birisinin yalnızca müzik dinlemek amacı ile ses sistemini görüntü olmadan kullanabilmesidir. Ekranın fotoğraf çerçevesi olarak da kullanılabilmesi bir diğer örnek olarak verilebilir. Ev ortamlarında başka amaçlar için de kullanılabilen bu teknolojilerin, ev sineması için bir araya getirilmelerinde üç önemli teknoloji ön plana çıkmaktadır. Bunlar;
- Merkezi bağlantı ve ses/görüntü dağıtım aracı olan bir teknoloji,
- Görüntü teknolojisi ve
- Ses teknolojisi olarak ayrılmaktadır.
Merkezi Bağlantı ve Dağıtım Aracı
Ev sinema sistemlerinin beyni sayılan bağlantı ve dağıtım araçları ise ses ve görüntü sistemlerinin toplandığı ve dağıtıldığı yer olarak tanımlanır. Bu görüntü ve ses alıcısı video cihazı, güç yükseltici ve surround ses işlemcisi gibi teknolojileri bir yerde toplar. Bu da, sistemin büyük olma gerekliliğini, oluşabilecek bir kablo karmaşasını ortadan kaldırır ve sistemin maliyetini düşürür. Genellikle ses ve görüntü alıcıları, her bir bağlantısını kendi üzerinde toplayabilir. Tüm giriş ve çıkışların üzerinde toplandığı bir merkezi kontrol sistemidir. 2000’li yıllarda bu tip bağlantılar mümkün değildir. Bir görüntü ve ses alıcısı video cihazı, radyo alıcısı, surround ses işlemcisi, power amplifier gibi güç yükselten araçlar ile ses kontrolünü bir araya getirebilir. Tüm bunların bir arada olması cihazların daha küçük olması da estetiği arttırmaktadır.
Bir ses ve görüntü alıcısının bağlantıları çok önemlidir. Bu bağlantılar cihazın arka yüzeyindedir. HDMI gibi yüksek tanımlı Multimedya ara yüzleri bağlantıları yüksek kalitede ses ve görüntünün iletilmesini sağlarlar. Çünkü bu bağlantılar dijitaldir. Sinyaller kesintili gelir ve bu sinyaller parçalar halinde yollanır. Bu özelliklerde sinyali iletme ve kaydetmedeki önemli üstünlüğüdür. Dijital sinyaller çok hızlı bir şeklide iletilebilir, kolaylıkla bir araya getirilip görüntü elde edilebilir.
Cihazların ön taraflarında da girişler yapılabilir ve girişlere takıp çıkarmak kolaydır, bu da oyun konsollarının televizyon ile bağlantısını kolaylaştırmaktadır. Diğer taraftan cihazlarda USB girişleri bulunmaktadır. Belleklerdeki film ve müzikleri bu sistemlerle kolay olarak seyretmek imkanını bulunmaktadır. Ama bu görüntü ve sesleri oynatabilmek için WMA formatlı donanıma ihtiyaç vardır.
Ev Sinema Sistemlerinde Görüntü
Öncelikle ev-sinema sistemi kurmak isteyen bir kişi görüntüleme için teknoloji seçimi ve ekranın büyüklüğüdür. Görüntü oranları ise ekranın yatay ölçülerinin dikey ölçülerine olan oranı olarak açıklanır ve 4:3 veya 16:9 olarak gösterilir. 4:3 oranı 1950’li yıllara kadar hem sinema hem de televizyon için geçerli idi. Sinemalar geniş görüntü oranlarını 1950’li yıllardan itibaren kullanmışlardır. Televizyonda geniş görüntülü oranlara 2000’li yıllarda geçilmiştir. Görüntünün 4: 3 olmasının en önemli dezavantajı görüntüyü sıkılaştırıp dar görüntü elde edilmesi ve şeklîlerin bozulmasıydı.
Ev sinema sistemlerinin kalbi sayılan görüntü teknolojisi, görüntü teknolojisi ve ekran büyüklüğü gibi etkenlerden dolayı birbirlerinden farklılık göstermektedirler.
Televizyonlar için;
- 4:3 ve
- 16:9 olmak üzere iki farklı görüntü oranından bahsedilebilir.
Bunların arasındaki fark, 16:9 görüntü oranın daha geniş olmasıdır. Günümüzde 4:3 görüntü oranında film veya televizyon yayını artık neredeyse kullanılmamaktadır.
Televizyon teknolojisinde ise geleneksel olarak adlandırılan tüplü televizyonların yerini günümüzde;
- LCD (sıvı kristal ekran) ve 5-10 cm kalınlığında
- LED (ışık yayıcı diyot) ise, 1 cm kalınlığındadır ve televizyonlar LCD televizyonların yerini almıştır.
Çalışma sistemi olarak birbirlerinden aydınlatma şekli ile ayrılırlar. LCD televizyon sıvı kullanarak renk ve görüntü elde ederken; LED televizyon arkadan led aydınlatma ile görüntü elde eder. Bu fark görüntü kalitesi olarak, özellikle beyaz ve siyah renklerde led aydınlatmanın daha verimli sonuç vermesine dayanır. Bu bakımdan LED TV’ler ev sinema sistemleri için en iyi seçeneği sunmaktadırlar.
Bunların yanında, ev sinema sistemlerinde unutulmaması gereken bir diğer unsur ise, televizyon kullanımının görüntü sağlamak için tek alternatif olmamasıdır. Görüntüyü perdeye veya duvara yansıtan projeksiyon kullanılması da mümkün olmaktadır.
TV sistemlerinde ayrıca üç boyutlu sistemler de vardır. İki boyuttan filimler 3 boyuta çevirebilmektedir ama hala hazırda çok başarılı bir teknoloji değildir. 3 boyutlu seyretmek için gözlük ve gözlüğü beslemeye yarayan pillere ihtiyaç vardır. Bu üç boyutlu gözlükler alıcıya senkronize edilmiş olarak görüntüyü verirler.
Sonuçta televizyonun ekranın büyümesi ve özelliklerinin artması maliyetleri de arttırmaktadır. Ama insanlar mümkün olduğunca geniş ekranlı ve çok özellikli televizyonlar almak eğilimindedirler.
Ev Sinema Sistemlerinde Ses
Ev ses sistemleri sadece sinema sistemleri ile sınırlanmamalı aynı zamanda da müzik dinlemek için de kullanılmaktadırlar.
Ses teknolojisinde surround (kuşatan, çevreleyen) ses kavramı önemlidir. 2000’li yılların başında aynı kavramın görüntü teknolojisinde bulmak mümkün değildi ama ses teknolojisinde izleyici ya da dinleyiciyi çevreleyen ses durumunu yaratmak mümkündür. İzleyici veya dinleyicilerin ortama daha iyi katılabilmeleri için, hoparlörün bazıların hiç ses gelmez iken bazılarında da baskın sesler gelebilmektedir. Buna surround ses olarak tanımlanır. Bunun için kayıt sırasında şifrelenir ve hoparlöre bu bilgilerin şifresi çözülerek yollanır. Ses sistemleri belirtilirken 5.1 gibi iki rakam kullanılır. 5.1 terimi sesin sağ, sol, merkez, sağ surround ve sol surround olmak üzere beş ana kanal kaynağı olduğunu gösterir.
2.0 ses sitemi, stereo ses sitemi olarak da adlandırılır. Bir sağ ve bir de sol hoparlör vardır. Ses bilgileri bu hoparlörlere ayrı ayrı iletilmektedir.
Gerçek anlamda surround sesin başladığı sistem olarak kabul edilen 5.1 sistemi; ön tarafta sol, merkez ve sağ olmak üzere 3 hoparlör vardır. Yan tarafta da sağ ve sol hoparlörler bulunur. Bunlara ek olarak subwoofer da sisteme dahil edilir. Bu sistemde her bir hoparlörün ayrı bir işlevi vardır. Örneğin ön hoparlörlerin konuşmaları, subwoofer’ın bas sesleri vermesi gibi.
5.1 sistemin daha fazla genişletilmesi mümkündür. Bu da ek hoparlörler ve fazladan subwoofer ekleme ile veya fazladan surround hoparlörlerin eklenmesi ile gerçekleşir.
Eğer surround hoparlör sayısı 5.1 den fazla ise, 6.1 veya sayısına göre 7.1 ve üzeri sayılarla adlandırılır.
Eğer subwoofer sayısı 5.1 den fazla ise 6.2 veya 7.2 olarak tanımlanabilmektedir.
Ev Sinema Sistemlerinin Seçimi
Ev sinema sistemlerinin teknolojik bir çeşitliliğe sahip olduğu bilinen bir durumdur. Ancak bu sistemi kullanmak isteyen kişilerin, hangi sistemi alacakları konusunda doğru bir seçim yapmaları gerekir.
- Ev sinema sistemleri kurulurken, izleme ortamlarındaki alan büyüklükleri üç farklı seçim başlığı altında incelenebilir:
- Sınırlı alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi,
- Orta büyüklükteki alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi,
- Özel alanlar için ev sinema sistemlerinin seçimi
Bu alan büyüklükleri, evlerinde bir ev sinema sistemi oluşturmak isteyen kişilere yol gösterebilecek ve onları kendileri için en iyi seçeneklere yönlendirebilecek birer rehber olabilirler.
Sınırlı alanlar için ev sinema sistemleri: Sınırlı alanlar küçük ölçeklere sahip evleri, çoğunlukla apartman dairelerini belirtmektedir.
Yaşadıkları evin veya sistemin kurulacağı odanın boyutu, ses ve görüntü kalitesini etkileyebilecek bir unsurdur. Bunların dışında sistemin yanlış veya gereğinden fazla büyük olarak seçilmesi, evin yaşam alanını kısıtlayıcı bir etki yaratabilmektedir. İzleme uzaklığını da göz önüne alarak, ikan yüksekliğinin üç katı mesafe korunarak karar vermek gerekecektir.
Bunlardan dolayı 10-15 m2 büyüklüğünde bir oda için, 5.1 surround sistem ve 40” televizyon yeterli olacaktır. Hoparlörlerin küçük seçilmesi de hem estetik açıdan hem de kullanım alanının daraltılmaması için önemli bir durumdur.
Orta büyüklükteki alanlar için ev sinema sistemleri: Orta büyüklükteki alanlar geniş odalara sahip evleri belirtmektedir. Bu tip evlerin büyük bir odaya veya salona sahip olması nedeniyle seçenekleri de daha fazla olacaktır.
Orta büyüklükte bir alan için ev sinema sistemi kurulurken, iki temel özelliğin;
- Ekran büyüklüğü ve
- İzleme arasındaki mesafenin önceden belirlenmesi önemlidir.
Bu ikisinin seçimi 5.1 ya da daha fazla hoparlöre sahip ses sisteminin de konumlandırılması gereken en uygun yerlerin belirlenmesini sağlayacaktır.
Orta büyüklükteki alanlar, büyük hoparlörlerin seçimini için de uygun olmaktadır. Ayrıca, ev sinema sistemine bağlı olabilecek DVD oynatıcı, CD-çalar, uydu sistemleri de isteğe göre ayrı ayrı sisteme bağlanabilir.
Özel alanlar için ev sinema sistemleri: Özel alanlar, evlerde bir odanın sadece ev sinema sistemleri için ayrılmasını ifade etmektedir.
Ev sinema sisteminin kurulacağı odada, bu alanlar eğer yeterince genişliğe sahipse, büyük ekranların kullanımı mümkündür. Bunun için 150"e kadar ekran genişliğine sahip olan plazma ekranlar kullanılabileceği gibi, dijital projeksiyon sistemlerinin kullanımı da mümkündür.
Özel alana sahip ev sinema sistemlerinde büyük ve oldukça güçlü ses veren hoparlörler kullanılabilir. Eğer oda yeterince genişse 7.2 ses sistemlerinin ya da daha fazlalarının kullanılması daha iyi sonuçlar verecektir.