FOTOĞRAFIN KULLANIM ALANLARI - Ünite 5: Fotoğrafın Günlük Yaşamda Kullanımı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Fotoğrafın Günlük Yaşamda Kullanımı

Giriş

Fotoğraf makinesinin icat edilmesi ve Fransız Bilimler Akademisinde duyurulmasıyla fotoğraf yaygınlaşmaya başladı. İlk zamanlarda edinilmesi oldukça güç olan malzemeler gerektirdiği için dönemin zengin ailelerinde bulunmaktaydı ve resimde ustalaşamayanların çoğu fotoğrafçı olmuşlardır. Teknolojik ve bilimsel gelişmelerle fotoğraf makineleri küçülmeye, taşınabilmeye ve giderek yaygınlaşmaya başladı.

Fotoğrafın Günlük Yaşamdaki Yeri

Fotoğraf hem kişisel hem de toplumsal tarihtir. Fotoğraf herkesin sosyal ve özel yaşamını kaydeder. Hafızalardan silinen pek çok şey fotoğraflarda kayıtlıdır. Hayatı kaçırmamak, anı yakalamak, hatırlamak, hatırlatmak, biriktirmek yani kişisel tarihimizi kronolojik sıraya sokmak için fotoğraf makinelerini kullanırız. Doğum, mezuniyet, düğün, doğum günü, özel gün ve tatil fotoğraflarımızı hayatımızın bir kayıtlı belgesi olarak çeker ve saklarız. Her an üretilen sayısız fotoğraf çoğunlukla teknik açıdan yetersiz olabilir. Ancak sosyal bir fonksiyona sahiptir. Teknolojinin ilerlemesiyle fotoğraf çekmek, çoğaltmak ve diğer insanlarla paylaşmak için kullanılan araçlar sürekli olarak gelişmektedir. Profesyonel fotoğrafçılıkta özel anları belgelemek her zaman tercih edilen önemli bir alandır. Örneğin aile albümleri; bir ailenin özel anlarının belgelenmesiyle oluşmaktadır ve bu konu aile için oldukça önemlidir. Bu konuda görev alan profesyonel fotoğrafçılar bu özel anları belgeleyerek ailenin tarihinde bu anların ileriki zamanlara aktarılmasında katkıda bulunurlar.

Özel An Fotoğrafçılığı

Cep telefonu ya da amatör çekimlerle aslında herkes özel an fotoğrafçısı olabilir. Ancak aileler hayatlarında bir daha tekrarlanmayacak özel günlerinin fotoğraflanmasında bir profesyonel fotoğrafçı ile çalışmayı tercih ederler. Hem fotoğraflarda kendilerinin de görünmesini isterler hem de çekilen fotoğrafların kayıt amacının dışında görsel olarak da estetik olmasını isterler. Bunun için fotoğrafçının;

1. Fotoğraflama sürecinde kullanılacak ekipmanların kontrolünü yapması

2. Teknik beceriye sahip olması

3. Fotoğraflama süreci için iş planlamasını yapması

4. Doğru anda doğru yerde olması gerekmektedir. Özel an fotoğrafçıları;

  • genellikle 35 mm SLR fotoğraf makinelerini tercih ederler,
  • sabit objektifleri kullanmaktan kaçınırlar,
  • fotoğraf makinesini sabitlemek amacıyla tek ayak (monopot) kullanabilir,
  • güneş ışığında dış mekanda yapılacak fotoğraf çekimlerinde genellikle sabah erken saatler ile akşam güneşin batmasına yakın olan saatleri seçerler,
  • silüet fotoğraflar özel olarak istenmiyor ise genellikle cephe ışığını kullanarak yüzleri aydınlık çekmeye dikkat ederler,
  • öğle saatlerinde çekilme zorunluluğu olan fotoğraflar için güneşin sert ve derin gölgeler oluşturmasına karşılık dolgu flaşı kullanırlar.

Ayrıca fotoğrafçılar çekilecek konunun kompozisyonunu iyi bir şekilde kurgulayarak ufuk çizgisine dikkat etmelidir.

Özel an fotoğraflarını ticari kazanca dönüştüren, profesyonel olarak üzerinde çalışılan iki alan vardır. Birincisi düğün fotoğrafı, ikincisi ise doğum fotoğrafıdır. Düğün fotoğraflarının geçmişi, fotoğraf tarihi kadar eski olsa da doğum fotoğrafları son dönemde önem kazanmıştır.

Düğün Fotoğrafçılığı

Düğün fotoğrafları, aileler için çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bütün çiftler evliliklerini ölümsüzleştirmek için fotoğraflarının mükemmel olmasını isterler. Aileler;

a. O güzel anları hatırlamak,

b. Diğer aile üyeleriyle paylaşmak,

c. İleride dünyaya gelecek çocuklarına anne ve babalarının düğünlerini göstermek amacıyla düğün fotoğraflarına önem verirler.

Aileler; bu nedenlerle de düğün fotoğraflarının profesyonel fotoğrafçılar tarafından çekilmesini isterler. Çekim süreci ile ilgili olarak;

  • gelin ve damadın düğüne hazırlıkları
  • düğün anı ve aile bireylerinin fotoğrafları çekilmektedirler.

Düğün fotoğrafı çekmenin farklı yolları bulunmaktadır. Ancak temelde iki türlü yaklaşım vardır. Bunlar;

1. Geleneksel yaklaşım; fotoğrafçı tarafından her şeyin kontrol edildiği, gelin ve damadın poz verdiği,

2. Samimi yaklaşım; fotoğrafçının olaylara müdahale etmediği, gelin ve damadın doğal hallerinin fotoğraflanmaya çalışıldığı olarak ayrılmaktadır.

Ancak fotoğrafçılar gün geçtikçe kendi yaklaşımlarını yaratmaya başlamışlar ve günümüzde bir düğünün fotoğraflanmasında beş yaklaşım olduğu kabul edilmektedir. Bunlar;

a. Geleneksel: Fotoğrafçının ışık, mekan, pozlama ve modelleri (gelin ve damat) kontrol altında tutması,

b. Yarı geleneksel: Bu tarzda tam kontrol yoktur. Işıkların fotoğrafçı tarafından kurularak gelin ve damadın istedikleri pozları vermeleri sağlanmaktadır.

c. Samimi: Bu tarzda var olan ne ise o fotoğraflanır, kusurlar gizlenmez. Fotoğrafçı hiç bir şeye müdahale etmez.

d. Belgesel: Düğün anında meydana gelen doğal olayların, hallerin müdahale edilmeden çekildiği yaklaşımdır. İnsanlar poz vermezler ancak özel anların (mesela gelin ve damadın birbirlerine romantik olarak baktıkları an) fotoğrafçı tarafından yakalanmasıyla oluşur. Bu sürecin amacı kendiliğinden gelişen anların belgelenmesidir.

e. Özel efektler: Bu fotoğraflarda farklı tür ışıklar, filtreler ve açılar kullanılabilir. Fotoğrafçının oluşturacağı konsepte bağlı çekilecek fotoğraflar için gelin ve damadın onayının alınması gerekmektedir.

Fotoğrafçı hangi yaklaşımı tercih ederse etsin önemli olan anı yakalamaktır. Dinsel, yöresel ve kişisel farklılıklar hem düğünün biçimini hem de ne tür fotoğraflar çekileceğini etkiler.

Düğün fotoğrafçılığında kullanılan orta format fotoğraf makinelerinin yerini 35 mm SLR sayısal fotoğraf makineleri almıştır. Sayısal fotoğraf makineleri ile birlikte hem çok sayıda fotoğraf çekilmektedir hem de fotoğraf üzerinde istenilen müdahaleler çekim sonrasında kolaylıkla yapılabilmektedir. Harici flaşlar düğün fotoğrafçısı için en önemli ikinci ekipmanlardandır. Işığın yetersiz olduğu anlarda flaş, fotoğrafçının kurtarıcısıdır. Flaşlar üçe ayrılırlar.

i.Manual flaşlar: Gövdelerinin arkasında bir çizelge bulunur. Bu çizelgede konu uzaklığına göre diyaframın ne olduğu belirlenir.

ii. Otomatik flaşlar: Flaşın ön tarafında bulunan bir göz aracılığı ile konudan yansıyan ışık ölçümü yapılır. Konunun uzaklığı ne olursa olsun, flaş ışık gücünü kendisi ayarlar.

iii. TTL flaşlar: TTL’nin açılımı “Through the Lens” cümlesidir. Flaşın gönderdiği ışığın konudan yansıyan bölümü, objektifin içinden ölçülerek flaşın daha fazla ışık göndermesi engellenir ve flaşın aydınlatma yapması sağlanır.

Makineler ve flaşlar dışında başka bir araç da fonlardır. Özellikle geleneksel anlamda portreler çekmek istiyorsak yanımızda bir fon bulundurabiliriz.

Yerel fotoğraf stüdyolarının temel kaynaklarından biri olan düğün fotoğrafları ve albümleri; düğün öncesi, sonrası ve düğün esnasında yapılan çekimlerden oluşmaktadır. Düğün öncesinde fotoğrafçı ile gelin ve damat nasıl bir albüm oluşturulacağına birlikte karar verirler. Yapılan anlaşma sonucunda çekimlere başlanır. Bu çekimler genellikle stüdyo çekimleri, dış çekimler ve düğün yerinde yapılan çekimlerden oluşmaktadır. Düğünün etnik ve kültürel olarak değişebilen ritüellerine saygılı bir şekilde düğünde yaşanan en özel anların fotoğrafları özellikle düğün sahipleri ön planlarda olacak şekilde çekilmelidir. Fotoğrafçı kolaylıkla kullanabileceği ve içerisinde yedek pil ve bellek kartlarının taşındığı bir çantayı yanında bulundurmalıdır.

Doğum Fotoğrafçılığı

Daha önceleri stüdyolarda çekilen bebek fotoğrafları günümüzde doğum öncesi hazırlıklar, doğum süreci ve sonrasını kapsayan ve doğumun gerçekleştiği hastane gibi yerlerde yapılan çekimlerle profesyonel anlamda yeni bir boyut kazanmıştır. Doğum fotoğrafçılığı; doğası gereği anne ve doğum süreci üzerine odaklandığı için özellikle Türkiye’de genellikle kadın fotoğrafçılar tarafından yapılmaktadır. Özellikle doğum sürecini yaşayan anneler kendilerini daha rahat hissetmek istedikleri için hemcinslerinin bu çekimleri yapmasını tercih ederler. Bir doğum fotoğrafçısı;

  1. anne ve baba adayının güvenini kazanmalı
  2. anne ve babanın mahremiyetine özen göstermeli
  3. hamilelik sürecinde anne ile birebir görüşerek çekim sürecini detaylı bir şekilde konuşmalı
  4. doğum öncesinde annenin doktoruyla da konuşarak gerekli bilgileri almalı
  5. doğumun başladığı haberi geldiğinde saat kaç olursa olsun yanlarına gidebilmeli
  6. doğumda hijyene önem vermeli ve ameliyathane koşullarına uygun davranmalı
  7. doktorun talimatlarının dışında hareket etmemeli ve doğumu etkilememeli
  8. fotoğraf çekerken annenin rahatsız olacağını düşündüğü kareleri çekmekten kaçınmalıdır.

Flaş kullanmak hem anneyi hem de doktoru rahatsız edeceğinden flaş kullanmak yerine hızlı objektifleri tercih etmelidir (35 mm ve SLR fotoğraf makineleri). Yüksek ISO değerleriyle fotoğraf çekmesi fotoğrafın karanlık çıkması riskine karşılık daha iyi sonuçlar vermektedir. Doğum fotoğrafçısının; doktorun iznini almak şartıyla ameliyathanenin ışıklarına müdahale edebiliyorsa yanmayan ışıkların da yakılmasını istemesi de fotoğrafı etkileyen önemli değerlerdendir. Doğum dramatik bir sahne olduğu ve yeni doğmuş bebek üzerindeki kanın da görünmemesi için fotoğrafların siyah beyaz çekilmesi ya da renkli çekilse bile siyah beyaz fotoğraflara yaratacağı duygusal etkiler açısından önemlidir.

Doğum süreci, kronolojik bir kurgu ile hikayeleştirerek fotoğraflanmalı ve doğumun her özel anı (bebeğin ilk karından çıkışı, anne ve bebeğin ilk karşılaşması gibi) kaçırılmaması gereken fotoğraflardır.

Bebeğin doğumhanede hazırlanma süreci de belgelenmelidir. Diğer aile üyelerinin, bebekle ilk karşılaştıkları an da farklı heyecanları yansıtmak için çok önemlidir. Anne, odasına çıktığında bebeğini ilk emzirdiği anın fotoğraflanmasını isteyebilir. Babayla birlikte tekrar aile fotoğraflar da çekilmelidir. Heyecanlar, mutluluklar, hüzünler yani bütün duygular fotoğraflanmalıdır.

Bütün bu çekimlerden sonra aileler, hastaneden çıkıp evlerine döndüklerinde de bir fotoğraf çekimi yapılmasını isteyebilirler. Bebeği, evinde, ailesi ile birlikte fotoğraflarsınız. Bütün bu çekim işlemleri bittiğinde bir doğum albümü hazırlanacaktır. Bu albümler hazırlanırken gerekli düzeltmeler ve bazı farklı tasarımlar için bir grafiker ile çalışmak gerekebilir.

Doğum fotoğrafçıları müşterileri ile üzerinde anlaştıkları doğum albümlerini de basılı ve/veya video formatında teslim etmektedirler. Özellikle son dönemlerde popülerleşen fotoğrafların doğum sürecini gösteren slayt sunumu şeklinde geçişi aileler tarafından rağbet gören bir tekniktir.