GASTRONOMİ VE MEDYA - Ünite 6: Etkileşimli Gastronomi: Sosyal Medya Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Etkileşimli Gastronomi: Sosyal Medya

Kullanıcılar Tarafından Yaratılan İçerik ve Sosyal Medya

Sosyal medya, Web 2.0 ve kullanıcılar tarafından yaratılan içerik kavramları, sosyal medya çalışmaları çerçevesinde sıklıkla ve bazen birbiri yerine de kullanılan kavramlardır. Aslında birbirinden kesin olmayan sınırlarla ayrılan bu kavramlar, birbirleriyle oldukça ilintili olmalarından dolayı karıştırılabilmektedir. Sosyal medya, ideolojik ve teknolojik tabanı Web 2.0’a dayanan ve kullanıcılar tarafından yaratılan içeriğin üretimine ve paylaşımına olanak veren, Internet tabanlı uygulamalardır. Kullanıcılar tarafından yaratılan içeriğin ya da benzer anlamda kullanılan “amatör yaratıcıların yükselişi” paylaşımcı web kavramının temel özelliklerinden birisini oluşturmaktadır.

Kullanıcılar Tarafından Yaratılan İçerik ve Amatör Yaratıcılar

Kullanıcılar tarafından yaratılan içeriğin ya da benzer anlamda kullanılan “amatör yaratıcıların yükselişi” paylaşımcı web kavramının temel özelliklerinden birisini oluşturmaktadır.

Kullanıcılar Tarafından Yaratılan İçeriğin Türleri

  • Metin
  • Fotoğraf ve görsel
  • Müzik ve ses
  • Video ve film
  • Kullanıcı değerlendirme, görüş ve önerileri

Kullanıcılar tarafından yaratılan içerik büyük oranda finansal bir getiri beklentisi olmadan yapılan girişimlerden oluşmaktadır. Pek çok kullanıcı arkadaşlarıyla bağlantı kurmak, tanınmak ya da sadece kendini ifade etmek için bu işe girişmektedir. Kullanıcılar tarafından yaratılan içeriğin sağladığı değeri net olarak ortaya koymak kolay bir iş olmadığından, geleneksel basılı medyayla bir karşılaştırma yapmak daha kolay olacaktır.

Yayınlanacak ürünün yaratımı ve dağıtımı oldukça maliyetli taahhütler gerektirebilir. Yayıncılar içeriğin seçimi, üretim sürecinde yaratıcının desteklenmesi, içeriğin üretimi ve dağıtımı süreçlerinde çok etkin rol oynar. Geleneksel medya içindeki bu eşik tutucular ortaya konan ürünlerin teknik ve içerik açısından belirli bir kaliteye sahip olmasını garanti eder. Ortaya çıkan çok sayıda yaratıcı ürün içinden sadece küçük bir bölümü geleneksel medya üzerinden yayın şansı yakalayabilir.

Tüketiciler sunulan kitapları okuyup, filmleri seyredip, müziği dinlerler. Elbette bu süreçte tüketici bu içeriğe ulaşmak için bir bedel öder. Kitabı ya da müzik CD’sini satın alır, film için sinema bileti alır, televizyon için ya kanala para öder ya da reklam sponsorlu bir sistem içinde izleyici olur. Tüketicilerin davranışları ya da tercihleri gelecekteki içerik yaratımları için girdi oluşturur. Elbette, yeni sanatçılar da üretilen ürünlerden esinlenir ve yeni ürünlerin üretimine girdi oluşturur.

Sosyal Medya

Tüketiciler sunulan kitapları okuyup, filmleri seyredip, müziği dinlerler. Elbette bu süreçte tüketici bu içeriğe ulaşmak için bir bedel öder. Kitabı ya da müzik CD’sini satın alır, film için sinema bileti alır, televizyon için ya kanala para öder ya da reklam sponsorlu bir sistem içinde izleyici olur. Tüketicilerin davranışları ya da tercihleri gelecekteki içerik yaratımları için girdi oluşturur. Elbette, yeni sanatçılar da üretilen ürünlerden esinlenir ve yeni ürünlerin üretimine girdi oluşturur.

Sosyal medya ekolojisi içinde yer alan çok sayıda platformun ya da sitenin birbirine benzeyen ve birbirinden farklılaşan yönleri bulunmaktadır. Bu durum bir yandan sosyal medyanın ne olduğunun anlaşılmasını ve aynı zamanda türlerinin neler olabileceğini kavramak konusunda işimizi zorlaştırmaktadır. Kimlik, ilişkiler, itibar, gruplar, sohbet, paylaşım ve durum sosyal medyanın yedi temel yapı taşını oluşturmaktadır.

Sosyal Medya Platformları ve Gastronomi Alanından Örnekler

İletişim Temelli Araçlar

Bloglar, mikrobloglar, sosyal ağ siteleri ve etkinlik sayfaları bu tür araçlar arasında yer almaktadır.

Bloglar sosyal medyanın ilk nesil platformları arasında yer almaktadır. Blogger, Drupal, ExpressionEngine, LiveJournal, Open Diary, TypePad, WordPress, Xanga gibi sayfalar aracılığıyla içeriğin paylaşılabileceği bloglar oluşturulabilir. Gastronomi açısından bakıldığında da yemek blogları (Food Blogs) diğer sosyal medya platformları içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bloglar web üzerinden içeriğin yayınlanması için oldukça ucuz çözümler sunan bir araç olarak, ilk başlarda metin tabanlı sonralarda görsellerin ve videoların da eklenmesiyle çok daha zengin formlarda kullanılmıştır.

Mikrobloglar blogların farklı bir türünü oluşturmaktadır. Aralarındaki tek fark mikrobloglarda paylaşılan içerik miktarının bloglara göre çok daha az olmasıdır. Mikrobloglar arasında en bilineni Twitter’dır. Mikrobloglar gastronomi çerçevesinde pek çok farklı kullanım şekline sahiptir. Durum güncelleme uygulamaları ile kullanıcılar ziyaret ettikleri restoranlardan yedikleri yiyeceklere kadar pek çok şeyi paylaşmaktadır. Twitter ise çoğunlukla yemek bloğu yazarlarının kendilerini tanıtmak ya da okuyucuları ile iletişimde kalmak için kullandıkları bir araç olmaktadır.

Temel bir tanım vermek gerekirse sosyal ağlar, kullanıcılarının (1) sınırlı bir sistem yapısı içinde halka açık ya da yarı açık biçimde profillerini oluşturdukları, (2) bağlantılı oldukları arkadaş listesi içinde bu profilleri sergiledikleri ve (3) sistem içindeki arkadaşlarının ve diğer kişilerin yaptıklarını izledikleri web tabanlı hizmet veren sitelerdir.

Etkinlik sayfaları kullanıcılarına yakınlarında gerçekleşecek etkinlikler, yapılabilecekler ve diğer bazı yararlı araçlar sağlayan sitelerdir. Yakınlarda gerçekleşecek konserler, performanslar, açılışlar, konferanslar, spor etkinlikleri, partiler, filmler, oyunlar hakkında bilgi veren yerel etkinlik takvimleri bu araçlardan en bilinenidir. Türkiye’de de başta Etkinlik. com.tr, Dakick, Biletino, Biletix, MyBilet, BiletiniAl, Etkinlik Fabrikası ve Uniaktivite gibi sayfalar etkinlik sitesi olarak hizmet vermektedir.

İşbirliği Temelli Araçlar

Wikiler kullanıcıların bir web tarayıcı aracılığıyla içerik girebildikleri, düzenleyebildikleri ya da silebildikleri web siteleridir. Bir başka deyişle kullanıcılarının web sitesi üzerindeki içeriği serbestçe oluşturmasına ya da düzeltmesine izin veren grup iletişim mekanizmalarıdır. Wikipedia içinde yemek kültürü üzerine açılmış çok sayıda konu başlığı bulunmaktadır. Bu sayfalar gastronomi ve yemek kültürü alanında kapsamlı ve güncel bilgi üretmeleri açısından önem taşımaktadır. Wikia içinde de “Recipes Wikia” başlığı altında yaklaşık 42.500 sayfalık içerik yer almaktadır. Wikia 400.000’in üzerinde topluluğa ağırlıklı olarak popüler kültür çerçevesinde içerik sağlayan bir wikidir. Bu sayfalar da oldukça geniş tarif içeriğinin işbirlikli üretilmesine olanak sağlamaktadır.

Sosyal imleme, Internet kullanıcılarının online kaynaklara ait yer (sayfa) imlerini düzenlemeleri, yönetmeleri ve aramaları için bir yöntemdir. 1996 yılından bu yana online olarak yer (sayfa) imlerini yönetmek için pek çok araç ortaya çıkmıştır. İnsanların kendileri için sakladıkları bu kaynaklar başkaları için de yararlı olabilecektir. Dolayısıyla günümüzde sosyal imleme sayfaları sayesinde kullanıcılar kendi yarattıkları yer (sayfa) imlerini başka kullanıcılarla da paylaşabilmektedir. Sosyal imleme, yeni ve ilginç bilgilerin saptanması yanında ortak ilgiye sahip toplulukların oluşması için de hızlı bir yoldur.

Sosyal haber sayfaları, kullanıcılar tarafından gönderilen ve popülerliklerine göre sıralanmış içerikle dolu sayfalardır. Kullanıcılar bu sayfalara bir şekilde içeriği aktarırlar. Sunulan içerik haberden yardım isteğine, bir söyleşiden araştırmaya herhangi bir şey olabilir. Sosyal haber sayfaları ana akım medyanın yarattığı eşik tutuculuk rolünü bir ölçüde hafifletmekte ve haber değeri olan içeriğe kamunun karar vermesine öncülük etmektedir. Bir başka deyişle bir ortak aklın oluşmasına ve haberlerini kendilerinin seçmelerine olanak vermektedir.

Pek çok sosyal medya platformu kullanıcılarının ürün ve hizmetler hakkında değerlendirmeler yapmasına izin vermektedir. Örneğin, ePinions ve Amazon gibi sayfalar kullanıcılarının ürünlere yorum yapması yanında bir derecelendirme sistemine de sahiptir. Yelp gibi siteler ise restoranlar, alışveriş, gece hayatı gibi lokasyon bazlı hizmetlere odaklanmaktadır. Bu siteler sayesinde kullanıcılar kendi aralarında farklı ağlar kurabilmektedirler. Soru-cevap tarzı siteler de bu kapsamda yer almaktadır. Customer Lobby, Yelp, Inc., ask.com, Askville, Stack Exchange, WikiAnswers, epinions.com, MouthShut.com, Epinions gibi sayfalar örnek olarak verilebilir.

Multimedya ve Eğlence Temelli Araçlar

Fotoğraf paylaşımı kullanıcıların dijital fotoğraflarını yayınlaması ve diğer kullanıcılarla paylaşması anlamına gelmektedir. Video kameraların günlük hayat içinde yoğun kullanılmasıyla birlikte insanlar çektikleri videoları bu türden içerik sitelerine yüklemeye başlamışlardır. YouTube ve Vimeo gibi siteler kullanıcılarının videolarını ücretsiz olarak yüklemelerine ve paylaşmalarına izin vermektedir. Sanal dünyalar kullanıcıların çevrimiçi olarak 3 boyutlu modellenmiş bir dünyada, kişisel avatarları ile temsil edildikleri ve gerçek dünyada olduğu gibi diğer insanlarla iletişime girdikleri platformlardır. Sanal dünyalar bilgisayarlar aracılığıyla kurgulanmış ortamlardır.

Mobil Uygulamalar

Kullanıcıların bulunduğu fiziksel konum bağlamında bilgi sunma amacında olan sosyal medya platformları için mobil uygulamalar oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu hizmetler sayesinde kişiler bulundukları konumu paylaşabilmekte ya da örneğin yaptıkları bir restoran değerlendirmesi için harita üzerinden konum belirtebilmektedirler.

Şefler ve Sosyal Medya

Şefler, kendi web sitelerine ek olarak, sosyal medya üzerindeki pek çok aracı oldukça ustalıkla kullanan profesyoneller arasındadırlar. Facebook, Pinterest, Twitter ve Instagram en yoğun kullandıkları araçlar içinde yer almaktadır. Şefler bir yandan kendilerini konumlandırmak ama aynı zamanda kendilerine bir topluluk yaratmak için sosyal medya üzerindeki bu platformlardan yararlanmaktadırlar. Facebook ve Twitter şefler arasında en yaygın sosyal medya platformları arasında yer almaktadır. Bu durum aslında, genel kullanıcıların alışkanlıkları ile benzer niteliktedir. Genel kullanıcı açısından da bakıldığında Facebook ve Twitter en çok kullanılan platformlar arasındadır. Bununla birlikte, son yıllarda özellikle Instagram, sıradan insanların yemeğe bakış açısını değiştirmenin yanında, şefler için de oldukça önemli bir sosyal medya platformu haline gelmiş durumdadır. Instagram şeflere hem kendilerini hem de yemeklerini fotoğraflarıyla tanıtabilecekleri eşsiz bir kanal sunmaktadır.

Diğer taraftan sosyal medya şeflerin kendi aralarında kuracakları bir topluluk için de önemli bir altyapı sağlamaktadır. Chef’s Roll sitesi tam da bu ihtiyacı karşılamak üzere ortaya çıkmış bir sitedir. Facebook, LinkedIn ve Craiglist karışımı olan bu site, şeflerin aşçılık hayatlarını hem görsel hem de yazılı olarak paylaşabilecekleri bir platformdur.

Tüm bu olumlu yanlarına karşın sosyal medya şeflerin kabusu haline de gelebilmektedir. 2014 yılında çekilen “Chef” filmi, sosyal medyanın bir şefin başını nasıl belaya sokabileceğini gösteren bir örnekle başlar. Filmdeki şef Carl, Twitter üzerinden bilmeden bir yemek eleştirmeni ile ufak çaplı bir savaş başlatır. Buna karşın ilerleyen aşamalarda Twitter’ı kendi işini ve yemeklerini tanıtmak için nasıl kullanılabileceği de gösterilmektedir.

Gerçekten de sosyal medya tüm kesimler için olduğu kadar bu alanları kullanan şefler üzerinde de olumsuz etkilere yol açma potansiyeline sahiptir. Örneğin Instagram gibi fotoğraf paylaşım siteleri ile değerlendirme siteleri aslında şefler üzerinde önemli bir baskı yaratmaktadır. İnsanlar gittikleri restoranlarda menülerden tabak dekoruna kadar her şeyin fotoğrafını paylaşmaktadır. Bu da beraberinde yemeğe özenmekten daha çok tabağın dekorasyonuna odaklanmaya neden olabilmektedir.

Olumsuz değerlendirmeler ya da daha da kötüsü boykotlar bir şefin tüm performansını ya da ününü olumsuz yönde etkileyebilecektir. Örneğin, sosyal medyayı oldukça profesyonel biçimde kullanan ünlü şef Mario Batali, borsa aracıları ile Hitler ve Stalin’i karşılaştıran bir mesajı yayınladığında, bu mesajın viral olarak bir anda yayılacağını düşünmemiştir.

Restoranlar ve Sosyal Medya

Sosyal medyanın restoranlar üzerindeki en önemli etkilerinden birisi, restoran eleştirmenliği işinin sınırlı sayıda profesyonelden binlerce restoran müşterisine kayması olmuştur.

Sosyal medyada etki gücü yüksek platformlardan bir diğeri de bloglardır. Özellikle restoran kritiği yapan, Türkiye’de ise gurme blogları olarak adlandırılan blogların da restoranlar üzerinde önemli etkileri olabilmektedir. Örneğin, Los Angeles ve çevresindeki restoran sahipleri ile yapılan bir araştırmada, görüşmeciler KevinEats bloğunun işlerine etkisinden özellikle bahsetmişlerdir. Sosyal medya içinde bir yandan farklı öneri ve değerlendirme sitelerinin diğer taraftan sosyal ağlar ve bloglar üzerinde üretilen içerik oldukça karmaşık bir dünya da yaratmaktadır. Farklı yemekler, farklı değerlendirmeler, farklı önerileri sosyal medyanın günlük akışı içinde karşımıza çıkmakta ve bizleri etkilemektedir. Tüm bu mecralarda restoranlar dikkatimizi cezbetmek için birbirleriyle yarışmaktadır.

Restoranlar sosyal medyadan farklı amaçlarla yararlanabilmektedir:

  • Çalışan bulmak
  • Yeni menüler ve yemekler hakkında geri bildirim almak
  • Fikirleri ve en iyi uygulamaları aktarmak
  • Yayınları ya da diğer materyalleri tanıtmak
  • Çalışanları marka elçisi olarak kullanmak
  • Müşterilerle diyalog kurmak veya yeni müşteriler yaratmak
  • Heyecan yaratmak ve site trafiğini artırmak
  • Topluluğunuzu ya da müşterilerinizi haberdar etmek

Facebook restoranlar tarafından en çok kullanılan sosyal medya platformudur. 140 karakter sınırı ve hızlı Tweet akışı Twitter’ın farklı kılan özellikleri arasındadır. Twitter da restoranlar tarafından yoğun olarak kullanılan platformlardan birisidir. Instagram oldukça popüler hale gelmiş bir video ve fotoğraf paylaşım alanıdır ve kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Fotoğraf paylaşımına odaklanması nedeniyle restoranlar için oldukça faydalı olabilecek bir platformdur. Google+ çok fazla kullanılmayan bir sosyal ağ sitesi olmakla birlikte arama sonuçları üzerinde etkili olduğundan dikkate alınması gereken platformlardan birisidir. Google + hesabının oluşturulması için Google’ın yardım bağlantısı kullanılarak yerel Google+ işletme sayfaları oluşturulabilecektir. Google’dan sonraki en büyük arama motoru YouTube’dir. YouTube için kaliteli videolar oluşturmak önemlidir. Her iki platform da kullanıcılarına yerel restoran ve kafeler ile ilgili değerlendirmeleri ve firma bilgilerini sunmaktadır. Restoranlar bu platformlara girmemiş olsalar bile kullanıcılar tarafından değerlendirilmiş ya da yer bildiriminde bulunulmuş olabilirler. Yelp de diğer bazı platformlar gibi ücretli bazı hizmetler vermektedir. Bu sayede aramalarda daha üst sıralarda görüntülenebilir ya da daha fazla fotoğraf veya video paylaşılabilir.

Sosyal Medyanın Ortaya Çıkarttığı Bazı Olumsuzluklar

Sosyal medyanın yeme ve içme kültürü üzerine önemli etkileri olduğu açıktır. Sosyal medya farklı paydaşlara katkı sağlama özelliğine sahip olmakla birlikte beraberinde olumsuz etkiler de yaratmaktadır. Rousseau’nun 2012 yılında yayınlanan “Food and Social Media: You Are What You Tweet” adlı kitabının farklı bölümlerinde, sosyal medyanın gastronomi özelinde yarattığı sorunlara da değinilmektedir. Bu sorunların başında bilgi hırsızlığı ve etik konuları gelmektedir.

Sosyal medya içinde paylaşılan içerikle ilgili en önemli sorunlardan birisi, bazı kullanıcıların sosyal medyayı kamusal alan olarak görmeleri ve her türden içeriği istedikleri şekilde kullanabileceklerini düşünmeleridir.

Hem profesyonel hem de amatör pek çok şef tariflerinin izinsiz olarak alınmasından, çalınmasından ya da reklam amaçlı kullanılmalarından şikayetçi durumdadır. Öyle ki telif hakkı ile korunan pek çok tarif bile Internet üzerinde kolaylıkla dolaşmaktadır. Bilgiyi kolayca yaymaya yarayan teknolojiler, bilginin kolayca çalınmasına da aracılık etmektedir. Bu durumun nasıl önüne geçileceği ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, sosyal medyada hangi durumun tarif hırsızlığı hangisinin tariflere övgü amacıyla yapıldığını belirlemek kolay bir iş de değildir.

Yeme ve içme ile ilgili yaratılan içerik her zaman tarifler ya da restoranlar üzerine değildir. Önemli ölçüde içerik de beslenme ve diyetler üzerinedir. Kamusal ve kişisel alanın birbirine geçtiği ve sınırların yok olduğu sosyal medya üzerinde, okuyucular yazılan bu yazıların kamusal alana ait olduğunu ve bir ölçüde belirli mercilerce onaylanmış oldukları şeklinde yanlış bir kanıya kapılabilecekleridir. Özellikle de yeme bozukluklarının en yoğun görüldüğü genç kızların, işe yarayan bir yöntemin zararlarını fark etmesi ya da zayıflama hayaliyle birtakım yan etkileri düşünmesi oldukça zordur. Elbette yeme bozuklukları ile bu siteler arasında doğrudan bir bağlantı kurmak güç olsa da bir takım etkileri olacağı göz ardı edilmemelidir. Diğer taraftan obezite de aslında sosyal medya ile bir ölçüde alevlenmektedir. Paylaşılan yemekler, restoranlar, en iyiler listeleri yeme ve içme kültürünü yaygınlaştıran, yemeği bir keyif haline dönüştüren ama aynı zamanda obeziteye de davetiye çıkartabilecektir. Tüm bu etkiler dikkate alınmalı ve tedbirleri üzerine tartışılmalıdır.

Sosyal medyanın yarattığı önemli değişimlerden birisi de, bugün artık herkesin (eğer isterse) bir yemek eleştirmeni olma olasılığıdır. Bu durum beraberinde yemek ya da restoran eleştirmenliği ile ilgili bir takım etik sorunlarını gündeme getirmektedir. Ama gene de küçük etkileri olsa dahi insanların kandırılabilecek olması ya da yanlış yönlendirilebilecek olmaları önemli bir etik sorununu oluşturmaktadır. Bu sorunun farkında olan ve çözüm yaratmak amacıyla etik yemek blogları birliği kurma isteğinde olan bir grup yemek bloğu yazarı, ortaklaşa olarak “Yemek Blogları Etik Kurallarını” ve yemek/ restoran eleştirilerinde uyacakları “Eleştirmen İlkelerini” yayınlamışlardır. Ancak bu ilkelere uyan yemek bloğu sayısı oldukça sınırlıdır. Bunun yerine değerlendirme yazıları yazan gurme bloglarından pek çoğu, yazı politikalarını sayfalarında açıklama ihtiyacı duymaktadır. Bu sayede kendilerine ait etik kuralları da belirlemektedirler.