GELİŞİMSEL YETERSİZLİKLERİN BAKIM VE REHABİLİTASYONU - Ünite 1: Gelişimsel Gerilik ve Gelişimsel Yetersizlikler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Gelişimsel Gerilik ve Gelişimsel Yetersizlikler

Gelişimsel Gerilik

Gelişimsel gerilik; standardize edilmiş referans testlere göre ya da bireyin yaşıtlarına göre gelişiminin ortalamanın altında olma durumu olarak tanımlanmaktadır. Çocuklarda var olan bir gelişimsel geriliğin erken dönemde tespit edilmesi için çocuğun tüm gelişim alanlarında belirli aralıklarla detaylı olarak değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Çünkü, gelişimsel geriliğe karşı alınabilecek en etkili önlem erken tanılamadır. Erken tanılama ise tarama ve ebeveynlerin bilgilendirilmesi ile mümkün olmaktadır.

Gelişimsel değerlendirmede, bireyin gelişimsel süreci ve gelişim yaşı ya da hangi gelişim basamağında olduğu akranları ile karşılaştırılarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmelerin gelişim testleri kullanılarak, birey için uygun zaman ve koşullarda bir ekip tarafından yapılması en uygun yaklaşımdır. Gelişimsel yönden risk altında olan çocuklar özellikle erken dönemde sık olarak izlenmelidir. Böylece, gelişimsel geriliği olma riski taşıyan çocukların erken tanılanması mümkün olabilmektedir. Bunun yanı sıra doğal gelişim gösterdiği düşünülen çocukların da belirli dönemlerde gelişim testleri uygulanarak takip edilmesi ve incelenmesi önerilmektedir. Böylece olası bir gecikmenin fark edilmesini kolaylaşacaktır.

Çocukların gelişimlerinin değerlendirilmesi aşamasında, çocukların gelişim düzeylerine uygun eğitim ortamlarının planlanması ve gerekli düzenleme ve desteklerin yapılması amaçlanmalıdır. Erken çocukluk döneminde değerlendirmelerin doğru yapılabilmesi için değerlendirmeler yapılırken büyük çocukların değerlendirilmesi için kullanılan yöntemlerden farklı yöntemler kullanılmalıdır.

Gelişimsel geriliğin fark edilmesi ve erken müdahalenin mümkün olan en kısa zamanda başlayabilmesi açısından tarama ve önlenme sürecinin gerçekleşmesinde gelişimsel geriliğinin nedenlerinin bilinmesi oldukça önemlidir.

Gelişimsel Geriliğin Nedenleri

Yetersizliklerin nedenlerinin incelenmesinde farklı sınıflandırmalar söz konusudur. Bu sınıflandırmalar içinde en yaygın kabul göreni gelişimsel geriliğin nedenlerinin incelenmesinde geriliğin bireyin gelişim sürecinin hangi döneminde ortaya çıktığı temel alınmasını içeren yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre gelişimsel geriliğin nedenleri (a) doğrum öncesi nedenler, (b) doğum sırası nedenler ve (c) doğum sonrası nedenler olarak üç sınıfa ayrılmaktadır. Doğum öncesi nedenler; (a) Kromozomal bozukluklar, (b) gen anormallikleri, (c) doğum öncesi annenin geçirdiği hastalıklar, (d) gebelikte radyasyon, cıva ve kurşun gibi ağır metallere uzun süreli maruz kalma, (e) doğum öncesi kanamalar, (f) alkol kullanımı, (g) beslenme yetersizliği ve (h) uygun olmayan çevresel koşullar gelişimsel geriliğin olası doğum öncesi nedenleri arasında gösterilmektedir. Gelişimsel geriliğe neden olabilen doğum sırası nedenler (a) düşük doğum ağırlığı (1500 gr’dan az), (b) doğuma bağlı komplikasyonlar, (c) prematüre doğum, (d) kafa travması, oksijensiz kalmak, uzman olmayan kişilerin müdahalesi ve benzeri gibi durumlar olarak sıralanabilir. Bebeğin veya çocuğun metabolizması ile ilgili olumsuz durumlar, ileri derecede beslenme yetersizlikleri, boğulma, ciddi kafa travmaları, çocuk ihmal ve istismarı, yaralanma ve fiziksel etkiler, bulaşıcı hastalıklar, zehirlenmeler, uygun olmayan çevresel koşullar doğum sonrasında gelişim geriliğine neden olan etmenler arasında sayılmaktadır.

Gelişimsel Geriliğin Değerlendirilmesi

Farklı gelişim alanlarında davranışsal basamakların ve gelişim basamaklarının yaşa uygunluğunun kontrol edilmesini sağlayan bir yaklaşım olan gelişimsel değerlendirme bir tanı yöntemi değildir. Gelişimsel değerlendirme ile çocuğun gelişimsel gerilik gösterdiği alanların erken dönemde belirlenmesi, geriliklerin desteklenmesi, ailelerin bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması açısından oldukça önemlidir.

Ülkemizde gelişimsel değerlendirme için yaygın olarak kullanılan ve geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış testler arasında; (a) Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), (b) Vineland Uyum Davranış Ölçeği (VUDÖ), (c) Denver II testi ve (d) “Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı (GEÇDA) yer almaktadır. GEÇDA uygun bir ortamda oluşturulan gelişimsel oyunlar sırasında çocuğun gözlemlenerek değerlendirilmesi, testin uygulanması ve gerekli olan durumlarda aileden bilgi alınması yolu ile gerçekleştirilmesini içermektedir.

Sıralanan değerlendirme araçlarının kullanımı ile gelişimsel geriliğin belirlenmesi ve gerekli tanılama sürecinin başlaması amaçlanmaktadır. Uygulamacı hatası ve buna dayalı yanlış yönlendirmelerin önüne geçebilmek üzere değerlendirme sürecinin belli standartlar altında (araç-gereç ve ortam) ve bu konuda sertifikası olan uzmanlardan tarafından bu uygulanmasını sağlamak önemlidir.

Gelişimsel Geriliği Olan Çocukların Eğitiminde Önemli Noktalar ve Ailelerine Öneriler

Anne, baba ve diğer aile bireylerinin de çocukların belirli yaşlarda hangi becerileri yapıp hangilerini yapmadığı konusunda bilgili olmaları, bunları gözleyemediklerinde uzmana başvurmaları erken tanılama ve değerlendirme için oldukça önemlidir. Özellikle 0-6 yaşlar arasında çocukları olan ebeveynlerin çocuk gelişimi konusunda bilgilendirilmeleri gelişimsel geriliğin ve gelişimsel gecikmelerin erken tespiti ve önlenmesinde önemli role sahiptir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının gelişimlerini destekleyebilmeleri için ilgili konularda eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Bununla birlikte ebeveynler, erken çocukluk döneminde gelişimsel gerililiği olan çocuklarını erken destek programına dahil etmelidirler.

Gelişimsel Yetersizlik

Gelişimsel yetersizlik, 22 yaşından önce görülen, kronik, zihinsel aktivitelerde ya da fiziksel faaliyetlerdeki yetersizlik olarak nitelendirilmektedir. Gelişimsel yetersizlik yine gelişimsel gerilik gibi bazı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Gelişimsel gerilikte olduğu gibi gelişimsel yetersizliğin nedenlerinin incelenmesi yine bireyin gelişim sürecinin hangi döneminde ortaya çıktığı temel alınarak yapılmıştır. Buna göre gelişimsel yetersizliğin nedenleri (a) doğrum öncesi nedenler, (b) doğum sırası nedenler ve (c) doğum sonrası nedenler olarak üç sınıfa ayrılmaktadır.

Gelişimsel yetersizliğe neden olabilen doğum öncesi nedenlere örnek olarak fenilketanüri, beyin hasarı ya da enfeksiyonu, kromozom anomalileri ve genetik etmenler, annenin radyasyona ve röntgen ışınına maruz kalması, çevre kirliliği, alkol, sigara tüketimi, uyuşturucu kullanımı, kan uyuşmazlığı, annenin geçirdiği hastalıklar ve kullandığı ilaçlar ve anne yaşı verilebilir. Doğrum sırası nedenler; prematüre doğum, menenjit, doğum esnasında kafa travması, bebeğin oksijensiz kalması, uzman olmayan kişilerin doğumu gerçekleştirmesi, doğumun hijyenik olmayan ortamlarda yapılması, doğuma yardımcı aletlerin doğru kullanılmaması gibi durumlar olarak sıralanabilir. Doğum sonrası nedenler ise; kafa zedelenmeleri, kurşun zehirlenmesi, çocuk istismarı ve çocuk ihmali, gelişim ya da beslenme problemleri, çocuk istismarı, çocuğun gelişimi ve özellikle sosyal-duygusal gelişimi gibi sosyal, fiziksel, çevresel sebepler şeklinde sıralanabilir.

Gelişimsel Yetersizliğin Türleri

Gelişimsel yetersizlik, şemsiye bir kavram olarak değerlendirilmektedir. Zihinsel yetersizlik, otizm spektrum bozukluğu ve fiziksel yetersizlik bu şemsiye kavram içerisinde yer alan yetersizlik türleri arasında yer almaktadır.

Zihinsel yetersizlik hem zihinsel isleyişte (akıl yürütme, öğrenme, problem çözme) hem de kavramsal, sosyal ve uyumsal yaşam becerileri kapsayan uyarlamalı davranışlarda önemli kısıtlamalarla karakterize bir durumdur (AAIDD, 2018). Zihinsel yetersizliğin nedenleri hem gelişimsel geriliğin hem de gelişimsel yetersizliğin nedenleri ile örtüşmektedir. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin sınıflandırılmasında farklı sınıflandırma yaklaşımları kullanılırken; tıbbi sınıflandırma ve destek sistemlerine göre sınıflandırma en yaygın kullanılan sınıflandırma yaklaşımlarıdır. Tıbbi sınıflandırma bireyin zekâ bölümü katsayısını temel alırken destek sistemlerine göre sınıflandırma da yetersizliği olan bireyin yaşamını devam ettirmek için gereksinim duyduğu destek hizmetlerinin türü ve yoğunluğu temel alınmaktadır. Tıbbi/psikolojik sınıflandırmaya göre zihinsel yetersizliği olan bireyler; hafif düzey zihinsel yetersizlik, orta düzey zihinsel yetersizlik, ağır düzey zihinsel yetersizlik ve çok ağır düzey zihinsel yetersizlik olarak sınıflandırılmaktadır. Tıbbi/psikolojik sınıflama da dolaylı olarak zihinsel yetersizliği olan bireylerin gereksinim duyduğu destek sistemlerine gönderme yapmaktadır. Ağır ve orta derecede zihinsel yetersizliği olan bireyler tüm gelişim alanları açısından desteğe ihtiyaç duyarken, hafif derecede zihinsel yetersizliği olan bireyler tek bir alanda desteğe ihtiyaç duyabilir.

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), belirtileri erken çocuklukta başlayan, karşılıklı sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde yetersizlik, basmakalıp ve yineleyici (stereotipik) davranışlar, sınırlı ilgi alanları ve kısıtlı işlevsellik ile kendini gösteren, etkileri yaşam boyu devam eden nöro-gelişimsel bir bozukluktur. OSB’nin çoklu nedene sahip olan bir yetersizlik olduğu konusunda her ne kadar görüş birliği olsa da bu nedenlerin neler olabileceği konusunda hem araştırmalar hem de tartışmalar devam etmektedir.

Gelişimsel yetersizlikler içinde hem yetersizlik türü hem de bu yetersizliği gösteren birey sayısı açısından en geniş yetersizlik türünü fiziksel yetersizlikler oluşturmaktadır. Fiziksel yetersizliklerin farklı sınıflandırmalar yer alırken; en yaygın kullanılan sınıflandırma yetersizliğin ortaya çıktığı vücut bölümüne göre yapılmasını içermektedir. Bu yaklaşıma göre fiziksel yetersizlikler; (a) sinir sistemi ile ilgili fiziksel yetersizlikler, (b) kas-iskelet sisteminin zedelenmesi ile ortaya çıkan fiziksel yetersizlikler ve (c) sağlıkla ilgili fiziksel yetersizlikler olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Sinir sistemi ile ilgili yetersizlikler bireyin sinir sisteminde meydana gelen ve herhangi bir nedene dayalı olan ve bireyin normal performans göstermesini engelleyen yetersizliklerdir. Bu yetersizliklere örnek olarak serebral palsi, spina bifida, çocuk felci ve multiple skleroz sıralanabilir. Kas-iskelet sistemi ile ilgili yetersizlikler (a) travmatik beyin zedelenmesi, (b) Rett sendromu, (c) kas hastalığı, (d) kol-bacak eksikliği, (e) kalça çıkığı, (f) doğuştan gelen bozukluklar, (g) romatoidartit ve (h) ateşli romatizma sıralanabilir. Sağlıkla ilgili fiziksel yetersizlikler ise (a) epilepsi, (b) astım, (c) şeker hastalığı, (d) kistik fibrozis, (e) orak hücre anemisi, (f) hemofili, (g) kanser ve (h) AIDS olarak sıralanabilir.

Gelişimsel Gerilik ve Gelişimsel Yetersizlik

Gelişimsel gerilik ile gelişimsel yetersizlik arasında bazı temel farklılıklar söz konusudur. Bu temel farklılıklardan biri gelişimsel geriliğin, erken çocuklukta okul öncesi dönemlerde kendini gösterirken gelişimsel yetersizliğin, doğum sonrasında hemen tanılanabilmesidir. Bununla birlikte gelişimsel gerilik erken dönem gelişimsel destekler ile azaltılıp ortadan kaldırılabilirken gelişimsel yetersizlikler yaşam boyu etkisini göstermektedir.

Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Bakım ve Rehabilitasyonu

Gelişimsel yetersizliği olan bireylere yönelik olarak T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce belirlenen koşullarda bakım hizmetleri yürütülmektedir. Resmi bakım ve özel bakım evlerinde bakım ihtiyacı olan engellilere yatılı ve gündüzlü hizmetler verilmektedir. Aynı zamanda bakım ihtiyacı olan engelli bireylerin ikametgâh adreslerinde evde bakım hizmeti bulunmaktadır. Ancak gelişimsel bir yetersizliği olan bireyin bakım hizmetlerinden yararlanabilmesi için engel derecesini bildiren bir sağlık raporu ilk koşul olmaktadır.

Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocukların Tanılanması ve Değerlendirilmesinde Kullanılan Ölçme-Değerlendirme Araçları

Ülkemizde yetersizliklerin değerlendirilmesi ve tanılaması süreci tıbbi tanılama ve eğitsel tanılama olmak üzere iki temel süreci içermektedir. Tıbbı değerlendirme ve tanılama sürecinde; doğal gelişim gösteren akranlarından farklı olarak bir gelişimsel geriliğe veya gelişimsel yetersizliğe sahip olduğundan şüphe duyulan çocuklar hastanelere başvurarak ilgili yetersizlik alanlarında uzman hekimler tarafından değerlendirilmektedir. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde ise, çocuğun tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenir. Ayrıca, çocuğun hangi ortamda eğitim görmesinin uygun olacağına ilişkin öneride bulunulur. Çocuğun eğitsel değerlendirme ve tanılaması RAM’da oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından çeşitli testler ve bireyin özelliklerine uygun diğer ölçme araçlarıyla yapılır.

Ülkemizde Gelişimsel Yetersizliğin Tanılanmasında Kullanılan Bazı Ölçme-Değerlendirme Araçları

Gelişimsel tarama testleri (developmental screening), çocukların gelişim özelliklerini, öğrenme problemlerini ya da yetersizliklerini belirlemede tüm çocuklara uygulanabilen testleri kapsamaktadır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan gelişimsel tarama testlerine; Ankara Gelişim Tarama Envanteri, Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı, Denver II Gelişimsel Tarama Testi örnek olarak verilebilir.

Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE) , Türkiye’de 0-6 yaş bebek ve çocukların psikolojik gelişimlerini nesnel olarak değerlendirmek için geliştirilmiş¸ bir gelişim tarama envanteridir. Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı (GEÇDA), 0-72 ay Türk çocuklarının gelişimlerini ayrıntılı olarak değerlendirilebilecek, eğitim yaşantılarının düzenlenmesinde ve çocuklardaki gelişimsel geriliklerin erken tanılanmasında kullanılabilecek bir gelişim değerlendirme aracıdır. Denver II Gelişimsel Tarama Testi ise, gelişimsel geriliğin ve yetersizliğin değerlendirilmesi amacıyla en sık kullanılan testtir.