GENEL HAVACILIK - Ünite 5: Genel Havacılık Hava Araçları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Genel Havacılık Hava Araçları

Genel Havacılıkta Kullanılan Hava Araçlarının Faaliyet Alanları

ICAO’ya göre genel havacılık faaliyetleri; ticari olmayan İş uçuşları, hava işleri, eğitim uçuşları, kişisel ve sportif uçuşlar ve diğer uçuşlar olmak üzere beş altı kategoriye ayrılmıştır.

Resmi Gazete’de 14 Mayıs 2013 tarih ve 28647 sayılı Genel Havacılık Yönetmeliği (SHY-6B)’ne göre ise genel havacılık faaliyetleri; ticari hava taşımacılığı kapsamında olmayan yolcu ve yük taşımacılığı ile ücret karşılığı olup olmadığına bakılmaksızın, yapılacak hava işi ve eğitim faaliyetlerini kapsamaktadır.

Hava işleri kategorisi altında; genel havacılıkta kullanılan hava araçlarının faaliyet alanları mevcut yönetmeliğine göre şu şekilde belirtilmiştir:

  • Zirai ilaçlama, püskürtme ve yangınla mücadele faaliyetleri,
  • Helikopter ile harici yük taşıma operasyonları,
  • Reklam ve tanıtım amaçlı uçuşlar ve havadan pano çekimi faaliyetleri,
  • Havadan spor müsabakaları görüntüleme, trafik yoğunluğu raporlama ve benzeri amaçlı uçuş faaliyetleri,
  • Havadan fotoğraflama, haritalama, coğrafi ve sismik araştırma faaliyetleri,
  • Paraşüt atma faaliyetleri,
  • Arama kurtarma, afet yardım faaliyetleri,
  • Av-yaban hayatını havadan koruma ve kontrol faaliyetleri,
  • Tohumlama yapılması, orman zararlıları ile mücadele faaliyetleri,
  • Su havzalarının, nehirlerin, göletlerin, barajların kontrolü ve takibi faaliyetleri,
  • Ormanların havadan keşif ve kontrolü ile gözetleme faaliyetleri

Amatör havacılık faaliyetleri kategorisi altında; genel havacılıkta kullanılan hava araçlarının faaliyet alanları mevcut yönetmeliğe göre ise şu şekilde belirtilmiştir:

1.Amatör havacılık faaliyetler, bir gerçek veya tüzel kişinin hiçbir mal kazanç olmaksızın yürüttüğü havacılık faaliyet türünü kapsar.

2.Amatör havacılık faaliyetlerinde kullanılacak uçakların azami kalkış kütlesi 5700 kilogramın altındadır. Amatör havacılık faaliyetlerinde kullanılacak helikopterler ise tek motorlu ve azami kalkış kütlesi 3175 kilogramın altındadır.

3.Amatör havacılık faaliyetleri; Genel Müdürlük veya Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen kurum veya kuruluş tarafından yürütülür, sertifikalandırılır ve denetlenir.

4.İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından amatör havacılık faaliyetlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için tedbirler alınır. Resmi Gazete’de 8 Mart 1987 tarih ve 19394 sayılı Çok Hafif Hava Araçları İşletme Yönetmeliği (SHY-6C)’nde bazı tanımlamalar yapılmıştır. Buna göre çok hafif hava aracı, motorlu çok hafif hava aracı ve motorsuz çok hafif hava aracı olarak tanımlanmaktadır. Çok hafif hava aracı terimi, motorlu ve motorsuz çok hafif hava araçlarını; Motorlu çok hafif hava aracı (Ultralight) terimi, kitapta belirtilen değerlerde sınırlandırılan sportif, eğlence, eğitim ve ticaret amacıyla kullanılan hava araçlarını kapsar.

Pert dö vites ya da diğer adıyla stol (stall) tanımlaması hava aracını taşıyan kuvvetin ortadan kalkması durumudur. Çok tehlikelidir. Modern taşımacılıkta kullanılan uçaklarda bu duruma tedbir olarak stall ikaz sistemleri bulunmaktadır.

Motorsuz çok hafif hava aracı (Hang Glider) terimi, boş ağırlığı 75 kg’dan az olan, motorsuz, hava hareketlerinin kaldırıcı gücünden yararlanılarak spor ve eğlence amacıyla uçulan hava araçlarını tanımlamaktadır.

Bu yönetmeliğe göre; paraşüt, yamaç paraşütü, yelken kanat ve planör, motorsuz çok hafif hava araçları tanımına; microlight ve paramotor ise motorlu çok hafif hava araçları tanımına girmektedir. Bu araçlar sportif havacılık faaliyetlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. 31 Mart 2011 tarihli Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı tarafından çıkartılmış Sportif Havacılık Kulüpleri Yönergesi’ne göre ise çok hafif hava araçları içinde motorlu olan hava araçlarının maksimum ağırlığı 495 kg ve motorsuz olan hava araçlarının maksimum ağırlığı 70.5 kg olarak tanımlanmıştır.

Genel Havacılıkta Kullanılan Hava Araçları ve Çalışma Prensipleri

Ülkemizde en çok kullanılan hava araçları ve çalışma prensipleri bu bölümde özetlenmiştir.

Uçak

Genel havacılık faaliyetlerinin icra edilmesinde kullanılan en önemli araçlardan biri uçaklardır. Uçak, üzerinde taşıdığı güç sistemleri ile havanın aerodinamik kuvvetinden yararlanarak hareket edebilen taşıyıcı yüzeyleri sabit bir hava aracı olarak tanımlanabilir. Bir uçağın üzerine kitaptaki resimde (Resim 5.1’de) gösterildiği gibi dört temel aerodinamik kuvvet etki etmektedir. Bunlar şu şekildedir:

1.Taşıma kuvveti: Uçağın havada tutunmasını sağlayan kuvvettir. Uçaklarda bunu sağlayan elemanlar kanatlardır. Kanat kadar yüksek taşıma kapasitesi bulunmamakla beraber, kuyrukta bulunan yatay kuyruğunda taşımaya pozitif yönde katkısı bulunmaktadır.

2.İtme/çekme kuvveti: Havanın direncini aşabilmek için gerekli olan kuvvettir. Bu kuvvet, pervaneler ile sağlanır. Fakat pervaneye iletilen bu kuvvet temelde motorlar tarafından üretilmektedir. Genel havacılıkta kullanılan uçakların birçoğu pistonlu motor ve pervanenin birlikte kullanımı ile ya da turboprop motor tarafından elde edilir. Ticari taşımacılıkta kullanılan yolcu uçakları ise gaz türbünlü motor olan torbofan motorları kullanmaktadır.

3.Yerçekimi kuvveti (Ağırlık): Bu kuvvette uçağın ağırlığı neden olmaktadır.

4.Sürükleme kuvveti: İtme/çekme kuvvetine ters yöndeki kuvvet olup, uçağın ilerlemesine engel olan hava direnci olarak tanımlanabilir.

Uçağa etki eden kuvvetlerden biri olan taşıma kuvvet sıklıkla kaldırma kuvvet ile karıştırılır. Doğrusu, taşıma kuvvet şeklindedir. Yine kuvvetlerden bir tanesi olan sürükleme kuvvet ise yanlışlıkla sürtünme kuvvet ile karıştırılır. Burada doğru kavram ise sürükleme kuvvetidir. Uçağın sabit bir irtifa ve sabit bir hızla uçuşunu gerçekleştirebilmesi için burada sözü geçen kuvvetlerden itme/çekme kuvvetinin sürükleme kuvvetine, benzer şekilde taşıma kuvvetinin de yerçekimi kuvvetine eşit olması gerekir.

Uçağın üç eksen etrafında hareketleri ana uçuş kumandalarıyla sağlanır. Üç eksen etrafında yaptığı hareketlerin isimleri yunuslama, yatış ve sapma hareketidir. Yunuslama hareketi, uçağın yanlamasına eksen etrafında yaptığı hareketin adıdır. Yatış hareketi, uçağın uzunlamasına eksen etrafında yaptığı hareketin adıdır. Sapma hareketi ise, uçağın düşey eksen etrafında yaptığı hareketin adıdır.

Uçağın bu eksenler etrafındaki hareketi üç ana uçuş kumanda yüzeyi ile sağlanır. Ana uçuş kumanda yüzeylerinden biri olan irtifa dümeni ya da hareketli yatay stabilize, uçağın yunuslama hareketi yapmasından sorumludur. Uçak üzerindeki yeri ise, arka kısımda bulunan kuyruktaki yatay stabilizenin firar kenarındadır. Yunuslama hareketi uçuş sırasında burnun kuyruğa göre aşağıya ya da yukarıya getirilmesi durumu olarak kısaca ifade edilebilir. Bu sayede, uçak irtifa kaybeder ya da irtifa kazanır. İrtifa dümeni normal durumuna göre aşağıya doğru dönerse, uçağın burun kısmı kuyruğa göre aşağıda kalır ve uçak irtifa kaybeder. İrtifa dümeni normal durumuna göre yukarı doğru kalkarsa, uçağın burun kısmı

kuyruğa göre yukarıda kalır ve uçak tırmanış hareket yapar. İrtifa dümeninin kumandası kokpitte lövye ile sağlanır. Pilot irtifa kazanmak istiyorsa lövyeyi geri çeker. İrtifa kaybetmek istiyorsa lövyeyi ileri yönde ittirir.Ana uçuş kumanda yüzeylerinden bir başkası olan kanatçıklar, uçağın yatış hareketi yapmasından sorumludur. Kanatçıkların yeri kanatın sol ve sağında birer tane olmak üzere kanatın firar kenarındadır.Ana uçuş kumanda yüzeylerinden bir başkası olan istikamet dümeni, uçağın sapma hareketi yapmasından sorumludur. Uçaktaki yeri ise, arka kısımda bulunan kuyruktaki düşey stabilizenin firar kenarındadır.Ayrıca yardımcı uçuş kumandaları bulunur. Bunlar, uçağın düşük hızlarda fazladan taşıma kuvveti oluşturmasını sağlayan slot ve fap’lardır. Slotlar kanatın hücum kenarında, faplar ise kanatın firar kenarında bulunurlar. Düşük hızlarda uçağın taşıma kuvveti azalır. Bu durumu bertaraf etmek için kanatın hücum ve firar kenarlarında bulunan bu elemanlar kullanılarak kanatın kamburluğu arttırılır ve ekstra tasıma kuvveti sağlanır. Bir başka yardımcı kumanda yüzeyi ise rüzgâr fren’dir (spoler). Yerler, kanatın üst kısmıdır. Normalde kapalıdırlar. Açılma durumlarında ise sürükleme kuvvetini arttırarak uçağın hızını azaltırlar. Özellikle uçağın iniş hareketinde daha kısa bir mesafede durabilmelerini sağlamak için kullanırlar.

Helikopter

Helikopter, dikine olarak kalkış ve iniş hareketi yapıp havada asılı kalabilen hava aracıdır. Helikoptere etki eden kuvvetler uçaktakine benzer şekildedir. Aradaki en önemli fark taşıma kuvvetinin elde ediliş şekli ile ilgilidir. Uçaklarda taşıma kuvveti kanatlar sayesinde olur ve bunun için uçak hava içerisinde hareket ettirilmelidir. Helikopterde ise kanat sabit yapıda olmayıp, döner kanat şeklindedir. İki ya da daha fazla yapıda palden meydana gelmiş pervane ile gerekli olan taşıma kuvveti oluşturulur. Helikopter en genel anlamda, gövde, iniş takımı, rotor sistemi, transmisyon ve motordan meydana gelir.

Burada rotor sistemi olarak ana pervanede ve kuyrukta bulunan paller kastedilmektedir. Newton’un üçüncü kanununa göre, her tepki kendisine eşit büyüklükte fakat aksi yönde bir tepki doğurur. Bu durumda da, helikopter sadece ana rotordan meydana gelmiş olsaydı, helikopter ana rotorun dönüş yönünün tersi yönde dönerdi. Kuyruk rotorunun ana görevi, helikopterin kendi çevresinde olan dönmeyi engellemesidir. Burada kuyruk rotoru anti-tork kuvveti oluşturarak buna engel olur. Transmisyon ise, motor veya motorlardan aldığı gücü ana ve kuyruk pallerine yönlendirici sağlar ile ileten dişli kutusudur.

Helikopterin uçuş kumandaları ise uçaktakinden bir hayli farklı ve karmaşıktır. Genel itibariyle ana rotor ve kuyruk rotorunun pal açılarının değiştirilmesi suretiyle irtifa, hız

ve yön değişimi sağlanır. Helikopter askı durumunda iken, helikopter ağırlığı ile taşıma kuvvet aynı büyüklükte ve birbirlerine zıt yöndedir. Helikopterin ileri, geri ve yanal hareketleri için saykılik lövye kullanılır. Kolektif hat ve kolu helikopterin dikey yöndeki hareketinin kontrolü için kullanılır.

Model Uçak/Döner Kanat/İnsansız Hava Aracı

Döner Kanatın Uçuş Kontrolü

Döner kanatlar genellikle üç, dört, altı veya sekiz motorlu/rotorlu dikine iniş kalkış yapabilen hava araçları olarak tanımlanmaktadır. Burada sözü edilen döner kanatlar uzaktan kontrollü insansız hava araçlarıdır.

Döner kanatlar içinde dört rotorlu olan quadrokopterler en çok kullanılan insansız hava araçlarındandır. Kitaptaki resimde (Resim 5.5’te) temsili olarak bir quadrokopterin motor dönüş yönleri gösterilmektedir. Tüm rotorların aynı devirde dönmesiyle tüm pervaneler üzerinde oluşacak aerodinamik taşıma kuvvet ve sürükleme kuvveti aynı olacaktır. Böylece quadrokopter yere göre sabit bir irtifada askıda kalabilecektir. Quadrokopterin uzunlamasına eksendeki hareketi ise quadrokopterin “ileri-geri hareketi” olarak tanımlanır. Bu hız farkı rotorların taşıma kuvvetleri arasında bir farka neden olacaktır ve daha yavaş dönen rotorun bulunduğu taraf ağırlık merkezinin aşağısına doğru yönelirken, hızlı dönen rotorun tarafı yukarı doğru eğilecektir. Bu durumda da y ekseni doğrultusunda hareket sağlanmış olur. Eğer bu hareket sırasında aracın x ekseni doğrultusunda yani yanlamasına yönde hareket etmemesi isteniyorsa, rotordaki hız değişiklikleri toplam taşıma kuvvetini değiştirmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Quadrokopterin yanlamasına eksendeki hareketi quadrokopterin “sağa-sola hareketi” olarak tanımlanır. Bu hız farkı rotorların taşıma kuvvetleri arasında bir farka neden olacaktır ve daha yavaş dönen rotorun bulunduğu taraf ağırlık merkezinin aşağısına doğru yönelirken, hızlı dönen rotorun tarafı yukarı doğru eğilecektir. Bu durumda da x eksen yönünde hareket sağlanmış olur. Eğer bu hareket sırasında aracın y ekseni doğrultusunda yani uzunlamasına yönde hareket etmemesi isteniyorsa, rotordaki hız değişiklikleri toplam taşıma kuvvetini değiştirmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Döner kanatlarda rotorun hızını Elektronik Hız Denetleyicileri (ESC-Electronic Speed Controller) ayarlar. Lipo piller ise güç kaynağı olarak kullanılırlar. Kullanılan motorlar fırçasız elektrik motorlarıdır. Üretilecek döner kanatın taşıyacağı ağırlığa göre motor, pervane, batarya ve ESC’ler seçilmelidir. Ayrıca kumanda için kontrol kumandası, alıcı-verici ünitesi ve çeşitli algılayıcılar döner kanatın üzerinde bulunur. Döner kanatlarla görüntü çekimi gerçekleştirilecek ise kamera ve görüntülerin iletilmesinde gerekli olan telemetri sistemi de kullanılabilir.

Döner Kanatın Kullanım Alanları alanlarına devlet işleri, güvenlik uygulamaları, özel sektör uygulamaları ve endüstriyel uygulamalar örnek verilebilir. Döner kanatlar havadan gözlem ve istihbarat için en iyi araçlardan biridir. Taşıyabileceği çeşitli kamera seçenekleri sayesinde havadan anlık video ve görüntü aktarımına olanak sağlar. Yüksek çözünürlükte görüntü aktarım olanağı sayesinde ihtiyaç duyulan istihbarat bilgisini ilk elden ulaştırır. Yangın, doğal afet gibi acil durum uygulamaları gelmektedir. Yangın ve doğal afetlerde kişilerin daha kolay bulunabilmesi, görevlilerin ulaşamayacağı yerlere kolayca müdahale edebilmesi nedeniyle döner kanatlar kullanılabilir. Havadan canlı görüntü aktarabilme özelliğiyle de en az kayıpla kurtarma çalışmaları yürütülebilmektedir. Kaza, gösteri, protesto durumlarda döner kanatlar, güvenlik birimlerine büyük katkı sağlamaktadır. Havadan tespit sistemiyle kazalar daha doğru bir şekilde analiz edilebilmektedir. Döner kanat olay yeri inceleme işlemlerinde, olay yerine herhangi bir zarar vermeksizin hızlıca ve sessizce kanıt toplayabilir. Olay yeri inceleme işleminde en büyük öncelik işlemini olabildiğince erken gerçekleştirilmesidir. Objelere güvenli şekilde daha da yakınlaşarak gerekli verilerin toplanmasını sağlar. Döner kanat ile hem kapalı ve hem de açık alanlarda istenilen konum ve açıdan görüntü alınabilir. Haritacılık, medya ve ajansların tanıtım çalışmaları, televizyon-prodüksiyon canlı yayın uygulamaları, sinema çekim uygulamalarında döner kanat en çok kullanılan hava araçlarından birisidir.

Planör

Planör, motor gücü olmadan atmosferdeki hava akımları vasıtasıyla uçabilen hava aracıdır. Üzerine etki eden aerodinamik kuvvetler uçak üzerine etki eden kuvvetlerle aynıdır. Planörde motor bulunmadığından ilk kalkış hareket iki şekilde mümkün olabilir. Bunlardan ilki oto vinç kullanarak gerçekleştirilebilir. İkinci yöntem ise, planörün burun kısmının bir uçağa halat ile bağlanması ile sağlanır. Hareketin devamında bir kol yardımıyla halat planörden ayrılır. Planörler havada yeterince kalabilmek için iki çeşit etki sayesinde yükselebilir ve uçabilirler. Bunlar termikler ve çarpma rüzgârlarıdır. Termik etki, basınç/sıcaklık farklılıkları neden ile meydana gelen dikey hava akımlarının yukarıya doğru yükselmesidir. Sıcak havanın kinetik enerjisinden faydalanılarak planör bu sayede sıcak hava ile yükselir. Bu yükselme, sıcak havanın yoğunlaştığı bir başka ifadeyle bulut oluşumunun gerçekleştiği yüksekliğe kadar devam eder. Planörcülükte bu uçuşa “termik uçuş” adı verilir. Çarpma rüzgârları etkisi ise, basınç/sıcaklık farklılıkları nedeni ile meydana gelen rüzgârın, dağ, tepe gibi yer şekillerine çarpmasıyla oluşur. Bu çarpma sonucunda rüzgârlar, yukarı doğru yükselirler. Planörler, yükselen bu rüzgârlar içerisinde belirli bir yol izleyerek rüzgâr ile birlikte yükselirler. Planörcülükte bu uçuşa “yelken uçuşu” adı verilir.

Paraşüt

Paraşüt, bir hava aracından veya yüksek bir yerden bir cismin veya bir insanın düşüşünü yavaşlatarak güvenli şekilde yere inmesini sağlayan hava aracıdır. Paraşütler havanın oluşturduğu sürükleme kuvvetinden faydalanarak hava içerisinde hareket ederler. Bu hareket aşağı yönlüdür. Paraşüt üç ana bölümden meydana gelir. Bu bölümler kuşam tertibatı, kubbe ve ip şeklindedir. Kuşam tertibatı, paraşütün içinde bulunduğu çantadır. Aynı zamanda yedek paraşütü de içerir. Kubbe, taşıma kuvvetinin sürükleme kuvvetinin oluştuğu ve paraşütçünün yere daha yavaş bir şekilde inmesini sağlayan bölümdür. İpler ise kuşam tertibat ile kubbe arasında bağlantıyı sağlar. Paraşütü sağa sola dönüş yaptırmak için kumanda ipleri kullanılır. Her iki kumanda ipi beraber kullanılırsa bu durumda irtifa kaybedilir.

Yamaç Paraşütü

Yamaç paraşütü, sivil havacılık mevzuatlarına göre çok hafif hava araçları sınıfındaki en hafif motorsuz hava aracıdır. Yamaç paraşütünde motor bulunmadığından planörlerde olduğu gibi ilk harekete ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durumda da pilot yeteri kadar yüksek bir yerden koşarak kanatın şişip dolmasını ve açılmasını sağlar. Rüzgâr tarafından şişirildiğinde yamaç paraşütü kanat yapısını alır. Bu durumda da gerekli taşıma gücü oluşur. Yamaç paraşütüne üç kuvvet etki eder. Bunlar taşıma kuvveti, yerçekimi kuvveti ve sürükleme kuvveti şeklindedir. Hareket, genel itibariyle ileri ve aşağı doğru sürdürülür. Bununla beraber, planörlerde olduğu gibi hava akımlarından faydalanılarak irtifanın arttırılması ve dolayısıyla uçuş süresinin uzatılması sağlanabilir.

Yamaç paraşütü dört bölümde incelenebilir. Bu bölümler; kubbe, askı ipleri, taşıyıcı kolonlar ve kuşam tertibatı şeklindedir. Kubbe, taşıma kuvvetinin sağlandığı bölümdür. Genellikle polyester veya naylon-ipek karışımından imal edilir. Rüzgârla şişirebilen bir kanat gibi düşünüldüğünde paraşütten farklılık gösterir. Askı ipler, çok dayanaklı malzemeden üretilmişlerdir. Bununla beraber ince ve hafiflerdir. Bu durumda da sürükleme kuvvet yönünden avantaj sağlarlar. Ortalama bir yamaç paraşütünde 25’in üzerinde ana ip ve 200’ün üzerinde çatallara ayrılmış ip bulunur. Fren kolları kubbenin en arka kenarlarına iki ayrı grup olarak bağlanmıştır. Taşıyıcı kolonlar, ipleri kuşam tertibatına bağlar. Pilota kalkış esnasında tutunma yeri imkânı sağlarlar. Ayrıca farklı kuşam tertibatlarının kullanımına da olanak sağlarlar.

Kuşam tertibatı, genelde tahta ya da plastikten yapılmış pilotun oturduğu tertibattır. Üzerinde hava yastığı, sırt koruyucu, yedek paraşüt, ağırlık koyma bölümü, cep vb. bulunur. Yamaç paraşütünde sağa sola doğru dönüş hareketleri için fren kolları kullanılır. Sağa dönüş hareketi için sağ fren kolu, sola dönüş hareketi için ise sol fren kolu çekilir. İrtifa kaybedilmek isteniyorsa, her iki fren bir arada çekilir. İrtifa kazanılmak isteniyorsa mevcut hava akımlarından faydalanmak gereklidir.

Yelkenkanat

Yelkenkanat, meyilli bir yerden koşarak ya da yerden vinç ile çekilmek suretiyle havalanan ilen motorsuz bir hava aracıdır. Bir başka adı ise deltakanattır Yelkenkanatta da pilot yeteri kadar yüksek bir yerden koşarak ve yeterince hızlanarak yelkankanatın havalanmasını sağlar. Bu durumda da gerekli taşıma gücü oluşur. Yelkenkanata da üç kuvvet etki eder. Bunlar taşıma kuvveti, yerçekimi kuvveti ve sürükleme kuvveti şeklindedir. Hareket, genel itibariyle ileri ve aşağı doğru sürdürülür. Yelkenkanat altı bölümde incelenebilir. Bu bölümler; yelken bezi, iskelet boruları, kablolar, bağlantı parçaları, kuşam tertibatı ve tekerlek şeklindedir. Kask da emniyet amaçlı olarak kullanılır. Yelkenkanatlarda trapez denilen ve pilotun vücut ağırlık merkezinin yerini değiştirmek suretiyle kumanda ettiği mekanizma kullanılır. Pilot sağa gitmek istediğinde vücudunu sağa doğru yatırır ve trapezi ise kollarıyla sola çeker. Pilot sola gitmek istediğinde ise, vücudunu sola doğru yatırır ve trapezi ise kollarıyla sağa çeker.

Microlight (Motorlu Yelkenkanat)

Microlight, çok hafif hava araçları sınıfına giren ve genellikle sportif amaçlı uçuşların gerçekleştirildiği bir hava aracıdır. Yelkenkanata motor ilavesi yapılmış hava aracı olarak da düşünülebilir. Kullanılan motorlar iki ya da dört zamanlı motorlardır. Kalkış ve sonrası için üzerinde bulunan motor kullanılır. Bu durumda da pilot microlightı yeterince hızlandırarak havalanmasını sağlar. Bu durumda da gerekli taşıma gücü oluşur. Microlightta uçaklarda olduğu gibi dört kuvvet etki eder. Bunlar taşıma kuvveti, itme kuvveti, yerçekimi kuvveti ve sürükleme kuvveti şeklindedir. Microlight’a motorsuz yelkenkanata ait bölümlerin yanında birde motor ilavesi yapılmıştır. Kuşam tertibatı bir veya iki kişiyi oturur pozisyonda alacak şekildedir. Uçuş kumandası yelkenkanatta olduğu gibidir. Pilot, ağırlık merkezi değiştirme suretiyle yunuslama ve yatış hareketlerini yapabilir. Bununla beraber üzerinde olan motor sayesinde 3-4 saat havada kalabilir. Üzerinde bulunan motorun arıza yapması durumunda yelkenkanatta olduğu gibi süzülüş hareketi yaparak ve hava akımlarını kullanarak hareket edebilir. Kanatın görevini yapamaz duruma gelmesi durumunda paraşüt sistemini devreye sokmak mümkündür.

Paramotor (Motorlu Yamaç Paraşütü)

Paramotor, yamaç paraşütüne ek olarak pervaneli motorunda kullanıldığı hava aracıdır Pervaneli motor, pilotun sırtında taşınabileceği gibi, pilotun oturduğu kabinin arka kısmında da yer alabilir. Bir başka adı, motorlu yamaç paraşütü veya paratrike’dir

Paramotorun ana bölümleri olarak motor, kanat, kuşam tertibatı, yedek paraşüt ve kask sayılabilir. Pervaneli motor, ileri yöndeki hareketi ve hava aracının yükselmesini sağlar. Çok fazla sayıda motor tipi bulunmakla beraber en çok tercih edilen motor tipleri tek silindirli iki zamanlı motorlardır. İki ya da üç silindirli motorlar da kullanılabilir.

Balon

Balon, havanın ısıtılması prensibine dayalı olarak çalışan hava aracıdır. Balona etki eden üç kuvvet bulunur. Bunlar taşıma kuvveti, yerçekimi kuvveti ve sürükleme kuvveti şeklindedir. Pilot, taşıma kuvvet üzerinde etkide bulunarak balonun irtifa kazanmasını ya da kaybetmesini sağlar. Bunun için ateşleme ünitesini açarak ya da balonun tepe noktasındaki deliği genişleterek yapar. Kısaca balonun içindeki havanın sıcaklığı ile oynanarak irtifa kontrolü sağlanır.

Zeplin

Zeplin, balondan farklı olarak yönlenme hareketlerine izin veren motor ve dümenleri olan hava aracıdır. Zepline etki eden dört kuvvet bulunur. Bunlar taşıma kuvveti, yerçekimi kuvveti, it kuvvet ve sürükleme kuvveti şeklindedir. Gerek balon gerekse zeplin aerostatik kuvvetlerden faydalanarak uçarlar. İçlerindeki gaz gerekli olan taşıma kuvvetini meydana getirir.