GENEL MUHASEBE I - Ünite 5: Hazır Değerler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Hazır Değerler

Finansal Varlıklar

Finansal araç, bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da öz kaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Finansal araçlara finansallık özelliğini, bir sözleşmeye dayalı olması dolayısı ile sözleşmenin taraflarına sözleşmeden kaynaklanan bir hak kazandırması ya da yükümlülük yüklemesi vermektedir.

Finansal araçlar;

  • Türev finansal araçlar ve Ttürev olmayan finansal araçlar olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.

Türev finansal araçlar; işletmelerin kendilerini çeşitli risklere karşı korumak amacı ile kullandıkları finansal araçlar olup diğer finansal araçlardan türetildikleri için türev finansal araçlar adını almaktadır.

Türev olmayan finansal araçlar; hemen hemen tüm işletmeler tarafından kullanılan finansal araçlar olup finansal varlık, finansal borç ve öz kaynağa dayalı finansal araçlar olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır.

  • Finansal varlıklar, sahibine sözleşmeye dayalı bir hak kazandıran finansal araçlardır. Nakit, ticari alacaklar, alacak senetleri, kredi alacakları, hisse senetleri, tahviller vb. finansal araçlar; finansal varlık olarak kabul edilmektedir.
  • Finansal borçlar, sahibine sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük yükleyen finansal araçlardır. Ticari borç, borç senetleri, kredi borçları, tahvil borçları vb. finansal araçlar; finansal borç olarak kabul edilmektedir.
  • Öz kaynağa dayalı finansal araçlar ise, işletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmelerdir.

Hazır Değerler

Hazır değerler, işletmenin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kullanılmaya hazır nakit (para) ve nakit benzerleri değerlerdir.

Nakit değerler; Türk Lirası kâğıt paralardan, madeni paralardan, yabancı ülke paralarından (efektif) ve vadesiz banka mevduatından oluşmaktadır.

Nakit benzerleri ise ibraz vadeli alınan çekleri, banka garantili kredi kartı alacakları, yoldaki paraları ve diğer nakit benzeri değerleri içermektedir.

Tekdüzen hesap planında Dönen Varlıkların ilk grubunu oluşturan Hazır Değerler, aşağıdaki hesaplardan oluşmaktadır:

  • 100. KASA
  • 101. ALINAN ÇEKLER
  • 102. BANKALAR
  • 103. VERİLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMİRLERİ (-)
  • 108. DİĞER HAZIR DEĞERLER

Tek düzen hesap planında hazır değerlerin nakit olarak elde veya bankada bulunan varlıklar ile istendiği zaman değer kaybına uğramadan paraya çevirme imkanı bulunan varlıklardır.

Gelişen alternatif finansman araçlarına rağmen işletmenin hazır değerlerinde yer alan kalemler vazgeçilmez unsurlardır.

Kasa

İşletmelerin kasasında bulunan ulusal para ve yabancı para mevcudu, kasa terimiyle ifade edilmektedir.

Günümüzde bankalar, işletmenin kasası gibi rol oynamaktadır. Özellikle internetin bankacılık işlemlerinde yaygınlaşması, bankaların 7 gün 24 saat kullanımını sağlamıştır. Bankalar nakit işlemleri gerçekleştirebilse de bu işlemler, sanal ortamda yapılmaktadır. Paranın fiziki olarak işlerlik kazanacağı durumlar için kasadaki para önemini korumaktadır.

Nakit mal satışı, bankadan çekilen paralar, vadesi dolan alacakların alınması, menkul kıymetlerin satılması gibi finansal nitelikli olaylar sonucunda kasadaki para miktarı artarsa bu olaylar tahsilat olarak adlandırılır. Tahsilat işlemleri ise kasa hesabını borçlandırır .

Nakit mal alışı, bankaya yatırılan paralar, çek ödemeleri, vadesi gelen borçların nakden ödenmesi, hisse senedi alımı gibi mali nitelikli olaylar sonucunda kasadaki para miktarı azalırsa bu olaylar tediye olarak adlandırılır. Tediye işlemleri ise, kasa hesabını alacaklandırır .

İşletmeler, kasasına para girişi gerçekleştiğinde Kasa Tahsil Fişi belgesiyle muhasebe yazılımına bilgi vermektedir. Bu belgede kasaya giren paranın tutarı, ne için alındığı ve hangi hesap veya hesaplara alacak kaydedileceği gösterilmektedir.

İşletmenin kasasından para çıkışı olması durumunda işletme Kasa Tediye Fişi düzenlemektedir. Bu belgede, kasadan çıkan paranın tutarı, ne için ödendiği ve hangi hesap ya da hesaplara borç yazılacağı gösterilmektedir.

İşletmeler, finansal işlemlerinde Türk Lirası kullanabilecekleri gibi efektif işlemleri de gerçekleştirebilir. Bu nedenle işletmenin nakit işlemlerinde takip edilen kasa hesabı; “100.01 Türk Lirası Kasası” ve “100.02 Yabancı Paralar Kasası” alt hesaplarında da izlenerek işletmenin nakit akışının kontrolüne yönelik bilgiler üretilebilmektedir. Yabancı para üzerinde yapılan işlemlerin genel adına döviz işlemleri denir. Nakit para üzerinden yapılan yabancı para işlemleri ise efektif olarak adlandırılır.

Türk Ticaret Kanunu’na göre işletmeler, muhasebe kayıtlarını Türkçe ve Türk Lirasına göre gerçekleştirmek zorundadır. Bu durumda işletmenin finansal işlemleri karşılaştırıldığında yabancı para işlemlerinin Türk Lirasına çevrilerek muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Ancak işletme için yabancı paraların miktarının takip edilmesi önemli ise bu durumda Nazım Hesaplar yardımıyla yabancı paraların takibi gerçekleştirilebilir.

Nazım Hesaplar; bir işletmenin alacağı, borcu ve varlıkları ile ilgili olmayan ancak bunların açıklanması için kullanılmak üzere Muhasebe Planında bulunan ana hesaplardır.

Nakit para işlemleri Türkiye Muhasebe Standartları’ndan “TMS 21 Kur Değişim Etkilerinin Muhasebeleştirilmesi” standardında ele alınmıştır. İşletmelerin yurt içi ve yurtdışında yabancı paraya dayalı yaptığı işlemler ile işletmelerin yurtdışı faaliyetleri nedeni ile yabancı para cinsinden hazırlanan finansal tabloların raporlamadaki para birimine çevrilmesi ile ilgili esaslar yer almaktadır.

Nakit benzerleri tutarı belirli nakde kolayca çevrilebilen kısa vadeli yüksek likiditeye sahip ve değerindeki değişim riski önemsiz olan yatırımlardır. Kısa vadeli nakit yükümlülükler için elde bulundurulan ve yatırım amacıyla veya diğer amaçlarla kullanılmayan varlıklardır.

Bankalar

Bankalar, işletmelerin nakit ve nakit benzeri varlıklarının kontrolü ve saklanmasında önemli olanak sağlayan kurumlardır.

İşletmeler ödemelerde ve tahsilatlarda kolaylık sağlayan çek işlemlerini bankalar aracılığı ile yaparlar. İşletmeler kasalarında para bulundurmak yerine banka hesaplarında paralarını hem güvenli bir şekilde saklar, hem de nakit yönetimini banka aracılıyı ile yerine getirebilirler. Böylece bankalar işletmelerin 24 saat açık kasaları haline gelmiştir.

İşletmeler, bankalar ile yaptıkları işlemlerini 102 Bankalar ana hesabında takip ederler. İşletmeler, iş yaşamlarında birden fazla banka ile işlem yaparlar ve bu nedenle Bankalar ana hesabı, kendisine bağlı alt hesapları olan bir hesaptır.

İşletmelerin günlük ödeme ve tahsilatları için bankalarda açılan hesaba mevduat hesabı denir. Bu hesaptan para çekme ve yatırma yetkisi, işletmenin yetkilendirdiği kişi veya kişiler tarafından yapılır.

Bankadaki hesaba para yatırıldığı zaman 102 Bankalar hesabının borç tarafına kayıt yapılır. Bankadaki hesaptan para çekildiğinde ise 102 Bankalar hesabının alacak tarafına kayıt yapılır. Bankalar hesabının borç kalanı, işletmenin bankalarda ne kadar miktarda para olduğunu gösterir.

Bankalar hesabı, toplayıcı (ana) hesap niteliğindedir. Bankalar hesabının alt hesaplarının borç toplamları, 102 Bankalar hesabının borç toplamına eşit olmak zorundadır. Benzer şekilde bankalar hesabının alt hesaplarının alacak toplamları da 102 Bankalar hesabının alacak toplamına eşit olmalıdır.

Çekler

İşletmeler faaliyetlerini yerine getirirken para tahsilatı ve ödemesi işlemlerini ya bizzat kendileri ya da bankalarda açtırmış oldukları hesapları üzerinden yaparlar. Ancak ödeme ve tahsilatların bankalarda bulunan hesaplar üzerinden yapılabilmesinde ödeme emri yerine geçen bir belge kullanılmak durumundadır. Bu belgenin genel adına çek denir.

Çek , yatırım ve kredi yolu ile elde edilmiş bankadaki emre hazır paranın, işletmenin kendisine veya üçüncü şahsa çek hamiline ödenmesi için bankaya verilen talimatı içeren, şekil ve içeriği kanunla belirlenmiş kıymetli belgedir.

Çek, Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu hükümlerine göre düzenlenmiş bir ödeme aracıdır. Türkiye’de çek defteri, sadece banka tarafından bastırılabilir. Bu nedenle çekin üzerinde yazılı değeri ödeyecek taraf olarak kabul edilen muhatap, sadece ve sadece bir banka olabilir. Çeki düzenleyen kişiye ise keşideci adı verilmektedir. Keşideci, bankada emrine hazır bir paranın tamamının veya bir kısmının kendisine veya üçüncü kişiye ya da çek hamiline ödenmesi hususunda bankaya emir vermektedir. Çekin üzerinde yazılı olan tutarı alma hakkına sahip olan kişiye ise lehtar denmektedir.

5941 sayılı Çek Kanunu’nda iki tür çek tanımlanmaktadır. Bunlar;

a. Tacir olan-tacir olmayan çekler ve
b. Hamiline çeklerdir.

Kanun, tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekleri, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırma görevini çekin muhatabı olan bankalara vermiştir. Buna göre çek defterleri dört farklı tipte basılmaktadır. Çekler; tacir çeki, tacir olmayan çek olarak ayrıştırıldıktan sonra bu çekler de tacir hamiline ve tacir olmayan hamiline olarak ayrılmaktadır.

Tacir çeki, sadece ticari işletme ile ilgili ticari işlemlerde kullanılabilmektedir. Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çeklerin hamiline düzenlenecek biçimlerinin açıkça ayırt edilmesi yasal bir zorunluluktur. Bu nedenle çek defterleri birbirinden ayırt edilebilecek şekilde basılmalıdır. Örneğin;

  • Lacivert çek “tacir çeki”ni,
  • Kırmızı çek “hamiline düzenlenen tacir çeki”ni,
  • Yeşil çek “tacir olmayan gerçek kişi çeki”ni ve
  • Kahverengi çek “hamiline düzenlenen tacir olmayan kişi çeki”ni ifade etmektedir.

Tacir çeki ve tacir olmayan çek, bir kişi veya kurumun emrine yazılmış çeklerdir. Yani sadece çekin üzerinde yazılı kişi veya kurum bu çeki tahsil edebilecektir.

Hamiline yazılı çekler de ise çekin üzerinde hamiline kelimesi yer alır. Bu ibare ile çeki elinde bulunduran veya çeki üzerinde taşıyan her kimse, çeki tahsil etme yetkisine de sahip olmaktadır.

Çekin doğasında, bankaya ibraz edildiğinde (gösterildiğinde) banka tarafından ödeme yapılması gereken bir ödeme aracıdır. Ancak çekin düzenlendiği yer ile lehtarın tahsil edeceği yer arasında coğrafik olarak belirli bir mesafenin olması durumunda ödemenin hemen olması beklenemez. Bu nedenle TTK’nın 796. maddesinde lehtarın çeki ibraz süreleri düzenlenmektedir. Buna göre;

  • Düzenlendiği yerde ödenecekse on gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
  • Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve farklı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
  • İlk iki maddede yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlamaktadır.
  • TTK madde 797’ye göre çekin, takvimleri farklı olan iki yer arasında düzenlenmesi durumunda düzenlenme günü, ödeme yerindeki takvimin onu karşılayan gününe dönüştürülür.

İşletmenin ticari faaliyetleri sonucunda diğer işletmelerden veya gerçek kişilerden aldığı çekler 101 Alınan Çekler hesabında takip edilirken, diğer işletmelere veya gerçek kişilere verdiği çekler ise 103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri hesabında izlenmektedir.

Alınan Çekler

Hazır Değerler grubunda kasadaki paradan sonra en likit varlık, işletmenin sahip olduğu çeklerdir. İşletmeler ticari işlemlerinde kasadaki parası veya bankadaki ticari mevduatı yerine kaydi para olarak çekleri kullanabilir. İşletmenin bir varlık satılı veya bir alacak tahsili karşılığında nakit yerine geçen bir çek alması durumunda söz konusu hesap kullanılmaktadır. İbraz süreleri sonunda tahsil edilmesi beklenen, likiditesi bakımından kasa ile eşdeğer niteliğe sahip olan ve Hazır Değerler grubunda yer alan bir hesaptır.

İşletme bir varlığın satışı veya vadesi bitmiş bir alacağını tahsil etmek için bir çek aldığında 101 Alınan Çekler hesabı borçlandırılır. Çek tahsil edildiğinde ise bu hesap alacaklandırılır. Alınan çekler hesabı, dönem sonunda borç kalanı verir ya da kalan vermez.

İşletme, bir borcunu ödemek amacıyla sahip olduğu bir çekin üzerinde yazılı hakları başka bir kişiye kayıtsız ve şartsız bir şekilde devrediyorsa çekini ciro etmiş olmaktadır. TTK’nın 789. maddesinde açıkça belirtilen çek cirosunda, hakların kayıtsız ve şartsız devredilmesi koşul olarak konmaktadır. Eğer kısmi ciro veya muhatap tarafından bir ciro işlemi gerçekleştirilirse ciro işlemi geçersiz sayılmaktadır.

Çekler ibraz vadelidir. Ancak Türkiye’de vadeye dayalı işlemlerde bono ve senetlere olan güvenin azalmasından dolayı vadeli çekler kavramı ile karşılaşılmaktadır. İşletmeler, vadeli çeklerde vade farkını da öngörmektedir. Ancak TTK’nın 786. maddesinde “Çekte öngörülen herhangi bir faiz şartı yazılmamış sayılır” hükmüyle çekte vade farkının da yansıtılamayacağı belirtilmektedir. Bu durumda vade farkı içeren ve ibraz vadeli olmayan bir çek TTK’ya göre ancak bir senet veya bono hükmündedir ve bu hüküm doğrultusunda vadeli çeklerin hazır değerler içinde değil alacaklar içinde yer alması gerekmektedir. İşletmenin, Alacaklar grubunda bir hesaba kayda aldığı vadeli çeki vade bitiminde (üzerinde yazılı tarihte) alacaklar grubundan çıkararak Alınan Çekler hesabına alması daha uygun olacaktır.

Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri

İşletme tarafından diğer kişiler için düzenlenen çekler ile bankaya verilen ödeme emirleri (virman) takip edilmektedir.

103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri Hesabı, bilançoda gösterilirken nakit ve nakit benzerleri grubunda bir indirim olarak yer almaktadır. Bir diğer ifade ile pasif karakterli bir hesap olmasına rağmen aktifte gösterilmektedir.

İşletmenin verdiği çekler de ibraz vadelidir. Eğer işletme, vadeli bir çek, keşide ederse bu durumda vade farkı içeren ve ibraz vadeli olmayan bir çek ancak bir senet veya bono hükmündedir ve bu hüküm doğrultusunda vadeli çeklerin hazır değerler içinde değil Borçlar grubunda gösterilmesi gerekmektedir. İşletmenin, Borçlar grubunda bir hesaba kayda aldığı vadeli çekin vade bitiminde (üzerinde yazılı tarihte) Borçlar grubundan çıkartılarak, Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri Hesabına alınması daha uygun olacaktır.

Diğer Hazır Değerler

Diğer nakitler; nitelik itibarıyla hazır değer sayılan vadesi gelmiş kuponları, posta pulları, banka ve posta havaleleri (yoldaki paralar) gibi kalemleri içerir. Diğer nakitler grubunda yer alan her bir unsur, yardımcı hesaplarda takip edilir.

Vadesi gelmiş olan faiz veya kar paylarının her an tahsil edilebilir duruma gelmesi halinde ilgili dönem geliri alacak kaydı yapılırken; diğer hazır değerler hesabı borçlandırılmaktadır.