GENEL VERGİ HUKUKU - Ünite 7: Vergi İdaresi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Vergi İdaresi
Vergi İdaresi Kavramı ve Vergi İdaresi Örgütü
Vergi ilişkisinde iki taraf bulunmaktadır. Bir tarafta vergi borçlusu olan yükümlü, diğer tarafta ise vergi alacaklısı devlet yer almaktadır. Vergilendirme yetkisi, sadece vergilerin kanun ile konulmasını kapsamaz. Vergi kanunlarının uygulanması da vergilendirme yetkisinin bir parçasıdır. Verginin tarhı, tebliği, tahakkuku ve tahsili işlemleri vergilendirme işlemleri arasında yer alır. Devlet vergilendirme işlemleri yetkisini vergi idaresi aracılığıyla yerine getirmektedir. Vergi idaresi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez örgütü ve taşra örgütü ile Bakanlığa bağlı kuruluş olarak Gelir İdaresi Başkanlığından oluşur. Devletin alacaklarını tahsil etmek ve bu konuda ortaya çıkacak olan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla açılan davalarda devleti temsil etme görevi Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü aracılığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verilmiştir. Yerinden yönetim birimleri içerisinde belediye, il özel idareleri ve mali yükümlülüklerde tahsil işlemini yerine getiren birimlerden oluşur.
Anayasa’da yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir (6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, RG, T 11.02.2017, S 29976). “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir” (Anayasa md 104). “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir” (Anayasa md 7). Cumhurbaşkanı yürütme görevini yerine getirirken Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi içerisinde yer alan İdari İşler Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları ve Cumhurbaşkanlığına Bağlı Kurum ve Kuruluşlarla ile Bakanlardan oluşur.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bakanlıklar içerisinde büyük önemi olan ve devletin maliyesini yönlendiren, devletin mali ve ekonomik yönden tüzel kişiliğini temsil eden bakanlıktır. Bakanlığın teşkilat yapısı ve görevleri, Cumhurbaşkanlığı 1 sayılı kararnamesi şöyle düzenlenmiştir (Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 1), RG, T 10.07.2018, S 30474). Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile eskiden Ekonomi Bakanlığı tarafından yerine getirilen hazine ve ekonomiye ilişkin görevler de iki bakanlığın birleştirilmesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına verilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı
Gelir politikasını adalet ve tarafsızlık içinde uygulamak; vergi ve diğer gelirleri en az maliyetle toplamak; mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak; mükellef haklarını gözeterek yüksek kalitede hizmet sunmak suretiyle yükümlülüklerini kolayca yerine getirmeleri için gerekli tedbirleri almak; saydamlık, hesap verebilirlik, katılımcılık, verimlilik, etkililik ve mükellef odaklılık temel ilkelerine göre görev yapmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmuştur (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi No:4, RG, T 15.07.2018 Sayısı: 30479).
Gelir İdaresi Başkanı, Başkanlığın en üst amiridir. Başkanlığı mevzuat hükümlerine, politika ve stratejilere uygun olarak yönetir. Başkanlığın görev alanına giren hususlarda politika ve strateji geliştirilmesi çalışmaları yapar ve Başkanlığın faaliyet ve işlemlerini denetler. Görevlerin yürütülmesinde Başkana yardımcı olmak üzere altı başkan yardımcısı görevlendirilir.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, doğrudan Bakana bağlı olarak Başkan, Başkan Yardımcıları ve Grup Başkanları ile Vergi Müfettişleri Vergi Başmüfettişi, Vergi Müfettişi ve Vergi Müfettiş Yardımcısı’ndan oluşur. Vergi müfettiş yardımcıları başkanlık tarafından yapılan sınavla alınır. Giriş sınavını kazananlar üç yıllık yardımcılık dönemine tabidirler. Yeterlik sınavını kazananlar vergi müfettişi olarak atanırlar. Yardımcılık dönemi dâhil on yıl çalışanlar performans değerlemesine tabi tutulur. Başarılı olanlar başmüfettiş olarak atanır (Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği, RG, T 31.10.2011, S 28101). Türkiye’de 225 Vergi Başmüfettişi, 2846 Vergi Müfettişi, 5211 Vergi Müfettiş yardımcısı bulunmaktadır (https://www.vdk.gov.tr/tr-TR/Kadro-Dagilimi, Erişim Tarihi: 10.09.2018).
Vergi Konseyi
Bakanlığın vergi politikalarının oluşturulması ve uygulanması ile ilgili olarak görüş bildirmek ve bu konularda araştırma ve çalışmalar yapmak üzere kurulan bir danışma organıdır. Konsey, tarafsız bir yaklaşımla ve objektif esaslara göre görüş ve önerilerini oluşturan bir danışma organıdır. Uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını gözetir. Katılımcılığa ve ortak akla dayanan uzlaşmayı esas alır. Değişimi ve yenilikleri önceden fark ederek, sonuç odaklı çalışma kültürünü benimser. Sistemin tüm paydaşlarının güvendiği saygın bir kurum olmayı hedefler (Vergi Konseyi Yönetmeliği, RG, T 22.03.2005, S 25763) .
Vergi konseyi, Hazine ve Maliye Bakanlığından görevlendirilen doğal üyeler yanında kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşundan seçilen üyelerden oluşur. Konsey, vergi ve diğer mali yükümlülüklerle ilgili konulardaki araştırma ve çalışmalarını, toplumun çeşitli kesimleri ve gelir politikalarını belirleyen kurumlarla paylaşmak, uluslararası gelişmelerin ışığında ekonomi ile uyumlu, adil, etkin, hukukun üstünlüğüne ve toplumsal uzlaşmaya dayalı çağdaş bir vergi sisteminin oluşturulmasına katkı yapmak amacıyla görev ifa eder.
Vergi konseyi, genel kurul, konsey başkanı, icra kurulu, sekretarya ve çalışma gurup ve komisyonlardan oluşur. Konsey üyelerine huzur hakkı ödenir.
Defterdar, bulunduğu ilde Bakanlığın en büyük memuru ve il ve bağlı ilçeler teşkilatının amiri olup, işlemlerin mevzuat hükümlerine göre yürütülmesi, denetlenmesi, merkez ve taşradan sorulan soruların cevaplandırılması, kanuna aykırı hareketi görülenler hakkında takibatta bulunulması, atamaları ile görevli ve sorumludur. Gerek görülen yerlerde defterdara yeterli sayıda yardımcı verilir (Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Kararname Numarası: 1, RG, T 10.07.2018 S 30474).
Başkanlığın taşra teşkilatı, doğrudan merkeze bağlı vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerde bu bölümde Vergi Dairesi Başkanlığı ve Vergi Dairesi Başkanına verilen görev ve yetkileri haiz vergi dairesi müdürlüklerinden oluşur. Vergi dairesi başkanlıklarının kuruluş yerleri ve sayıları ile bunlara ilişkin değişiklikler Cumhurbaşkanınca belirlenir. Türkiye’de 30 vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır (http://www.gib.gov.tr/VDBD, Erişim Tarihi: 10.09.2018). İl merkezlerinde iş hacmine göre defterdarlığa bağlı olarak bir veya birden çok başkanlık veya müdürlük şeklinde vergi dairesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kurulur. Vergi daireleri mükellefi tespit eden, vergi, resim ve harçları tarh eden, tahakkuk ettiren, ceza kesen ve tahsil eden dairelerdir. Vergi daireleri, AATUHK’a göre aynı zamanda tahsil dairesidir. Vergi daireleri Vergilendirme, Muhasebe, Kovuşturma ve Tarama ve Kontrol Bölümünden oluşur (Vergi Daireleri Kuruluş Ve Görev Yönetmeliği, RG, T 24.12.1994, S 22151). Vergi daireleri, vergi kanunları ve özel kanunlar ile bu kanunlara dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belli edilen kamu gelirleri ile ilgili mükellefi tespit, tarh, tahakkuk, tecil, terkin, ödeme, iade ve muhasebe işlemlerini yürütür (Vergi Daireleri Kuruluşu ve Görev Yönetmeliği, RG, T: 24.12.1994, S:22151).
Malmüdürlüğü, vezne ve muhasebe servisleri ile gereken yerlerde tahakkuk, tahsilat ve Hazine avukatlığı servislerinden oluşur. İş hacminin gerektirdiği malmüdürlüklerinde yeterli sayıda saymanlık müdür yardımcısı, defterdarlık uzmanı ile şef ve diğer personel çalıştırılabilir. Malmüdürü, Bakanlığın ilçe teşkilatının amiri olup işlemlerin mevzuata uygun olarak yürütülmesini sağlar. Vezne ve muhasebe servislerinin dışındaki servislerin başında bulunan memurlar işlerin kanuna uygun olarak yürütülmesinden birinci derecede sorumludurlar (Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Kararname Numarası: 1, RG, T 10.07.2018 S 30474).
Yerel İdarelerin Vergilendirme Konusundaki Görevleri
Mahalli idareler, il özel idareleri, belediye ve köylerden oluşur. Vergilendirme yetkisinin kullanılmasında mahalli idarelerin yetkileri bağlı yetkidir. Asıl vergilendirme yetkisi yasama organına aittir. Yerel idareler sadece vergi ve benzeri mali yükümlülüklerinin tarh, tahakkuk ve tahsilat gibi idari işlemlerini yapabilir. Yerel idarelerin mali yükümlülük kapsamında tahsil ettiği öz kaynakları olduğu gibi mali tevzin gereği kamu gelirlerinin çoğunluğu genel bütçeden ayrılan paylardan oluşur.
İl özel idarelerinin vergilendirme yetkisi, tutar olarak önemsiz ve düzenli olmayan vergi, resim ve harçlardan oluşmaktadır. İl özel idarelerine özgü bazı resim ve harçlar il özel idare kanunundan kaldırılmıştır. İl özel idarelerine görev veren diğer kanunlar içerisinde harç ya da resim benzeri mali yükümlülükler olarak düzenlenmiştir.
Günümüzde daha çok genel bütçeden pay verilmek şeklinde kendini göstermektedir. İl özel idarelerinin kaynakları içerisinde yer alan vergi ve benzeri mali yükümlülüklerden taşocakları resmi, madenlerin ruhsatlandırılması aşamasında alınan harçlar ile termal suların çıkarılması sırasında alınan harçlar sayılabilir. İl özel idaresi teşkilatı; genel sekreterlik, malî işler, sağlık, tarım, imar, insan kaynakları, hukuk işleri birimlerinden oluşur. Mali işler il özel idaresi mali hizmetler müdürlüğü tarafından yerine getirilir. Mali yükümlülük kapsamında olanlar, alacakların tarh edilmesi, vadesi gelen alacakların tahsil edilmesi başlıca idari işlemlerdir.
Müdür ve yeteri kadar idari personelden oluşur. Belediyeler ise bazı vergi, resim ve harçların tarh ve tahsil işlemleri ile vergilendirme yetkisini kullanmaktadır. Ayrıca kendilerine özgü gelir kaynakları da bulunmaktadır. Vergi gelirleri içinde, Emlak Vergisi, Çevre Temizlik Vergisi sayılabilir. Belediye teşkilâtı içerisinde vergi ve benzeri mali yükümlülüklere ilişkin görevli birim malî hizmetler birimidir. Gelir ve alacakların tahsili işlemleri mali işler birimi tarafından yerine getirilir. Büyükşehir belediyelerinde ise mali işler mali hizmetler daire başkanlığı tarafından yerine getirilir.
Köyler, vergilendirme yetkisinin kullanılmasında en sınırlı mahalli idare birimleri içinde kalmaktadır. Köy idarelerinin vergilendirme açısından yetkileri vergilendirme işlemlerini geçememektedir. Buna yetki veren kanunlar ise Köy Kanunu, Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkında Kanun ve Oyun Alet ve Vasıtalarından Belediyelerce ve Köy İdarelerince Alınacak Resim Hakkında Kanun’dur. Köy Kanununa göre köyde işler imece usulüyle yapılır. Köy gelirleri genel bütçeden ayrılan değerlerdir. Köy gelirleri köyün aylıklı adamlarının maaşlarını ve yapılması zorunlu işleri karşılamaması halinde en yüksek haddi 20 TL’yi aşmamak üzere salma salınabilir. Salma hane başına ve köy ihtiyar meclisi kararı ile salınabilir. Köyde gelirler tahsildar aracılığı ile toplanır. Muhtarın görevlerinden biri de vergi toplamak için gelen tahsildarlara yol göstermek, yardım etmek ve tahsildarların yolsuzluğunu görürse Hükümete haber vermektir (442 sayılı Köy Kanunu, md.36, RG, T 07.04.1924, S 68).
Köyün salma yetkisinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde dava açılmış ise de, mahkeme bu istemi reddetmiştir. Mahkeme, salmayı uygulayacak kişilerin bilgi düzeylerinin yetersiz olması nedeniyle modern vergicilik prensiplerinden uzaklaşıldığı iddiasını yersiz görmüştür. Ayrıca, hane başına ödeme gücünü yansıtan ilkelerden olması, dağıtıcı gelir vergisi niteliğinde olması, esasen en yüksek miktarı yirmi lira gibi az bir miktarı geçmeyen bir vergi için modern vergi prensiplerinin göz ardı edildiği iddiaları; insan haklarına, sosyal adalete, hukuk devletine ve kanun önünde eşitliğe aykırı olmayacağı düşüncesi ile itirazı reddetmiştir
(Anayasa Mahkemesi, E. 1963/198, K. 1965/1, 5.1.1965 (RG 24 Mayıs 1965, S.12005).
http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/f816d1fd36e4-4cde-90b7-
c571ca01aec9?excludeGerekce=False&wordsOnly=False, Erişim T 08.09.2018).