GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA - Ünite 6: Franchising ve İşletme Satın Alma Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Franchising ve İşletme Satın Alma

Ünite 6: Franchising ve İşletme Satın Alma

Giriş

Girişimci her ne kadar yüksek potansiyele sahip bir iş fikrine sahip olsa da, bu durum girişimcinin aynı zamanda işini kurabilme için gerekli olan bilgi birikimine ve parasal kaynaklara sahip olduğu anlamına gelmez. Bu noktada iş kurma süreci içerisinde farklı alternatiflerin değerlendirilmesi gerekebilir. Bu noktada, özellikle görece daha düşük bir risk taşıması ve ayrıca bilgi birikiminin ve sermaye gereksiniminin paylaşılması anlamında franchising seçeneği gündeme gelmektedir.

Franchising Kavramı ve Tanımı

Franchising, belli bir ürüne, hizmete ya da sürece sahip bir işletmenin (franchisor), bir başka işletmeye (franchisee) belli bir süre için gerekli ödemeleri yapması ve ilgili koşulları sağlaması şartıyla söz konusu ürün, hizmet ya da süreci kullanma iznini verdiği bir anlaşmadır.

Franchising anlaşmasına konu olan şey yalnızca ürünler ve hizmetler değil, aynı zamanda franchising veren işletmenin markası ve yönetim modelleridir. Anlaşma dâhilinde, franchising veren işletme (franchisor), alan işletmeye (franchisee) belli bir coğrafi bölge dâhilinde kendisini kanıtlamış olan bir iş sistemini kullanma izni vermektedir. İşletmeler arasında yapılan bu anlaşmaların kapsamı franchisor’ın iş yapısı, amaçları ve kültür yapısına göre değişiklik gösterebilmektedir. İş modeline ve sistemine franchisor sahiptir ancak belli bir ödeme karşılığında franchisee’nin bu iş modelini ve sistemini kullanmasına izin vermektedir. Ayrıca franchisor, franchisee’yi ulusal tanıtım faaliyetleri, personelin eğitimi ve yönetimi, ürün, hizmet ve sistem geliştirme konularında desteklemektedir. Franchisee ise genellikle elde ettiği kârın belli bir yüzdesini franchisor’a ödemekle yükümlüdür.

Franchising ile elde edilebilecek faydalar şu şekilde sıralanabilir:

  • Mevcut bir pazara ve belli bir imaja sahip ürünler ve hizmetler.

  • Patentli bir formül ya da tasarım.

  • Ticari isimler ve ticari markalar.

  • Finansal getirilerin denetimi için finansal yönetim sistemi.

  • Alanında uzman kişilerden alınacak yönetim desteği.

  • Reklam ve satın alma faaliyetlerinde ölçek ekonomilerinden yararlanma.

  • Genel merkez tarafından sunulan faydalar.

  • Test edilmiş bir iş modeli.

Franchising sürecinin hem franchisee hem de franchisor için önemli getirileri bulunmaktadır. Franchisee için en önemli getirilerinden biri girişimcinin franchise alarak üstlendiği risk düzeyinin sıfırdan iş kurma sürecine göre daha düşük olmasıdır.

Franchisee için franchising sürecinin yararları aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Ürünün/hizmetin tanınırlığı: Franchisor’ın uzun zamandır pazarda bulunması güçlü bir imaja sahip olmasını sağlamaktadır. Franchisee ürün veya hizmetin bu tanınırlığından faydalanarak güven yaratmak için gerekli olan çaba ve kaynak masraflarından kurtulacaktır.

Yönetim uzmanlığı: Franchisor’ın sağladıkları yararlardan birisi de yönetim uzmanlığıdır. Muhasebe, insan kaynakları yönetimi, pazarlama ve üretim gibi temel işletme fonksiyonları gibi konular hakkında franchisor eğitim sağlayabilmektedir. Bununla birlikte franchisor performans değerlendirme, alana ilişkin eğitim verilmesi, tesislerin denetimi, yerel pazarlama faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve operasyonel denetim gibi konularda franchisee’ye alan desteğinde bulunmaktadır.

Finansal destek: Girişimcilerin en fazla sıkıntı çektikleri kaynakların başında da finansal kaynaklar gelmektedir. Franchisor uygun adaylar için ödeme sıkıntısı çekmeyeceği ödeme planları geliştirebilir, ürün tedariki ve hammadde konusunda kolaylıklar sağlayabilir. Bununla birlikte güvenilir bir franchisor ile çalışmak bankalar ve finansal kurumlar nezdinde yüksek kredi puanı sağlayacaktır.

Operasyonel ve yapısal denetim: Franchisee için geçerli olan diğer bir faydayı oluşturmaktadır. Franchisor’ın gerçekleştirdiği denetimler ile birlikte belirli kalite standartları sağlanmış, maliyet kontrolü, stoklar ve nakit akışı gibi finansal kararlar denetim altında tutulmuş olur.

Pazara ilişkin bilgi birikimi: Franchisor, potansiyel ve mevcut müşterilere, rakiplerin ve sektörün mevcut ve gelecekteki durumuna ilişkin bir bilgi birikimine sahiptir. Girişimcilerin bu bilgi birikimine sahip olmadığı durumlarda franchisor’ın sunduğu bilgiler çok büyük önem taşımaktadır.

Büyüme ile ilgili riskler, sermaye gereksinimi ve maliyetler ile ilgili riskler franchising faaliyetleri ile azaltılabilmektedir. Franchisor açısından franchising’in yararları şöyledir:

Büyüme risklerinin azaltılması: Franchisor’ın elde ettiği faydaların başında büyüme risklerinin azaltılması bulunmaktadır. Franchising sayesinde franchisor faaliyetlerini büyütme fırsatı yakalamaktadır. Satın alma ve birleşmeler ya da dış kaynaklı finansman yoluyla büyüme gibi farklı büyüme modelleri göz önünde bulundurulduğunda franchising sahip olduğu daha düşük risk düzeyi ile ön plana çıkmaktadır. Bu sistem ile franchisor daha az sayıda personel ile çalışabilmektedir. Bu sayede insan kaynakları maliyetleri ve problemleri düşmektedir.

Maliyet üstünlükleri: Büyüyen örgüt yapısıyla beraber franchisor, büyük ölçekli alımlar yapabilmekte ve satın alma maliyetlerini düşürebilmekte, bu sayede ölçek ekonomisinin faydalarından yararlanabilmektedir. Reklam ve pazarlama maliyetlerinin franchisee ile paylaşılması da franchisor’a önemli bir maliyet üstünlüğü getirmektedir.

Franchising sisteminin bir takım olumsuzlukları da mevcuttur. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Kısıtlamalar: Franchisor genel merkezlerinde verimlilik ön planda tutulmaktadır. Bu sebeple franchise işletmelerinde faaliyetlere ilişkin belirli standartlar uygulanmakta ve yaratıcı düşünceye yer verilmemektedir. İşletme içerisinde hangi ürünlerin satılabileceği, üretim sistemleri, mağaza ya da restoran tasarımı gibi konularda girişimcinin genel yapıya müdahale şansı pek bulunmamaktadır.

Kârın paylaşılması ve maliyetler: Franchisor ve franchisee elde edilen karı paylaşmak zorundadır. Aynı zamanda franchising maliyetleri zaman zaman oldukça yüksek olabilmektedir. Franchising anlaşmalarıyla ilgili oluşabilecek maliyetler şöyle sıralanabilir (S:103, Tablo 6.2):

  • Franchise giriş ödemesi.

  • Sigorta.

  • Açılış ürün stokları.

  • Genel giderler.

  • Ücretler.

  • Borçlar.

  • Muhasebe işlemleri.

  • Yasal ve profesyonel ödemeler.

  • Yasal izinler ve sertifikalar.

Anlaşmanın sonlandırılması: Franchisee için bir tehdit oluşturmaktadır. Birçok ülkede bu konuda yasal düzenlemeler olmakla beraber franchisee’ler bu karara savunmasız yakalanabilirler.

Yerine getirilmeyen taahhütler: Franchising anlaşmalarının olumsuzluklarından biridir. Anlaşma öncesinde verilen destek sözlerinin tutulmadığı durumlar sıkça yaşanmaktadır.

Gerçekçi olmayan beklentiler: Franchise anlaşmalarının risk oranı diğer girişimlere göre her ne kadar düşük olsa da son derece güvenli bir iş kurma yöntemi olduğu düşüncesi yanlıştır. Disiplinli bir çalışma, gerçekçi beklentiler ve son derece dikkatli yürütülen bir araştırma başarı için vazgeçilmez koşullar arasında sıralanabilir. Bu sebeple franchise iş modeline yönelmeden önce gerçekçi olmayan beklentilerden kaçınılmalıdır.

Franchise Seçimi ve Potansiyel Franchise’ın Araştırılması

Genellikle kişisel gözlemler franchise seçiminin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Potansiyel franchisor’ın araştırılmasında bilgi toplanabilecek kaynaklar arasında;

  • (1) Bağımsız üçüncü parti bilgi kaynakları,

  • (2) Franchisor’ın kendisi ve

  • (3) Mevcut ve eski franchisee’ler sayılabilir.

Mevcut Bir İşletmenin Satın Alınması

Girişimciler kendi işlerini kurmak ya da franchising seçeneklerini değerlendirmek yerine daha hızlı sonuca ulaşmak için mevcut işletmeleri satın alabilirler. Her satın alma kararı kendine özgü özellikler barındırmaktadır ve doğru yapılan bir analizle satın alınması düşünülen işletmenin bütün artı ve eksi yönleri ortaya koyulabilir.

Mevcut bir işletmenin satın alınması, girişimci için bazı üstünlükler yaratabilir. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Görece düşük risk: Mevcut bir işletmenin satın alınması görece düşük riske sahiptir. Hazırda olan bir işletme belli bir müşteri sadakati yaratmış, tedarikçilerle ilişkilerini kurmuş ve işleyen bir sistem geliştirmiş olacaktır.

Olası konum üstünlüğü: Hali hazırda iyi bir konuma sahip olan işletmenin satın alınması girişimci için akıllıca bir karar olacaktır.

Yerleşmiş çalışan ve tedarikçi yapısı: Mevcut işlemede bulunan tecrübeli çalışanlar işletmenin faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olacaktır. Benzer şekilde girişimci diğer tedarikçilerin sunmuş olduğu ürün ve hizmetleri incelerken, mevcut tedarikçilerden gerekli hammadde, malzeme ve hizmetlerin satın alınmasına devam edilebilir.

Çalışan ekipmanlar ve bilinen üretim kapasitesi: Yeni kurulan bir işletmenin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri yeni makine ve ekipmanın sağlanmasıdır. Bu sebeple mevcut bir işletmenin satın alınması bu sorunun büyük derecede ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Mevcut stoklar ve ticari itibar: Maliyetlerin kontrol edilebilmesi ve yeterli miktarda satış yapılabilmesi mevcut stoklar büyük önem taşımaktadır.

Önceki sahip ya da sahiplerin tecrübeleri: Satın alınan işletmelerin düzgün bir kayıt sistemi var ise girişimci pazarla ilgili tecrübesini arttırabilmektedir. Bu sebeple önceki sahiplerin tecrübeleri satın alınan mevcut işletmeler için büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Finansman kolaylığı: Faaliyetlerine devam eden bir işletmenin bankalar gibi çeşitli fon sağlayıcılarıyla ilişkileri devam etmektedir. Böylece girişimciler için finansman kolaylığı sağlanmaktadır.

Mevcut bir işletmenin satın alınmasının olumlu yönleri olduğu kadar tehditleri karşı duyarlılığı ve olumsuzlukları da söz konusudur. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Düşük performans: Bazı işletmelerin istikrarsız veya karsız bir geçmişi bulunabilir. Bu sebeple satın alınan mevcut bir işletme düşük bir performans sergileyebilmektedir

Girişimcinin kendine duyduğu aşırı özgüven: Mevcut bir işletmenin satın alınmasında gözlemlenen bir risktir. Girişimciler satın alma sürecinden önce kendilerini analiz etmelidirler.

Önemli çalışanların kaybı: Birçok işletmede el değiştirme sürecinden sonra kilit personelin işten ayrıldığı gözlemlenmektedir. Girişimciler bu durumu tersine çevirmeli ve nitelikli personeli elinde tutma yoluna gitmelidir.

Aşırı değerlenmiş işletme: Mevcut kurumsal imaj, müşteri veritabanı, tedarikçiler gibi faktörlerden dolayı işletmelerin değeri gerçekçi olamayacak şekilde artmış olabilir. Bu şekilde aşırı değerlenmiş işletmeler için girişimci fazla yatırım yapabilir ve yatırımın geri dönüş oranı ve hızı düşük olabilir.

Girişimciler satın alma sürecinde acele etmemeli ve karşılarına çıkan seçenekleri dikkatli bir şekilde analiz etmelidir. Girişimci öncelikle mevcut işletmeyle ilgili dış kaynaklardan bilgiye ulaşmalıdır. Bu kaynaklar arasında işletmenin mevcut müşterileri, tedarikçileri ve işletme ile ilgili medyada çıkan haberler gösterilebilir.

Dış kaynaklı bilgilerin analiz edilmesinden sonra girişimci iç kaynaklı bilgileri toplamalıdır. Bu süreçte girişimci kendisi bilgi toplayabileceği gibi konuya tarafsız bakabilen profesyonellerden de destek alabilir. İşletmeye ait finansal raporlar ve kayıtlar bu noktada büyük önem taşımaktadır. Girişimci satın alma kararını vermeden önce mutlaka mevcut sahipler ve çalışanlar ile bilgi alışverişinde bulunmalıdır.