HABERCİLİĞİN TEMEL KAVRAMLARI - Ünite 3: Temel Kavramlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Temel Kavramlar

Giriş

Bugün hepimiz aynı dili konuştuğumuzu söylüyor olabiliriz; ancak konuştuğumuz sözcüklerle aynı anlamları paylaşabiliyor muyuz? Sizin söylediğinizle karşınızdakinin anladığı aynı şey mi? Siz “medya”, “haber”, “basın özgürlüğü” dediğinizde karşınızdaki ne anlıyor? “Ne iş yapıyorsun?” şeklindeki soruyu “Gazeteciyim” diye yanıtladığınızda; “Peki, günde kaç tane gazete satıyorsun?” karşılığını alıyorsanız ortada kavramlar düzeyinde, yanlış anlaşılmaya yol açan, açıklanması gereken bir sorun var demektir.

Medya ve Gazeteciliğin Temel Kavramları

En genel anlamda “kitle iletişimi”; iletilerin kamusal, dolaylı, tek yönlü teknik bir araç sayesinde dağınık bir kitleye iletildiği süreç şeklinde tanımlanır. İletilerin kitlesel boyutta dağıtımını gerçekleştiren kitle iletişim araçlarına “medya” adı verilir. Kitlesel iletişime imkan sağlayan tüm ortamlar “medya” adıyla anılır.

Basılı ya da el yazılı kâğıt yapraklarının ciltli ya da ciltsiz olarak bir araya getirilmiş biçimine “kitap” adı verilir. Basımevlerinde basılıp kapak geçirilmiş kâğıt yapraklarından oluşan kitaplardan okunarak yararlanılır.

Fotoğraf makinesiyle elde edilen görüntünün ışığa duyarlı cam ya da kâğıt gibi bir yüzey üzerine özel araçlar saptama yöntemine “fotoğraf” adı verilir. Bu biçimde saptanan ve çoğaltılan görüntüye, resme de “fotoğraf” denir.

İnternet”, bilgisayar ağı demektir. Birçok bilgisayar ve bilgisayar sistemine sahip elektronik aletin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında iletişim kurabilme imkânı sağlayan devasa elektronik ağ ortamına “İnternet” denir.

İnternet haberciliğinde teknolojik anlamda gelişmiş bir bilgisayar, web tasarımı, servis sağlayıcı bağlantısı ve sunucuya ihtiyaç vardır. Tasarlanacak web sitesi üzerinden haber içerikleri İnternet ortamına konularak kullanıcılarla paylaşılabilir. Haber içeriğinde metin dışında fotoğraf, tablo ve diğer görsellerin yanında video ve başka web sayfalarına erişim sağlayan bağlantı ya da linkler sunulabilir.

Basın kuruluşları genel olarak yazı işleri, teknik ve idari birimlerden oluşur. “Yazı işleri birimi”, yayın içeriğinin hazırlanmasından sorumludur. Bu birimde her işletme yapısında farklı olmak üzere genel yayın yönetmeni, yardımcıları, yayın danışmanı, yayın koordinatörü, yazı işleri müdürü ya da müdürleri, sorumlu müdür, istihbarat şefi, bölüm şefleri, sayfa editörleri ve muhabirler görev alır. Yazı işleri birimi, yayın kuruluşunun beynidir.

İstihbarat Müdürü / Şefi: Medya kuruluşlarında, haber toplamak ve yazmakla görevli muhabirlerin çalışmalarını organize eden, muhabirlere haber konuları öneren ve onlardan gelen haberleri kontrol ederek, yayın politikasına uygun olarak haberleri seçerek uymayanları eleyen kişi istihbarat şefidir.

Yazı İşleri Müdürü / Müdürleri: Gazete ve dergide istihbarattan gelen haberleri değerlendiren ve yayınlanmasından genel yayın yönetmenine karşı sorumlu kişi ya da kişilerdir.

Sorumlu Müdür: Her gazete, dergi ile radyo ve televizyonda, haber yayımından yasal olarak sorumlu kişiye “sorumlu müdür” denir.

Görsel / Teknik Yönetmen: Basın organlarında bilgisayar yardımıyla elde edilen bilgileri bir araya getiren ve sayfa düzenini uygulayan; radyo ve televizyonda birkaç kameradan elde edilen görüntüleri düzenleyerek yayının hazırlanmasından sorumlu kişidir.

Editör / Sayfa (Alan) Yönetmeni: Haberlerin, okurun ya da izleyicinin ilgisini çekecek şekilde yeniden başlıklandırılması, yazılması, düzenlenmesinden, haber içeriğinin yeniden kurgulanmasından sorumlu kişilerdir.

Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber, bilgi ve görüşleri aktarmak için günlük, haftalık, aylık gibi kısa aralıklarla düzenli olarak yayımlanan ve genellikle tabloid ya da gazete boyutlarında kâğıda basılı yayın organlarına “gazete” adı verilir. Geleneksel Gazetecilik: Kâğıda basılı gazetecilik ve bu gazetecilik uygulamasından gelen gazetecilik anlayışları günümüzde geleneksel ya da klasik gazetecilik adıyla tanımlanmaktadır. Bu yayın organlarına da “geleneksel medya” adı verilmektedir.

İnternet Gazeteciliği: İnternet ortamında web siteleri üzerinden yapılan gazetecilik uygulamasıdır. Dijital gazetecilik (medya), elektronik gazetecilik (medya), yeni gazetecilik, yeni medya ya da sosyal medya gazeteciliği gibi kavramlarla birlikte anılır; ancak bu kavramlar da internet gazeteciliği genel tanımı altında ya da çevresinde değerlendirilebilir.

Savaş Gazeteciliği (Haberciliği / Muhabirliği): 1991’de Körfez Savaşı sırasında televizyonda naklen savaşın yayımlanması savaş haberciliğinde gelinen tepe nokta olarak tanımlanır.

İliştirilmiş (Embedded) Gazetecilik (Muhabirlik): Amerika Birleşik Devletleri tarafından 2003 yılında Irak’a gerçekleştirilen ikinci harekât çerçevesinde bu gazetecilik türü gündeme gelmiştir.

Akredite Gazetecilik: Herhangi bir kurumu ya da olayı izleyecek olan muhabirin, söz konusu kurumun yetkilisine, yayın organı adına başvurup gerekli bürokratik işlemleri yerine getirdikten sonra bu kurumun nezdinde ya da izlenip aktarılacak olay için kabul edilmesi sistemine “akreditasyon” adı verilmektedir.

Yurttaş Gazeteciliği: “Halk gazeteciliği”, “Katılımcı gazetecilik”, “Demokratik gazetecilik”, “Sokak gazeteciliği” ya da “Sosyal medya gazeteciliği” gibi kavramlarla yaklaşık olarak eş anlamlı şekilde kullanılan “Yurttaş gazeteciliği”, sıradan insanların ya da yayın kuruluşlarından bağımsız olarak habercilik deneyimine sahip habercilerin İnternet teknolojilerine dayalı olarak gerçekleştirdikleri habercilik eylemlerinin genel adıdır.

Sosyal Medya Gazeteciliği (Haberciliği): Yurttaş gazeteciliğinin bir boyutu olarak sosyal medya üzerinde gerçekleştirilen habercilik uygulamalarına sosyal medya gazeteciliği denilmektedir. Yalnızca olay, eylem, gelişme ya da yorumlar değil; magazin ya da konserve haberler de sosyal medya hesaplarında kişisel yayıncılar tarafından paylaşıma sunulmaktadır.

Bulvar Gazeteciliği: Haberleri çok abartılı şekilde ve büyük puntolu sansasyonel başlıklarla sunan gazetelere “bulvar gazetesi” denir. Geçmişte, Avrupa’da genelde bulvarlara ve sokaklara serilerek satıldığı için bu adı alan gazeteler, haberleri çok abartılı bir biçimde sunmaları ile tanınır.

Algoritma Bir sorunu çözmek ya da belirli bir amaca ulaşmak için baştan sona belirli bir düzenle takip edilen işlem basamaklarına (komutlara) algoritma denir.

Günlük gazetelerde haber içerikleri öğleden sonra haber merkezlerinde birikmeye başlar. Çoğu gazetede saat 14 sularında gündemdeki gelişmelerin değerlendirildiği günün ikinci toplantısı yapılır. Bu toplantıda daha çok hangi sayfaya hangi haberin konulacağı konuşulur.

Tiriyaj: Medya kuruluşları, ulusal ya da uluslararası haber ajanslarına abonedir ve bu ajanslardan medya kuruluşlarına sürekli haberler akmaktadır. Haber ajanslarından alınan haberler, birbirini izleyen ve farklı konularda olması nedeniyle birbirinden ayrılması gerekmektedir.

Abone sistemi: Gazete ve dergilerin ücretlerini belirli periyotlar halinde peşin ödenmesi yoluyla yayının düzenli bir şekilde adrese ulaşmasının sağlanması sistemine “abone sistemi” adı verilir.

Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bulunan bir anlatım içinde sunulan düz yazı türüne “deneme” adı verilir. Belirli bir alanda ve konuda açıklayıcı ya da yorumlayıcı nitelikteki ispatlayıcı iddiadaki yazı türü ise “makale” adıyla anılır.

Gazete ya da dergilerde yayın organının görüşü niteliğindeki yazılara “başyazı” adı verilir. Genellikle gazetenin ilk sayfasında (çoğunlukla ilk sütunda) yayımlanan başyazı, dergilerde de genellikle kapak sayfasının hemen arkasından gelen ilk iç sayfaya yerleştirilir.

Gazetelerde görülen haber dışındaki bir başka yazı türü “röportaj” adıyla anılır. Eskiden köşe yazısı ile haber arasında bir yerde tanımlanan röportaj yazıları için günümüzde daha çok “izlenim” kavramı tercih edilmektedir.

Radyo ve televizyonculukta “röportaj” kavramı, gazetecilikteki “sohbet” ya da “söyleşi” türü yazılarla benzer nitelik taşır. Bir sunucunun ya da muhabirin karşısındaki bilgi ya da haber kaynağına sorular sorup yanıtlar almasına radyo ve televizyonculukta “röportaj” adı verilir.

Gazeteci, esas işi habercilik olan kişidir. Gazeteciliğin haber malzemesi sayılan bilgilerin toplanması, yazılması, düzenlenmesi ve dağıtılmasını içeren bir işlem olduğu tanımından yola çıkarak gazeteciyi; “Erişmek istediği kitle için en önemli diye nitelendirdiği bilgileri toplayarak, haber haline getiren ve kişileri bilgi alarak düşünmeye sevk eden meslek mensubu” olarak tanımlamak mümkündür.

Johnstone ve arkadaşları ise gazetecinin kimliği konusunda şu işlevlerden söz ederler;

  • Gazeteci, toplumdaki güç odaklarını ortaya çıkaran ve onları topluma tanıtan kişidir.
  • Gazeteci, toplumsal gelişmelerin barometresidir. Muhtemel toplumsal olayları koklayan, onları önceden haber veren bir barometredir.
  • Gazeteci bir sosyal dedektiftir. Usulsüzlükleri, yolsuzlukları toplum adına izleyen, açıklayan, kanıtlarını toplayan, adalet mekanizmalarının harekete geçmesini sağlayan, haksızlıkları ifşa eden bir dedektiftir.
  • Gazeteci dış politikada baskı unsurudur.

Medyada habercilik işi ile uğraşan; haber toplayan, haber yazan ya da topladığı haberleri sunan kişilere “muhabir” denir. Ayrıca haber için görüntü alan; fotoğraf çeken ya da video kaydı alan kişiler de muhabirlerdir. Yalnızca fotoğraf çeken muhabirlere “foto muhabiri” denir.

Haber ve Haberciliğin Temel Kavramları

Haber, Arapça kökenli bir sözcüktür. Kavramın Türkçe karşılığı için “salık” ya da “duyuk” gibi sözcükler önerilmişse de bunlar toplum tarafından benimsenememiştir. Haberin “bilgi” olmadığının da altı çizilmelidir.

Literatürde “bilgi” sözcüğü, doğruluğu verili nesnel ve öznel koşullarda gerekli ve yeterli sayılan kanıtlarla temellendirilmiş önermeler biçiminde dile getirilebilen bir bilinç içeriği olarak tanımlanmaktadır. Bilgi ne denli yüksek ise onu iletmek o denli güçtür.

Haberin amacı, gerçekleşen herhangi bir olayın kitlelere aktarılmasıdır. Başka bir deyişle haber, “olayın betimlemesi”dir. Bir haberin olabilmesi için bir olayın olması gereklidir. Haber günceldir. Haber, yeni olmuş veya tekrar oluşan olaylar hakkındadır. Haber doğru bilgiye dayanmalıdır. Kesin, sade ve anlaşılır bir dille yazılmalıdır.

Gündem: Zamanın belli bir noktasında önemlilik sırasına göre dizilmiş konu ve olaylar listesi biçiminde görülen bir sıralamadır.

Asparagas haber: Gerçeği yansıtmayan uydurma haber anlamına gelir. Halkın ilgisini çekecek nitelikte masa başında uydurulmuş, gerçek dışı haberler asparagas haber olarak nitelendirilir. Bu tür haberlere yalan haber, palavra haber ya da şişirme haber de denir.

Rutin haber: Her gün olan, sıradan, bütün gazetecilerin haber yapmak üzere gittiği, bildiği olaylara ilişkin haberler. Örneğin toplantı, konferans, seminer, sergi ya da açılış haberleri bu türde haberlerdir.

Özel haber: Muhabirlerin kendi çabalarıyla ortaya çıkardığı, kişisel inceleme ve araştırmalarıyla açığa çıkarıp yazdığı ve belgelediği ve yayın anına kadar başka yayın organlarına duyurulmayan haberler özel haberlerdir.

İletişimin özü 5N1K formülündeki soruların yanıtlarına dayanır. Kime, neyi, nerede, ne zaman, nasıl, neden söylediğiniz önemlidir. Bir olayı haber haline getirirken de en temelde bu soruların yanıtlarına yer verilmelidir. Haber ögeleri olarak tanımlanabilecek bu altı temel soru şunlardır;

  • Ne? : Ne oldu; olay, haber nedir?
  • Kim? : Olayı yaratan, olaya adı karışan, sözü söyleyen kim ya da kimlerdir?
  • Nerede? : Olay nerede gerçekleşmiştir?
  • Ne zaman? : Olay ne zaman gerçekleşmiştir?
  • Nasıl? : Olay nasıl gerçekleşmiştir?
  • Neden? : Olayın nedenleri nelerdir?

Haber içeriğinde açıklama, bilgi ya da görüşlerine yer verilen kişi, kurum ya da belgelere “haber kaynakları” adı verilir. Açıklamayı yapan ve haber metninde sözlerine yer verilen kişi bir haber kaynağıdır. Aynı zamanda kurumlar da haber niteliği taşıyan açıklamalarda ya da duyurumlarda bulunabilirler. Bu gibi durumlarda da kurumun adı belirtilerek; yani habere kaynak gösterilerek bu bilgi ve açıklamalar haber içeriklerinde kullanılabilir.

Haberciliğin Temel Nitelikleri

Haber kaynağına saygının önemli bir göstergesi “haber kaynağının gizliliği” ile açıklanabilir. Kimi zaman haber kaynağı verdiği bilgilerin kendi adı verilerek yayımlanmasını istemez. Bu gibi durumlarda haber kaynağının adının gizlenerek haberin yayımlanması haberciliğin temel haklarından birine karşılık gelir.

5187 sayılı Basın Kanunu’nun “Haber Kaynağı” başlıklı 12’nci maddesinde şöyle denir: “Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.” Ancak haber kaynağının aktardığı bilgiden doğacak hukuki sorumluluğun haberi yazan muhabir ve yayımlayan kişi ya da kuruluşa ait olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır. Bu nedenle elde edilen bilginin doğruluğu büyük önem kazanır. Buradaki sorumluluk muhabir ile yayıncı ve varsa onun temsilcisindedir.

Haber kaynağının “off the record” yani yazılmaması/söylenmemesi kaydıyla verdiği bilgileri açıklamamak gerekir. Muhabir haber yayınlanmadan önce ağzını sıkı tutmayı bilmelidir. Muhabirin kişiliği ve geçmişi ile haber kaynaklarına güven vermesi oldukça önemlidir.

“Haberde gerçeklik” kavramı, haber içeriklerinin “görünen gerçeklik” açısından uygunluğunu ifade eder. Haberin gerçekliğe uygunluğunun anlamı görünürde gerçekliğin kabulü ile başlar. Habercinin görevi olayları araştırıp maddi gerçeği bulup çıkartmak değil, görünür gerçeği doğru aktarmaktır.

Haberde doğruluk, haber içeriğindeki bilgilerin doğruluğundan emin olunması anlamına gelir. Yalan, yanlış, gerçek dışı, dedikodu ya da fısıltıya dayalı bilgi ya da görüşlerin haberden arındırılması gerekir. Haberin doğruluğu, toplanan bilgi ve belgelerin doğruluğu anlamına gelir.

Gazetecinin bir insan olarak objektif olup olamayacağı, yayın organının objektifliğinin ne anlama geleceği, haber toplama yöntemlerinde objektifliğin nasıl sağlanacağı ya da hangi ölçütlere sahip olmanın objektiflik açısından yeterli olup olmayacağı gibi pek çok konuda farklı görüşler mevcuttur.

Haberci elde ettiği bilgileri haber haline getirirken; eş deyişle kurgularken cümle ve kelimelerin yanı sıra haberin belirli bir bütünlük içinde anlam taşımasına ve yanlış anlam taşımamasına da özen göstermelidir. Bu sayede haberi okuyan, izleyen, takip eden kişiler edindiği bilgi çerçevesinde konuyu doğru anlamış olmalıdır. Bu da verilen bilginin doğruluğu ve yeterliği ile yakından ilişkilidir.

Kamu yararı geniş anlamıyla ulusun, toplumun gereksinmelerini karşılayan, toplumun bütünün çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla girişilen çalışmalara karşılık gelir. Çağdaş yönetim sistemlerinde kamu yararı, ekonomik ve hizmet boyutlu olarak toplumda bireylerin sosyal adalet çerçevesinde hizmetlerden yararlanması anlamına gelir.