HABERCİLİĞİN TEMEL KAVRAMLARI - Ünite 8: Medya Okuryazarlığı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Medya Okuryazarlığı

Giriş

İletişim kısaca ileti alışverişi olarak tanımlanabilir. Başka bir söyleyişle, kişilerin belirli bilgilere, düşüncelere ve tutumlara sahip olması amacıyla bu düşünce ve duyguların kişilere aktarımıdır. Düşünce ve tutumların aktarılmasıyla oluşan bilgi, belirli bir insan topluluğu içinde benzeşme ve birlik taşıyan bir ortaklık yaratmaktadır.

Medya Kavramı

Toplumsal işlevleri açısından iletişim ve iletişim araçları kendi başlarına “iyi” veya “kötü” kavramları ile adlandırılmamalıdır. Medya araçları, ekonomik ve siyasal olarak tam bağımsız olamadıkları için tehlikeli de olabilirler. Bazen siyasal bir araç, ekonomik bir güç olabilirken, bazen de eğitici (kültürel ve sosyolojik) olabilirler. Medya bu yönleri ile ulusların kültürleri ve gündelik yaşamlarında yozlaştırıcı etkilere sahip olabilmektedir.

Medya, dilimize İngilizceden geçmiş bir kelimedir. Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlükte medya “Büyük iletişim ve yayın organlarının bütününe verilen ad” olarak tanımlanmaktadır. Medya, eğlence, haber ve bilgi iletişimi, reklam tanıtım mesajları gibi çok farklı fonksiyonlara hizmet eden iletişim kanalları olarak da tanımlanmaktadır. Tüm bu iletişim kanalları ile mesaj kaynağından alıcıya ulaşmaktadır.

Gelişen teknoloji ile birlikte medya, çok farklı ve çok çeşitli yapılar kazanmış ve günümüzde de tartışılan kavramsal karmaşanın en çok yaşandığı alanlardan biri olmuştur. Günümüzdeki gelişmeler ile birlikte çok fazla sayıda medya aracı ile karşılaşmaktayız. Bunlardan bazıları; gazeteler, kitaplar, dergiler, sinema filmleri, radyo, tiyatro, televizyon, video kaydedicileri, video oyunları ve internettir (sosyal medya, dijital medya).

Dördüncü Kuvvet Olarak Medya

Kavramsal anlamda çok boyutlu bir yapı olan medya, matbaanın keşfi ile çok hızlı bir gelişme göstermiştir. Matbaayla birlikte medyanın temel yapı taşlarından biri olan basılı malzemeler (özellikle gazeteler) çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmış ve kitlelere ulaşmıştır. 1900’lü yıllarda radyo ve televizyonun da medya ailesine katılmasıyla birlikte, medya yeni bir bakış açısı kazanmış ve kendisine ekonomik ve politik çevrede de yer edinmiş ve bu yeri gittikçe sağlamlaştırmıştır.

Günümüzde medya sahipliği büyük sermayedarların elinde toplanmaya başladığı için bu gücü gündemi belirlemekte ve siyaset üzerinde etki oluşturmakta kullanabilmektedirler. Bunun temel nedenlerinden biri de medyanın insanları etkileme ve yönlendirme gücüdür.

World Wide Web (WWW) sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir kişi, yine dünyanın herhangi bir yerindeki siteye kolaylıkla erişebilmektedir. İlk yıllarda sınırlı sayıdaki kullanıcının kullanabildiği bu teknoloji, teknolojideki hızlı gelişme sayesinde kolay erişilebilir bir hale gelmiş ve insanlar için günlük kullanımda vazgeçilemez araçlardan biri olmuştur.

Gelişen ve günden güne değişen medyada, farkında olarak veya olmayarak kitle iletişim araçları yardımıyla hedef kitleye gelen milyonlarca mesaj(içerik) ve bu mesajların algılanması, seçilmesinde medya okuryazarlığı kişilere farklı bakış açıları, araştırmacı bir yapı ile mesajları eleyerek seçebilme becerileri kazandıracaktır.

Medya Okuryazarlığı Kavramı

Medya okuryazarlığı, medya mesajlarına ulaşma, bunları analiz edebilme, değerlendirebilme ve bunların iletilmesi olarak tanımlanmaktadır.

İletişim araçlarına ulaşımının zorluğu medya okuryazarlığının unsurlarından biridir. Teknolojide ve ulaşımda yaşanan tüm gelişmelere rağmen kitle iletişim araçlarına ulaşmada (erişimde) bazı zorluklardan bahsedilmektedir. Örneğin; bilgisayar kullanımının herkes için aynı ölçüde kolay olmaması, kullanılan bilgisayarların donanımlarının gerekli işlemler için yetersiz olması ya da uydu kanallarının artmasıyla birçok kanalın televizyonlara girmesi ve alt yazı olmadan değişik dillerde yayın yapan kanalların televizyonda izlenebilirliği de sınırlılıklar olarak karşımıza çıkmış ve medya okuryazarlığı konusunu gündeme tekrar taşımıştır.

İletişim araçlarına ulaşılmasından sonra, medya okuryazarlığı ile ilgili ikinci unsur olarak analiz etme karşımıza çıkmaktadır. Analiz, makalenin ya da bir haberin içeriğini doğru anlama ve analiz edebilme yeteneğidir.

Sosyal, kültürel, ekonomik, politik, vb. konularda içerik üreten medya için eleştirel değerlendirme yapabilmek iyi bir bilgi altyapısına sahip olmayı gerekir. Bu nedenle içerik değerlendirmesi yapabilmek kolay bir iş değildir. Bilginin çok çeşitli ve yüksek sayıda olması ve bu bilgilere erişimin kolay olduğu düşünüldüğünde değerlendirme yapmak çok daha güçleşmektedir.

Gelişen teknolojiyle web kameralarının kullanılması, bilgisayarlara kamera ve mikrofonların eklenmesi insanların kendilerini anında ifade edebilmesine olanak sağlamaktadır. Örneğin bir televizyon kanalında hakkında konuşulan (haber yapılan) kişi televizyona doğrudan bağlanıp, olayın gelişimini açıklayabilir ve kendini savunabilir veya internet aracılığıyla televizyona bağlanıp canlı olarak görüntülenebilir.

Teknolojik gelişmeler ile birlikte medya okuryazarlığı kavramının mecraları da genişlemiş, farklı bir boyut kazanmış, yeteneklerin de farklılaştırılması ihtiyacı doğmuştur.

Başlangıçta sadece televizyon programındaki karakteri izleyen ve kendini onun yerine koymaya çalışan, düşünen izleyici, teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte üç boyutlu tekniklerle kendisini zaten yayın akışı içerisinde buluvermektedir. Böylece medya, paralelinde gelişen medya okuryazarlığı teknolojilerle birlikte yeni boyutlar kazanmıştır.

Medya Okuryazarlığı Modeli

Medya okuryazarlık modeli dört ana faktör üzerinde durmaktadır. Modelin temelinde bilgi yapıları faktörü yer almaktadır. Bilgi yapıları bileşimi ikinci faktör olan kişisel anlam eşleştirme ve anlam yapılandırma için bilgi sağlar. Bu, bilgi işlemeye ilişkin kararların motive edildiği yerdir. Üçüncü faktör bilgi işleme araçları ile ilgili kişinin yetenekleri ve becerileridir. Dördüncü faktör ise, bilgi işleme görevleri akışı olarak ifade edilir. Bu dört faktör birlikte, etkileşimli olarak bir sistem içinde çalışır.

Medya okuryazarlığının yapılandırılmasının temeli beş güçlü bilgi yapısı setidir. Temel bilgi yapıları; medya etkileri, medya içeriği, medya endüstrileri, gerçek dünya ve bireydir. Bilgi yapıları kişisel hafızada organize edilmiş bilgi birikimidir ve bilgi birikimleri kendiliğinden oluşmaz; bilgi birikimi dikkatli ve tam olarak oluşturulmalıdır.

Kişisel anlam eşleştirme ve anlam yapılandırma, bilgi işleme görevlerinin yönetimine ilişkin bir kavramdır. Bu kavram hedeflerden ve girişimlerden oluşur. Hedefler, edinilen bilgiler artarken süzgeçten geçenler kişi tarafından belirlenenlerce şekillenir. Bu kavramın güçlü olmaması girişimciliğin az ve hedeflere ulaşmanın güç olduğunu gösterir.

Anlam eşleştirme ve anlam yapılandırma ile ilgili çabalardan sonra planların yönetilme ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Bunları sağlayan araçlar yetenek ve becerilerdir. Birbirine çok yakın iki kavram olarak ortaya çıkan yetenek ve becerinin ne olduğunun ortaya konması gerekir. Yetenek erken yaşlarda öğrenilen şeylerdir ve daha sonra otomatik olarak uygulanır.

Medya okuryazarlığı için temel beceriler şu başlıklar altında ele alınabilir:

  • Analiz: Bir medya mesajını anlamlı parçalara bölmek.
  • Değerlendirme: Anlamlı parçaların değeri hakkında hüküm verebilme; hüküm vermek bazı kriterlere göre parçaları karşılaştırmaktır.
  • Gruplama: Birbiri ile ilgili olan veya olmayan elemanları belirlemek.
  • Gruplandırılan parçalardan bir model oluşturmak.
  • Genel ilkeleri kullanarak belirli şeyleri açıklamak.
  • Sentez: Bütün parçaları yeni bir yapıda bir araya getirmek.
  • Özetleme: Mesajın en önemli noktasını anlatabilecek, açık anlaşılır bir özet oluşturmak. Yetenek ve beceriler kişilerin medya okuryazarı olabilmesinde oldukça önemlidir.

Bilgi işlemenin üç görevi vardır. Bunlar süzme (filtreleme), anlam eşleştirme ve anlam yapılandırmadır. Bu üç görev bilgi işleme sürecinde sırasıyla uygulanır. Bir mesaj süzme aşamasında ya yok sayılacak ya da işleme tabi tutulacaktır.

Toplumsal ve Kişisel Gelişmede Medya Okuryazarlığı

Medya okuryazarlığı insanların entelektüel düşünmelerine yardımcı olmalıdır. Medya okuryazarlığı kişileri, kitle iletişim araçlarında seyrettiklerini ya da okuduklarını daha anlaşılır, medya mesajlarını seçebilir ve ayırt edebilir hale getirir. Bu bağlamda medya eğitimi ve medya okuryazarlığı kavramları birbirinden çok ayrı düşünülemez.

Televizyon programları için reyting, internet sayfaları için ziyaret edilme sayıları da reklam ve ilan gelirleri açısından önemlidir. Bunların tümünde amaçlanan daha fazla reklam ve daha fazla ilan alabilmektir. Bu bağlamda aslında tüketiciyi (izler veya okur kitleyi) kimse çok fazla önemsememektedir. Ancak medya okuryazarı olmak, kişilerin bunun farkına varmasını sağlayacak ve tepki göstermesine neden olacaktır.

Medya okuryazarlığı kişisel gelişim için de önemli konulardan biridir. Kişisel gelişim açısından da medya okuryazarlığı kişinin hayatını değiştirecek, kişiye farklı düşünme tarzları kazandıracak, başkalarının göremediklerini görebilecek özellikler kazandıracaktır. Bu durumda medya okuryazarlığıyla kişi kendisini ve entelektüel yapısını daha da geliştirebilecektir.

Medya mesajından alınmak istenilene yoğunlaşma- odaklanma: Medya pozlaması (exposure) için oldukça farklı nedenler vardır ve bunların hepsi yasal ve oldukça geçerlidir. Her pozlama süresi boyunca hedefler her zaman göz önünde, anlaşılır bir şekilde ortaya konmalıdır.

Dijital Okuryazarlık ve Medya Okuryazarlığı

Dijital okuryazarlık kavramını ortaya çıkaran ilk araştırmacı Paul Gilster, dijital okuryazarlığın sadece tuşlara basmaktan ibaret olmayan, fikirlere hâkim olmakla ilişkili özel bir tür zihniyet olduğunu belirtmiştir. Gilster’in bu görüşü dijital okuryazarlığın kabul edilmiş şu üç ilkesine dayanmaktadır;

  • Çeşitli donanım aygıtlarına ve yazılım uygulamalarına erişim ve bunları kullanma bilgi ve becerisi,
  • Dijital içerik ve uygulamaları anlamak ve eleştirel bir şekilde analiz etmek için yeterlilik,
  • Dijital teknoloji ile yaratma becerisi.

Gilster’in bu ilkelerinden hareket eden Avrupa Komisyonu, dijital okuryazarlık ile ilgili yetkinlikleri; problemleri çözmek, iletişim kurmak, bilgiyi yönetmek, işbirliği yapmak, içerik oluşturmak ve paylaşmak; iş, boş zaman, katılım, öğrenme, sosyalleşme, tüketim için etkili, verimli, uygun, eleştirel, yaratıcı, özerk, esnek ve etik bir şekilde bilgi iletişim teknolojilerini ve dijital medyayı kullanım için gereken bilgi, beceri, tutumlar (yetenekler, stratejiler, değerler ve farkındalık dahil) olarak tanımlamaktadır.

Günümüzde medya okur yazarı olabilmek için teknoloji okuryazarlığına duyulan ihtiyaç kaçınılmazdır. Ancak dijital okuryazar olmak, dijital medya okuryazarı olunduğu anlamına gelmemektedir. Örneğin; akıllı cep telefonu kullanabilen, sosyal medya uygulamaları içerisinde vakit geçiren, paylaşım yapabilen bir birey aynı zamanda yanlış, çarpıtılmış, kaynağı doğru olmayan içerikleri beğenmekte ve paylaşabilmektedir.