HADİS TARİHİ VE USULÜ - Ünite 9: Hadislerin Değişik Açılardan Taksimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 9: Hadislerin Değişik Açılardan Taksimi

Giriş

Hadisler tarih boyunca kazandıkları değişik özelliklere göre sınıflandırılmışlardır. Bu özelliklerine göre sınıflandırılmaları da incelenmeleri açısından kolaylık sağlamıştır. Bu ünitede Hz. Peygamber’e ait oluşu kesin olanlar ve olmayanlar şeklinde sınıflandırılmış olan hadisler incelenecektir. Kaynağı Hz. Peygamber’e kesin olarak dayandırılan hadisler mütevâtir, ihtimalli olanlar ise haber-i vâhid olarak bilinmektedir.

Mütevâtir

Başından sonuna kadar her tabakada yalan söylemek üzere anlaşmaları aklen ve adeten mümkün olmayacak kadar çok ravinin rivayet ettiği hadislere mütevâtir hadis denir.

Haber-İ Vâhid

Herhangi bir tabakada ravi sayısı mütevatir hadisin ravi sayısına ulaşmayan hadistir. Bu tip hadisler Hz. Peygamber’e ait olma ihtimali yüksekse makbul, düşükse merdûd hadis olarak adlandırılırlar.

Makbûl hadisler: Bu hadisler sahîh ve hasen hadisler olmak üzere ikiye ayrılırlar.

  1. Sahih hadis: en meşhur tarifine göre, senedinin başından sonuna kadar sika (adâlet ve zabt sahibi) râvînin sika râvîden rivayet ettiği, şâzz ve muallel olmayan hadîstir. Sahih hadisin dört özelliği bulunmaktadır: Râvîlerinin sika olması, râvîleri arasında kopukluk olmaması yani senedin muttasıl olması, şâzz yani diğer sika râvîlerin rivayetlerine aykırı olmaması ve muallel yani sahihliğine zarar verecek gizli bir kusurunun olmaması.
    Sahih hadislerde bir hadisin söz konusu özellikleri bizzat taşımasına veya dolaylı olarak taşıdığının kabul edilmesine göre iki gruba ayrılır. Sahih hadis tanımındaki sahihlik özelliklerini bizzat taşıyan hadislere “Sahih li zâtih”i; Sahihlik niteliğini, zikredilen özellikler kendisinde bizzat bulunmadığı için, başka bir hadisin desteğiyle kazanan hadislere ise “Sahih li-gayrih” hadisler denilmektedir.
  2. Hasen hadis: Bu tür hadisin birçok tanımı yapılmıştır. Bunların en meşhuruna göre hasen hadis, sahih hadisin bütün niteliklerini taşıdığı halde râvîlerinden birinin veya bir kaçının zabt sıfatı tam olmayan hadistir. Ağır zabt kusurları hadîsi zayıf derecesine düşürür. Hadis tarihinde bu terimi meşhur eden alım Tirmizî (ö.279) olmuştur. Tirmizî hasen hadisleri “Senedinde Hz. Peygamber’e iftira etmekle itham edilen kimse bulunmayan, şazz da olmayan ve başka bir yönden benzeri rivayet edilen hadis bize göre hasendir” şeklinde tanımlamıştır.
    Hasen hadisler de Hasen li-zatih ve Hasen ligayrih olmak üzere iki gruba ayrılmaktadırlar.
    Hasenlik özelliklerini bizzat taşıyan hadise “Hasen li-zatih”, aslında zayıf olan ancak başka bir hadisin desteğiyle hasen niteliği kazanan hadislere “Hasen li-gayrih” hadisler denilmektedir. Bu hadislerin zayıflık sebebi muhtelif yollarla giderilip başka rivayetlerin desteğiyle hasen seviyesine yükseltilir.

Merdûd hadisler: Bu gruptaki hadisler zayıf hadislerdir. Zayıf hadis sahih hadis niteliklerinden bir veya birkaçını taşımayan hadistir ve taşımadığı niteliğe göre isimler alır.

  1. Mürsel: Tâbiûndan olan râvînin doğrudan Hz. Peygamber’den naklettiği hadistir. Tâbiûndan olan râvî, Hz. Peygamberle kendi arasındaki sahabeyi atlayarak hadisin kendisi ile Peygamber arasındaki bağını, bağlantısını ortadan kaldırdığı için bu şekilde isimlendirilmiştir.
  2. Munkatı’: Hadis ilminde, senedinde sahabeden sonra bir veya peş peşe olmayarak, birkaç râvî atlanmış olan hadîse denir. Senedde ismi verilmeden “bir adam”, “bir kadın”, “bir hoca” gibi kapalı bir ifadeyle yani mübhem olarak zikredilen râvî de atlanmış sayılır. Bu ıstılah ilk zamanlarda, senedinde râvî düşmesi bulunan her hadis için kullanılmaktaydı. Zikredilmeyen, atlanan bu râvî veya râvîlerin durumu bilinmediği için munkatı’ hadis zayıftır.
  3. Mu‘dal: Senedinde peş peşe iki veya daha fazla râvî atlanmış olan hadîs anlamına gelmektedir. Bunun çözümü ve aradaki iki raviyi bulmak tek raviyi bulmaktan daha zordur. Sorunun ravinin eksikliğinden kaynaklanması yönüyle munkatı’ ile benzerlik gösterir.
  4. Mu’allak: Senedinin müellif tarafı, bir veya birkaç râvîsi atlanmış gibi eksik olan hadîstir.
  5. Müdelles: Bir kusuru veya ekseriya hoş görülmeyen bir özelliği gizlenerek onun bulunmadığını zannettirecek şekilde rivayet edilmiş olan hadîs demektir. Hadisi bu şekilde rivayet etmeye ise tedlîs denir.
  6. Mu‘allel: ancak işin uzmanı âlimlerin fark edebileceği ve sahihliğe zarar veren gizli bir kusuru (illeti) bulunan hadîse denir. Bu hadislerde, mevkûf olanın merfû, munkatı’/mürsel olanın muttasıl olarak veya bunların tersi şeklinde ya da merfû ve mevkûfların ya da farklı merfûların birbirleriyle karıştırılarak rivayetleri gibi kusurlar bulunabilmektedir.
  7. Muzdarib: Birbirlerine zıt olmakla beraber birini diğerine tercih imkânı bulunmayan hadîslerden her birine verilen isimdir. Hadisler arasında görülebilen bu zıtlık, onların senedleri arasında ortaya çıkabildiği gibi metinleri arasında da görülebilmektedir. Ancak metinler arasında bu tür zıtlıklar ya çok nadir görülür veya hiç görülmez. Hadisler arasında görülen bu zıtlıklar, onlardan birinin hatalı olduğunu, dolayısıyla râvîsinin, en azından zabt eksikliğini gösterir. Bunlardan hatalı olanı tespit imkânı bulunamayınca, iki hadis de zayıf sayılmıştır. Bununla beraber, iki tarafın râvîlerinin de sika olması durumunda olduğu gibi, senedde görülebilen bu tür zıtlıklardan bazısı hadisin sahihliğine zarar vermeyebilir.
  8. Maklûb: Sened veya metnindeki kelime veya cümleler arasında yer değişikliği yapılmış olan hadîslere verilen isimdir. Bu değişiklikler bilerek yapılmış olabildiği gibi yanlışlıkla da yapılmış olabilir. Bilerek yapma râvînin adalet sıfatını, yanlışlıkla yapma zabt sıfatını cerhe sebep olur.
  9. Şâzz- Mahfûz: Hadis ilminde, sika bir râvînin kendisinden daha sika olan bir râvîye veya râvîlere zıt olarak rivayet ettiği hadîs demektir. Mukabilindeki hadîse yani sika râvîlerin hadisine ise mahfûz denir. Şazz terimi, sadece bir senedi bulunan, tek bir râvî tarafından rivayet edilen hadis için de kullanılmıştır. Bu kullanımıyla ileride tanımları verilecek olan ferd veya ğarîb hadisle eş anlamlıdır. Tek bir râvîsi veya senedi bulunan hadis, râvîsi sika ise makbûl, değilse münker adını alıp merdûd olur.
  10. Münker-Ma‘rûf: Hadis ilminde ise zayıf bir râvînin kendisinden daha iyi durumda olan râvîye aykırı bir şekilde rivayet ettiği hadîs demektir. Mukabilindeki hadîs yani râvîsi daha kuvvetli olan hadis ma‘rûf ismini alır. Sadece zayıf bir râvî tarafından rivayet edilen hadis de, sika râvîlerin rivayetine aykırı olmasa bile, münker adını alır.
  11. Metrûk: Hz. Peygamber’e yalan isnadda bulunmakla itham edilen veya çok hata yapan yahut çok dalgın olan râvînin rivayet ettiği hadîse denir. Bu terim aynı zamanda ilk dönemlerde kabul edilmeyen tüm hadisler için de kullanılmıştır.

Hadisler Makbûllük ve Merdûdlük özellikleri dışında da sınıflandırılabilmektedirler. Bunlara örnek olarak metin özelliklerine göre hadisler aşağıdaki gibi sınıflanmışlardır.

  1. Kudsî: Allah’a, Kur’an olmayarak nispet edilen söz ve işle ilgili hadis demektir. Bunlara rabbânî hadîs veya ilâhî hadîs de denir.
  2. Merfû: Hz. Peygamber’e ait olduğu söylenen söz, iş veya herhangi bir durumla ilgili hadis demektir.
  3. Mevkûf: Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadislerdir.
  4. Maktû’: Tâbiûndan birine ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadis demektir.
  5. Muhkem: Kendisine zıt mânâda sağlam bir hadîs veya şer’î bir delil bulunmayan yani diğer dînî delillerle çelişmeyen hadîs demektir.
  6. Muhtelifu’l-Hadîs: Başka bir hadise veya dinen makbul bir delile/bilgiye zıt olan, çelişen hadise denir.

Bunlar dışında sened özelliklerine göre sınıflandırılan hadisler de vardır. Onlar da aşağıdaki gibidir:

  1. Muttasıl: Senedinde başından sonuna kadar râvî düşmesi bulunmayan, isnad zinciri kesintisiz olarak devam eden hadîs demektir.
  2. Mu‘an‘an: Senedindeki bir veya birden çok râvî ile hadisi aldıkları hocalara arasında 240 ( عن ) edatı bulunan hadislerdir.
  3. Muennen: Senedindeki iki veya daha çok râvî arasında ( ّ◌ ان ) bulunan hadistir.
  4. Haber-i Vâhid: Haber-i vâhid, mütevâtir olmayan hadis demektir. Haber-i vâhid olan hadisler kendi içinde meşhûr, azîz, ferd ve ğarîb şeklinde kısımlara ayrılırlar.
    • Meşhûr ve Müştehir: Her tabakada asgarî üç râvî tarafından rivayet edilmiş olan hadîse denir.
    • Azîz: Her tabakada en az iki râvî tarafından rivayet edilmiş olan hadîs demektir.
    • Ferd: Senedinin bir veya bir kaç yerinde (tabakasında) râvî sayısı bire düşen hadîs demektir.
    • Garîb: Herhangi bir yönden farklılık gösteren veya tek kalan hadîs demektir.
  5. Âlî/Nâzil: Bir hadisin farklı senedleri arasında, râvî sayısı diğerlerine göre hakikaten veya hükmen az olanına âlî, râvî sayısı çok olanına nâzil denir.

Sened ve/veya metnin ortak özelliklerine göre sınıflandırılan hadisler de aşağıdaki gibidir.

  1. Müsned: Hz.Peygamber’e kesintisiz (muttasıl) bir senedle nispet edilen hadise (merfû ve muttasıl hadîse) denir.
  2. Müdrec: Sened veya metnine, aslında bulunmayan bir şey eklenmiş olan hadîse denir.
  3. Musahhaf ve Muharref: Sened veya metninde noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan hadise musahhaf, harf hatası yapılmış olan hadise ise muharref denir.
  4. Mutâbi‘-Şâhid: Hadislerin sahabeden itibaren farklı rivayetlerinin araştırılması sonucunda o hadisi senedin her bir halkasındaki râvî dışında aynı lafızlarla rivayet eden başka râvîler varsa bunların rivayetine mütâbi‘ denir. İtibâr denilen, hadîsin başka kanallardan gelen rivayetlerini araştırma sonucu lafzı aynı olmayıp mânâ bakımından benzer veya yakın rivayetler bulunursa bunlara da şâhid denir.