HADİS TARİHİ VE USULÜ - Ünite 3: Hadislerin Tasnifi ve Temel Hadis Kitapları Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Hadislerin Tasnifi ve Temel Hadis Kitapları
Giriş
Tedvin sözlükte toplamak, bir araya getirmek anlamına gelir. Tedvin işlemini ilk başlatanların hadis yazan sahabeler olduğu söylenebilir. Daha sonra bazı tabiiler, sahabelerin Hz. Peygamber’den naklettikleri bilgileri yazdılar, ders notları şeklinde kaydettiler. Bu küçük kitapçıklar o zaman kitap, sahife, cüz gibi isimlerle anılırdı.
Hz. Peygamberin sünnetinin tanıkları olan sahabelerin çoğunun hayatta olduğu yıllarda tedvin faaliyeti genelde meraklı kişilerin sahabelerden duydukları hadisleri veya onların ders halkalarında dinledikleri hadisleri yazmaları şeklinde oluyordu. Sistemli bir hadis derleme faaliyetine ihtiyaç duyulmuyordu. İslam coğrafyasının fetihler sonucu genişlemesi, sahabelerin bu geniş coğrafyaya dağılmaları, vefatları sonucu sayılarının gittikçe azalması, yabancı kültürlerin İslam geleneğinin saflığını bozma riski, Müslümanlar arasında meydana gelen gruplaşmalar sonucu ortaya çıkan mezhep mücadelelerinde, tarafların görüşlerine uygun hadis uydurmaya başlaması ileri görüşlü kişileri hadisleri koruma ve kayıt altına almaya yöneltti.
Tedvin faaliyetiyle bir araya toplanan hadisler belli bir sistematiğe göre gruplandırılmadığından bunlardan yararlanmak zordu. Bunların daha kullanışlı hale getirilmesi için rivayetçilerine ve konularına göre gruplandırılması gereği hissedildi. Bu faaliyet hadis tarihinde tasnif diye isimlendirilir. Arapça kökenli bu kelime sınıflandırma, gruplandırma anlamına gelir.
Tedvin ile tasnifin birbirine karıştırılması hadis tarihi konusunda yanlış kanaatlerin oluşmasına yol açmıştır. Arapçada müsteşrik, batı dillerinde oryantalist ismiyle anılan batılı doğubilimciler tasnif sürecinin olgunluk dönemi eserlerini, hadislerin ilk defa derlendiği tedvin eserleri gibi algılayarak veya kasıtlı olarak öyle göstererek, hadislerin çok geç yazıya geçirildiğini savunmuşlardır.
Tasnif faaliyeti, tek bir konudaki hadisleri toplayan müstakil kitaplar yazılması şeklinde başladı. Bu tek konulu kitapların bir yandan tedvin faaliyeti içinde, diğer yandan da tasnif faaliyeti içinde değerlendirilmesi de mümkündür. Hatta bu tek konulu kitapların tedvinden tasnife geçiş aşamasını temsil ettikleri söylenebilir. Tedvin ve tasnif faaliyetleri için kesin başlangıç ve bitiş tarihleri vermek mümkün değildir. Bu tür toplumsal olayların kesin bir başlangıç ve bitiş tarihi olmaz.
Tasnif faaliyetinin hicretin ikinci yüzyılının ortalarına gelmeden başladığını görürüz. Tasnif işlemleri üçüncü asrın ortalarında olgunluk dönemine ulaşmış, sonlarına kadar devam etmiştir. Dördüncü asırda ise, az da olsa orjinal tasnif eserleri yazılmaya devam etmiştir. İkinci yüzyılın ilk yarısından üçüncü yüzyıl sonlarına kadarki bir buçuk asırdan biraz fazla sürede klasik hadis kitaplarının büyük çoğunluğu yazılmıştır. Hadis tarihinde hicri ilk dört asır öncekiler, öncüler dönemi anlamına gelen Mütekaddimun Dönemi olarak da isimlendirilir.
Tasnif döneminde yani hicrî II-IV. asırlarda İslam coğrafyası Abbasî Devleti hükümranlığı altındadır. Abbasîler döneminin hadis tarihi ile ilgili en önemli olaylarından birisi İslam Tarihinde mihne diye bilinen, Memun döneminde 218/833 tarihinde başlayıp 234/849’de Mütevekkil döneminde sona eren uygulamadır. Mihne Arapçada sınama, imtihan etme, sorgulama, eziyet etme anlamlarına gelir. Dönemin Abbasî halifeleri, başta hadisçiler olmak üzere âlimleri, Mutezile Mezhebi tarafından savunulan Kur’ânın yaratılmış olduğu görüşünü benimsemeye zorlamışlar, kabul etmeyenlere, hapsetme dahil çok değişik işkenceler yapmışlardır.
Tasnifin Amaçları
Birinci Amaç : Unutulmaması gereken en önemli şeylerden birisi, hadislerin tasnifinden önceki tedvin sürecinde asıl amacın öncelikli olarak, hadislerin yok olmaktan ve kaybolmaktan korunması olduğudur. Muhaddisler öncelikle bütün hadisleri yazıyla kayıt altına alarak korumayı ön planda tutmuşlar, bu malzemenin değişik şekillerde düzene sokulması daha sonra olmuştur.
Muhaddisler öncelikle bütün hadisleri yazıyla kayıt altına alarak bir sünnet arşivi oluşturmayı, hadis tenkidine yönelik her türlü veriyi ve bilgiyi gelecek nesillere aktarmayı, ileride hadislerin sağlam olanlarının olmayanlardan ayrılması için yapılabilecek her türlü çalışmanın bu veri tabanına dayanmasını amaçlamışlardır.
Hadis kitabı yazanlar kitaplarına aldıkları hadisleri kendi görüşlerine göre eleyip sadece sağlam gördüklerini alsalardı başka âlimlerce sağlam sayılabilecek hadisler kaybolmuş olacaktı. Dahası ileride İslâmî İlimler tarafından çok değişik ve bu gün dahi aklımıza gelmeyen amaçlarla kullanılabilecek çok zengin bir veri tabanından mahrum kalacaktık. Günümüzde bile hadis malzemesinin taşıdığı potansiyel araştırma imkânları yeterince kullanılmamaktadır.
Tasnif çalışmalarının en önemli amacının hadislerin korunması olduğu tarihsel olarak da ispatlanmış bir olgudur. Hadislerin herhangi bir sınıflandırma ve gruplandırmaya tabi tutulmadığı Tedvin döneminde ve Tasnif döneminin başlarında yazılmış ilk eserlerin çoğu günümüze kadar ulaşmamıştır.
İkinci amaç : Derlenen hadislerin düzenli, sistemli, kolay kullanılır hale getirilmesi. Hadisle uğraşanları en çok uğraştıran şey çok sayıda hadis içinden hadis aramaktır. Özellikle eskiden kitapların elle yazılarak çoğaltıldığı, kitap ve kütüphane sahibi olmanın formaliteli, külfetli, pahalı bir iş olduğu göz önünde bulundurulursa, hadis kitaplarının kolay kullanılır olmasının önemi daha da iyi anlaşılır.
Üçüncü Amaç : Müslümanları yabancı kültürlerin etkisinden koruma, sünnetten sapmaları önleme, diğer dînî gruplara karşı kendi görüşlerini savunma gibi amaçlarla hadisleri sınıflandırdılar.
Hadisçilerin kitapları alıştığımız mantıksal ve sistematik kitaplar şeklinde değil, bir konuda görüşlerini destekleyen hadisleri senet zincirleriyle birlikte sunmak şeklindedir. Bu kitapların üslûbuna alışık olmayanlar ve o dönemlerdeki tartışma konuları ve tarafları hakkında yeterli bilgisi olmayanlar bunlardaki tartışma üslûbunu fark edemez.
Hadislerinin güvenilirliği açısından üç tür kitap vardır:
- Hadisleri yok olmaktan kurtarmak için sağlam ve zayıf her türlü hadisi sıhhat durumları hakkında hiçbir bilgi vermeden bir araya getirenler. Hadis kitaplarının çoğunluğu bu gruba girer.
- Sağlam ve sağlam olmayan hadisleri bir araya getirmekle birlikte, hadislerin sıhhat durumu hakkında bilgi verenler ve kendi kanaatlerini belirtenler. Tirmizî’nin el-Câmiu’s-sahîh isimli eseri buna örnektir.
- Kendi kanaatlerine göre sadece sağlam gördükleri hadisleri bir araya getirenler. İmam Mâlik’in Muvatta’ı ile Buhârî, Müslim, İbn Huzeyme ve İbn Hıbbân’ın Sahîh’leri bu grup kitaplara örnektir. Bu kitapların hedef kitlesi Müslümanların geneli ile hadis tenkidinde uzman olmayan hadis dışı alanların alimleridir.
Yazılış Yöntemlerine Göre Hadis Kitabı Türleri
- Konularına göre düzenlenmiş olanlar.
- Râvîlerine göre düzenlenmiş olanlar.
Konularına Göre Düzenlenmiş Hadis Kitabı Türleri
Tasnif dönemi kitaplarının, hadisleri konularına göre gruplandıran türleri şunlardır:
- Tek bir konudaki hadisleri toplayan kitaplar,
- Birden çok alt konu barındıran tekbir ana konuda
- yazılmış kitaplar,
- Tartışma ve reddiye kitapları,
- Muvatta’lar,
- Sünenler,
- Câmî’ler,
- Musannefler.
Tek Bir Konuda Yazılan Kitaplar
Tasnifin erken dönemlerinde daha çok tek konulu eserler yazılmıştır. Daha sonraları bu konular birleştirilerek birden çok konulu daha hacimli eserler ortaya çıkmıştır.
Süfyân es-Sevrî (ö.161/777) Kitâbü’l-ferâiz,
Zâide b. Kudâme (ö161/777) Kitâbü’l-menâkıb,
İbrahim b. Tahmân (ö.163/779) Kitabü’l-menâkıb, Kitâbü’l-ıydeyn,
Abdullah b. el-Mübârek (ö.181/797) Kitabü’l-cihâd,
Kitabü’l-birr ve’ssıla,
İsmail b. Uleyye (ö.193/808) Kitabü’t-tahâre, Kitabü’ssalât, Kitabü’lmenâsik, tek bir konuda yazılan kitaplara örnek gösterilebilir.
Birden Çok Alt Konu Barındıran Tek Bir Ana Konuda Yazılmış Kitaplar
Allah’a, peygamberlere, kitaplara, meleklere, ahiret gününe iman gibi imanın diğer esasları ile ilgili alt konuları da içine alırlar.
- İmanla İlgili Kitaplar
- Ahlak ve Adab Kitapları
- Tefsirle İlgili Rivayetleri Bir Araya Getiren Kitaplar
- Zühd Kitapları
- Fedâil Kitapları
- Meğâzî ve Siyer Kitapları
Tartışma ve Reddiye Kitapları
- Muvatta’lar: Muvatta türü eserler yaygın olarak uygulana gelen belli bölgenin hadislerini toplamayı amaçlarlar. Hz. Peygamberin, ashabın ve takipçilerinin uygulamaları üzerinde çok yürünen yola benzetildiğinden bu kitaplara bu isim verilmiştir.
- Sünenler: Sünen Arapça sünnet kelimesinin çoğuludur ve sünnetler anlamına gelir. Sünen kitaplarında Ahkâm hadisleri denilen, fıkhî içerikli hadisler yer alır.
- Musannefler: Musannef Arapçada tasnif edilmiş, sınıflandırılmış, gruplandırılmış anlamlarına gelir. Musannefler de sünenlerle aşağı yukarı aynı konuları kapsarlar. Fakat Sünen’lerle aralarındaki en önemli fark, Sünen’lerin ağırlıklı olarak Hz. Peygambere ait söz fiil ve takrirleri içerirken, Musannef’lerin bunlara ilave olarak mevkuf hadis denen sahâbe sözleri ve uygulamaları ile, maktû’ hadis denen tâbiûn sözleri ve uygulamalarını da içermeleridir.
- Câmi‘ler: Câmi kelimesi Arapça’da bir araya toplayan anlamına gelir. Bu kitaplarda bütün konulardaki hadisler bir araya getirildiğinden bu isim verilmiştir. Sünenlerdeki konular aynen Câmi‘lerde de yer almakla birlikte, sünenlerde olmayan İman, yaratılış, Kur’an tefsiri, Kuran’ın faziletleri, Geçmiş Peygamberler, Sahabe’nin fazilet ve menkıbeleri, Hz. Peygamber’in hayatı, şemâili (fiziksel görünümü) gibi ilave konular yer alır. Kısacası hakkında hadis olan her konu bu kitaplarda, Kitâb adı verilen ana başlıklar ve bâb adı verilen alt başlıklar halinde yer alır.
Ravilerine Göre Düzenlenmiş Hadis Kitabı Türleri
- Mu‘cemler: Mu‘cem kelimesi Arapça’da alfabetik olarak sıralanmış anlamına gelir. Mu‘cem terimiyle hadis kitabı türlerinden birisi kastedildiğinde iki anlama gelir.
- Müsnedler: Müsned kelimesi Arapça’da, bir yere veya birine dayandırılan şey anlamına gelir. Müsned türü eserlerde hadisler, hadisin ilk râvîsi olan sahâbîlere göre sıralanmaktadırlar.
- Etrâf Kitapları: Etrâf, Arapça taraf kelimesinin çoğuludur. Etraf kitaplarında hadislerin tamamı değil başından bir kısmı yani ucu verilip hadisin farklı isnadları yani değişik rivayet kanalları verilir. Bu kitaplar genellikle sahâbe ismine göre tertip edilmişlerdir.
Ravi Biyografileri
Hadis râvîlerinin hayat hikâyeleri, güvenilir olup olmadıklarına dair yazılan kitaplara rical kitapları denir. Bu konudaki kaynak ve temel kitaplar da Tasnif döneminde yazılmıştır. Fakat rical kitaplarının yazımı ileriki asırlarda da devam etmiştir. Rical kitaplarını dönem dönem ele almak bütüncül bakışa engel olacağından toplu olarak incelenmesi daha yararlıdır.
Tasnif Döneminin Önde Gelen Hadis Kitapları
- Ma‘mer b. Râşid ve Câmi‘i
- İmam Mâlik ve Muvatta’ı
- Abdürrezzâk b. Hemmâm ve Musannef’i
- İbnu Ebû Şeybe ve Musannef’i
- Ahmed b. Hanbel ve Müsned’i
- Dârimî ve Sünen’i
Kütüb-i Sitte
- “el-Kütübü’s-Sitte” Teriminin Oluşum Süreci
- Buhârî ve el-Câmiu’s-Sahîh’i
- Müslim ve el-Câmi‘u’s-Sahîh’i
- Tirmizî ve Sünen’i
- Ebû Dâvud ve Sünen’i
- Nesaî ve Sünen’i
- İbnu Mâce ve Sünen’i