HALKLA İLİŞKİLER VE İLETİŞİM - Ünite 2: Kişilerarası İletişim Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Kişilerarası İletişim

Ünite 2: Kişilerarası İletişim

Kişilerarası İletişimin Önemi

Kişilerarası iletişim toplumsal yapının vazgeçilmez bir ögesidir ve tüm insan iletişiminin temelidir. Bir sosyal grubu oluşturan bireyler arasındaki ilişki ne denli güçlü ve olumlu ise, o sosyal grubun sürekliliği de o denli fazladır. Burada sözü edilen ilişki kişilerarası iletişimdir.

Birey gerek kendi iç dünyasında gerekse kendisinin dışındaki kişi veya varlıklarla bir şekilde iletişim kurma zorunluluğundadır. İletişimsizlik, duyarsızlaşmış/yalnızlık duygusu içinde olan bir kişilik yaratırken, samimi ilişkiler ise sosyal ve toplumla bütünleşmiş bir kişiliğe dönüşmektedir.

Kişilerarası İletişim Tanımları

Kişilerarası iletişim genel olarak en az iki kişi arasında anlamları paylaşma süreci olarak tanımlanmaktadır. Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişime “kişilerarası iletişim” denir.

Yapılan çok sayıdaki tanımın buluştuğu nokta kişilerarası iletişimin psikolojik nitelikte bir bilgi alışverişi olduğu yolundadır. Konuşma, gülme, jestler, mimikler, bedensel ifadeler, sessizlik kişilerarası iletişim kurmaya yarayan araçlardır.

Kişilerarası İletişim Şartları

Bir iletişimin kişilerarası iletişim sayılabilmesi için şu üç şart gereklidir:

  • Kişilerarası iletişime katılanlar belli bir yakınlık içinde yüz yüze olmalıdır.

  • Katılımcılar arasında tek yönlü değil karşılıklı mesaj alışverişi olmalıdır.

  • Söz konusu mesajlar sözlü ve sözsüz nitelikte olmalıdır.

Kişilerarası İletişimin Özellikleri

Bir iletişimin kişilerarası iletişim olarak kabul edilmesi için şu özellikler gereklidir:

  • İki yönlü

  • Roller

  • Anlam

  • Niyet

  • Süreç

  • Zaman

  • Sonuç

İki Yönlü: Kişilerarası iletişim daima iki yönlüdür. Tek yönlü olarak gerçekleşen bilgi aktarımı kişilerarası iletişim olarak kabul edilmemektedir.

Roller: Kişinin içinde olduğu rolü, kişilerarası iletişimdeki “ilişki” boyutunu etkilemektedir. Kişiler resmi bir pozisyonda iken kurmuş oldukları kişilerarası iletişim, rollerinden etkilenirken, kişilerin arkadaşları vb. yakın ilişkilerinde kurdukları kişilerarası iletişim arasında farklılık bulunmaktadır.

Anlam: Kişilerarası iletişim, mesajlara bağlı olarak anlamların yaratılmasına dayanmaktadır. Kişilerarası iletişimde anlamların paylaşılması kişiye özgü bir özellik göstermektedir.

Niyet: Kişilerarası iletişim bir parça ya da tamamıyla niyete dayanmaktadır.

Süreç: Kişilerarası iletişim bir olay ya da olayın devamı ile ilgili sürekli devam eden bir süreçtir.

Zaman: Kişilerarası iletişim gittikçe artan bir biçimde zamana bağlıdır. Zamana bağlı olarak artışı ile birikme, çoğalma göstermektedir.

Sonuç: Kişilerarası iletişim iki kişi arasında gerçekleşen basit bir olay değildir. Kişilerarası iletişim sonucunda bir anlamın yaratılması için geri bildirimin bulunması gerekir.

Kişilerarası İletişim Varsayımları

Watzlawick, Beavin ve Jackson’ın (1967) kişilerarası iletişime dair öne sürdükleri altı temel varsayım şunlardır:

  1. Kişilerarası iletişim kaçınılmazdır.

  2. Kişilerarası iletişimin ilişki ve içerik boyutu bulunmaktadır.

  3. Kişilerarası iletişimde mesaj alışverişindeki dizisel yapının kendi başına bir anlamı vardır.

  4. Kişilerarası iletişim sürecinde mesajlar sözlü ve sözsüz olarak iki tiptir.

  5. İletişim kuran kişiler ya eşit ya da eşit olmayan ilişkiler içerisindedir.

  6. İlişkilerde kişisel mesafeler vardır.

Kişilerarası İletişim Kaçınılmazdır: Aynı sosyal ortamda bulunan insanların birbirlerini algılamamaları mümkün değildir. İletişimde bulunmamak da iletişimdir.

Kişilerarası İletişimin İlişki ve İçerik Boyutu Bulunmaktadır: İlişki daima içeriği yönlendirir. İlişki düzeyi içerik düzeyine anlam veren çerçeveyi oluşturur ve bu nedenle daima üst aşamadadır.

Kişilerarası İletişimde Mesaj Alışverişindeki Dizisel Yapının Kendi Başına Bir Anlamı Vardır: Mesaj alışverişindeki dizisel yapı, anlam oluşmasının sağlamakta, ilişkinin türü, mesajların oluşturulduğu sıralamaya göre değişebilmektedir. Bu etkileşim dizisi içinde bir mesajın nerede yer aldığı, yani hangi mesajdan önce ya da sonra yer aldığı mesajın anlamını etkilemektedir.

Kişilerarası İletişim Sürecinde Mesajlar Sözlü ve Sözsüz Olarak İki Tiptir: Sözlü bir ifadenin jest ve mimiklerde yarattığı imgelem, sözsüz iletişimin gücünü ve etkisini de göstermektedir.

İletişim Kuran Kişiler ya Eşit ya da Eşit Olmayan İlişkiler İçerisindedir: Bilgi, deneyim, yaş ve statü gibi durumlar eşit ya da eşit olmayan ilişkileri meydana getirir.

İlişkilerde Kişisel Mesafeler Vardır: İnsanlar birbirleriyle ilişkilerini temel olarak dört bölgede düzenlerler. Bu alanlar şunlardır: Mahrem Alan (Mesafe: 30, 35 cm), Kişisel Alan (Mesafe:40-80 cm), Sosyal Alan (Mesafe: 80 cm.-2 m), Genel Alan (Mesafe: 2 metre...).

İletişim Sürecinde İlişki Kurma Boyutu

Kişilerarası iletişim sürecinde, başarılı bir şekilde ilişki kurmak için iki temel kuralın varlığı dikkati çeker. Birincisi karşıdan beklenen tutum ve tavırlar önce karşıya verilmelidir. İkincisi kendimize-içeriye değil diğer kimselere-dışarıya odaklanmak gerekmektedir.

Kişilerarası iletişimde diğer kimselerin rahat bir şekilde ilişki kurmalarını sağlamak için şu kriterlere dikkat edilmelidir:

a. Beden Dili

b. İletişimsizliğe Karşı Direnç Kırma Süreci

c. Konuşma Süreci

d. Senteze Gitme

Beden Dili: İlişki kurma boyutunda gereken beden dilinin kullanım biçimleri kişisel mesafe, öne-kişiye doğru yönelmek, kollar ve bacakların kullanımı, göz teması, gülümsemek, tepki vermek ve dokunmak olarak özetlenebilir.

İletişimsizliğe Karşı Direnç Kırma Süreci: Direnç kırma davranışları içinde; karşıdan bilgi istemek, ince bir mizah yeteneğini kullanmak, iltifat etmek, nezaketli davranmak ve güncel olaylar üzerine birkaç şey söylemek iletişim sürecinde etkili olan birkaç adımdan birisidir.

Konuşma Süreci: İyi bir ilişki kurabilmek için, iyi bir konuşma yeteneğine sahip olmak gerekir. Bu nedenle iyi bir konuşma esnasında üç şey dikkate alınmalıdır: Sorular sormak, etkin olarak dinlemek ve kendini biraz açmak.

Senteze Gitme: İlişkilerin devamlılığı açısından bir sohbet sonucuna doğru senteze gidilerek tasarımlarda bulunmak bir sonra ilişkinin devam etmesini sağlayacak önemli bir etkendir.

Kişilerarası İletişim Türleri

Kişilerarası iletişim türleri şu başlıklar altında toplanabilir:

  • Sözlü İletişim

  • Yazılı İletişim

  • Sözsüz İletişim

  • Kişi İçi İletişim

  • Kişilerarası İletişim

  • Örgütsel İletişim

  • Kitle İletişimi-Teknolojik İletişim

Sözlü İletişim: Sözlü iletişimler “dil ve dil ötesi” olmak üzere iki alt sınıfa ayrılmaktadır. Dille iletişimde kişiler, ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırırlar. Dil-ötesi iletişim, sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, şiddeti, hangi kelimelerin vurgulandığı, duraklamalar ve benzeri özellikler, dil-ötesi iletişim sayılır.

Yazılı İletişim: Yazılı iletişim, insanın zaman ve mekândaki iletişim sınırlılıklarını genişletmede en etkin ilk iletişim biçimidir. Uzaktan haberleşmede bilgi ve deneyimleri zamanda biriktirmede sözlü iletişime göre daha güvenilir bir yoldur.

Sözsüz İletişim: Toplumsal etkileşimlerin büyük bir bölümü, sözel olmayan iletişimin kapsamına girmektedir. Bunlar beden hareketleri, jestler veya mimiklerle gerçekleştirilen bilgi alışverişleridir.

Kişi İçi İletişim: Bireyin kendisi ile kurduğu iletişim düzeyi olup mesajların kaynağının ve alıcısının kendisi olduğu iletişimi ifade etmektedir.

Kişilerarası İletişim: Genel bir tanımla kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu, iki ya da daha çok kişi arasında gerçekleşen iletişimlere kişilerarası iletişim denir.

Örgütsel İletişim: Bir kurumda görev alan kişilerin, önceden tanımlanmış bir takım rollere girerek, hiyerarşik bir düzen içinde, bu rollerin gereğini yerine getirmeye çalıştıkları anlamına gelmektedir.

Kitle İletişimi-Teknolojik İletişim: Kişiler arasında kitle iletişim araçları kullanılarak kurulan iletişimdir.

Kişisel İletişim Sorunları

Kişisel iletişim sorunlarını iki başlık altında toplamak mümkündür:

a. İletişim Becerisinin Yetersizliği Sorunu

b. İletişim Becerilerinin Geliştirilmesi Sorunu

Son yıllarda yapılan araştırmalarda; ailede, okulda ve iş yaşamındaki iletişim sorunları ile sıkça karşılaşılmaktadır. İletişim sorunları olarak; duygu ve düşüncelerini açıkça söyleyememek, rahat konuşamamak, yaş ve sosyal statü olarak daha büyüklerle rahat konuşamamak, bir arkadaş grubuna girememek, karşıt cinsle arkadaş olamamak gibi maddeler ön plana çıkmaktadır.

Kişilerarası İletişim Engelleri

Kişilerarası iletişimde engeller denildiğinde, kişilerin birbirleri ile tam ve doğru bir biçimde iletişim kurmalarını ve anlaşmalarını engelleyen her türlü faktör ifade edilmek istenmektedir. Bu engelleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Bireysel Yetersizlik

  • Önyargı

  • Kişilik Tasarımları

  • Öngörü

  • Sıfatlandırma

  • Kalıplaşmış Düşünce

  • Suçlamak

  • Bencillik

  • Değiştirme

  • Kişiselleştirme

  • Dilde Belirsizlik

  • Algı Yoksunluğu

  • Savunucu İletişim

Bireysel Yetersizlik: Kişilerarası iletişimin başarısı için insan, düşünüp hissettiğini karşısındakine en uygun biçimde anlatabilme becerisine sahip olmalıdır. Anlatabilme becerisi sözel ve bedensel iletişimin eşgüdümlü olarak kullanılmasıyla olanaklıdır.

Önyargı: Basmakalıp yargı, kalıp yargı olarak da ifade edilen, bir kişi ya da grup hakkında öğrenilmiş, benimsenmiş ve bir kalıp olarak yerleşmiş algılardır.

Kişilik Tasarımları: Varsayılan kişilik tasarımı, diğer kişi hakkında hızlı bir şekilde bilgi sahibi olmak ve karar vermek amacıyla çok çeşitli kişilik özelliklerinin gruplandırılmasına dayanmaktadır.

Öngörü: Kişinin kendi sahip olduğu çeşitli özellikleri, istekleri, beklentileri, amaçları doğrultusunda bir inanış yaratması, bu inanışa gerçek/gerçekleşmiş gibi bağlanmaları ve bu gerçek varmış gibi davranışları sergilemelerine dayanmaktadır.

Sıfatlandırma: Bir kişinin görünen belli özelliklerinden ve davranışlarından hareketle, değerlendirmeyi yapanın sahip olduğu bilgi dahilindeki nitelendirmelerin çağrışım yaparak ardı ardına sıralanması ve buna bağlı olarak diğer özellik ve davranışların tahmin edilmesi ile oluşmaktadır.

Kalıplaşmış Düşünce: Diğer kişiye hiçbir seçenek bırakmayan belirli dayatmalardan oluşmaktadır.

Suçlamak: Yaşanan olay ve durumlara ilişkin kişinin kendinde ya da diğerlerinde hata bulmasıdır.

Bencillik: Bencil kişinin en büyük özelliği, kendini düşünen, kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan kişi olmasıdır. Kişilerarası iletişim sürecinde hiç istenilmeyen bir kişilik özelliğidir.

Değiştirme: Değiştirme çabası, karşıdaki kişide beğenilmeyen özelliklerin olduğunun ve bu özellikler değiştiği takdirde daha kabul edilebilir olunacağının bir ifadesidir.

Kişiselleştirme: Kişiselleştirme, kişinin çevresindeki her olaydan, davranıştan ya da kişiden kendisi ile ilgili bir anlam çıkarmasıdır.

Dilde Belirsizlik: Kelimeler açık bir biçimde ifade edilmediğinde anlamda belirsizlik yaşanmaktadır. Her belirsizlik ilişkilerde sorun yaratacağından dolayı iletişim sürecini engelleyen bir dönüşüme neden olur.

Algı Yoksunluğu: Algı, duyumlarımız vasıtasıyla etrafımızdaki uyarıcıların tarafımızdan yorumlanarak anlamlı hale getirilme sürecidir. Algı yoksunluğu yanlış anlaşılmalara neden olur ve her yanlış anlaşılmada ilişkiler sekteye uğrar.

Savunucu İletişim: İletişim kazalarının, en büyük nedeni savunucu iletişimdir denilebilir. Bir kimse savunucu bir biçimde konuşursa, dinleyicide de kendiliğinden savunucu bir tutum uyanır.

Kişilerarası iletişimin önündeki engeller arasında en belirgin olanlar bunlardır. Bu maddelere ek olarak bireysel yetersizlik, benlik (ego) savunma mekanizmaları gibi birçok faktörden de söz etmek mümkündür.

Etkili İletişim

Etkili iletişim birbirinin farkında olan, kendi iç dünyası ile dış dünyasının farkında olan kişilerin kurduğu iletişimdir. Kişinin kendini bilmesi onun kendini algılama, yorumlama, yansıtma duygu ve arzuların farkında olması demektir. Karşısındakinin farkında olan kişi ise onun davranışlarının nasıl bir iç dünyaya işaret ettiğini ve onun deneyim ve yaşantılarının ne olduğunu anlayacaktır.

Etkili iletişimin önemi altında pek çok neden yatmaktadır. Etkili iletişim sahip olunan diğer tüm becerilerin sonuna kadar kullanımına olanak verir. İnsanları motive etme, sorumluluk verme, düzenleme, sorun çözme ve bilgi toplama becerilerinin hepsi başkalarıyla iletişim kurma yeteneğiyle doğrudan bağlıdır. Kötü iletişim zaman ve kaynak kaybı riskini de beraberinde getirir ve de kişilerarasında sürtüşmeye neden olur. Bütün bunlar verilen görevi yerine getirme arzusunu köreltir ve ilişkilerin bozulmasına yol açarak kalıcı zarar yaratır. Yapılan araştırmalar insanların işyerlerinde karşılaştıkları problemlerin büyük çoğunluğunun kaynağının kötü iletişimde yattığını göstermektedir. Bu bağlamda;

Kötü iletişimin götürdüklerini şu şekilde özetlemek mümkündür:

  • İnsanlar ne yapmaları gerektiği konusunda açık bir bilgiye sahip değildir: Zaman ve kaynak kaybı,

  • İnsanlar diğerlerinin söylediklerini yanlış anlarlar: Kötü iş ilişkileri,

  • İnsanlar fikirlerini ve bilgilerini başkalarına açamazlar: Beceri geliştirmede yavaşlık sorunların çözümünün çok zaman alması,

  • İnsanlar neyi neden yaptıklarını bilmezler,

  • Çalışanların morali bozulur, iş değiştirme oranları yükselir,

  • Şirket kısa sürede tepki gösteremez ve esnek değildir: Müşterilerde kötü izlenim doğar ve bunun sonucunda iş kaybı olur.

İyi iletişimin getirdikleri ise şunlardır:

  • Herkes ne yapması gerektiğini bilir,

  • Herkes neyi neden yaptığını ve bunun kuruluşun hedeflerine ne kadar uygun olduğunu bilir,

  • Kaynaklar doğru zamanda doğru yerdedir,

  • İşimizi yapmamız için gerekli tüm bilgilere ulaşabiliriz,

  • Verim arttırabilecek tüm fikirler iyi karşılanır ve bunlardan yararlanılır,

  • İnsanlar becerilerini daha çabuk geliştirirler,

  • Sorunlar kuruluş içindeki bilgi birikimi kullanılarak daha kısa sürede çözülür,

  • Kuruluş esnektir ve kısa sürede tepki verebilir.

Halkla İlişkilerle Kişilerarası İletişimin Uygulama Alanları

İnsanlar başkalarıyla bir arada olabilmek, onları anlayabilmek, kendilerini anlatabilmek ve etkileyebilmek için iletişim kurmak zorundadırlar. Kurum veya kuruluşların çevresiyle etkileşimini sağlamayı amaçlayan halkla ilişkiler çalışmalarının temelinde de iletişim vardır.

Halkla ilişkilerde iletişim ikna amacı taşır. Etkileyici iletişim olarak da adlandırabileceğimiz bu iletişim biçimi bir kişi ya da grubun başka kişi ya da grupların tutumlarını belirleyip, biçimlendirmek, denetim altına almak ya da değiştirmek için girişilen bilinçli yani planlı bir süreç içinde gerçekleşir.

Etkileyici iletişimin hedef kitleler üzerinde üç farklı amaca bağlı olarak planlanacağı söylenebilir:

  • Hedef kitlelerini bilgi düzeyinde bir değişiklik yaratmak,

  • Hedef kitlelerin tutumlarında değişiklik yaratmak,

  • Hedef kitlelerin davranışlarında değişiklik yaratmak.

Bu üç değişme genellikle birbirini izleyerek gerçekleşir. Halkla ilişkiler planlama ve uygulamaları bu sıraya göre tasarlanmakta ve gerçekleştirilmektedir.

Bir iletişimin kişilerarası iletişim sayılabilmesi için aşağıdaki kriterlerin gerekliliği üzerinde durulmaktadır:

  • Kişilerarası iletişime katılanlar, belirli bir yakınlık içinde yüz yüze olmalıdır,

  • Katılımcılar arasında tek yönlü değil, karşılıklı mesaj alışverişi olmalıdır,

  • Söz konusu mesajlar sözlü ve sözsüz nitelikte olmalıdır. Bu iki tür mesaj dışındaki mesajların kullanıldığı iletişimler (örneğin yazışmalar), kişilerarası iletişim sayılmaz.

Halkla ilişkiler genel ifadeler içerisinde değerlendirilirken, kişilerarası iletişim süreci daha çok özel ifadelerle değerlendirilen uygulama alanları içerisinde yer alır.