HAYVAN YETİŞTİRME - Ünite 7: Keçi Yetiştirme Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Keçi Yetiştirme

Keçi Yetiştiriciliğinin Önemi

Keçi, koyun ile birlikte ilk evcilleştirilen hayvanlardandır. Evcilleştirme ve seleksiyon sonucunda keçilerden elde edilen; döl, süt, et ve lif gibi ürünler ekonomik olarak yararlanılabilecek düzeye gelmiştir. Keçi yetiştirmenin sosyo-ekonomik açıdan büyük önemi vardır. Keçi yetiştiriciliğinin en önemli avantajı, diğer çiftlik hayvanlarının değerlendiremedikleri kötü çevre koşullarında (dağlık bölgeler, kaba yemler ve ev içi artıkları gibi) rahatlıkla yetiştirilebilmeleridir. Orman içi ve kenarında yerleşmiş ve yeterli tarım arazisi bulunmayan ailelerin en önemli geçim kaynağı olan keçi yetiştiriciliği basit ve ucuz maliyetli barınaklarda gerçekleştirilebilmektedir.

Dünyada ve Türkiye’de Keçi Yetiştiriciliği

Dünya keçi varlığı yaklaşık 1 milyar başın biraz üzerinde olup farklı iklim ve coğrafik koşullara sahip hemen hemen tüm ülkelerde keçi yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bununla birlikte yetiştirme ortamı avantajları nedeniyle keçi yetiştiriciliği esas olarak gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde yoğunluk kazanmıştır (çizelge 7.1). Türkiye açısından değerlendirme yapıldığında keçi sayısının yaklaşık 10.6 milyon olduğu söylenebilir. Bu popülasyondan elde edilen üretimin toplam hayvansal üretimdeki payı önemli kabul edilebilecek düzeydedir. Türkiye’de tüm bölgelerde keçi yetiştiriciliği yapılabilmekle birlikte en fazla keçi yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgeler sırasıyla; Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Ortadoğu Anadolu’dur.

Keçi İle İlgili Bazı Tanımlar

Keçi ile ilgili önemli kavramlar şunlardır:

Oğlak: Doğum ile 6 ay arası yaştaki erkek ve dişi keçi yavrularıdır.

Çebiç: 7. aydan 1 yaşına kadar olan erkek ve dişi keçilerdir.

Seis: 1 yaşından 2 yaşına kadar olan erkek keçilerdir.

Gezdan: 1 yaşından 2 yaşına kadar olan dişi keçilerdir.

Anaç keçi : 2 yaşından büyük ve yavrulamış keçilerdir.

Teke: 2 yaşından büyük, aşımda kullanılan erkek keçilerdir.

Erkeç: 2 yaşından büyük ve enenmiş (testisleri çıkartılmış) erkek keçilerdir.

Keçi Irkları

Keçi ırkları morfolojik özelliklerine, yetiştirildikleri coğrafik özelliklere ve verim özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Bu bölümde verim özelliklerine göre sınıflandırma yapılmıştır.

Süt Keçisi Irkları

Bu gruptaki ırkların vücudu ince, zarif ve kuru yapılıdır. Vücut görünümü köşemsi olup, dokunulduğunda kemikler hissedilebilir durumdadır. Meme iyi gelişmiştir ve bezel bir yapı gösterir. Memeye kan sağlayan damarlar iyi geliştiği için gözle görülebilirler. Bu ırklarda laktasyon süresi uzun olduğu için süt verimi yüksektir. Ayrıca döl verimleri ve gelişme hızları da diğer ırklara göre daha iyidir. Bunlar:

Saanen Keçisi

İsviçre keçi ırklarındandır. Uyum yetenekleri çok yüksek olduğundan dünyada geniş bir yayılış gösterir. Vücudu tamamen beyaz renkli, ince ve zariftir. Dişilerde genellikle boyun altında 1 çift küpe vardır. Ergin keçilerin canlı ağırlıkları 50 kg, tekelerin ise 65-75 kg’dır. Laktasyon süresi ortalama 280 gün, süt verimi ise 700 kg’ın üstündedir. Sağılan süt miktarı iyi bakım ve besleme koşullarında1 tonun üzerine çıkabilmektedir. Döl verimleri de çok yüksektir. Türkiye’de ise son yıllarda süt keçisi yetiştiriciliği amacıyla saf ve melez Saanen sayısında artış vardır.

Toggenburg Keçisi

Bu keçi ırkıda İsviçre kökenli olup Saanen keçisi ile benzer özelliklere sahiptir. Uyum yetenekleri de yüksek olduğu için başka ülkelerde yerli keçilerin genetik ıslahında yararlanılmıştır.

Alpin Keçisi

Alpin keçisinin, İsviçre ve Fransa’da yaygın olarak yetiştirilmesine karşın bu iki ülkeden hangisinin gen kaynağı olduğu tartışmalıdır. Vücut rengi genellikle açık kahverengiden siyaha kadar değişmektedir. Alpin keçileri dağlık bölgelerde kolaylıkla yetiştirilebilmektedir. Süt verimleri yukarıda anlatılan ırklarla benzerdir. Döl verimi ise yukarıda bahsedilen ırklara göre daha düşüktür.

Nubya Keçisi

Akdeniz bölgesinin önemli bir keçi ırkıdır. Kuzey Afrika ülkelerinin hemen tamamında yetiştirilir. Sıcağa çok iyi uyum sağladıkları için soğuk bölgelerde ancak ağılda yetiştirilebilirler. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilen Kilis keçilerinin kökeni Nubya keçileridir. Canlı ağırlık ergin dişi keçilerde 35 kg, tekelerde ise 50-55 kg’dır. Kulaklar, dikkat çekici bir şekilde çok geniş ve uzun-sarkık görünümdedir. Laktasyon süresi ve süt verimi sırasıyla 270-300 gün ve 850-900 kg’dır. Nubya keçisi, Keçilerin Jerseyi olarak isimlendirilmektedir. Döl verimleri de çok yüksek olup yılda iki kez oğlaklama vardır ve oğlaklama başına da çoğuz doğum yaparlar.

Malta Keçisi

Malta keçisi de Akdeniz keçi ırklarındandır ve bu adada Nubya ve Mursiye keçilerinin melezlenmesinden elde edilmiştir. Akdeniz iklim koşullarına çok iyi uyum yaptıklarından bu bölgedeki ülkelerde saf veya melez olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yürüme yetenekleri iyi olmadıkları için genellikle 3-5 başlık gruplar şeklinde ağıl avlu ve bahçelerde yetiştirilmektedirler. Malta keçilerinde laktasyon süresi yaklaşık 180 gün, süt verimleri ise 500- 600 kg arasındadır. Döl verimleri ise çok yüksektir.

Et Keçisi Irkları

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde esas olarak süt veya lif üretimi amacıyla yetiştirilmeyen keçi ırklarının tamamı et keçisi ırkları içinde değerlendirilirler. Bunların büyük çoğunluğu Asya ve Afrika ülkelerinde yetiştirilmektedirler. Çeşitli et keçisi ırkları olmakla birlikte en fazla tanınmış olanı Boer keçisidir.

Boer keçisi, Güney Afrika’da et verimi yönünde seleksiyon yolu ile elde edilmiştir. Vücut beyaz renkli olup baş ve boyunları kırmızı/kızıl renklidir. Boer keçileri, tropik ve yarı tropik iklim ve mera koşullarına çok iyi uyum göstermektedirler.

Lif Keçisi Irkları

Bu grupta esas olarak Keşmir keçisi ırkları ve Ankara keçisi bulunmaktadır. Ankara keçisinden tiftik lifi, keşmir keçisinden keşmir lifi üretilmektedir.

Türkiye Yerli Keçi Irkları

Türkiye’de esas olarak üretilen ırklar şunlardır;

Kıl Keçisi

Farklı iklim, çevre ve yetiştirme koşullarına iyi uyum sağlamış olduğundan tüm bölgelerde bulunmakla birlikte çoğunlukla, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde yetiştirilmektedir. Renk siyah olduğu için halk arasında kara keçi olarak da bilinir.

Ankara Keçisi

Öncelikli olarak Güney Afrika ve Amerika olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde yetiştirilmektedir. Vücut yapıları ufak ve başın yandan görünüşü düzdür. Kas ve kemik gelişimi iyi olmamasına karşın yürüme yeteneği çok iyidir. Beslenmeleri esas olarak merada otlatmaya dayalı olduğundan bu özellikleri büyük avantaj sağlamaktadır. Vücut rengi esas olarak beyazdır. Ankara keçisinin esas verimi tiftiktir (Mohair).

Kilis Keçisi

Esas olarak Hatay, Gaziantep, Kilis ve Urfa illeri dolaylarında yetiştirilmektedir. Genellikle 2-10 başlıkk gruplar halinde bağ ve bahçe çevresinde aile işletmeleri tarafından yetiştirilirler. Bu ırkın süt verimi Türkiye yerli keçi ırkları içerisinde en yüksektir. Vücutları çok uzundur.

Keçi Yetiştiriciliğinde Üretim Sistemleri

Diğer hayvansal üretimlerde olduğu gibi keçi yetiştiriciliğinde de ekstansif ve entansif yapıda üretim yapılmaktadır. Ekstansif üretim yapan işletmeler esas olarak az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bulunmakta ve üretim esas olarak verim düzeyi düşük yerli ırklara ve kaba yemlere dayalı olarak sürdürülmektedir. Entansif yapıdaki işletmeler ise daha çok başta peynir olmak üzere keçi sütü ürünleri endüstrisinin gelişmiş olduğu İsviçre, Fransa ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır. Bu işletmelerde de üretim verim düzeyi yüksek ırklara ve kesif yeme dayalı olarak yapılmaktadır. Türkiye’de keçi yetiştiriciliği genel olarak ekstansif yapıdadır. Bununla birlikte, son yıllarda birçok bölgede daha çok saf Saanen ve Saanen melezlerine dayalı entansif ve yarı entansif süt keçiciliğinde de bir gelişim yaşanmaktadır.

Çeşitli faktörlere bağlı olarak dört farklı üretim sistemi görülmektedir. Bunlar ekstansif yetiştiricilik yapan işletmelerdir.

Aile İşletmelerinde Üretim

Bu sistemde amaç öncelikli olarak ailenin süt, et ve lif ihtiyacının karşılanmasıdır. Keçi varlığı bir kaç baş olup, bunların beslenmeleri mutfak ve pazar artıkları, bağbahçeler ve ev civarındaki mera, anız ve diğer kaba yem kaynaklarına dayanmaktadır.

Köy Sürülerinde Üretim

Bu sistem daha çok dağ eteklerinde ve ovalarda bulunan tarım işletmelerinde görülmektedir. Yem için köy civarındaki meralar kullanılır. Ürünler öncelikli olarak ailenin ihtiyaçlarını karşılar fazlası ise pazarlanmaktadır. Bir işletme için baş sayısı yaklaşık 8-30 arasındadır.

Yaylacılık Biçiminde Üretim

Keçilerin beslenmesi için yüksek yerlerdeki serin ve bol otlu yaylalar kullanılmaktadır. Keçiler bahar sonuna dğru yaylaya götürülür ve yaz sonunda tekrar köylere getirilir. Bir sürüdeki baş sayısı 300-500 arasındadır.

Göçebe Sürülerinde Üretim

Bu üretimde toprağa bağımlılık yoktur. Hem keçilerin beslenmesi hem de ailelerin yaşamlarının devamı için uygun bölgelere sürekli göç edilir. Sürü büyüklükleri diğer üç sisteme göre çok daha fazladır.

Keçi Yetiştiriciliğinde Yetiştirme İşleri

Çiftleştirme

Çiftleştirme mevsimi veya teke katım zamanı olarak da isimlendirilen bu dönem ülkemizde batı bölgelerde genellikle Temmuz-Ağustos aylarını, doğuya gidildikçe ise Eylül-Ekim aylarını kapsamaktadır. Keçilerde çiftleştirmeler doğal ve yapay (suni) olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Doğal aşımlar ise serbest, sınıf usulü ve elden olarak üç şekilde yapılmaktadır. Yapay tohumlama uygulaması ise, doğal çiftleştirme sistemlerine göre en az sayıda teke kullanılarak fazla sayıda dişinin döllenmesine imkân vermektedir.

Gebelik

Keçilerde gebelik süresi 144-154 gün arasında değişir ve ortalama 5 ay olarak kabul edilir. Gebeliğin ilk 2 ayında hızlı bir hücre çoğalması olurken, fötus büyümesi esas olarak son 4. ve 5. aylarda gerçekleşmektedir. Uygulamada gebeliğin ilk belirtisi olarak kızgınlığın aşımdan sonra tekrarlanmaması dikkate alınmaktadır. Fötus büyümesinin özellikle gebeliğin son iki ayında olması nedeniyle bu dönemdeki bakım ve beslemeye özen gösterilmesi kısırlık oranının düşürülmesinde etkili olan yaygın pratik uygulamalardır.

Doğum (Oğlaklama)

Bu süreç üç aşamada gerçekleşir. Hazırlık aşaması, yavrunun dışarıya çıkartılması ve plasentanın atılmasıdır. Sancılanan keçiler genellikle göğüsleri üzerine yatarlar. Göbek kordonu doğumdan sonra kendiliğinden koparken, plasenta oğlaklamadan yaklaşık 1-2 saat sonra düşer. Doğan oğlaklar kurulanmalı ve anası ile ağılda ayrı bir bölmeye alınmalıdır.

Oğlak Büyütme

Doğan oğlakların ergin yaşa kadar iyi bir şekilde büyütülmesi ölüm oranını azaltarak işletmeye verim sağlayacaktır. Doğan oğlaklar antisepitiklerle temizlendikten sonra ilk 24 saat içinde analarını emerek kolostrumu almaları sağlanmalıdır. Bu uygulamadan sonra ise oğlakların süt emzirilerek büyütülme dönemine geçilir. Oğlakların emzirilmesinde doğal ve yapay emzirme yöntemleri uygulanır. Bu yöntemlerde eğer süt üretimi yapan işletme ise yapay emzirme tercih ederek oğlağın ihtiyacının giderilmesinden sonra kalan süt ticari olarak değerlendirilir. Oğlak büyütülmesinde ayrıca numaralama, eneme (kastrasyon), tırnak bakımı ve boynuz ve koku bezi köreltme gibi bakım işlemleri de yapılmaktadır.

Keçilerden Süt, Et ve Lif Üretimi

Süt Üretimi

Dişi keçilerde meme dokusu iki lobdan oluşur ve her lob bir meme başı ve kanalına sahiptir. Süt üretimi üzerinde kalıcı etkiye sahip tek faktör genetik yapı olup, yüksek ve sürekli bir süt üretimi için farklı bölge ve işletme koşullarına uygun olarak daha çok süt keçisi ırkları veya bunların melezleri ile üretim yapılmasında yarar vardır. Aynı zamanda başarılı bir süt keçiciliği için kaliteli sulu kaba yem ve kesif süt yemi kullanımının da önemi çok büyüktür.

Et Üretimi

Gelişmekte olan ülkelerde keçi eti üretimi genel olarak 8- 12 haftalık oğlaklardan, 1-2 yaşlı genç keçilerden ve 2-6 yaşlı keçilerden olmak üzere üç kaynaktan sağlanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise keçi eti üretim sistemleri daha farklı olup esas olarak oğlak eti üretimini amaçlayan entansif sistemlerdir. Türkiye’de keçi eti, keçi yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde sevilerek tüketilmektedir. Bununla birlikte, oğlak etinden yararlanmayı amaçlayan sistemler yeterince gelişmemiştir.

Lif Üretimi

Keçilerden tiftik, keçi alt lifi (keşmir), keçi üst kaba kılı ve kaşgora olmak üzere dört farklı lif üretilmekte ve üst kaba kılı dışındakiler özel hayvansal lifler grubunda yer almaktadırlar. Tiftik lifi, yalnızca Ankara keçisinde derideki primer ve sekonder folüküllerin her ikisi tarafından da üretilmekte ve döngüsel döküm görülmemektedir. Ankara keçisi dışındaki diğer tüm keçi ırklarında derideki sekonder folüküller tarafından ince alt lifler üretilirken, primer folükülller tarafından üst kaba lifler (kıllar) üretilmektedir. Dünyada tekstil sanayinin istediği kalitedeki tiftik üretimi esas olarak Güney Afrika ve Amerika tarafından gerçekleştirilirken, keşmir üretimi sırasıyla Çin, Moğolistan ve İran tarafından gerçekleştirilmektedir.

Keçi Yetiştiriciliğinde Damızlık Seçimi

Damızlık seçimi (seleksiyon); üstün fenotipli (dolayısıyla üstün genotipli) erkek ve dişi hayvanların seçilmeleri işlemi olup bu yolla verim özellikleri gelecek kuşaklarda iyileştirilmektedir. Keçilerde esas olarak döl, süt, et, lif ve deri verimi üzerinde durulmaktadır. Döl verimi et verimini de etkilediği için damızlık seçimi çok önemlidir. Damızlık seçiminde; aşım mevsimi uzun olan dişi keçilerden doğan, erken yaşta cinsel olgunluğa ulaşan, doğdukları yılın aşım mevsiminde tekeye verilebilen ve erkek veya dişi olsun ikiz doğmuş olan oğlakların damızlığa ayrılmaları bu uygulamalardan bazılarıdır. Süt verimi dişi cinsiyete özgüdür ve ancak doğumdan sonra ortaya çıkmaktadır. Damızlığa ayrılacak dişi ve erkek oğlakların süt verimleri belirlenemediğinden bunların seçiminde anaları ve öz ve üvey kız kardeşlerinin süt verimlerinden yararlanılmaktadır. Yani akrabalarının süt verimleri yüksek olan hayvanlar damızlık olarak ayrılırlar. Et verimi bakımından damızlık seçiminde süt emme ve besi döneminde gelişme hızı yüksek olan hayvanlara öncelik verilmelidir. Hızlı gelişen oğlaklar kesim çağına daha çabuk ulaşırlar ve bunlar yavaş gelişenlere göre daha fazla fakat birim ağırlık artışı için daha az yem tüketirler. Bu uygulamaların yanında damızlık seçiminin esasını sürüde tutulan kayıt sistemi oluşturmaktadır. Bunun için sürüde tüm özellikler için mutlaka düzenli olarak kayıt tutulması gerekmektedir.