HELLEN VE ROMA TARİHİ - Ünite 5: Roma: Kuruluşu, Krallık ve Cumhuriyet Dönemleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: Roma: Kuruluşu, Krallık ve Cumhuriyet Dönemleri
İtalya’nın Coğrafyası
İtalya’nın adının kökeni İtalik bir sözcükten Vitulus’tan gelir. Vitalia’ya (Danalar Ülkesi) dayanır. Bir çözmeyi andıran İtalya, Akdeniz’de yer alır. Batısında Tiran Denizi, doğusunda Adriyatik Denizi bulunur. Uzunluğu yaklaşık 1000 km., genişliği 240 km.’dir. Korsika, Sardunya ve Sicilya en büyük adalarıdır. Kuzeyinde Alp dağları ile sınırıdır. Apeninler ise, kuzey ve güney doğrultusunda uzanır ve yarımadayı doğu-batı olarak ikiye ayırır. En büyük ovası ise, Alp dağlarının güneyinde bulunan ve Po nehri (650 km.) ve kolları tarafından beslenir. Batı ve güney kıyılarında körfezler vardır.
Roma’nın Latinlerce İskanı
Demir çağının başlangıcından M.Ö. 1 bin yılın başlarında yeni göçler başladı. Tiber nehrinden Campania’ya kadar uzanan Latium bölgesine yerleşenler tunç işçiliği yapıyor ve ilkel bir Latince konuşuyorlardı. Bu topluluklar giderek tarıma dayalı bir yerleşik yaşam biçimi alarak başka göçmenleri de çekmeye başladı. Roma Latium ile Etruria’nın birleştiği yerdeydi. M.Ö. 10. yüzyılda Palatinus tepesi ile Forum vadisine, daha sonra Quirinalis, Esquilus ve Capitolium tepelerinde iskana başladılar. M.Ö. 10-8. yüzyıllar arasında da Roma’nın bulunduğu yerde iskan gerçekleşti.
Etrüskler’in Egemenliği
M.Ö. 8. yüzyıl başlarında yeni göçmenler Etruria’ya gelip yerleştiler. Yerlileri bazen baskıyla bazen de barışcıl yollarla ikna ederek kent-devletleri kurdular. Bu insanlar Etrüsklerdi. Etrüksçenin ilkel bir şivesini konuşuyor, kendilerinin doğu kökenli olduğuna inanıyorlardı. Dinsel inanışlar, kehanet tarzları bu inanışı destekler. M.Ö. 7. yüzyıl sonlarında birçok Latin yerleşimi Etrüsk kent-devletlerine tabi oldu. Tarquinus kral sülalesi Roma’da egemen oldu. Bir yüzyıldan biraz fazla bir süre egemenlikleri devam etti. Lucius Iuniuss Brutüs önderliğinde bir grup Romalı Aristokratın isyanı sonucunda Tarquinus ailesi, Roma’dan kovuldu (M.Ö. 510). Yani bir anayasa oluşturuldu. Senatus iki konsül yetki verdi. Roma’da Cumhuriyet idaresi başlamış oldu (M.Ö. 509/508).
Roma’nın Kuruluş Efsanesi
Roma’nın kuruluş tarihi M.Ö. 753 olarak kabul edilmişse de gerçekliği tartışmaya açıktır. Efsanelere göre, Prens Aineias Troia’da kaçarak Latium’da Alba Longa kentini kurmuş, uzun yıllar oğlu Askanios soyundan gelenler hüküm sürmüşlerdir. Bu krallardan Numitor kardeşi Amulius tarafından tahttan indirilmiş, çocukları öldürülmüş, kızı ise Vasta tapınağında rahibe olmuştu. Ancak, Rhea Silvia hamile kalarak ikiz oğulları oldu. Amulius Rhea Silvia’yı Tiber nehrine attı. İkizler ise, bir sepet içinde sulara bırakıldı. Onları bulan dişi kurt tarafından emzirildi, sonra da bir çoban tarafından büyütüldüler. Delikanlılık çağına gelince de Amulius’u öldürdüler. Yeni bir kent kurmaya karar verdiler. Bir anlaşmazlıkla Romulus, kardeşi Remus’u öldürdü. Yeni kurulan kenti haydutlar, kaçaklar ve suçlu erkeklerle nüfuslandırmaya başladı. Romalılar Sabinler’in kadınlarını zorla kaçırarak kendilerine eş yaptılar. Böylece yeni kurulan kentin toplumu yaratılmış oldu.
Krallık Dönemi’nde Roma’nın Sosyal Düzeni ve Devlet İdaresi
Roma Devleti’nin başında bulunan Rex, Senatus’un teklifi ile Curia Meclisi tarafından seçilirdi. Hem başkomutan, hem baş rahip hem de baş hakim olarak askeri, dini ve hukuki güce sahipti. Senatus ise, 300 üyeden oluşuyordu. Kral tarafından Pater Familias’lar arasında seçilirdi. Senatodan başka Curia’ların oluşturduğu Comitia Curiata Meclisi vardı. Hek hukuktan tam olarak yararlanırlar, hem de Roma ordusunu oluştururlardı. Krallık Dönemi’nin sonuna doğru Comitia Centuriata bu meclisin yerini aldı. Yeni mecliste daha az haklara sahip, sınırlı hukuklu yurttaşlar da girebiliyordu. Böylece tüm Roma yurttaşları fakir zengin ayrılmadan tek mecliste toplanmış oldu.
Cumhuriyet İdaresi’nin Kurulması, Yönetim Şekli ve Kurumlar
Son kral Tarquinius Superbus’un Roma’dan kavulmasıyla iki yüksek devlet memurunun yönettiği Cumhuriyet idaresi kuruldu (M.Ö. 509/8). Güç ve yetki kraldan bu iki yüksek devlet memuruna geçti. Bu iki devlet memuru da eşit emretme ve hükmetme yetkisine sahipti. Consuller diğerinin aldığı karara itiraz edebilirdi. Ayrıca onlar da santüse danışırlar ve ona göre hareket ederlerdi. Dokunulmazlıkları görev süreleri bitince sona ererdi. Comitia Curiata, Comitia Centuriata, Comitia Tributa ve Concilium Plebis de Cumhuriyet Dönemi’nin önemli meclislerindendi. Meclislerden çıkan tüm kararların Senatus’ta onaylanması gerekiyordu. Senatus Cumhuriyet İdaresi’nin merkeziydi. Senatus’a başkanlık eden Consuller Roma Devleti’nin askeri, hukuki ve mali amirleriydi. Dinsel işler ve yetki Pontifex Maximus denen Başrahibin sorumluluğundaydı. Bazen savaş gibi olağanüstü durumlarda Consul’ler Senatus’un kararıyla yetkilerini bir diatatora devrederlerdi. Diatator mutlak otoriteyle ve altı ay süreyle devletin idaresini ele alırlardı. Roma Cumhuriyeti’nde bir de atlı sınıfı önemliydi.