HİZMETLER EKONOMİSİ - Ünite 3: Hizmet Ticaretinin Gelişimini Etkileyen Unsurlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Hizmet Ticaretinin Gelişimini Etkileyen Unsurlar

Hizmet Sektörünün Niteliklerindeki Dönüşüm

Hizmetler soyut, üretim ve tüketimin eşzamanlı olduğu, stoklanma ya da geri alınma sorunu olan ürünlerden oluşmaktadır. Bunlar uluslararası düzeyde ticaretin yapılmasını zorlaştıran nitelikler olduğundan hizmet üretimi yerelleşmiştir. Bilgi teknolojilerindeki gelişme, ulaştırma ve bilgisayarların gelişmesi, hizmet sektörünün niteliklerini değiştirmiştir.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri, hizmet sektöründeki geleneksel uygulama ve sınırlılıkların birçoğunu kaldırmış ve bunların ticarete uygun hale gelmesini sağlamıştır.

Hizmet Ticareti ve Küreselleşme

Hizmetler bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile ticarete uygun hale gelirken, bir taraftan da uluslararası ticareti de geliştirmektedir. Bu gelişmelerle dünyanın herhangi bir yerinden hizmet sektörü müşterileri veya hizmet sunan şirket veya bireyler birbirlerinden haberdar olabilmektedirler. Ayrıca seyahat uluslararası ticaret, satın alma ve farklı yerlerdeki mal ve hizmetlerin satışını kolaylaştırmakta, telekomünikasyondaki modernleşmeler de küreselleşmenin yayılışında etkili olmaktadır.

Sanayi Devrimi sürecinde şirketlerin ihtiyaçları kendi iç kaynaklarından ve güçlerinden sağlanırken, küreselleşme ile dünyanın herhangi bir yerinden, uzmanlardan hizmet alımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Şirketlerin dış kaynak kullanmalarındaki amaç ilgili uzmanlık alanına yapılacak teknik donanım maliyetini düşürmektir.

Bilgi teknolojilerindeki ilerleme ile tüketiciye ait daha fazla bilgi işlenebilir hale geldiği için üretilen hizmetler daha özel ve orijinal olabilmektedir.

Hizmet sektöründe konaklama, kuaförlük ve doktorluk gibi geri verilemez, soyut ürünler sunulmaktadır. Haliyle ticaretinin de somut ürünler ticareti gibi olamayacağı bilinmektedir.

Hizmet Ticareti ve Altyapı

Hizmet ticaretinin gelişmesi ve artması için bilgi ve iletişim teknolojilerine gereksinim duyulmaktadır. Bunlar da doğrudan küreselleşmeden etkilenmektedir; bilgisayar, yazılım, eğitilmiş insan kaynağı gerektirmektedir.

Telekomünikasyon , hizmet ticaretini birkaç kanaldan etkilemektedir.

  1. Telekomünikasyon hizmetin eş zamanlılığına ilişkin özelliğini değiştirmiştir.
  2. Telekomünikasyon, hizmetin niteliğiyle birlikte maliyeti üzerinde de etkili olmaktadır.

Bilgi ve iletişim teknolojileri hizmet ekonomilerini ve onun aracılığı ile gelişen ülke refahını o kadar hızlandırmaktadır ki, bu teknolojilere sahip olan ülkeler fark yaratmaktadır.

Bu durum sabit veya mobil telefon hatlarını, bilgisayarları, eğitimi, basit okuryazarları, fakirliği de etkilemektedir.

Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kullanma farklılıkları internet kullanımı aracılığıyla görülebilmektedir.

Dijital dünyaya giriş arttıkça gelişmiş ülkelerin üretimlerinden ve artan ticaret imkânlarından az gelişmişlere göre daha fazla yararlanması beklenmektedir. Bu onları dijital bölünmeyi engellemek yönünde harekete geçirmektedir. Dijital olanaklara erişmek, geleceğin dünyası için gelişmişlik ve gelir farklılıkları için önemli bir etmendir.

Son yıllarda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (The United Nations Development Programme, UNDP) kapsamında oluşturulan, Teknoloji Başarı Endeksi (The Technology Achievement Index, TAI) ile ülkelerin teknoloji yaratma ve onu özümseme performansları ölçülmektedir. Program bu endeks aracılığı ile teknoloji yaratma ve özümsemenin ülkelerin gelirleri ile ilişkisini araştırmaktadır. Endeks; teknoloji yaratılması, güncel yeniliklerin özümsenmesi, eski yeniliklerin özümsenmesi ve insan becerisinden oluşan dört bileşeni barındırmaktadır.

Telefon ve internet kullanımı son derece düşük olmasına rağmen, hizmet ihracatı hızlı bir gelişme gösteren Hindistan’ın bütün dezavantajlarına rağmen, beyin göçü olarak kaybettiği insan kitlesinin ülke ile bağlantısını koparmadığı için ve Hindistan’da yaşayanların İngilizceyi iyi konuşmaları nedeniyle, hizmet ticaretinde önemli bir yer edindiği düşünülmektedir.

Ulaştırma hizmetleri, günümüzde büyük önem arz etmektedir. 1500’lü yıllar itibariyle atlı arabalardan günümüzde uzay araçlarına kadar bir gelişim ivmesi kat eden araçların hızı ile şehirleri, ülkeleri birbirine bağlayan ağların artması devam etmektedir.

Ulaştırma maliyetleri yüksekse yerel hizmet veren kurumlar önem kazanacaktır. Birçok araştırmacı pek çok hizmet alt alanında hem uluslararası ticaretinin yapılamaması hem de ulaştırmanın yüksek maliyetleri nedeniyle coğrafi yakınlık ön plana çıkmaktadır. Hizmet sektörünün gelir artışı ile artan talep yapısı ulaştırma hizmetinde de açıkça görülmektedir. Ülkelerin ve bireylerin gelirleri artıkça zaman değer kazanmakta ve daha hızlı ulaştırma araçlarına yönelik talep artmaktadır, bu tarz araçlar daha fazla tercih edilmektedir.

Ulaştırma yüksek maliyet oluşturduğu için genellikle kamu üretim alanıdır. Ulaştırma sektöründeki gelişmelerin yüksek maliyet gerektirmesinin bir diğer sonucu, ülkeler arasında gelişme farklılıkları yaratmasıdır. Ülke içinde ve dünya ile ulaştırma ağını iyi kuramamış ülkeler, ekonomik gelişmede de hizmet ticaretinin gelişmesinde de daha geride yer almaktadırlar.

Finansal hizmetler, alışveriş yapan taraflar arasında güvenin oluşturulmasının önemli araçlarındandır. Aynı zamanda hizmet ticaretinin serbestlik derecesinin görünen tarafıdır. Mal veya hizmet ticareti üzerinde denetim gücü olan ülkeler, bankacılık alanında da bu güce sahip olup paranın giriş ve çıkışlarını denetlemektedirler. Örneğin, Türkiye’de pek çok yabancı banka hizmet vermektedir. Uluslararası ticarette yurt dışına yapılacak ödemeler ya da yurt dışından alınacak ödemeler bu bankalar aracılığıyla yapılabilmektedir. Türk bankalarının da genellikle yurtdışında farklı ülkelerin ulusal bankaları ile karşılıklı hizmet anlaşmaları bulunmaktadır.

Bu alanda genel olarak birbiriyle zıt olan iki görüşten söz etmek mümkündür:

  • Birincisi uluslararası hizmet yatırımlarının yapılabilmesi için sermayenin istediği zaman çıkabilme garantisi olarak düşünülebilecek talepler;
  • İkincisi de paranın hızlı hareketinden zarar görebilecek gelişmekte olan ülkelerin sınırlama talepleridir.

Hukuki olmayan yollardan kazanılmış paranın banka sistemi aracılığı ile aklanmasının engellenmesi de ayrı bir tartışma alanını oluşturmaktadır. Bilişim teknolojileri bankacılık sistemine ek yetenekler de getirmektedir. Ülke sınırlarına en çok ihtiyaç duyulan alanlardan biri vergileme sistemidir. Yerel olmayan bankacılık sistemi vergilemeden de kaçışı olanaklı kılmaktadır.

Yalnız sigorta hizmeti de finansal hizmetler içinde düşünülmelidir. Yeni ülkeler ve bölgelerde hizmet vermek risk unsurları oluşturmaktadır. Benzer şekilde yeni ürünler üretmek de risk faktörleri taşımaktadır. Sigortacılık ve reasürans kurumları bu yapı için bu risklerin hafifletilmesi görevini üstlenmektedir.

Beşerî sermaye, üretime katılan iş gücünün sahip olduğu ve diğer üretim unsurlarının daha verimli kullanılmasına olanak tanıyan bilgi, beceri, tecrübe ve dinamizm gibi pozitif değerler olarak tanımlanmaktadır.

Hizmet ticaretinin küreselleşme ve bilgi teknolojileriyle değişen yapısı, iş gücü açısından yüksek becerili insan kitlesine ihtiyaç duymaktadır. Ekonomi alan yazınında beşeri sermaye olarak adlandırılan eğitilmiş insan gücü, Sanayi Devrimi sırasında da ülkeler arasında gelişmişlik farklılıkları oluşturmuştur. İnsanın önemi hizmetler sektörüne dayalı yeni ekonomik gelişmede de ön plana çıkmaktadır. Yeni hizmetler sektörü alanları, eğitimleri giderek artan iş gücüne ihtiyaç duymaktadır.

Çağımızın sanayi toplumuna kullanıcı ve üretici olarak bağlanabilmek, bireylerin eğitim seviyelerinin yükselmesini ön şart olarak koymaktadır. Kendisi de hizmet olan eğitim ve ürünü olan insan bilgi toplumunun temel ekonomik kaynağıdır. Bu nedenle de çağımızda insan becerilerinin sürekli olarak artırılması amaçlanmaktadır.

Eğitilmiş insanlar daha çok hizmet sektöründe çalışmakta ve bilgi teknolojilerini kullanarak ihracatın artışına destek vermektedir. Yükseköğretim okullaşma oranı, yükseköğretim çağındaki nüfusun ne kadarının okulda olduğunu göstermektedir. 2011 Türkiye’sinde yükseköğretim mezunları toplam nüfusun %10’unu oluşturmaktadır. Yükseköğretim çağındaki nüfusun yarısı örgün yarısının da açık öğretim olmak üzere %67’si üniversite eğitimi fırsatına sahiptir.

En yüksek okullaşmanın görüldüğü ABD (%91,5) ile Sahra Çölü’nün güneyinde kalan Afrika ülkeleri (%6,8) karşılaştırıldığında sadece eğitimin bile gelişme farklılığı yarattığı açıkça görülmektedir. Eğitilmiş insan gücünün fiziksel sermaye ile birleşmesi gerekmektedir.

Eğitilmiş bireyler eğer eğitimlerinin gereği olan yerlerde ve koşullarda çalışmıyorlarsa bilgi teknolojilerinin de yardımıyla çalışabilecekleri yerlere göçmektedirler. Ekonomi yazınındaki adı ile beyin göçü, eğitilmiş insan gücünün kendi ülkesinde uygun koşullar bulamaması nedeniyle sanayileşmiş ülkelere yerleşmesini ve çalışmasını anlatmaktadır.

Mevcut insan kitlesi yeterli eğitimi almazsa gelişimin bir ayağı eksik olacaktır. Buhar motoru ve elektrik, Sanayi Devrimi’nde daha iyisini yapabilmek için insanın fiziki gücünü artırmıştır. Dijital ve genetik devrimler de insanın beyin gücünü desteklemektedir. Bu çağın artan bilgi seviyesinin işlenmesi insanın beyin gücü sayesinde mümkün olmaktadır.

Bilginin toplanması için örneğin anketörlük ya da yapılan işlerin kayıtlarının tutulabilmesi için veri girişi görevi, tam zamanlı fakat esnek işler hâline gelmektedir. Veri girişi ve bir programın kontrolünü yapmak veya programın kendisini oluşturmak, eski usul bir çalışma mekânına (ofis) ihtiyaç duymamaktadır. Sadece bilgisayara erişim gerektirmektedir. Bu nedenle, ofiste yapılan işlere yeni tanımlar gelmektedir. Bu mesleklere şu şekilde örnekler verilebilir:

Sıradan Bilgi Endüstrileri:

  • Özel sektör tarafından sunulan bilgi endüstrileri: Araştırmacılar, anketörler, yazarlar, kredi kontrolörleri
  • Basın yayın endüstrisi: Baskı, dizgi, ciltleme, yayın ve kopyalama
  • Bilgi işleme ve hizmet endüstrileri: Bilgisayar merkezleri, dergiler, bilgi bankaları, bilgisayar yazılım evleri

Bilimsel Bilgi Endüstrileri:

  • Özel olarak işletilen bilgi endüstrileri: Avukatlar, muhasebeciler, danışmanlar, bilirkişiler, tasarımcılar
  • Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) endüstrileri: Bilgi depoları, araştırma endüstrileri, mühendislik şirketleri
  • Eğitim endüstrileri: Okullar, iletişim kursları, seminerler, kütüphaneler, yetişkin eğitim birimleri (yaşam boyu eğitim)
  • Bilimsel bilgi donanımı endüstrileri: Elektronik hesap makineleri, araştırma ekipmanları, bilgisayarlı eğitim ekipmanları, eğitim araçları

Etik Endüstrileri:

  • Özel etik endüstrileri: Felsefeciler, dini liderler, peygamberler
  • Dinî endüstriler: Dinî gruplar, kiliseler, türbeler, mabetler
  • Ruhsal eğitim endüstrileri: Ruhsal eğitim merkezleri, gönüllü hizmet grupları vb.

Hizmet Ekonomileri:

  • Yaşlı ve genç bakım endüstrileri: Bakım evleri, yaşlı ve genç rekreasyon kurumları, bakıcılar
  • Aile yapısının değişmesi, kadının evdeki pozisyonu için ikame meslekler: Çocuk bakıcılığı, ev hizmetleri
  • Sağlık eğitim hizmetleri: Kamu hizmet alanları (kamu görevlileri)

Hukuksal çerçeve, hukuki ve idari düzenlemelerin yoğun olduğu hizmet sektörü içerisinde geniş bir yer tutar hale gelmiştir. Ulaştırma, iletişim hatta dış ticaret her zaman düzenlemelerin yoğun olduğu sektörlerdendir. Bu düzenlemelerin bazıları piyasa başarısızlıklarının varlığından kaynaklanırken, bazıları da ekonomik olmayan ve genellikle eşitlik ve refahı amaçlarından kaynaklanmaktadır.