HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI I - Ünite 8: Hakların Kazanılması, Kaybedilmesi, Kullanılması ve Korunması Özeti :
PAYLAŞ:U¨nite 8: Hakların Kazanılması, Kaybedilmesi, Kullanılması ve Korunması
Hakların Kazanılması, Kaybedilmesi, Kullanılması Ve Korunması
Hakkın bir kis¸iye bagˆlanmasına, hakkın bagˆlandıgˆı kis¸inin hak sahibi sıfatı kazanması olgusuna “ hakkın kazanılması ” denir. Kazanılan haklar degˆis¸ik sebeplerle sahiplerinden ayrılabilir. Hak sahibi, sahip oldugˆu hakkı kaybedebilir. Bas¸ka bir ifadeyle hakkın, hak sahibi ile hukuki^ bagˆı kopabilir. Bu hukuki bagˆın kopması olgusu, “ hakkın sona ermesi ” veya “ hakkın kaybedilmesi ” olarak ifade edilir. Gu¨nlu¨k yas¸antımızda bazı s¸eylerin mu¨lkiyetini kazanırken bazı s¸eylerin mu¨lkiyetini ise kaybedebiliriz.
Hakların Kazanılmasına Veya Kaybına Yol Ac¸an Olaylar
Hukuk du¨zeninin kendisine sonuc¸ bagˆladıgˆı bu¨tu¨n olaylara hukuki^ olay denir . Hakları dogˆuran kaynak, hukuki^ olaylardır. Hukuki^ olaylar ya kendiligˆinden dogˆal bir bic¸imde olus¸ur ya da insan davranıs¸larıyla ortaya c¸ıkar. Hukuki^ olaylar insan davranıs¸ının sonucu olup olmamalarına go¨re genis¸ anlamda ve dar anlamda olmak u¨zere iki grupta toplanır. Hukukun kendisine sonuc¸ bagˆlamıs¸ oldugˆu dogˆa olayları “ genis¸ anlamda hukuki^ olay ”dır. Hukukun kendisine sonuc¸ bagˆladıgˆı insan davranıs¸ının sonucu olan olaylara ise “ dar anlamda hukuki^ olay ” veya “ hukuki^ fiil ” denir.
Hukuki olaylar yukarıda bahsedildigˆi gibi gruplandırılmaktadır. (s:138 s¸ekil:8,1 Hakları Kaybettiren ve Kazandıran Olaylar tablosu)
Genis¸ anlamda hukuki^ olay ; insan davranıs¸larının sonucu olmadıgˆı halde hukuki^ sonuc¸ dogˆuran olaylardır. Bunlar dogˆal bir bic¸imde, kendiligˆinden olus¸an ve hukuki^ sonuc¸lar dogˆurmaya uygun olan dogˆa olaylarıdır. Gerc¸ekten, hukuk du¨zeni, gu¨nes¸in dogˆmasından, yagˆmurun yagˆmasına, depremden sel baskınına, yıldırım du¨s¸mesinden kar yagˆmasına kadar bir c¸ok dogˆa olayının sebep oldugˆu sonuc¸lara bazı kos¸ullar altında hukuki^ sonuc¸ bagˆlamıs¸tır.
Hukuki^ fiil ; Hukuki^ olayların en o¨nemli ve bu¨yu¨k bir kısmı insanların davranıs¸ları sonucu ortaya c¸ıkar. I·s¸te hukuk du¨zeninin hukuki^ sonuc¸ bagˆladıgˆı insan davranıs¸larına hukuki^ fiil denir. I·nsanların hukuki sonuc¸lar dogˆuran davranıs¸larının hepsi de hukuk du¨zenine uygun degˆildir. Bazı insan davranıs¸ları hukuk du¨zenine uygun olmadıgˆı yani aykırı oldugˆu halde hukuki^ sonuc¸ dogˆurabilirler. Bu nedenle hukuki^ fiileri, hukuka uygun fiiller ve hukuka aykırı fiiller olmak u¨zere ikiye ayırarak incelemek gerekir. (s:139 s¸ekil:8.2 Hukuki^ Fiiler tablosu)
Hukuka uygun fiiller ; Hukuka uygun fiiller, hukuk kurallarına aykırılık olus¸turmayan fiillerdir.
- bilgi ve haber verme ac¸ıklamaları
- duygu ac¸ıklamaları
- irade ac¸ıklamaları - is¸ ve emek
olmak u¨zere bas¸lıca u¨c¸ gruba ayrılır.
Hukuk du¨zeni, kis¸inin, gerc¸ekles¸mis¸ bir olayı ilgili kis¸i veya kis¸ilere bildirmesine (bilgi veya haber verme ac¸ıklamaları), sevgi, nefret, saygı, kızgınlık, affetme gibi duygularını ac¸ıklamasına (duygu ac¸ıklamaları), bir hakkın veya bir hukuki^ ilis¸kinin kurulması, degˆis¸tirilmesi veya sona erdirilmesi amacıyla yaptıgˆı irade ac¸ıklamalarına (hukuki^ is¸lem) hukuki^ sonuc¸ bagˆlamıs¸tır. Hukuki^ is¸lem, hukuki^ sonuc¸ dogˆurmaya yo¨nelmis¸ irade ac¸ıklaması veya ac¸ıklamalarıdır. Hukuki^ is¸lemin c¸ekirdegˆini olus¸turan irade ac¸ıklamaları ac¸ık irade ac¸ıklaması, o¨rtu¨lu¨ irade ac¸ıklaması, s¸ekle bagˆlı irade ac¸ıklaması veya s¸ekle bagˆlı olmayan irade ac¸ıklaması olmak u¨zere c¸es¸itli s¸ekillerde kars¸ımıza c¸ıkmaktadır. Hukuki^ sonucun olus¸abilmesi ac¸ısından meydana gelmesi istenen sonucu s¸u¨pheye yer vermeyecek bic¸imde so¨z, yazı veya bas¸ka bir is¸aretle ac¸ıklayan irade beyanına ac¸ık irade beyanı denir. Hukuki^ sonucun olus¸abilmesi ac¸ısından meydana gelmesi istenen sonuc¸, ancak iradeyi ac¸ıklamak ic¸in yapılan hareketin, bu hareketin yapıldıgˆı somut hal ve s¸artlar go¨z o¨nu¨nde tutularak anlas¸ılabiliyorsa irade beyanı o¨rtu¨lu¨ irade beyanıdır . Hukuki^ is¸lemler, irade ac¸ıklamasında bulunan tarafın sayısına go¨re “ tek taraflı hukuki^ is¸lemler ” ve “ c¸ok taraflı hukuki^ is¸lemler ” olmak u¨zere ikiye ayrılır. Tek taraflı hukuki^ is¸lemler, tek bir irade ac¸ıklaması ile hukuki^ sonuc¸ dogˆuran is¸lemlerdir. Ancak bazı durumlarda tek bir kis¸inin ac¸ıkladıgˆı irade ac¸ıklamasının hukuki^ sonuc¸ dogˆurabilmesi ic¸in ac¸ıklanan iradenin belli bir muhatabının olması gerekirken bazı durumlarda da gerekmemektedir. Bu nedenle tek taraflı hukuki is¸lemler irade ac¸ıklamasının bir kimseye veya bir resmi makama so¨ylenip so¨ylenmemesi bakımından yo¨neltilmesi gereken irade beyanları yo¨neltilmesi gerekmeyen irade beyanları olmak u¨zere ikiye ayrılmaktadır. Ancak bazı durumlarda tek bir kis¸inin ac¸ıkladıgˆı irade ac¸ıklamasının hukuki^ sonuc¸ dogˆurabilmesi ic¸in ac¸ıklanan iradenin belli bir muhatabının olması gerekirken bazı durumlarda da gerekmemektedir. Bu nedenle tek taraflı hukuki is¸lemler irade ac¸ıklamasının bir kimseye veya bir resmi makama so¨ylenip so¨ylenmemesi bakımından yo¨neltilmesi gereken irade beyanları, yo¨neltilmesi gerekmeyen irade beyanları olmak u¨zere ikiye ayrılmaktadır.(s:141 s¸ekil 8.4Tek Taraflı Hukuki^ I·s¸lemler tablosu)
I·stenilen hukuki^ sonucun gerc¸ekles¸ebilmesi ic¸in birden fazla tarafın irade ac¸ıklamasında bulunmasının gerektigˆi hukuki^ is¸lemler de vardır. Bunlara c¸ok taraflı hukuki^ is¸lemler denir. I·stenilen hukuki^ sonucun gerc¸ekles¸ebilmesi ic¸in iki tarafın kars¸ılıklı ve birbirine uygun irade ac¸ıklamalarında bulunmalarının gerekli oldugˆu c¸ok taraflı hukuki^ is¸lemlere iki taraflı hukuki^ is¸lemler denir.I·stenilen hukuki^ sonucun gerc¸ekles¸ebilmesi ic¸in birden fazla tarafın aynı yo¨nde irade ac¸ıklamasında bulunmalarının gerektigˆi c¸ok taraflı hukuki^ is¸lemlere ise karar denir. Kararlarda, so¨zles¸melerden farklı olarak, istenilen hukuki^ sonucun dogˆabilmesi ic¸in kars¸ılıklı ve birbirine uygun iradelerin olması aranmaz. I·radelerin aynı yo¨ne dogˆru yo¨neltilmis¸ olması gereklidir. So¨zles¸me , iki taraflı bir hukuki^ is¸lemdir. Bu iki taraflı hukuki^ is¸lemin hukuki^ sonuc¸ dogˆurabilmesi ic¸in birden fazla irade ac¸ıklaması ve irade ac¸ıklamalarının kars¸ılıklı ve birbirine uygun olması gereklidir. So¨zles¸meler kendi ic¸inde;
- tek tarafa borc¸ yu¨kleyen so¨zles¸meler
- iki tarafa borc¸ yu¨kleyen so¨zles¸meler
olarak ikiye ayrılırlar.
So¨zles¸meler tek taraflı olamaz, sadece tek tarafa veya her iki tarafa borc¸ yu¨kleyebilir. Tek tarafa borc¸ yu¨kleyen so¨zles¸melerde taraflardan sadece biri borc¸ altına girerken, digˆer taraf borc¸ yu¨klenmemektedir. I·ki tarafa borc¸ yu¨kleyen so¨zles¸melerde ise tarafların her ikisi de kars¸ılıklı olarak borc¸ altına girmektedirler.
Hukuki^ is¸lemlerin tu¨mu¨, sonuc¸larını is¸lemi yapanlar sagˆiken dogˆurmaz. Bazı hukuki^ is¸lemler sonuc¸larını, is¸lemi yapanın o¨lu¨mu¨nden sonra, bazı is¸lemler kis¸i hayatta iken meydana getirir. Evlenme, satım, eser, trampa, kira gibi so¨zles¸melerin hukuki^ sonuc¸ları bu tu¨r hukuki^ is¸lemleri yapanların sagˆlıklarında sonuc¸larını dogˆurur. Bu nedenle bu tu¨r is¸lemlere sagˆlararası hukuki^ is¸lemler denir. Ancak vasiyetname veya miras so¨zles¸mesi gibi bazı hukuki^ is¸lemler ise hukuki^ sonuc¸larını, is¸lemi yapanların o¨lu¨mlerinden sonra dogˆurur. Ve en o¨nemlisi o¨lu¨me bagˆlı hukuki^ is¸lemler in yerine getirilmesi kis¸inin sagˆlıgˆında istenemez.
Yapılan hukuki^ is¸lemlerden elde edilen yarar kars¸ılıgˆında bir borc¸ u¨stleniliyorsa ivazlı is¸lemler den, bir borc¸ u¨stlenilmiyorsa ivazsız hukuki^ is¸lemler den so¨z edilebilir. Kazandırıcı hukuki^ is¸lem, malvarlıgˆını arttıran is¸lemlerdir. Borc¸landırıcı hukuki^ is¸lem, taraflardan birini borc¸landırırken digˆerinin malvarlıgˆına bir “alacak hakkı” girmesini sagˆlar.
Hukuka aykırı fiiller;
Hukuk kurallarına aykırılık olus¸turan kis¸i davranıs¸ları, hukuka aykırı fiil olarak nitelendirilirler. Hukuka aykırı bir fiilde bulunan kis¸i so¨z konusu fiilinden sorumludur. Bu sorumluluk geregˆi hukuka aykırı fiil sonucunda ortaya c¸ıkan maddi veya manevi zararı, fiili gerc¸ekles¸tirenin tazmin etmesi gerekir. Hukuka aykırı fiiller;
a) Haksız fiil
b) Borca aykırı fiiller
olmak u¨zere ikiye ayrılırlar.
a) Haksız fiil; bir kimsenin, bas¸kasının kis¸i veya mal varlıgˆına kasten veya ihma^len zarar verdigˆi durumlarda ortaya c¸ıkarlar. Hukuk du¨zeni zarara yol ac¸an iradi^ bir davranıs¸a hukuki^ bir sonuc¸ bagˆlamıs¸tır. Bu nedenle kis¸i haksız fiili sonucu verdigˆi zararları tazmin etmek zorundadır.
b) Borca aykırı fiiller ; o¨nceden var olan bir hukuki^ ilis¸kinin bas¸ka bir deyis¸le bir borc¸ ilis¸kisinin ihla^li sonucunda ortaya c¸ıkarlar.
Hakların Kazanılması Yolları Haklar;
- Aslen
- Devren
- Tesisen
olmak u¨zere u¨c¸ s¸ekilde kazanılmaktadır.
Aslen kazanma; önceden hic¸bir kimseye ait olmayan bir hakkın bir kis¸i tarafından ilk olarak elde edilmesidir.
Devren kazanma; o¨nceden bas¸kasına ait olan bir hakkın, eski sahibinden yeni sahibine gec¸mesi durumudur. Devren kazanmanın, cu¨zi intikal ve ku¨lli intikal olmak u¨zere iki tu¨ru¨ vardır. Cu¨zi intikal , bir kimsenin sahip oldugˆu haklardan birinin veya bir kac¸ının bir bas¸kasına devridir. Ku¨lli intikal de ise bir kimsenin sahip oldugˆu hak ve borc¸lardan olus¸an malvarlıgˆı, tu¨m aktif ve pasifi ile bir bu¨tu¨n olarak bir bas¸ka kis¸iye devredilmektedir.
Tesisen kazanma; Bir hakkın devri so¨z konusu olmaksızın, bir kimsenin, sahip oldugˆu bir hakka dayanarak, bir bas¸kasına yeni bir hak sagˆlamasıdır. Burada, yeni ortaya c¸ıkan hak sahipligˆine ragˆmen o¨nceki hak sahibi hakkını kaybetmez, hak sahipligˆini devam ettirir.
Hakların Kazanılmasında I·yiniyet I·lkesinin Rolu¨
Bir kis¸inin iyi niyetli sayılabilmesi ic¸inse as¸agˆıdaki u¨c¸ durumdan birinin varlıgˆı aranır.
- Bir hakkın kazanılması ic¸in gerekli bir bilgiden yoksun olmak;
- Bir hakkın kazanılmasına ilis¸kin olarak bir yanlıs¸bilgiye sahip olmak;
- Bir hakkın kazanılması konusunda gerekli bir unsurun yoklugˆuna ilis¸kin bilgisizlik veya yanlıs¸bilgi sahibi olmak.
Bu durumların aksi kanıtlana kadar kis¸i iyi niyetli sayılır. Yani aslında iyi niyet bir karine dir. Kanunun iyiniyeti koruması ; varolan bir hakkı genis¸letmesi veya hukuki^ sakatlıgˆın sonuc¸larını tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilmesi ic¸in do¨rt unsur bulunmalıdır:
- Hakkın kazanılmasını o¨nleyici bir hukuki eksiklik olmalıdır.
- Bu eksiklik, iyiniyet iddiasında bulunan kis¸i tarafından bilinmemelidir.
- Edindigˆi hakkı korumak isteyen iyiniyetli kis¸inin, yani hukuki^ korumadan yararlanmak isteyen kis¸inin durumun geregˆine go¨re kendisinden beklenen o¨zen ve dikkati go¨stermis¸ olması gerekir.Burada beklenen o¨zen ve dikkat, orta zekalı, mantıklı, normal bir insandan beklenecek o¨zen ve dikkattir. Ancak bu s¸artları tas¸ıyan kis¸i iyiniyet karinesine dayanabilir.
- Kanun, hakkın kazanılması ic¸in iyiniyetin varlıgˆını s¸art kılmıs¸ olmalıdır.
I·yiniyetin korundugˆu durumları ise birkac¸ ana bas¸lık altında ele alabiliriz.
I·yiniyetin korundugˆu durumlar;
a) I·yiniyetin es¸ya hukuku alanında korundugˆu durumlar ;
Tas¸ınır es¸ya u¨zerinde mu¨lkiyet hakkının kazanılmasında iyi niyetin rolu¨, tas¸ınır es¸yanın sahibinin elinden rızasıyla c¸ıkıp c¸ıkmadıgˆı go¨z o¨nu¨nde bulundurularak incelenmelidir. Sahibinin elinden rızası ile c¸ıkmıs¸ olan bir tas¸ınır es¸yayı devralan kis¸i iyiniyetli ise so¨z konusu es¸yanın mu¨lkiyetini kazanır.
b) I·yiniyetin aile hukuku alanında korundugˆu durumlar ;
Bir kis¸i evliligˆi sona ermeden ikinci bir evlilik yaparsa ve birinci evlilik o¨lu¨m ya da herhangi bir nedenle ortadan kalkarsa, ikinci evlilikteki es¸ iyiniyetli ise ikinci evlilik ortadan kaldırılamaz; evlilik devam eder.
c) I·yiniyetin borc¸lar hukuku alanında korundugˆu durumlar;
I·yiniyet, borc¸lunun borcundan kurtulması sonucunu dogˆurabilir.
Hakların Kullanılmasında Du¨ru¨stlu¨k Kuralı Ve Hakkın Ko¨tu¨ye Kullanılması Yasagˆı
Hakların kullanılmasında du¨ru¨stlu¨k kuralı ; Du¨ru¨stlu¨k kuralı, bir kis¸inin digˆer kis¸ilerle olan ilis¸kilerinde, du¨ru¨st, namuslu, iyiniyetle, ic¸ten, aradaki gu¨veni sarsmayacak bic¸imde davranmasını emreder. Du¨ru¨stlu¨k kuralı iyiniyet ilkesi ile karıs¸tırılmamalıdır . I·yiniyet, bir hakkın kazanılması veya hukuki^ sonucun dogˆumunda, du¨ru¨stlu¨k kuralı ise, kural olarak, bir hakkın kullanılması veya borc¸ların yerine getirilmesinde gec¸erli olan bir ilkedir.
Kanun hu¨ku¨mlerinin yorumlanmasında du¨ru¨stlu¨k kuralı ; Konulan sınırlamalar ya kars¸ı tarafın ya u¨c¸u¨ncu¨ kis¸inin veya kamunun yararına yapılmıs¸tır. Bu sınırlamalara uyulup uyulmadıgˆının tespit edilmesi sırasında du¨ru¨stlu¨k kuralarından yararlanılır.
Kanuna kars¸ı hilenin o¨nlenmesinde du¨ru¨stlu¨k kuralı ; Kanuna kars¸ı hile, kanunların yasakladıgˆı bir sonucu, kanunların izin verdigˆi hu¨ku¨mlerden yararlanarak dolaylıs¸ekilde elde etmeye c¸alıs¸maktır.
Hukuki bir kurumun amaca aykırı kullanılmasında du¨ru¨stlu¨k kuralı ; Hukuki^ kurumların amac¸ları dıs¸ında kullanılması, du¨ru¨stlu¨k kuralına aykırıdır.
Hukuki I·s¸lemlerin Uygulanmasında Du¨ru¨stlu¨k Kuralı
Hukuki is¸lemlerin kurulus¸unda ve tamamlanmasında du¨ru¨stlu¨k kuralı ; Hukuki bir is¸lem, tarafların kars¸ılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulur. O¨zellikle so¨zles¸meler ac¸ısından baktıgˆımızda kars¸ılıklı ve birbirine uygun olması gereken icap ve kabul yo¨nu¨ndeki irade beyanının ac¸ık ve net olması gereklidir. Gec¸erli bir s¸ekilde kurulmus¸ bir hukuki is¸lemde bazen so¨zles¸menin esaslı olmayan unsurları taraflarca du¨zenlenmemis¸ olabilir. Hukuki is¸lemin du¨ru¨stlu¨k ilkesine go¨re tamamlanması, taraflar bo¨yle bir bos¸lugˆu go¨rmu¨s¸ olsalardı, bu noktaları du¨s¸u¨nmu¨s¸ olsalardı veya o durumu go¨z o¨nu¨nde bulundursalardı, o hususlara dair nasıl bir du¨zenleme getirecek idiyseler ona go¨re bu bos¸lukların doldurulmasıdır.
Hukuki yu¨ku¨mlu¨lu¨klerin do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmesinde du¨ru¨stlu¨k kuralı ; gec¸ersiz bir hukuki is¸lemin, gec¸erli bir hukuki is¸leme c¸evrilmesi is¸lemidir. Bu is¸lem du¨ru¨stlu¨k kuralına go¨re yapılmalıdır. O¨rnegˆin taraflar, yaptıkları so¨zles¸mede kanunun aradıgˆı bazı temel unsurlara yer vermis¸, bazı unsurlara yer vermemis¸ iseler, istenen hukuki is¸lem dogˆmaz. Ancak bo¨yle bir durumda is¸lemi tamamıyla gec¸ersiz saymak yerine, c¸evirme ( tahvil ) yolu ile tarafların iradeleri gec¸erli kabul edilebilir.
So¨zles¸me o¨ncesi sorumluluk ; So¨zles¸me yapmak u¨zere yapılan go¨ru¨s¸meler, taraflar arasında temelini du¨ru¨stlu¨k kuralından alan ve kars¸ılıklı gu¨vene dayanan bir hukuki ilis¸kinin ortaya c¸ıkmasına yol ac¸ar. Bu nedenle taraflar so¨zles¸me go¨ru¨s¸meleri sırasında birbirlerine kars¸ı du¨ru¨stlu¨k kuralına uygun davranmakla yu¨ku¨mlu¨du¨rler.
So¨zles¸menin degˆis¸en kos¸ullara uydurulması ; Yapılan bir so¨zles¸meye tarafların uymakla yu¨ku¨mlu¨ olmasına ahde vefa ( pacta sunt servanda ) denir. Ancak yapılmıs¸ bir so¨zles¸me as¸agˆıdaki kos¸ulların varlıgˆı halinde degˆis¸tirilebilir:
- Kos¸ulların o¨nceden tahmin edilemeyecek s¸ekilde degˆis¸mesi.
- Bu durumun o¨nceden o¨ngo¨ru¨lmesinin imka^nsız olması.
- So¨zles¸menin bu haliyle devamının, taraflardan biri ic¸in c¸ekilmez hale gelmesi.
Yan Borc¸larda Du¨ru¨stlu¨k Kuralı ; Bir borc¸ ilis¸kisinde tarafların hem asli edim borc¸ları hem de yan borc¸ları da vardır. O¨rnegˆin magˆazadan alınan bir hediyenin, go¨ze hos¸go¨ru¨nu¨r s¸ekilde paketlenmesi gerekir. Tarafların yan borc¸larının kapsamına birbirlerine kars¸ı du¨ru¨st davranma ve birbirlerine zarar vermekten kac¸ınma borcu girdigˆi ic¸in bunlar, davranıs¸ borc¸ları olarak da adlandırılırlar. Bu borc¸ların kaynagˆı du¨ru¨stlu¨k kuralıdır.
Hakkın Ko¨tu¨ye Kullanılması Yasagˆı ; Her ko¨tu¨ye kullanım iddiası degˆil ancak ac¸ık bir ko¨tu¨ye kullanım hukuk du¨zenince korunmaz. Bu nedenle bir hakkın ko¨tu¨ye kullanıldıgˆından so¨z edebilmek ic¸in hers¸eyden o¨nce hukuk du¨zenince tanınmıs¸ bir hak olmalı, bu hak, ac¸ıkc¸a du¨ru¨stlu¨k kuralına aykırı olarak kullanılmalı ve hakkın kullanılmasından dolayı u¨c¸u¨ncu¨ kis¸ilerin zarar go¨rmeli veya zarar go¨rme tehlikesiyle kars¸ı kars¸ıya kalmalıdır.
Hakkın Kaybedilmesi Yolları
Hakkın kaybedilmesi, bir hakkın hak sahibinden ayrılması, onun elinden c¸ıkması demektir. Hakların kaybedilmesi hukuki^ olaylar, hukuki fiiller ve hukuki^ is¸lemler aracılıyla olur.
Hakkın nisbi kaybı ; O¨nceden bas¸kasına ait olan bir hakkın, eski sahibinden yeni sahibine gec¸mesi durumunda hakkın nisbi kaybı so¨z konusudur. O¨rnegˆin bir kis¸inin sahip oldugˆu bir tas¸ınmazı satması durumunda hakkın nisbi kaybı so¨z konusudur.
Hakkın mutlak kaybı ; Bir hakkın kaybı, hakkın tamamen ortadan kalkması s¸eklinde olursa, buna hakkın mutlak kaybı denir.
Hakların mutlak kaybına yol ac¸an hukuki^ olaylar ;
- O¨lu¨m
- Bir malın telef olması
- Zorlayıcı neden, beklenmeyen durum ve kaza
- Zamanın gec¸mesi
Hakların mutlak kaybına yol ac¸an hukuki^ fiiller ; O¨rnegˆin bir kimse kullanmadıgˆı es¸yaları c¸o¨pe atarsa yani terk ederse onlar u¨zerinde mu¨lkiyet hakkını kaybeder. Yine aynı s¸ekilde “af” bic¸imindeki duygu ac¸ıklaması da hukuki^ bir fiildir ve hakkın kaybına yol ac¸abilir. O¨rnegˆin zina veya cana kast nedeniyle magˆdur olan es¸, digˆer es¸i affederse, bos¸anma davası ac¸ma hakkı da du¨s¸er.
Hakların mutlak kaybına yol ac¸an hukuki^ is¸lemler ; Hukuki is¸lemler de hakların mutlak olarak sona ermesine neden olabilirler. O¨rnegˆin satıs¸ is¸lemi ile bir malın mu¨lkiyetinin devri alacaklı ac¸ısından hakkın kaybedilmesi sonucunu dogˆurur.
Hakların Korunması
Hak sahibi, devletin ilgili organlarına bas¸vurarak hakkının korunmasını ister. Hak, hukuk du¨zenince korunan ve yararlanılması sahibinin iradesine bagˆlı bulunan c¸ıkarlar ve yetkiler olarak tanımlanır. Hak sahibinin hakkını elde etmesini sagˆlayan u¨c¸ olanak vardır.
- talep hakkı
- dava hakkı
- cebri icra
Hakların dogˆrudan hak sahibi eliyle korundugˆu durumlar ; Kendi hakkını korumak ic¸in kuvvet kullanma kural olarak yasaktır. C¸u¨nku¨ bir hakkın korunabilmesi ic¸in devlet gu¨cu¨ne bas¸vurulmalıdır. Ancak normal yollardan devlet gu¨cu¨nu¨ harekete gec¸irerek bir hakkın korunması ic¸in yeterli zaman olmayabilir ve bir hakkın kaybedilmesi tehlikesi ortaya c¸ıkabilir. Bo¨yle durumlarda, kis¸iler hukuk du¨zeninin sınırları ic¸inde haklarını dogˆrudan dogˆruya koruyabilirler.
a) Mes¸ru mu¨dafaa (haklı savunma) ; Bir kimsenin, kendisinin veya u¨c¸u¨ncu¨ bir kis¸inin malvarlıgˆına veyas¸ahsına yo¨nelmis¸ hukuka aykırı bir saldırıyı engellemek veya ortadan kaldırmak amacıyla yaptıgˆı savunmadır. Saldırıya ugˆrayan kis¸i, vu¨cut bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ne, sagˆlıgˆına, o¨zgu¨rlu¨gˆu¨ne, ırzına, namusuna, s¸erefine, malına yo¨nelik herhangi bir saldırı kars¸ısında savunma yaptıgˆı durumlarda, saldırgana verdigˆi zararı tazmin etmekle yu¨ku¨mlu¨ olmadıgˆı gibi herhangi bir ceza ile de cezalandırılmaz. Ancak bo¨yle bir sonucun dogˆabilmesi ic¸in her s¸eyden o¨nce saldırı hukuka aykırı olmalı, saldırı devam ediyor veya c¸ok yakın olmalı, yapılan savunma saldırıyla orantılı olmalıdır.
b) Zorunluluk (ızdırar) hali ; Kis¸inin, kendisinin veya u¨c¸u¨ncu¨ bir kis¸iyi malvarlıgˆına veya s¸ahsına yo¨nelik zararlardan veya bir anda meydana gelebilecek tehlikelerden korumak ic¸in bu tehlike ile ilgisi bulunmayan veya tehlikeli saldırıyı meydana getirmeyen u¨c¸u¨ncu¨ bir kis¸inin malvarlıgˆına zarar vermesi durumudur.
c) Kuvvet Kullanma ; Bir kimsenin hakkını bizzat kuvvete bas¸vurarak korunası da hukuka aykırı sayılmaz.
Hakkın Devlet Gu¨cu¨yle Korunması
Hakların devlet eliyle korunması genel olarak yargı organlarında dava ac¸ılarak gerc¸ekles¸tirilir. Her hak sahibinin bir dava hakkı vardır. I·ddia ve savunmaya ilis¸kin olayların ileri su¨ru¨lu¨s¸ s¸ekilleri, yargılama hukukunda inkar etme, itiraz etme, kabul etme, ikrar etme ve def’i ileri su¨rme gibi degˆis¸ik adlarla kars¸ımıza c¸ıkabilir. I·ddia , davalı veya davacı tarafın davada kendisinin haklı oldugˆunu go¨stermek u¨zere bazı olayları ileri su¨rmesidir. I·nkar etme , kars¸ı tarafın ileri su¨rdu¨gˆu¨ gibi bir olayın olmadıgˆı, meydana gelmedigˆi konusunda yapılan ac¸ıklamadır. I·tiraz etme , iddia kars¸ısında gec¸erli bir hakkın dogˆmadıgˆının ya da ortadan kalktıgˆının ileri su¨ru¨lmesidir. Kabul , davalının, davacının ileri su¨rdu¨gˆu¨ iddiaların dogˆrulugˆunun kabullenilmesidir. I·krar ise mahkemede aleyhine ileri su¨ru¨len olayların dogˆru oldugˆunu kabul etmektir. Def’i ise ileri su¨ru¨len hakkın yerine getirilmemesi ic¸in bas¸vurulan her tu¨rlu¨ yol olarak tanımlanabilir. Hukukumuzda, davalının, bir hakkın varlıgˆını kabul etmesine ragˆmen haktan herhangi bir talep hakkının dogˆmadıgˆını ileri su¨rmesi geciktirici def’i olarak, talep hakkının ortadan kalktıgˆını ileri su¨rmesi de kesin def’i olarak adlandırılır.
Go¨ru¨lmekte olan bir dava da gerek davalı gerekse davacı bir olayın veya olgunun varlıgˆını ya da yoklugˆunu ispatlamak zorunda kalabilir. Buna ispat ku¨lfeti bas¸ka ya da kanıt yu¨ku¨ adı verilmektedir. “ Kanunda aksine bir hu¨ku¨m bulunmadıkc¸a, taraflardan her biri, hakkını dayandırdıgˆı olguların varlıgˆını ispatlamakla yu¨ku¨mlu¨du¨r. ” Ancak iddiasını bir karineye dayandıran taraf, bu iddiasını ispatlamak zorunda degˆildir.
Karine , varlıgˆı bilinen bir olgudan, varlıgˆı bilinmeyen bir olgunun c¸ıkartılması is¸lemidir. Aksi ispat edilene kadar dogˆru oldugˆu varsayılan her tu¨rlu¨ olgu karinedir. Karineler aksinin kanıtlanıp kanıtlanamdıgˆına go¨re adi karineler, kesin karineler, kanundan dogˆan karineler ve fiili karineler olmak u¨zere c¸es¸itli ayrımlara tabi tutulurlar. Adi karineler, aksi her tu¨rlu¨ kanıtla kanıtlanabilen karinelerdir. Kesin karineler ise aksinin ispatlanması imkansız olan karinelerdir. Bir kanun hu¨kmu¨nu¨n belirli bir olay ic¸in o¨ngo¨rmu¨s¸ oldugˆu du¨zenlemeden, belirli olmayan bir olayın varlıgˆı sonucuna ulas¸ılmasına kanundan dogˆan karine denir. Kanundan dogˆan karinelere Medeni Kanunda du¨zenlenen “kesin o¨lu¨m karinesi”, “birlikte o¨lu¨m karinesi”, “gaiplik karinesi”, “iyiniyet karinesi”, “ayırtım gu¨cu¨ karinesi”, “nesebin dogˆrulugˆu karinesi” , o¨rnek olarak verilebilir. Bunlar aynı zamanda adi karine niteligˆindedir. Ayrıca Medeni Kanunun 7’inci maddesinde “resmi sicil ve senetlerin dogˆrulugˆu hakkında bir karine” de du¨zenlenmis¸tir.