İLETİŞİM VE ALTERNATİF İLETİŞİM SİSTEMLERİ - Ünite 3: Gelişimsel Dil Bozuklukları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Gelişimsel Dil Bozuklukları

Giriş

Dil, çocukların, yetişkinlerin birbirleri ile olan iletişimlerini sağlayan, isteklerini, duygularını, bilgilerini, sevgi, mutluluk, hüzün ya da acılarını paylaşmaları için gerekli olan araçtır. Dünya üzerindeki insanların büyük çoğunluğu sözel veya sözel olmayan dil ile birbirleriyle zorlanmadan, kolaylıkla iletişim kurarken bütün nüfusun yaklaşık %5’inde ise dil ve konuşma bozukluklarına rastlanmaktadır.

Dil bozukluğu, dilin anlambilgisi (içerik), sesbilgisi (fonoloji), biçimbilgisi (morfoloji), sözdizimi (sentaks), kullanımbilgisi (pragmatik) bileşenlerinden birinde, birkaçında ya da hepsinde meydana gelen bozukluklar sonucunda konuşma veya yazı dilinin anlaşılması veya kullanılmasında gözlenen bozukluklara verilen addır.

Gelişimsel Dil Bozukluğu

Gelişimsel dil bozuklukları çocukluk çağında en sık rastlanan gelişimsel bozukluktur. Dil bozukluğu terimi en basit anlamıyla dil gelişimi tipik gelişimden farklı olan çocuklar için kullanılmaktadır. Çocuklarda anaokulu öncesinde görülen bazı işaretler gelişimsel dil bozukluğu şüphesinin oluşmasında ailelere yardımcı olmaktadır.

Gelişimsel dil bozuklukları doğum öncesi nedenler, genetik faktörler ve çevresel etmenler sonucunda ortaya çıkabildiği gibi birçok farklı bozuklukla birlikte de ortaya çıkabilir. Bu bozukluklar;

  • İşitme Yetersizliği,
  • Zihinsel Yetersizlik,
  • Otizm Spektrum Bozukluğu,
  • Özgül Dil Bozukluğu ve
  • Motor Bozukluklardır.

İşitme yetersizliği bulunan çocuklar çevrelerindeki sesleri işitemedikleri için konuşmaya dayalı sözel dil edinimini gerçekleştiremeyebilirler ya da zorluk yaşarlar. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar yaşıtlarına göre bilişsel olarak yavaş gelişim gösterirler. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar dilin bütün bileşenlerinde bozukluk yaşamaktadırlar.

Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların en büyük sorunları sosyal iletişim ve etkileşim yetersizlikleri, dil ve iletişim bozuklukları, uygun olmayan davranış problemleridir. Motor planlama bozukluğu olan çocuklarda da sıklıkla dil bozukluklarına rastlanmaktadır.

Anlambilgisi Bozuklukları (İçerik/Semantik)

Anlambilgisi, dilde sözcüklerin ve cümlelerin anlamlarını yöneten kurallar sistemidir. Kısaca “ne demek istiyorsun” cümlesinin karşılığıdır. Anlambilgisinin çocuklarda edinimi sözcük edinimiyle birlikte başlar. Çocuklar sözcükleri öncelikle dinleyerek daha sonra konuşarak edinirler. Anlambilgisi ediniminde kategorik anlamlar önemli yer tutmaktadır. Kategorik adlandırma ile dilde kullanılan benzer nesneler, eylemler biraraya getirilir ve benzer olmayanlardan ayrılmaları sağlanır.

Bazı çocuklarda anlambilgisinin ediniminde gecikmeler, bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Anlambilgisi bozukluğu dilin anlambilgisi ediniminde ortaya çıkan bozuklukları kapsamaktadır. Dilin anlambilgisi oldukça geniş kapsamlıdır, bu nedenle ortaya çıkan bozukluklar da birbirinden farklı özellikler göstermektedir.

Anlambilgisi bozukluğu bulunan çocuklar kendilerini ifade etmede zorlanırlar ve çevrelerindeki dünyayı anlayamazlar. Konuşma sırasında sözcük bulmada zorlanırlar. Soruları anlamada ve yönergeleri takip etmede zorlanırlar, sözcüklerin, cümlelerin ve birkaç cümleden oluşan söylemleri anlamakta ve kullanmakta zorluk yaşarlar.

İşitme yetersizliği olan çocuklar eğer erken dönemde koklear implant kullanmaya başlarsa sözcük edinimleri de buna bağlı olarak gelişir ve koklear implant kullanmayan ya da daha geç yaşlarda implant kullanan çocuklara oranla sözcüklerin anlamlarını daha erken edinirler, sözcük dağarcıkları daha fazla olur.

Çocukların zihinsel yetersizlik düzeyleri dilin anlambilgisi ediniminde farklı bozuklukların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu çocuklarda görülen anlambilgisi bozuklukları çocuktan çocuğa değişkenlik gösterir. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar ilk sözcüklerini yaşıtlarına oranla geç edinirler, genellikle birden çok anlamı olan sözcükleri anlamada ve kullanmada zorlanırlar.

Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklar, geniş bir yelpaze içerisinde ele alınmaktadır. Bu çocukların bazılarında sözel çıktı gelişirken bazılarının hiç sözel dil çıktısı olmayabilir. Dilin anlambilgisi bileşeni açısından bakıldığında bu çocuklarda genellikle bozukluk olduğu görülmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklarda sıklıkla gözlenen jest-mimik kullanımı ve bunları anlamada yaşadıkları zorluklar, sözcükleri taklit etme becerisindeki yetersizlikler bu çocukların anlambilgisi ediniminde zorluklar yaşadığını göstermektedir.

Özgül dil bozukluğuna sahip çocuklar tipik gelişen çocuklarla aynı anlambilgisi edinim süreçlerinden geçmelerine rağmen bu süreç bu çocuklarda yaşıtlarına oranla gecikmeli seyretmekte, ilk sözcük edinimleri geç olmaktadır. Gelişimsel apraksisi bulunan çocuklarda anlambilgisi bozuklukları görülmesi beklenen bir durumdur. Bu çocuklar dilin anlambilgisi organizasyonunda sorun yaşarlar. Özellikle sözcük bulma bozukluğu gelişimsel apraksinin en önemli özelliğidir.

Sesbilgisi Bozuklukları (Fonoloji)

Sesbilgisi, bir dilde yer alan sesleri, dağılımlarını, sınırlılıklarını, işlevlerini ve düzenlenişlerini sağlayan kurallar sistemidir. Sesbilgisel gelişimde iki önemli nokta bulunmaktadır:

  • Birincisi seslerin edinilmesi ve üretilmesi,
  • İkincisi ise seslerin bir araya getirilerek anlamlı sözcük oluşturma kurallarının edinilmesidir.

Çocuklar dile ait ses birimleri belirli yaş zamanlarında edinirler ve bu edinim sürecinde dile ait kabul edilen ses düşürme, önleştirme gibi süreçleri gerçekleştirirler. Sesbilgisi bozuklukları terimi ise, çocuğun ana dilindeki ses sistemini ve kurallarını edinmesinde görülen zorlukları kapsamaktadır.

Fonolojik bozukluğu bulunan çocuklar sesbilgisi ediniminde genelde yaşıtları ile aynı sırayı izlemektedirler ancak edinimleri yaşıtlarından daha geç olmaktadır. işitme yetersizliği bulunan çocuklarda sesbilgisel bozukluklar kısmında anlatılan işitme ve dinleme becerisi bu çocuklarda sesbilgisel bozukluklarda olduğu gibi morfolojik bozukluklarda da önemlidir. işitme yetersizliğinden dolayı sesleri ayırt edemeyen çocuklar dil ediniminde zorluklarla karşılaşacaklardır. Sesbilgisi edinimi belirli bir düzen içerisinde gerçekleşir ve çocuklar edinim süreci içerisinde bazı hata örüntüleri gerçekleştirirler. Fonolojik bozukluk işitme yetersizliği, zihinsel yetersizlik gibi durumlarda gözlenebildiği gibi hiçbir organik, nörolojik ya da fizyolojik bir sorunu olmayan çocuklarda da gözlenebilir. Fonolojik bozukluğu bulunan çocukların fonetik envanteri tipik gelişim gösteren çocuklara göre daha azdır.

Sesbilgisel gelişim için sesin işitilmesi kadar dinlenmesinin de önemi büyüktür. Çocuklarda dinleme becerisi fark etme, ayırt etme, tanımlama ve anlamlandırma olarak dört aşamada gerçekleşir. Sesbilgisel gelişim için önemli olan tanımlama aşamasıdır. Çocuklar dillerine ait seslerin özelliklerini, benzerlik ve farklılıklarını bu aşamada algılayıp, ayırt etmeye başlarlar.

Konuşmanın algılanması ve üretilmesi işitmeye bağlıdır ve üretilen konuşma seslerinin büyük çoğunluğunun frekansı 500-4000 Hz arasındadır. işitme yetersizliği bulunan birçok çocuk yüksek frekanslı sesleri duyamaz.

Zihinsel yetersizliği bulunan çocuklarda sesbilgisi gelişimleri yaşıtlarına benzer gelişim gösterir ancak tam olarak aynı değildir. Şiddetli zihinsel yetersizliğe sahip çocuklar ses kullanımından daha çok işaret, jest kullanımını tercih ederler. Otizm spektrum bozukluğu bulunan çocuklarda görülen sesbilgisi bozukluklarının özellikleri çocuktan çocuğa değişmektedir. Bazı çocuklarda dilin sesbilgisi bileşeninde bozukluk ortaya çıkmayabilir.

Özgül Dil Bozukluğu olan çocuklar yaşıtlarıyla aynı ses bilgisel gelişim evresini gösterirler, ancak gelişimleri anlambilgisinde olduğu gibi geriden gelmektedir. Serebral palsili çocukların büyük çoğunluğun sesbilgisi ediniminde bozukluk bulunmamaktadır. Dilin sesbilgisi gelişimi yaşıtları ile aynı seviyede gerçekleşmektedir ancak sesletim hataları bu çocuklarda sıklıkla görülmektedir.

Biçimbilgisi Bozuklukları (Morfoloji)

Biçimbilgisi sözcükleri doğru hece sırasında kurmayı, anlamayı ve birkaç cümleden oluşan konuşmaları doğru organize etmeyi gerektiren kurallar bütünüdür. Sözcüklerdeki köklerin (bağımsız morfem) ve eklerin (bağımlı morfem) dile ait kurallara uygun olarak bir araya getirilmesidir. Bunun yanı sıra yaşıtlarıyla orantılı olarak gelişen karmaşık cümle yapılarının konuşma sırasında kullanım becerisini de içermektedir.

Biçimbilgisi bozukluğu bulunan çocuklar biçimbilgisini edinmede ve kullanmada zorluk yaşarlar. Morfemleri edinme sırası yaşıtlarından gecikmelidir. Uzun heceli sözcüklerin edinimi gecikmelidir. Çocukların konuşmada kullandıkları ortalama sözce uzunlukları yaşıtları ile aynı evrelerden geçer ama yaşıtlarından gecikmeli seyreder. Biçimbilgisi bozukluğuna sahip olan çocuklar çoğul eklerini, zaman eklerini kullanmakta zorluk yaşarlar, ekleri yanlış kullanabilirler.

Zihin yetersizliği bulunan çocuklarda morfolojik gelişim yaşıtları ile benzer süreçlerde gerçekleşmekle birlikte bu süreçler yaşıtlarına göre daha geriden seyretmektedir. Otizm spektrum bozukluğu bulunan çocuklar genellikle ekleri kullanmakta özellikle zaman eklerinin kullanımında sorun yaşarlar zaman eklerini, çoğul eklerini kullanmazlar.

Özgül dil bozukluğu bulunan çocuklarda morfolojik bozukluklar görülmektedir. Çalışmalarda genellikle özgül dil bozukluğu bulunan çocuklar kendi yaşıtları veya kendilerinden daha küçük ancak aynı hece uzunluğuna sahip çocuklarla karşılaştırılarak konuşmada kullandıkları hece uzunlukları değerlendirilir.

Sözdizimi Bozuklukları (Sentaks)

Sözdizimi, bir dildeki sözcüklerin uygun sıra ile cümle oluşturma kurallarını kapsamaktadır. Bu kurallar, cümle içinde sözcük sırası, sözcükler arasındaki bağlantılar, cümle türleri, sözcük gruplarının ya da sözcük öbeklerinin cümle türlerine göre sıralanma kurallarını içermektedir. Her dilin kendine özgü sözcük dizilim kuralları bulunmaktadır. Sözdizimi bozukluğu bulunan çocuklar dile özgü sözcük sıralamasını kullanmakta zorluk yaşarlar ya da karmaşık cümle yapılarını anlamakta zorlanırlar.

İşitme yetersizliği olan çocuklar genellikle basit cümle yapısı kullanırlar. Karmaşık yapılı cümleleri ve bağlaçlarla birbirine bağlanan cümle yapılarını kullanmakta zorluk yaşarlar. Sözdizimi edinimleri yaşıtlarına oranla geç olur, sözcük dizilimlerinde hatalar gözlenebilir.

Genellikle hafif şiddetli zihinsel yetersizlikte sözdizimi gelişim örüntüleri tipik gelişen yaşıtlarına benzer ancak onlardan daha yavaş gelişir. Çocukların gelişimleri ile orantılı olarak sözcük uzunlukları ve cümle karmaşıklığı gelişir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar yüzeysel biçimleri olan cümleler oluştururlar. Yaşıtlarına göre daha az karmaşık cümle kurarlar. Özgül dil bozukluğu olan çocuklarda sözdizimi bozukluklarına rastlanabilmektedir. Bu çocukların sözcük edinimleri yaşıtlarına oranla gecikmeli olduğu için sözdizimsel yapıları edinmekte de zorluk yaşarlar.

Gelişimsel apraksili ve serebral palsili çocukların büyük çoğunluğunda ifade edici dil bozuklukları bulunmaktadır. İfade edici dil sorunu yaşayan çocuklarda da sözdizimi bozukluğunun bulunması beklenen bir durumdur.

Kullanımbilgisi Bozuklukları

Kullanımbilgisi dilin sosyal ortamlarda iletişim amaçlı olarak kullanılmasıdır. Bu kullanım sırasında etkileşim içerisinde bulunan kişiler arasında fikir, düşünce, bilgi, duygu paylaşımları gerçekleşmektedir. Bu paylaşımların doğru olarak gerçekleşmesi için hem konuşmacı hem de dinleyicinin belirli özellikleri yerine getirmesi gerekmektedir.

Kullanımbilgisinde konuşmanın başlatılması, sosyal ortama ve dinleyiciye uygun konu seçiminin yapılması, göz kontağı kurma, sıra alma, konuşmayı sürdürme ve sonlandırma önemli yer tutmaktadır. Kullanımbilgisi bozuklukları, konuşma, jest, göz kontağı, işitme, görme, sıra alma becerilerindeki yetersizlikler ve motor kontrol ve işitsel işlemleme süreçlerindeki bozuklar tarafından belirli düzeylerde etkilenmektedir.

Şiddetli işitme kaybına sahip çocuklar, sosyal ortamlarda ve okul ortamında yalnız kalırlar. Genellikle bulundukları sosyal ortamlar kendileri gibi işitme yetersizliğine sahip yaşıtlarından oluşur. Sosyal ortam azlığı ve bundan kaynaklanan problemler işitme yetersizliğinin şiddetine göre çocuktan çocuğa farklılık göstermektedir.

Zihinsel yetersizliği olan çocuklarda kullanım bilgisi için önemli olan jest ve mimik gelişimi tipik gelişim gösteren çocuklar ile aynı düzende gerçekleşir ancak zihinsel yetersizliği olan çocuklarda gelişim daha geç olur. Otizmli çocukların büyük çoğunluğunda sosyal iletişim becerileri gelişmemiştir ve bunun sonucunda sosyal iletişim ve etkileşimleri sınırlı olmaktadır.

Özgül dil bozukluğu olan çocukların normal gelişim gösteren yaşıtlarına göre pragmatik becerilerinde önemli derecede sorun olduğu kabul edilmektedir. Bu çocuklar bağlam içerisindeki konuşmalarda birden fazla anlama gelen sözcükleri anlamada sorun yaşarlar ve bu nedenle konuyu anlamazlar.

Serebral palsili çocuklar, motor bozuklukları nedeni ile baş kontrolünü geç kazandıklarından bulundukları sosyal ortamda iletişim partnerleriyle göz kontağı kurmakta zorlanırlar. İçinde bulundukları sosyal ortamlar genellikle sağlık ve özel eğitim verilen kurumlarla sınırlı kalır. Sosyal ortam sınırlılığı kullanımbilgisi gelişimi olumsuz etkiler.