İNFAZ HUKUKU - Ünite 2: İnfazın Genel Şartları ve Cezalar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: İnfazın Genel Şartları ve Cezalar

Giriş

İnfaz hukuku mahkemeler tarafından öngörülen ceza hukuku yaptırımlarının yerine getirilmesindeki usul ve esasları belirler. Bu kapsamda infaz hukuku hapis, para cezası, güvenlik tedbirleri gibi konular dışında ceza yaptırımlarının kimler ve hangi merciler tarafından belirleneceği, infaz aşamasına nasıl geçileceği, hangi infaz rejiminin esas alınacağı gibi konuları da esas almaktadır.

İnfazın Konusu ve Koşulu

İnfazın Konusu

İnfazın konusu mahkûmiyet hükmü olup, mahkeme de kanaatini, verdiği hükümde belirtir. Hüküm de, mahkeme tarafından yargılamanın sonunda yargılamanın konusuna ilişkin olarak verilen ve yargılamayı sona erdiren karardır.

Hükümde üç unsur bulunur:

  • Mahkemenin önüne gelen olay ve bundan kaynaklanan hukuki sorunu ifade eden ‘mesele’
  • Mahkemenin hukuki soruna ilişkin olarak vardığı çözümün açıklandığı ‘sonuç’
  • Mahkemenin yargılama boyunca yaptığı bütün incelemeleri ve hukuki değerlendirmeleri açıkladığı ‘gerekçe’

İnfazın Koşulu

Mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunmadığı için, infazın koşulu mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesidir.

Kesin Hüküm Kavramı

Kural olarak ilk derece mahkemesinin verdiği kararın karara konu olan hukuki sorunu çözdüğü kabul edilir. Ceza mahkemesi de CMK m.223’te sözü edilen kararlardan birini vererek önündeki meseleyi sona erdirmiş olacaktır. Bununla yargılama sonunda verilen kararın/hükmün infaz edilebilir olduğu anlamı oluşmaz. İnfaz için bu hükmün kesinleşmesi gerekir.

Bir hükmün kesinleşmesi çeşitli ihtimaller dahilinde farklı zaman dilimlerinde gerçekleşebilir. Bu ihtimaller;

  1. Bir hükme karşı kanun yoluna başvurma yolu kapatılmışsa, bu hüküm tesis edilmekle kesinleşir ve kesin hüküm özelliği kazanır.
  2. Bir hükme karşı kanun koyucu bir kanun yolu öngörmesine rağmen bu kanun yolu için belli bir süre belirlemişse ve fakat bu süre ilgili muhakeme süjeleri tarafından hiçbir işlem yapılmaksızın geçirilmişse, söz konusu hüküm kesinleşir.
  3. İlk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm, tüm denetim muhakemesi süreçleri tüketildikten sonra karar kesinleşir.

Kesin hükmün iki etkisinin bulunduğu kabul edilir:

  • Bağlayıcılık etkisi
  • Aynı kişinin aynı fiilden dolayı yeniden yargılanamaması.

İnfazın başlayabilmesi için mahkûmiyet kararının kesinleşmesinin yanında üç önemli husus daha vardır:

  • İnfaz şekilleri veya infaza ilişkin kararların bir hâkim tarafından karara bağlanması
  • İnfaza derhal başlanması
  • İnfazın sürekli olması

Kesinleşen İlamlara Karşı Olağanüstü Kanun Yolları

Mahkemelerce verilen ve kesinleşen cezaların aynen yerine getirilmesini sağlamak ve o hükmün kanuna uygun olup olmadığını incelemek Cumhuriyet savcısının görevlerindendir. C. Savcısı kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinde hükümlü aleyhine bir hataya düşülüp düşülmediğini de inceler. Eğer bir hata varsa olağanüstü kanun yollarına başvurarak kararın düzeltilmesini sağlar. CMK olağanüstü kanun yollarını şu şekilde düzenler:

Olağanüstü İtiraz (CMK m.308)

Yargıtay Ceza Dairelerinden birinin verdiği bir hükümdeki hukuka aykırılık sebebiyle, re’sen veya talep üzerine 30 gün içinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na başvurulmasına olağanüstü itiraz denir. Bu yola sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından gidilebilir olup, bunun için de itiraza konu olan hükmün Yargıtay Ceza Dairelerinden biri tarafından verilmiş olması gerekir.

Kanun Yararına Bozma (Yazılı Emir ) (CMK m.309-310)

İstinaf mahkemesi ya da Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlarda hukuka aykırılık bulunması halinde kural olarak Adalet Bakanının talebi ve bazı hallerde de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının talebi ile hükmün ilgili ceza dairesi tarafından incelenmesine kanun yararına bozma denir. Bu temyiz yoluna kural olarak Adalet Bakanı’nın talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı başvurabilir. Bazı durumlarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da re’sen bu yola başvurabilir.

Yargılamanın Yenilenmesi (CMK m.311 vd.)

Kesin hüküm hukuki güvenlik açısından bir zorunluluk olsa da adlî hataların düzeltilmesi de önemlidir. Yargılamanın yenilenmesi de bunun bir sonucudur. Kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde kararı veren mahkemenin yargılamayı baştan itibaren tekrarlayarak yeniden karar vermesine yargılamanın yenilenmesi denir.

İlamların İnfazında Yetkili Merci, Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza İlamlarının İnfazı ve Müddetname

İlamların İnfazında Yetkili Merci

Kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladığı cezaya ilişkin hükmü mahkeme, Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir ve cezanın infazı da Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir. Burada infaz yetkisi Cumhuriyet savcılarına verilmiştir. Hükümlünün bulunduğu yer veya ikametgahının nerede olduğu önemli olmaksızın, kesinleşen ilâmlar hükmü veren mahkemenin bulunduğu yer savcılığına tevdi olunur. Hükmün yerine getirilmesi de bu yer Cumhuriyet savcılığınca takip edilir.

Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza İlamlarının İnfazı

Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları hapis cezasını içerdiği takdirde mahkemece, hangi hükümlü ve hangi cezanın infazına ilişkin olduğu açıkça belirtilmek suretiyle, infaz Cumhuriyet Başsavcılığınca gerçekleştirilir. Bu konuda da üç olasılık bulunur:

  • Kendiliğinden başvurma
  • Davetiye ile celp
  • Yakalama emri

Müddetname

Hükümlünün ceza infaz kurumuna tesliminde kendisine ilâmı infaz eden Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından infaz defteri numarası, ceza infaz kurumuna alındığı ve salıverileceği tarihi, ceza süresini ve cezanın hangi mahkeme ve hükme ilişkin olduğunu ihtiva eden belgedir.

İnfaz Sistemleri

Bu konuda üç sistem vardır.

Topluluk Sistemi

Hükümlülerin cezalarının topluca infaz edilmesi esasına dayandığı sitemdir. Bu infaz sistemine müşterek hapis sistemi de denir. Hemen hemen en eski infaz sistemi olup, tarihi, hapishanelerin tarihi ile aynıdır. Bu sistemde hükümlüler cezalarını infaz kurumlarında hep birlikte çektiklerinden sisteme topluluk sistemi adı verilir.

Hücre Sistemi

Cezaların, hükümlülerin diğer hükümlülerle hiç bir araya getirilmeden ya da çok kısıtlı sürelerle bir araya getirilerek ve bir arada bulundukları sürelerde de ağır işlerde çalıştırılarak soyutlanmak suretiyle infaz edilmesi 18. yy. sonlarında savunulmaya başlanmıştır. Hücre sistemi adı verilen bu sistemdePensilvanya ve Auburn sistemi olmak üzere iki tür hapishane ortaya çıkmıştır.

Pensilvanya Sistemi

ABD’nin Pensilvanya eyaletinde ilk uygulaması görülen ve bu adla anılan bu sistemde hükümlüler gece ve gündüz hücrede bulunur; birbirleriyle ve gardiyanlarla kesinlikle görüştürülmez ve konuşturulmazlardı. Eğer hükümlü belli bir süreyle hücreden çıkarılacak olursa, avlu ya da koridorda gezinirken karşılaştığı kimseler tarafından tanınmaması için göz yerleri delikli kukuleta takmak zorundaydı. Ancak belirli günlerde akraba ziyaretlerinde serbestlik vardı.

Hükümlüler için ayrı ayrı etrafı yüksek duvarlarla çevrili küçük bahçe yapılmıştı. Hükümlülerin hücrelerinde ayakkabıcılık, dericilik ve terzilik gibi işlerle uğraşmaları da mümkündü.

Auburn Sistemi

ABD’nin Newyork kenti yakınlarında bulunan ve uygulandığı kurumun adıyla anılan bu sistemde, hükümlüler hücrelerde yalnız kalması ancak yemek ve çalışma alanlarında bir arada olmaları sağlanırdı. Toplu olarak bulundukları alanlarda ise konuşmaları yasaktı ve bu yasağa uymayanlara kırbaç cezası gibi ağır cezalar verilmekteydi. Hükümlülerin önlerine bakmaları, sessizce yürümeleri, işyerinde birbirlerinin karşısında oturmamaları konuşma yasağını sağlayan uygulamalardandır. Bu sistemde ise hükümlülerin aileleriyle görüşmeleri de yasaktı.

Kademeli Serbestlik Sistemi

Hücrede başlayan infazın, hükümlünün göstereceği iyi halin dikkate alınmasıyla aşamalı olarak yumuşatılması bu sistemin özelliğiydi. İlk defa İrlanda’da uygulandığından İrlanda sistemi adı ile de bilinmektedir. Özgürlüğü bağlayıcı cezanın infazında aşamalı bir serbestiye dayanan üç devre vardır. Bunlar;

  • Hükümlünün cezasının belirli bir süre hücrede çektirildiği birinci devre,
  • Cezanın toplu olarak infaz edilip, hükümlülerin çalıştırıldığı ikinci devre ile
  • Hükümlünün iyi hali gözlenmişse yarı açık veya açık cezaevine sevk edilerek cezasının infaz edildiği üçüncü devredir.

Ceza Kavramı

Cezanın Tanımı

Ceza, tipe uygun, hukuka aykırı, kusurlu insan davranışı olarak tanımlanan suçun karşılığında uygulanan yaptırımdır. Cezalar ya hürriyeti bağlayıcı nitelikte olabileceği ya da para cezası niteliğindedir.

Cezanın Amaçları

Geleneksel olarak, cezanın amaçlarını iki grupta toplanır:

  • Ceza ya ödetmeye (tenkile) hizmet eder.
  • Ya da ceza önlemeye hizmet eder, Toplum veya bireyler üzerinde etkili olmak suretiyle suçu önlemeye çalışır. Bugün TCK’nın da kabul ettiği baskın olan görüş, ödetici ve önleyici amaçları bir araya getirmiş olan karma görüştür.

Cezanın Nitelikleri

Cezanın bu amaçları yerine getirebilmesi bazı niteliklere sahip olmasını gereklidir. Bunlar:

  • Cezanın mutlaka kanunda düzenlenmiş olması
  • Cezanın bireyselleştirilebilir olması
  • Cezanın sadece suçu işleyen kişiye uygulanması
  • Cezanın insan onuru ile bağdaşabilir olmas
  • Cezanın geri alınabilir ve düzeltilebilir olması
  • Cezanın devlete az yük getirmesi
  • Cezanın suçlu için etkili olması

Cezanın Türleri ve İnfazı

Cezanın Türleri

Cezalar hukuki nitelikleri bakımından asli-fer’i ceza ve seçimlik-tamamlayıcı ceza olarak ayrılır. Yasada suçun asıl karşılığı olarak görülen ceza asli ceza dır. Yasanın asıl cezaya ek olarak belirlediği ceza ise fer’i ceza dır. Asıl ceza olup öngörüldüğü suça ilişkin olarak hâkim tarafından seçilebilen cezalara da seçimlik cezalar denir. Asli cezaya yasal sonuç olarak eklenen cezalar ise tamamlayıcı cezalar dır.

TCK’nın Yaptırım Sistemi

Suç karşılığı uygulanabilecek yaptırımlar TCK tarafından ceza ve güvenlik tedbirleri olarak belirlenmiştir. Cezalar hapis ve adli para cezasıdır. Asli-fer’i ceza ayrımına TCK’da yer verilmemiştir; ancak seçimlik cezalar TCK’da korunmuştur. Ayrıca açıkça belirtilmese de uzun-kısa süreli hapis cezası ayrımı da Kanun’da korunmuştur.

TCK’da Cezalar

Hapis Cezaları

TCK’da hapis cezaları üçe ayrılmıştır. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası

Hükümlünün hayatı boyunca devam eden ceza olup, hapis cezasından farkı infaz rejimi yönündendir. Bu ceza sıkı güvenlik rejimine göre çektirilmektedir. Bu cezayı gerektiren suçlar için dava zamanaşımı otuz yıldır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının otuz yılını çektikleri takdirde koşullu salıverilmeden yararlanabilirler Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı bu ceza verilmişse bu süre otuz altı yıldır.

Müebbet Hapis Cezası

Kural olarak, yaşam boyunca yani ölene kadar devam eden ceza türüdür. Bu cezaya mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yirmi dört yılını çekmekle diğer şartların da varlığı halinde koşullu salıverilirler. Ancak suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olan hükümlü otuz yılını çekmekle koşullu salıverilir. Bu cezalar için özel infaz rejimleri uygulanmayıp, hapis cezası, süreli hapis cezasına uygulanan infaz rejimine göre infaz edilir.

Süreli Hapis Cezası

Bir aydan az yirmi yıldan fazla olmayan hapis cezasına süreli hapis cezası denir. Süreli hapis cezalarından hükmedilen bir yıl ve daha az süreli hapis cezası kısa süreli hapis cezasıdır. Geri kalan süreli hapis cezaları ise uzun sürelidir. Kısa süreli hapis cezasının önemi ve özelliği, hapis cezasının kısa süreli olması durumunda bu cezanın para cezasına ve bazı başka yaptırımlara çevrilebilme olanağının varlığıdır.

Kısa Süreli Hapis Cezası

Kısa süreli hapis cezası bir yıl ve daha az süreli hapis cezalarıdır. Bu cezaların çevrilebileceği yaptırımlar:

  • Adli para cezası
  • Tedbir

Seçenek Yaptırıma Çevrime Koşulları

İlk koşul hükmedilen cezanın 1 yıl ve daha az hapis cezası olmasıdır. Sanık birden fazla suçtan mahkum ise, her bir suçtan alacağı cezanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.

Hakim takdir yetkisi kapsamında bu cezalardan birine çevirme yetkisine de sahiptir. Bunun için de bazı kriterlerin esas alınması gerekir. Suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık gibi dikkate alınacak sübjektif özellikler de ikinci koşul olarak karşımıza çıkar.

Seçenek Yaptırıma Çevirme Zorunluluğu

Eğer mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ise, fiil işlendiği tarihte 18 yaşını doldurmamış/65 yaşını bitirmiş mahkum bir yıl/daha az süreli hapis cezası almış ise seçenek yaptırım zorunludur.

Seçenek Yaptırıma Çevirme Yasağı

Hapis cezası ile adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü takdirde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza adli para cezasına çevrilmez.

Kısa Süreli Hapis Cezasının Çevrilebileceği Yaptırımlar

Adli Para Cezası: Kısa süreli hapis cezası kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, bir gün karşılığı en az 20, en fazla 100 TL olmak üzere adli para cezasına çevrilebilir. Her bir suç için belirlenen kısa süreli hapis cezası ayrı ayrı paraya çevrilir.

Tedbire Çevirme: Kısa süreli hapis cezalarının aynen iade, bir eğitim kurumuna devam etme, gönüllü olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırılma gibi tedbirlere de çevrilebileceği kabul edilmiştir.

Çevirmenin Sonuçları

Cezanın ertelenmesi ve tekerrür gibi durumlar açısından hapis cezasının yerine çevrilen para cezası ve tedbir dikkate alınır.

Kısa Süreli Hapis Cezalarının Özel İnfaz Usulleri

Özel infaz usulleri şunlardır:

  • Hafta sonu infaz (Altı ay veya daha az süreli hapis cezası her hafta cuma günleri saat 19.00’da girmek ve Pazar günleri aynı saatte çıkmak suretiyle infaz edilmesidir.)
  • Geceleri infaz (Altı ay veya daha az süreli hapis cezası her gün saat 19.00’da girmek ve ertesi gün saat 07.00’de çıkmak suretiyle geceleri infaz edilmesidir.)
  • Konutta infaz (Gerekli koşulların sağlanması halinde kadın veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları altı ayın; 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları bir yılın; 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları üç yılın veya daha az süreli hapis cezasının konutundan çektirilmesidir.)

Adli Para Cezası

Para cezası suçlunun malvarlığına yönelik bir yaptırım olarak, işlenen suçun karşılığı olarak yasada öngörülen sınırlar arasında belirlenir ve hükümlüden alınan bir miktar paranın devlet hazine ödenmesi şeklinde tanımlanabilir.

Para Cezasına İlişkin Sistemler

Para cezalarının belirlenmesinde;

  • Klasik sistem ve
  • Gün para cezası olmak üzere iki sistem vardır.

Klasik sisteme göre hakim yasanın saptadığı sınırlar çerçevesinde belirlediği meblağı para cezası olarak hükmeder. Bu sistem şu şekillerde uygulanır:

  • Maktu para cezası: Para cezası, sabit bir miktar olarak belirlenir.
  • Alt ve üst sınırları belirlenmiş para cezası: Yasak oyucu para cezasının alt ve üst sınırlarını belirlemiş olup, hâkime bu sınırlar içinde para cezasını belirleme yetkisi tanımıştır.
  • Nisbi para cezası: Bu usulde ne üst sınır ne de hâkimin takdir yetkisi bulunmamaktadır. Suçtan doğan zarar veya elde edilen yarar ya da katları para cezasının belirlenmesinde esas alınır.

Gün para cezası sisteminde ise önce suçlunun kusuru ve cezanın amaçları göz önünde bulundurularak bir gündelik sayı belirlenir. Buna birim gün sayısı da denebilir. Bu, suçlunun kaç gün para cezası ödeyeceğinin saptanmasıdır. Gündelik sayı ile günlük çarpılarak, ödenmesi gereken para cezası miktarına ulaşılır.

TCK’da Para Cezası

TCK para cezası yaptırımını adlî para cezası olarak kabul etmiştir. Bu terimin seçilmesinin gerekçesi, idari nitelikteki para cezasından farkının ortaya konulması şeklinde açıklanır. Buna göre adlî para cezası yasada yazılı usule göre belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesi şeklinde tanımlanmaktadır.

Adli Para Cezasının İnfazı

Hâkim, adli para cezasının infazında ya tamamının ödenmesi için mehil verir (ödemeyi erteler) ya da adli para cezasının taksitler hâlinde ödenmesine karar verir.

Adli Para Cezasının Ödenmemesi

Bu durumda hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilir, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir.

Çevirme Yasağı

Çocuklar hakkında verilen adli para cezası ile kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi hâlinde bu cezalar hapse çevrilemez. Bu hallerde çevirme yasağı söz konusudur.