İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU - Ünite 3: İş İlişkisinin Ücret, Zaman ve Kişiler Bakımından Düzenlenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: İş İlişkisinin Ücret, Zaman ve Kişiler Bakımından Düzenlenmesi

İş İlişkisinin Ücret Bakımından Düzenlenmesi

Ücretin Tanımı ve Unsurları

4857 sayılı İş Kanunu’nda, “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır” şeklinde tanımlanmıştır.

İş Kanunu’ndaki tanımdan yola çıkıldığında ücretin ilk unsuru, ücretin bir işin karşılığı olmasıdır. Zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ve yıllık ücretli izinlerde bir iş karşılığı olmadığı halde işçiye ödenen bu ücrete “sosyal ücret” adı verilir.

İş Kanunu’ndaki maddede düzenlenmiş olan ve asıl ücret olarak nitelenen ücretin para (nakit) olarak ödenen tutar olması ücretin ikinci unsurudur. Ancak prim, ikramiye ve sosyal yardımların para veya ayni olarak ödenmesinde bir engel yoktur. İşin karşılığı olan ücret ile ücret eki konumundaki prim, ikramiye ve sosyal yardımların oluşturduğu ücrete “geniş ücret” veya “giydirilmiş ücret” adı verilir.

İş Kanunu’na göre, ücretin işveren veya üçüncü kişiler tarafından ödenmesi ücretin üçüncü unsurudur.. Üçüncü kişiler, iş sözleşmesinin tarafları olan işçi ve işverenin dışında çoğunlukla hizmet verilen kişilerdir.

Ücret Türleri

Zamana göre ücret, akort ücret, götürü ücret, yüzde usulü ücrete dayalı olarak asıl ücretin ödenmesinin yanı sıra prim, ikramiye, komisyon ücret ve kardan pay alma gibi ödemeler asıl ücrete ek ödemeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Zamana Göre Ücret: Ücretin çalışılan süreye bağlı olarak ödenmesi halinde zamana göre ücret söz konusu olmaktadır. Yapılan işin miktarı, kalitesi ücreti etkilemez.

Akort Ücret: Yapılan işe bağlı olarak hesaplanan ücret türüdür. Bu ücret türünde parça sayısı, uzunluk, ağırlık ve büyüklük gibi birimler esas alınarak işçinin alacağı ücret belirlenir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre işçi, sözleşme gereğince yalnız bir işveren için sadece parça başına veya götürü iş yapmayı üstlenmişse işveren, ona yeterli iş vermekle yükümlüdür.

İş Kanunu’nda da bu ücret sisteminde ortaya çıkabilecek olumsuzluğa karşı işçiyi koruyabilmek için düzenlenme yapılmıştır. Buna göre, ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye, yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiğinde aradaki ücret farkının zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücretin işveren tarafından karşılanması gerekir. Aksi takdirde işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.

Götürü Ücret: Yapılan işin sonucuna göre hesaplanan bir ücret türüdür. Uygulamada, birimin belirlenmesinin zor olduğu veya birbirine benzemeyen ve genellikle devamlılık göstermeyip bir süre sonra biten işlerde işin sonucuna göre ücret kararlaştırıldığı zaman götürü ücret söz konusu olur.

Yüzde Usulü Ücret: Otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzer yerlerde uygulanan bir ücret türüdür. İşveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap pusularına “yüzde” eklenerek veya ayrı şekillerde alınan paralarla müşteri tarafından kendi isteğiyle işverene bırakılan ya da onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları işveren işyerin-de çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemekle yükümlüdür.

Bahşişler, yüzde usulü ile müşterilerden alınan paralardan ayrılır. Bahşişler, bahşişin verildiği işçide kalabileceği gibi bir elde toplanmak suretiyle çalışanlara belirli bir oranda da dağıtılabilir.

Prim: İşçinin bireysel olarak veya grup içinde büyük bir çaba göstererek yapmış olduğu işi ödüllendirmek amacıyla ödenen ek bir ücrettir. İşçinin, daha iyi ve verimli çalışmasını teşvik etmek amacına yöneliktir.

İkramiye: İşveren tarafından işçinin yaptığı işten duyulan memnuniyeti göstermek veya yeni yıl, evlenme ve doğum gibi bazı özel nedenlerle verilen ek bir ödemedir.

Komisyon ücret: İşçinin yaptığı iş sonucunda işverene sağladığı menfaat üzerinden veya işçinin gerçekleştirdiği işlem üzerinden belirli bir yüzdeye göre veya sabit olarak belirlenen bir paranın ödendiği bir ücret türüdür.

Aracılık Ücreti: Türk Borçlar Kanunu’nda aracılık ücretine ilişkin düzenlenmenin yer aldığı 404. maddeye göre, işveren tarafından işçiye belirli işlerde aracılık yapması karşılığında bir ücret ödeneceği kararlaştırılmışsa aracılık yapılan işlemin üçüncü kişi ile geçerli olarak kurulmasıyla işçinin bu ücreti talep hakkı doğar.

Kardan pay alma: İşyerinin elde ettiği karın bir bölümünün çalışanlara onları işyerine bağlamak ve verimliliği arttırmak gibi nedenlerle ödenen bir ücret türüdür.

Ücretin Belirlenmesi ve Asgari Ücret

İş sözleşmesinin tarafları ücreti istedikleri gibi belirleyebilirler. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile belirlenen sözleşmede hüküm bulunmayan durumlarda ise işveren asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür.

Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Asgari ücret, Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla en geç 2 yılda bir belirlenir. Komisyon, asgari ücreti belirlerken ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarını göz önünde bulundurur.

Ücretin Ödenmesi

Ücretin Ödenme Şekli: Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak Türk parası ile ödenir.

Ücretin Ödenme Yeri: Ücret, işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılması suretiyle ödenmesine ilişkin usul ve esaslar Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Çeşit İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik’te düzenlenmiştir.

Ücretin Ödenme Zamanı: Ücret, en geç ayda bir ödenir. Ancak, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. Ücretin, işgünlerinde ödenmesi gerekir. Ödeme gününün tatile denk gelmesi halinde ücret ödemesi tatili takip eden tatil olmayan ilk gün yapılır.

Ücretin, ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmemesi halinde işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa bile bu durum grev olarak nitelendirilemez. İşçinin, işi geçici olarak bırakmasıyla iş görme borcu ortadan kalkmaktadır. Ancak, çalışmadığı süre için işçi ücrete hak kazanamaz. İşçilerin, bu nedenle iş sözleşmeleri çalışmadıkları için feshedilmez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz. Ekonomik kriz, mücbir bir neden olarak kabul edilmemektedir.

Türk Borçlar Kanunu’nda işverenin, işçinin zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması, kendisinin ödeyebilecek durumda olması halinde işçiye hizmetiyle orantılı olarak avans ödemesi yapabileceği düzenlenmiştir.

Ücret Hesap Pusulası: Ücretin ödendiğini işveren ispatlamak zorundadır. İşveren, işçiye işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermekle yükümlüdür.

Ücrete İlişkin Zamanaşımı ve Faiz: Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı, alacağın doğmasıyla işlemeye başlar ve işçinin çalışması zamanaşımını durdurmaz. Ayrıca, gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.

Ücretin Korunması

Ücretin Haciz, Devir ve Takas Edilememesi: İşçilerin aylık ücretlerinin 1/4’den fazlası haczedilemez. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir.

İş Kanunu’nda, işçilerin aylık ücretlerinin 1/4’den fazlasının devir ve temlik olunamayacağı da düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’na göre işveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin onayı ile takas edebilir.

İşverenin Ödeme Güçlüğüne Düşmesinde Ücretlerin Korunması: 4447 sayılı Kanun ek 1. maddeye göre, İşsizlik Sigortası Kanunu anlamında sigortalı sayılan kişileri iş sözleşmesine tabi olarak çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan 3 aylık ödenmeyen ücret alacakları ücret garanti fonundan ödenir.

Ücret garanti fonu, işverenler tarafından işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının %1’idir. Ücret garanti fonu kapsamında yapılacak ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması şartıyla temel ücret üzerinden ödeme yapılır.

Ücretin İmtiyazlı Alacak Olması: İcra ve İflas Kanunu’na göre, işverenin iflası halinde işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açıklanmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesiyle hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları alacakları, devlet alacakları ve rehinle temin olunan alacaklardan sonra birinci sırada gösterilmiştir.

Kamu Kuruluşlarında Müteahhit veya Taşeronlara Verilen İşlerde Çalışan İşçilerin Ücretlerinin Korunması: Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar, asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlar tarafından ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hak edişlerinden öderler.

Çalışmadığı Halde İşçiye Ücret Ödenmesi: İşçilere hafta tatilinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde, yıllık ücretli izinli oldukları dönemde bir iş karşılığı olmaksızın günlük asıl ücretleri ödenir. İşçinin hastalanması halinde sadece aylık ücret alanların ücretleri tam olarak ödenir. Askerlik durumunda işçiye ücret ödeneceğine ilişkin bir hüküm İş Kanunu’nda bulunmamaktadır. Türk Borçlar Kanunu’na göre işçinin çalışmaya hazır olmasına rağmen işveren tarafından çalıştırılmadığında işveren, işçiye ücretini ödemekle yükümlüdür.

Ücret Kesme Cezası: İşçi ücretlerinden yapılacak ceza kesintileri, bir ayda 2 gündelikten veya parça başına ya da yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin 2 günlük kazancından fazla olamaz.

Ücretten İndirim Yapılamaması: İş Kanunu 62. maddeye göre, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin kanuni olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da İş Kanunu hükümlerinden birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.

Kanuni İpotek: İşçilerin ücretlerinin ödenmemesi durumunda işçiler ücretleri ödeninceye kadar inşaat üzerine ipotek koydurabileceklerdir.

İş İlişkisinin Zaman Bakımından Düzenlenmesi

Çalışma Süresi

Haftalık Çalışma Süresi: Haftalık çalışma süresi, en çok 45 saattir.

Denkleştirme Esasına Göre Çalışma: Turizm Sektörü Dışında Denkleştirme süresi, 2 aydır, toplu iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar arttırılabilir.

Haftalık İşgünlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri: Bir haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından olanak bulunmayan işlerde, en az 2 en çok 6 aylık bir dönemde çalışma sürelerini denkleştirme imkanı sağlamaktadır.

Yönetmeliğin 5. maddesine göre bir çalışma dönemindeki çalışma süresi, bu dönem içindeki hafta sayısının, haftalık çalışma süresiyle çarpımı sonunda bulunan miktarı aşamaz.

Çalışma Süresinden Sayılan Haller: İş Kanunu’nun 66. maddesinde, işçinin fiilen çalıştırıldığı sürelerin dışında bazı sürelerin de işçinin günlük çalışma süresinden sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre,

  1. Madenlerde, taşocaklarında yahut ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler günlük çalışma süresinden sayılır.
  2. İşçilerin, işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler günlük çalışma süresinden sayılır.
  3. İşçinin, işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler günlük çalışma süresinden sayılır.
  4. İşçinin, işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işverenin evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler günlük çalışma süresinden sayılır.
  5. Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler günlük çalışma süresinden sayılır.
  6. Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler günlük çalışma süresinden sayılır.

Gece Çalışmaları ve Postalar Halinde Çalışma: Gece çalışmaları en geç saat 20.00’de başlayarak en erken saat 06.00’ya kadar geçen ve herhalde en fazla 11 saat süren dönemdir. İşçilerin gece sayılan dönemdeki çalışmaları 7,5 saati geçemez. Ancak bu genel kuralın istisnası olarak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde, işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir. Postalar Halinde Çalışma ise işyerinin gece ve gündüz sayılan dönemde faaliyette olduğu ve nöbetleşe işçi postalarının kullanıldığı işyerlerinde, işçilerin bir hafta gece postasında çalıştırıldıktan sonra gelen ikinci çalışma haftasında gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya konulur. Posta değişimleri sırasında işçinin kesintisiz 11 saat dinlendirilmesi gereklidir. Aksi takdirde, diğer postada çalıştırılamaz.

Telafi Çalışması: İşveren, zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde 2 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma da sayılmaz.

Kısa Çalışma: Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı nedenlerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir. Günlük kısa çalışma ödeneği, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır.

Fazla Çalışma: İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışma, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda haftalık çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalardır. Normal fazla çalışma, ülkenin genel yararları veya işin niteliği ya da üretimin arttırılması gibi nedenlerle yapılan fazla çalışmadır. Zorunlu nedenlerle fazla çalışmada, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesiyle ödenir. Fazla süreli çalışmalarda ise her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %25 yükseltilmesiyle ödenir. Olağanüstü nedenlerle fazla çalışmada, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesiyle ödenir. Fazla Çalışma Yaptırılamayacak İşler ve Kişiler:

  • Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde fazla çalışma yaptırılamaz.
  • Gece sayılan gün döneminde yürütülen işlerde fazla çalışma yaptırılamaz. Ancak, gündüz işi sayılan çalışmalarda Yönetmelikte öngörülmüş olan fazla çalışmaların gece döneminde yapılabilmesi mümkündür.
  • Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi yeraltında ve su altında yapılan işlerde fazla çalışma yaptırılamaz.
  • 18 yaşını doldurmamış işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
  • Sağlıklarının elvermediği hekim raporu ile belgelenen işçilere fazla çalışma yaptırılmaz.
  • Gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

Hazırlama, Tamamlama ve Temizleme İşleri: İşyerindeki günlük çalışma sürelerine ek olarak bu işlerde çalışan işçiler, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde en çok 2 saat daha çalıştırılabilirler. İşyerinde asıl işin bitmesinden sonra bu işlerde çalışacak olan işçilere, bu işlere başlamadan önce İş Kanunu’nun 68. maddesinde belirtilen ara dinlenme hakları saklı kalmak koşuluyla yarım saatten az olmamak üzere dinlenme süresinin verilmesi zorunludur.

Ara Dinlenmesi: Ara dinlenme süresi, işçilerin günlük çalışma sürelerine bağlı olarak, 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 dahil) süreli işlerde yarım saat, 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat ara dinlenmesi verilir.

Ücretli Tatiller ve Yıllık Ücretli İzin

Hafta Tatili: Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunu’na göre, hafta tatili Pazar günüdür. Pazar günü çalışılan işyerlerinde çalıştırılan işçilere haftanın başka bir gününde izin verilmesi gereklidir.

İşçi, fiilen çalışma yapmadığı halde Kanunda düzenlenmiş olan süreler çalışılmış gibi hesaba katılır. Bu günler; çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri; işçiye, evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli izin verilir; bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleridir.

Ulusal Bayram ve Genel Tatiller: İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleriyle kararlaştırılır. İş Kanunu’nun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçiler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmazlarsa bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.

Yıllık Ücretli İzin: Yıllık ücretli iznin niteliği, işçi açısından mutlaka kullanılması, işveren açısından da mutlaka kullandırılmasını gerektirir. İş Kanunu 53. maddeye göre, “İşyerinde işe başladığı günden itibaren deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir”.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 günden, beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara 20 günden, onbeş yıl ve daha fazla olanlara 26 günden az olamaz. İşyerlerinde, Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde toplu izin uygulamasına gidilebilir.

İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye yıllık izin dönemine ilişkin ücretini işçi izne başlamadan önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.

İş İlişkisinin Kişiler Bakımından Düzenlenmesi

İş İlişkisinin Çocuk ve Genç İşçiler Yönünden Düzenlenmesi

Çocuk işçi, 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişidir. Genç işçi, 15 yaşını tamamlamış ancak 18 yaşını tamamlamamış kişidir.

Çalıştırma Yasakları: Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak on dört yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel,zihinsel,sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devam etmelerine engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler. On dört yaşını doldurmamış çocuklar okullarına devamına engel olmayacak sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde yazılı sözleşme yapmak ve her bir faaliyet için ayrı izin almak şartıyla çalıştırılabilirler.

Yıllık İzinde Koruma: 18 ve daha küçük yaştaki işçilerin yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz.

İş İlişkisinin Kadın İşçiler Yönünden Düzenlenmesi

Ücret Açısından Korunma: İş Kanunu’na göre, “Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılmaz”.

Çalışma Düzeni: İşverenin, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin nedenler zorunlu kılmadıkça işçiye iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı bir işlem yapması yasaktır.

Çalıştırma Yasakları: Kadın işçilerin esas olarak ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmaları yasak olmakla beraber Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği Ek-1’ de karşısında (K) harfi bulunan işlerde çalışabilirler. Ayrıca , ihtisas ve meslek öğrenimi veren okulları bitirip bu işi meslek edinmiş kadınlar ihtisas ve mesleklerine uygun ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabilir. Kadın çalışanlar her ne şekil olursa olsun gece postasında 7,5 saatten fazla çalıştırılamazlar.

Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni: Kadınların, doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta kanuni doğum izinleri vardır. Kadın işçinin istemesi halinde 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Kadın işçilere 1 yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir.

İş Sözleşmesinin Feshi: İş Kanunu, işverenin iş sözleşmesinin sona ermesinde cinsiyet nedeniyle ayrım yapmasını yasaklamaktadır.

İş İlişkisinin Engelliler ve Eski Hükümlüler Yönünden Düzenlenmesi

İşverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde %3 engelli, kamu işyerlerinde ise %4 engelli ve %2 eski hükümlü işçiyi çalıştırmakla yükümlüdürler.

Engelli ve Eski Hükümlü İşçilerin Sağlanması: İşverenler, çalıştırmakla yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığıyla sağlarlar.

Maluliyeti Sona Eren İşçileri Çalıştırma: İşyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler, eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde işveren bunları eski işlerine veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek o andaki şartlarla işe almak zorundadır.

Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırılmasının Teşviki: Engelli sigortalılar ile korumalı işyerlerinde çalıştırılan engelli sigortalıların, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası engelli çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınır üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin %50’si Hazine tarafından karşılanır.

Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmamanın Yaptırımı: İşverenin, engelli ve eski hükümlü çalıştırma yükümlülüğüne aykırı davranması halinde işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her engelli ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için para cezası verilir.