İŞLETMELERDE SOSYAL SORUMLULUK VE ETİK - Ünite 8: İş Ahlakı Açısından Eğitim ve Etik Kodların Önemi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: İş Ahlakı Açısından Eğitim ve Etik Kodların Önemi

Aile, Eğitim ve Öğretim Kurumları İle İşletmelerde İş Ahlakı Eğitimi

Eğitim; toplumun gereksinimlerini ve bu gereksinimleri karşılayacak insanı yetiştirmek amacıyla yapılmaktadır. Genel olarak eğitim, toplumu oluşturan bireylerin birlikte ve uyumlu bir şekilde yaşamaları için gerekli olan ortak davranışları bireye kazandırmayı amaçlar. Mesleki eğitim ise, bireye mesleği ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleriyle geliştiren bir eğitim sürecidir. Etik eğitimi ise, bireyin davranışlarına ahlaki anlamda katkıda bulunmak amacıyla verilen bir eğitimdir.

Etik eğitimi ile şu davranışlar amaçlanmaktadır;

  • Etik eğitimi, ahlaki davranış edinmeyi güçlendirir.
  • Etik eğitimi, ahlaki davranışları geliştirir.
  • Etik eğitimi, ahlaki tecrübeyi arttırır.

Aile bireylerinin davranışlarına yön veren, en küçük sosyal gruptur. Ahlaki eğitimin temelini aileden alan çocuk, okuma çağına geldiğinde bu eğitimi, eğitim ve öğretim kurumlarında devam ettirir. Çocuk gelişim döneminde anne ve babasının yanı sıra öğretmenini de kendisine model alır.

Eğitim ile öğretim birbirine karıştırılmamalıdır. Öğretimde amaç insanlara bilgi vermektir. Eğitimin amacı ise milli yapımızı, gelenek ve göreneklerimizi yaşatarak, insanların kişilik yapısını hedef alıp iyi insan olmalarını sağlayabilmektir. Milli Eğitim Bakanlığı aynı genelde mesleki anlamda eğitim ve öğretim kurumlarının etkisel anlamda herkes tarafından istenen kararın her zaman doğru karar olmadığını, kararlarda belirleyici olarak okul üyeleri için doğru karar alınmasının gerektiği, etik davranışla doğru ve ahlaki eylemlerin bütünleşmesi gerektiğini, etik konusunda cesaretin eğitimi yöneticisinin ayrılmaz bir bütün haline getirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

İş ahlakı ile ilgili eğitim programlarında üzerinde önemle durulması gereken noktalar şunlardır;

  1. Hazırlanacak eğitim programları yöneticiler ve yönetici kadrosu dışında kalanlar için farklı biçimde düzenlenmelidir.
  2. Ahlaki problemler her zaman açık değildir ve çelişkiler içerir. Bu nedenle bir durumu izah edebilmek için senaryolar kullanılmalıdır.
  3. Ahlak kuramları karmaşık ve belirsiz durumlarda karar verilmesine yardımcı olurlar. Özellikle yönetici kadrosundaki kişilere ahlak konusunda kuramsal bilgi verilmelidir.
  4. Eğitim boyunca işletmenin ahlaka uygun davranışlarda bulunacağı, ahlak koduna uyulmasında işletmenin kararlı olduğu ve çalışanların etik koduna uyması gerektiği vurgulanmalıdır.

Etik Kodların Gelişimi ve Önemi

İşletmeler 1990’lı yıllarda etik kodlar üzerinde yoğunlaşmaya başlamışlardır. Ancak bu durum işletmeler için yeni bir durum değildir. Örneğin 1913 yılında J. C. Penney şirketinin “Penney fikri” ve 1940’larda Johnson& Johnson’s şirketinin etik bildirisinde etik kodlara rastlanmaktadır. 1950’li yıllarda büyük ölçekli işletmelerin %15-%40’ı arasında etik kodlar oluşturulduğu görülmektedir. 1992 yılında bu oran, araştırmaya katılan Amerikan firmalarında %93’e, Kuzey Amerika ve Avrupa firmalarında ise %83’e ulaşmıştır. Böylece 1990’lı yıllarda işletmeler için yazılı etik kodlar oluşmaya başlamıştır.

Etik kodları; yapılacak işlerde saptanan standartlar yani davranışların minimum özelliklerinin ortaya konulmasıdır. Bireylerin davranışlarına yön veren kurallar bütünüdür. Etik kodları yazılı ya da yazısız olabilirler, fakat yazılı kodlar kamuoyu için sorumluluk ölçüsü olarak zorlayıcı olup uygulanabilirler. Yazılı etik kodları bir hükümet biriminde, bir meslekte veya bir organizasyonda oluşturulabilirler.

Etik kodları; ahlaki uyum politikalarını içerir. Bu politikalar, ahlaki standartlar, temel değerler, prensipler, organizasyondaki etiksel uyumu ifade ederler.

Bir etik kodu oluşturulurken etik kodun aşağıdaki özelliklere cevap verebilir nitelikte olması gerekmektedir;

  1. Uygulanabilirliği var mı? Etik kodun uygulanabilir olması çalışanların bu kodları farklı alanlarda kullanması ile ilgilidir.
  2. Yeterince spesifik mi? Etik kodların daha belirgin, spesifik ve ikilemlerden kaçınması gerekmektedir.
  3. Kolay yayılabilir mi? Yeni çalışmaya başlayanlar tarafından etik kodların öğrenilmesi daha kolaydır.
  4. Bir geçerliliğe sahip mi? Düşüncelerin herkes tarafından kabul edilebilir bir geçerliliğe sahip olması gerekmektedir.

İdeal bir etik davranış kodu şu özelliklerden oluşur;

  • Hazırlanma ve güncelleştirilme sürecinde toplumun büyük bir kesiminin katılımı sağlanmalıdır.
  • Taslaklarla ilgili yorumlar dikkatli bir biçimde incelenmeli, kamuoyunun talep ve eleştirileri dikkate alınmalıdır.
  • Eğitim; denetim ve yaptırımlar ile desteklenmelidir.
  • Açık ve kapsamlı olmalı, kolayca anlaşılabilir bir dilde yazılmalıdır.
  • Ulusal etik davranış kodu, etik konusunda belli bir standardı sağlayacak şekilde düzenlenmelidir.
  • Üst düzey ve bazı hassas mevkilerde görev yapan kamu görevlilerine daha katı standartlar getirilmelidir.
  • Kamu görevlilerine kılavuzluk edecek ve onları koruyacak kapsamlı bir “yap” ve “yapma”lar listesi olmalıdır.

Etik kodlarının bir organizasyonda geliştirme süreci şu aşamalardan meydana gelmektedir;

  • Farkındalık yaratma aşamasında organizasyonda ihtiyaçların tespiti için toplantılar düzenlenir ve toplantı sonuçlarının paylaşılması etik kodların geliştirilmesi için etkili bir yöntemdir.
  • Konuların teşhisi aşamasında anket, gözlem gibi yöntemlerle araştırma yapmak, görüşme ve grup toplantılarıyla da farklı bakış açıları ve tutumları belirlemek amaçlanmaktadır. Böylece gerek organizasyondaki gerekse çalışanların istek ve ihtiyaçları daha kolay tespit edilebilir.
  • Bağlılık, etik kodlar genellikle kıdemli yöneticiler ve uzmanlardan oluşan bir grup tarafından oluşturulur ve çalışanların uyması arzu edilir. Bu şekilde tüm organizasyonda bağlılık esası sağlanmış olur.
  • Şampiyonlar aşamasında organizasyonun farklı bölümlerinde uygulamaları gerçekleştirebilecek gönüllüleri tespit etmek ve onları konular hakkında tartışma ortamına çekebilmek amaçlanmaktadır.
  • Uluslararası değerler oluşturabilmek ve her alanda standartlar belirlemek zordur. Bu aşamanın amacı tüm ülkelerdeki çalışanlar dikkate alınarak uluslararası kodlar oluşturmaya çalışmaktır.
  • Alternatif tarzlar, aşamasında genel kodlar yanında alternatif kodlar belirlenmeye çalışılır.

Etik kodlar şu nedenlerden dolayı büyük bir öneme sahiptir.

  • Kişi orijinal bir durumla karşılaşırsa etik kodlar grup rehberliği sağlar.
  • Etik kodlar, mesleklerin değerlendirilmesinde ve kamu beklentilerinde temel oluşturur.
  • Etik kodlar organizasyon üyeleri arasında yaygın amaç duygularını güçlendirir.
  • Etik kodlar sayesinde meslek ünü ve kamu güveni artar.
  • Etik kodlar mesleğe karşı yerleştirilen güçlü eğilimleri korur.
  • Etik kodlar yaptırımları tanımlar, etik olmayan davranışlardan caydırır.
  • Etik kodlar, etik olmayan davranışlarda bulunma baskısı ile karşılaşan kişilere destek verir.
  • Etik kodlar, üyeler veya üye olmayanlar arasında ve meslek üyeleri arasında tartışmaları düzenleme vazifesi görür.

Etik kodlar, standart olmamakla birlikte toplumun her kesiminde ve tüm çalışma alanlarında benzerlikler göstermektedir. Oluşturulan etik kodlarda doğruluk, dürüstlük gibi davranışlar temel teşkil etmektedir.

İşletmecilik Okullarında Etik Eğitiminin Bugünü ve Geleceği

Uluslararası işletmecilik alanında 21. Yüzyıl başlarında meydana gelen yolsuzluklar, skandallar, işletmeler tarafından insan ve çevre güvenliğine karşı kayıtsızlıklar ve zararlar işletme eğitiminin sorgulanmasını da beraberinde getirdi. Çok önemli ve büyük işletmelerin toplumsal sorumluluk açısından büyük eksikliklerinin olması 21. Yüzyılın işletmecilerinin eğitim eksikliğinin tartışılmasına neden olmuştur. Bu nedenle 1990’lı yıllardan itibaren yükseköğrenimin bu süreçteki rolü ve etkisi araştırma konusu olmuştur.

Ülkemizde kamu yönetiminde ve kamu kaynaklarının kullanılmasında karar verilen üst yönetimlerde genelde İşletmecilik okulları mezunları yer almaktadır. Öğrencilerin etikle ilgili eğitimi yükseköğretim sırasında almaları daha akılcı ve verimli olacaktır.

İşletme Fakültelerinde ve Enstitülerde lisans ve lisansüstü eğitim programlarında iş etiği derslerine yer verilmiş, az sayıda da olsa bazı üniversitelerde “merkez”ler kurulmuştur. Bunlar arasında 2001 yılında Avrupa İş Etiği Örgütü’nün Türkiye ayağı olarak kurulan Hacettepe Üniversitesi İşletmecilik Meslek Etiği Uygulama ve Araştırma Merkezi doğrudan iş ve meslek etiği ile ilgili çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kurulan Uygulamalı Etik Araştırma Merkezi ise genel olarak etik konuları üzerinde çalışmalarda bulunmaktadır. Bu merkez, 2005 yılının Mayıs ayında merkez üniversitelerde ders veren öğretim elemanları arasında iletişimi geliştirmek için orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Etik Eğitimi Çalıştayı düzenlemiştir. Ayrıca iş etiği örnek olay kitabı yazılması konusunda da bir komisyon oluşturulmuştur. Pazarlama ahlakı eğitimi öncelikli olarak işletmecilik okullarında yöneticiler, eğitimciler ve öğrencilere yönelik olarak başlatılmalıdır.

Günümüzde eğitim kurumlarının çevresinde meydana gelen en önemli değişikliklerden biri de sosyal toplum dokusundadır. Bu doku bireyleri ortak amaçlara yöneltme ve ortak değerler oluşturmada bütünleştirici bir rol oynar.

Çocuklar aileden başlayıp, eğitim- öğretim kurumlarıyla devam eden etik eğitiminde toplumla ilgili doğru ve yanlışları öğrenirler. Mesleki anlamda etikle ise, genellikle aile, eğitim kurumları ve üniversite çağında aldığı derslerle, yaptığı stajlarla veya akademisyenlerin yönlendirmeleri ve davranışlarını örnek olarak tanışırlar. Bu onların gelecekteki hayatlarını etkileyebilecek önemli bir aşamadır.

Ülkemizdeki üniversitelerdeki fakültelerden 63 tanesinin internet siteleri analiz edildiğinde, adında etik geçen dersleri olan üniversite sayısı 18, içeriğinde etik dersi olan üniversite sayısı ise 22’dir. Hem adında etik kelimesi geçen hem de içeriğinde etik olan derslerin verildiği üniversite sayısı 8’dir.

Bu oranlar etik dersleri için yeterli değildir. Son yıllarda gerek özel sektörde, gerekse kamu sektöründe etik farkındalığında hızlı bir artış söz konusudur. Sektörlerde etik kavramının önem kazanması işletmecilik okullarına da aynı oranda yansıyacaktır. Devlet üniversiteleri ve vakıf üniversiteleri bu anlamda ders programlarını tekrar gözden geçirip etikle ilgili dersleri arttırma ihtiyacı hissedeceklerdir. Gerekirse etikle ilgili dersler “Meslek Etiği” ya da “İş Ahlakı” adı altında zorunlu ders niteliğinde olabilir. Üniversitelerin çoğunda bugün etik kurullarının oluşturulması, bunlarla ilgili toplantılar düzenlenmesi de gelecekte etik eğitimi için umut vericidir.