KAMU PERSONEL HUKUKU - Ünite 6: Memur Statüsü IV (Disiplin, Görevden Uzaklaştırma, Ceza Kovuşturması, Mali Sorumluluk, Hizmetle İlişkinin Kesilmesi, Emeklilik) Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Memur Statüsü IV (Disiplin, Görevden Uzaklaştırma, Ceza Kovuşturması, Mali Sorumluluk, Hizmetle İlişkinin Kesilmesi, Emeklilik)

Ünite 6: Memur Statüsü IV (Disiplin, Görevden Uzaklaştırma, Ceza Kovuşturması, Mali Sorumluluk, Hizmetle İlişkinin Kesilmesi, Emeklilik)

Memurların Disiplin Rejimi

Memurların disiplin rejimi; memurların olması gereken belirli davranışları yerine getirme, yasa ve hukuki kurallara uyma ve bunların sonucunda kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesinin sağlanması için hedeflenen yaptırımlar bütünüdür. Ayrıca kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla memurların yasalar ve hukuki kurallara uymasını zorunlu kılar.

Disiplin Rejiminin İlkeleri

Memurlar disiplin rejiminin Anayasa, yasalar ve ihtiyaçlar çerçevesinde belirlenmiş ilkeleri bulunmaktadır. Bunlar; Savunma Hakkının Dokunulmazlığı İlkesi, Kanunilik İlkesi, Ölçülülük İlkesi, Aynı Fiil ve Hale Birden Fazla Ceza Verilememesi İlkesi, Geçmişe Yürümezlik İlkesi, Lehte Olan Hükmün Uygulanması İlkesi, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, Bir Derece Hafif Ceza Verilmesi Yetkisi Aleyhte Düzeltme Yasağıdır.

Savunma Hakkının Dokunulmazlığı İlkesince 1882 Anayasası’nın 129/2. maddesine göre “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça” herhangi bir disiplin cezası verilemez.

Disiplin Cezaları

Devlet Memurları Kanunundaki 125. maddeye göre disiplin cezaları beş türe ayrılır. Yasaca bu cezalar en hafiften en ağıra doğru sıralandığında sıralama şu şekildedir. Uyarma, Kınama, Aylıktan Kesme, Kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma şeklindedir.

Disiplin Suçları

Disiplin cezalarına denk gelen disiplin suçları farklı birçok fiil ve hali içermektedir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller, Kınama cezasını gerektiren fiil ve hallerin, Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve hallerin, Kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren fiil ve hallerin ve Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hallerin her biri kendi içerisinde farklı kurallar ve yaptırımlar bulundurmaktadır.

Disiplin Cezasını Vermeye Yetkili Merciler

Disiplin cezası verecek merciler disiplin cezasının türüne göre farklılık göstermektedir. Bunlar kişi ve kurumlar olabilir. Örneğin; memura uyarma, kınama ve aylıktan kesme amirler tarafından verilirken, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ise memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı sonrasında atamaya yetkili amirler ya da il disiplin kurullarının kararlarına bağlı olarak vali tarafından verilir.

Disiplin Soruşturması Süreci ve Usulü

Memurun disiplin cezasını gerektirecek durum ve fiilinin öğrenilmesinin ardından disiplin soruşturması süreci başlar. Ardından bu süreç disiplin soruşturması emir ile devam eder. Fakat bu emirden önce amirler ön araştırma sürecini başlatarak ön araştırma raporuna göre disiplin soruşturmasının açılıp açılmamasına karar verebilirler.

Disiplin soruşturmasının açılmasında belirli zamanaşımı süreleri vardır.

Disiplin soruşturmasını disiplin amirinin bizzat kendisi yapabilir ya da isterse soruşturmacı tayin edebilir. Disiplin soruşturması başladıktan sonra memurun savunmasının alınması gerekmektedir ve bu savunma hakkı Anayasa’nın 129/2. ve Devlet Memurları Kanunu’nun 130. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca 1982 Anayasa’sının 129/3. maddesine göre “Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.”

Belirli Disiplin Cezalarını Alan Memurların Üst Kademe Yöneticilik Görevlerine Belirli Süre İle Atanmaları Yasağı

Devlet memurları kanununun 132/4. madde gereği aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire kadrosu dengi ya da daha üst kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına gibi bazı kadrolara atanamazlar.

Memurların Görevden Uzaklaştırılması

Memurlar hakkında disiplin soruşturması veya ceza kovuşturması açılması durumlarında memurlar ihtiyati tedbir olarak görevden uzaklaştırılabilir. Memurların görevden uzaklaştırılması geçici bir tedbirdir.

Memurların Görevden Uzaklaştırılmasının Koşul ve Durumları

Devlet Memurları Kanunu’na göre görevden uzaklaştırma, “Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir” (madde 137).

Memurun görevden uzaklaştırılması devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen devlet memurları hakkında uygulanan bir durumdur. Çünkü hakkında disiplin soruşturması yürütülen memurun görevde kalmasının kamu hizmetinin yürütülmesini engellemesi, soruşturmanın selameti açısından sakınca doğurabileceğinden görevden uzaklaştırılması esastır. Memurun görevden uzaklaştırılması için ya memur hakkında disiplin soruşturması ya da ceza kovuşturması açılmasıdır.

Memurları Görevden Uzaklaştırmaya Yetkili Makamlar ve Sorumlulukları

Memuru görevden uzaklaştırmaya yetkili olan makamlar şu şekildedir:

· Atama yetkili amirler,

· Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri,

· İllerde valiler,

· İlçelerde kaymakamlar.

Yasa da belirtilen 10 günlük süre içerisinde görevden uzaklaştırılan memur hakkında soruşturma başlatılmazsa görevden alma kararı kendiliğinden ortadan kalkar.

Görevden Uzaklaştırılan Memurların Statüsü ve Kısıntılar

Devlet Memurları Kanunu’nun 141. maddesine göre görevden uzaklaştırılan memurun memurluk statüsü devam eder. Sahip olduğu hak ve yükümlülükleri devam eder. Fakat memurun görevi ile olan ilişkisi kesilir. Görevden uzaklaştırılan memurun uzaklaştığı süre zarfında aylıklarında kesintiye gidilir. Görevden uzaklaştırılan görevi ile ilgili olsun ya da olmasın herhangi bir suçtan dolayı tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre zarfında aylıklarının sadece üçte ikisi ödenir.

Devlet Memurları Kanunu’na göre, görevden uzaklaştırılan memur, Yasa tarafından sağlanan sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam eder.

Memurların Görevden Uzaklaştırılması Tedbirinin Ortadan Kalkması ve İtiraz

Bu durum iki şekilde ortaya çıkabilir. Bunlar; amirin takdiriyle ve Yasa’da sayılan durumlar ortaya çıktığında zorunlu olarak ortadan kalkar. Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce memurun göreve başlatılmasının zorunlu olduğu durumlar şöyledir; hakkında memurluktan çıkarılmanın dışında bir disiplin cezası verilenler, yargılamanın men’ine ya da beraatine karar verilenler, hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılmış olanlar, memurluklarına ilişkin olsun ya da olmasın memurluklarına engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenlerin görevden uzaklaştırılması tedbiri ortadan kalkar.

Memurların Ceza Kovuşturması

Memurlar hakkında ceza kovuşturması yapılması vatandaşlardan farklı rejime tabidir.

Memurların Görevleri Sebebiyle İşlediği İsnat Edilen Suçlardan Dolayı Farklı Ceza Kovuşturması Rejimine Bağlı Olmasının Nedenselliği

Memurların görevleri sebebiyle işlediği isnat edilen suçlara karşı farklı kovuşturma yöntemine bağlı olması değişik defalar Anayasa Mahkemesi’nce tartışılmıştır. Yüksek Mahkeme, görevi ile işlediği isnat olunan suçlardan dolayı memurların yargılamasına gerek olup olmadığına idare tarafından karar verilmekle birlikte üst itiraz yollarının açık olmasını, uygulamanın hukuk devleti ilkesi ile bağdaştığını vurgulamıştır.

Memurların Ceza Kovuşturması Rejiminin Anayasal Temeli ve Devlet Memurları Kanunu

1982 Anayasa’sının 129/son hükmünce memurlar ve diğer kamu görevlilerinin işledikleri suçtan dolayı haklarında açılan ceza kovuşturması, kanundaki istisnalar dışında kanundaki idari merciinin iznine bağlıdır.

Memurların Ceza Kovuşturmasının Usulleri

Memurun ceza kovuşturması usulü suçun niteliğine bağlı olarak üç türe ayrılmaktadır. Bunlar; genel usullere, özel yasalara ve 4483 sayılı Yasa’ya göredir.

Genel Usullere Göre Memurların Yargılanması

Memurlar, görevleri ile ilgili olmayan suçları işlemeleri durumunda genel olarak vatandaşlar gibi kovuşturmaya ve yargılamaya tabidir.

Özel Yasalarla Memurların Ceza Yargılamasının Genel Usullere Tabi Kılınması

Memurların bulundukları görevleri sebebiyle işledikleri suçlar 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun Kapsamında olmakla birlikte bazı özel yasalarla memurun göreviyle alakalı olsa bile bir takım suçlar Yasa’nın kapsamında çıkarılmıştır.

4483 Sayılı Yasa’ya Göre Memurların Ceza Kovuşturması Usulü

Yasa, memurların görevleriyle ilgili işlediği iddia edilen suçlarla ilgili olarak yetkili mercilerce izin verilmesi ve ön inceleme yapılması usulünü belirler. Yasa diğer yandan, memurların büyük çoğunluğu için hazırlık soruşturmasını yürütecek ve davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemeyi genel esaslar çerçevesinde düzenlemiş, yalnızca üst düzey memurlar hakkında hazırlık soruşturmasını yürütecek ve davaya bakacak yetkili ve görevli mahkemesi genel hükümlerden ayırmıştır.

Kişi yönünden kapsam

Kamu Görevlilerinin Yargılanması hakkındaki kanunun kişi yönünden kapsama göre; devletin ve diğer kamu tüzel kişilerin genel idare esaslarına göre yaptıkları kamu hizmetlerinin gerekliklerini yerine getiren memur ve diğer kamu görevlilerinin görevlerinde işledikleri suçlarda kullanılır. Memur olarak görev yapanlar genel olarak bu yasanın kapsamındadırlar fakat sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler bu kapsamda değildirler.

Suçun niteliği yönünden kapsam

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2/1. maddesinde, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin “görevleri sebebiyle işledikleri suçlar” hakkında bu Yasa’nın uygulanacağı belirtilmiştir.

Soruşturma izni usulü

Soruşturma izni üç aşamadan oluşur. Bunlar;

· Suçun öğrenilmesi ve ön inceleme başlatılması,

· Ön inceleme,

· Yetkili merciin kararıdır.

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında soruşturma izni verme hakkına sahip birçok farklı yetkili mercii mevcuttur.

İzin vermeye yetkili merciler

Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ile soruşturma izni vermeye yetkili merciler sayma usulü ile belirlenmiştir.

Karara itiraz ve itiraz mercii

Yasa ile yetkili merciin kararına karşı itiraz edebilecekler, itiraz süreleri ve itiraz yeri, hükme bağlanmıştır (madde 9). Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikâyetçiye bildirir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren 10 gündür.

Hazırlık soruşturmasına ilişkin usuller

Hazırlık soruşturması yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yapılır. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, müsteşar ve valilerle ilgili yapılacak olan hazırlık soruşturmaları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili tarafından yapılır. Kaymakamlar ile ilgili hazırlık soruşturmaları ise Cumhuriyet başsavcısı veya başsavcıvekili tarafından yapılır. Davaya bakmaya yetkili mahkemeler ise memurun unvanına göre farklılıklar göstermektedir. Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme genel hükümlere göre yetkili ve görevli olan mahkemelerdir. Fakat Cumhuriyet genel sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, müsteşarlar ve valiler yetkili ve görevli mahkeme Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi kaymakamlar içinse il ağır ceza mahkemesidir.

Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme

Yasa’nın 13. maddesinde davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkeme memurun unvanına göre farklılaştırılmıştır. Buna göre “Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, müsteşarlar ve valiler için yetkili ve görevli mahkeme Yargıtayın ilgili ceza dairesi, kaymakamlar için ise il ağır ceza mahkemesidir.”

Memurun haksız suçlamalardan korunması

Yasa’nın 15. maddesinde, memurların haksız suçlamalardan korunmasına yönelik hüküm yer almaktadır. Bu çerçevede memurlar hakkındaki ihbar ve şikâyetlerin ihbar veya şikâyet edileni mağdur etmek amacıyla ve uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır ya da yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re’sen soruşturmaya geçilir.

Memurların Mali Sorumluluğu

Memurların idareye ve idare edilenlere karşı olmak üzere iki çeşit sorumluluğu vardır. Anayasa’nın 129. maddesinin 5. fıkrası ve Devlet Memurları Kanunu’nun 12 ve 13. maddeleri konunun genel esaslarını hükme bağlamıştır.

Memurların İdareye Karşı Mali Sorumluluğu

Devlet Memurları Kanunu, memurların idareye karşı mali sorumluluğunu düzenlemiştir. Bu çerçevede “kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12. maddeye göre “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır hâlde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Memurların İdare Edilenlere Karşı Mali Sorumluluğu

1982 Anayasası’nın 129/5. maddesine göre “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine açılabilir.” 1982 Anayasası’nın bu hükmü esas olarak Devlet Memurları Kanunu’nun 13. maddesi ile paraleldir.

Memurların Hizmetle İlişkisinin Kesilmesi

Yasanın 98. maddesi gereğince memurun hizmetle ilişkisinin kesilmesi koşulları şöyledir; memurluktan çıkarılma, memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması ya da sonradan kaybetmesi, memurluktan çekilme ve çekilmiş sayılma, memurun emekliye ayrılması, memurun ölümü gibi durumlardır.

Memurluktan Çıkarılma

Devlet Memurları Kanunu’na göre memurluktan çıkarılma disiplin cezası aracılığı ile olur.

Memurluğa Alınma Şartlarından Her Hangi Birini Taşımadığının Sonradan Anlaşılması Ya Da Sonradan Kaybetmesi

Memurların, hizmete alınma koşullarından herhangi birine sahip olmadığı sonradan anlaşılır ya da bu koşullardan herhangi birini sonradan kaybederse memurun hizmetle ilişkisi kesilir.

Memurluktan Çekilme Ve Çekilmiş Sayılma

Memur, kendi iradesi ile istifa ederek memurluk statüsünden çekilebilir. Memurun hizmete girmesi gibi istifası da kendi serbest iradesi ile olur. Memurun çekilmesi serbest iradesi ile olmakla birlikte Devlet Memurları Kanunu ile saptanan belirli usulleri gerektirir.

Memurun Emekliye Ayrılması

Memurun, isteği, yaş haddi, malullük nedenlerinden biri ile emekliye ayrılması sonucu hizmetle ilişkisi kesilir. Ülkemizdeki memurların emekliye ayrılma yaşı 65’tir.Emekli sandığı kanunu ile yaş haddi, bir kısım memur için 65 yaşın altında tespit edildiği gibi 65 yaşından sonra çalıştırılabilen istisnai durumlar mevcuttur.

Memurun Ölümü

Memurun ölümü durumunda hizmetle ilişkisi kesilir.

Memurun Görevle Bağdaşmayan Başka Bir Görevi Yapması

Memurun yegâne uğraşı yaptığı görev olmalıdır. Bu doğrultuda memuriyetle bağdaşmayan görevleri yapan memurların hizmetle ilişkisi kesilir.

Memurların Emeklilik Hakkı

Memurların emeklilik rejimi son olarak 2006 tarihli 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yeniden düzenlenmiştir. Bu doğrultuda önceden farklı kurum, yapı ve koşullar çerçevesinde var olan kesimlerin emeklilik sistemleri ile memurların emeklilik rejimleri tek yapı içerisinde birleştirilmiştir. Ancak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun memurların emeklilik rejimlerine ilişkin hükümleri, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir (Anayasa Mahkemesi Kararı, E. 2006/111, K. 2006/112).

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile birlikte memurların emeklilik rejimleri, ikili bir yapı arz etmiştir. Emeklilik rejimi açısından, 1 Ekim 2008 öncesinde bir aylık memurluk hizmeti olanlar için 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam edilmiş, bu tarihten sonra memur olanlara ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun uygulanması esası getirilmiştir.