KAMU PERSONEL HUKUKU - Ünite 5: Memur Statüsü III (Yükselme, Değerlendirme, Maaş, Sosyal Haklar-Yardımlar ve Yetiştirilme) Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Memur Statüsü III (Yükselme, Değerlendirme, Maaş, Sosyal Haklar-Yardımlar ve Yetiştirilme)

Ünite 5: Memur Statüsü III (Yükselme, Değerlendirme, Maaş, Sosyal Haklar-Yardımlar ve Yetiştirilme)

Memurların Yükselme Rejimi

Yükselme; memurun bulunduğu hiyerarşik düzeyden daha üst düzey bir statüye geçmesidir. Bu geçişle birlikte memurun görev sorumluluklarının yanında maaş ve unvanında da artış gerçekleşir.

Memurların yükselmesinde derece ve kademe yükselişi önkoşul olmakla birlikte yeterli değildir. 1999 yılına kadar önkoşulu sağlayan memurların yükselişi yetkili amirin takdirine bağlıyken, 1999 yılı sonrasında belirli kadrolar için sınava, belirli kadrolar için amirin takdirine tabi tutulmuştur.

Yükselme rejimi iki ana başlık ve alt başlıkları altında toplanabilir;

Kademe İlerlemesi ve Derece Yükselmesi Sitemi

Türk Memurluk Rejimi, rütbe esasına dayandığından dolayı memurlar, yarı otomatik kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi sistemi ile ilerler ve yükselirler.

Kademe ilerlemesi

Devlet Memurları Kanunu’na göre kademe, derece içinde, görevin önemi ya da sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir (madde 64). Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması koşulları aranır.

Derece yükselmesi

Devlet Memurları Kanunu’na göre derece yükselmesinin üç koşulu vardır (Madde 68/A). Buna göre, üst derecelerden boş bir kadronun bulunması memurun derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3. kademesinde 1 yıl bulunması ve kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş olması şarttır.

Olağandışı derece yükselmesi: Olağandışı yükselme esas olarak iki boyuttadır. İlk olarak, kariyer içerisindeki genç memurların hızlı biçimde üst derecelere atanmasının yapılabilmesidir. İkinci olarak, memurluk kariyeri dışında belirli yerlerde geçen, özel sektörde çalışan ya da kendi nam ve hesabına geçen sürelerin tamamının memurluk kariyerinde geçmiş gibi hesaplanarak yükselmenin yapılabilmesidir.

Hiyerarşik Yükselme

Memurların hiyerarşik yükselmesi, memurların görev, yetki ve haklarında doğrudan artışa yol açmaktadır. Memurların hiyerarşik yükselmesi, 1999 yılından bu yana, iki farklı biçimde yapılmaktadır. Buna göre, şube müdürü (müdür) ve daha aşağı görevlere sınav esası ile şube müdürünün daha üstü görevlere atamaya yetkili amirin takdiri esası ile yükselme yapılmaktadır. Bunlardan, birincisini sınav esaslı hiyerarşik yükselme, ikincisini ise takdir esaslı hiyerarşik yükselme olarak nitelendirebiliriz.

Sınav esaslı hiyerarşik yükselme

Sınav esaslı hiyerarşik yükselme süreci ana hatlarıyla şöyledir; öncelikle belirli eğitim ve hizmet süresine sahip memurlar, hizmet içi eğitime alınırlar ve daha sonra bu eğitime dayalı sınavda başarılı olan memurlar ilgili kadroya atanırlar. Görevde yükselme yazılı sınavını yapabilecek kurumlar; Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM), Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) ve yükseköğretim kurumlarıdır.

Görevde yükselme eğitiminin konuları şunlardır;

· T.C. Anayasası

· Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, ulusal güvenlik

· Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuat

· Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuat-399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili mevzuat

· Türkçe dilbilgisi ve yazışmayla ilgili kurallar

· Halkla ilişkiler

· Etik davranış ilkeleri

· Toplam eğitimin en az % 60’ını oluşturmak üzere, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliği ile ilgili konular.

Takdir esaslı hiyerarşik yükselme

Türk Memurluk Rejiminde, sınav esaslı hiyerarşik atama dışında kalan ve şube müdürü üzerindeki görevlere takdir esaslı olarak atama yapılır. Memurların takdir esaslı hiyerarşik yükselmesi, 1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun ile düzenlenmiştir.

Memurların Değerlendirme Rejimi

2011 yılına kadar, memurlar, değişik değişik sicil sistemleri ile değerlendirilmiş ancak bu tarihten sonra Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklik ile memur sicil değerlendirme rejimi kaldırılmıştır. Günümüzde, Devlet Memurları Kanunu’nda herhangi bir memur değerlendirme rejimi yer almamaktadır.

Memurların Maaş Rejimi

Maaş memur için hem yaşamının tek kaynağı hem de bir haktır. Maaş rejimi maaş kavramını, maaşın anayasal ilkelerini, maaşın unsurlarını, harcırah, fazla çalışma ücretini ve memur maaşlarının somut durumunu kapsar.

Maaş Kavramı

Devlet Memurları Kanunu maaşı; “memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibarıyla ödenen para” olarak tanımlanmıştır.

Maaş ve ücret kavramları, ilgili literatürde ve günlük dilde birbirinin yerine kimi zaman bilinçli olarak kimi zamanda bilmeden kullanılmaktadır. Ancak her iki kavram birbirinin yerine kullanılmayacak kadar farklı niteliktedir. Her iki kavram arasındaki esas fark, ücretin birincil bölüşüm ilişkilerinde, maaşın ise ikincil bölüşüm ilişkilerinde ortaya çıkmasından kaynaklanır.

Maaşın Anayasal İlkeleri

Devlet Memurları Kanunu’nda memurların genel hakları arasında hizmette kalma güvencesi yanında, maaş güvencesi de (madde 18) verilmiştir. Buna göre memurun maaşı, Yasa’da belirtilen durumlar dışında elinden alınamaz, yani amirin takdiri ile memurun maaşı azalamaz/artamaz, miktarı amir tarafından belirlenemez.

Genel olarak belirtmek gerekirse Anayasa’ya göre, memurların maaş ve her türlü ödemelerinin miktar ve usulünün yasa ile belirlenmesi gereklidir. Diğer yandan, amirin, memurun maaş ve her türlü ödemesinin miktarını takdir etmesi ya da belirli bir ödemenin belirli alt ve üst limitler içesinde kriterlere dayansa da memura göre miktarını değerlendirip belirlemesi Anayasa açıkça aykırıdır.

Maaşın Unsurları

Memur maaş rejiminde maaş, birden çok unsurdan oluşmaktadır. Bunlar;

· Aylık (gösterge aylığı - taban aylık - kıdem aylığı)

· Ek gösterge

· Yan ödemeler

· Sosyal nitelikli ödemeler

Aylık (Gösterge Aylığı-Taban Aylık-Kıdem Aylığı)

Gösterge aylığı; memurun aylık gösterge tablosunda bulunduğu derece ve kademesine isabet eden gösterge rakamının, genel bütçe kanununda o yıl için tespit edilen katsayı ile çarpılması sonunda bulunacak miktar olarak belirtilmiştir.

Yıllık olarak bütçe yasası ile saptanan taban aylık katsayısı 1000 gösterge rakamı ile çarpılarak memuriyet taban aylığı bulunur.

Kıdem aylığı, memura, her hizmet yılı karşılığı 20 gösterge rakamının aylık gösterge katsayısı ile çarpımından bulunacak miktarda ödenir.

Ek gösterge

Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurların göstergelerine, hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak Yasa’ya ekli cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır.

Yan ödemeler

Yan ödemeler belirli görev, sınıf ve derecedeki memurlara ve farklı oranlarda ödenir. Maaşın unsuru olan yan ödemeler şunlardır; İş Güçlüğü Zammı, İş Riski Zammı, Mali Sorumluluk Zammı, Temininde Güçlük Zammı, Özel Hizmet Tazminatı, Eğitim, Öğretim Tazminatı, Din Hizmetleri Tazminatı, Emniyet Hizmetleri Tazminatı, Mülki İdare Amirliği Özel Hizmet Tazminatı, Denetim Tazminatı, Adalet Hizmetleri Tazminatı, Diğer Memurlar Tazminatı, Makam Tazminatı, Görev Tazminatı, Temsil Tazminatı, Yabancı Dil Tazminatı. Bu yan ödemeler arasında Ek Ödemeyi de saymak mümkündür.

Sosyal hak ve yardım nitelikli ödemeler

Memurun görev ve derecesine bakılmadan yapılan, dolayısıyla eşitlikçi ödemelerdir. Bu türden ödemeler, aynı zamanda belirli durumlar ortaya çıktığında yapılır, sürekli devam eden ödemeler değildir.

Harcırah

Harcırah, memurların bir görevi yerine getirmesi için memuriyet mahalli dışında sürekli ve geçici olarak görevlendirilmesi durumlarında yasa ile belirlenmiş yollukların ödenmesi olarak tanımlanmıştır.

Fazla Çalışma Ücreti

Memurların genel olarak haftalık çalışma süresi olan 40 saatin üstünde yaptıkları çalışmalara ödenen kısmı ifade eder.

Türkiye’de Memur Maaşlarının Somut Durumu

Konuyla ilgili olarak, 40 yıl içerisinde somut memur maaşlarına ilişkin üç temel saptama yapabiliriz. İlk olarak 1971 yılından günümüze kadar geçen sürede memur maaşları gerçek (reel) olarak düşmüştür. Diğer yandan, bu 40 yıllık süre içerisinde memur maaşlarının iç dengesi adaletsiz bir yapıya bürünmüştür. Ayrıca, maaşların iç dengesini gösteren bir unsur olarak maaş yelpazesindeki açıklık artmıştır.

Memurların Sosyal Hakları ve Yardımlar

Devlet Memurları Kanunu, 1965 yılında kabul edildiğinde, dönemin toplumsal koşullarına uygun olarak, memurlar için son derece geniş nitelikli sosyal haklar ve yardımlar getirmiştir. Ancak bu hak ve yardımların bir bölümü, süreç içerisinde uygulamadan kaldırılmış, diğer bir bölümü uygulanmış ancak bir süre sonra sınırlandırılmış, bir bölümü ise günümüzde de uygulansa da memurlar için düşük miktarda ödemelere tekabül etmektedir.

Yasa’da anılan bu hak ve yardımlar şunlardır;

· Aile yardımı ödeneği

· Doğum yardımı ödeneği

· Ölüm yardımı ödeneği

· Tedavi yardımı

· Cenaze giderleri

· Giyecek yardımı

· Yiyecek yardımı

Aile Yardımı Ödeneği

Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre evli olan ve eşi çalışmayan memura ve memurun her çocuğuna ayrı ayrı olmak üzere her ay verilir. Memurun geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu ödenek verilir. Ayrıca, dul memurların çocukları için ödenek verilir. Boşanma ya da ayrılık durumunda mahkeme bu yardımın hangi tarafa ve ne oranda verileceğini de kararında belirtir.

Doğum Yardımı Ödeneği

Memurun çocuğu dünyaya geldiği zaman çocuk başına bir kez verilir.

Ölüm Yardımı Ödeneği

Memurların, memur olmayan eşi, aile yardımı ödeneğine müstahak çocuğu ve kendisi öldüğü zaman verilir.

Tedavi Yardımı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında tanımlanmıştır.

Cenaze Giderleri

Memurların ölümü hâlinde, cenazenin başka yere nakli dahil olmak üzere, cenaze giderlerinin kurumlarınca ödenmesine yönelik düzenlemeleri içerir.

Giyecek Yardımı

Giyecek yardımı yapılacak memurlar kadro ve hizmet sınıfları itibarıyla belirlenmiştir. Giyecek yardımı yapılacak memurların, görev niteliği gereği belirli kıyafetleri giymek zorunda olanlar olduğu söylenebilir. Bu memurlara genellikle yılda bir kez olmak üzere, belirli zaman periyotlarında giyecek yardımı yapılır.

Yiyecek Yardımı

1986 tarihli Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde belirli ve sınırlı sayıda memurlara yapılır.

Memurların Yetiştirilme Rejimi

1982 Anayasası’nın 128. maddesinin 3. fıkrasına göre; “Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.”

Devlet Memurları Kanunu’nun memurların yetiştirilmesine verdiği önem ve memurların yetiştirilmesinin anlamı VII Kısım’a ait gerekçede son derece açıklayıcı biçimde şöyle ifade edilmiştir; “İdare anlayışında yeni kavramlar ortaya çıktıkça, idari usuller geliştikçe, bunların izlenmesi, öğrenilmesi ve benimsenmesi Devlet hizmetlerinin daima iyiye doğru gidebilmesi bakımından şarttır. Hizmet öncesinde eğitim bakımından ne derece iyi yetişmiş elemanlardan kurulmuş olursa olsun, bir idare eğer bütün bu gelişmeleri izleyemiyorsa ve memurlarını değişen şartlara uygun nitelikte yetiştiremiyorsa, başlangıçtaki durumunu zamanla kaybetmeye ve verimsiz bir kuruluş haline gelmeye mahkûmdur.”

Devlet Memurları Kanunu, memurların yetiştirilmesini genel esaslara bağlamıştır (madde 214-225). Yasa, memurların yalnızca hizmet içi eğitimle sınırlı bir memur eğitim düzeni kurmamış, farklı düzey ve araçlarla memurların yetiştirilme rejimini oluşturmuştur. Bu doğrultuda Yasa ile;

· Devlet memurları eğitimi genel planı

· Memurların kurumsal düzeyde yetiştirilmesi

· Memurluğa eleman yetiştirilmesi

· Memurların Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) tarafından yetiştirilmesi unsurları düzenlenmiştir.

Devlet Memurları Eğitimi Genel Planı

Devlet memurları eğitimi genel planı, kurumların hizmet öncesi eğitim ve hizmet içi eğitim konularına ilişkin etkinliklerinin esasları ayrıntılarıyla düzenlenmesini kapsar. Buna göre, hizmet öncesi eğitim, kurum ve kuruluşların eleman ihtiyaçlarını karşılamak üzere kendi bünyelerinde açtıkları okullarda okutulanlar ve genel öğretim kurumlarında okuyan öğrencilerle ilgili etkinliklerin tümünü kapsar. Genel Plan ile kamu kurum ve kuruluşlarının yapacağı hizmet içi eğitim etkinliklerinin türleri ve genel içerikleri belirlenmiştir. Öncelikle, hizmet içi eğitim yurt içi ve yurt dışında yapılabilir. Yurt içindeki hizmet içi eğitimde, aday memurlara yönelik olan hizmet içi eğitim; temel eğitimi, hazırlayıcı eğitim ve stajdan oluşur.

Memurların Kurumsal Düzeyde Yetiştirilmesi

Devlet Memurları Kanunu, memurların yetişmelerini sağlamak, verimliliğini artırmak ve daha ileriki görevlere hazırlamak amacıyla uygulanacak hizmet içi eğitimin, Devlet Personel Başkanlığı tarafından ilgili kurumlarla birlikte hazırlanacak yönetmelikler dâhilinde yürütülmesini hüküm altına almıştır. Bu çerçevede, her kurumda, yetiştirme faaliyetlerini düzenlemek, yürütmek ve değerlendirmekle görevli bir eğitim birimi kurulur.

Memurluğa Eleman Yetiştirilmesi

Kamu kurumları;

· Kendi bünyeleri içerisinde mesleki öğretim ve eğitim yapabilirler,

· Yurt içindeki öğrenim kurumlarında öğrenci okutabilir ve ihtisas yaptırabilirler,

· Dış ülkelerde öğrenci okutabilir ve ihtisas yaptırabilirler.

Memurların Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Tarafından Yetiştirilmesi

1952 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Teşkilatı arasında imzalanan bir anlaşma çerçevesinde kurulan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE), kamu yönetiminin modern düşünceye göre gelişmesine yararlı çalışmalar yapmak suretiyle idare sanatında eleman yetiştiren ve memurların idari sahada olgunlaşmasını sağlamayı hedef tutan akademik bir kurumdur. TODAİE, yalnızca Türkiye’deki memurların yetiştirilmesinden sorumlu değil, Enstitü Yasa Koyucu tarafından Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki ülke memurlarının yetiştirilmesinden de sorumlu kılınmıştır. Dolayısıyla Enstitü aynı zamanda bölgesel bir kamu yönetimi eğitim, araştırma ve yayın kurumudur.

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, kamu yönetiminin modern düşünceye göre gelişmesine yararlı çalışmalar yapmak suretiyle idare sanatında eleman yetiştiren ve memurların idari sahada olgunlaşmasını sağlamayı hedef tutan akademik bir kurumdur. Enstitü’nün, bu genel amacına ulaşması için Yasa ile beş görev belirlenmiştir. Bunlar;

· Kamu yönetimi alanında lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) eğitim yanında, kısa süreli eğitim yapmak ve öğretim elemanı yetiştirmek,

· Kamu yönetimi alanında araştırma ve yardım yapmak,

· Kamu yönetimi alanında derleme ve yayın yapmak,

· Kamu yönetimi alanında öğretim, araştırma ve inceleme yardımı yapmak,

· Türkiye ve Orta Doğu ülkelerinde kamu yönetimi alanında yapılan araştırma ve öğretim etkinliklerinin koordinasyon merkezi olmaktır.