KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR - Ünite 5: E-Devlet ve Türkiye’de Uygulamalar Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: E-Devlet ve Türkiye’de Uygulamalar
Bilgi Toplumu ve Kamuda Bilişim
Bilgiye dayalı ekonominin hızla geliştiği ülkelerde kamu yönetimi ve yerel yönetimler; bilgiye dayalı yönetimler olma yönünde yapısal, yasal, yönetsel ve kültürel değişim ve dönüşüm yaşamaktadır. Bu dönüşümde bilgi ve iletişim teknolojileri ve kısaca bilişim önemli rol oynamaktadır.
21. yüzyılda önemli üretim faktörlerinden biri olan sermayenin içinde yer alan bilginin katma değer yaratan bir varlık olarak önemi anlaşılmış; bu değerli varlığın üretiminden kullanılmasına kadar birçok bilgi yönetim süreçlerini etkili kılan bilgi ve iletişim teknolojileri alanında önemli teknolojik ve yönetsel gelişmeler kaydedilmiştir. Söz edilen gelişmeler, günümüzde insanoğlunu, adına bilgi toplumu, ağ toplumu verilen yeni toplumsal aşamaya taşıdı.
Bilgi toplumu, bilgi ve iletişim teknolojilerinin günümüzde ulaştığı zaman ve mekân sınırlılıklarını aşmaya hizmet eden yeni fırsat ve kabiliyetleriyle biçimlenen toplum olarak adlandırılmaktadır. Bilgi toplumu, Manuel Castells’in deyişiyle ağ/şebeke toplumu ile birlikte anılır oldu. Ağ toplumu, bilgi ve iletişim teknolojileriyle tüm aktörlerin birbirleriyle karşılıklı etkileşiminin olduğu bir toplum olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzde yaygın kullanım alanı bulan sosyal ağlar günümüz toplumunda hız kazanan ağlaşmanın öncü uygulamalarını ve yeni yaşam alanlarını deneyimlememize hizmet etmektedir.
Bu gelişmeler örgüt alanında ise yeni örgütlenme biçimlerini doğurmakta (sanal örgütler) ve üretim faktörlerinden bilginin önemini daha görünür kılmaktadır. Bilgi toplumunu karakterize eden özellikler; bilgi ve eğitime yöneliş, bilgi işçiliğine geçiş, ekonominin temeli bilgi, bilgiye dayalı örgüt ve BİT ile biçimlenen toplum olarak sıralanabilir.
Ağ ve Bilgi Toplumu Çalışmaları
Avrupa Birliği Konseyi, üye ve aday ülkeleri bilgi toplumuna dönüştürme hedefi ile 23 Mart 2000de Lizbon’da yapılan toplantısında e-Avrupa girişimini başlatmıştır. Bu girişimin temel amaçları;
- Okullara, iş dünyasına, yönetim birimlerine ve tüm vatandaşlara internet erişimi sağlamak,
- Bilgisayar okur-yazarlığı yüksek bir Avrupa oluşturmak,
- Tüm işlemlerde, güçlü toplumsal katılım ve vatandaşların güvenini sağlamaktır.
Türkiye'de Bilgi Toplumuna Yönelik Çalışmalar
Ülkemizde bilgi toplumuna dönüşüm çalışmaları 1990’ların başına kadar uzanır. Bu dönemde dünya bankası kredileriyle başlatılan bilişim ve ekonomik modernizasyon çalışmaları, 2006’da hazırlanan bilgi toplumu strateji belgesi ile hız kazanmıştır. Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm 58 ve 59. Hükümet Acil Eylem Planında yer alan ve 2003 ortaya konan e-Dönüşüm Türkiye Projesi ( 2003) ile ivme kazanmıştır. E-Dönüşüm Türkiye Projesinin hedefleri arasında;
- Kaliteli ve hızlı kamu hizmeti sunmak amacıyla; katılımcı, şeffaf, etkin ve basit iş süreçlerine sahip devlet yapısı oluşturacak koşulların hazırlanması,
- Bilginin, toplumun her kesimi tarafından erişilebilir kılınması,
- Bilgisayar okur-yazarlığının artırılması,
- Eğitim, sağlık, ticaret, hukuk alanlarında bilgi toplumuna geçiş sürecinin başlatılması gibi konulara yer verilmiştir
Türkiye Bilgi Toplumu Stratejisi
Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm süreci, yedi temel stratejik öncelik içermektedir:
- Sosyal dönüşüm
- BİT’in iş dünyasına nüfuz etmesi
- Vatandaş odaklı hizmet dönüşümü
- Kamu yönetiminde modernizasyon
- Küresel rekabetçi bilgi teknolojileri sektörü
- Rekabetçi, yaygın ve ucuz iletişim altyapı ve hizmetleri
- Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi
Ulusal Bilgi Toplumu Stratejik Planı 2015-2018
Ülkemizin 2015-2018 döneminde takip edeceği Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edilerek 6 Mart 2015 tarihli Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlanmıştır. Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, Kalkınma Bakanlığının koordinasyonunda 26 kurum ve kuruluşun sorumluluğunda hayata geçirilmesi planlanmıştır.
Bilişim Kavramı ve Kamuda Bilişim
Bilişim kavramı temel olarak iki yönlü iletişim, etkileşim, paylaşım kavramların bileşkesi olarak ifade edilebilir. Kamuda bilişim ise, kamu yönetiminde, iki yönlü iletişim, etkileşim ve paylaşım ortamı sağlayacak ve bilginin üretilmesi ve yönetilmesine hizmet etmek üzere, bilgi sistemlerinin ortaya konulmasında gerekli bilgi yönetim ortamlarının ve araçların tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi ve bunların kamu yönetimi alanıyla içselleştirilmesine ilişkin konuları kapsar.
E-Devlet ve Türkiye’de Uygulamalar
E-Dönüşüm, E-Devlet ve E-Hizmet Nedir?
E-Dönüşüm, gerek toplumsal gerek örgütsel düzlemde bilgi ve iletişim teknolojilerinin olanaklarıyla biçimlenen değişimi ifade etmektedir. E-dönüşüm, gerek toplumsal düzeyde; gerek kamu yönetiminde kurumsal ve örgütsel düzeyde gerçekleşmektedir. Toplumsal düzeyde dönüşüm “Bilgi Toplumu” kavramıyla; kurumsal ve örgütsel dönüşüm ise “e-Devlet” kavramıyla açıklanmaktadır. Kurumsal düzeyde e-dönüşüm kurumlarının mevcut iş ve süreçlerini BİT tabanlı hizmet üretme ve sunmasına olanak sağlayacak yasal, yönetsel, örgütsel ve kültürel değişimi ifade eder. Yönetsel-örgütsel dönüşüm örgütsel yapı, süreçler ve çalışanların niteliklerinde değişime neden olmaktadır.
E-Dönüşümle beraber, kamu alanında yeni iş yapma yol ve yöntemlerine, tüm aktörler arasında (kamu, özel, STK) yeni ortaklıklar ve işbirlikleri oluşturmaya, kurum içi, ulusal ve küresel düzeyde yatay ve ağ örgütlenmeye olan gereksinim artmaktadır. Ayrıca yatay ve âdemimerkeziyetçi yapılanma, esneklik, düşük işlem ve eşgüdüm maliyeti, yetki göçerme, işbirliği ve takım çalışması ön plana çıkmaktadır.
E-Devlet ve E-Hizmet Nedir?
E-Devlet, en geniş tanımıyla, kamusal politika geliştirme sürecini güçlendirmek, kamu hizmetlerinde etkinlik sağlamak ve demokratik süreçleri iyileştirmek için kamu idaresinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) kullanılmasını ifade eder.
E-hizmet, devletin BİT kullanarak ürettiği ve sunduğu hizmetleri ifade eder. Kamu hizmetleri daha önceden klasik iletişim yöntemleriyle (yüz yüze iletişim, posta ve telefon) sunulurken, bu hizmetler son zamanlarda hızla her alana giren bilgi teknolojilerinin ürettiği yeni iletişim araçlarıyla (e-posta, internet ve wap teknolojileri, elektronik büfeler -kiosk- ve mobil cihazlarla -akıllı telefonlar) sunulmaktadır.
E-Devlet ve Temel Sorun Alanları
E-Devletin örgütsel-yönetsel ve toplumsal alanda ortaya çıkarabileceği sorunları; gizlilik- güvenlik ve etik sorunlar, ölçeklendirme sorunları, mali kaynakların yetersizliği, kurumsal özerklikte erozyon ve demokratik değerlerin yok sayılması olarak sıralanabilir.
E-Devlet İlkeleri
Kapsayıcılık, bir kez kayıt ilkesi, dikey-yatay entegrasyon, devletin e-hizmetler için platform oluşturulması, şeffaflık, açıklık, sorumluluk, hesap verebilirlik ve eşitlik olarak sıralanabilir.
E-devlete Geçişte Yaşanan Sorunlar
E-devlete geçişte aşılması gereken engeller olarak sayısal uçurum (digital divide), fiziki engelliler için erişim güçlüğü, kamu görevlilerinde bilişim konusunda bilgi ve tecrübe eksikliği, bilgiye erişimde zorluk, kamu bilgilerinde gizlilik, kopyalama hakları ve korunma kollarında belirsizlik, veri tabanlarına erişim sorunu ve aşırı bilgi yükü sayılabilir.
E-Devlete Geçiş Düzeyi ve e-Devlet Sunum Yapılanması
Günümüzde e-devlet geçiş dört düzeyde gerçekleşmektedir:
- Düzey: Bilgilendirme ve sınırlı düzeyde e-hizmet sunma
- Düzey: Çevrimiçi e-hizmet sunma
- Düzey: Bütünleşme-(Kurumlar arası entegre edilmiş e-hizmetler sunma
- Düzey: Katılım-Vatandaşların ve tüm paydaşların yönetime katılımına olanak tanıma (e-demokrasi)
E-Devletin Temel Boyutları
E-Devlet çalışmaları; temel olarak yasal altyapı, teknik alt yapı-erişim, iletişim, değişim-dönüşüm, kurumsal yapı ve insan kapasitesi boyutlarında yürütülür.
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan bilim teknoloji yenilik ve dijital dönüşümle ilgili yeni kurumsal yapılar; Cumhurbaşkanlığı dijital dönüşüm ofisi; bilim teknoloji ve yenilik politikaları kurulu; güvenlik ve dış politikalar kurulu; Türkiye e-devlet kapısıdır.
Mobil Devlet
Günümüzde yetenekleri artan ve nispeten ucuzlayan mobil araçların giderek hayatın her alanına girmesiyle kamu bilgi ve hizmet sunumları da mobil hizmetler olarak sunulmaya başlandı. Öyle ki bu gelişmeler karşımıza mobil devlet kavramını çıkardı.
Mobil devlet uygulamalarında SMS teknolojilerinin kullanımı daha yaygın gözükmektedir. Bu gelişmede kurulum kolaylığı ve maliyet düşüklüğü, kullanım kolaylığı önemli rol oynamaktadır. Günümüzde ise bluetooth, NFC (yakın alan iletişim teknolojileri), PDA, tablet PC, akıllı telefonlar giderek daha fazla kullanım alanı bulmakta ve kamu kurumları da bu ortamlar için mhizmet uygulamalarını artırmaktadır.
- mDevlet, tanımları, odaklanılan bakış açısına bakarak şöyle gruplandırılabilir:
- Araçsal bakış: Kamu hizmetlerini daha hızlı ve etkili sunma (mDevlet, mobil teknolojiler aracılığıyla hizmet sunmaya indirgenmektedir.)
- Teknolojik odaklı bakış: Kamu hizmetlerini mobil teknolojilerle sunmak (Mobil teknolojilere vurgu yapılmaktadır.)
- Değişim-Dönüşüm odaklı bakış: Kaynakları her yerde her zaman bir araya getirerek işi örgütleme ve kamu hizmetini zaman ve mekân sınırlığını ortadan kaldırarak üretmek ve sunmak
Araçsal ve teknolojik odaklı bakış; buzdağının üstünü görmekle eşdeğerdir. Oysa değişim/dönüşüm odaklı bakış, buz dağının altında kalan alana da odaklanarak; ubiquitous, web 2.0, mobil 2.0 vb yeni teknolojilerle kamuda mobil iş örgütlenmesine ve kaynak yönetimine ağırlık vermeyi gerektirir.
E-Devlet’ten Dijital Devlet’e Dönüşüm
Bilişim teknolojileri alanında yaşanan yeni gelişmelerle beraber yeni teknolojilerin hayatımıza girmesi, e-devlet yapısının dijital devlete dönüşümünü kolaylaştırmıştır.
Dijital dönüşüm, kavramı aşağıda listelenen teknoloji ve olgularla toplumsal ve organizasyonel alanda değişimi ifade etmektedir.
- Nesnelerin interneti
- Yapay Zekâ
- Robotik
- Makine öğrenmesi
- İçerik yönetimi
- Dijital pazarlama
- Sibernetik
- Siber güvenlik
Dijitalleşme olgusunu açıklamak için aşağıda sıralananlar dikkate alınmalıdır:
- Fiziksel varlıkların, ilişkilerin makinelerin anlayacağı 0-1’lerle kodlanarak makineler tarafından işlenebilirliğin sağlanmasıdır.
- Bilginin yaratılması, saklanması, iletilmesi ve tüketilmesi, sayısallaştırılmakta, evrensel bilgisayar dillerine çevrilmektedir. Küçük işletmelerden büyük şirketlere, kâr amacı gütmeyen kuruluşlardan devlet kurumlarına kadar her türlü işletme, dijitalleşmeyi yeni süreçlere, faaliyetlere ve işlemlere dönüştüren bir “dijital dönüşümden” geçmektedir.
- Analog sinyallerin dijital sinyallere dönüştürülmesi işlemidir.
Yeni dijital teknolojiler dijital devlete dönüşümün temelini oluşturmaktadır. Dijital devlete geçişle beklenen amaçlar şunlardır:
- Dijital teknolojilerin olanaklarıyla daha açık, katılımcı ve yenilikçi devlet işleyişi ile değer yaratmak,
- Teknolojiyi kullanarak hesap verebilirliği, sosyal kapsayıcılığı ve iş birliği geliştirmek,
- Kamuda veri tabanlı örgüt kültürü oluşturulmak,
- Dijital teknolojilerin politika belirlemede tutarlı kullanımını sağlamak,
- Yönetişim mekanizmasını etkinleştirerek aktörler arası ilişkileri geliştirmek,
- Güvenlik ve gizlilik sorunlarını daha etkin çözmek.
E-Demokrasi
E-demokrasi, kamu kurum ve kuruluşları, parlamento, hükümet ve muhalefet ve vatandaşlar arasındaki bilişim ortamında yürütülen ve sürdürülen iletişim ve etkileşimlerini içeren süreç ve yapıların tesis edilmesidir. İnternet ortamında vatandaşların siyasi süreç ve kamu hizmetleri ile ilgili bilgilere erişiminin sağlanması ile bireylerin siyasi süreçlere etkin katılımı olanaklı hale gelmektedir.
E-demokrasi kavramı, günümüzde demokrasinin işlemesinin temelinde yer alan iletişim sorununun internet teknolojilerinin olanaklarıyla giderilebileceği varsayımına dayalı ortaya çıkmış bir kavramdır.
Ülkelerin e-demokrasiyi tesis etmeleri yalnızca ülke düzeyinde teknik altyapıyı güçlü kılmaları ve tüm vatandaşların erişmelerini sağlamalarıyla değil aynı zamanda, hukuk devletinin ilke ve normlarına uygun bir hukuksal altyapının inşasına da bağlıdır. Bu bağlamda bilgi toplumunu teşvik edici pozitif düzenlemelere öncelik verilerek, uygun risk analizleri yapılarak, ilgili tüm tarafların etkin katılımıyla gerçekleştirilecek e-demokrasi ortamı ülkenin kalkınmasına da pozitif bir ivme kazandırır.
Sosyal Medya ve E-Devlet
Günümüzde hızlı gelişim gösteren facebook, twitter, youtube vb sosyal medya ortamları e-Devletin siyasi boyutunu demokratik katılım, denetim, şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılmasına hizmet ederek şekillendirmektedir. Birçok kurum, siyasetçi, kamu yöneticisi ve toplumu yönlendiren sanatçı ve bilim insanları ile birlikte sayıları giderek artan bireyler sosyal medya ortamında yer alarak paylaşımlarda bulunmaktadır.
Sosyal medya, bireylerin fikirlerini, görüşlerini, deneyimlerini, dünya görüşlerini paylaşmak ve birbirleriyle iletişim ve etkileşim hâlinde bulunmak için kullandıkları çevrimiçi platformlar olarak tanımlanabilir. Sosyal medya araçlarının teorik olarak kamu yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliğini artırması, devlet-vatandaş etkileşimini çoğaltması, yeni katılım kanalları açması ve vatandaşları karar verme süreçlerine daha çok dâhil etmesi beklenir.
Ülkemizde uygulamaya baktığımızda sosyal medya ortamlarında varlık gösteren merkezi ve yerel yönetim birimleriyle birçok özel kurumların bu ortamlarda paylaşımlarda bulunduğuna tanık olmaktayız. Bir başka dikkat çeken uygulama ise birçok kurumun iş ortamında çalışanların boşa zaman geçirmelerini önlemek ya da güvenlik açığı oluşturmamak vb. maçlarla sosyal medya ortamlarına erişimi yasakladığı gözlenmektedir.
Siber Güvenlik ve Bilgi Güvenliği
Günümüzde bilgiye sürekli erişimi sağlamak ve bu bilginin son kullanıcıya kadar bozulmadan, değişikliğe uğramadan ve başkaları tarafından ele geçirilmeden güvenli bir şekilde sunulması zorunluluk haline gelmiştir.
Bilgi Savaşı: Politik ve askeri hedefleri desteklemek üzere, barış, kriz ve savaş dönemlerinde hasımın sahip olduğu bilgi altyapısı, sistem ve süreçlerinin işlevselliğini engellemek, imha etmek, bozmak ve çıkar sağlamak amacıyla yapılan hareketler ile düşmanın bu faaliyetlere karşı önlem alarak aldığı benzeri tedbirler ve hareketler bütünüdür.
Siber Güvenlik : Siber güvenlik konusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça sıcak bir konu olup, konuyla ilgili bakanlar kurulu kararıyla önemli bir adım atılmıştır. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarının, ulusal siber güvenliğin sağlanması amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayımlanan plan, program, usul, esas ve standartlara uyması beklenmektedir. Ulusal siber güvenlik konusunda yapılacak çalışmalarda mümkün olan tüm alanlarda milli çözümler geliştirilmesi, yazılım ve donanım altyapılarında azami ölçüde milli kaynakların kullanılması esas olacaktır.
Ulusal siber güvenlik alanında kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak çalışmalar için gerekli maddi kaynak planlaması ve kaynak tahsisi öncelikli olarak yapılabilecektir. Bu kararla oluşturulan Siber Güvenlik Kurulunun siber güvenlikle ilgili alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan, plan, program, rapor, usul, esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak gibi görevleri yerine getirmesi kararlaştırılmıştır.
Siber saldırı türleri;
- Program manipülasyonu,
- Sahtekârlık ve taklit,
- Erişim araçlarının çalınması,
- Kimlik çalma,
- Ticari bilgi çalma,
- İstihbarat amaçlı faaliyetler,
- Takip ve gözetleme,
- “Hack” leme,
- Virüsler, Kurtçuklar (worms), Truva atları (Slammer, MsBlaster, Sobig),
- Ajan yazılım (spyware),
- Spam
- Hizmeti durduran saldırılar.
Bilgi güvenliği bilginin, üretim ve hizmet sürekliliği sağlamak, parasal kayıpları en aza indirmek üzere tehlike ve tehdit alanlarından korunmasıdır.
Bilgi güvenliğinin temel amacı ;
- Veri bütünlüğünün korunması,
- Yetkisiz erişimin engellenmesi,
- Mahremiyet ve gizliliğin korunması,
- Sistemin devamlılığının sağlanmasıdır.
Bilgi güvenliğinde “sistemi neye karşı korumalıyım?” sorusu çok önemlidir. Bu sorunun yanıtı ise iyi bir risk analiz çalışması ile ortaya konur. Bu analiz çalışmasında öncelikle hedeflerin kaynakları üzerinde durulur. Tehdit olabilecek hedefler; yazılım-donanım, veri depolama ortamları, bilgi aktarım depoları ve insan.