KONUT SEÇİMİ VE DÜZENLENMESİ - Ünite 4: Konutta Malzeme Seçimi ve Yalıtım Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Konutta Malzeme Seçimi ve Yalıtım

Yapı Malzemesi

Yapı malzemesi; bir tasarımın bünyesine giren, o tasarımın oluşum ve kullanma sürecindeki biçimlenişini ve yapıyı kullanan insanın sağlık ve konforunu etkileyen, her tür işlenmemiş, yarı veya tam işlenmiş maddeler olarak tanımlanmaktadır.

Malzeme yapıda; basınç, çekme, kayma, burulma, eğilme, burkulma kuvvetlerine, yorulma, çarpma hali gibi deformasyonlara, yüzey sertlik ve gözenek özelliğine göre aşınmalara maruz kalabilir. Bu deformasyonlara ısısal sorunlar ve malzemede ısıdan kaynaklanan gerilmeler, sunem etkisi, sıcaklık ve suyun ilişkisi ile terleme ve yoğuşma halleri, malzemede ses yayılımı ve geçirimliliğine bağlı olarak ses yayılımı, ses yutulma olayları, güneş, yangın, korozyon gibi çeşitli etkenler sonucunda bozulmalar eklenebilir. Bu nedenle yapıda malzeme tekil olarak incelenirken duvar, döşeme gibi yapı elemanı içindeki yeri, davranışı ve uygulama olanaklarıyla bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yapı elemanları katmanlarındaki su, su buharı, ısı, ses ve yangın gibi yalıtım sorunlarıyla, kullanıma yönelik oluşabilecek sorunlar değerlendirilmelidir.

Doğal Taş Yapı Malzemesi

Doğal taş; çeşitli etkenler ile oluşan doğal, kristal içyapılı ve inorganik esaslı kayaçlar olup, strüktür yapımında kendine yeten, dayanaklığıyla tarihe en uzun süre tanıklık etmiş malzemedir. Doğal taşlar oluşumları sonucu meydana gelen içyapıları nedeniyle farklı özellikler gösterirler.

Konutta Kullanılması

Doğal taşlar, yapıya belli bir ağırlık getirmeleri, yer kaybına neden olmaları, işleme ve kullanım olanaklarının zorlukları gibi nedenlerden dolayı özel amaçlarla ve genellikle kaplama olarak kullanılmaktadır.

Yapıda kullanılan doğal taşlar; homojen yapılı, gözeneksiz, atmosfer etkilerine dayanıklı, yüksek basınç ve eğilme mukavemetine sahip olmalıdır. Bu özelliklere sahip olan magmatik kütleler ve fiziksel tortul külteler grubundaki taşlar konstrüktif amaçla kullanılmaya çok elverişlidir. Kâgir yapılarda kullanılan taşlar fizikselmekanik kuvvetlere dayanıklı, sert ve damarsız yüzey yapısına sahip ve yoğun hava etkilerine, don olaylarına, darbelere dirençli olmalıdır.

Ahşap Yapı Malzemesi

Ahşap, doğal dokusu, renk etkisi, bazı türlerinin kokusuyla mekâna özellikli bir atmosfer kazandırır. Frank Lloyd Wright’ın dediği gibi; ahşap tüm malzemeler içinde insanın dokunmak ve görmek istediği, insana en yakın malzemedir. Lifli, organik esaslı bir malzeme olan ahşap, reçineli oluşuna göre, sert ağaçlar (şimşir, meşe, dişbudak, kayın, gürgen, kestane, ceviz, kiraz, abanoz, maun, akçaağaç, çınar), yumuşak ağaçlar (kavak, köknar, söğüt, huş, kızılağaç, ıhlamur, sedir, akağaç) ve çıralı ağaçlar (çam, ladin) şeklinde gruplanabilir.

Suni ahşap malzemeleri ise üretim şekline göre; prese kaplama, prese aglomere ve prese masif olarak üç grup halinde sınıflandırmak mümkündür. Kontrplak gibi tabakalar halinde tutkallarla preslenen kaplamaları kapsayanlar; prese kaplamalar olarak, talaş, lif ve yonganın preslenmesiyle üretilenler; prese aglomere olarak gruplandırılmaktadır. Prese masif ahşaplar ise; yoğunlaştırılmış ve emprenye edilmiş ahşapları ve tutkallı lamine ahşapları kapsamaktadır. Ahşap, yonga veya odun lifli levhalar üzerine yapay reçine ile yapıştırılan ince kaplamalı plakalar formika, lamiton, laminat olarak, talaş levhalar heraklith, yonga levhalar ise kontratabla gibi adlarla satılmaktadır.

Konutta Kullanılması

Ahşap yapı malzemesi, yapıda taşıyıcı olarak; kiriş, kafes kiriş, kutu kesitli veya tutkallı lamine kiriş, dikme, payanda gibi elemanlar şeklinde geçme, çivi, bulon veya tutkalla birleştirilerek uygulanır. Ahşap kaplama olarak, lambri, parke, kontrplak, lif ve yonga levhalar şeklinde geçmeli, bindirmeli olarak veya kadronlara çakılarak ya da şap üzerine yapıştırılarak uygulanabilir. Ayrıca; ahşap, doğrama (kasa, kanat, kayıt, vb.) ve dolu, boşluklu ve petek sistemde pano elemanları, hazır duvar, döşeme ve çatı panoları, kalıp elemanları olarak yapıda, mobilya yapımında kullanılmaktadır.

Pişmiş Toprak Yapı Malzemesi

Yeryüzünün malzemesi olan, ana maddesi kilden oluşan toprak; ilkel veya geliştirilmiş haliyle yapının taşıyıcı (duvar, kemer, tonoz, kubbe) ve taşıyıcı olmayan ögelerinde, yüzeylerde, örtü sistemlerinde, vitrifiye, sıhhi tesisat malzemelerinde, harç ve sıvaları içine alan geniş bir kullanım alanında yer almaktadır.

Su ile yoğurulduğu zaman istenilen şekli alabilen, pişirildiğinde ise su geçirmezlik ve mukavemet kazanan, ana maddesi ince taneli kil olan (alüminyum silikatlar) sırlanmış ya da sırlanmamış, gözenekli ya da gözeneksiz olan malzemedir ve yapıda pişmemiş şekliyle, takviyesiz ya da takviyeli (kerpiç gibi) pişirilerek tuğla, seramik gibi yaygın bir yapı malzeme grubunda kullanılmaktadır.

Konutta Kullanılması

Yapıya taşıyıcı, dolgu kaplama olarak giren pişmiş toprak malzemenin kullanım yerine göre pişme dereceleri, sırlı ya da sırsız, gözenekli ya da gözeneksiz olma durumları değişmektedir. 19x9x5 cm boyutlarında olan normal tuğla, derzleri şaşırtmalı biçimde köşelere ve duvar bağlantılarına dikkat edilerek örülmelidir. 1m3 duvar içinde 497 adet normal tuğla yer alır. Bu tuğlaların deniz kıyıları gibi yerlerde nemden uzak tutulmaları gerekmektedir. Donma etkisinin fazla ve deniz tuzunun bulunduğu yerlerde yüksek mukavemetli kalsiyum silikat tuğlaların kullanılması önerilir. Özellikle yüksek ergime noktalı oksitler ihtiva eden killerden yapılmış, 1500-1800 Cº sıcaklığa ve kimyasal etkilere dayanıklı refrakter tuğlaların ses ve yangın direnci iyi olup, bu tuğlalar yapıda şömine, ocak, fırın yapımında kullanılmaktadır.

Cam Yapı Malzemesi

Cam; kuvvet etkilerine karşı kesitlerine bağlı olarak dayanıklı, atmosferik etkilere dayanımlı, ışığı düzgün kırma özelliğine ve radyasyon geçirimliliğine sahip, saydam bir yapı malzemesidir. Cama üretimdeki çeşitli uygulamalarla ve camlaştırıcı, eritici, sabitleştirici, arıtıcı, renklendirici gibi maddelerin katkısıyla performans ya da görünümlerini değiştirmek ve farklı özellikler kazandırmak mümkündür.

Dünyada üretilen camların %90’ını oluşturan, düz cam ya adi cam olarak adlandırılan soda kalsik camının yapısında %5 oranında CaO bulunur. Bu cam ısıl şoklara karşı düşük dayanımda ve kimyasallara karşı kararsızdır. Ani ısı değişikliği olan ortamların dışında, kimyasallardan uzak her yerde kullanılabilirler. Kolaylıkla eritilebilen bu camların laminasyon, temperleme, kaplama, aynalama gibi farklı işlemlerle temel özellikleri geliştirilebilmektedir. Böylece ısı ve ses yalıtımı, güne" kontrolü sağlayan, darbelere dayanıklı, güvenli hale getirilerek, ihtiyaca uygun ve dekoratif amaçlı kullanılabilirler.

Konutta Kullanılması

Cam yapı malzemesi yapıda, üretim hattından çıktığı şekliyle kullanılabildiği gibi, temel özellikleri geliştirilerek istenen amaca uygun hale getirilebilir. Yapıda cam yapı malzemesi düz cam, ısı, güneş, gürültü kontrollü camlar, emniyet ve güvenlikli, yangın yalıtımlı camlar olarak çeşitli amaçlarla ya da dekorasyon düzeninde yer almaktadır. Pencere camlarının, tek cam olarak kullanılması durumunda, güneşin ışık ve ısısından yararlanılsa da, kışın bina içinden dışarıya önemli boyutta ısı kaçışı olmaktadır. Tek camın kalınlığını artırmak, ısı yalıtımına katkı sağlamadığından özel olarak yalıtım camı ünitelerine sahip, hava boşluklu camlar (çift cam, üçlü cam) üretilmektedir.

Metal Yapı Malzemesi

Metaller homojen ve yoğun dokulu kristal yapılarından dolayı ısı, ses ve elektriği iyi iletirler. Metallerin ısısal genleşmeleri yüksek olup, basınç ve çekme mukavemetleri eşdeğerdedir. Metaller, elektrokimyasal özelliklerine ve bulundukları ortam koşullarına bağlı olarak, elektron alışverişinde bulunurlar ve bunun sonucunda yıpranır, sonunda yok olurlar. Korozyon denen bu olay; iki metalden diğerine göre daha az asal ve aktif olan metalin, anot görevini yüklenerek çözülmeye başlamasıdır. Korozyon, dış koşulların etkisi veya iki metalin birbirine değmesi sonucu yüzeysel tabakalarda paslanma, leke ve çukurcuklar ve derinlemesine etkiler olarak çeşitli şekillerde görülür.

Özellikle tuzlu su ve alçı demiri, çimento ve kireç, kurşunu hızla korozyona uğratmaktadır. Demir, hava oksidasyonu ile meydana gelen korozyon etkisine dayanıksızken, bakır, alüminyum ve çinko dayanıklıdır. Paslanmaz çelik adıyla geniş bir uygulama alanı bulan %18 krom ve % 8 nikelli çelikler hiçbir şekilde korozyona uğramazlar. Çelikteki krom ve nikel içerikleri, çeliğin yüzeyinde yoğun bir oksit tabakası oluşmasına neden olmakta, böylece çelik çevre etkilerinden korunmaktadır. Bu tabakanın kalınlığı korozyonun hızını azaltmaktadır. En sık rastlanan korozyon tipi olan galvanik korozyonda ise iki metalin yan yana gelme durumlarında yüzeylerin korunması önem kazanmaktadır. Yüzeylerin temiz ve kuru iken boyanması metallere önemli bir koruma kazandırmaktadır. Çinko ve demir, demirle bakır birbirine değmemesi gereken metallerdir.

Konutta Kullanılması

Metal; yapıda çubuk, profil veya levhalar şeklinde taşıyıcı, kaplama, doğrama, tesisat ve ince yapı elemanlarında, mobilya yapımında geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Profil olarak şekillendirilmiş demir ve alüminyum metalleri, konutta pencere ve kapı doğramalarında, paslanmaz çelik veya alüminyum taşıyıcı sistem arasına veya giydirme cephe olarak hazır duvar elemanlarında uygulanmaktadır.

Bağlayıcı Yapı Malzemesi (Alçı, Kireç, Çimento)

Bağlayıcı maddeler; toz bağlayıcı maddeler (alçı, kireç, çimento vb.) ve sıvı bağlayıcı maddeler (hidrokarbonlu bağlayıcılar) olarak gruplanabilir. Toz bağlayıcılar su eklenmesi ile hamur haline geldikten sonra zamanla plastikliğini kaybedip sertleşen, bağlayıcı özelliği olan kalsiyum esaslı malzemelerdir.

Alçı

Kalsiyum esaslı bir malzeme olan alçı kristal bir içyapıya sahiptir. Pişirilerek içyapısı değişen alçının, su ile karıştırıldıktan sonra yeniden yitirdiği oranda kristal suyunu yapısına alması olayına hidratasyon denir. Bu reaksiyonu katılaşma süreci (priz) izlemekte, alçı katılaştıktan sonra bir sıcaklık artışı göstermekte ve hidratasyon bitmektedir. Hidratasyonun sona ermesiyle alçı sertleşip dayanım kazanır. Hidratasyon sonrasındaki katılaşma süresi, normal koşullarda şekil ve boyutlara bağlı olarak bir kaç gün ile birkaç hafta arasında değişir. Sertleşme, karışımındaki su oranına da bağlıdır. Su/alçı oranı büyüdükçe katılaşmanın başlama ve sona erme süreleri uzamaktadır. Su/alçı oranının değişmesi, alçı ürünlerinin yapısındaki boşluk oranının değişmesine de neden olur ve birim hacim ağırlığını etkiler. Oran küçüldükçe alçının birim hacim ağırlığı artar, büyüdükçe azalır. Hidratasyon için gerekli su miktarı, toz – alçı ağırlığının en az 20’si kadar olmalıdır. Su oranındaki artış, gözenekli ve boşluklu bir yapının oluşmasına neden olduğundan mekanik dayanımı azaltmaktadır.

Konutta Kullanılması

Alçı su tutma özelliğinden dolayı sürekli nemli koşullarda tutulmamalı, ıslak mekânlarda kullanılmamalı, su ile temas ettirilmemelidir. Dış yüzeylerde kullanımı durumunda atmosfer etkilerinden korumak amacıyla yüzeylerine silikat veya sodyumfluosilat sürülmesi gerekir. Alçı ısı iletkenliği yönünden, mekânın konforunu olumlu koşullarda etkileyecek yapıya sahiptir. Alçı malzemesi yangına karşı dayanıklılık özelliğinden dolayı taşıyıcı yapı bileşenlerini koruma amaçlı kullanıldığı gibi mekân bölücü yapı bileşeni olarak da ısının diğer mekânlara geçişini geciktirir. Alçı malzemesinin ses yutuculuk değerinin oldukça yüksek olması nedeniyle akustik amaçlı kullanılmaktadır. Sadece alçı elemanlarla oluşturulmuş bir duvarda ses %50, mineral lifli malzeme katkısıyla %90 azalma gösterir.

Kireç

Kireç hem havada hem de suda katılaşma özelliği gösteren (su kireci-hidrolitik kireç), beyaz renkli bir bağlayıcıdır. Su kireci (kalsiyum silikat), sudan etkilenmeyen ve su içinde katılaşma özelliği gösteren bir kireç türüdür. Piyasada üretim yönetimine göre sınıflandırılan çalı kireci, alevli ateşte pişirilmiş olup (1000 °C), söndürülmesi kolaydır. Kömür kireçleri ise kömürle pişirilir (1400 °C) ve söndürülmesi zor kireçlerdir. Kireç yapıda, günümüzde daha çok restorasyon, bakım ve onarım işlerinde, kireç sıva, kireç badana uygulamalarında, yapı biyolojisi, çevre ve ekolojinin dikkate alındığı uygulamalarda kullanılmaktadır.

Çimento

Çimento belli oranlarda karıştırılan kil, Fe2O3 ve kalker (CaCO3) karışımının çeşitli sıcaklık değerlerinde(1200- 1450°C) pişirilmesi sonucu elde edilen, havada ve suda katılaşma özelliği gösteren, gri veya beyaz renkli bir bağlayıcı türüdür. Çimento bileşimine kil dolayısıyla silis (SiO2), alümin (Al2O3), demir oksit (Fe2O3), kalker taşı dolayısıyla da kireç (CaO), magnezyum oksit (MgO) girmektedir.

Yapıda Kullanılması

Çimento yapıda sıva, harç, beton ve özel beton üretiminde kullanılmaktadır. Doğal ve yapay puzolanlı çimento ile üretilen betonlar sıvı ve gazlara karşı geçirimsizliğin gerekli olduğu koşullarda kullanılmaktadır. Bu betonlar dayanıklı ve ekonomiktir. Curuflu çimento ile yapılan betonların, işlenebilirliği ve dayanım özellikleri (sülfatlı, deniz, klorlu, karbonatlı, termal sulara, zararlı kimyasallara vb.) yüksektir. Cüruflu çimentolar, geçirimsiz beton yapımına uygun olup, don olayına dayanıklıdır. Ayrıca ateşe dayanımın gerekli olduğu yerlerde kullanılmaktadır.

Suni Taş Yapı Malzemesi (Harç, Beton)

Harç

Harç, yapıda kumla birlikte bağlayıcı bir maddenin su ile karıştırılmasıyla yapılan, tuğla veya taşların birbirine yapışmasını sağlayan hamur karışımdır. Karışıma kil, kireç, çimento, alçı, polimer, puzolan gibi hidrolitik bağlayıcılardan bir veya bir kaçı girebildiği gibi, kullanım amacına uygun olan bir harç eldesi için katkı ve dolgu malzemeleri, mineral esaslı renk pigmenleri de katılabilir. Yapıda kullanılan harcın basınç mukavemetinin, doluluğunun, geçirimsizliğinin, yapışma ve yapıştırma gücünün, aderansının iyi olması, kullanım koşullarına (dış etkiler, aşınma) dirençli olması, yeterli çalışabilirliği sağlayacak kadar plastik olması gerekmektedir.

Konutta Kullanılması

Yapıda kullanım yerine göre; duvar harçları, sıva harçları, şap, şerbet, badana olarak gruplanan harçların kullanım yerine göre kıvamları, içindeki bağlayıcı maddeler ve karışım oranları, dolayısıyla nitelikleri değişmektedir.

Beton

Beton yapay olarak üretilen bir taş olup, çimento, ince agrega (kum) ve iri agreganın (çakıl) su ile karıştırılmasından oluşur. Çimento ve su; taze -plastikkarışım olup çimento hamurunu, çimento hamuru ve ince agrega; harcı, harç ve iri agrega da betonu meydana getirir. İri agreganın aralıklarını çimento hamuru ve ince agrega doldurur. Taze haldeyken plastik olup şekil verilebilen beton, zamana bağlı olarak sertleşir ve dayanım kazanır.

Konutta Kullanılması

Beton döküm ile her türlü şekli ve formu alabilmekte ve birçok çeşitte yüzey dokusu ve rengine sahip olabilmektedir. Beton yapıda taşıyıcı elemanlar, dolgu, yalıtım, kaplama elemanları, hazır elemanlar olarak yer alırken, malzemenin üzeri örtülmeyerek, brüt etkinin ön plana çıkarılması ve beton dokusunun vurgulanmasıyla estetik amaçlı da kullanılmaktadır.

Boya ve Sıvı Kaplama Yapı Malzemesi

Boyalar; bağlayıcı, (film yapıcı) pigment, (örtücü ya da renk verici) ve çözücüden oluşan, yüzeyleri renklendirmek ya da dış etkilerden korumak amacıyla kullanılan, yüzey üzerine uygulandığında süsleyici ve koruyucu bir film oluşturan sıvı bir yüzey kaplama malzemesidir. Bağlayıcı, pigment karışım oranlarını değiştirerek macun, mat, yarı parlak ve parlak boya çeşitleri yapılabilir. Boyalar yüzeyin hava, su, ışık gibi dış etkilerden korunması için bir örtü katmanı oluşturur.

Konutta Kullanılması

Yapı dış yüzeylerinde boya kullanımındaki amaç; yapı ömrünün uzaması, kullanıcının sağlığını bozabilecek yapı hasarlarının ve koşullarının en aza indirgenmesi ve yapıdan beklenen performansın elde edilmesi yönündedir. Kâgir ve beton dış cephe için kaplama malzemeleri ve koruyucu kaplama sistemleri olarak kullanılan boyalar, vernikler ve cilaların yüksek ısı, deniz ve yüksek kimyasal etkilere maruz yerler için özel tipleri bulunmaktadır.

Polimer Esaslı Yapı Malzemesi

Plastik yapı malzemesi olarak adlandırılan polimerler, monomer denilen kimyasal ünitelerden meydana gelen, yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik malzemelerdir. Polimerler, suyun ve ayrıca asitlerin, alkalilerin ve tuzların, sulu çözeltilerin etkisi altında bozulup, yıpranabilirler. Hidroliz olarak tanımlanan bu yıpranma, molekül bağların koptuğu yerde su moleküllerinin ilave edilmesiyle oluşmaktadır. Normal sıcaklıklarda organik malzemenin çoğu hidrofobik ve gözeneksiz yapılarından dolayı suya karşı dayanıklıdır. Ancak radyasyonun neden olduğu ısı yükselmesiyle hidroliz ortamı doğmaktadır.

Konutta Kullanılmas ı

Polimer esaslı malzemeler piyasada ürün olarak plastik malzeme olarak çeşitlendirilmektedir. Doğal polimer olan kauçuk, su geçirmez özelliğiyle yüzeylerde esnek kapatıcı olarak kullanılmakta, ancak; pahalı olması ve sıcakta çok yumuşama göstermesi gibi özelliklerinden dolayı yapıdaki kullanımı sınırlı kalmaktadır.

Yapı Tekstilleri

Teknik tekstil malzemesi arasında ayrı bir grup olan yapı tekstilleri ve jeotekstiller fonksiyonel özellikleri, uygulama kolaylığı ile mimaride ve inşaat mühendisliğinde birçok yapı sorununa çözüm getirmektedir. Tekstil kompozitleri korozyona karşı dirençleriyle pek çok malzemenin önünde yer almakta, gelişen lif ve üretim teknolojisi ile pek çok fonksiyonu üstlenebilme yeteneği sayesinde, mimari yapı ve inşaatlarda büyük bir kullanım alanı bulmaktadır.

Konutta Kullanılması

Tekstil malzemesinin hafif, dayanıklı, güneş ışıklarına ve hava etkilerine, çürümeye, ateşe (bir kısmı), korozyona karşı dayanıklı olması, yapıda kullanım alanını artırmaktadır. “Mimari membranlar”ın dışında nonwoven cam ve polyester kumaşlar, çatı kaplama uygulamalarında bina ve donanımlarının yalıtımında, takviye amacıyla depremde hasar görmüş binaların yeniden sağlamlaştırılmasında ve jeotekstiller olarak da çevresel dayanımı artırmak üzere kullanılmaktadır.

Konutlarda Yalıtım

Yaşadığımız konutların; işlevsel, maruz kaldığı tüm yüklere dayanımlı, atmosfer etkilerine, kimyasal reaksiyonlara, yangına dayanıklı olması, estetik ölçütleri karşılaması ve ekonomik olması istenirken, insan sağlığını tehdit etmeyecek, psikolojisini olumsuz etkilemeyecek ve gereksinimlerini karşılayacak ortamları sağlaması beklenir.

Isı Yalıtımı

Yapı fiziği açısından ısı yalıtımında alınacak önlemler; yapısal planlamayla başlayan ve malzeme seçimini içine alan bir süreç izler. Düşük ısıların hâkim olduğu bölgelerde masif kütleler planlamak, soğuk yöne cephenin dar kısmını vermek veya koridorları yerleştirmek alınacak olan planlama önlemleridir. Yüksek ısıların hâkim olduğu iklimsel koşullar için tasarlanan planlamada ise, havalandırmayı sağlayacak parçalı ve avlulu orta hollü kütlelerin ve az pencereli yüzeylerin, örtülü çatıların (soğuk çatı) geniş saçakların yer alması gerekir.

Isı Yalıtımında Uygulama Yerlerine Göre Malzeme Seçimi

Isı geçirimsizlik istendiği hallerde kullanılan malzemenin ısı geçirgenlik dirençlerinin yüksek, boşluk oranının fazla olması gerekir. Polistren, poliüretan esaslı plastik köpük, cam yünü veya pamuğu, yapay ahşap, lif levha veya çimento bağlayıcılı ahşap talaşı levha, mantar levha, boşluklu veya gazlı beton, perlit, asbest, cüruf veya bims betonu, boşluklu tuğla gibi malzemeler bu amaçla kullanılır.

Su Yalıtımı

Bir yapıyı su; yeraltı suları (zemin suyu seviyesine göre basınçlı veya basınçsız etkileyen sular), yüzeysel temas eden su (yağmur, kar suları ve ıslak hacimlerde bulunan su) ve atmosferde bulunan nem şeklinde etkiler. Su ile malzemenin ilişkisi; su içinde bulunan malzemelerde su emme, yüzeysel olarak su ile temasta bulunan malzemelerde yüzeysel ıslanma olarak görülür. Bu yüzeyler düz veya meyilli çatılar, ıslak hacim döşemeleri (banyo, mutfak, teras, balkonlar), genleşme için bırakılan derzler ve doğramalar, tesisat sistemi içerisinde olabilir.

Su Yalıtımında Uygulama Yerlerine Göre Malzeme Seçimi

Su yalıtımı yerine göre doğru malzeme ve doğru yöntemle, uygun detaylar ve çözümler dikkate alınarak uygulanmalıdır. Örneğin, düz teras çatılarda ısı yalıtım tabakasının üstte olduğu sistemler tercih edilmeli, su yalıtımını dış koşullara karşı da koruma sağlayan, elastikiyet özelliği olan bitümlü membran, PVC membranlar kullanılmalıdır.

Ses Yalıtımı

Ses yalıtımı; gürültülü alanlardan çevreye yayılan sesi azaltmak (jeneratör, hidrofor, kalorifer, yüksek ses düzeyine sahip eğlence yerleri vb.), yaşanan ortamı istenmeyen seslerden yalıtarak gürültünün zararlı etkilerinden korumak (konutlar, okul, hastane, yurt, otel, iş yeri vb.)ve kullanım koşulu sese bağlı alanlar gibi özellikli mekânlarda (sinema, tiyatro, konser ve konferans salonu, TV ve ses kayıt stüdyosu vb.) uygun kullanım koşulları oluşturmak amacı ile yapılan uygulamalardır.

Ses Yalıtımında Uygulama Yerlerine Göre Malzeme Seçimi

Ses yalıtım malzemeleri, kapalı bir ortamda sesin yansıma süresini düzenleyen, gösterdiği dirençle ses enerjisini mekanik enerjiye ve ısı enerjisine dönüştüren ürünlerdir. Ses geçirimsizliği için dolu malzemeler, ses emicilik için ise boşluklu malzemeler seçilmeli, kompozit malzemelerin bileşenlerinin özelliklerine dikkat edilmelidir.

Ses yalıtım malzemeleri duvar, döşeme, çatılarda kullanılan camyünü, taş yünü, ahşap lifli levhalar, yumuşak poliüretan esaslı köpükler, melamin köpüğü, keçeler, alçı panolar, mantar gibi malzemeler, döşemelerde darbe sesinin önlenmesi amacıyla şap ve parke altında polietilen gibi kapalı gözenekli malzemeler, kauçuk köpüğü, tekstil atığı gibi malzemelerdir.