KÜLTÜREL MİRAS MEVZUATI - Ünite 6: Türkiye’de Koruma ile İlgili Kurumlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Türkiye’de Koruma ile İlgili Kurumlar

Ünite 6: Türkiye’de Koruma ile İlgili Kurumlar

Giriş

Türkiye’de kültür varlıklarına duyulan ilgi ilk olarak XIX. yüzyıl ortalarına tarihlenebilmektedir. Avrupa’da gerçekleşen Sanayi Devrimi Osmanlıları da etkilemiştir. Bugünün Türkçesi ile eski eserler yasası diyebileceğimiz ‘Asar-ı Atika Nizamnamesi’ ile koruma yasal bir tabana oturmuş ve ‘Muhafaza-i Asar-ı Atika Encümeni’ bu yasayı uygulayacak ilk kurum olmuştur.

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ülke yaralarını sarmaya başladığında Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin gelişmesi için ülkenin tüm kaynaklarının kullanılmasını istiyordu. Ülkenin her yerinde yapılaşma çalışmaları başlamıştı. TBMM Ulus’ta tarihi bir yapıda toplanmış ve bu küçük bina dar gelince yine Ulus’ta 1. Meclis binasına yakın bir binaya geçilmişti. Gerek 1. TBMM gerekse 2. TBMM binaları başarılı restorasyon çalışmaları sonunda müzeye dönüştürülmüştür. Yine Ankara’da diplomatik yemekler ve yabancı konukları ağırlamak için yapılan Ankara Palas Oteli kullanım amacına uygun olarak restore edilen ilk yapılardandır. Ayrıca Atatürk’ün İstanbul’da kullandığı Dolmabahçe Sarayı Cumhuriyetin ilk yıllarında restore edilen yapılardandır.

Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk kültür varlıklarının onarımı konusunda Başbakan İsmet Paşa’ya Konya’dan çektiği 19 Şubat 1933 tarihli telgrafla dönemin zor ekonomik koşullarına rağmen bu işe verdiği önemi açıkça göstermektedir. Telgrafta, başta Konya’daki tarihi yapılar olmak üzere, Türkiye’deki bütün tarihi yapıların uzmanlar tarafından onarılması istenmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Maarif Vekâleti (Eğitim Bakanlığı) içinde yapılandırılan kültür hizmetleri, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte yine Maarif Vekâleti içinde bir birimde yer almıştır. Daha sonra Kültür Bakanlığı olarak ayrı bir bakanlık çatısı altına alınan hizmetler 16.04.2003 tarih ve 4848 sayılı kanun ile Turizm Bakanlığı ile birleştirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.

Kültür varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak veya kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve valiliklere yaptırmak Kültür ve Turizm Bakanlığının görevidir. Bu amaçla Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

Taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının belirlenerek korunması, değerlendirilmesi ve yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılması amacı ile kurulan genel müdürlüğün görevleri;

  • Yurdumuzdaki korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının arkeolojik araştırma ve kazılarla açığa çıkarılmasını, korunmasını, değerlendirilmesini ve tanıtılmasını sağlamak, bozulmasını ve yurt dışına kaçırılmasını önleyici önlemleri almak,

  • Gerekli görülen yerlerde müzeler, rölöve ve anıtlar müdürlükleri, restorasyon ve konservasyon laboratuvarları kurulmasını önermek ve bunların işleyişlerini düzenlemek ve yürütmek,

  • Ulusal sınırlarımız dışında kalan, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarını tespit etmek, karşılıklı kültürel anlaşmalar ve kültürel değişim programları çerçevesinde bunların bakım ve onarımlarını sağlayıcı önlemleri almak,

  • Müzelerin geliştirilmesi, korunması gerekli kültür varlıklarının bakımı ve restorasyonu konularında gerekli önlemleri almak ve uygulamak,

  • Gerekli görülen yerlerde kültür varlıklarını koruma bölge kurulları ile büro müdürlükleri kurulmasını Bakanlık makamına önermek ve bunların işleyişlerini düzenlemek ve yürütmek,

Bu liste kitabınızda ayrıntılı olarak verilmiştir.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, merkez teşkilatı, merkeze bağlı taşra teşkilatı, taşra teşkilatı ve sürekli bilimsel kurullar olmak üzere dört ana birim ile hizmet vermektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü

Vakıf kurumu Beylikler, Selçuklular ve Osmanlı dönemlerinde büyük ölçüde genişlemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan hemen sonra, 2 Mayıs 1920 tarihinde "Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun" (Büyük Millet Meclisi Yürütme Bakanlarının Seçimi Hakkındaki Kanun) çıkartılarak 11 kişilik İcra Vekilleri Heyetine Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti (İslam Hukuku ve Vakıf Bakanlığı) de alınarak vakıf işleri bu bakanlık tarafından yürütülmüştür. Şer'iyye ve Evkaf Vekâleti’nin 3 Mart 1924 gün ve 429 sayılı Yasa ile kaldırılmasıyla görevleri Başbakanlığa bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Vakıflar İdaresinde asıl değişiklikler, 5 Haziran 1935 tarihinde yürürlüğe giren "2762 sayılı Vakıflar Kanunu" ile yapılmıştır.

Bu kanunun 1. Maddesine göre vakıflar; yönetim biçimine göre, Mazbut, Mülhak, Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar olmak üzere üç kategoride toplanmıştır. Türk Medeni Kanunu ile de dördüncü kategori olarak Yeni Vakıflar bulunmaktadır.

• Mazbut Vakıflar: Söz konusu kanunun yürürlüğe girmesinden önce Genel Müdürlük tarafından yönetilen ve on yıldan beri mütevelliliği kimseye verilmemiş vakıflar ile kanunen veya fiilen hizmeti kalmaması üzerine, idaresi doğrudan Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlanan vakıflardır.

• Mülhak Vakıflar: Vakıf kurucusunun soyundan gelenlerden olan mütevellilerince idare ve temsil edilen tüzel kişiliğe sahip vakıflardır.

• Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar: Cemaat ve esnafa mahsus vakıflar tarafından seçilen kişi veya kurullarca yönetilir. İlgili makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından teftiş edilir ve denetlenir.

• Türk Medeni Kanununa Tabi Yeni Vakıflar: Cumhuriyetin kurulmasından sonra, şahısların isteği üzerine, bağımsız mahkemeler tarafından kurulup, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluk yönünden denetlenen vakıflardır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Vakıflar Meclisi, merkez ve taşra teşkilatı olmak üzere üç ana birim ile yönetilir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatında kültür varlıkları ile ilgili hizmetler ‘Sanat Eserleri ve Yapı İşleri’,‘Kültür ve Tescil’ ve ‘Dış İlişkiler’ daire başkanlıkları tarafından yerine getirilmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü taşra teşkilatı Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul I. Bölge, İstanbul II. Bölge, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Konya, Kütahya, Malatya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tokat ve Trabzon bölge müdürlüklerinden oluşur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Cumhuriyetin ilanından 4 ay sonra, 3 Mart 1924 tarihinde çıkartılan 431 sayılı yasa ile Halifelik kaldırılmış, padişahın sarayları ve her türlü taşınmazları ile eşyaları bu Yasa’nın 8,9 ve 10. maddeleri ile Hazine’ye devredilmiştir. 18 Ocak 1925 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları, kurulacak Milli Saraylar Müdürlüğü yönetimine bırakılmıştır. Aynı yıl içinde Yıldız-Şale, Aynalıkavak ve Küçüksu Kasrı, 1981‘de de Maslak Kasırları bu Müdürlüğe bağlanmıştır. 2919 sayılı TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Yasası ile Müdürlük, Daire Başkanlığı konumuna getirilmiştir.

Milli Saraylar Daire Başkanlığı, TBMM Genel Sekreterliği bünyesinde yer alan bir birim olarak kendisine bağlı saray, köşk, kasır, müze ve tarihi fabrikaların uluslararası müzecilik ve konservasyon standartlarına uygun olarak idaresi, bakımı, onarımı, restorasyonu ve müze olarak işletilmesi ile görevlidir. Milli Saraylar bünyesinde, zaman içerisindeki katılımlarla beraber bugün iki saray, iki köşk, sekiz kasır, üç müze ve iki fabrika yer almaktadır.

Milli Savunma Bakanlığı

Milli Savunma Bakanlığının idare ve denetiminde veya sınır boyu ve askeri yasak bölgelerde bulunan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi, Milli Savunma Bakanlığınca yerine getirilir. Bu korunmanın sağlanması, Milli Savunma Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında düzenlenecek protokol esaslarına göre yürütülür.

Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığına bağlı olan İnşaat Emlak ve Nato Güvenlik Yatırımları Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen restorasyonlarda askeri alanlardaki kültür varlıkları korunmaktadır. Adana, Ankara, Balıkesir, Çorlu, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, İzmit, Malatya ve Sivas inşaat emlak bölge başkanlıkları anılan Daire Başkanlığına bağlı olarak çalışmaktadır.

Anıtkabir, İstanbul Kalender Kasrı ve Beşiktaş Deniz Müzesi Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğu altında bulunan taşınmaz kültür varlıklarıdır.

Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB)

İl Özel İdareleri, Büyükşehir Belediyeleri ve Bakanlıkça izin verilen belediyeler bünyesinde, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıyla ilgili işlemleri ve uygulamaları yürütmek, denetimlerini yapmak üzere koruma, uygulama ve denetim büroları kurulması 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'nın 5226 sayılı yasa ile değişik 13. maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu konuda 11 Haziran 2005 tarihinde bir yönetmelik çıkartılarak kısaca KUDEB olarak anılacak olan Koruma Uygulama ve Denetim Bürolarının kuruluş ve işleyiş esaslar belirlenmiştir. KUDEB'ler, il özel idarelerinde imarla ilgili müdürlük, büyükşehir belediyelerinde imar daire başkanlığı ve diğer belediyelerde imar müdürlüğü bünyesinde yer alır.

Karayolları Genel Müdürlüğü

Karayolları Genel Müdürlüğü ana hizmet birimlerinden Sanat Yapıları Dairesi Başkanlığı’na bağlı Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğü 2003 yılında kurulmuştur.

Kültür varlığı olarak tescil edilmiş köprülerin bakım ve onarımlarını yapan müdürlüğün kuruluşunda 815 olan kayıtlı tarihi köprü sayısı Aralık 2008 itibariyle 1376’ya ulaşmıştır.

Karayolları Genel Müdürlüğünün kurulmuş olduğu 1950 yılından 2003 yılına kadar geçen süre içinde toplam 119 köprünün restorasyonu tamamlanmış, 2003 yılında Tarihi Köprüler Şube Müdürlüğü’nün kurulmasının ardından ivme kazanan onarım çalışmaları sonucunda beş yılda 58 tarihi köprünün onarımı gerçekleştirilmiştir.

Uluslararası ilişkiler ile Osmanlı Döneminde yurt dışında yapılmış köprülerin restorasyonunda da yer alan Genel Müdürlük, Bosna-Hersek’te Sokollu Mehmet Paşa (Drina), Mostar ve Konjit köprülerinin restorasyon çalışmalarına katkı ve destek sağlamıştır.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı

27 Ocak 1992 tarihinde yürürlüğe giren 480 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir teşkilat olarak kurulan TİKA, daha sonra 28 Mayıs 1999 tarihinde Başbakanlığa bağlanmıştır. 2008 yılında çıkan Başbakanlık Genelgesi ile yurt dışındaki kültür varlıklarımızın restorasyonu ile ilgili olarak yürütülecek çalışmalarda, strateji geliştirme, restorasyon faaliyetlerini yönlendirme kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlama görevi TİKA’ya verilmiştir. Kurum şuanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlıdır.

TİKA’nın görevleri;

  • İşbirliğinde bulunulması hedeflenen ülke ve topluluklarla iktisadi, ticari, teknik, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarındaki ilişkileri karşılıklı kalkınmaya da katkıda bulunacak şekilde projeler ve faaliyetler temelinde geliştirmek, söz konusu ülke ve toplulukların kalkınma hedef ve ihtiyaçlarına uygun işbirliği program ve projelerini hazırlamak veya hazırlatmak, bununla ilgili gerekli düzenlemeleri ve takibi yapmak ve bunların uygulanmasında koordinasyonu sağlamak,

  • Kalkınma alanında ulusal ve yararlanıcı ülkelerin kamu kurumları, üniversiteleri, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları ile işbirliği halinde program, proje ve faaliyetler gerçekleştirmek ve gerektiğinde uzman desteği sağlamak,

  • İşbirliği yapılması hedeflenen ülke ve topluluklarda kamu yönetimi, hukuk, eğitim, kültür ve diğer sosyal alanlardaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla proje ve programlar hazırlamak, hazırlatmak ve uygulamak, bu ülke ve topluluklardan eğitim ve staj amacıyla Türkiye’ye gönderilecek kamu görevlileri ve diğer kişilere burs ve benzeri destek sağlamak,

  • Yurtdışında kültürel işbirliği programları yürütmek ve gerektiğinde Türk kültürüyle ilgili faaliyet gösteren merkezlerle işbirliği yapmak,

  • Yurtdışında bulunan ortak tarihi, kültürel ve toplumsal mirasın ve değerlerin korunmasına, toplumlar arası önyargıların giderilmesine ve medeniyetler arası diyaloğun güçlendirilmesine yönelik sosyal ve kültürel proje ve çalışmaları uygulamak…

Üniversiteler

Türkiye’de koruma ve onarıma yönelik eğitim ön lisans ve yüksek lisans düzeyinde verilmektedir. Meslek yüksekokullarından iki yıllık eğitimin sonunda mezun olanlara tekniker ünvanı verilmektedir.

Mimari Restorasyon programı her türlü tarihi binanın restorasyonu, onarımı ve korunması ile ilgili restoratör mimara yardımcı ara meslek elemanı yetiştirir. Programda çizim ve temel sanat dersleri ile yapı ve mimarlık bilgisi içeren dersler okutulur.

Restorasyon ve konservasyon programının amacı, tabiat ve kültür varlıklarının korunması ve onarımı alanında çalışacak teknik elemanları yetiştirmektir. Programda kimya, fizik ve mineroloji gibi temel bilim dersleri, güzel sanatlar, klimatoloji, müzecilik, sergileme ve depolama, fotoğrafçılık, restorasyon, konservasyon uygulamaları, teknik resim gibi dersler okutulur.

Türkiye’de restorasyon eğitimi ile ilgili çalışmalar ilk olarak 1950’li yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Kürsüsü tarafından Mimarlık Lisans Programı dersleri içerisinde anıtsal yapıların belgelenmesi ve restorasyonu ile ilgili zorunlu dersler konarak başlamıştır. Restorasyon Yüksek Lisans eğitimi ise ilk olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde 1966 yılında başlamıştır. Ertesi yıl kurulan Fotogrametri ve Malzeme Laboratuvarları ile eğitimin hem kuramsal hem de uygulamalı bilgiler içermesi sağlanmıştır.

Sivil Toplum Kuruluşları

Türkiye’de sivil toplum kuruluşları koruma kapsamında, kültür varlığı olan sivil mimari örnekleri başta olmak üzere, anıt eser veya çevre bazında uygulamalar gerçekleştirmekte ya da uygulamalara yön vermeye çalışmaktadırlar. Sivil Toplum Kuruluşları; halkın korumaya katılımı, kültür bilincinin yayılması ve korumada etkin rol oynadıkları takdirde kültür varlıklarımızın yaşatılması açısından yararlı ve gereklidirler.

Türkiye’deki belli başlı sivil toplum kuruluşları şunlardır:

  • Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kurulmuştur. Vakfın amacı, ülkemizin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumaktır.

  • Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı (TAÇ Vakfı) 1976 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Vakfın amacı, Anadolu uygarlığının sanat ve kültür varlıklarını ve mimari mirasını; doğal, tarihsel, kültürel, estetik ve turizm değerlerini ve bu kavramlar içine girecek her çeşit belgesel değerleri korumak, yaşatmak, bu değerlerin geçmişle gelecek arasında kültürel bir bağ dokusu şeklinde devamlılığını sağlamak için her türlü çalışmayı yapmaktır.

  • Tarih, Arkeoloji, Sanat ve Kültür Mirasını Koruma Vakfı (TASK) 2000 yılında kurulmuştur. TASK ülkemizdeki tarihi, arkeolojik, etnografik, ekolojik, mimari, sanatsal ve kültürel varlıkların belgelenmesi, envanterinin çıkarılması, kurtarılması, korunması, onarılması ve tanıtılması ile ilgilenir.

  • Ad değişikliğinden önceki uzun ismi ile Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı; Türkiye'de barış, karşılıklı anlayış ve çağdaş tarih bilincinin gelişmesi amacı ile 1991 yılında 264 aydın tarafından kuruldu. Tarih Vakfı, Türkiye'de tarih bilincini geliştirip yaygınlaştırmayı amaçlayan ve kamu yararı için çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. Tarih Vakfı, ülkemiz insanlarının tarihe bakışlarına yeni bir içerik, zenginlik kazandırmayı ve tarihi mirasın korunmasını köklü bir duyarlılıkla, geniş toplum kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirmeyi amaçlar.

  • Tarihi Kentler Birliği 2000 yılında kurulmuştur. Birlik, Avrupa Konseyi'nin ‘Bir Ortak Miras’ kampanyasının 25. yılı kapsamında oluşturduğu Avrupa Tarihi Kentler Birliği'nde, Türkiye'nin de temsilini güçlü ve etkin bir şekilde sağlamak üzere, tarihi kentlerin bir araya getirilmesi ve bu kentler arasında kentsel, kültürel ve doğal mirasın bir ‘Ortak Miras’ anlayışıyla korunması ve yaşatılması amacı ile kurulmuştur.

  • Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği (KORDER) 1998 yılında kurulmuştur. Derneğin amacı, kültür ve tabiat varlıklarını koruma konusunda çalışan restorasyon uzmanlarının sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki ihtiyaçlarını karşılamaktır. KORDER ayrıca kültür ve tabiat varlıklarının korunması ile ilgili hizmetlerde üyelerinin hak ve hukuklarını korur ve gerektiğinde ilgilileri uyararak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma ile ilgili kamu bilinci oluşturacak her türden gerekli çalışmalar yapmaktadır.