KÜLTÜREL MİRAS YÖNETİMİ - Ünite 7: Dünyada Kültürel Miras Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Dünyada Kültürel Miras

Uluslararası Bakış Açısıyla Kültürel Miras

Kültür kavramı, “tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü” olarak tanımlanmaktadır ( www.tdk.org.tr ). Latince “cultura” kelimesinden diğer dillere geçen kültür kavramı, 12. yüzyıldan itibaren kullanılan bir sözcüktür.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’ya göre kültürel miras, “bir grup ya da toplumun fiziksel eser ve soyut değerlerinin geçmiş nesillerden kalan, korunan ve gelecek kuşaklara bırakılan varlıklar” olarak tanımlanmaktadır (UNESCO, 2019). Uluslararası bakış açısıyla kültürel miras; bir ülkenin kimliğini, kültürünü, tarihini yansıtan somut ve somut olmayan değerlerin tümüdür. Bir ülkedeki tarihî yapılar, kültürel değerler, anıtlar, arkeolojik bölgeler vb. kadar o toplumun dil, din, gelenek, görenek, müzik, sahne sanatları, dinî gelenekler vb. gibi somut olmayan değerleri de kültürel mirasın kapsamındadır (ISMEP, 2014).

Özellikle 1980’li yıllardan itibaren kültürel miras ile ilgili çalışmalar pek çok ülkenin gelişme projelerinin odak noktası hâline gelmeye ve ekonomik kalkınma açısından önemli bir araç olarak kabul edilmeye başlamıştır.

Dünyada Kültürel Mirasın Evrimi

Önceki nesillerin yarattıkları ve kuşaktan kuşağa aktardıkları maddi ve manevi kültür değerleri toplamıdır.

Kültürel miras, insanların tarih boyunca biriktirdikleri deneyimleri ve gelenekleri koruyarak; geleceğin doğru şekillendirilmesine katkı sağlamaktadır.

Dünyada kültürel mirasın tarihsel süreci incelendiğinde genellikle insan ile ilişkilendirilmiş bir kavram olduğu görülmektedir. İnsanların benliklerini temsil eden kültürel obje ve nesneleri üretmeleri, inşa ettikleri yapılarda inançlarını yansıtan simge ve mimari kullanmaları, geleneklerini devam ettirme arzusu ile nesilden nesile aktarılabilen ritüeller oluşturmaları ve tüm bu faaliyetlerini sanat aracılığıyla ifade ederek oluşturdukları soyut ve somut tüm varlıklar kültürel miras kapsamında yer almaktadır (Harkin, 1995: 652). Uluslararası alanda kültürel miras anlayışının içinde yaşanılan zamanın etkisi ile önemli bir değişim süreci yaşadığını söylemek mümkündür. Bu değişim sürecinde hangi değerlerin kültürel miras olduğunu belirleyen kriterlerden, kültürel mirasın birey ve toplum ile ilişkisine kadar tüm yapısı değişmiştir. Bu değişimin bileşenleri ve değişim yönü (Tablo 7.1. /sayfa:187) de özetlenmiştir.

Dünya Kültürel Miras Kategorileri

Her toplum içerisinde farklı gruplar kendi kültürel değerlerine sahiptirler ve bu değerler o toplumun kültürel mirasını oluşturmaktadır (Smith, Mann ve Buissink-Smith, 2013: 416). Dünya kültürel miras kategorilerini aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür (Bahçe ve Yılmaz, 2010: 14):

a. Somut Kültürel Miras

  • Taşınmaz somut varlıklar (binalar, nehirler, doğal güzellikler vb.)
  • Taşınabilir somut varlıklar (müzelerdeki nesneler ve arşivlerdeki belgeler vb.)

b. Somut Olmayan Kültürel Miras Varlıkları

  • Değerler
  • Gelenekler
  • Merasimler
  • Yaşam tarzları ve festivaller
  • Sanatsal ve kültürel etkinlikleri kapsayan deneyimler gibi soyut özellikler
    - Sualtı Kültürel Mirası (batıklar, sualtı kalıntıları ve kentleri)
    - Doğal Miras (kültürel boyutu olan doğal sitler, kültürel peyzajlar gibi, fiziki, biyolojik ve jeolojik formasyonlar vs.)

Kültürel miras kavramının soyut değerleri de içine alacak şekilde değişiminde ve gelişiminde etkili olan üç temel unsur ise aşağıdaki gibi sıralandırılabilir (Aliağaoğlu, 2004: 52):

  • nostalji güdüsü
  • globalleşme
  • sosyal değişim

Dünyada Kültürel Mirasa Genel Bir Bakış

Kültürel miras sadece bir ulusun ya da bir etnik grubun değil, çok daha geniş şekilde tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmektedir. UNESCO tarafından 16 Kasım 1972 tarihinde kabul edilen “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” kapsamında kültürel miras olarak nitelendirilecek değerler tanımlanmıştır (Girişken, 2010: 5).

Doğal miras; üstün evrensel değerlere sahip olan doğal alanlar ve fiziksel, biyolojik ve jeolojik oluşumlardır (Sert, 2019: 309). Kültürel miras ise; anıtlar, yapı grupları ve sitlerden oluşmaktadır (Ahunbay, 2013: 125). Kültürel miras kaynaklarının kapsamı ise şu şekilde sıralanabilir (Şentürk, 2012: 11):

  • Anıtlar
  • Yapı toplulukları
  • Sitler

Kültürel miras; dokunulabilir eserler veya doğal kaynaklar gibi somut unsurları içerebileceği gibi, bilgi, anılar ve kültürel etkinlikler gibi somut olmayan unsurları da içerebilmektedir.

Dünya Kültürel Miras Alanları

1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne göre oluşturulan ve Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen Dünya Mirası Listesi’nde 2019 yılı itibariyle Dünya Miras Alanı olarak ilan edilen 1092 miras yer almaktadır. Bunlardan 845’i kültürel, 209’u doğal ve 38’i karma (doğal ve kültürel) miraslardır. Türkiye’nin bu listede 16’sı kültürel, 2’si karma olmak üzere 18 miras alanı bulunmaktadır ( www.unesco.org.tr ).

Dünya kültürel miras alanları oldukça kapsamlı olup genel anlamda, tarihî ve mimari eserler, sanatsal değer taşıyan tarihi değere sahip yapılar, sembolik anlam taşıyan anıtlar ve arkeolojik kazılarda çıkarılan yapılarla birlikte, modern zamanda yapılan, toplum tarafından anlam yüklenerek, ortak kabul gören yapılar gibi tüm soyut ve somut varlıklara sahip dünya üzerinde pek çok alan kültürel miras alanı olarak tanımlanmaktadır (Karapınar ve Barakazi, 2017:10).

Kültürel Miras Kaynaklarının Sahip Olması Gereken Değerler

Dünya üzerinde farklı ülke ve bölgelerde yer alan kültürel miras kaynaklarının kültür varlığı olarak nitelendirilebilmesi ve yasal koruma statüsü elde etmesi için birtakım değerleri taşıması gerekmektedir. Söz konusu değerler (Tablo 7.2 / sayfa:193) de yer almaktadır. Tabloda yer verilen değerlerin bir kısmının somut nitelikli olduğu görülmektedir. Somut değerler beş duyu organı ile algılanabilen ve varlığı net bir şekilde var olan değerlerdir. Bunun yanı sıra bir kısım değer ise soyut kavramlarla açıklanabilmekte ve subjektif özellikler taşımaktadır (Turgut, 2014: 15; Akın, 2015: 81).

Kültürel Miras ve Uluslararası Hukuk

“Günümüzde kültürel mirasın korunması konusunda, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme, Avrupa Kültür Konvansiyonu, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi, Avrupa Arkeolojik Mirasının Korunması Sözleşmesi, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi pek çok uluslararası geçerliliği olan anlaşma mevcuttur”. Bunların yanı sıra, kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda çalışmalar yapan çok sayıda uluslararası kurum da faaliyet göstermektedir (Negiz, 2017: 165). Aşağıdaki tabloda kültürel mirasın anlamı, korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için faaliyet gösteren önemli uluslararası kuruluşlar ve bunların görevleri kısaca açıklanmaktadır. (Tablo 7.3/196)

Dünyada Kültürel Mirası Koruma Kavramının Gelişimi

Dünya genelinde kültürel mirasın korunmasının nedenleri arasında; ulusal kimliği yaratan güçlü unsurlardan biri olması, estetik ve sanatsal açıdan değer taşıması, turizm getirilerini arttırması ve mirasın gelecek kuşaklara aktarımını sağlaması vb. sayılabilir. Uluslararası alanda kültür varlıklarının korunmasına ilişkin ilk düzenlemeler incelendiğinde, bunların daha çok savaş dönemlerinde değerli kültür varlıklarının uğradıkları zararlara yönelik olduğu dikkat çekmektedir. 1972 yılında ise Dünya Miras Sözleşmesi ile tüm insanlığın dünya mirasının bir parçası olan ve korunarak gelecek kuşaklara aktarılmaya layık olan “Üstün Evrensel Değer”e sahip kültürel mirasın korunması, uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmaya çalışılmıştır.Üstün Evrensel Değer Dünya Miras Listesi’nde yer alabilecek varlığın eşsiz ya da emsali olmayan bir içerik ortaya koyduğunu tanımlayan değerdir.

Evrensel İnsan Hakkı Olarak Kültürel Mirasın Korunması ve Uluslararası Düzenlemeler

Kültürel mirasın korunması 2000’li yıllarda devletlerin ve toplumların en çok ilgisini çeken konulardan biri olup, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve çeşitli organlarının çalışmalarının odaklandığı bir alan durumundadır (Dağıstan Özdemir, 2005: 20). Dünya Miras Sözleşmesi; dünya kültürel ve doğal mirasın korunması amacıyla 16 Kasım 1972 yılında imzalanan sözleşmedir. Türkiye 1982 yılında bu sözleşmeyi imzalayan taraf devletlerden biridir. İnsan Hakları Beyannamesin’de kültürel miras ile doğrudan ya da dolaylı bağlantı kurulabilecek düzenlemeler şu şekildedir (Eryazıcıoğlu, 2018: 80).

  • Her insanın onur ve kişiliğinin serbestçe gelişmesi için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların gerçekleştirilmesine hakkı olduğu,
  • Uygun mesken ve eğitim hakkı olduğu,
  • Yönetime katılım hakkı olduğu,
  • Herkesin kültürel faaliyetlere serbestçe katılma hakkı olduğu

Kültürel miras alanlarının karşı karşıya kaldığı tehditler karşısında 1930’lu yıllardan itibaren birçok çalışma mevcuttur.

UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi

UNESCO Dünya Mirası Listesi; Dünya Miras Komitesi tarafından oluşturulan, bulunduğu ülkenin kamu otoriteleri tarafından korunma altına alınmış ve tüm dünya için üstün evrensel değerler taşıdığına inanılan doğal ve kültürel varlıkların listesini ifade etmektedir. Bu listenin oluşturulmasındaki temel amaç, tüm insanlığın ortak malı olarak kabul edilen değerlerin korunması konusunda uluslararası işbirliği koşullarını sağlamaktır (Şentürk, 2012: 36). “UNESCO dünyada yeri doldurulmaz değer olarak dikkate aldığı kültürel ve doğal mirası belirleme, koruma ve muhafaza etme konusunu teşvik etmek amacı ile çalışmalar yapmaktadır” (Şentürk, 2012: 11). UNESCO’nun somut kültürel miras Somut olmayan kültürel miras kapsamında değerlendirdiği pek çok değer bulunmaktadır.

Dünya Miras Listesinin Oluşumu

Dünya mirası kavramının alanyazına girmesi 1972 yılında kabul edilen ”Doğal ve Kültürel Dünya Mirasının Korunması Sözleşmesi” ile mümkün olmuştur. Bu sözleşmenin akabinde söz konusu alanları gösteren bir Dünya Miras Listesi hazırlanması kararı verilmiştir (Şentürk, 2012: 33). UNESCO’nun 1972 yılında gerçekleştirilen genel konferansında 38 maddelik Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Konvansiyonu oluşturulmuştur. Bu konvansiyonu imzalayan ülkelerin korumayı garanti altına aldıkları aday anıt ve sit alanları arasından Dünya Mirası Kriterleri’ne uygun bulunanlar Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. (Demirci, 2008: 38). Bu kapsamda söz konusu listenin hazırlanmasından sorumlu olarak UNESCO bünyesinde Dünya Miras Merkezi kurulmuştur. Dünya Mirası Listesi, her yıl yeni adayların listeye alınması ile büyümektedir.

Dünya Miras Listesi Ölçütleri

Dünya Miras Listesi’nde yer almak için öngörülen kriterler sürekli güncellenmektedir.

  • Yaratıcı insan dehasının ürünü olması,
  • Belli bir zaman diliminde veya kültürel mekânda, mimarinin veya teknolojinin, anıtsal sanatların gelişiminde, şehirlerin planlanmasında veya peyzajların yaratılmasında, insani değerler arasındaki önemli etkileşimi göstermesi,
  • Kültürel bir gelenek veya yaşayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını yapması,
  • İnsanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması,
  • Bir (veya birden fazla) kültürü temsil eden geleneksel insan yerleşimine veya toprağın kullanımına ilişkin önemli bir örnek sunması ve özellikle bu örneğin, geri dönüşü olmayan değişimlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirmesi,
  • İstisnai düzeyde evrensel bir anlam taşıyan olaylar veya yaşayan gelenekler, fikirler, inançlar veya sanatsal ve edebi eserlerle doğrudan veya maddeten bağlantılı olması
  • Doğanın bir harikasına veya eşsiz bir güzelliğe ve estetik öneme sahip doğal alanlar olması,
  • Yaşamış canlıların kalıntıları, devam eden jeolojik olaylar ve yer şekillerinin gelişimi gibi dünyanın doğal tarihine ilişkin eşsiz önemde bilgilere sahip olması,
  • Ekolojik ve biyolojik olarak hâlâ bozulmamış bir karasal, denizel veya tatlı su ekosistemine veya önemli hayvan ve bitki topluluklarına ev sahipliği yapması,
  • Özellikle tehlikedeki veya bilim açısından önemli bir biyolojik çeşitlilik için en önemli ve en belirgin doğal habitatlara ev sahipliği yapması olarak sıralandırılmaktadır.

Geçici Miras Listesi

Dünya Miras Komitesi tarafından UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan bu mirasların yanı sıra bir de bu listeye önerilmesi öngörülen ancak henüz adaylık süreçleri tamamlanmayan miraslardan oluşan Geçici Liste bulunmaktadır ( www.unesco.org.tr ). Herhangi bir miras alanının Dünya Miras Listesi’ne girebilmesi için öncelikle Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabul edilmesi gerekmektedir. Geçici listeye girebilmesi için ise, o alana ait üstün nitelikli evrensel değerin ve özgünlüğün bilimsel olarak ortaya konulması gerekmektedir (Güneş, 2019: 656).

Geçici liste üye devletler için ulusal bir envanter niteliğinde olup asıl listeye başvurulacak olan alanlar bu listeden seçilerek belirlenmektedir. 2019 yılı itibariyle UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde 178 taraf devletin 1732 mirası yer almaktadır. Türkiye’nin Geçici Liste’de ilki 1994 yılında sunulan ve son olarak 2019 yılında güncellenen şekliyle 73 kültürel, 2 karma ve 3 doğal olmak üzere toplam 78 mirası bulunmaktadır ( www.unesco.org.tr ).

Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi ve Dünya Miras Listesi’nden Çıkarılma

Anlaşmaya taraf olan ülkeler sözleşmede yer alan koşullara uymadıklarında ya da kültürel varlığın yapısı/evrensel niteliğinde bir bozulma meydana geldiğinde söz konusu varlık listeden çıkarılabilmektedir.

Dünya Kültürel Mirasının Sürdürülebilirliği

Hassas ve kırılgan özelliğe sahip olan kültürel mirasın korunması, gelecek nesillere aktarılacak şekilde yaşatılması için düzenli ve planlı olarak büyük ölçüde yatırım yapılması gerekliliği önemli bir konudur (Patin, 2005). Özel önem ve değer taşıyan kültürel miras kaynaklarının tamamı önceki nesillerden bize miras olmakla birlikte, bizden sonraki nesillere de miras olma özelliği taşımaktadır (Sert, 2019: 309). Dünya Mirası Sözleşmesi’nin dayandığı ilke, Dünya Miras Alanları’nın herkese ait olduğu ve gelecek kuşaklar için korunması gerektiğidir. Bu anlamda kültürel miras alanlarının sürdürülebilirlik yaklaşımıyla yönetilmesi oldukça önemlidir (Güneş, 2019: 656). Somut ya da soyut niteliklere sahip olan kültürel miras kaynakları bir defa yok edildiğinde tekrar yenilenemez özelliğe sahiptir. Bu özellik nedeni ile söz konusu kaynakların sürdürülebilir kılınması ve korunması bir zorunluluktur (Negiz, 2017: 164). Kültürel miras alanlarının korunmasındaki temel amaç, dünya üzerindeki kültürel değerlerin gelecek nesiller için mevcut hâli ile korunması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır (Şentürk, 2012: 15). Hangi yapıların eski eser niteliği taşıyacağı farklı kültürlere göre değişmektedir.